29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 19 Ağustos 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: EMİNE BİLGET Gerekçe İzmir Marşı mı? Eskişehirspor ile Göztepe arasında 4 Haziran’da Antalya’da oynanan TFF 1. Lig playoff final maçında yaşananların ardından soruşturma başlatan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, 72 kişi hakkında ‘örgüt üyeliği’nden gözaltı kararı verdi. İzmirli taraftar grupları ise, tribünlerde yoğun biçimde söyledikleri İzmir Marşı nedeniyle kendilerine bu tür yaptırımların uygulandığını öne sürdü. Söz konusu olaylar nedeniyle aralarında polis, asker, özel güvenlik görevlisi ve tribün liderlerinin de bulunduğu 55 kişi gözaltına alındı. Başsavcılığın talimatıyla, bu karşılaşmada çıkan olaylarla ilgili İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 72 şüphelinin adresine baskın yapıldı. Antalya, İzmir, Eskişe Olaylı EskişehirGöztepe maçına ilişkin soruşturma kapsamında 72 kişi hakkında ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla gözaltı kararı verildi hir, Mardin ve Ankara’da yapılan operasyonda, Organize Suçlar ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan şüpheliler Antalya’ya getirildi. Operasyon kapsamında 1900 kişi hakkında 6222 sayılı “Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme” yasası yerine farklı kanunlardan işlem yapılması dikkat çekti. Kamu malına zarar verme, örgütlü suç işleme, toplumda infiale neden olacak eylemlerde bulunma ve patlayıcı madde kullanmak suçlarından gözaltına alınan şüphe liler arasında, yaşı 18’den küçük 6 kişinin de bulunduğu kaydedildi. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 çocuğun ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılacağını açıkladı. Savcılık ayrıca 247 kamu ve özel güvenlik görevlisi hakkında da idari soruşturma başlatıldığını duyurdu. Diğer 23 şüphelinin aranmasına ise devam ediliyor. Göztepe taraftar grubu, gözaltı furyasına büyük tepki gösterdi ve sosyal medyada, “Taraftarız, örgüt üyesi değil ve Göztepe taraftarı fişleniyor” kampanyası başlattı. İzmirli taraf tar grupları ise tribünlerde yoğun biçimde söyledikleri İzmir Marşı nedeniyle kendilerine bu tür yaptırımların uygulandığını öne sürdü. Palalılar uslu çocuk! Beşiktaş’la Konyaspor arasında oynanan Süper Kupa finali öncesi KonyaSamsun karayolunda pala, bıçak ve tabanca ile fotoğraf çektiren Konyasporlu taraftarlar için aradan 12 gün geçmesine karşın işlem yapılmadı. Maçın 78. dakikasında Beşiktaşlı Quaresma’ya kelebek tipi sustalı bıçak atan taraftar ise maçtan 2 gün sonra akşam saatlerinde gözaltına alınmış ve ertesi sabah savcılıkça serbest bırakılmıştı. l Spor Servisi EskişehirGöztepe maçı olaylar nedeniyle sık sık durmuştu. Sahaya çok sayıda patlayıcı madde atılmıştı. Kaçma şüphesi varTaşveAksoy’untahliyeisteminireddedenmahkemedenilginçgerekçe: haber 11 GÖRÜŞME KESİLDİ ‘Emekçi’ yeni yasaklı kelime oldu Açlık grevinin 163. gününde telefonla görüşme hakkını kullanan Semih Özakça’nın telefonu, konuşmasında “emekçiler” kelimesi geçtiği gerekçesiyle telefonu kesildi. Akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, açlık grevi direnişlerinin 164. gününe girdi. Öğretmen Semih Özakça, açlık grevinin 163. gününü geride bırakırken telefon hakkını kullanarak eşiyle görüştü. Eşi Esra Özakça’nın aktardığına göre; Semih, Nâzım Hikmet’in bir şiirinden bestelediği şarkıyı eşine söyledi. Daha sonra 283 gündür devam eden “Yüksel Direnişi” için yazdığı şarkıyı söylerken, “emekçiler” kelimesini kullandı. “Emekçiler” kelimesinin geçmesiyle anında kesilen telefon ardından yeniden eşiyle görüşen Özakça, “‘Emekçiler’ kelimesi geçince kestiklerini aktardı. Esra Özakça, “Semih’in engel oldukları türküsünü aslında çok iyi biliyorsunuz. Bu türküyü bütün evren söylüyor. Bizim türkülerimiz doğanın yasaları gibidir. Doğanın yasaları kadar güçlüdür. Türkülerimiz, susturmak isteyenlerin yasalarından da yasaklarından da daha güçlüdür” dedi. Yüksel’de yine müdahale 253 gündür devam eden “İşimi geri istiyorum” eyleminde sloganlar atan eylemcilerin açıklama yapılmasına izin verilmedi. Pankartları parçalayan ve biber gazıyla birlikte sert müdahaleye başlayan polis ekipleri, Mehmet Dersulu, Simge Aksan, Sultan Aydoğdu, Fulya Demir, Mustafa Keçeli’yi gözaltına aldı. Veli Saçılık’ın da olmayan kolunun üstüne düşürüldüğü ve hastaneye gittiği belirtildi. l ANKARA / Cumhuriyet CANAN COŞKUN Tahliye edildikleri 31 Mart gecesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın başlattığı darbe soruşturması kapsamında tekrar tutuklanan gazeteci Murat Aksoy ve müzisyen Atilla Taş’ın aralarında bulunduğu 13 kişi, haklarındaki yeni dava kapsamında savunma yapmaya devam etti. Davanın dünkü oturumunda Zaman gazetesinin eski çalışanı tutuksuz Ali Akkuş savunma yaptı. Akkuş, FETÖ örgüt üyeliği için sayılan hiçbir kriterin kendisi için geçerli olmadığını kaydederek, “Gazetede köşe yazarı olmadığım için bu örgütün algı operasyonuna katılmama mümkün değildir” dedi. Hakkındaki her iki davada da iddiaların birebir aynı olduğunu aktaran Akkuş, “Selam Tevhid davası sanıklarının masum olduğunu söylemem üzerine pasif göreve alındım. Tazminatını isteyip ayrılmak istedim ancak izin vermediler” dedi. Akkuş, hakkında yeni bir iddia bulunmadığını savunarak, “Aynı konuda iki kez yargılama yapılamayacağından bu davanın reddini, eğer yerinde bulunmazsa iki davanın birleştirilmesini talep ediyorum” dedi. Tutuklu yargılanan gazeteci Yetkin Yıldız ise, FETÖ şüphelisi kişilerle görüşme suçlamasıyla ilgili, “Yargıda 4 bin 200 kişi tasfiye edildi. Kamudan da 150 bine yakın tasfiye var. Bu insanların görüştüğü kişilerle ilgili çarpan etkisini göz önünde bulundurduğumuzda milyonlarca şüpheli anlamına gelir” dedi. Önder Aytaç ile görüşme suçlamasına karşılık olarak da Yıldız, Aytaç’ın bir dönem AKP Siyaset Akademisi’ne katıldığını söyledi. Cihan Acar’ın avukatı Gülşah Kaya, ikinci davanın iddianamesinin yazım hataları ve kopyalayapıştır hataları ile dolu olduğunu vurgulayarak “Bu iddianameyi ismi lazım değil bir meczup yazdırdı” dedi. Avukat Kaya, Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2015 yılında yüzde 40 oranında beraat kararı verildiğini aktararak, “Bir ülkede yüzde 40 beraat kararı veriliyorsa o iddianamelerin yüzde 40’ı boşa yazılıyor demektir” dedi. İki kişiye tahliye 1 saatlik aranın ardından kararını açıklayan heyet, dava dosyasının ilk dosya ile birleştirilmesine karar verdi. Heyet, örgüt üyeliğiyle suçlanan çok sayıda sanığın yurt dışına kaçtığını, böylece kaçma ve yargılamayı sürüncemede bırakma ihtimalinin bulunmasının makul şüpheyi ortaya koyduğunu ifade etti. FETÖ/PDY’nin yapısının çözümlenmeye devam ettiğini kaydeden heyet, örgüt üyeliği ve örgütün işlediği veya işlemeye teşebbüs ettiği suçlara iştirakle yargılanan kimselerin çözülmenin önüne geçebileceğini savundu. Heyet, darbe girişimi gibi olayların tekrarının yaşanmaması, kamu güvenliği ve milli menfaatlerin korunması bu süreçte mevcut delil durumu itibariyle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını belirterek, Taş ve Aksoy’un aralarında bulunduğu 10 kişinin tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, Cihan Acar ve Bünyamin Köseli’nin ise tahliyesine karar verdi. l İSTANBUL Altıntaş ilçesindeki olaylar sabaha karşı son buldu. İşçilere linç girişimi Kütahya’nın Altıntaş ilçesinde terör örgütü propagandası yaptığı öne sürülen işçiler linç edilmek istendi, Belediye Başkanı, “Bizim gençler abartmış” dedi Kütahya’nın Altıntaş ilçesinde bir grup, baraj inşa ca kalabalık oluşmuş. Burada büyük bir sıkıntı yok, çatışma yok. atında çalışan Güneydoğulu işçi Biri kaçmıştı geldi teslim oldu po lerin araç içerisinde terör örgü lise. Bir sıkıntı yok ilçede, durum tü propagandası yaptığı ve Tür sakin. Fakat birkaç provokatör kiye Cumhuriyeti’ne küfür ettiği çıktı ilçemizden, birbirlerine lafla iddiaları üzerine işçilerin kaldığı taş atan oldu. Kendi özel kinlerini Dörtyol Meydanı’ndaki binanın orada kusmuş oldular” dedi. önünde toplandı. Polislerin tüm çabasına karşın, kalabalık sakin Tavşanlı’da da olmuştu leşmeyince bu kez jandarmadan Kütahya’nın Tavşanlı ilçesin yardım istendi. Kütahya kent de geçen yıl Güneydoğulu işçilere merkezinden ilçeye çevik kuvvet yönelik linç girişimi yaşanmıştı. 1 polisleri sevk edildi. Haziran 2016’da Tavşanlı ilçenin Gerginliğin büyümesinin ar Dağçeşme Mahallesi’nde TOKİ in dından Altıntaş Kaymakamı Mu şaatında Doğu ve Güneydoğu ille sa Kazım Çelik ve İl Emniyet rinden çalışmaya gelen işçilerce Müdürü Hasan Çevik de olay ye Türk bayrağı yakıldığı iddiasının rine gitti. Polisler bir yandan ka ilçede yayılması üzerine binlerce labalığı evin önünden uzaklaştır kişi polis merkezi önünde topla maya çalışırken, bir yandan da Kalabalıktan kaçırılan işçi, ilçe dışına çıkarıldı. narak, sloganlarla polis merkezini bir inşaat işçisini yoğun güven taş yağmuruna tutmuştu. Kalabalık lik önlemleri altında çıkarıp po gençlerle tartıştıklarını, ardından polis müdahalesiyle dağılırken TOKİ lis aracına bindirdi. Bunu fark eden olayların çıktığını söyledi. inşaatlarının bulunduğu yere gide kalabalık barikatı aşıp polis aracına DHA’ya konuşan Altıntaş Bele rek işçilerin kaldığı barakaları ate saldırdı. Güvenlik güçleri öfkeli ka diye Başkanı AKP’li Ferit Karabu şe vermişti. Kütahya Emniyet Müdü labalığın linç girişiminden kurtardı lut, “İlçedeki gençlerle bir tartış rü Vekili Hasan Çevik ve Kütahya ğı inşaat işçisini ilçeden uzaklaştır maya girmiş bunlar. ‘PKK’li misi Valisi Şerif Yılmaz ilçeye giderken, dı. Olaylar sabaha karşı kalabalığın niz’ diyerek üzerlerine gidince her Vali Yılmaz bayrak yakma olayının dağılmasıyla son buldu. İşçiler Ab halde o zihniyette oldukları için tep kesinlikle söz konusu olmadığını dulgafur Y. ve Serhat A. Emniyette ki vermişler. Bizim gençler bunu bi açıklamıştı. İşçiler ilçeden uzaklaş ki ifadelerinde terör örgütü proga raz abartarak kovalayıp evlerine tırılırken, olaylar sabaha kadar sür pandası iddiaları reddederek, ilçede tıkmışlar. Herkes birbirini çağırın müştü. l Yurt Haberleri TERÖR PROPAGANDASI İDDİASI DİHA muhabiri tutuklandı Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Mehmet Sıddık Damar, hakkında açılan bir soruşturma kapsa mında Mardin’in Kızıltepe ilçesinde adliyeye giderek savcılığa ifade verdi. İfade işlemlerinin ardından Damar, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek, “Örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Damar, tutuklanarak cezaevine gönderildi. l Yurt Haberleri ŞEKER’DEN BAŞBAKAN’A: ‘Pankart mı keskin bıçak mı?’ CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Turcell Süper Kupa final maçını ve ardından yaşananları Meclis gündemine taşıdı. Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Şeker, önergesinde 11 taraftarın “Nuriye Semih Yaşasın” pankartı açması nedeniyle tutuklandığını anımsattı. Maçın ardından cumhuriyet savcılığının başlattığı “yaralama, patlayıcı atma, araç taşlama, fiili işgal gibi” suçlarla ilgili soruşturmanın da sürdüğüne dikkat çeken Şeker, Yıldırım’a şunları sordu: “Sahaya patlayıcı atmak, adam yaralamak mı ağır suçtur, ‘yaşasın’ yazan pankart açmak, yaşama son veren bıçaktan keskin midir, soruşturma kapsamında sahayı işgal eden, kamu malına zarar veren, sahaya bıçak ve patlayıcı madde atanlar hakkında herhangi bir yakalama, gözaltı veya tutuklama kararı var mı, Konya’da bir maç esnasında “Nuriye ve Semih ölsün” diye bir pankart açılırsa ne gibi bir işlem yapılır, Nuriye ve Semih isimlerini yasakladınız mı?” l ANKARA / Cumhuriyet NAZLIAKA, ÜSTÜN’E GİTTİ ‘Yaşananları kabul edip meşrulaştırmam’ Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Büyükada’daki toplantı sırasında gözaltına alınarak tutuklanan insan hakları savunucusu İlknur Üstün’ü, tutulduğu Sincan Cezaevi’nde ziyaret etti. Üstün, Nazlıaka aracılı İlknur Üstün ğı ile “Normal kabul etmek yaşananları meşrulaştırmaktır. Bu yaşananları asla normal kabul etmeyeceğim. Hayatım kadın hakları savunculuğu mücadelesi ile geçti. Kadın hakları ve insan hakları savunusu adaletin herkes için var olabilmesinin koşuludur” dedi. Nazlıaka, Üstün’ün maçta ‘Nuriye ve Semih Yaşasın’ pankartını açtıkları için tutuklanan Beşiktaşlılarla aynı koğuşta kaldığı bilgisini aktardı. Tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nde milletvekili Nazlıaka tarafından ziyaret edilen insan hakları savunucusu Üstün, “Meşruiyetini haklılığından, gücünü dayanışmasından alan bir mücadelenin içinden biri olarak bunun en güzel örneğini şimdi, burada kişisel olarak da yaşıyorum. Tüm bu dayanışma bana çok büyük bir güç veriyor” dedi. Nazlıaka görüşmenin ardından, “Onu kriminalize etmeye çalışanların amacı ne bilmiyorum ama ben kendisini yıllardır kadın hakları mücadelesinden tanırım. Birileri ona suçlu kıyafeti giydirmeye çalışıyor ama bu giysi İlknur’a uymaz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle