27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 30 Haziran 2017 haber 6 Prof. İbrahim Kaboğlu: YSK’nin haklı olduğunu ‘Güçsüzler’varsayalım yine de 48.6 TASARIM: İLKNUR FİLİZ gücünü gösterdiHayır,birdemokrasizaferi Devlet aklı ve ölüm orucu “Solun Yüzyıllık Öyküsü”nü anlattığı “Popüler Türkiye Solu Sözlüğü” adlı kitabın da İnönü Alpat, “Açlık grevi” madde sinde, bunun cezaevlerine özgü bir ey lem biçimi olduğunu belirtir. Hatta der HİLAL KÖSE ki Türkiye’nin cezaevleri tarihi aynı zamanda açlık grevlerinin tarihidir. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, KHK ile 27 yıl hizmet verdiği Marmara Üniversite Bu tarihin miladı da yine Alpat’ın kaydettiklerine bakılırsa “12 Eylül” (1980) sayılabilir. O dönemde Metris ve Mamak başta olmak üzere askeri cezaevlerinde si’ndeki görevinden ihraç edildikten hak talebi için ya da ülkedeki siyasal ge sonra Anadolu’ya açıldı. İzmir’den lişmelere müdahil olma hedefiyle açlık Van’a Türkiye’nin dört bir yanında grevleri gerçekleştirilmiştir. çok sayıda konferansta, anayasa de 19801995 yılları arasında cezaevlerin ğişikliğinin getireceklerini anlattı. Daha önce Anayasa dışında hiçbir şeye vakti yoktu. Şimdi ise çalışmalarını soluksuz sürdürüyor. Sorbonne Nouvelle (Paris 3) Üniversite de gerçekleştirilen açlık grevlerinde 26 kişi canından olmuş. Tabii açlık grevi, herhangi bir sonuç alınamadığı, siyasi otoriteye “hitap edemediği” durumda ölüm orucu şeklini alıyor. Fakat açlık grevi, cezaevleri ve sol si’ndeki derslerini skype üzerinden sosyalist mahkumiyet denince bu mem tamamlamaya çalışıyor. Son dört lekette asıl akla gelen olay, 2000 yılında ayda, bir insan ömrünün dört yıla FTipi cezaevi uygulamasına karşı başlatı sığdıracağı şeyleri peş peşe yaşadı. lan ve ölüm oruçlarına dönüşen eylemler Annesini de kaybetti. Kendi tabiriy dir. Bir yılı aşkın sürmüş ve 97 insanın ha le artık ‘giysileri’ dışında hiçbir şeyi yok. Memleketi Artvin Borçka’ya daha kısa yoldan ulaşmak isterse, Batum Havalimanı’nı kullanamıyor. Her şeyini alan devlet, 10 yıl ön ‘Gülmen ve Özakça’nın tutuklanması yatını kaybettiği “Hayata Dönüş” operasyonu ile noktalanmıştır!.. Sonrasında da cezaevlerinde bu eylemler devam etti. Açlık grevi/ölüm oruçlarına gidenlerin örgütsel künyesine baktığımızda elbette belirginleşen başlıklar var: ce tahsis edilen koruma polisini ise ‘unutmuş.’ Kaboğlu ile Kadıköy’deki evinde buluştuk. Birlikte vapu suçluluğun itirafı’ DHKP/C, TKP (ML), TKEP/L, TKİP, MLKP gibi... Bir de bunlara eklenebilecek TAYAD, yani “Tutuklu ve Hükümlü Aileleleri ra binip Cağaloğlu’ndaki yayınevine İle Dayanışma Derneği” üyesi olan ve ce gittik. Son beş ayı konuştuk. ‘Umutlandım’ n Referandumun ardından Tekin Yayınları’ndan çıkan 15 Temmuz Anayasası adlı kitabınız ikinci baskıyı yaptı... Demek ki insanlar daha fazla öğrenmek istiyorlar. Referandum öncesinde hep soruyorlardı; ‘17 Nisan sabahı ne olacak’ diye. Ben de ‘16 Nisan günü ne olacak ona bakalım’ diyordum. Ziyaretçi kabul etmiyorum. Davetlere icabet etmiyorum. ‘Siz de lütfen bunları azaltın, anasayal bilginizi takviye etmek için bütün yetilerinizi kullanın’ diyordum. Kitabıma ilgi gösterilmesi 2019 ve sonrası için beni umutlandırdı. n Nuriye Gülmen ve Semih duruyor, ‘aç kalacağım’ diyor, tavır ki, sorgusuz sualsiz gece yarılarında Özakça cezaevinde, açlık grevi kritik koyuyor, haksızlığı o şekilde ifade infaz ettiğimiz görevlileri, bu toplum aşamaya geldi... ediyor... Hiçbirimizin aklına gelmezdi duymasın. Toplum duyarsa, toplumun Hukuk bir tür toplumda birlikte onların tutuklanması. Şu soruyu sormak vicdanı daha çok rahatsız olur.’ yaşamak için en gerekli harçtır. lazım: Onları oradan alıp hapishaneye Suçluluğun itirafıdır. ‘Suçluluğum teşhir İnsanları sorgusuz sualsiz bir geceyarısı koyanlar acaba neden korkuyorlar? edilmesindir’ bu. Danıştay Başkanı KHK’siyle aç bırakıyorsunuz, işinden O iki kişinin açlık grevinden mi? ‘Biz sayın hanımefendinin dalkavukluğu gücünden ediyorsunuz, o insanlar o kadar büyük haksızlıklara yol açtık bunları örtbas edemez. ‘Üç maymun dışında muhatap yok’ ‘AKP tabanı bilgilendirilmedi’ zaevlerindeki yakınlarının eylemine destek amacıyla “dışarıda” ölüm orucuna başlayıp hayatını kaybedenler söz konusu. HHH Türkiye’de “ölüm orucu” dendiğinde karşımıza böyle çıkan tablo, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın artık göz göre göre trajik bir “son”a yaklaştıkları açlık grevine “resmi” refleksi de; Bu refleksin insanlık adına bu eyleme kulak verilmesi çağrısında bulunan toplum kesimlerine sergilediği tavrı da açıklamaya imkân veriyor. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, bir örgüt adına bu eyleme başlamadılar. Yukarıda özetlediğimiz üzere, cezaevlerinde propaganda yapma veya birtakım uygulamaları protesto etme yolunda böyle bir eyleme yönelenler zaten örgütsel aidiyetlerini hiç sakınmaksızın dışa vuruyorlar. Gülmen ve Özakça, OHAL sürecinde ‘YSK yapısı değişmeli’ n 17 Nisan sabahına YSK skandalıyla uyanacağımızı düşünür müydünüz? Konferanslarımda, ‘Hocam’ diyorlardı, ‘Hayır çıksa da seçim hilesi olmaz mı?’ Endişe vardı. Maalesef bu n7 Şubat’tan sonrayı anlatır mısınız? Kendi kendime üzülecek zaman olmadı. Kızım ikinci üniversitesinden ayrılmak zorunda kaldı. 25 Şubat’ta annemi kaybettim. Annemin ölüm haberini aldım. Eve gittiğimde, köy muhtarı gece yarısına doğru geldi. ni güçlendiriyor. Odalara girme, oturma bence Türkiye’de akademik geleneklerin yerleşmemiş olmasından kaynaklanıyor. Umut kırıcı bir şey. n Öğrencileriniz ne yapıyor? Daha o geceden derslerimi, sayısı 10’u aşkın doktora danışmanlığımı sa n OHAL’le yaşamaya alıştı mı Türkiye? OHAL şalı ülke üzerine örtüldü. Çevrenin, demokratik filizlenmenin yok edilmesi için. Artvin’in OHAL’le hiçbir ilgisi yok. Polisi, jandarmayı, Cengiz İnşaat’a kaçak inşaat yaptırmak için kullanıyor. KHK ile işten atılan iki eğitimci olarak, işlerine geri dönme talebiyle gittiler açlık grevine.. Gel gelelim “devlet aklı”, belli ki açlık grevi dendiğinde “yasadışı sol örgüt”, “terör” ve “cezaevi” yankısına yatkın olduğu için, bambaşka bir bağlamda ve “sokakta” kendisini gösteren, kamuoyunda da ses getirmeye başlayan eylemi, kendi yer doğru çıktı. YSK’nin daha saydam Uğurlarken ‘Akşam polis ve jandarma ğa sola dağıtmışlar yangından mal ka Halkı bir araya getirmiyor. Türki leşik algısına uyarlı mecrada “cezaevi”ne biçimde ortaya koyması gerekirken aradı. Kaboğlu, geliyormuş. Halkevci çırır misali. ye Barolar Birliği Çevre Ödülü’nü çekmeyi tercih etti!.. yüzüne gözüne bulaştırarak sonucu ilan etmesi kuşkuları artırdı. Manipülasyonlar, sonucu etkilemiyor da olabilir. Mademki mühürsüz oy var YSK’nin yapması gereken şey oyları yeniden saydırmaktı. Mühürsüz oyların ne kadar olduğunu ortaya koymaktı. Evet yazılı kaşelerin sandıklara gönderilmiş olması bile başlı başına bir sorundur. Bu bile bir iptal veya yeniden sayım nedeni. Sonuçları alelacele kesinleştirmesi, gerekçeyi sonradan yazması son derece kaygı verici. Gelecek seçimlere yönelik bugünden önlem alınması gerekir. Benim önerim YSK bu statüsünden çıkarılmalı, diğer mahkemeler gibi sürekli çalışan ler Borçka ve Hopa’dan iki koldan geleceklermiş nümayiş yapacaklar diye tedbir alacaklarmış’ dedi. Memleketimde anneme son görevimi de yaptırmayacaklardı neredeyse. n Odanızı boşalttınız mı? Boşaltmadım. Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği’nin de faaliyetlerini orada yürütüyorduk. Kadıköy Belediyesi, derneğe bir mekân verecek. Kitapları oraya taşırız diye bekliyorum. Anahtarı bıraktım. Zaman zaman fakülteye uğramak durumunda kalıyorum. O zaman koruma polisini çağırıyorum. Haber veriyorum. Biri bir laf ederse filan... Rencide olmak rahatsız edici olur. n Bazı fakültelerde boşalan odala n Karar geri alınsa döner misiniz? Hukuki mücadelenin ne kadar değerli olduğu konusunda onlara da hukuk dersi vererek sonuna kadar hakkımı ararım ama üniversiteye artık dönmem. Türkiye’de üniversite benim için bitmiştir. Onurlu ölüm hakkını, Türkiye’de geliştiren bir kişinin, öğrencileriyle onurlu biçimde vedalaşamamış, onurlu bir şekilde emekli olamamış olması, bu şekilde bir gece yarısı üniversiteden uzaklaştırılması son derece haysiyet kırıcı. Kırgınlık yok çünkü karşımda kırgınlık duyabileceğim bir muhatap yok; “üç maymun” dışında. Bundan sonrası, yapabildiğim ölçüde hukuki hesaplaşmak olur. Sonrası için planınız nedir? alırken, ‘Rakka’da askerlerimiz neden ölüyor bilmiyoruz ama Cerattepe örneğinde ülkemizi batırmak için yürütülen faaliyete askerimizin nöbetçi olarak kullanıldığını biliyoruz’ demiştim. OHAL’le anayasa değişikliğini halletti, çevreyi yani Türkiye’yi halletti, dinselleşmeye ivme kazandırdı. Muhalifleri dizginleyerek, tasfiye ederek... n Ya AİHM’nin OHAL komisyonunu işaret etmesi? Talihsiz bir karar. Ortada komisyon yok ki. Zaten idari nitelikte. Komisyondan ret cevabı aldık ve idare mahkemesine gittik diyelim. Danıştay Başkanı, sıkılmadan, utanmadan ‘OHAL gayet iyi gidiyor’ dememiş miydi? Cumhurbaş HHH Nuriye ve Semih, yıllarca bu ülkenin resmi eğitim kurumlarında çalışmış iki eğitimci aidiyetiyle karşımıza çıktılar. Onca yıllık meslek yaşamları boyunca haklarında örgüt üyeliği ya da sempatizanlığı iddiasıyla açılmış bir soruşturma, tutuklama, dava var mı, yok. Ne zaman ki KHK ile işten atılıp kendileriyle birlikte on binlerce eğitimcinin mağduriyetlerine dikkat çekmek üzere açlık grevine başladılar, devlet, onları anlama yerine suçlama yolunda “ölüm orucu” denince aklına ne geliyorsa ona göre bir izlek oluşturdu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tam da bu izlek doğrultusunda Nuriye ve Semih için devlete belki de “son” kez seslenip uyarıda bulunmaya çalışan 111 imzacıyı tehdit etti. “DHKP/C terör örgütünün tali bir yargı örgütü olmalı. Bu skanda rın hemen doldurulmasını nasıl yo Anayasa toplantılarıyla, yayınlarım kanı ve Başbakan’a rağmen bu matlarına eksiksiz uyan, bu örgütün men lın hayırlı tarafı da var. rumluyorsunuz? la toplum içerisindeyim. Bu birikimi nu diyor. Kraldan çok kralcı hu supları için gerçekleri saptırarak ilan ve ‘Sonuç zaferdir’ Zaten biz daha güçlü dayanışma içinde olsaydık bu kadar toz duman topluma daha çok aktarmak gerekir. Toplum bilgilendiği ölçüde bu haksız kukçularımız olduğu sürece işimiz çok zor. renler” olmakla itham etti onları. “Neyin altına imza attığınızın farkında n Nedir o? Yurttaş anayasanın kendisine ne kadar değdiğini görmüş oldu. YSK hiçbir zaman yurttaşın gündemine bu kadar girmemişti. Ben 15 Temmuz Anayasası kitabımın sonunda şöyle yorum yaptım: Darbe girişimi hükümet için fırsat olduysa, 16 Nisan musibeti de muhalifler için, halk için bir vesile oluşturmalı. Ders çıkarıp daha geniş bir alanda, ‘Yeniden güçsüzlerin gücünü göstereceğiz’ deme noktasında, sanki ta edemezlerdi. Bu tutum Ankara’nın eli lıklar daha da açığa çıkacaktır. ‘Başbakan itiraf etti ama gereğini yapmadı’ Damat dersi n Damat tahliyeleri çok tartışıldı... Ak Parti tabanı olup bitenler karşısında bilgilendirilmedi. Dış tehlikeler, devletin bekası gibi söylemlerle seçmen manipüle edildi. Cumhurbaşkanı sahaya indi. Büyük haksızlıklar tabandan, seçmenden gizlenmiş oldu. Damatlar olayı iyi bir ders oldu. Sayın savcılardan, hâkimlerden, yargı erkinden istediğimiz birile mısınız” diye de sordu. HHH 115 gündür açlık greviyle ölmeye yatmış iki insanın canı için; İnsanlık onurumuz ve namusumuz için; Ama en önemlisi demokratik hukuk devleti olmanın gereğini size hatırlatmak için imza attık!.. Peki, siz nasıl bir tweet attığınızın farkında mısınız? “Onlar insan değil, terörist, bırakalım ölsünler” mi yani?.. Öyle mi?! rihimizde ilk kez böyle bir ikilemle karşı karşıya geliniyor. Biz güçsüzüz doğru, biz halkız doğru ama biz aslında güçlüyüz. YSK’nin haklı olduğunu varsayalım yine de 48.6 Hayır, bir demokrasi zaferidir. Güçsüzler gücünü gösterdi demektir. Bunun sığ söylemlerle, güncel, kişisel yorumlarla harcanması bana sorumsuzluk gibi görünüyor. Çünkü baskı büyük, hiçbir propaganda şansınız yok. Tehdit altındasınız. ‘Evet’ler resmi devlet propagandasına dönüşmüş... Şimdi 2019’a yönelik hazırlıklarımıza yoğunlaşmalıyız. Adaylar üzerine konuşmak, hem demokratik sürece yabancı, hem de 16 Nisan’da çıkan sonuca da bir tür ihanet olur. Kaboğlu, arkadaşımız Hilal Köse’nin sorularını yanıtladı. n Ne olacak böyle? En azından pasaportunuz olsaydı... Benden çok mağdur olan, çok genç olan, çocuk okutanlar var. Benim beş, altı ay maaşsız kalmam o kadar da önemli değil... Arayanlardan biri de Cemil Çiçek’ti. ‘Geçmiş olsun’ dedi. ‘Bu şuna benziyor’ dedim; ‘Kurşunlarsınız, bütün şarjörü boşaltırsınız, hızınızı alamazsınız cesedi tekmelersiniz, daha da tatmin olmazsınız cesedi sürüklersiniz...’ Başbakan, 22 Şubat günü, ‘Kurunun yanında yaş da yanıyor’ dedi. Çok önemli bir itiraftır bu. Bunu söylüyor ama gereği ni yapmıyor. Komisyona başvursunlar diyorsun, komisyonu işletmiyorsun. Anayasa Mahkemesi, tedbir talebimizi ‘yaşam hakları tehlikede değil’ diye reddetti. Bunu neye dayanarak söylüyor? Sürekli hedef gösterildik. ‘Terörist oldukları için attık’ dediler. n Koruma polisiniz duruyor. “Teröristi” mi koruyorlar bu durumda? Sürekli çağırmıyorum. Polisle dolaşmak rahatsız ediyor. Emniyete pasaport başvurusuna giderken polisle gittim. ‘Kaboğlu’nun korumasıyım’ deyince, şaşırdılar. 10 yıl önce tahsis edilmişti. rinin kollanması veya kollanmaması değil, istediğimiz anayasanın uygulanması. Türkiye yürüyüşü n Adalet Yürüyüşü sizin için ne ifade ediyor? Başlık adalet olmakla birlikte, başta anayasaya saygı ve hukuk devleti olmak üzere hukuk güvenliği ve toplumsal barış talebi, demokrasi ve insan haklarını talep etme ve savunma iradesi öne çıkıyor. Bu bakımdan da daha çok ‘Türkiye Yürüyüşü’ olarak görülebilir. Başka toplumları da esinleyebilecek bir eylem tarzı. Bu nedenle hedefleri bakımından fikri örgüsü çok iyi işlenmeli. Bakım merkezinde dayak iddiası Çenesi yedi yerden kırık Burdur’un Bucak ilçesinde yüzde 90 zi hinsel engelli 26 yaşındaki Hasan Yalvaç’ın, kaldığı bakım merkezinde dövüldüğü ve çenesinin 67 yerden kırılıp gözünün morartıldığı iddia edildi. Baba Seracettin Yalvaç suç duyurusunda bulundu. Merkezin kurucu müdürü Sefa Pamuk, engelli Yalvaç’ın merdivenlerden düştüğünü aynı gün hastanede tedavi edildiğini söyledi. Burdur Valiliği inceleme başlatıldığını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan müfettiş istendiğini açıkladı. l BURDUR / DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle