29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 11 Ağustos 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY TürkTelekom’a bir uyarı daha Eylül ve mart ayı ödemelerini kaçıran Otaş’a ikinci uyarıyı yapan Hazine, şirkete 60 gün süre tanıdı Hazine, Türk Telekom’un büyük ortağı Otaş’ı ikinci bir mektupla bir kez daha uyardı. Hazine’den Otaş’a giden ikinci mektupta 60 gün süre verildi. Bloomberg’de yer alan habere göre Hazine Müsteşarlığı, ağustosun ilk haftasında Türk Telekom’un büyük ortağı Otaş’a ikinci kez mektup göndererek temerrüt sorununun çözülmesini istedi. Mektupta Türk Telekom ana sözleşmesinin 6. maddesine atıf yapıldı. Madde, ortaklardan birinin temerrüde düşmesi durumunda diğer ortak Hazine’nin yönetimi değiştirebilmesine yetki veriyor. Yönetim değişebilir Konu hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, Otaş’ın bu mektupla 60 gün süreye sahip olduğunu, bu sürede kredi sorununun çözülmemesi du rumunda, ekimin ilk haftasında Türk Telekom yönetiminin Hazine tarafından değiştirilebileceğini söyledi. Hazine, Türk Telekom ve Otaş konuya ilişkin yorum yapmadı. Hazine Otaş’a ilk mektubu 23 Haziran’da göndermiş ve Otaş’ın temerrüdün çözümü konusundaki son durum için bilgi istemişti. Bir kaynağa göre Otaş bu mektuba cevap vermedi. l Ekonomi Servisi Yöntem aranıyor Şirketin borçlarını ödeyememesi üzerine Oger ve bankalar borç konusunda orta yol aramaya başlamıştı. Türk Telekom’un ana ortağı Oger Telecom’a 4.75 milyar dolar kredi veren Türk bankalar, kredinin olası yeniden yapılandırması için danışman belirlemek üzere kolları sıvamıştı. Türk Telekom’un yüzde 55’ini 2005’te satın alan Oger Telecom, satın almayı kendine ait Ojer Telekomünikasyon AŞ (OTAS) adlı bir şirket üzerinden yapmış, krediye teminat olarak da Otas’ın elindeki Türk Telekom hisseleri gösterilmişti. Krediyi düzenleyen bankalar arasında Akbank, BNP Paribas, Citigroup, Deutsche Bank, Garanti Bankası ve JP Morgan bulunuyor. Oger kredinin her biri 290 milyon dolar büyüklükteki Eylül 2016 ve Mart ayı geri ödemelerini kaçırdı. Toplusözleşme imzalanmadı Türk Telekom’da örgütlü Türkİş’e bağlı Haber İş Sendikası Türk Telekom işvereni ile 12. dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) için masaya oturdu ancak anlaşma sağlanamadı. Geçen ayın sonlarına doğru ikinci çeyrek mali sonuçlarını açıklayan şirket net dönem kârını 889.8 milyon lira olarak duyurmuştu. Şirketin 2017’nin ilk yarısındaki net kârı da 955.5 milyon lira olarak açıklanmıştı. Ancak şirket, işçiler için iki yıllık toplam yüzde 16.5’lik zam önermiş ve sendikanın önerilerini geri çevirerek uzlaşmazlık aşamasını zorlamıştı. Haber İş’in sitesinde yer alan bilgilere göre, 4 Ağustos tarihi itibarıyla arabulucu atandı. Arabulucu, resmi görevlendirme yazısını tebliğ aldığında, 15 günlük yasal grev süresinin başlayacağı bilgisini veren sendika yöneticileri, “Bu süreçten önce olduğu gibi bu süreçte de rutin görüşmelerimiz aynen devam edecektir” açıklamasında bulundu. Avrupalı, aşırı turist istemiyor Avrupa’nın en çok turist çeken şehirleri Venedik ve Barcelona’da yakın zamanda başlayan turizm karşıtı protestolar her geçen gün artıyor. Yerli nüfusun artan turist sayısının getirdiği yoğunluk, maddi hasar ve yükselen kiralara dikkat çekmek için toplandıkları “antiturizm” yürüyüşler Dubrovnik ve Roma gibi popüler turizm noktalarına yayılmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Organizasyonu (UNWTO) son verilerine göre Avrupa şehirlerine gelen turist sayısı bu yılın OcakNisan ayında yüzde 6 arttı, artışın sürmesi bekleniyor. 2016’da küresel toplam yabancı turist sayısı 1.23 milyara ulaştı ve bunun yüzde 50’sini, yani 615 milyon kadarını Avrupa şehirleri çekiyor. İngiliz gazetesi The Guardian’a göre 20 milyona yakın turist alan Venedik’te yerli halkın nüfusu sadece 55 bin. İspanyol şehirleri toplamda 75.6 milyona yakın turist alabiliyor. Üniversite çöplüğü... Eğitim fiyaskosu Üniversite yerleştirme sonuçlarında en çarpıcı gelişmelerden biri boş kontenjanlar oldu. Tercih yapma hakkına sahip 1 milyon 900 bin adayın 850 bini tercih yapmadı. En fazla tercih edilen tıp ve hukukta bile boş kontenjan kaldı. Açık öğretime bile kayıt yaptırmayan binlerce öğrenci var. Geçen yıl üniversitelerin doluluk oranı yüzde 95.3 imiş. Bu yıl 74.7. Ancak yüzde 65’e kadar düşebileceği söyleniyor. Tüm bunlar aslında sadece çıplak iki gerçeği gözler önüne seriyor. 1 Orta ve lise eğitiminde kalitenin ne kadar düştüğünü. Tüm lise türlerinde öğrencilerin sadece yüzde 31’i önlisans ve lisans programlarına yerleşebildi. Meslek liseleri, teknik liseleri bir kenara bırakırsak Anadolu liselerinin çoğunun başarısı geriledi. Köşe bucak imam hatip okullarına dönüştürülmüştü. En düşük başarıyı buradaki öğrenciler elde etti. Şaşırıyor muyuz? Yok... PISA verileri önemli bir gösterge. Okuduğunu anlama 2006’dan beri düşüşte. Fen, matematik ve okuma alanlarından en az birinde ileri düzeyde performans gösterenler OECD genelinde yüzde 15.3; Türkiye’de yüzde 1.6. 2 Gençlerin üniversite mezunu olma gibi bir dertlerinin olmadığını görüyoruz; üniversite mezunu işsizlerin oranına, iş bulabilenlerin de okumayanlarla aynı kategoride tutularak asgari ücrete talim ettirilmelerine baktığımızda haksız da sayılmazlar aslında. Mezun olanların iş bulma şansları sıfır. Artık nitelikli insan kaynağı en önemli sermaye. Nitelikli insan kaynağının temelini de kaliteli eğitim oluşturuyor. İşverenler işe personel alırken “kritik düşünme, problem çözme, detaylara dikkat etme, yazma ve okuduğunu anlama” gibi becerilere sahip olanları tercih ediyor. Kıtaların ve ülkelerin geleceğini belirleyecek 3 stratejik alan: 1 Gıda tarım. 2 Enerji doğal kaynaklar. 3 Bilim teknoloji. Yapılan yeni bir araştırmaya göre yeni teknolojiler yani dijitalleşme, robot teknolojisi, yapay zekâ, 2055 yılında Türkiye’de 12.8 milyon kişinin işini elinden alacak. Hani en fazla istihdam yaratan inşaat sektörü var ya, bu alanda da robotlar devreye girecek. Tuğlaları harçlayıp duvar ören robotlar olacak. 4 IPSOS’un 2016 yılı araştırması: Türkiye’yi anlama kılavuzu. Buna göre; Toplumun yüzde 39’u hiç kitap okumuyor. Yüzde 49’u sinemaya gitmiyor. Yüzde 66’sı konser, tiyatro gibi herhangi bir etkinliğe katılmamış! En sık yapılan aktivite yüzde 85 ile televizyon izlemek. 4 Bir vahim veri daha. 20002015 arasında ithal edilen cep telefonları için ödenen tutar 23.4 milyar dolar olmuş. Çin; 1992’den 2012’ye yüksek teknolojili ürün ihracatını yüzde 5’lerden yüzde 25’lerin üzerine çıkarmış. Ya biz? Eğitim bütçemiz artarken, okul binaları, sınıf sayıları artarken çocuklarımızın başarısı düşüyor. Neden? Bunun nedenlerini artık iyice dillendirilmeye başlanan “Yeni Türkiye” stratejisinin arkasında aramazsak arpa boyu yol alamayız... ekonomi 9 BETONLAŞIYORUZ! Türkiye’deki tarım arazilerinin yüzölçümlerine göre yüzde 1’i satılmak için ilana verilmiş durumda. Son 15 yılda 2 milyon 50 bin dekar tarım arazisi imara açılarak betona gömüldü. Plansız kentleşme Türkiye’nin verimli tarım arazilerini yutuyor. Türkiye’de son 15 yılda 2 milyon 500 bin dekar tarım arazisi imar politikalarının kurbanı yapılarak betona gömüldü. Türkiye’deki tarım arazilerinin yüzölçümlerine göre yüzde 1’i satılmak için ilana verilmiş durumda. En fazla satış hareketliliğinin yaşandığı il tarımsal arazisi küçük olan Yalova. Yalova’da son 5 yılda tarım arazilerinde yüzde 30’luk bir azalma yaşandı. Yalova’dan sonra sırayla İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bursa, Çanakkale, Balıkesir ve Muğla geliyor. Planlama şart Türkiye’nin önde gelen tarım merkezlerinden Mersin’de son 15 yılda 90 bin, Adana’da 200 bin, Hatay’da 60 bin dekarlık tarım alanı yok olurken, Antalya’da ise imarlaşmanın yanı sıra turizm adı altında otel ve tatil köylerine ayrılan bölgelerin de içine girmesiyle 170 bin dekarlık verimli tarım arazisi betona gömüldü. İmarın adı yatırım oldu Zingat.com Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Kayhan, Türkiye’deki tarım arazilerinin el değiştirmesinde son yıllarda yaşanan hareketliliğin arazilerin imar yatırımı olarak değerlendirilmesinden kaynaklandığını söyledi. Kayhan, “Aslında tarım arazisi satışları veya el değiştirmeleri, tarım amacından daha çok, potansiyel bölgelerin ileride yaratabileceği imar fırsatlarından faydalanmayı amaçlıyor. Zira satışı yapılan tarım arazisi ortalamada 10 bin ila 20 bin m2 büyüklüğünde. Bu genişlikteki araziler tarıma elverişlilik açısından küçüktür” iddiasında bulundu. 2016’da Türkiye’deki çayır ve mera alanları hariç toplam tarım arazisi yüzölçümü yaklaşık 237 milyon 625 bin 724 dekar. Bu rakam Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30.33’üne denk geliyor. Resmi verilere göre 2006 yılıyla kıyaslandığında son 10 yılda toplam tarım alanının yüzde 5.22 (2 milyon 113 bin hektar) azaldı. Tarım alanı büyüklüğünde Türkiye’de üçüncü sırada yer alan Şanlıurfa’da 11 milyon 543 bin 201 dekar tarım alanı yer alıyor. 150 bin hektar sulanabilir tarım arazisiyle Türkiye’nin 3’üncü büyük ovasına sahip olan Harran Ovası’ndaki tarım arazileri, son 10 yıl içerisinde 3 kat artarak 60 bin dekarı betonlaştı. Uzmanlar, “Tabii ki ülkemizde konut ihtiyacı, sanayi anlamında kullanılacak arazi ihtiyacı var. Ancak yapılacak konutların, sanayiye ve imara açılacak alanların iyi belirlenmesi gerekiyor. Kentlerin genişletilmesi sırasında buna dikkat etmek gerekiyor. Bunlar tarımın yapılamadığı alanlar olarak belirlenmeli ve ona göre bir çalışma yapılmalı” ifadelerini kullandı. Artaş’tan Anadolu’ya 1.2 milyarlık Yaman proje İnşaat sektöründeki 40. yılında Avrupa Konutları markasını İstanbul’un Anadolu Yakası’na da taşıyan Artaş İnşaat, 1.2 milyar TL’lik yatırımla Ümraniye Yamanevler’de 1.672 konut, 2 ofis bloku ve 38 ticari ünitenin yer alacağı yeni projeye imzasını atıyor. Firma, 11 Eylül Dubai Cityscape Fuarı’nda gerçekleştireceği lansman öncesinde Avrupa Konutları Yamanevler projesi 484 bin TL’den başlayan fiyatlarla ön satışa sunuldu. Proje ayrıca bölgedeki sanayi alanının dönüşümüyle birlikte yüzde 1 KDV avantajına da sahip. Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, gayrimenkul sektöründe genelde ağustos ayında lansman yapılmadığını anlata Mehmet Buğdaycı rak “Markamıza ve kendimize güveniyoruz. 2020 model bir proje yaptık” diye konuştu. Avrupa Konutları Yamanevler’in hayata geçtiği Ümran Boru fabri Süleyman Çetinsaya ka arsanın sahibi olan Oryataş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Buğdaycı, “Buradaki fabrikamızı 25 milyon lira ek yatırımla Akçakoca’ya taşıdık” dedi. SEKTÖRDEN 4 Ant Yapı’nın teslimleri devam eden Türkiye’deki ilk ofis projesi Antplato’da hayat başladı. Basın Ekspres yolu üzerinde, toplam 35 bin metrekare inşaat alanında konumlanan Antplato, 25 kattan ve 180 modüler birimden oluşuyor. 4 Yapıen İnşaat tarafından İstanbul Bostancı’da hayata geçirilen Bostancı Deluxe’de, ön satışlar başladı. 61 konuttan oluşan projede 3+1 daireler 850 bin TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. 4 GYODER’in ve Bahçeşehir Üniversitesi ile üç yıl önce başlattığı ‘MBA in Real Estate’ İşletme Yüksek Lisans programı bu dönem Özyeğin Üniversitesi’nde de başlıyor. GYODER üyelerine, Özyeğin Üniversitesi’nde yüzde 25 indirim imkânı var. 4 Gelişmekte olan ülkelerde gayrimenkul sektörü ile ilgili analitik bilgiler sunan REIDIN’de üst düzey bir atama gerçekleşti. REIDIN Türkiye Ülke Müdürü Kerim Bertrand, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden sorumlu olarak REIDIN Üst Yöneticiliğine (CEO) atandı. Emlak Konut’un kârı düştü Türkiye’de konut satışları son aylarda istenen düzeyde gerçekleşmiyor. Şubatmart ayları arasında önemli bir konut kampanyasına imza atan Emlak Konut GYO’nun ikinci çeyrekte kârında önemli bir düşüş yaşandı. Şirketin ikinci çeyrek net kârı yüzde 33 düşüşle 306 milyon lira oldu. Şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na bildirdiği finansal sonuçlarına göre, ikinci çeyrek hasılatı ise yüzde 53 düşüşle 533.4 milyon lira olarak gerçekleşti. Hayallerde site var Emlakjet.com ziyaretçileri arasında gerçekleştirilen ankete göre, ev arayanların yüzde 58’i her geçen gün sayıları artan site ve proje konutlarında oturmayı isterken, yüzde 42’lik bir kesim tercihini mahalleden yana kullanıyor. Sitelerin ve konut projelerinin öne çıkan özellikleri arasında alışveriş merkezlerine yakınlık; park etme rahatlığı; modern, güvenli ve teknolojik altyapı ile spor salonu, havuz gibi ortak sosyal alanlar yer alıyor. Vergiye itiraz masası Ankara Ticaret Odası (ATO), emlak vergisi artışlarına yapılacak itirazlar için ‘Emlak Vergisi Masası’ kurdu. Tüketici Hakları Derneği de, emlak vergisi miktarına itirazı olan vatandaşların 7 Eylül 2017’ye kadar dava açabilecekleri uyarısında bulundu. ATO Başkanı Gürsel Baran, “Ankara’nın bazı bölgelerine dair belirlenen rakamların piyasa değerlerinden yüksek olması bu bölgelerdeki üyelerimizin ödeyeceği vergilerde ciddi bir atışa sebep olacak. Mükelleflerin yanı sıra muhtarlar ve ticaret odaları da emlak vergisi bedellerine itiraz için vergi mahkemelerinde dava açabiliyorlar. Bize gelen itirazları değerlendirdikten sonra gerekirse dava açma yoluna gideceğiz” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle