Katalog

Cumartesi 27 Mayıs 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 5 ‘Morallerini bozmasınlar’Gazetemizin tutuklu yazar, çizer ve yöneticilerinin aileleri ile görüşen CHP lideri Kılıçdaroğlu, her düzeyde konunun takipçisi olduklarını vurguladı. Tutuklu yazar, çizer ve yöneticilerimizin aileleri Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. CHP lideri, ‘İçerisi ile dışarısı arasındaki tek fark, kalemlerinin hapsedilmiş olması’ dedi Cumhuriyet Gazetesi’nin tutuklu yazar, çizer ve yöneticilerinin yakınları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, “Bizler dahil hepimizin ortak mücadele vermesi gerekli. Morallerini bozmasınlar. İçerisi ile dışarısı arasında bir fark yok. En büyük fark onların kalemlerinin hapsedilmiş olması” dedi. Kılıçdaroğlu önceki gün gerçekleşen görüşmede; ailelerden, Silivri Cezaevi’nin koşulları, ne sıklıkla görüşebildikleri, Anaya sa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun durumu hakkında bilgi aldı. Tutuklu Cumhuriyetçilerin eşleri de, Kılıçdaroğlu’na verdikleri destek için teşekkür etti, “Milletvekillerinin sürekli ziyaretleri onlar için oksijen almak gibi” dedi. Yakınlarının “Psikolojilerinin çok güçlü olduğunu” dile getiren ailelere Kılıçdaroğlu, “Çünkü haklılar” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu ise yaşanan hukuksuzluğu gündemde tutmaya devam edeceklerini belirterek, “Yurtdışından gelen siyasetçilerle, komisyonlarla, sivil toplum kuruluşları ile paylaşıyoruz. Hükümetle de Meclis Başkanı ile de olabildiğince paylaşıyoruz. En son Meclis Başkanı ile uçak seyahatinde karşılaştık. 150’den fazla gazeteci içerideyken, hangi demokrasiden söz edeceksiniz, diye sordum. AKP grubunda da rahatsız olanlar var. Ama grubun iradesi yok” dedi. Kılıçdaroğlu, tutuklu Cumhuriyetçilerin ailelerine, “Bütün bu zorlukları aşmanın yolu, sizin onlara moral vermeniz. Haklı olduğunuz bir şey var, yaşanan bir dram var. Bizler de dahil, hepimizin ortak bir mücadele vermesi gerekli. Eminim havuz kalemleri de uygun olmadığını yazacaklar, bir toplumsal birliktelik olacak. Meclis’te Cumhuriyet’e yapılanlar ile ilgili genel görüşme yaptırabiliriz, tartıştırabiliriz” dedi. Kılıçdaroğlu, tutuklu arkadaşlarımıza, yakınları aracılığı ile “Morallerini bozmasınlar. Onlar içeride daha özgürler. İçerisi ile dışarısı arasında büyük bir fark yok. En büyük fark kalemlerinin hapsedilmiş olması” mesajını iletti. l ANKARA/Cumhuriyet Gazeteciler için ‘nöbet’ Sözcü’ye yapılan operasyonda gözaltına alınan Olgun ve Ulu tutuklanırken Yücakaleli serbest bırakıldı. Adliye önünde siyasetçi, gazeteci ve yurttaşlar ‘demokrasi’ nöbetindeydi ALİ AÇAR /SEYHAN AVŞAR Sözcü gazetesine yönelik 19 Mayıs’ta gerçekleştirilen operasyon kapsamında gözaltına alınan internet sitesi sorumlu müdürü Mediha Olgun, İzmir Muhabiri Gökmen Ulu ve mali işler müdürü Yonca Yücekaleli Emniyet’teki ifadelerinin ardından adliyeye gönderildi. Sözcü çalışanları savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme Olgun ve Ulu için tutuklama kararı verirken Yücakaleli serbest bırakıldı. Çağlayan Adliyesi girişinde, gözaltında olan Sözcü gazetesi çalışanlarına destek için çok sayıda siyasetçi, gazeteci, STK üyesi ve yurttaş ‘demokrasi nöbeti’ tuttu. Gazetenin Avukatı Celal Ülgen burada yaptığı açıklamada, “Ne yaparlarsa yapsınlar bu çamur bize bulaşmaz” dedi. Sözcü gazetesi ile dayanışma amacıyla dün aralarında CHP milletvekilleri Muharrem İnce, Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş, Musa Çam, Sezgin Tanrıkulu, eski milletvekili Umut Oran, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, Türkiye Barolar Birliği Başkanvekili Hüseyin Özbek, İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Türkiye Gazeteciler Avukat Ülgen, atılan çamurun gazetecilere bulaşmayacağını vurguladı. Sendikası Genel Sekreteri İlkay Kaya ve yönetim kurulu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, sanatçı Edip Akbayram, Sözcü gazetesi yazarları ve çalışanları ile çok sayıda gazete okuru katıldı. ‘Sözcü susarsa Türkiye susar’ yazılı pankartın açıldığı eylemde çeşitli sloganlar atıldı. ‘Sözcü dik duracak’ Adliye önünde konuşan Celal Ülgen, Sözcü’nün FETÖ ile mücadelesinin 2008 yılındaki Ergenekon, Bal yoz, Odatv davası süreçlerinde ortaya çıktığını belirterek “Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi süreçlerin başladığı dönemde FETÖ ile mücadeleyi sürdürmeyi bilmiş ve kararlılığını göstermiş bir gazeteyiz. FETÖ bu ülkenin bütün kurumlarının kılcal damarlarına işledi. Sözcü manşetlerine taşıdı tınmadınız. Ama Sözcü, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde ve muhalefetini sürdüren bir gazetedir. Bütün bu baskılara, yıldırma politikasına ve iftiralara karşın Sözcü’nün yazarları ile çalışanları dik duruşunu sürdürecek ve muhalefete devam edecek. Çünkü halkın haber alma hakkına saygılı bir gazetedir Sözcü. Ne yaparlarsa yapsınlar bu çamur bize bulaşmaz” dedi. İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu da “Sözcü kumpas davaları sırasında tavrını açıkça ortaya koymuş olan bir basın organıydı. Medya üzerinde yapılmaya çalışılan baskılar yargı eliyle biçimlendirilmeye çalışılıyor. Bugün verilecek karar Sözcü ile ilgili olmayacak, yargının kendisiyle ilgili olacaktır” diye konuştu. CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat da gazetecilerin yargılandığı bir günde adliyede olduklarını belirterek, “Darbelerin karşısında olan, cumhuriyetten ve demokrasiden yana olanların hâkim karşısına çıktığı bir günü yaşıyoruz. Sözcü gazetesine ve daha önce Cumhuriyet gazetesine yaptığınız saldırılarla onların yayın çizgisini değiştiremezsiniz” görüşünü dile getirdi. TGS Genel Sekreteri İlkay Kaya ise Atatürkçü yayın çizgisi ile bilinen gazeteye FETÖ suçlaması yöneltmenin davaları da sulandırdığını, gazeteciler sendikası olarak medyaya ve gazetecilere yönelik baskılara karşı hak arayışının sözcüsü olacaklarını belirtti. l İSTANBUL DEPARDON İÇİN EYLEM: GÜLMEN’DEN MEKTUP VAR: Basına karşı suç işleniyor MAHMUT ORAL Batman’da 8 Mayıs’ta gözaltına alınan, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılan, sınır dışı edilmesine karar verilmesine karşın 11 Mayıs’tan beri Gaziantep’in Oğuzeli ilçesindeki Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Türkiye’de yaşayan Fransız gazeteci Mahtias Depardon, 6 gündür açlık grevinde. Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) dün düzenlediği basın açıklamasıyla Depardon’un serbest bırakılmasını istedi. OHAL kapsamında süren açık alan yasağı nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen toplantıda gazeteciler Türkçe ve Kürtçe “Gazetecilik suç değildir” yazılı dövizler ve Depardon’un fotoğraflarını taşıdı. Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcü zü Hakkı Boltan, “Yabancı gazetecilere yönelik bu uygulamaları anlamak mümkün değildir. Bölgede, ülkede yaşananların dünya kamuoyunca bilinmesini engellemek için gazeteciler sınır dışı ediliyor ya da tutuklanıyor. Bu durum basın özgürlüğü açısından büyük bir suçtur” dedi. DİSK Basınİş Yöneticisi Aydın Nadir de Türkiye’nin açık cezaevi haline getirildiğini belirterek “Halkın haber alma hakkı ellerinden alınmaktadır. Biz buradaki sadece gazetecileri değil halkın haber alma hakkını da koruyoruz. Biz kimseden korkmuyoruz. Arkadaşlarımız içerideyken hiçbirimiz özgür değiliz” diye konuştu. l DİYARBAKIR Adalet açlığımızdadır “İşimizi geri istiyoruz” diyerek açlık grevine girip tutuklanan Akademisyen Nuriye Gülmen, kaldığı cezaevinden “Adalet bizim ellerimizde, adalet açlığımızdadır” ifadelerinin yer aldığı mektup yazdı. Gülmen, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden bir mektup yazdı. Cezaevi şartlarını kaleme almayan Gülmen, “Sevgili direniş dostları ve canım Türkiye halkları” diyerek başladığı mektubuna yeni bir Gezi ve Tekel direnişi yaratmaya çalışmakla suçlanıp örgüt üyeliğinden tutuklandıklarını anımsattı. Tutuklanmalarına hayıflanmadıkları nı belirten Gülmen, “Biliyoruz; adalet o ‘saraylar’da emir talimatla çalışan savcıların, hâkimlerin, iki dudağı arasında değil. Adalet bizim ellerimizde, adalet açlığımızdadır” dedi. Açlık grevinin 78. gününde dört duvar arasında “İşimizi geri istiyoruz” diyerek haykırdıklarını söyleyen Gülmen, “Yüksel’in ruhunu, sizin gülüşlerinizi, gözyaşlarınızı, elimizi tutan ellerinizi, üstümüze titreyen canınızı, bize sevgiyle bakan gözlerinizi aldık, buraya getirdik. Açlığımıza katık yapıyoruz. Betona renk, duvarlara ses yapıyoruz. Bizi unutmayın” ifadelerini kullandı. Sağlar ‘kınan’dı Havuz medyasının gazetesine verdiği röportaj nedeniyle kesin ihraç istemiyle YDK’ye sevk edilen Sağlar’a ‘kınama’ cezası verildi İKLİM ÖNGEL CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK), MYK’nin ‘kesin ihracını’ talep ettiği Mersin milletvekili Fikri Sağlar’a ‘kınama cezası’ verilmesini kararlaştırdı. Verilen cezaya göre, Sağlar’ın parti meclisi üyeliği düşerken, 1 yıl boyunca parti kurullarına aday olamayacak. Olası bir erken seçim durumunda milletvekilliği veya belediye başkanlığına aday olma hakkı devam edecek. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu yandaş Akşam gazetesine yaptığı açıklamada, ‘tek adam’lıkla suçlayan Sağlar hakkındaki disiplin cezası süreci tamamlandı. Sağlar’ın röportajının ardından gerçekleşen olağan MYK’de oybirliğiyle Sağlar’ın disipline sevk edilmesi için PM’ye talepte bulunulması kararı alınmıştı. Sağlar gündemli toplanan olağanüstü PM’den ise 38 kabul 19 ret oyla Sağlar’ın disipline gönderilmesi kararı çıkmıştı. İhraç değil kınama Esas kararı vermek için dün toplanan YDK’de, Sağlar savunmasını yaptı. YDK Sekreteri, Ali Hikmet Akıllı tarafından toplatı sonucu, “CHP Parti Meclisi’nin Kesin Çıkarma cezası istemiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevkine karar verilen Fikri Sağlar’la ilgili olarak; Yüksek Disiplin Kurulunca yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, Fikri Sağlar’ın Tüzüğün 70/Ca,b,c maddesi uyarınca Kınama Cezası ile cezalandırılmasına oybirliği ile ve kesin olarak karar verilmiştir” açıklamasıyla paylaşıldı. Buna göre Sağlar’a, “Parti yararlarını zedeleyici yayın ve propaganda yapmak, parti görevlilerini küçültücü sözler söylemek, parti çalışmalarını zorlaştırıcı eylem ve davranışlarda bulunmak, partili üyeler ve yöneticiler hakkında bilerek ve isteyerek aslı olmayan söylentiler çıkarmak, bunları yaymak” gerekçeleriyle kınama cezası verildi. Edinilen bilgiye göre, toplantıya mazaret bildirerek katılmayan Sağlar, yaklaşık 20 sayfalık savunmasını tedbir kararının ardından YDK’ye ulaştırdı. Olağanüstü PM’de, sözlerini ‘tekzip’ ettiğini söyleyen Sağlar’ın savunmasının herhangi bir yerinde sözlerini tekzip ettiğine yönelik bir ifade bulunmadığı öğrenildi. PM tarafından ihracı istenen Sağlar’a kınama verilmesinin, YDK’nin bağımsız bir kuruluş olması nedeniyle, yalnızca işlediği suça karşılık gelen cezaya bakılarak karar alındığı ve Sağlar’ın suçlarının kınama cezası gerektirdiği öğrenildi. l ANKARA l SAÇILIK’A YİNE GÖZALTI ‘2 bin polise karşı bir Veli’ KHK’yle ihraç edilmelerinin ardından Ankara Yüksel Caddesi’nde 200 günü aşkın süredir “işimizi geri istiyoruz” diyerek eylemlerine devam eden Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevinin 76. gününde tutuklanmasına tepkiler büyüyor. KHK ile ihraç edilen sosyolog Veli Saçılık, polis ablukası altındaki İnsan Hakları Heykeli bölgesine gelerek direnişlerine devam etmek için mücadele ediyor. Saçılık, önceki günkü eylemde gözaltına alınıp serbest bırakılmasının ardından dün yeniden caddeye gelerek oturma eylemi yapmak istedi. “İşimizi geri istiyoruz” pankartıyla polis barikatı önüne gelen Saçılık, “Bizler KHK’lere direniyoruz. Ben diyorum ki, ‘İki bin polise karşı bir Veli vardır burada’” dedi. Saçılık polisin uyarılarına rağmen oturma eylemine devam etti. Saçılık polis tarafından yaka paça gözaltına alındı. Saçılık gözaltında sosyal medyadan “Savcı birkaç gün gözaltında tutun emri vermiş. İşkencenin bir çeşiti bu” paylaşımında bulundu. Saatler sonra da, “Toplumsal dayanışma ve avukatımızın çabası sayesinde savcı fikir değiştirdi. Şuan serbestim” dedi. l ANKARA AİHM Yücel’e öncelik verecek Türkiye’de 100 günü aşkındır tutuk lu bulunan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan başvurunun en kısa sürede değerlendirileceği bildirildi. Die Welt gazetesinin haberine göre, AİHM’den, gazetecinin avukatı Veysel Ok’a gönderilen belgede, Yücel adına yapılan şikayet başvurusunun, “en kısa sürede inceleneceği” iletildi. Belgede, “Yücel’in şikayetinin esas itibarıyla öncelikli olarak değerlendirilen şikâyetler kapsamında olduğu” belirtildi. C MY B