29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA AB: Kenya seçimleri adil Kenya’da muhalefetin tanımadığı, protesto ettiği başkanlık seçimlerini izleyen Avrupa Birliği (AB) gözlemcileri, sonuçlarda ya da seçim sürecinde herhangi bir manipülasyon işareti görmediklerini belirtti. Kenya’da resmi olmayan ilk sonuçlara göre, Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta koltuğunu korudu. Muhalefet ise liderleri Raila Odinga’nın seçimi kazandığını savunuyor. Juncker’in uçuşları tartışma yarattı Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker’in heyetiyle birlikte resmi görüşmeler için Roma’ya gidişte özel bir uçağa 25 bin Avro harcadığının ortaya çıkması tartışmalara yol açtı. Komisyon üyelerinin OcakŞubat 2016’da hava taksisine 500 bin Avro harcadığı iddia ediliyor. Komisyon ise Juncker’in programına uyan ticari uçuş bulunmadığından özel uçuşun kullanıldığını belirtti. Cuma 11 Ağustos 2017 GUAM [email protected] EDİTÖR: MERİÇ ŞENYÜZ TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ DÜELLOSU 7 Kuzey Kore, füze programına ‘Ateşle yanıt veririz’ diyen ABD’ye ABD’DEN ÇİN’E meydan okudu: ‘Guam’a olası saldırı için bu ay ortasına kadar hazırız’ GÖZDAĞI ABD Başkanı Donald Trump’ın “Füze programına devam eder seniz ateş ve öfkeyle yanıt vereceğiz” açıklamasına tep ki olarak Guam Adası açık larına füze atma tehdidinde bulunan Kuzey Kore, saldı rı planının detaylarını açıkla dı. Kuzey Kore devlet ajansı KCNA, ordunun Guam’a uya rı saldırısı için bu ay ortası na kadar hazır olacağını ve saldırıyı başlatmak için Kim Jong Un’un emirlerini bekleyeceklerini bildirdi. ‘Trump’la diyalog mümkün değil’ Kore Halk Ordusu Stratejik Pyongyang önceki gün Kim yönetiminin ABD’ye yönelik duruşuna destek için kitlesel katılımlı törenlere sahne oldu. Washington’da da bir grup Beyaz Saray önünde Trump karşıtı eylem yaparak “savaş değil diplomasi” pankartı açtı. Güçler Komutanı Kim Rak Gyom, cek donanımdan yoksun olduğunu, “Dört Hwasong12 roketi Japon şe K. Kore füzelerinin ancak Guam’da hirlerinin üzerinden geçecek, 1065 ki Amerikan füze savunma sistemi saniyede 3 bin 356 km. katedecek ve THAAD’lar tarafından vurulabilece Guam’ın 30 ila 40 km. açıklarında ğini söyledi. Güney Kore ordusu da okyanusa düşecek” dedi. Ayrıca Kim, Guam’a füze atılması halinde ABD Trump’ın sözleriyle ilgili de “Mantık ile birlikte “acımasız bir cezalandır tan yoksun biriyle diyalog kurmak mümkün değil, o sadece mutlak güçten anlar” ifadesini kullandı. Ardından Japon Savunma Bakanı İtsunori Onodero, füzelerin kendi toprakları üzerinden geçmesi halinde bunları vurabileceklerini açıkladı. Onodera, “Japonya sürekli herhangi bir olasılığa karşı kendini hazır tutuyor” ifadelerini kullandı. maya” hazır olduklarını duyurdu. AB’den ek yaptırımlar Öte yandan Avrupa Birliği, Kuzey Kore yaptırım listesine dokuz kişi ve dört kurumu daha eklediğini açıkladı. Böylelikle yaptırım uygulanan kişi sayısı 103’e, kurum sayısı 57’ye çıktı. ABD ve Britanya basınına yansıyan yorumlarda, karşılıklı tehditlere rağ savaşın fitilini ateşleyebileceği, sonuçlarının da Irak, Afganistan savaşlarından daha ağır olacağına dikkat çekildi. Kuzey’in Guam’a yapmayı planladığı “uyarı saldırısı”nda yapılacak bir hatanın böyle bir sonuç doğurmasından korkulurken AFP’ye konuşan askeri uzmanlar, Hwasong12 roketlerinin 1970’lerin Sovyet teknolojsini taşıdığı Reuters’a konuşan askeri uzmanlar men Pasifik’te tasarlanmış bir savaşın nı, her ne kadar hedef hassasiyetleri ji ise Japonya’nın üzerinden geçen bir çıkma olasılığının düşük olduğu savu let keskinliğinde olmasa da hedef ala füzeye yasal olarak müdahale hak nuldu. Diğer yandan da yüksek gerilim nını 5 km.’den daha fazla şaşırma ihti kı olsa da, bunu gerçekleştirebile ortamında öngörülemeyen bir hatanın malleri olmadığını savundu. Batı Pasifik’te ABDKuzey Kore gerginliği tırmanırken Güney Çin Denizi’nde de dün bir ABD destroyeri, Çin’in inşa ettiği yapay adalardan birine 12 deniz mili yaklaşarak Pekin’e gözdağı verdi. İsim vermeksizin Reuters’a konuşan ABD askeri yetkilileri, destroyerin hamlesinin “seyrüsefer özgürlüğü operasyonu”nun parçası olduğunu söyledi. Washington bir süredir Pekin’i Güney Çin Denizi’nde yapay adalar inşa ederek stratejik sulardaki seyrüsefer özgürlüğünü kısıtlamakla itham ediyor. Tayvan, Vietnam ve Çin’in üzerinde hak iddia ettiği sularda, ABD Donanma sı Trump’ın göreve gelmesinden bu yana üçüncü kez “seyrüsefer özgürlüğü operasyonu” adı altında savaş gemileriyle devriye geziyor. Öte yandan, dün Çin’in Malezya’ya gelişmiş füze fırlatma ve radar sistemi verme önerisinde bulunduğu iddia edildi. Ancak Malezya silahlı kuvvetleri, Singapur basınında yer alan bu iddiaları yalanladı. Truman’ı hatırlattı Bu arada, New York Times, Trump’ın krizi tırmandıran “ateş ve öfke” açıklamasının, kabinesiyle ortak istişaresinin sonucu olarak değil doğaçlama olarak sarf edildiğini iddia etti. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sarah Sanders da dün “Mesajın tonlaması ve gücü önceden konuşulmuştu ama sözler kendisine aittir” dedi. Trump’ın sözleri, dönemin Başkanı Harry Truman’ın Japonya’ya atom bombası atmadan hemen önceki sözlerine benzetildi. Bibi suçluyu buldu: Basın! İsrail’de yolsuzluk, rüşvet ve iktidarı suiistimalden soruşturulan ve hakkında iddianame hazırlanması beklenen Başbakan Binyamin Netanyahu, solcuları ve medyayı kendisini devirmeye çalışmakla ve ne pahasına olursa olsun yargılanması için savcılığa baskı uygulamakla suçladı. Tel Aviv’de önceki gece bir miting düzenleyen Bibi lakaplı Netanyahu’nun son olarak eski özel kalemi Ari Harrow’un savcılıkla anlaşmaya varması ve iki rüşvet soruşturmasında ceza indirimi karşılığı işbirliği yapmasıyla zorda kaldığı yorumları yapılıyordu. Netanyahu 3 bin kişinin katıldığı mitingde, “Medya aileme ve bana karşı takıntılı bir kampanya için seferber oldu. Ama bu komplonun asıl hedef aldığı kişiler siz seçmenlersiniz. Halk bizimle” diye konuştu. Netanyahu’ya kürsüde eşlik eden eşi Sara da devletin parasıyla kişisel harcama yapmakla itham ediliyor. Gazze’ye ‘yeraltı duvarı’ Öte yandan Netanyahu, Hamas’ın tünel ağını bloke etmek gerekçesiyle Gazze’yi yeraltına uzanan devasa bir duvarla çevirme projesini de hayata geçiriyor. Netanyahu’nun askeri da nışmanı Tümgeneral Eyal Zamir’in “iki yılda ta mamlayacaklarını” du yurduğu duvar 64 km. uzunluğunda, 6 met re yüksekliğinde ve 40 metre derinliğinde ola cak, yaklaşık 710 milyon Avro’ya mal olacak. Netanyahu WashingtonHavana krizi ABD’nin Havana Büyükelçiliği’ndeki bazı çalışanlarda işitme kaybı gibi semptomlar görülmesi üzerine geçen mayıs ayında Washington’ın iki Kübalı diplomatı sınır dışı ettiği ortaya çıktı. ABD’li yetkililer, basına 6 ayda 5 diplomat ile eşlerinde işitme kaybı ve diğer semptomlar görüldüğünü, bazısının işitme aleti kullanmaya başladığını, buna diplomatların evlerinin içine ya da dışına ses dalgaları yollayan sonik cihazların yerleştirilmesinin yol açmış olabileceği üzerinde durulduğunu söyledi. Olayın gerisinde Rusya’nın olması ihtimalini dışlamadıklarını belirtti. Küba hükümeti ABD’nin kararına tepki gösterirken diğer yandan da “Topraklarımızın diplomatlar ve ailelerine karşı eylemde bulunulması için kullanılmasına asla izin vermeyiz” diyerek acilen soruşturma başlattığını duyurdu. ‘Rakka zaferine daha vakit var’ ABD’nin desteklediği, Ankara’nın “terör örgütü” kabul ettiği YPG’nin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) IŞİD’in elindeki Rakka kentinin içinde ilerlerken kayıplar verdikleri belirtildi. YPG’li kimi kaynak, haziranda başlattıkları operasyonu bitirmelerine daha vakit olduğunu, sonucun dört ay alabileceğini savundu. Rakka’nın bütün güney semtlerini ele geçirip militanları eski kentte kuşattıklarını, eski kentin de yarısını kurtardıklarını ve merkeze doğru ilerlediklerini anlattı. IŞİD’in bombalı araçlı saldırıları, mayınlar ve bubi tuzaklarının ilerlemeyi sekteye uğrattığını belirten kaynaklar, Çeçen keskin nişancıların can kaybına yol açtığına da işaret etti. Bu arada ABD’nin Suriye’nin Ürdün sınırında desteklediği ÖSO grupları, Su riye hükümet güçleri karşısında ağır bir yenilgiye uğradı. Al Masdar’a göre Iraklı Şii milis gücü Haşdi Şabi ile Suriye ordusu Ürdün sınırında taaruza geçerek Sveyda bölgesinden ÖSO gruplarının geri çekilmesini sağladı. Birliklerin ilk kez SveydeÜrdün sınırının tamamında kontrolü sağladığı, bölgedeki hâkimiyet hattını 57 km.’ye çıkardığı kaydedildi. Sığınmacıları denize attılar KİŞEİNYYAİATZŞİRA5DM6İ INI Suudi Arabistan’ın Mart 2015’ten beri düzenlediği saldırılarla yerle yek san olan ve gi derek kaotikleşen Yemen’in açık Kurbanlar arasında çok sayıda Yemen’e seferlere devam ettiğini kadın ve çocuk bulunduğunu akta belirtti. ran IOM, insan kaçakçılarının hiç Nitekim dün de Yemen açıkla bir şey olmamış gibi geri dönüp rında bir tekneden 180 Etiyopya lı sığınmacının deni “Umuda yolculuğa” çıkan pek çok sığınmacı için deniz ze atıldığı haberi geldi. Bu grup gençlerden oluşurken kurtu larında 24 saatte insan kaçakçıla ler ölüme dönüştü. lanlar yine Şabva kı rının sığınmacıları tekneden atıp yılarına çıktı. İlk etap boğulmalarına yol açtığı üst üs ta 6 ölü, 13 kayıptan te iki olay yaşandı. Uluslararası söz edildi. Bu yıl Afri Göç Örgütü (IOM), önceki gün in ka Boynuzu’ndan 55 san kaçakçılarının yerel yetkili bin göçmenin iş bul lere yakalanacaklarını anlayınca ma umuduyla Körfez 120’den fazla Somalili ve Etiyop ülkelerine gitme hede yalı sığınmacıyı Yemen açıkların fiyle yollara düştüğü da suya attığını duyurdu. Örgüt, ne dikkat çekiliyor. dehşet haberini kurtulanların ifadelerine dayandırdı. ‘Hiçbir şey yokmuş gibi devam ettiler’ ‘TÜRKİYE’DE KÖLELİK ARTIYOR’ Britanya merkezli araştırma ve analiz şirketi Verisk Maplecroft’un ya istismara çok açık olduğu vurgulandı ve “modern köleliğin” en çok arttığı bölge “Umuda yolculuğa” çıkanların açlık ve kuraklıktan kaçan, fiziksel olarak çok zayıf düşmüş sığınmacılar olduklarını belirten IOM, kurtulanların Yemen’in gü yımladığı “Modern Kölelik Endeksi”nde Türkiye 110. sıradan 58. sıraya çıkarak “riskli” kategoriden “çok riskli”ye geçti. Suriye’den gelen binlerce sığınmacının tarlalarda, inşaatlarda ve diğer sektörlerde zorla çalıştırıldığı aktarılan rapor olarak Avrupa Birliği (AB) gösterildi. Rapora göre, 28 AB üyesinden 20’sinin sıralamadaki yeri 2016’ya göre yükseldi. AB’de sığınmacıları “köle” olarak çalıştıran ülkelerin başında “Yunanistan, Romanya, İtalya, Kıbrıs ve Bulgaristan” neyindeki Şabva kıyılarına çık da, “İş kanunu ihlalleri politik baskıya var. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün tığını, karaya vuran ölüleri gömdüğünü, en az 50 ölü ve 22 kayıp olduğunu duyurdu. yoğunlaşan Türk hükümeti için artık bir öncelik değil” yorumu yapıldı. Raporda, Avrupa’ya ulaşan 100 bin sığınmacının rakamlarına göre, dünya genelinde aralarında çocukların da olduğu 21 milyon kişi zorla çalıştırılıyor. Hangisi daha çılgın? ABD’nin ‘çılgın’ Başkanı Donald Trump, son günlerde nükleer savaş kâbusu gördürecek tehditler savuruyor. Odağında dünyanın ‘kapalı kutusu’ veya ‘son komünist ülkesi’ diye anılan Kuzey Kore olduğu için çoğumuz ‘anlayışla’ karşılıyoruz. Ne de olsa ‘çılgın’ Kim JongUn’un yönettiği diyar. Kuzey Koreliler liderleri ölünce histeri krizi geçiren tuhaf yaratıklar! İnsanlar kıtlıktan ölürken nükleer teknoloji geliştiriyorlar. Öyle biliyoruz. Dünyanın her yerine dair ‘eğip bükülmüş’ enformasyonun mağduruyuz. Ne Venezuela’da yakılan 25 Chavistten haberimiz var, ne silahlı muhalefetin faşist saldırı taktiğinin tezahürü olan barikat terörüne kurban gitmiş 43 insandan. Her şey ‘demokrasi için’ zannetmekteyiz. HHH Bu yüzden son dönemde ilk kez gazeteci olarak Savaş Özbey’in Hürriyet gazetesinde yayımlanan ‘Dünyanın bittiği yerde beş gün’ adlı yazısını imrenerek okudum. Özbey, hiçbirimizin yapamadığını yapmış, Kuzey Kore’ye gitmiş; gördüklerini ve izlenimlerini aktarmış. Kimilerinin ‘turizm firması götürmüş’ argümanı, yazısının ehemmiyetini azaltmıyor. Özbey, başkent Pyongyang’dan antik başkent Kaesong’a dek kuzeyden güneye dolaşmış ülkeyi, insanlarına dokunmuş. HHH Bize aktarılan ana temaya göre Kuzey Kore; insan hakları ve ifade özgürlüğünün hiç olmadığı, binlerce insanın ağır işlerde çalıştırıldığı ve kaçmak istediği memleket. Özbey ise başka bir tablo çizmiş: Gördüğü 40 ülke içinde ‘en temizi’ dediği Kuzey Kore, sokaklarında güleç ve mutlu insanların yürüdüğü, parklarında bisiklete bindiği, basket oynadığı, dev gökdelenleri, spor ve kültür kompleksleri, nehir kenarında rekreasyon merkezleri bulunan bir diyar. Yabancılara merak ve gülümsemeyle bakan insanlar yaşıyor. Özbey gençlerin kâh tanışarak kâh görücü usulü evlendikleri düğünlerine katılmış. Tramvaylarını, sığınak olarak da kullanılacağı için 105 metre derindeki metrolarını görmüş. Türk Lirası ile 1 kuruşun altında satılan gazetelerini aktarmış. Buna karşın dünya ile pek az iletişim kurulduğunu, otellerinden mail atılabildiğini belirtmiş. Yollarda marş söyleyip talim yapan askerlerin inşaat işleri, çiftçilik, balıkçılık ve madencilikle de uğraştığını eklemiş. HHH Özbey şaşırmış, “Peki biz, neden burayı hep başka türlü hayal ettik?”, “Dünyanın başka yerlerinde iflas eden sosyalizm, burada niçin hâlâ ayakta” diye sormuş. Juche denilen devlet ideolojisini fazla anlatmamış. Ama Korelilerin her yerde heykelleri olan kurucu liderleri Kim İlSung ve oğlu Kim Jongİl’e saygısını vurgulamış. Yaşayan genç Kim’in ise heykeli yokmuş. Liderlerinin ardından ağıt yakan Korelileri de tarih ve kültürlerini de anlamıyoruz. Muhtemelen yanıtı, Özbey’in otelinden Pyongyang’ı izlerken andığı, 1950’lerde nüfusu 400 bin civarı olan şehre düşen 400 bin bombada! Amerikalı general MacArthur, 1951’de Kongre’de “Ben böyle bir yıkım görmedim. Sanırım pek çok insandan daha fazla kan ve faciaya tanıklık ettim, son kez orada olduğumda midem altüst oldu. Enkaza baktıktan ve binlerce kadın ve çocuğu öyle gördükten sonra kustum” diyerek anlatmıştı. Rivayet o ki sadece iki bina ayakta kalmış. Öncesinde Kore’de ağır Japonya işgali vardı; 1910’dan 1945’e kadar süren, kadınların seks kölesi yapıldığı sömürge yılları... HHH Dünya bugün hâlâ Kore Yarımadası’nı bölen ve maalesef Türkiye’nin de katkı yaptığı Kore savaşının sonuçlarıyla uğraşıyor. Trump, Korelileri “Dünyanın görmediği bir ateş ve hiddetle karşılaşacaklar” diye tehdit ediyor. Genç Kim, “ABD toprağı Guam’ı yakmaya hazırız” yanıtını veriyor. Hangisi daha çılgın? Tarihleri boyunca işgal ve saldırganlığa uğramış Koreliler mi? Yoksa ABD medyasından ne kadar duygusal, dengesiz bir akıl hastası olduğunu okuduğumuz Trump mı? Hangisinin nükleer silahları savunma, hangisinin saldırı için var? Yaptırımlar altında bir tek geçmişte yardımlarına koşmuş Çin’le konuşabilen Korelilerin mi? Yoksa 1000’den fazla nükleer savaş başlığını her an ateşleme yetkisi olan ve “Onlara sahipsek niye kullanmayalım” diyebilen Trump’ın mı? İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna gelindiği aşikârken, Sovyet ilerleyişini durdurmak için jeostratejik hesaplarla Japonya’ya atom bombası atanlar mı? Bahreyn ve BAE hava sahasını Katar’a açtı Başını Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) çektiği blokun ablukaya aldığı Katar’a hava ambargosunun kısmi kaldırıldığı haberi dün gündeme yansıdı. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü Sözcüsü Anthony Philbin, Bahreyn ve BAE’nin hava sahalarının bir bölümünü Katar Havayolları’na açtığını duyurdu. Philbin, krizin başladığı 5 Haziran’dan bu yana abluka altında bulunan Katar Havayolları’na hava koridoru sağlamak için çalışmalar yaptıklarını söyledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle