Katalog

Cumartesi 5 Ağustos 2017 2 Su kaynaklarımız büyük tehdit altında 50 yılda üç Van Gölü kurudu DSİ verilerini inceleyen Ajans Press, Türkiye’de kullanılabilir yer üstü ve yer altı su potansiyelinin yılda ortalama 112 milyar metreküp olduğunu tespit ederken bu rakamdan 54 milyar metreküpünün her yıl tüketildiğini belirledi. Küresel ısınma ve bilinçsiz tüketimler sonucunda dünyadaki su kaynakları her geçen gün tehdit altında. Türkiye’de son 50 yıl içerisinde Van Gölü’nün üç katı büyüklüğünde sulak alan kurutuldu. Özellikle dağlarda bulunan küçük göllerle birlikte 120’den fazla tabii gölün tehdit altında olduğu belirtiliyor. Göl alanlarının birer birer yok olmasıyla beraber biyoçeşitlilik de yok oluyor. l İSTANBUL / İHA Yüzer güneş enerji santralı Büyükçekmece Gölü üzerine inşa edilen Yüzer Güneş Enerji Santralı havadan görüntülendi. İBB’nin iştirak şirketi olan İstanbul Enerji ve İSKİ’nin projesinde iki farklı yüzdürücü sistem kullanıldı. Santral sayesinde her yıl 210 ton karbondioksit salımının engellenmesi planlanıyor. Havadan görüntülerde gölün yüzeyindeki paneller görülüyor. l İSTANBUL / İHA haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Kafatasları karıştı! Basında tanıtılan iki kafatası da Göbekli Tepe’ye ait değil Dünyanın en eski (İÖ 9500 7500), en görkemli tapınağı olan, Urfa Göbekli Tepe’de bu lunan insan kafataslarını, basınımız Türk kamuoyuna yanlış görseller ile tanıttı! Bilindiği gibi Göbekli Tepe ta pınağı, insanlığın avcı toplayıcılık tan tarımsal yaşam biçimine geçişin deki göçebe süreci ne tarihleniyor. Kazılarda, yüzeylerine düz ve 1 2A 2B 3 derin çizgiler oyul muş, üç farklı ki ÖAczagren şiye ait toplam yedi “kafatası parçası” bulundu. Uzmanlar bu tip bu luntuların Göbekli Tepe için bir ilk olduğunu belirtiyorlar. Parçalardan birinin tepesinde açılmış bir delik bile vardı. (Görseller 12A 2B) Bazıları, kehribar ile süslenmiş ya da kil ile kaplıydı. Göbekli Tepe kazılarına katılan Al 3A 4A 4B 5 6 man “antropolog” ve “paleopatolog” Julia Gresky, “Neolitik Çağ’daki (İÖ 8 5 bin) kafatası kültü, farklı biçimlerde ve sıklıkla bulunur; ancak buradaki düzgün oymalar olağanüstüdür!” dedi. Gresky’e göre, Göbekli Tepe’deki kafatası parçaları, dünyada bilinen en erken oyulmuş kafataslarını oluşturuyor. Kafatasları, Göbekli Tepe’nin anıtsal tapınakları çevresinde özel nişlere konulmuş ya da deri sicimler ile bir yerlere asılmış olabilir. Gresky, “Ne yazık ki, tam olarak ne olduklarını, bilemiyoruz!” dedi. Jeriko kafatası Bazı gazetelerimiz, Göbekli Tepe kafataslarını tanıttıkları yazılarda, bambaşka coğrafyalara ve kültürlere ait iki ayrı görseli, Göbekli’de bulunmuş gibi yayımlayarak önemli yanlış yaptılar! Oysa bu görsellerden birincisi, Kudüs yakınlarındaki Jeriko (Sultan Tepesi) kazılarında ele geçmiştir. (Görsel 3) “Cilalı Taş Çağı’na (Neolitik)” tarihlenen kafatasını, 1953 yılında İn giliz arkeolog Kethleen Kenyon bulmuştu. Yüzü kil sıvalı kafatasının üstünde bir delik vardı, gözleri ise deniz hayvanlarının kabukları ile kapatılmıştı. Dünyanın en ünlü arkeolojik eserleri listesinde yer alan Jeriko kafatası, Avrupa’da çeşitli müzelerde, bu yılbaşına kadar da İngiltere Londra’da British Müzesi’nde de sergilendi. Ayrıca söz konusu kafatası etlendirilerek ya 7 şadığı çağdaki görüntüsü yeniden elde edildi (Görsel 3A). Tıpkı Frig Kralı Midas (Görsel 4A 4B) ve Halikarnasos Prensesi Ada’nın (Görsel 5) İngiltere Manchester Müzesi’nde etlendirilmeleri gibi... Amerikalı heykeltıraş olup Avrupa’da yaşayan Jimmie Durham, bu kafatasından esinlenerek; odun, yıllarda incelenmek üzere 240 parça kâğıt hamuru, saç kılı, deniz kabu ya bölünmüştü. Einstein’ın beyninden ğu ve firuzeden 2006’da ürettiği “Baş” bazı parçalar ile birlikte iki seri kati yapıtı dünya müzelerinde sergileni lin beyinleri de sergilenmişti. yor. (Görsel 6) Göbekli Tepe’yi ziyaret eden göçe Göbekli Tepe adıyla yanlış yayım be insanlar, henüz tarıma geçmemiş lanan ikinci kafatası ve hayvanları evcilleş na gelince (Görsel 7)... tirmemişler; ancak bu 2012’de İngiltere’de bölge ve çevresinde yer “Wellcome Collection” leşerek civardaki kay müzesinde düzenlenen naklardan faydalanmış “Beyinler Sorun Ola lardı. rak Akıl” sergisinde yer 1995’te Alman ar alan bu örnek İÖ. 5. bin keolog Profesör Kla yıldandır. Anadolu’dan us Schmidt’in Göbekli değildir. Tepe’de bulduğu, yakla Einstein’ın beyni 8 şık 20 kadar üzeri açık yapıların, dinsel amaç Aynı sergide ayrı lı yapıldığı biliniyor. Ar ca, 1955’te ölen, Alman bilgin Albert keologlar boyları 3 6 m arasında de Einstein’ın beyin parçaları da görü ğişen bu “T” biçimindeki sütunların lebiliyordu. Einstein, cesedinin ya tanrısal figürler olabileceğini düşünü kılmasını istemiş, ancak Dr. Thomas yorlar. Harvey, kafatasından çıkardığı bey Gresky, “Buradaki kafatasında açı ni, yakmayarak ailesinden saklamış lan delik bir bütün olarak asılmasına tı. Beyin önce fotoğraflanmış, sonraki olanak sağlıyordu!” dedi. (Görsel 8) Parion Antik Kenti turizm merkezi olacak Parion’da yapılan çalışmalar sırasında 9 adet su kuyusu bulundu. Kuyulardan birinde hâlâ su bulunuyor ve içilebiliyor. ‘Türkiye’nin yeni Efes’i’ 2bin 700 yıllık Parion antik kenti, “Türkiye’nin yeni Efesi’i” olacak. Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Kemer köyü yakınlarındaki Helenistik dönemin en önemli antik liman kentlerinden Parion’un Kazı Başkanı Prof. Dr. Vedat Keleş, “Parion’un büyüklüğünü ya da yayıldığı alanı hayal edebiliyorduk. Ancak hayal ettiğimizden da ha büyük bir alanı kapladığını ve daha büyük yapılar, eserler olduğunu gördük. Parion, büyük ve kapsamlı bir antik Roma kenti olarak gün yüzüne çıkıyor. Kentte, büyük Roma yapıları, su kanalları, caddeler var. Antik kentte, bir Roma kentinde ne varsa hepsi bu kentte mevcut. Dolayısıyla, arkeojeofizik sonuçlarına göre, net olarak söyleyebiliyoruz ki ülke miz Çanakkale’de ciddi anlamda bir Efes kazanıyor. Troya ve Assos’tan sonra burası yeni bir destinasyon merkezi haline gelecek” dedi. Toprak altında gün yüzüne çıkmayı bekleyen yüzlerce yapı olduğunu vurgulayan Keleş, “Bu yapılar ortaya çıktığında Parion antik kenti, Türkiye’nin yeni Efes’i olacak” diye konuştu. l Haber Merkezi LVedayodlleuisknil’aenyrde Konya Beyşehir’e bağlı Yeşildağ Mahallesi’nde bulunan Leylekler Vadisi’nde akşam saatlerinde beliren dolunayın oluşturduğu manzara kartpostallık görüntüler ortaya çıkardı. Yılın her mevsimi fotoğraf sanatçılarının akınına uğrayan vadi, leylekleri havada ve yuvada görmek isteyenler için en iyi noktalardan biri olarak gösteriliyor. l KONYA / İHA C MY B