27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 4 Temmuz 2017 12 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ECE KURTULUŞ Türkiye’de muhalefetinGuardian gazetesi KHK ile işinden edilen sosyolog Veli Saçılık’ın mücadelesini yazdı: sembolü tek kollu adam Britanya’nın Guardian gazetesi kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihraç edilen sosyolog Veli Saçılık’ı sayfalarına taşıdı. Gazete, Saçılık’ı “Türkiye’de giderek artan baskıya karşı muhalefetin sembolü olan tek kollu adam” diye tanımladı. Saçılık, Guardian’a “Onlar çok güçlü ama biz de çok haklıyız. Cesaret bulaşıcıdır ve onlar bizim cesaretimizin daha büyük bir şeye yol açmasından korkuyor” dedi. Masum insanlarız Kareem Shaheen ve Gözde Hatunoğlu imzalarını taşıyan haberde, bir sendika gösterisine katıldıktan sonra tutuklanan Saçılık’ın tutuklandıktan üç yıl sonra 2000 yılında cezaevinde açlık grevi yapan tutuklulara yapılan müdahale sırasında kolunu kaybettiği anlatıldı ve Saçılık’ın “Ben silahlı bir terörist değildim ama öyle bile olsam hak ettiğim bu değildi. Pek ağlamam ama o zaman ağlamıştım. Üzüntüden çok öfkeden...” sözlerine yer verildi. Guardian, Saçılık’ın cezaevinden çıktıktan sonra da toplumsal muhalefetin içinde olduğunu ve şimdi de açlık gre saçılık: ampute omzumu kırdılar Hayata Dönüş operasyonu sırasında kolunu kaybeden Veli Saçılık, ampute olan omzunun polis tarafından eylem sırasında kırıldığını söyledi. Saçılık “Direniş, daima” dedi. KHK ile işinden olan Veli Saçılık, tutuklu eğitimci Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için Yüksel Caddesi’nde her gün eylem yapıyor. Dün akşam saatlerinde Veli Saçılık’la birlikte basın açıklaması yapmak isteyen OHAL mağdurlarına polis sert müdahale gerçekleştirdi. Saçılık, 7 kişinin gözaltına alındığı müdahalede ampute olan omzunun polis tarafından kırıldığını duyurdu. Saçılık, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden “Direniş, daima” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet vine giden Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yla birlikte işini geri istediğini vurguladı. Saçılık sözlerini, “Ben tek kolluyum, kalbinde pil olan bir öğretmen vardı aramızda, hepimiz son derece normal ve masum insanlarız, hükümet bizi terörist olarak göstermeye çalışsa da davamız haklı onlar da bunu biliyor. Ne zaman haklarımızı istemeye çalışsak, gözaltıyla, dayakla, işkenceyle ve ölümle sona eriyor. Yine de umutluyum, bu yüzden protesto ediyorum” diye sürdürdü. l Dış Haberler Berkin de adalet istiyor Gezi Direnişi sırasında evinin önünde polisin attığı gaz fişeği nedeniyle yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili dava perşembe günü başlıyor Berkin Elvan davasının dosyasına giren Emniyet Müdürlüğü belgelerine göre, Gezi Direnişi sırasında, Okmeydanı’nda iki gün boyunca 385 gaz fişeği kullanıldı. 6 Temmuz’da görülecek Berkin Elvan davasının ikinci duruşması öncesinde, Elvan ailesinin avukatları, dosyadan gaz fişeği kullanımıyla ilgili belgeleri paylaştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü Özel Tim Amirliği’nde görevli polisler, Gezi direnişi bo yunca İstanbul’daki eylemlere müdahalede “21 bin 150 gaz fişeği, 3 bin 725 gaz el bombası, 658 sesışık fişeği, 341 FN gaz mühimmatı” kullandı. Emniyet’ten mahkemeye gönderilen 18 Temmuz 2013 tarihli belgeye göre, bu mühimmat İstanbul’da Gezi Parkı, Mecidiyeköy Meydanı, Osmanbey, Gazi Mahallesi ve Sancaktepe’deki eylemlerde 31 Mayıs 2013 ile 17 Haziran 2013 arasında kullanıldı. Dava dosyasındaki başka bir tutanakta da 15 Haziran ile 17 Haziran 2013 tarihleri arasında Okmeydanı’nda kullanılan biber gazı miktarıyla ilgili bilgiler yer aldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı 9. Birlik Amirliği bünyesinde görevli 62911 adlı grubun biber gazı sorumlusu polislerince Altunizade ve Okmeydanı’nda 175 biber gazı fişeği, 20 gaz el bombası kullanıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı 9. Birlik Amirliği bünyesinde görevli olan 62971 adlı grubun personelince de Okmeydanı bölgesinde toplam 210 biber gazı fişeği, 25 gaz el bombası kullanıldı. Dört yıl sonra başladı İstanbul, Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’nde 16 Haziran 2013’teki polis saldırısında başının arkasından gaz fişeğiyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan hastaneye kalbi durmuş olarak götürülmüştü. 269 gün sonra, tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 11 Mart 2014’te hayatını kaybetti. Dava Berkin Elvan’ın vurulmasından dört yıl sonra başladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet albayrak haberlerine yeni yorum Epostalar ‘duruma göre devlet sırrı’ CANAN COŞKUN İktidara yakın Sabah gazetesinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile ilgili haberleri nedeniyle RedHack ile ilişkilendirdiği ancak buna ilişkin bir gerekçe yerine örgüt üyeliğinden 188 gündür tutuklu bulunan gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Ömer Çelik hakkındaki iddianamenin detayları ortaya çıktı. İddianameyi hazırlayan savcı Yakup Ali Kahveci, Öğreten ile ilgili değerlendirme bölümünde Albayrak’ın epostalarının ‘duruma göre devlet sırrı’ olabileceğini öne sürerek ‘devlet sırrı’ kavramına yeni bir anlam kazandırdı. Savcı Kahveci, yapılanın ‘gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceğini’ de savundu. İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, Öğreten’in 19, Kanaat’in 24, Ömer Çelik’in de 16.5 yıla kadar hapsi istendi. Aralık 2016’daki 24 günlük gözaltı sürecinin ardından serbest bırakılan gazeteciler Derya Okatan, Eray Sar gın ve Metin Yoksu’nun ise 16.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. ‘Algı amaçlı’ İddianamede, Albayrak ile ilgili haberlerin Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Albayrak şahsında hükümeti yıpratmak amaçlı yapıldığını iddia etti. Bakanlığın stratejik faaliyet ve işlemlerine ilişkin bilgilerin manipüle edildiğini öne süren savcı, ‘bu suretle milli enerji politikasının başarısızlığa uğraması için olumsuz algı oluşturulduğunu’ ileri sürdü. Savcı Kahveci, gazetecilerin elde edilen bilgileri Twitter’da oluşturulan bir grup aracılığıyla elde ettiklerini aktardı ve şu değerlendirmesiyle gazeteciliğe soyundu: “...şüphelilerin sosyal ve eğitim durumları göz önüne alındığında bahsi geçen hukuka aykırı yöntemlerle ele geçirilen bu verilerin bu özelliklerini bilebilecek durumda oldukları, bu nedenle de savunmalarında bahsi geçtiği üzere, bu faaliyetlerinin gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceği...” l İSTANBUL Başbuğ: FETÖ’nün lider kadrosu hâlâ duruyor Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “FETÖ’nün lider kadrosu hâlâ duruyor. Bir Adil Öksüz vardı, onu da kaçırdık. Lider kadroyu etkisiz hale getiremezseniz... Örgüt duruyor. Örgütün beyin takımı duruyor. Bunların tekrar aynı noktaya gelemeyeceğinin garantisi yok” dedi. Başbuğ, CHP’nin başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nün demokratik bir hak olduğunu vurgularken “Ümit ediyoruz ki yargı bağımsızlığının sağlanmasında ve toplumun adalete olan duyarlılığının artmasında önemli bir rolü olur” diye konuştu. Başbuğ katıldığı bir televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. FETÖ’ye karşı mücadeleyi desteklediğini söyleyen Başbuğ şunları söyledi; “İki terör örgütü ile karşı karşıyayız. Bir terör örgütünün lider kadrosunu etkisiz hale getiremezseniz mücadeleniz arzu edilenden daha uzun sürer. PKK’de aynı şeyi yaşadık. Ben Türkiye’nin Abdullah Öcalan yakalandıktan sonra onu iyi kullanamadığını düşünüyorum. FETÖ’nün lider kadrosu hâlâ duruyor. Bir Adil Öksüz vardı, onu da kaçırdık. ‘Çökertildi’ gibi şeyler duyuyoruz ben buna katılmıyorum. Tam çökertilmesi için lider kadronun çökertilmesi lazım. Lider kadro çökertilmedikçe risk devam ediyor. Fethullah Gülen’in kullanılma süresi devam ettikçe, iade edilmesi çok zor.” Adalet Yürüyüşü Adalet Yürüyüşü hakkında da konuşan Başbuğ, “Bu yürüyüş bir demokratik hakkın kullanılmasıdır ve buna saygı duyuyorum. Ümit ediyoruz ki bu yürüyüş, Türkiye için çok önemli olan bu konulara olumlu katkı sağlar” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Jandarmalar hâkim karşısında Dink’in öldürülmesinde yargılanma sırası tetikçi, azmettirici ve kamu görevlilerinde Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin tetikçi ve azmettiricilerle kamu görevlilerinin yargılandığı davaya eklenen son iddianame ile sanık sandalyesine oturan jandarma görevlilerinin yargılanmasına başlandı. Duruşmada son iddianamenin özeti okundu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu Trabzon ve İstanbul jandarma görevlileri ile Samsun Emniyet ve jandarma görevlileri katıldı. Jandarmaların yanı sıra tutuklu dönemin Emniyet İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve İstihbarat Daire eski Başkanı Ramazan Akyürek ile tutuksuz sanıklar Erhan Tuncel ve dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay da salonda yer aldı. İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinden Ali Barış Sevindik, Emniyet’teki ifadesinde, “Ben de her şerefli Türk askeri gibi bu FETÖ/ PDY terör örgütünün mağdurlarındanım” dedi. Aynı şube görevlilerinden Emre Cingöz de Emniyet’teki ifadesinde, “Bu örgütün sözcülüğünü yapan Mehmet Baransu isimli gazeteci ile ilgili hakkımda haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu ile sanık olarak yargılandım ve beraat ettim” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Veli Saçılık hak arama mücadelesinde defalarca gözaltına alındı ama vazgeçmedi. TBMM gündeminde Harran’da rektörden fişleme Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın’ın üniversitedeki 124 akademisyen hakkında hiçbir belgeye ve bilgiye dayanmadan hazırladığı fişleme dosyasını savcılığa gönderdiği ortaya çıktı. Akademisyenler hakkında “A”, “B” ve “C” kategorisinde oluşturulan listeyi TBMM gündemine taşıyan CHP Hatay Millletvekili Mevlüt Dudu, “Taşaltın’a bu fişleme listesi siyasi baskı ile mi yaptırılmıştır? İtirafçı olması karşılığında görevde kalması yönünde bir zorlama yapılmış mıdır” diye sordu. 124 akademisyene fişleme Harran Üniversitesi’nde 124 akademisyen hakkında rektör Prof. Dr. Ramazan Taşaltın tarafından hazırlanan fişleme dosyasının Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine ilişkin tartışma TBMM gündemine taşındı. Listenin hiçbir belgeye ve bilgiye dayanmadan hazırlandığı, akademisyenlerin FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle “A”, “B” ve “C” değerlendirdiğini belirten CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, yaşananları Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sordu. Dudu, rektör Taşaltın’ın listesinde A kategorisinin, “Militan seviyesinde kesin bağlantılı olduğu şüphesi olanlar”, B kategorisinin “Militan seviyede bağlantısı yok, ancak bir şekilde bağlantısı olduğu tahmin ediliyor” şeklinde, C kategorisinin ise “Geçmişte bir şekilde zayıf bağlantısı var olduğu muhtemel. Fakat bu bağlantının devam edip etmediği meçhul. Ya da bağlantısı olan biri ile ilişki içinde” şeklinde hazırlandığını açıkladı. Dudu, listeyi oluşturan Rektör Taşaltın’ın FETÖ ile iltisakı nedeniyle kapatılan Fatih Üniversitesi’nin Mühendislik Fakültesi’nde ders verdiğini hatırlatarak, akademisyenleri fişlemesine tepki gösterdi. Barış imzacıları da listede Listenin sadece FETÖ kapsamında değil üniversitedeki muhalif akademisyenleri de içine aldığını vurgulayan Dudu, bir başka öğretim üyesi için “PKK bildirisine imza attığı, paralel elemanlardan biriyle samimi olduğu” suçlaması yapılarak, A kategorisinde fişlendiğini açıkladı. Dudu, “A kategorisinde yani FETÖ ile ilişkisi militan seviyesinde gösterilen, ancak siyasi bağları güçlü olan çok sayıda akademisyen hakkında hiçbir işlem yapılmazken, C kategorisine giren yani örgüt bağlantısı zayıf olduğu düşünülen akademisyenlerin mesleklerinden atılarak haklarında soruşturma açılması şüphe uyandırmaktadır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle