19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Almanya’yı ‘birleştiren’ Kohl yaşamını yitirdi Almanya’nın en uzun süre görevde kalan başbakanı Helmut Kohl, 87 yaşında hayata veda etti. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin simge ismi olan, 198298 arasındaki başbakanlığında “iki Almanya’nın birleşmesinin babası” olarak tarihe geçen Kohl, 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardın dan Doğu ile Batı Almanya’nın hızla birleşmesini ve Almanların Mark’tan Avro’ya geçişini sağladı, AB’nin entegrasyonunda önemli rol oynadı. Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkmasıyla tanınırken oğlu bir Türk kızıyla evlendi. Siyasi mirasını 1998’de CDU lideri seçilen Başbakan Angela Merkel’e devretti. “Avrupa’nın siyasi devinin” ardından AB’den taziye yağdı. Cumartesi 17 Haziran 2017 BARIŞA DARBE Trump Küba anlaşmasını feshetti Selefi Barack Obama’nın siyasi mirasını ortadan kaldırmaya çalışan ABD Başkanı Donald Trump, ABD ile Küba’nın 2015’te vardığı ilişkileri normalleştirme anlaşmasını askıya aldığını açıkladı. Kübalı sürgünlerin yoğun yaşadığı Miami’de konuşan Trump, “korkunç, yanlış yönlendirici, tümüyle tek taraflı” diye nitelediği anlaşmanın askıya alınmasının derhal yürürlüğe girdiğini duyurdu. 1961’de başarısızlığa uğrayan Domuzlar Körfezi istilasına katılanlardan hayatta kalanları mitingine davet eden Trump, Küba’da CIA destekli darbe ve suikast girişimlerine geri dönüş sinyali verdi. “Komünist baskı karşısında artık sessiz kalmayacağız. Küba halkı 60 yıldır komünist yönetim altında acı çekiyor. Küba hala kendi halkından 10 binleri katleden kişilerin egemenliğinde” iddiasında bulunan Trump, “zalim ve vahşi rejime karşı” halkı desteklemekten söz etti. Diğer yandan anlaşmanın 50 yıl aradan sonra yeniden tesis ettiği diplomatik ilişkileri iptal etmeyen Trump, iş ilişkilerini bozmamaya özen gösterdi. ABD’liler 12 gerekçe kapsamında Küba’ya uçmaya, Küba asıllı ABD’liler adayla mali ilişkiye devam edebilecek. KATAR KRİZİ Katar, ABD ile ortak tatbikattan fotoğraflar yayımladı. Ankara’dan Riyad’ı ikna ziyareti Suudi Arabistan’ın başını çektiği bir dizi Sünni ülkenin Katar’ı abluka ve yaptırım kıskacına almasıyla çıkan krizde Katar’a açık destek veren Türkiye, Suudi Kralı Salman’ı çözüme ikna etme çabasında. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Katar ve Kuveyt ziyaretlerinin ardından, dün Mekke’de Salman tarafından kabul edildi. Çavuşoğlu “Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler bir araya gelip sorunu açıkça konuşmalı. Suudi Kralı’ndan beklentimiz, çözüme öncülük etmesi” mesajı verdi. Üçlü telekonferans Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Katar Emiri Temim bin Hamed el Sani ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile telefonferans görüşmesi yaptı. Müzakereyle hızlı çözümü vurgulayan üç lider, keyfi tasarrufa mahal bırakmadan terör örgütlerinin net tanımlanması gerektiğini belirtti. Katar İnsan Hakları Komitesi Başkanı Smeyk el Marri, Suudi ablukasının “Berlin Duvarı’ndan bile daha acımasız” olduğunu iddia etti. ABD Başkanı Donald Trump’ın “terörü en üst düzeyden desteklemekle” suçladığı, Pentagon’un ise 12 milyar dolarlık F15 sattığı Katar, ABD’nin ortak tatbikat için gönderdiği iki savaş gemisinde Katarlı ve ABD’li askerlerin samimi fotoğraflarını servis etti. Buna karşılık ortak bir açıklama yapan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, Katar’la ilişkileri kesmelerini ve abluka uygulamalarını “ulusal güvenliği korumayı amaçlayan bir egemenlik hakkı” diye savundu. İbadi ziyareti erteledi Irak Başbakanı Haydar İbadi, taraf tutmamak adına Riyad ziyaretini ertelerken Suriyeli Kürtlerin partisi PYD Suudilerin tarafını tuttu. İlk kez Suudi medyasına konuşan PYD lideri Salih Müslim, “İran da Suriye rejimi gibi Kürt karşıtlığı yapıyor” diyerek İran, Katar ve Türkiye arasında ittifak olduğunu savundu. Müslim, “Suudi Arabistan’la akraba birçok Arap aşireti Rojava özerk yönetiminde yer alıyor. Bundan dolayı mutluyuz” dedi. YPG’nin ana bileşeni olduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne ABD dün 50 TIR’la zırhlı araç ve mühimmat ulaştırdı. [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Öfke patladı [email protected] 7 Sosyal kesintilerin yangın felaketi olarak ge ri dönmesi, Londra’da öfke patlamasına yol aç tı. Dün önce felaketzedeler, binanın bakımını ta şerona bırakan Kensington Belediye Meclisi’ni bastı. “Adalet istiyoruz”, “Yanıt istiyoruz” diye bağıran felaketzedelerle birleşen binlerce Lond ralı “(Başbakan) Theresa May, artık yeter, der hal istifa et”, “Bu sınıf savaşıdır”, “Elleriniz kan lı” gibi sloganlar ve pankartlar eşliğinde başba kanlığa ve hükümet binalarına yürüyüşe geç ti. Yolu kesen güvenlik güçleri ile protestocular arasında arbede yaşandı. Önceki gün görüşme yi reddettiği felaketzedeleri dün ziyarete giden Londra’da yangın dehşetinde can kaybı 30’a yükselirken kurbanlar arasında Suriye’deki UmutlarMay, “alçak” sloganlarıyla karşılaşınca koşa koşa makam aracına kaçtı. alevlere yenildisavaştankaçanbirgençdevar Britanya’nın başkenti Londra’nın batısında, Kuzey Kensington bölgesindeki 24 katlı sosyal konutta çıkan yangında hayatını kaybedenlerin sayısı dramatik biçimde artıyor. Polis, can kaybı sayısını dün itibarıyla en az 30 olarak duyurdu. Onlarca kayıp... Yoksul etnikdini azınlık mensuplarının yaşadığı Grenfell Tower isimli bina sakinlerinin bir bölümü hâlâ kayıp. Daha önce yaklaşık 35 olarak bi linen kayıp sayısı, The Sun gazetesine göre 65, BBC’ye göre 76’yı buluyor. Ka yıplar en üst katlardan ve içlerinde çok sayıda çocuk var. 24 ya ralıdan 12’si de yoğun bakımda. Can kaybının daha da artacağı kaygısını dile getiren Londra Emniyet Müdürü, kömüre dö nen binada aramaların Suriyeli 23 yaşındaki Muhammed Alhacali, 2014’te Britanya’ya tamamlanmasının aylar alacağını ve ölenlerden bazılarının kimliğinin hiçbir zaman sap gelmişti. tanamayacağını söyle Hayali inşaat mühendisi olmaktı. di. Yangının kasten çıkarıdığına dair bir kanıt bulunmadığını du yurarak yangın güvenliğiyle ilgili pek çok ihmal kapsamında soruşturmanın sürdüğünü belirtti. Kardeşleri ölüm ayırdı Kurbanlar arasında kimliği tespit edilen ilk kişi Suriyeli sığınmacı 23 yaşındaki Muhammed Alhacali oldu. 2014’te Britanya’ya gelen ve inşaat mühendisliği okuyan Muhammed, 14’üncü kattaki bir dairede kardeşi Omar’la kalıyordu. İkili aşağı inmeye çalışırken kesif dumanda birbirlerini kaybetti. İtfaiye Omar’ı kurtardı, Muhammed ise daireye geri dönerek 4 yıldır gö MBUCİZE KURTULUŞlbnzerağaıaamrıkrkirnbudtataıgıı‘algdhl.lğkddk.KsaaasbnHaılüaAouıaronrtnağynvdkteı.nanriıriit.ıçnleiçr”ıaTknpntuarçnnçbidiyanomhıAnnlıinyedoağmiiaaepıardçnbaarğakldnöıuiooceeyikşSzsiıelhrnaçaacıtrnalaKiugnanencikutkuğyndranir,metenrembruğdııedkıaayefgğ:yiatuu‘eııteenHas“şn4eytaitıcnnAlsnau(ıiaaziraPhiyn1ayi,ziğne6ykçbmtsaoaaekttWnyaıuotüitlrşurmriaıdvelaezn,ğcrdaıitsoeinensesiysueuıyauıbitoridgpaibğtmcnı.spkugpiçpadrıçaeeAuoneketeölokasiğisbtadnkmşn)nkirmc,4uııveardakmcboaabuöd0akuğkanıüeşsinğin.e’rrsnmıy.alıyrvduk.adeuleıkeauğakkePun’kşanirındykşçııuzd.aurayçıtaalbeebıtrnnetrakçaooltartan,aerıdobıuygprapbcyığkşvnmiiclaaröuıaımıarnuıknarık remediği Suriye’deki ailesini aradı, ama onlara ulaşamadı ve kurtarılma zedeler, yardım ekipleri ile bir araya yı bekledi. Omar dışarda binanın alev gelenler arasında Kraliçe 2. Elizabeth lerle kaplanmasını izlerken kurtuldu ile Prens William da vardı. ğunu sandığı kardeşiyle telefonda konuştu ve hâlâ içeride olduğu öğrendi. Ucuz malzeme tartışması Muhammed’in “Beni niye terk ettin? Felaket bölgesinde yaşayanların acı Nefes alamıyorum. Ölüyorum” sözle sının verdikleri mülakatlar ve attıkla rini aktarırken gözyaşlarına boğulan rı sloganlarla, halihazırda siyasi kriz Omar “Suriye’den güvende olmak için deki May hükümetine yönelik öfke kaçtık ama burada ölüyoruz” dedi. ye dönüştüğünü manşetlerine taşı Kraliçe ziyaret etti yan medya organları, binanın dış cephe kaplaması için metrekaresi 2 ster Suriye Dayanışma Kampanyası isimli lin daha ucuza geliyor diye kolaylıkla örgüt de “Muhammed bir gün Suriye’ye tutuşan bir malzeme kullanıldığı, oysa geri dönüp ülkesini yeniden inşa etme toplamda 5 bin sterlin daha fazla har yi hayal ediyordu. Savaştan ve ölüm canarak daha güvenlisi tercih edilsey den kaçmak için tehlikeli bir yolculu di, yangının hızla yayılmasının, ya ğu göze aldı. Ama Britanya onu koru ni ölümlerin engelleneceği görüşünü mayı başaramadı” diyerek binanın yan de aktardı. Yorumlarda, yangının, zen gın güvenliği eksikliğine dikkat çek ginyoksul arasındaki uçurumu, top ti. Gencin Şam’daki ailesi, cenaze için lumsal eşitsizliğin vardığı boyutları, Britanya’dan vize almaya çalışıyor. göçmenlerin umursanmadığını gözler Dün olay yerini ziyaret edip felekat önüne serdiği belirtildi. ‘100 bin kişi canlı kalkan’ Irak güçlerinin Musul’u IŞİD’den kurtarma operasyonları devam ederken sivillere yönelik tablo her geçen gün ağırlaşıyor. Birleşmiş Milletler’den (BM) cihatçıların kentte 100 bin sivili “canlı kalkan” yaptığı uyarısı geldi. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Irak Temsilcisi Bruno Geddo, Musul’daki insani durumu “korkunç” olarak nitelendirdi. Geddo, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlediği basın toplantısında, sivillerin, kentin tarihi bölgesi Eski Kent’te çatışmaların ortasında kaldığını ve panik yaşadığını kaydetti. Geddo, bölgede yiyecek kalmadığını, su ve elektrik de verilemediğine dikkat çekti. Rölumsyüaş:oBlaabğidliar’di Suriye’de de IŞİD’e yönelik operasyonlar sürerken dün gündeme Rusya’nın Rakka’nın gü Musul’da iki ateş arasında kalan siviller güvenli bölgelere ulaşma çabasında. neyine yönelik hava operasyo nunda örgütün lideri Ebubekir Bağdadi’nin ölmüş olabileceği iddiası düştü. Rusya Savunma Bakanlığı, IŞİD liderlerinin bir toplantısını hedef almak üzere 28 Mayıs’ta bölgeye hava saldırısı düzenlendiğini, bu sırada Bağdadi’nin ölmüş olabileceğini duyurdu. Açıklamada, “Bu bilginin doğruluğu araştırılırken, toplantının militanların Rakka’yı ‘güney koridoru’ üzerinden terk ede Kamu fonundan ‘pembe elmas’ Malezya Başbakanı Necip Rezak’ın kurduğu devlet fonu 1MDB’den milyarlarca doların hortumlanması skandalında ABD Adalet Bakanlığı, çalınan paralarla kara para aklama olarak yapılan 1.7 milyar dolarlık harcamanın geri ödenmesini talep etti. Bu kapsam çekilen “The Wolf of Wall Street”, “Dumb and Dumber To”, “Daddy’s Home” filmlerinin hakları ve Rezak’ın eşinin New York’lu mücevherci Lorraine Schwartz’tan 30 milyon dolara satın al dığı 22 karatlık pembe elmas da var. DiCaprio, Picasso tablosu bilecekleri olası yolların değerlendiril da 540 milyon dolarlık mal var nu teslim işlemlerine başladığını mesi için düzenlendiği ihtimali gündeme geldi” denildi. Vahşet haberleriyle anılan örgütün lideri Bağdadi hakkında geçmişte de pek çok kez öldürüldüğü yönünde iddialar basına yansımıştı. lığının ABD hükümetine teslimi için suç duyurusunda bulundu. İçinde ABD’li aktör Leonardo DiCaprio’ya hediye edilen bir Picasso tablosu, Hollywood’da Dicaprio açıkladı. Ancak bunlar buzdağının görünen yüzü. ABD’ye göre Rezak yönetimi 1MDB’den en az 4.5 milyar dolar hortumlamış. Rezak cephesi ise iddiaları reddediyor. Siyaset yürüyüşü ve cesaret Ünlü bir Latince özdeyiş vardır: “Audaces fortuna iuvat/Talih, cesaret edenlerin ve cüret gösterenlerin yanındadır!” Çiçeği burnunda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, meteor hızıyla kavuştuğu siyasi başarısını bu bilinen, köklü düstura borçlu. Macron özel yaşamında olduğu kadar siyasette de cüret göstermekten kaçınmıyor ve her fırsatta da bunu açıklıyor. Bir ay önceki ilk Cumhurbaşkanlığı konuşmasında örneğin cürete dair şunları söylemişti: “Bizi bekleyen görev çok büyük. Bu büyük görevi gözü peklik içinde sürdüreceğiz. Siz cüreti (audace!) seçtiniz. Birlikte cüret yolundan gideceğiz. Sade Fransa değil, dünya da bizden bunu bekliyor. Bizim gücümüz var, enerjimiz, irademiz var. Korkuya, bölünmeye, yalana, bozguna, bozgunculuğa asla taviz vermeyeceğiz!” Yedisekiz ay öncesine değin kimsenin tanımadığı yoktan var olan lider, halkına bu güçlü cüret duygusu ve umudu aşılayabildiği için bulunduğu yere geldi. AntiAvrupacı akım ve popülizmler döneminde örneğin tüm diğer rakipleri “Avrupacı” söylemlerden “cızz” sakınırken, o, akıntıya karşı kürek çeker görünmekten hiç kaçınmadı. “Hakkımda ne derler?” demedi. Hiçbir komplekse kapılmadan her vesilede “Avrupa yanlısı görüşlerini” özgüven içinde açıkladı. Mitinglerinde dilediğince Avrupa bayrakları dalgalandırdı. Ulusalcılığın ayyuka çıktığı konjönktürde yapmış olduğu ilk “balkon konuşmasında”da ulusal marş “Marseillaise” yerine “Avrupa Marşı”nı kullandı. “Liderlik vakası” örneği olarak Macron’a baktığınızda, tanımlayıcı olan ilk vasfın, “el âlem ne der?” korkusu ve çekincesi olmaksızın cesaretle çizgi belirlemek olduğunu görüyoruz. Kaybedecek bir şey kalmayınca CHP dendiğinde aklıma bunun tam tersi bir iklim ve yaklaşım geliyor. Örnekler çok. Ben moda deyimle en “beyin yakan” iki tanesini sıralayacağım... Tabanın kendisinden tam yüreklendirici bir çıkış yapmasını beklediği anda partinin bula bula Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu göstermesi örneğin en “yüreklilik karşıtı” olaylardan biri olarak hatırlanıyor. Bir başka örnek geçen yıl “Aman HDP’lilerle aynı safta görülmeyelim. Sonra bize PKK’li derler!” çekincesiyle milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına destek sağlamaları... Koyunun kasap bıçağını yalaması misali bir uysallık ve de maalesef büyük şuursuzlukla atılan bu adımın sonunda sıranın bir gün ana muhalefetin vekillerine geleceği ayan beyan ortadaydı. Başbakan Binali Yıldırım nitekim bugün dünyada benzeri görülmemiş bu basiretsizlik ve öngörüsüzlüğe atıf yaparak: “Dokunulmazlıkların kalkmasının sonucunun yargılama olacağını Kılıçdaroğlu biliyordu!” diyerek “kendi düşen ağlamaz” hatırlatması yapıyor. 69 yaşındaki ana muhalefet liderinin adalet talep etmek için kendini sonunda yollara vurduğu bu ortama böyle gelindi. Ne pahasına olursa olsun dünyaya meydan okuyanlarınkinden çok, bu, yitirecekleri bir şey kalmayanların cesareti ne yazık ki. Bıçağın kemiğe dayandığı yer Kılıçdaroğlu çok yazık ki ivmeyi bizzat kendi tabiriyle “bıçağın kemiğe dayandığı” bir sınırda yakaladı. Ancak yekten etkisiz, tepkisiz kalmaktansa bu da bir şey. Baskının bunca kesif, amansız ve de yoğun olduğu bir ülkede böyle bir “son dakika cesareti”ni bile yürekten kutlamak lazım. Her şey bir yana 70’lik bir insanın yaz ortası onca yolu yürümeyi göze alması bile başlı başına küçümsenmeyecek bir inisiyatif işi. Yürüyüşün ilk iki günü bitti. Önümüzde daha 20 küsur gün ve 400 uzun kilometre var... Umarız gerisi kazasız belasız gelir. Ve bu yürüyüş salt CHP saflarını değil, toplumun “adalet isteyen” tüm diğer paydalarını arkasında birleştiren bir büyük niceliğe kavuşur. Britanya’dan Ortadoğu’ya ‘telekulak’ teknolojisi BBC, Britanya’nın en büyük silah şirketi BAE’nin baskıcı yönetimlere sahip altı Ortadoğu ülkesine gizlice kitlesel takip teknolojisi sattığını ortaya çıkardı. Cep telefonu, eposta ve diğer elektronik haberleşmeyi takip etmeyi sağlayan ‘Evident’ adlı teknoloji gerektiğinde iletişimi bloke etme özelliğine de sahip. İnsan hakları kuruluşları, Evident’in satıldığı Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Katar, Cezayir ve Fas’ın, söz konusu teknolojiyi muhalifleri bastırmak için kullanacağını belirterek satışı protesto etti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle