Katalog

Cumartesi 13 Ekim 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / BURAK YURTTAŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Brunson serbest haber 9 ABD ile büyük gerilime neden olan rahip Brunson 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Rahibin cezası hapiste yattığı süreye sayıldı Türkiye ile ABD arasında diplomatik ve ekonomik kriz yaşanmasına neden olan Amerikalı rahip And Kilisesi rahibi Steven Chuck, Serhat’ın her iki kiliseden de “kovulduğunu” aktardı. “En son Ocak 2017’de polis zoruyla ki rew Graig Brunson salıverildi. İzmir’de “FETÖ ve PKK adı liseden uzaklaştırmak zorunda kaldık. Giderken de bizi, ‘Piş na suç işlediği” ve terör örgütü man olacaksınız. Kazanan ben olacağım’ diye tehdit etti” dedi. ne üye olmamakla birlikte yardım ettiği, askeri Suruç’tan gelen PKK’li mültecilerin tedavi ettirildiği iddiasıyla ilgili bilgisinin olmadığını söy HAKAN DİRİK casusluk yaptığı suçlamasıyla 35 yılla yargılanan ABD uyruklu rahip Andrew Craig Brunson hakkında “örgüt ledi. Brunson da Serhat’ın iki kiliseden de kovulduğu için yalan söylediğini dile getirdi. Aranın ardından davanın uzamasına yönelik tüm talep içi hiyerarşik yapıda olmamasına rağmen örgüte yardım et ler reddedildi. Müdahillik istemleri, yeniden tutukluluk ta me” suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Hakkında lepleri, ek ifade verme talebi, tanıkların dinlenmesi mahke ki “casusluk” suçlaması düşürülen Brunson’ın “yurtdışına me tarafından istenmedi. Savcılık, hazır olduğunu belirterek çıkış yasağı” ve ev hapsi de kaldırıldı. Brunson’ın aldığı ceza, mütalaasını sundu. Sanığın iddianame doğrultusunda ceza hapishanede yattığı yaklaşık 2 landırılmasını, ancak ev hapsi yıllık süreye sayıldı. ve yurtdışı çıkış yasağını kap Brunson’ın 4. ve son du sayan adli kontrol hükümleri ruşması, Aliağa Cezaevle nin kaldırılmasını istedi. Brun ri Kampusu’nda kurulu mah son ve avukatı da son savun kemede gerçekleştirildi. Brun ma için süre istemedi. Avukat son, Alsancak’taki evinden sa İsmail Cem Halavurt, tüm suç bahın erken saatlerinde alınarak yoğun güvenlik önlemleri altında mahkemeye getirildi. Amerika’nın Türkiye Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier’in de izlediği duruşma yaklaşık 2 saatlik gecikmeyle 11.30’da başladı. Duruşma öncesinde Brunson ile eşi Norine, yaklaşık yarım saat ellerini kalplerine götürerek sanal biçimde uzaktan karşılıklı sarıldı. Ağız değiştirdiler Duruşmada ilk olarak John Fowler aracılığıyla PKK’lileri kilisede tedavi ettirdiği iddiası kapsamında yürüme engelli milli sporcu Büşra Ün dinlendi. Ün, John Fowler’ı tekerlekli sandalye tenis milli takımından antrenörü Dianne Fowler’ın eşi olarak tanıdığını, Rahip Brunson’la hiç tanışmadığını, söz konusu iddiayı da ilk kez duyduğunu söyledi. Antrenörü ve eşinin gittiği kiliseyi de gazete haberlerinden öğrendiğini aktardı. Brunson da hiçbir şekilde PKK’lilerle bir arada olmadığını vurguladı. Önceki duruşmalarda savcılığın tanığı olarak dinlenen ve dua evine FETÖ üyelerinin geldiğini Yılmaz Demircan’ın tanıklığında kanıtlanabileceğini söyleyen Levent Kalkan, bu kez Balıkesir’den SEGBİS ile bağlanarak dinlendi. Ancak Demircan, Kalkan’ın iddialarını yalanlayarak ona FETÖ’yle ilgili bir şey söylemediğini, böyle şahısların da eve gelmediğini dile getirdi. Bunun üzerine Kalkan da önceki ifadesini inkâr etti. Aynı kapsamda dinlenen Volkan Sürer de, Kalkan’ın “Agit” kod adlı Siraç Akay’ın “bomba eğitimi aldığı”, “PKK’li olduğu” yönündeki ifadesini yalanladı. Kalkan’ın bunları kendisinden duyduğunu iddia ettiğini anımsatarak “İşin komik yanı ben de bunları Levent’ten duydum. Levent’le Göztepe Spor Kulübü’nün aşçılığını yaparken tanıştım. Onun ısrarıyla kiliseye gittim. Levent bana ‘Bunların hepsi terörist, yüz göz olma’ dedi. Bizler inancımız ne olursa olsun vatanperver insanlarız. Damarıma basıldığında sıkıntı yaratabilecek biriyim. Onun için uyardı” dedi. İfadesinin bir kez daha yalanlanması üzerine Kalkan, “Çok şaşkınım” dedi ve kendisini savunamayacağını söyledi. Daha önce Brunson’ın yönettiği Diriliş Kilisesi aracılığıyla PKK’lilere yardım yapıldığını iddia eden “Serhat” kod adlı kilise üyesinin ifadeleri üzerine dinlenen Yeniden Doğuş lamaları reddettiklerini ve beraat istediklerini söyledi. Brunson da “Ben masum bir adamım. İsa’yı çok seviyorum. Türkiye’yi çok seviyorum” diye konuştu. Casusluk suçlaması yok Mahkeme Başkanı Oktay Tabur, Brunson’ın “terör örgütüne yardım” suçlaması nedeniyle 5 yıl hapisle cezalandırıldığını açıkladı. Bu cezayı önce yarıya indirdi, ardından artırarak 3 yıl 9 aya çıkardı. Mahkeme duruşmadaki durumunu göz önüne alarak Brunson için 3 yıl 1 ay 15 güne hükmetti, tutukluluk ve gözaltındaki süreleri dikkate alarak yurtdışına çıkış yasağı ve ev hapsini kaldırdı. Kararda sürecin başından bu yana dile getirilen “casusluk” suçlamasına yönelik herhangi bir hüküm yer almadı. lALİAĞA Avukatı: Dağ fare doğurdu Duruşma sonrası kararı değerlendiren Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt, “Dağ fare doğurdu gibi bir şey. Müvekkilimin ve Türkiye’nin bu kadar mağdur olmasına, ilişkilerin bu kadar gerilmesine hiç gerek yoktu. Verilen hükmü de kabul etmiyoruz. Temyiz edeceğiz” dedi. Saray’dan Trump’a mesaj Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Brunson kararını değerlendirdi. Altun, “Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir organ, makam ya da kişiden talimat almaz. Trump’a bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Türkiye demokratik bir hukuk devletidir ve Türk mahkemeleri bağımsızdır” ifadelerini kullandı. Trump’tan JET HIZIYLA Tweet ABD Başkanı Donald Trump, rahip Brunson’ın serbest kalmasını Twitter’dan değerlendirdi. Trump, “Brunson’la ilgili çok çalıştık. Düşüncelerim ve dualarım Brunson ile birlikte, tez zamanda sağ salim eve dönmesini umuyoruz” ve “Tez zamanda evde olacak” ifadeleriyle iki tweet paylaştı. Öte yandan, duruşmanın ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile telefonda görüştüğü öğrenildi. Cumhuriyet’e dava AÇILDI ABD’li rahip Brunson’ın 25 Temmuz’da ev hapsine çıkarılmasına dair kararın ardından 26 Temmuz tarihli gazetede “Brunson’un tahliye edilmesi, Türkiye’de yargının siyasi kararla iş yaptığının önemli göstergelerinden biri oldu” ifadeleri ile haber yapan gazetemiz yargı muhabiri Alican Uludağ ve o dönem diplomasi muhabiri olan Duygu Güvenç hakkında TCK’nin 301. maddesi gerekçe gösterilerek dava açıldı. Duruşma 20 Aralık’ta. l ANKARA/Cumhuriyet Hukukçular: Karar siyasiBARO BAŞKANI DURAKOĞLU VE AVUKAT KAZAN SERT TEPKİ GÖSTERDİ BAVULUNU TOPLADI, GİTTİ Brunson Duruşmanın ardından İzmir’deki evine gelen ABD’li rahip Brunson’ın ev hapsinde kullanılan elektronik kelepçesi çıkarıldı. İHA haber ajansı, Brunson evinde bavullarını toplarken çekilmiş görüntüsünü servis etti. Geniş güvenlik önlemleri altında Adnan Menderes Havalimanı’na getirilen Brunson burada CIP bölümünün girişine dek kendisini uğurlayanları selamladı. Almanya üzerinden ülkesine dönecek olan Brunson, Türkiye’den ayrıldı. boDrçelvuleçtıktı Hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası kararı verilen Brunson’ın İnfaz yasasına göre 3 ay 15 gün fazladan yattığı ortaya çıktı. Buna göre Brunson, devlete karşı tazminat davası açabilecek. Kılıçdaroğlu: Darısı er ve erbaşlara Bahçeli: Atilla ya da Gülen’i verin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Brunson kararını “Önce bir kararı görmemiz lazım. Gerekçeleri nedir. Darısı harp okulu öğrencilerinin er ve erbaşlarının başına” sözleriyle değerlendirdi. MHP lideri Devlet Bahçeli ise “ABD’nin önünde iki seçenek vardır ve çok nettir: Ya FETÖ elebaşını veya FETÖ’nün tepe isimlerinden birisini; ya da Halkbankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın iadesini sağlayacaklardır” dedi. Bahçeli, “Brunson’ın tahliye kararı milli vicdanı rahatsız ve huzursuz etmiştir” ifadelerini kullandı.AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise “Brunson suçsuz yere tutuluyor diyenler, sanırım hükümle suç isnadının sabit olduğunu anladılar” dedi. ERDOĞAN: ‘Gelişmişlik hukuk sistemiyle ölçülür’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi’nde Brunson kararına değinmedi ancak adalete dair bir konuşma yaptı. Erdoğan, “Bir ülkenin gelişmişliğinin veya geri kalmışlığının en iyi ölçüsü hukuk sisteminin iyi çalışıp çalışmadığıdır. ‘En kötü düzen düzensizlikten iyidir’ sözü, kötü düzenin sürmesine değil, tam tersine bir an önce ıslahının gerekliliğine işaret eder” dedi. l Haber Merkezi İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Brunson ile ilgili verilen kararın siyasi olduğunu vurguladı. Baro Başkanı Durakoğlu, “Kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı ‘Al papazı ver papazı’ demişti. Papazın birini almadan diğerini verdi. Verilen kararın siyasi nitelik taşıdığı ekonomik krizle iyice belirginleşmişti. Bir hukukçu olarak verilen kararın hukuki değerlendirmesini yapmakta zorluk çekiyorum” ifadelerini kullandı. Avukat Turgut Kazan da karara tepki göstererek “Böyle bir karar verileceğini tahmin ediyorduk. Kararın hapis cezası bölümü hiçbir önem taşımıyor. Çünkü bir yabancıyı bu cezayı verdikten sonra yurdışına çıkma yasağını kaldırıyorsanız bu cezanızın da, kararınızın da kıymeti harbiyesi yoktur. Trump memnun, Amerika memnun, Brunson memnun” dedi. ‘Gizli tanıklar kadrolu eleman’ Kazan sözlerini şöyle sürdürdü: “Brunson’ın casus olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Suçlamaların dikkate alınmayacağı apaçık anlaşılıyordu. Zaten casus MİT tarafından tespit edilir. Verileri olur. Gizli tanıkla casusluk iddiası inanılabilecek bir şey değildir. Gizli tanıklar FETÖ’den beri kadrolu eleman. İstenilen işlerde kullanılır. Bu devam ediyor. Türkiye’nin prestiji, Türk yargısının düzeyi yepyeni bir örnek teşkil etmiştir. Bu Brunson’ın casus olmadığını, rehin alındığını, ver papazı al papazı muamelesi, Yargıtay gereğini yapar düşüncesiyle böyle bir süreç yaşandığını göstermiştir. Bunun nasıl pis bir organizasyon olduğu ortadadır.” ” l İSTANBUL/Cumhuriyet Kaşıkçı Polis bariyerleriyle çevrili başkonsolosluk binası önünde çok sayıda yerli ve yabancı gazetecinin bekleyişi de sürüyor. Baş ‘Türkiye’nin elindekonsoloslukta işlemler kontrollü şekilde yapılıyor. kayıtlar var’ İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na 2 Ekim’de girdikten sonra kendisinden haber alınamayan Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın yazılarına yer veren Washington Post, Türk yetkililerin elinde gazetecinin öldürüldüğüne ilişkin ses ve görüntü kayıtları olduğunu iddia etti. Gazetenin Türk ve ABD’li yetkililere dayandırdığı habere göre, Ankara “kan dondurucu nitelikteki kayıtları” ABD ile paylaştı. Haberde ismi verilmeyen bir yetkili, “Ses kaydı, içeri girmesinin ardından Cemal’in başına neler geldiğini ortaya koyuyor... (Kaşıkçı’nın) ve Arapça konuşan diğer başka adamların sesini duyabiliyorsunuz. Nasıl sorgulandığını, işkenceye uğradığını ve sonra da öldürüldüğünü dinliyorsunuz” ifadelerini kullandı. Haberde, söz konusu ses kaydının Türkiye’deki yetkililer tarafından kimi basın organlarının üst düzey yöneticilerine de dinlettirildiği öne sürüldü. ABD: Bilmiyoruz ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise, Ankara’ya araştırma konusunda uzmanların gönderilmesi teklifinde bulunduklarını söyledi. Günlük basın brifinginde konuşan Nauert, “An itibarıyla Kaşıkçı’nın nerede olduğunu ve ona ne olduğunu bilmiyoruz” şeklinde konuştu. ABD Hazine Bakanı Steve Mnuchin, 2325 Ekim tarihleri arasında Riyad’da düzenlenecek Suudi Gelecek Yatırım İnisiyatifi Konferansı’na katılıp katılmayacaklarına ilişkin soruya “Katılacağız ancak yeni Kaşıkçı konusunda yeni bilgiler gelmesi halinde kararımızı gözden geçirebiliriz” şeklinde yanıt verdi. CNN ise Twitter hesabından konferansa katılmaktan vazgeçtiğini duyurdu. Paris ve Berlin kızgın Fransa Dışişleri Bakanlığı, Riyad’ın Kaşıkçı’nın durumuna ilişkin kendisine yöneltilen sorulara ayrıntılı ve şeffaf yanıtlar vermesini istedi. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olayın aydınlatılması için soruşturma çağrısı da yaparak “Soru işaretleri ortadan kaldırıldıktan sonra bir pozisyon belirleyeceğim” dedi. Alman hükümet sözcüsü ise “Ortada bulunan şüpheler dehşet verici. Bu olayın mümkün olduğunca hızlı ve ayrıntılı şekilde aydınlatılması lazım” dedi. ‘Eski moda despot’ Haftalık ekonomi dergisi The Economist başyazılarından birini Kaşıkçı olayına ayırdı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman için eleştirilerin yer aldığı yazıda, Riyad’ın kaybolma olayıyla ilgili soruları yanıtlaması gerektiği belirtildi. Yazıda, “Kaşıkçı’nın kasıtlı olarak ya da kötü biten kaçırma girişimi sırasında öldürüldüğü ortaya çıkarsa, Suudi Veliaht Prensi ve ülkeyi fiilen yöneten Muhammed İki heyet geldi 2Ekim tarihinden beri haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı’yla ilgili soruşturma ve diplomatik temaslar sürüyor. Bir yandan Suudi Arabistan’ın Levent’teki İstanbul Başkonsolosluğu önündeki bekleyiş sürerken diğer yandan başsavcılığın başlatığı soruşturma da devam ediyor. Son gelişme olarak Suudi Arabistan’dan bir heyet Ankara’ya, bir heyet de İstanbul’a geldi. İstanbul Başkonsolosluğu’na 4 araçla gelen heyette 11 kişi yer aldı. Heyet saat 14.00 sıralarında konsolosluk binasına girdi. Bir süre sonra araçların üçü binadan boş şekilde ayrıldı. l İHA ‘Niye hâlâ girilmedi?’ Türkiye’nin emekli Washington Büyükelçisi ve eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Faruk Loğolu, Haber Global TV’de yaptığı açıklamada, ağır cezalık bir durum olduğunu ve hâkim kararıyla savcılığın konsolosluğu arayabileceğini söyledi. Loğoğlu, “Konsolosluk binasına girilmeli. Ağır cezalık iş var. Hâkim kararıyla savcılar Suudi Arabistan Konsolosu’nun evini de arayabilir. Onun için izne gerek yok. Niye hâlâ girilmiyor” dedi. l Haber Merkezi bin Selman’ın bir reformcudan ziyade haydut olduğu görüşü ağırlık kazanacak” ifadeleri kullanıldı. Selman’ın “eski moda bir despot” izlenimi uyandırmaya başladığı belirtildi. ‘Devlet terörü’ DW’nin sorularını yanıtlayan Yemenli Nobel Barış Ödülü sahibi Tevekkül Karman ise Türkiye’den olayın tüm detaylarıyla açıklığa kavuşturulmasını istedi. Sivil toplum örgütlerinin Kaşıkçı için başlattığı kampanyanın üyelerinden olan Karman, “Suudi Arabistan’ın sorumlu olduğu bir devlet terörü vakası ile karşı karşıyayız” dedi. Destek de var Körfez’in petrol zengini krallıkları Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin dışişleri bakanları, Riyad’ın yanında olduklarını açıkladı. Yatırım askıda Uluslararası yatırım şirketi Virgin Grubu’nun sahibi İngiliz işadamı Richard Branson, olay nedeniyle Suudi Arabistan ile 1 milyar dolar tutarındaki yatırım projesi müzakerelerini durdurduğunu açıkladı. Uber şirketi de Riyad’daki bir konferansa katılmayacaklarını açıkladı. l Dış Haberler Delili ‘karanlık oda’ bulur MUSTAFA K.ERDEMOL Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda kaybedilmesi ya da bir iddiaya göre öldürülmesine ilişkin Türk yetkililere verilen arama izninin sonuç vermeyeceği belirtildi. Emekli cinayet dedektifi Savaş Kurtbaba, Suudi yetkililerin konsolosluğa Türk güvenlik uzmanlarının girmesi konusunda verdiği iznin “çıplak gözle” arama izni olduğunu bunun da soruşturmada bir işe yaramayacağını söyledi. Kurtbaba’ya göre, konsoloslukta “karanlık oda” uygulaması yapılması durumunda delile ulaşabilecek. Kurtbaba, şunları söyledi: “Karanlık oda uygulamasında oda tamamen karartılır. Ultraviyole ışınları ile aydınlatıldıktan sonra odaya sıkılan sprey, herhangi bir yerde bulunan tükürük, kan benzeri materyallerin üzerine öyle yapılır, yoksa çıplak gözle aramadan herhangi bir sonuç alınamaz.” Kurtbaba, ayrıca konsolosluktaki kamera sistemlerinin de incelebileceğini bu sayede kameraların ne zaman açılıp kapandığının anlaşılabileceğini de sözlerine ekledi. l İSTANBUL ABD’li Senatör: Gülen’i inceliyoruz ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, FETÖ “Söz konusu kişinin eylemlerinin Türk hükümetine karşı olup olmadı elebaşı Fethullah Gülen’in eylem ğı ve suç sınırına girip girmediği in lerinin incelendiğini söyledi. TRT celeniyor” dedi. Graham, soruştur Haber’in haberine göre FETÖ eleba manın kendilerini götüreceği yere şı Gülen’le ilgili yürütülen bir soruş göre durumu gözden geçirecekleri turma olduğunu belirten Senatör, ni ifade etti. l Haber Merkezi C MY B