02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 21 Ağustos 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 13 Cumhuriyet yeniden Siyasetin gözleri, en geç 2019 sonbaharında yapılacak seçimlere çevrilmiş bulunuyor. Bu doğaldır. Doğal olmayan, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP adayı ile yarışacak kişinin başarılı bir sonuç alması için nasıl donatılacağı; seçmenin karşısına hangi söylemlerle çıkacağının ve somut olarak yapacaklarının henüz hiç açıklık kazanmamış olmasıdır. CHP’nin öncülüğünde bu hafta sonu başlayacak olan Adalet Kurultay’ı, çıkacak cumhurbaşkanı adayı için oluşturulacak güçlü ideolojik altyapının dayanaklarından biri olur, bu doğrultuda bir adım atarsa anlam kazanacaktır. Anahtar kelime: Cumhuriyet AKP karşısında üzerinde birleşilmesi gereken kavram cumhuriyettir. Bu, Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı’ndan sonra kurulan Cumhuriyettir. Bu köşede de çokça özetlendiği gibi, Cumhuriyet, ulusun iradesinin somut olarak yansıdığı Millet Meclisi’dir; hukukun üstünlüğüne dayalı hukuk devletidir; çağdaş, bilimsel eğitimdir; kadınerkek eşitliğidir; kurumları güçlü bir kamu yönetimidir; ekonomik bağımsızlık için sanayileşmedir; bilimin yol göstericiliğidir; yurtta ve dünyada barış kararlılığıdır. Bunları tamamlayan çok önemli bir özelliği daha var Cumhuriyetin: Cumhuriyet, siyasette ve devlet yönetiminde doğruluk, dürüstlük ve erdemin adıdır; kısaca, ahlaktır! Cumhuriyet, anadır! Kararlı ve bilinçli bir tutumla çağdaşlaşmayı amaçladığı için, adalet talebinden çok daha fazlasıdır Cumhuriyet; Anadolu’nun Bereket Tanrıçası gibidir; doğurgandır. Cumhuriyet, laiklik yaklaşımıyla ülke insanının yaratıcı yeteneklerinin özgürce geliştirildiği ilkimdir; eğitim, bilim, kültür ve sanatla da ilerlemedir; Köy Enstitüleridir; Halkevleridir. Cumhuriyet, AKP iktidarınca yağmalanarak satılan Sümerbank’tır; şimdilerde üzerinde işbirliğiyle yapılmışçasına Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve ABD Büyükelçiliği konuşlandırılarak yağmalanan Atatürk Orman Çiftliği’dir. Örneğin Cumhuriyet, 1930’larda Alman faşizminden kaçan bilim insanlarının güvenle sığındığı, onlara özgürce bilimsel çalışma yapma olanağı sağlayan bilim limanının adıdır. Yine, örneğin, emperyalizme karşı verilen Ulusal Bağımsızlık Savaşı ve emeği öne çıkaran Halkçılık Programı’yla yola çıkan Cumhuriyet, 1960’larda bir dönem için de olsa, Türkiye’nin parlamentoya girme başarısı gösteren tek sosyalist partisinin, Türkiye İşçi Partisi’nin ideolojisinin yerli kaynağıdır. Güneydoğu’da bir toprak reformu yapamayan Cumhuriyet bugün, sahip olduğu değerlerin, özellikle de barışçılığının gizilgücü ile Kürt sorununun ülke bütünlüğü içinde çözümünde AKP’ye göre çok daha başarılı olur. Hem unutulmasın ki 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 sonrasında gerçek cumhuriyetçiler ve solcular, faşistler tarafından yok edildi. AKP iktidarı süresince de bilinen nedenlerle Cumhuriyetin değerlerini savunanlar yok edildi; Kürtlerin ülke siyasetine katılmalarının önü kesildi. Gün, yok edilmek istenenlerin, Cumhuriyetin değerlerini savunanların, solcuların ve barışçı Kürt siyasetçilerinin bir büyük özgürlük, adalet, eşitlik ve barış düzlemi için bir araya gelmesinin günüdür. Bu bir araya gelmenin dünyanın demokrasi ve barış güçleri tarafından da destek göreceği ve Türkiye’yi Cumhuriyet ile ulaştığı saygın ülke konumuna yeniden yükselteceği de çok açıktır. Bu nedenlerle Cumhurbaşkanı seçiminde AKP’nin karşısına “Cumhuriyet yeniden” denilerek çıkılmalıdır; AKP’nin oluşturduğu düşünsel şemsiyenin altına girerek ve AKP’nin yaptığı anayasal yapı veri alarak girilecek bir seçim yarışı, en baştan kaybetmektir; hem öyle bir yaklaşımla seçim kazanılsa da, bu, toplumun geleceği için uzun dönemde çok büyük bir kayıp olacaktır. Ülke, daha fazla kaybı hiç, ama hiç hak etmiyor. 21 AĞUSTOS 2017 SAYI: 33556 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.37 04.26 04.54 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 06.13 13.14 16.59 20.03 05.59 12.59 16.42 19.46 06.24 13.22 17.04 20.06 Yatsı 21.31 21.12 21.30 Daha İyi Bir Gazete İçin Okur iletilerinin ortak konusu ve dileği daha iyi bir Cumhuriyet. Hiç kuşkusuz “daha iyi”nin farklı anlamları, boyutları var. Dokuz aylık zorunlu aradan sonra gelen iletilerde de öncelikle ve özellikle vurgulanan yazım hatalarından arındırılmış bir gazete dileği. Okurlarımız, Ahmet Öner, Göksel Duru ve Nihan Korukçu artan hatalardan haklı olarak yakınıyorlar. Daha önemlisi hataların neden giderilemediğini anlamakta zorlandıklarını belirtiyor, önerilerde bulunuyorlar. Doğrusunu isterseniz Cumhuriyet’te yazım hataları gazetenin niteliğine yakışmadığı için göze batıyor. Ama yine de üçlü hatta dörtlü bir denetleme sistemine sahip olan “düzeltme” işleminin neden sonuç vermediğini anlamak zor. İlk denetleme, haberi yazan muhabir tarafından yapılmalı. İkinci denetleme uğrağı haberi değerlendiren, üzerinde çalışan, muhabirle ilişki kurarak yeniden düzenleyen haber merkezi olmalıdır. Üçüncü aşamada haberleri, yazıları sayfaya yerleştiren, son halini veren, tüm sorumluluğu üstlenen sayfa editörleri geliyor. Son safhada ağırlıklı olarak genel denetimi ve içerik denetimini yapan yazıişleri yer alıyor. Bu arada haberleri, yazıları teknik olarak sayfaya yerleştiren, asli görevleri olmamakla birlikte gördükleri hatayı düzelten sayfa sekreterleri de sayılabilir. Tüm gazeteyi okumak, düzeltmekle yükümlü, ağır iş yükü altındaki düzeltme servisini saymadım. Demek ki gazete çoklu bir sistemle son halini alıyor. Peki, bu sistem nasıl oluyor da yazım hatalarını önleyemiyor? Kimi zaman çoklu sistemler “sonraki nasıl olsa düzeltir, nasıl olsa hata görülecektir” rahatlığına yol açabilir. Ama sanırım ikinci sırada yer alan, alması gereken ve son yıllarda gazetelerde ortadan kaldırılan haber merkezinin yokluğu düğüm noktasıdır. Haber merkezleri ve sayfa editörleri hataların her tür sorumluluğunu üstlenmelidirler. Umuyorum kısa sürede, özellikle Cumhuriyet için büyük önem taşıyan sorun giderilecek, gazetecinin genel kültür birikiminin, kendini sürekli beslemesinin bu konuda en büyük hata giderici olacağı da anlaşılacaktır. Peki, bu arada köşe yazarlarının hatalarını ne yapalım? Değerli okurumuz Ayşe Coşkun’un iletisi şöyle. “Sevgili kardeşim, ‘Rıza Saf Değiştiriyor’ başlıklı yazında kaynak referansında verdiğin ‘..Carl Schmit’ler..’ sanıyorum sonunda bir adet “t” daha istiyor. Küçücük ama önemli. Sevgilerimle. Esenlikler dileğiyle…” Kendisine teşekkür ediyorum, yazarlarımıza çuvaldızı batırmadan önce iğneyi kendime batırmalıyım; bu önemli hatanın sahibi benim çünkü. Bir diğer okurumuzun sorusu ise Yayın İlkeleri’nde yer alan servis yöneticilerinin davetli gezilere katılmaması kuralı ile ilgilidir. Bu kuralın iki amacı var. Birincisi servis şeflerinin, dolayısıyla gazetenin şirket ve kurumların halkla ilişkiler servislerinden bağımsızlığını güçlendirmek, ikincisi muhabirlere gezilerde edinebilecekleri bilgi ve görgüyü artırma fırsatı tanımaktır. Muhabirlerin şirket haberleri ile ilgili hatalardan arındırılmaları ise servis şeflerinin kolaylıkla yapabilecekleri bir görevdir. Özellikle şirketlerin düzenledikleri üst düzey tanıtım gezilerinde servis şeflerini görmek istedikleri bilinir ama ne yapalım ki Cumhuriyet gazetesinin de koruması gereken ilkeleri ve bağımsızlığı var. eposta adresleri Merhaba, Ben İsveç’te yaşayan sadık bir Cumhuriyet okuruyum. Öncelikle size geçmiş olsun, değerli arkadaşlarınızın da bir an evvel özgürlüklerine kavuşmasını içtenlikle diliyorum. Okurların beklediği başlıklı yazınızı okuduğumda ben de size yazma gereğini duydum. Ne zamandır beni rahatsız eden bir meseleyi Mehmet Sağduyu adlı okurunuz son derece güzel bir yazı ile ifade etmiş zaten. İsveç’ten örnek vermem gerekirse, bir gazetede editöründen redaktörüne, köşe yazarla rına kadar herkesin eposta adresleri vardır. İstediğiniz an kendilerine ulaşmak mümkündür bire bir. Ben bu imkânı sık sık kullanan bir okurum, bazen yanıt alırım, bazen ise cevapsız kalır, bu önemli değil. Bu en doğal beklentimiz okur olarak. Mesela Türkiye konusunda buradaki gazetecilere kaç kere yazmışımdır, gerek bariz yanlışları düzeltmeleri konusunda veya Türkiye konusunda yaptıkları yorumlara daha dengeli bir yaklaşım takınmaları için. Cumhuriyet’in yazarlarına KISA KISA Ses dengesizliği ve videolar Merhaba, internet sitesinde her videodan sonra alakasız reklamlar çıkıyor, virüs ya da oyun gibi aptal bir şey geliyor. Bir önceki video ile sonraki arasında ses farkı da çok yüksek oluyor. Her defasında bilgisayarın sesini kısmak zorunda kalıyorum. Bu durum gerçekten çok itici… Özgür Birinci Bulmaca Sayın yetkili, bu cumartesinin çapraz bulmacası yerine geçen cumartesinin çapraz bulmacasını koymuşlar. Bir açıklama da yok. Okuyucu olarak saygı bekliyoruz… Zehra Top da yazdıkları birkaç yazı nedeniyle ulaşmak istedim ancak mail adreslerinin olmaması buna olanak vermedi. Size yazmayı düşündüm, sizin aracılığınız ile ulaşabilirim belki diye ama sonra vazgeçtim. Bu konuya çok önem veriyorum, öyle kolay kolay geçiştirilecek bir mesele değil bence. Zaten eski takım yazarlarınızın hepsinin iletişim bilgileri mevcut, bunu da bir demokratik olgunluk olarak algılıyorum. Tekrar geçmiş olsun. Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Kezban Carlsson Kentin ormana Kuzey ormanları içindeki Alibey su tecavüzühavzası çevresi ‘kent ormanı’ adı altında tahrip ediliyor Kuzey Ormanları Savunması (KOS), Kuzey ormanları içinde yer alan Alibey su havzası ve çevresinin “kent ormanı” adı altında tahrip edildiğini, orman bütünlüğünden koparılarak iş araçlarıyla kuru, boş bir ağaç dekoruna çevrildiğini belirterek, durumu protesto etti. Belgrad Ormanı’nda dün bir araya gelen çevreciler, Alibey su havzası ve çevresini gezdikten sonra açıklama yaptı. Kuzey Ormanları Savunması adına konuşan Seda Elhan, Kuzey Ormanları içinde yer alan Mağlova Kemeri’nden Alibey Barajı’na kadar uzanan göl ve su havzası etrafında ağaç kıyımı yapılarak yeni yollar açıldığını vurguladı. İstanbul’un doğal orman dokuları ve su havzaları üzerine yürütülen Kent Ormanı Projeleri’nin başlangıç yılının 2013 olduğunu anımsatan Elhan, özetle şunları kaydetti: “Türkiye’nin 7 bölgesi ve 81 ilinden esinlenerek hazırlanan şehir ormanı projelerinin İstanbul Asya ayağı, 8 milyon m2’lik alanı kaplayan Beykoz Elmalı Kent Ormanı idi. 7 kapılı Elmalı Ormanı açılışını gerçekleştiremeden talan ediliyor. Şimdi sıra Alibey Baraj Gölü havzasında. Etap etap tamamlanmaya çalışılan Avrupa Yakası Uluslararası Kent Ormanı, Kuzey Ormanlarının 1 milyon 683 bin 426 m2’lik bir alanını kaplıyor. Projede ormanlık alan içine, 544 araçlık otopark, 17 bin 465 m2 shuttle hattı yolu, 67 bin 560 m2 yürüyüş yolları ile hayvanat bahçesi gibi yapıların bulunacağı 10 bin 152 m2’lik 18 binadan söz edi liyor. Orman ekosistemini, turizm işletmeciliğine feda eden Avrupa Kent Ormanı proje üstlenicisi Nuhoğlu İnşaat, sitesinde doğa eğitimcisi tavrıyla, doğayı ve doğal kaynakları koruma, flora, fauna, biyolojik çeşitlilik derslerinin verileceği müjdesini açıklayabiliyor. Orman habitatını bozarak, yapay alanlar, park peyzajları inşa edilmesine izin veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı, İBB ve İSKİ yetkilileri ise İstanbul’un su havzalarının teker teker yapılaşmaya açılmasına da göz yumabiliyor. Ormanın içine döşediğiniz taşları, kestiğiniz ağaçların dallarını birer simge olarak buraya taşıdık. İşte Kent Ormanınız bu.” l İSTANBUL/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÜST SINIRDAN CEZA Yedi çocuğa cinsel istismara 62 yıl hapis Diyarbakır’da, 201416 yılları arasında aralarında iki yeğeninin de olduğu yedi çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Sabahattin Ataş (34), “çocuğun cinsel istismarı” suçundan 71 yıla kadar hapis istemiyle yargılandı. Ataş’tan şikâyetçi olan bazı çocukların aileleri, “Çocuklarımız hayal görüyor” diye şikâyetlerinden vazgeçti. Mahkeme üst sınırdan, herhangi bir indirim uygulamadan Ataş’a 5 kez ceza artırımı yaparak 62 yıl hapis cezası verdi. Sanığın, bir çocuğa yönelik eyleminde ise kesin ve inandırıcı kanıt olmadığını göz önüne alarak beraat kararı verdi. Mahkeme gerekçeli kararda, dosyadaki mağdurlardan sadece birisinin şikâyetçi olduğunu, diğer mağdurların şikâyetten vazgeçtiğini, nitelikli cinsel istismarın oluşabilmesi için, eylemin cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olmasının şart olmadığını vurguladı. Kararda, “Çocuklar her ne kadar önceki beyanlarından dönmüş olsalar da kapalı toplum yapısı ve akrabalık durumları baz alındığında, mağdur çocukların baskı altında olabileceği ve sanığa iftira atmaları için bir sebep olmadığı anlaşılmıştır. Çocukların yaşları göz önüne alındığında cinsel davranışlardan, terimlerden bu şekilde haberdar olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirilmektedir” denildi. l DİYARBAKIR/DHA Hesaba itiraz etti döverek öldürdüler Antalya’nın Serik ilçesinde, eşi ve 2 arkadaşıyla yemek yediği restoranda 700 liralık hesaba itiraz eden taksi şoförü 28 yaşındaki Yahya Zağlı, restoran çalışanları tarafından dövüldü. Boynu kırılan taksi şoförü ölürken, polis kaçan restoran çalışanı 4 kişiyi arıyor. Yakınları tarafından Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu’ndan alınan Yahya Zağlı’nın cenazesi Serik ilçesi Cumalı Mahallesi’ndeki evine getirildi. Helallik alınmasından sonra Zağlı’nın cenazesi kılınan namazın ardından Cumalı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Diğer yandan polis, kimliğini tespit ettiği 4 şüpheliyi yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle