29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 26 Ağustos 2017 6 Kurultay başlıyor haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ Kurultaydaki etkinliklere her gün 20 bin kişinin geliş gidiş yapması bekleniyor CHP’nin Çanakkale Yarımadası’da gerçekleştireceği 4 günlük Adalet Kurultayı bugün başlı yor. Kurultay hazırlıkları dün öğleden sonra itibarıyla tamam landı. 10 bin kişinin konaklayabileceği şekilde yüzlerce çadır, 30 karavan ayarlandı. İlkyar İKLİM ÖNGEL dım çadırlarının da bulunduğu alanda 4 gün boyunca helikopter ambulans dahil tüm sağlık hizmetlerinin yanı sı ra bir yangın ihtimali için itfaiye de hazır bulunacak. Kurultaya devam lı kalacakların dışında her gün 20 bin kişinin geliş gidiş yapması bekleniyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açış konuşmasıyla bugün saat 09.00’da başlayacak 4 günlük kurultaydaki 8 panel ve 54 çalıştayda alanında uzman 540 kişi konuşacak. Katılımcılar ise “serbest kürsü” den fikirlerini dile ge tirebilecek. Her alandaki adaletsizlikle rin anlatılacağı kurultayın sonunda ça lıştaylardan çıkan çözüm önerileri ra porlaştırılacak ve bu öneriler CHP’nin 10 bin kişinin konaklayabileceği şekilde yüzlerce çadır, 30 karavan ayarlandı. siyasi yol haritası olacak. CHP Çanakkale Milletvetili Muhar buradaki çalışmalarda durum tespit ne için adalet istediğimizi detaylandı rem Erkek, hazırlıkların sona erdiği leri yapılacağını, sorunun neden kay racağız, kamuoyunun dikkatine suna ni belirterek, çadırların, oturma yerle naklandığının tartışılacağını ve so cağız. Bu kurultay Türkiye’de yaşanan rinin, duşların, tuvaletlerin hazır oldu nunda çözüm önerilerinin sıralanaca adaletsizlikleri birbir ortaya koyacak. ğunu söyledi. Alana transferden alan ğını anlatan Erkek, “Yiyeceğimizi, ça Adalet sağlanana kadar adaletsizliği daki yol haritalarına, yönlendirme lev dırımızı, suyumuzu paylaşırız. Burada gündemden düşürmeyeceğiz’’ dedi. halarına ve kadın ve erkek mescitlerine kadar her şeyin düşünüldüğünü önemli olan Türkiye’nin adalet talebidir. Bu Türkiye’nin Adalet Kurultayı, TRT’yi trollediler söyleyen Erkek, yoğun bir katılım bek 80 milyonun adalet talebi. Ülkemiz ve CHP’li Özgür Özel ile Veli Ağbaba, lediklerini belirtti. Farklı boyutlarda bölgemiz adalete susadı” dedi. TRT kamerasını açık görünce TRT’yi hazırlanan çadır ve 30 karavan 4 gün boyunca 10 bin kişinin konaklayabile ‘100 bin kişi bekliyoruz’ trolledi. Oda TV’nin haberine göre; Eceabat İskelesi’nde Gelibolu’daki bayram ceği bir alan ayarladıklarını, bazı katı Genel Başkan Yardımcısı Seyit To trafiğini görüntüleyen TRT ekibi, kame lımcıların da kendi çadırlarını kurdu run ise son gün Adalet Anıtı için mal rayı açık unutarak, mola verdi. TRT ka ğunu aktaran Erkek, “Helikopter am zemelerin de geldiğini belirterek, bu merasının açık olduğunu gören Özel ve bulanstan sağlık çadırlarına, tıbbi ci gün sabah saatlerinde ilk olarak Ça Ağbaba, kameranın önüne geçip, Ada hazlar ve itfaiyeye kadar her şey ha nakkale Şehitlik Abidesi’nin ziya let Kurultayı’na çağrı yaptı. Özel, “Şim zır’’ dedi. Emniyet güçleriyle valilik ret edileceğini ve burada dua oluna di siz bunu sansürlersiniz, ‘bizi sünne ten yetkililerin de katıldığı birçok top cağını belirtti. 