02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 5 Nisan 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Ekonomi ne durumda? ekonomi 9 TÜİK’in yeni hesaplama yöntemi ile Türkiye sanayide ‘istihdamsız büyüme’, hizmetlerde ‘büyümesiz istihdam’a imza attı. Yeni yöntemle hesaplama zor Sorunun yanıtı: bilemiyoruz. “Bilemiyoruz”, çünkü ulusal ekonomiye ait veriler tam bir karmaşa içerisinde. TÜİK geçtiğimiz hafta 2016’nın son çeyreğine ilişkin (yeni) “Milli Gelir İstatistikleri’ni” yayımladı. TÜİK’e göre milli gelirimiz 2016 boyunca yüzde 2.9 (son çeyrekte de yüzde 3.5) artış göstermiş. Bilindiği üzere “milli gelir” bir ekonomide üretilmiş bulunan mal ve hizmetlerin yıllık değerini gösteriyor. Buna göre Türkiye 2016’da 2 trilyon 590 milyarlık “üretim” gerçekleştirmiş. Döviz kurundan çevirince kişi başına 10 bin 807 dolar yapıyor. (Dünya ortalaması 2015 yılında 15.672 dolar). TÜİK’in yayımlamış olduğu veriler tartışma yaratmaya devam ediyor. TÜİK, 2016’da milli gelir istatistiklerini hem rakamsal büyüklükler, hem de metodolojik olarak yenilemiş idi. Bu yeni düzenlemeyle birlikte “yeni” milli gelir hesaplarında artık “reel üretim” değeri kavramı kaldırıldı, yerine “zincirleme büyüme endeksi” kavramı getirildi. Buna göre yıllık üretim değerlerinin enflasyondan arın dırılarak “reel üretim” verisi üretilmiyor. Bunun yerine her yılın üretim miktarındaki değişimler bir önceki yıla görece hareketli olarak değiştirilen baz yılı kavramıyla “zincirleme endeks yöntemi” ile hesaplanıyor. Bunun anlamı ise şu: artık elimizde resmi olarak kullanabileceğimiz işçi başına reel üretim, sektörel fiyat deflatörleri gibi verilerden yoksunuz. Bu özellikle tarihsel iktisadi analizler için son derece büyük bir eksiklik anlamına geliyor. Ancak bunun ötesinde, kullanılan yöntemin tanım ve kapsam farklılıklarına dayalı çok büyük sıkıntıları var. Bunları geçen haftaki Cumhuriyet Akademi Eki’nde Profesör Korkut Boratav Hoca ve arkadaşları ayrıntılı biçimde tartışmışlardı. Boratav Hoca ve arkadaşları, TÜİK’in yeni milli gelir tahminlerinde kullandığı temel verileri “üretim anketlerinden muhasebe kayıtlarına ve vergi beyannamelerine kaydırdığı” ve bu yöntemin de kavramların içerik ve kapsamları değiştikçe sakıncalı sorunlar yaratacağını vurgulamaktaydı. Analizler güçleşti Nitekim bu ve buna benzer sorunlar milli gelir hesaplarında geçen veriler ile (gene TÜİK tarafından yayımlanmakta olan) ulusal ekonomiye ait diğer veriler arasında ciddi tutarsızlıklar yaratmış gözükmektedir. Örneğin, milli gelirin sektörel bileşimine baktığımızda ciddi tutarsızlıklarla karşılaşılmakta ve “söz konusu büyümenin kaynağı nedir” sorusu ya nıtsız kalmaktadır. Aşağıdaki ilk tablo buna bir örnek olarak sunmaktadır. Tabloda milli gelir hesaplarında geçen sanayi sektörüne ilişkin büyüme rakamları ile TÜİK’in (2010 bazlı ve mevsimsel etkilerden arındırılmış) büyüme rakamları çeyrek dönemler itibarıyla verilmektedir. Milli gelir istatistiklerine göre sanayi sektörünün büyüme hızı, sanayi üretim endeksleri veri setinde geçen tahminlerin neredeyse üç katıdır. Bunun sonucu olarak sanayi sektörünün yıllık ortalama büyüme hızı üretim endekslerinde yüzde 1.85 iken milli gelir kayıtlarında yüzde 4.50’ye ulaşmaktadır. Aradaki yüzde 2.65’lik farkı sadece gözlem ve metodolojik farklılıklara bağlamak, iktisadi analizleri, deyim yerindeyse, en azından güçleştirmektedir. Ancak konunun bir de ulusal ekonominin diğer gerçekleri ile birlikte değerlendirme sorunu göze çarpmaktadır. Bilindiği üzere 2016 Aralık ayı itibarıyla (mevsimsel etkilerden arındırılmış) istihdam edilenler 2015 Aralık ayına görece sadece 278 bin kişi artış gösterebilmiş, işsiz sayısı 3 milyon 717 bin kişiye, işsizlik oranı da yüzde 12’ye yükselmiştir. İşsiz sayısındaki bu ar tış 2009 krizinden bu yana en yüksek ivmelenmeyi vermektedir. Üretim düştü, istihdam arttı İstihdamın sektörel dağılımını, milli gelir hesaplarındaki sektörel büyüme oranları ile karşılaştırdığımızda ise karşımıza açıklanması zor gözlemler çıkmaktadır. Örneğin sanayi sektörü yıllık bazda yüzde 3.9 büyüme göstermiş gözükürken, sanayi istihdamı yüzde 0.7 gerilemiştir. Daha doğrusu, sanayi sektöründe üçüncü çeyrek haricinde üretim miktarı her dönem artmış iken, sanayi istihdamının yıl boyunca düştüğü görülmektedir. Buna karşın, örneğin “Hizmetler” sektöründe üretimin yüzde 0.8 gerilemiş olduğu anlaşılırken istihdamının yüzde 5.2 arttığı hesaplanmaktadır. Aşağıdaki 2. tablo sektörlerin üretim ve istihdam değişimlerini vermektedir. TÜİK’e göre, sektörler itibarıyla, sanayide istihdamsız büyüme, hizmetler sektöründe ise “büyümesiz istihdam” yaşanmaktadır. Girişte yazdığım üzere, “Ekonomi ne durumda?” Bilemiyoruz... Lira eridi fiyatlar fırladı Enflasyonu kriz yıllarına taşıyan nedenleri açıklayan Merkez Bankası, gıda fiyatlarının yanı sıra vergi indirimlerine karşın Türk Lirası’nın değer kaybına dikkat çekti. Vergi indirimlerine karşın mobilya ve beyaz eşyadaki fiyat artışları buradan kaynaklandı Merkez Bankası, enflasyon 8.5 yılın zirvesine taşıyan nedenleri açıkladı. Merkez Bankası’nın (TCMB) mart ayında yüzde 1.02 artışla yıllık bazda yüzde 11.29’a yükselen tüketici enflasyonuna ilişkin aylık raporunda şunlara dikkat çekildi: Gıda yıllık enflasyonu bir önceki yıldaki düşük bazın da etkisiyle tüketici enflasyonundaki yükselişin temel belirleyicisi oldu. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir devam ederken Türk Lirası’ndaki birikimli değer kaybının gecikmeli etkisiyle temel mal enflasyonunda genele yayılan bir artış gözlendi. Çekirdek enflasyon göstergelerindeki yükseliş sürdü. Şubat ayında gerçekleşen geçici vergi indirimine rağmen, mobilya ve beyaz eşya fiyatlarında da artışlar göz ‘Vergi yeniden gündeme alınacak’ Maliye Bakanı Naci Ağbal, büyüme için iyimser konuşurken, enflasyondaki kur etkisinin bir süre sonra kaybolacağını aktardı. NTV’ye konuşan Ağbal, vergi indirimine ilişkin, “İnşaat, beyaz eşya ve mobilyada yapılan vergi indirimlerinin ekonomi üzerinde canlandırıcı etkisi oldu. İndirimler fiyatlara tam olarak yansımamış. Önümüzde nisan sonunda bitecek olan beyaz eşya ve mobilya sektörü var. Burada ekonominin talep tarafı bu sektörlerde teşvikin devamını gerektiriyor mu gerektirmiyor mu ona bakacağız. Talepler geliyor, oturacağız tekrar yeni baştan değerlendireceğiz” dedi. lendi. Tüketici fiyatları üzerinde üretici fiyatları kaynaklı baskılar güçlü seyrini sürdürdü. Merkez Bankası’na göre yıllık bazda yüzde 11.29’a yükselen tüketici enflasyonunun 4 temel nedeni şöyle: 4 Gıda enflasyonu: Merkez Bankası enflasyondaki sürpriz yükselişin ana etkenin gıda fiyatları olduğunu söyleyerek, “Bu dönemde, mart ayı Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti’nde belirtildiği üzere, gıda yıllık enflasyonu bir önceki yıldaki düşük bazın da etkisiyle tüketici enflasyonundaki yükselişin temel belirleyicisi olmuştur” dedi. Beyaz eşyada artış 4 Kur etkisi: Merkez Bankası’na göre kurdaki yükseliş de enflasyona yansıdı. TCMB, “Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir devam ederken liradaki birikimli değer kaybının gecikmeli etkisiyle temel mal enflasyonunda genele yayılan bir artış gözlendi’’ dedi. Banka, söz konusu gelişmede ilaç, bakımonarım, kişisel bakım ve ev ile ilgili temizlik malzemelerindeki fiyat artışlarının etkisi öne çıktığına dikkat çekti. 4 Vergi etkisiz kaldı: Mart sonuna kadar mobilya ve beyaz eşyada yapılan vergi indirimlerine rağmen bu kalemlerdeki fiyatların arttığı da belirtildi. Merkez Bankası, “Şubat ayında gerçekleşen geçici vergi indirimine rağmen mobilya ve beyaz eşya fiyatlarında artışlar gözlendi’’ dedi. 4 Ulaşım ücretleri: Merkez Bankası ulaştırma grubunda fiyatların taksi ve dolmuş ücretlerine bağlı arttığını söyledi. Diğer hizmetlerdeki yükselişte paket tur fiyatlarındaki aylık yüzde 6.82’lik artışın öne çıktığını belirtti. Bankaya göre, enerji fiyatları ise petrol fiyatlarındaki görünüme bağlı olarak düştü. l Ekonomi Servisi Otomobil ve hafif ticari araç pazarında martta geleneksel olarak satışlar hız kazanırdı. Obutyoıl pazarı martta daraldı Otomotiv satışları mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 daraldı. Daralmada kur ve ÖTV etkili oldu. Otomobil ve hafif ticari araç pazarında satışlar geleneksel olarak hız kazandığı mart ayında geçen yıla kıyasla yüzde 11 daralarak 73 bin 802 adede inerken, yılın ilk çeyreğinde ise düşüş yüzde 7.4 oldu. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre satışlar ocakmart döneminde 156 bin 90 adet oldu. Otomobil ve hafif ticari araç kırılımına bakıldığında otomo bil pazarında satışlar martta yüzde 13.1 gerilerek 55 bin 616 adede indi. Hafif ticari araç pazarında da martta yüzde 4.2 gerileyerek 18 bin 186 adet oldu. İlk çeyreğin tamamına bakıldığında otomobil pazarında satışlar yüzde 9.4 gerileyerek 115 bin 963 adede inerken, hafif ticari araç satışları yüzde 1.1 azalarak 40 bin 127 adet oldu. İlk çeyrekteki satışların neredeyse yarısı mart ayında yapıldı. ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, yıl başında geçen yıl 984 bin olan otomobil ve hafif ticari araç pazarında satışların bu yıl yüzde 11 daralarak yaklaşık 875 bine ineceğini tahmin ettiklerini belirtmişti. Öngörülen daralmada geçen yılın sonuna doğru artırılan özel tüketim vergisi (ÖTV) ve TL’deki keskin değer kaybı nedeniyle talepteki gevşeme etkili oluyor. l Ekonomi Servisi Rus buğdayını ucuzlattık Rus buğdayında ihraç fiyatlarının, Türkiye ve Mısır’dan talebin zayıflaması üzerine düştüğü, bu harekette rublenin dolar karşısında güçlenmesinin de etkili olduğu belirtildi. Rus danışmanlık şirketi IKAR önceki gün yayımladığı bir notta, yüzde 12.5 protein içerikli Rus buğdayının FOB Karadeniz fiyatlarının bir hafta önceki fiyattan 2 dolar düşüşle, geçen hafta sonunda ton başına 187 dolar oldu ğunu açıkladı. Reuters’ın haberine göre iş lemciler, Rus buğdayının en büyük alıcısı olan Mısır’ın yeni ithalat kurallarını yürürlüğe koyduğu ocaktan beri Rusya’dan yedi tahıl kargosunu geri çevirdiğini söylediler. Bakanlık verilerine göre 2016/2017 tahminleri 37 milyon ton iken, gerçekleşmenin geçen yılın ihracatı olan 33.9 milyon tonda kalması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Perakendede güven yine ekside Şubat 2016’dan bu yana negatifte bulunan perakende güveni, yılın üçüncü ayında da yine negatif alanda kaldı. Martta, şubat ayındaki düşüşü telafi eden TEPAV Perakende Güven Endeksi (TE PE) ekimocak ortalaması olan 15.8 seviyesine döndü. Şubata göre yaşanan iyileşmede gelecek üç aya ilişkin satış beklentilerinin önceki aya göre toparlanmış olması etkili oldu. Perakende güveni, Kasım 2016’dan bu yana tüm sektörlerdeki negatif seyrine karşın mart ayında “diğer (akaryakıt istasyonu, eczane, parfümeri, nalbur, zücaciye, kırtasi ye, vb.)” ve “birden fazla türde ürün satan bakkal, market ve büyük mağazalar” sektörlerinde artış gösterdi. AB28 ve Avro bölgesi ile karşılaştırıldığında ise Türkiye’nin performansı geçen yıla göre kötüleşti. TEPE, geçen yılın aynı dönemine göre 4.7 puan azalırken, geçen aya göre 7.8 puan arttı. l Ekonomi Servisi Akaryakıt fiyatlarına zamlar devam ediyor. Benzin ve motorine zam Benzinin litre fiyatına bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere 12, motorine ise 8 kuruş zam yapıldı. Zamlardan sonra Ankara’da litresi ortalama 5.18 liradan satılan benzinin litre fiyatı 5.30 lira olacak. Benzinin litresi İstanbul’da 5.14 liradan 5.26 liraya, İzmir’de 5.17 liradan 5.29 liraya yükselecek. Motorinin litre fiyatı da Ankara’da 4.48 liradan 4.56 liraya, İstanbul’da 4.43 liradan 4.51 liraya, İzmir’de 4.45 liradan 4.53 liraya çıkacak. Dağıtım firmalarının belirlediği fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kentlere göre küçük çaplı değişiklikler gösterebiliyor. l Ekonomi Servisi Şirket, yakında Türk müşterilerinin tüm servisleri tekrar kullanabileceğini açıkladı. Booking karara itiraz edecek Booking.com’un Türkiye’deki faaliyetlerin durdurulmasına yönelik verilen mahkeme kararına itiraz edeceğini açıkladı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından, haksız rekabetin önlenmesi amacıyla açılan davada, online rezervasyon portalı Booking. com’un Türkiye’deki faaliyetlerine tedbiren durdurma kararı verilmişti. Booking.com, İstanbul 5. Asliye Mahkemesi tarafından verilen ara karara itiraz edeceklerini, Türkiye’deki tüm faaliyetlerinin yasalara uygun olduğunu belirtti. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık da “Günümüzde her 5 satışın 1’inin online yapıldığı, 1618 sayılı kanunun acentelerin ve müşterilerin mağdur olmayacağı şekilde düzenlenmesi, sorunun çözümü açısından önem arz ediyor” dedi. l Ekonomi Servisi Mahkeme, Societe Generale’ın tazminat ödemesi gerektiği kararına vardı. Goldaş alacak davasını kazandı İngiliz mahkemesi, 9 yıldır Fransız Bankası Societe Generale ile Goldaş arasındaki 15 tonluk altına ilişkin alacak davasında Goldaş’ı haklı buldu. Mahkemeden yapılan açıklamanın 83’üncü maddesinde, iflas eden Goldaş’ın haklı bulunduğu ve Societe Generale’ın tazminat ödemesi gerektiği vurgulandı. Mahkeme ayrıca zarar gören küçük yatırımcıların da hakkını arayabileceğine hükmetti. Tazminat tutarı konusunda bir açıklama yapılmazken, uzmanların hesaplamalar yapacağı belirtildi. Societe General 2008’de Goldaş’a satılması için verdiği 500 milyon dolarlık 15 ton altından bir daha haber alamadıklarını iddia ederek Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na başvurmuştu. l Ekonomi Servisi Hazine 2.2 milyar lira borçlandı Hazine dünkü tahvil ihalesinde pi yasaya 2 milyar 160.8 milyon lira borçlandı. Hazine Müsteşarlığı, 10 yıl vadeli, 6 ayda bir yüzde 5.5 kupon ödemeli, sabit kuponlu devlet tahvilinin yeniden ihracını yaptı. İhalede basit faiz yüzde 10.65, bileşik faiz yüzde 10.93 oldu. Kamu kuruluşlarından gelen 310 milyon liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 1 milyar 811 milyon lira teklif geldi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle