Katalog

Salı 30 Ekim 2018 haber 4 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ilknur filiz Ata’mıza koştuk 2. Cumhuriyet batağı ve CHP 2019 yerel seçimlerine giderken, CHP’nin “entelektüel, akademik ve elitist bariyerleri aşıp, sağ partilere oy veren büyük kesimin diliyle konuşma”yı öneren strateji belgesi büyük tepkiyle karşılaştı. Tepkiler haklıydı. Her şeyden önce dilin, düşüncelerin kavramlaştırılmasındaki belirleyici rolü, sağın diliyle sol politika yapılmasını imkânsız kılmaktaydı. Bu yanlış ifade aynı zamanda aydınlanma karşıtlarının mahallesinde tezgâh açmış, aydın düşmanı popülist eğilimlerini ikide bir “elit!”i küçümseyen ifadelerle dile getiren “yetmez ama evet”çi 2. Cumhuriyetçi akımın üslubunu taşıdığından, insana çok haklı olarak, “CHP içindeki kimi şaşkınlar şimdi de, hep partilerinin cenaze namazını kılmayı düşlemiş olan 2. Cumhuriyetçilerin jargonunu mu benimsiyorlar yoksa?? ” sorusunu sorduruyordu. Neyse ki tepkiler etki göstermekte gecikmedi de, “sağ kesimlere oy veren geniş kesimlerin diliyle konuşma” ibaresi bir yana atıldı ve yerine “toplumun bütün kesimlerine hitap eden dil” deyişi kondu. Yanlıştan dönmenin de bir erdem olduğunu söyleyerek tartışmayı şimdilik noktalayalım. HHH Tartışmayı noktalamak, toplumların başına gelebilecek en yıkıcı felaketlerden birinin kavram karmaşası ve kafa karışıklığı olduğunu görmemizi engellemiyor tabii ki... 2. Cumhuriyetçiler bilerek ya da bilmeyerek hizmetinde oldukları tutucular cephesi ile emperyalizmin pek sevip, özenle yaygınlaştırmaya çalıştıkları bu kavram karmaşasından çokça yararlanarak, toplumu sık sık, sonunda iç parçalayıcı kandırıldık feryatlarıyla ünlemlenen kandırma girişimlerinde bulunmuşlardır. AKP iktidarı sürecinde iyice solmuş bulunan 2. Cumhuriyetçilerin kökenlerini ve gerçek yüzlerini mükemmel biçimde anlatan bir kitap var şu anda elimde. Sözünü ettiğim, gazetemiz yazarı Zülal Kalkandelen’in “İkinci Cumhuriyetçiliğin Temelleri” adlı yapıtı. Zülal Kalkandelen “‘İkinci Grup’tan, yetmez ama evetçi liberallere 90 yıllık ihanet mirası” olarak nitelediği 2. Cumhuriyetin temellerini anlatmaya, çok haklı olarak akımın fikir babası olan İdris Küçükömer’in tezlerinden başlıyor. Açık ve akıcı bir biçemle kaleme alınmış, 2. Cumhuriyet’i bütün yönleriyle anlatan eserin ayrıntılarına girecek değilim, yalnızca 2. Cumhuriyet hareketini anlayabilmek için İdris Küçükömer’in “aslında sağ soldur, sol da sağdır” ya da başka bir deyişle “Türkiye’de sağ olarak nitelenen kesim ilericidir, sol olarak nitelendirilen kesim ise gericidir” diye özetlenebilecek olan görüşünün kitapta geniş biçimde irdelendiğini belirtmekle yetineyim. HHH Bir kez Küçükömer’in görüşleri irdelendikten sonra, her dönemeçte antiemperyalist aydınlanmacı laik kesime karşı emperyalizmin ve gericilerin yanında saf tutmuş olan 2. Cumhuriyetçileri ve çıkmazlarını anlamak daha kolaylaşıyor. Kalkandelen kitabını bitirirken şu yargıya varıyor: “Yaşadığımız topraklarda emperyalizme karşı tam bağımsızlık ilkesini savunarak, olağanüstü bir Kurtuluş Savaşı veren, ardından padişahlığı ve halifeliği kaldırarak, egemenliği halkın temsilcisi TBMM’ne veren, ekonomisi tamamen iflas etmiş bir toplumda sanayi gücü oluşturmak için kalkınma hamlesi başlatan, kadınlara birçok Avrupa ülkesinden önce haklarını verip, onları toplumda ikinci sınıf vatandaşlıktan kurtaran, aydınlanmanın tohumlarını atıp Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesine taşıma hedefini belirleyen, anayasaya koyduğu laiklik ilkesi ile bu ülkenin din tüccarlarının elinde çağın gerisine düşmesini önleyen bir hareket devrimcidir.” Bu müstesna eseri herkese özellikle de CHP’de strateji belgesi hazırlayanlara hararetle tavsiye ederim. Bu kitabı okuyunca, artık 2. Cumhuriyetçilerin tarih içinde hak ettikleri yeri nasıl aldıklarını, ama bunu yapıp emperyalizm ve gericiliğin terkisinde ilerlerken de ülkeye ne kadar zarar verdiklerini açıkça göreceksiniz. Akşener: Rantiyecilerin şantiyesinde olmayız Anıtkabir’deki resmi törenden önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; beraberindeki 40 milletvekili ve partililer ile birlikte Ulus’taki I. Meclis binasında buluştu. Akşener, bu yılki resepsiyonun İstanbul’daki 3. havaalanı açılışı kapsamında gerçekleştirilmesine tepki göstererek “Normal şartlarda, akşam (dün akşam) da cumhuriyet resepsiyonunda olacaktım. Ancak devletin böylesine önemli bir programını, müteahhitlerin ayağına götürmeyi kabul etmemiz mümkün değil. Rantiyecilerin şantiyesinde olmayacağız” dedi. İktidarın İstanbul’da düzenlediği resepsiyonun “korsan kutlama” olduğunu ifade eden Akşener, Türkiye’yi yönetenlerin “Damat Ferit’in teslimiyetçi İstanbul hükümeti gibi davranamayacağını” da kaydetti. Akşener daha sonra Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. SİNAN TARTANOĞLU ŞEYMA PAŞAYİĞİT NECATİ SAVAŞ Cumhuriyetimizin 95. yılında milyonlar şarkılar, marşlar ve Andımızla Anıtkabir’in yolunu tuttu Cumhuriyetin 95. yılında yurdun dört bir yanından gelenler kentin değişik noktalarından Anıtkabir’e yürüdü. CHP’nin Ankara Teşkilatları I. Meclis önünden Anıtkabir’e geldi. Yürüyüşe, TBMM Başkanvekili Levent Gök, CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Yüksek Disiplin Kurulu Sekreteri Selahattin Emre, CHP Ankara İl Başkanı Rıfkı Güvener ile ilçe başkanlarının yanı sıra Gençlik Kolları üyeleri de katıldı. CHP’liler I. Meclis binası önünde, Danıştay tarafından okullarda yeniden okunmasına karar verilen ‘Öğrenci Andı’nı okudu. Andın okunmasının ardından partililer, sloganlar ve müzik grubu eşliğinde Anıtkabir’e yürüdü. Türkiye Gençlik Birliği de (TGB), Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce gençle I. Meclis binasından Anıtbakir’e yürüdü. Yürüyüş Meclis önünde İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Türkiye Liseliler Birliği yürüyüşte “Gençlik Bitti Sandınız, İşte Size Andımız” pankartı ile yürüdü. Yürüyüşte sık sık “Ne mutlu Türküm diyene” ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganları” atıldı. Gençler, Anıtkabir’de ‘Öğrenci Andı’nı’ okudu. ‘Cumhuriyetin bekçileriyiz’ Atatürkçü Düşünce Derneği’nin öncülüğündeki yürüyüş, Birinci Meclis önünden marş ve sloganlarla başladı. İki saati aşan yürüyüş, EL ELE ANITKABİR’E Yaşlı bir çiftin Anıtkabir merdivenlerini birbirlerinden destek alarak, bastonları ile çıkması yüreklere dokundu. Anıtkabir’de sona erdi. Yürüyüş boyunca; Danıştay’ın kararıyla tartışmalara konu olan Öğrenci Andı, İzmir Marşı ve 10. Yıl Marşı sık sık tekrarlanırken; “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Cumhuriyet’in bekçileriyiz” sloganları atıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait araçların yürüyüş alanı trafiğini 3 kilometre öteden kapatması ve alanda çok sayıda polis ekibinin bulunması; yapılan konuş malarda tepki çekti. Polis ekiplerinin, davul ve zurnacıları, “sloganları duyamıyoruz” gerekçesiyle alandan dışarı çıkarması ise dikkat çekti. ‘Andımız’ okundu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda, binlerce kişi akşam saatlerinde Anıtkabir’e giderek Atatürk mozolesi önünde saygı duruşunda bulundu. Genci yaşlısı binlerce kişi hep bir ağızdan Andımız’ı okudu. CHP, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Türkiye Gençlik Birliği 1. Meclis binasından Anıtkabir’e yürüyüşler düzenledi. Erdoğan Anıtkabir’de aklı havalimanındaydı ‘Özgürlük günümüz’ I. Meclis önünde yapılan konuşmalarda; Engelliler Federasyonu Başkanı Turhan İçli, Cumhuriyet’in birçok değeri olduğunu belirterek “Bütün özellikleri büyük mücadeleler içinde yazılmıştır. Emperyalizme karşı mücadele, kan revan içinde yazılmıştır. Atatürk bağımlılığını kimse söküp atamaz” dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Ankara Şube Başkanı Ayfer Yüksel, Tunceli’de soğuktan donarak hayatını kaybeden iki askeri anarak sözlerine başladı. Yüksel, “Atatürk, yaşadığımız coğrafyada olanakları başarmış, gerçek destanların yazıldığı Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış ve yeni bir devlet kurmuştur. Türkiye’nin bağımsızlığını dünyanın kabul görmesinin ardından Ankara başkent olmuş ve Cumhuriyet ilan edilmiştir. Bugün bizim özgürlük günümüz” dedi. ‘Ders vereceğiz’ Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık, yolların kapatılmasına tepki göstererek “Tüm yollarımızı kapatsanız da biz Meclisimize ve Anıtkabir’e yürümeye devam ediyoruz. AKP’ye ders verişimizin günü 31 Mart olmalıdır” diyerek yerel seçimleri işaret etti. ‘Ülke millete kapatıldı’ Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Süheyl Batum, “‘29 Ekim’i hep birlikte kutlayalım’ dedik ama buradaki durumu hepiniz görüyorsunuz. Tük meydanları kapatılmış, tüm sokakları kum kamyonlarıyla kapatılmış. Tüm emniyet örgütü, buraya toplanmış. Ülkenin her köşesi bilfiil millete kapatılmış. Çok açık söylüyorum; Atatürk Cumhuriyeti’nin yaşayacağına bir kez daha inanmalıyız” dedi. Ankara’da devlet erkânının yerine emniyet güçlerinin olmasına tepki gösteren Batum, “Biz, Cumhuriyet’in gerçek sahipleri, buradayız” ifadelerini kullandı. Tüketici Hakları Derneği Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Işık, Atatürk’ün yurttaşları birleştirdiğini, barış getirdiğini söyleyerek “Bugün barışı özlüyoruz” dedi. ‘Dirilişin yıldönümü’ Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, “Bugün sadece bir ülkenin doğum gününü değil bir ülkenin dirilişinin 95. yılını kutluyoruz. Atatürk damarlarımıza işlemiştir ve koparılması mümkün değildir” dedi. FKF üyesi gençlerin 29 Ekim bildirisi dağıttıkları için gözaltına alınmasına tepki gösteren Sağkan, bildiride yer alan şu ifadelerle konuşmasını sonlandırdı: “Cumhuriyet, üzerini emekçi kanıyla sıvayıp ‘zafer’ dedikleri çevre katliamı değildir. Cumhuriyet, Ali İsmail’leri, Özgecan’ları, Hande Kader’leri öldürenler değildi. Cumhuriyet, baba paraları, çocuk tecavüzcüleri, saltanat sevdalıları değildir. Cumhuriyet, istibdada karşı hürriyetin bayrağıdır.” Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne “Cumhuriyetimizin yıldönümünü yeni havalimanımızın açılışını yaparak kutluyoruz” diye yazdı 29Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki resmi heyet, Anıtkabir’i ziyaret etti. Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne “Cumhuriyetimizin 95’inci yıldönümünü dünyanın en prestijli projelerinden olan İstanbul’daki yeni havalimanımızın açılışını yaparak kutluyoruz” ifadelerini yazdı. Erdoğan’a; TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Erdoğan, Anıtkabir’deki törenin ardından Parti Genel Başkanı Meral Akşener, BBP Saray’da devlet bürokrasisinin ve diploma Genel Başkanı Mustafa Destici, yüksek tik misyonun bayram tebriklerini kabul etti. yargı temsilcileri, bakanlar, siyasi millet vekilleri ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile kuvvet komutanları eşlik etti. Devlet erkânı, Aslanlı Yol Yürüyüşü’ne geçmeden önce, Erdoğan beklenirken Bahçeli, Akşener’i görmezden geldi. Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne özetle “Bugün cumhuriyetimizin 95’inci yıldönümünü dünyanın en prestijli projelerinden olan İstanbul’daki yeni havalimanımızın açılışını yaparak kutluyoruz. Ekonomimizi hedef alan saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleştirdiğimiz bu tarihi açılış Türkiye’nin gücünün, kararlılığının 95 yılda elde ettiği başarıların da bir sembolüdür. Ruhunuz şad olsun” diye yazdı. ‘Yüksek güvenlikli’ resmi geçit töreni Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde TBMM önünden Ulus’taki I. Meclis binasına bir geçit töreni düzenlendi. Yürüyüş için Atatürk Bulvarı kapatıldı. 13.30’da başlayacak yürüyüş için sabahın erken saatlerinden itibaren yüksek güvenlik önlemleri alındı. Bulvar üzerinde 10 metrede bir polis birliği yerleştirildi. Bulvara çıkan bütün yollar, bariyerler ve 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana “güvenlik önlemi” olarak kullanılan sarı hafriyat kamyonlarıyla kapatıldı. Güzergâh güvenliği ayrıca çevik kuvvet ve atlı polislerle de sağlandı. C MY B