4 gün boyunca toplam te çağırdılar’ dersiniz ama, biz sizi Ada lantı yaptıklarını söyleyen Erkek, Ada da yaklaşık 100 bin katılımcı bekle let Kurultayı’na davet ediyoruz” şeklin let Yürüyüşü’ndeki tecrübelerinin fay diklerini dile getiren Torun, “Adalet de konuştu. Kameraman durumu fark dalı olduğunu anlattı. Yürüyüşü’yle birlikte adalet talebini edip gelince, ikiliye “Sizi Ankara’dan Çalıştayları çok önemsediklerini, Türkiye ve dünyaya ilan ettik. Burada izliyorlar” dedi. l ÇANAKKALE Kılıçdaroğlu: Yıpratmak için aday BEKLİyorlar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için kimi aday gösterecekleri konusundaki tartışmaya ilişkin “Onlar yıpratılmasını istedikleri kişiyi istiyorlar” dedi. Kılıçdaroğlu, gazeteci Ruşen Çakır’ın internet üzerinden yaptığı yayına konuk oldu. “Siyasetin sözcüleri sizin aday olacağınıza çok emin bir şekilde davranıyorlar. Sizin aday olmanızı çok mu istiyorlar, yoksa aday olma ihtimalinizin önüne mi geçmek istiyorlar?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Onlar yıpratılmasını istedikleri kişiyi istiyorlar. Şimdiden ismini belli edelim, şimdiden deklare etsinler. Biz o ismi deklare edilen kişiyi yıpratalım. Aşağı yukarı bütün televizyon kanalları onların emrinde, yazılı basın onların emrinde, şimdiden saldırıya hazırlanmak istiyorlar. Ama biz onların düşündüğü gibi yapmayacağız. Aklımızla karar vereceğiz” dedi. l Haber Merkezi Erdoğan AB’yi istemiyor Sigmar Gabriel, Bild gazetesine verdiği röportajda Türkiye ile yaşanan gerginliği değerlendirdi Son dönem Türk hükümet yetkilileriyle tartışma yaşayan Almanya Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, Bild gazetesine verdiği röportajda Türkiye ile yaşanan gerginliği değerlendirdi. Kendisine yönelik hakaretleri ciddiye almadığını belirten bakan, Almanya’nın sorununun “Türk halkıyla değil, Türk hükümeti ve politikalarıyla” olduğuna dikkat çekti. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Gabriel, bakanlığının Türkiye’ye seyahatlere yönelik uyarıları sertleştirmesine de açıklık getirdi. Son dönemde yaşananlar ışığında, Türkiye’ye seyahat konusunun iyi düşünülmesi gerektiğini belirten bakan, “devletin, vatandaşları adına Türkiye’ye seyahat edip etmeyeceklerinin kararını alamayacağını” ancak bunu şu aralar “gönül rahatlığıyla” da tavsiye edemeyeceklerini ifade etti. Gabriel, Alman vatandaşlarının neden Türkiye seyahatleri konusunda iyi düşünmeleri gerektiğini de bir örnekle izah etti. Bakan, yıllarca Türkiye’de Sigmar Gabriel tatil yapan, aynı oteli tercih eden ve otel sahibiyle arkadaş olan Almanların halihazırda Türk hükümetinin politikaları nedeniyle bir anda şüpheli konumuna düşebileceğine dikkat çekti. Otel sahibinin Gülen yapılanmasına yakın olduğu gerekçesiyle suçlanması durumunda, Alman misafirin de şüpheli konumuna düşme ihtimali olabileceğini belirten Gabriel, “Türk hü kümeti için Erdoğan’ı kabul etmeyen herkes ve bir şekilde Gülen yapılanmasına yakın durduğu şüphesi olan herkes terörist kabul ediliyor” dedi. Gabriel, mevcut şartlarda Türkiye’nin AB üyeliğinin hiçbir şekilde mümkün olmadığını belirterek, “Düşünce özgürlüğünü yasaklayan, suçsuz insanları tutuklayan, muhalefeti baskı altına alan bir ülke nasıl AB’ye girebilir? sorusunu yöneltti. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu durumun farkında olduğunu ve aslında kendisinin de AB’ye girmeyi istemediği için üyelik müzakerelerini ciddiye almadığını belirten Gabriel, “Müzakereler bizim tarafımızdan bitirilmeyecek” dedi. Gabriel, “Erdoğan’a yaptığı provokasyonlarda yardımcı olmak istemediğini” kaydetti. Türkiye’nin büyük olduğuna dikkat çeken Sigmar Gabriel, Türkiye’nin Erdoğan’dan sonra da var olmaya devam edeceğini belirterek, “Türkiye ile, Türklerle değil, hükümet ve Cumhurbaşkanı’nın politikalarıyla” sorunları olduğunu vurguladı. Yıldırım ve Çavuşoğlu Gabrıel’e yanıt verdi Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in Türkiye’nin AB’ye mevcut şartlarda üye olamayacağını söyleyerek Ankara’yı hedef alan açıklamalarına tepki gösterdi. Yıldırım, Gabriel’in sözleriyle ilgili “Halt etmiş, işine baksın. Kendi memleketinin işine baksın, Türkiye’ye ayar vermeye çalışmasınlar. Hiç kimse Türkiye’ye ayar veremez. Türkiye’nin iç işlerine de kimsenin karışmaya hakkı ve haddi yoktur” dedi. Yıldırım MHP lideri Bahçeli’nin Kuzey Irak’ın referandum kararının savaş sebebi sayılması yönündeki açıklamasına karşılık, “Savaş, devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz” ifadelerini kullandı. Bakan Çavuşoğlu da, “Bazı AB üyesi ülkelerin artık bazı diğer Avrupa üyesi ülkeleri ve henüz AB üyesi olmayan Türkiye gibi ülkelerin sahibi, patronu olmadıklarını anlaması gerekiyor ve seçim öncesi popülizmin hiç kimseye faydası yoktur” diye konuştu. Kaçırılan 2 MİT’çinin faturası KYB’ye PKK kaçırdı, Gelali gönderildi KYB Türkiye Temsilcisi olarak 17 yıldır Ankara’da yaşayan Behroz Gelali’nin, Süleymaniye’de 3 Ağustos’ta PKK tarafından kaçırılan 2 MİT’çi nedeniyle Türkiye’den gönderildiği ortaya çıktı. Ankara, elemanları kaçıran PKK’lilere KYB’nin destek verdiği görüşünde. KYB Sözcüsü Sadi Ahmet Pire, Amerika’nın Sesi radyosuna yaptığı açıklamada “Sınır dışı sebebi; Türkiye istihbaratı (MİT) Süleymaniye’de başarısız bir operasyon gerçekleştirdi. 2 MİT üyesi kaçırıldı” dedi. Cumhuriyet’e konuşan bir Kürt yetkili ise Türkiye’nin hükümetin ve kurumların bilgi si dışında MİT elemanlarını Süleymaniye’ye gönderdiğini belirterek, bu kişilerin başarısızlığından ise KYB’nin sorumlu tutulamayacağını söyledi. Edinilen bilgiye göre KYB yetkililerine bilgi verilmeden Süleymaniye’ye gönderilen 2 MİT personeli, PKK tarafından 3 Ağustos’ta kaçırıldı. Ardından Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu Süleymaniye kökenlilere vize vermeyi durdurdu. Ankara, MİT personelini kurtarmak için KYB üstündeki baskıları da artırdı ve KYB’lilerin Türkiye Kürtlerine yönelik açıklamalarına Ankara sert tepkiyle yanıt vermeye başladı. l ANKARA/Cumhuriyet Batan gemide çırpınışlar AKP Genel Başkanı batmak üzere olan gemisini kurtarmaya çalışan bir kaptan gibi çırpınıyor. Bunu yaparken, tıpkı yine deneyimli bir kaptan gibi, yolcuların paniğe kapılmaması için burnundan kıl aldırmıyor, racon kesmekten geri kalmıyor. Buradaki yolcular AKP seçmenleri ve reisin sempatizanlarıdır. Fakat reis yakın çevresine de posta koyuyor, racon kesilecekse ben keserim diyor. Özetle, işime karışılmasın diyor.. Karışanı yakarım demeye getiriyor. Aslında bu bir çaresizliğin dile gelmesidir. Yalnızlaşmadır. İntihar uçuşu öncesinde söylenecek bir sözdür. AKP gemisinin kaptanı, gemisinin kayalıklara doğru sürüklenmekte olduğunun büyük olasılıkla bilincindedir. HHH Batmakta olan geminin çatırtıları şimdilik içeriden çok, dışarıda duyuluyor. İçeridekilerin büyük bir bölümü tehlikenin farkında olarak çare aranışındalar. Öncelikle de tek ve radikal çözümün bu kaptandan kurtulmak olduğunu biliyorlar. Fakat sayıları ve kaptana güvenleri giderek azalmakta olsa da kurtuluş umudunu hâlâ körü körüne bu kaptana bağlamış hatırı sayılır büyüklükte bir başka bölüm var. Gemi ise çatırdamaya, su almaya devam ediyor. HHH Dışarıdan bakanlar hem gözleriyle, hem kulaklarıyla, hem de deneyimleriyle bu batışa tanıklar. Batmakta olan geminin neden olduğu anaforun kendilerine zarar vermesine engel olma kaygısındalar. İlk uyarılar daha çok dostçaydı denebilir. Öncesinde kaptan destekleniyordu bile. Destekler kaygıya, kaygılar da giderek öfkeye dönüştü. İki Alman bakanın birkaç gün önce bir Alman medya kuruluşunda yayımlanan ortak yazısı yenilir yutulur türden değil. Çevirisini Cumhuriyet’te görüp okuduğum bu yazı yandaş medyada kuşkusuz yer almamış, ya da hafife alınmış, hakaretle karşılanmıştır. Oysa söylenenler alarm niteliğinde Adamlar açıkça, söz konuşu kişinin söz ve davranışlarının, yapmaya çalıştıklarının ,“Almanya’daki demokratik kültür açısından bir tehlike” olduğunu söylüyorlar. Dahası, bu tehlikenin bütün Avrupa için söz konusu olduğunu; “Alman topraklarında PKK gibi kriminal, terörist ve aşırıcı faaliyetler içindeki Türk örgütlere karşı nasıl kararlı mücadele” verilmekteyse, söz konusu kişinin etkisindeki cami ve derneklerdeki rota değişikliğine karşı da aynı mücadelenin verilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Kaptan bu ve bu gibi sözlere, uyarılara karşı, bütün diktatörlülerin son demlerinde görüldüğü gibi dışarıya laf yetiştirirken içerideki muhaliflerine, hakaret üstüne hakaret, tehdit üstüne tehdit, emrindeki adalet mekanizması aracılığıyla da ceza üstüne ceza yağdırmakta. Güvencesi, kendisine hâlâ güvenenlerin varlığı. Oysa deneyimli gözler ve akıllar, bu dağlara da kar yağmakta olduğunu görüyor. HHH Batmakta olan gemi alegorisini bir yana bırakarak konunun aslına gelelim. Çatırdayan sadece AKP değil bütün Türkiye. Ekonomi, iç ve dış siyaset, hak, hukuk, adalet, vicdan, özgürlük, demokrasi, insan hakları… hepsi sağlıksız, ölçüsüz, dizginsiz bir ele ve akla bırakılmış. Sadece Cumhuriyet döneminin değil, bütün tarihimizin birikimleri, insanlık ve aydınlanma değerleri yerlerde sürünüyor. Yapılması gereken çok belli ve açık: Tek adam yönetimini sona erdirmek. Bunun için yapılması gereken de çok belli ve açık: Birkaç hafta önce bu köşede yayımlanan “Büyük Adalet Yürüyüşü ve Sonrası” başlıklı yazımda belirttiğim gibi ayrım gözetmeksizin kurulacak yeni partiyle birlikte bütün muhalefetin önümüzdeki belediye seçimlerine dayanışma içinde girerek çatırdamakta olan AKP’den öncelikle İstanbul ve Ankara’yı kurtarması. Gerisi çorap söküğü gibi gelecek, yine gemi alegorisiyle söyleyecek olursak AKP gemisi dağılıp batarken Türkiye kurtulacaktır… Bugün Çanakkale’de Büyük Adalet Kurultayı’ndaki binlerin arasında, “Kültür ve Sanatta Adalet” başlıklı çalıştayda olacağım. Anadolu’nun kapısının anahtarı Erdoğan’a Malazgirt Zaferi’nin 946. yıldönümü törenleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla bugün Zafer Anıtı’nın bulunduğu meydanda yapılacak. Törenlerde Anadolu’nun kapısının temsili anahtarı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilecek ve Malazgirt Zaferi temsili olarak canlandırılacak. Alanda kurulan kıldan yapılan “Han” çadırında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte protokol üyeleri ağırlanacak ve Muş yöresine has yemekler ikram edilecek. Gece yarısı Mescid Alan Sahnesinde ilahi ve kasidelerin okunmasının ardından 00.13’te sala verilecek. Sabah namazı kılınacak. Saat 09.00’da atlı okçuluk ve atlı akrobasi gösterileri, okçuluk muharebe oyunları yapılacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle