29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Mayıs 2017 2 Alageyikler 50 yılda 7’den 246’ya çıktı. Alageyik sayısı arttı Dünyada doğal popülasyonunun devam ettiği tek yer olan Antalya’nın Düzlerçamı bölgesinde yarım asır önce 7 olan Alageyik sayısı, bugün 521 hektarlık özel koruma alanında 246’ya yükseldi. Nesli tükenme tehlikesi altında bir tür olan alageyikleri avlamak kesinlikle yasak. Avlamanın cezası ise 32 bin 500 TL para ve 2 yıldan 5 yıla kadar da hapis cezası. Anadolu topraklarına özgü endemik bir tür olan alageyiğin popülasyonunun arttırılması için 1966’dan bu yana süren proje kapsamında, Antalya kent merkezine çok yakın olan Düzlerçamı ormanlık alanında 430 hektarı tel örgüyle çevrilmiş toplam 521 hektarlık “Alageyik Üretim İstasyonu” oluşturuldu. l ANTALYA/DHA Kanserden ölümler Meclis’e taşındı AHMET ŞEFİK Çernobil Nükleer faciasından sonra Karadeniz’de kanser vakalarında büyük artış yaşanırken Trabzon’un Düzköy ilçesi Çayırbağı DoğankayaGülcena Mahallelerinde son 5 yılda yaklaşık 80 kişinin kanserden yaşamını yitirdiği belirtildi. CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, vatandaşların şikâyetleri üzerine konuyu Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a aktardığını, bir sağlık ekibi aracılığıyla tarama yapılacağının kendisine söylendiğini, ekibin kısa sürede idddialar hakkında bir rapor hazırlayacağını belirtti. Ölümlerin büyük çoğunluğunun mide kanseri olduğuna dikkat çeken Pekşen, “Bu soruna derhal çözüm bulunması gerekiyor. Bu kanser vakalarının nedenleri araştırılmalı ve vatandaşa tedavileri için her türlü imkân sağlanmalıdır” dedi. DoğankayaGülcena bölgesinin yeni bağlandığı Çayırbağı Mahallesi muhtarı Arif Köroğlu, ölümlerin Trabzon ortalamasının üzerinde olmadığını savundu. l TRABZON Adaçayı ovaya indi Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan üretici Mehmet Gebizli (60), 10 yıl önce bir arkadaşının önerisi üzerine adaçayı üretimine yöneldi. Gebizli’nin deneme amacıyla yaptığı ekim Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) üzerinden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tespit edildi. Tıbbi ve ıtri bitkilerin üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla yürütülen proje kapsamında, Gebizli’ye adaçayı üretimini artırması için 24 bin fide verildi. Mehmet Gebizli, verilen fideleri yaklaşık 2 hafta önce 10 dönüm arazisine ekerek üretime başladı. Üretici Mehmet Gebizli, 2007 yılında deneme amacıyla adaçayı ekimine başladığını aktarırken, “Kıraç yerler için çok verimli bir bitki. Masraf yok, ilaç yok, gübre yok, sulama yok. Dağdaki kültür bitkisini aldık, ovaya indirdik. Bu bitkiyi fazla suladığın zaman dibinde mantar oluşuyor ve kuruyor. Damlama sulama işini iptal ettim, ne ilaç ne sulama istiyor. Kendi halinde büyüyor” dedi. Ürettiği adaçayını Antalya ve İzmir bölgesine sattığını söyleyen Gebizli, “Adaçayı bitkisinin yaş halinde kilogram bazında birim fiyatı 11.5 TL arasında, kurusu da kilogram bazında birim fiyatı 4 TL’den alıcı buluyor” diye konuştu. l ANTALYA/DHA haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET Defne’nin, en yakın arkadaşı Yağmur’a lenfoma teşhisi Arkadaşınınkonuldu. Arkadaşının şekerli tatlılardan uzak durması gerektiğinden Defne onun için pişirdiği ‘tatlı’ meleğişekersiztatlıtariflerini kitapta topladı 17yaşındaki Defne Yığcı, kanser hastası arkadaşının tatlı ye memesi için mücadele ederken, un suz ve şekersiz tatlı tariflerinin peşi ne düştü. Arkadaşına birbirinden lez zetli tatlılar pişirdi. O tarifleri şim di de “Ben Aslında Tatlıyım” adlı ki tabında topladı. Yığ cı, “Tek bir kişinin bi le sağlıklı tariflerle ya pılmış tatlılar yiyerek mutlu olabileceğine inanmasını sağlayabi SİBEL BAHÇETEPE lirsem, amacıma ulaşmış olacağım” diyor. Yığcı’nın arkadaşı Yağ mur Özmen ise yaşadığı mutluluğu şöyle anlatıyor: “Kemoterapi ağız ta dımı bozduğu anlarda imdadıma aro ması kuvvetli tatlılar koşuyordu. Def ne tatlı yememem için büyük uğraş lar veriyordu ama benim için bir ki tap yazmış olması beni tam anlamıy la büyük bir şoka soktu.” Önce deney sonra kitap Üsküdar Amerikan Lisesi’nde okuyan Defne’nin, en yakın arkadaşı Yağmur’a lenfoma teşhisi konuldu. Tatlıyı çok seven Yağmur’un, kanser hücrelerini beslediği bilinen şekerli tatlılardan uzak durması gerekiyordu. Defne, tatlıdan vazgeçemeyen arkadaşı için bir şeyler yapmak istedi. Şekersiz tatlıların dünyasında keşfe çıktı. Araştırdı. Önce, evinde denemeler yaptı. Çok tarif vardı. Bazılarını değiştirdi, sevmediklerini eledi... Ken Tedavisi iki ay önce biten Yağmur saçlarının uzamasını keyifle izlerken en büyük desteği, kendisi için kitap yazan arkadaşı Defne’den gördüğünü söyledi. di sevmediği tatlıyı Yağmur’a yediremezdi. Sonra kitap fikri ortaya çıktı. Caretta Yayıncılık’tan çıkan kitapta, avokadolu puding, portakallı brownie, elmalı tart, damla çikolatalı kurabiye, enerji küpleri, granola, smoothie ve daha birçok tarifler alıyor. Kitaptaki fotoğraflar da yazarına ait. Defne, kitabın çıkış noktasını şöyle anlatıyor: “Ne zaman bir yere gitsek, Yağmur, ‘Hadi tatlı yiyelim’ diyordu. Kanser teşhisinden sonra ‘Şeker kanseri besler’ diye anlatmak isti yordum. O da ‘Tatlı yemek beni mutlu ediyor’ diyordu. Ben ona söyledikçe o bana çikolataların fotoğraflarını mesaj olarak atmaya devam etti. Sonra dedim ki ‘Tatlı ile mutlu oluyorsa, tatlı yemekten vazgeçirmek yerine, sağlıklı tatlılar bulabilir miyim?’ Konuştuğum her kesimden öylesine büyük destek geldi ki, küçük bir kar tanesinin kısa sürede kar topuna döndüğünü gördüm. Yağmur da kitabı verdiğimde çok şaşırdı.” l İSTANBUL ‘Keyifle saçlarımın uzamasını izliyorum’ Şişli Terakki Lisesi son sınıf öğrencisi olan Yağmur, hastalıkla geçen yaz tanışmış. Boynuyla köprücük kemiği arasındaki bölgede misket büyüklüğünde bir kitleye rastlamış. Pek çok doktora gitmiş. En sonunda biyopsi ve pet taramasının ardından, 30 Eylül 2016’da Hodgkin Lenfoma teşhisi konulmuş. Tedavisi iki ay önce biten Yağmur’un sağlığı şu anda iyi. “Artık büyük bir keyifle saçlarımın, kaşlarımın uzayışını izliyorum ve tedavi süreci boyunca yapmak isteyip yapamadığım şeyleri yapıp acısını çıkarıyorum” diyor. Defne’nin kendisi için yazdığı kitapla ilgili şöyle konuşuyor: “Defne tatlı yememem için büyük uğraşlar veriyordu ama benim için bir kitap yazmış olması beni tam anlamıyla büyük bir şoka soktu ve elbette tarif edilemez bir mutluluk yaşattı. Şeker ve un olmadan yapılanları beğendim. Şu ana kadar denediklerimin hepsi çok güzeldi. Şekerli ve unlu tatlıları azalttım. Tamamen kesmeye de çalışıyorum.” Doğa için her şey bu festivalde Kentte Ekolojik Yaşam temasıyla düzenlenen festivale, 40’ın üzerinde sivil toplum örgütü, platform ve inisiyatif katıldı. Etkinlikler, çocuk korosunun temizlik aletleriyle yaptığı gösteriyle başladı. Kadıköy Belediyesi’nin üç gün sürecek Çevre Festivali, Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda dün başladı. “Kentte Ekolojik Yaşam” temasıyla düzenlenen festivale, 40’ın üzerinde sivil toplum örgütü, sivil toplum kuruluşu, platform ve inisiyatif katıldı. Etkinlikler, çocuk korosunun temizlik aletleriyle yaptığı gösteriyle başladı. Yırca köyünün üretici kadınlarına, Özen Cam’a, Sürdürülebilir Yaşam TV’ye, ‘Kentte Ekolojik Yaşam’ kısa film ve fotoğraf yarışmasında derece yapanlara ve çevreye duyarlı projelere plaket verildi. Yeni Türkü konseri bugün “Doğaya Emek Ver” sloganıyla bir araya gelen kurumların, ekolojik yaşama dair fikir ve deneyimlerini paylaşacağı festivalde Yeni Türkü müzik grubu bu akşam konser verecek. l İSTANBUL / Cumhuriyet Amanoslar’daki esrarengiz kaya Hatay’ın Erzin ilçesi Amanos Şekilli kaya parçasının üzerinde Dağları’nda, üzerinde sıra sı ki çukurları fark ederek keşfeden ra çukurlar oluşan bordo renkli ka çevreci aktivist Nazım Sönmez, ya görenlerin ilgisini çekiyor. Kaya “Amanos Dağları’nda bulunan bir parçası üzerinde yer alan biçimli kaya üzerinde ilginç bir oluşum şekillerin doğal olarak mı oluştuğu la karşılaştık. Sıralı bir şekilde kü yoksa yüzyıllar önce insanlar tara çük ve büyük çukurlar bulunu fından mı yapıldığı merak ediliyor. yor. Bunların rivayete göre antik Erzin ilçesine bağlı Küçük Bağ dönemden kaldığı söyleniyor. An rıaçık Yaylası’nda bulunan, eni cak bu bölgeye yüz yıllardır yayla 3 metreyi, yük göçleri yapı sekliği yaklaşık lıyor, yüz yıl 2 metreyi bulan lar öncesinde bordo renkli sta çocuklar bu bil kaya olarak rada oyun oy bilinen kaya küt namak için lesi üzerindeki bu çukurları sıralı çukurların yapmış olabi oyun amaçlı açıl lirler diye dü mış olabileceği şünüyorum” iddia ediliyor. Kayadaki şekillerin oluşumu merak konusu. dedi. Kızıl’a ithaf etti ‘Bahçe’ filmiyle birincilik ödülüne layık görülen İdil Ar Uçaner’e ödülünü Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu takdim etti. Nuhoğlu, “İnsan doğanın bir parçası. Doğanın dengesini böldüğümüz zaman zincirleme herkes etkileniyor. Canlılar çok kolay etkileniyor ve soyları tükeniyor. Yüzlerce cins canlı yok oldu. Aslında biz çok fazla bir şey istemiyoruz. Temiz su, hava ve organik doğadan gıdalar istiyoruz. Tüm siyasiler ve medyanın bunları konuşması gerekiyor. Bu koca koca binalar neden buralarda yapılıyor bunların da konuşulması gerekiyor” diye konuştu. Kısa film yarışmasında ‘Sos’ filmiyle Jüri Özel Ödülü’nü alan Ufuk Erden, “Deli saçması dönemlerden geçiyor dahi olsak biz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Ödülü referandum öncesi haksız bir şekilde hapse atılan devrimci belgeselci Kazım Kızıl’a armağan etmek istiyorum” dedi. Etkinlikler, “Yenilebilir Enerji Üretim Kooperatifi”, “Suyun Özgürlüğü ve Politikası” ve “Nasıl bir Ekolojik Eğitimi” konulu panellerle devam etti. Asaankhtıanilllyeare’da Hava sıcaklığının 30 dereceye yükseldiği Antalya’da, tatilciler sahillere akın etti. 7’den 70’e her yaştan insanın geldiği plaj çocukların oyun alanı oldu. Gençler erken bronzlaşmak için saatlerce güneşlenirken, kimileri de kitap okudu. Örnekköy sahilinin açıklarındaki kayalık alan, vatandaşların oyun alanı oldu. Kayalıkların üzerine çıkıp atlayanlar ilginç görüntüler oluşturdu. Anneler ise deniz keyfini çocuklarıyla birlikte yaşadı. l ANTALYA/DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle