03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 5 Nisan 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ŞEHZADELER YİNE SALLANDI Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde dün saat 16.00’da 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 10.5 kilometre altında meydana gelen ve kısa süreli paniğe neden olan sarsıntı, can ve mal kaybına yol açmadı. Aynı bölgede pazar günü bir sarsıntı daha meydana gelmişti. İlk duruşma yarın ELVAN AİLESİNDEN DURUŞMAYA KATILIM ÇAĞRISI Berkin Elvan davasının ilk duruşması 6 Nisan Perşembe günü Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde saat 10.00’da görülecek. Elvan ailesi Berkin Elvan tüm yurttaşlara duruşmaya katılım çağrısı yaptı. Elvan’ın katledilmesine ilişkin soruşturma tam 1270 gün sonra tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı İsa Dalgıç’ın hazırladığı 14 sayfalık iddianamede, sadece bir polis sanık olarak yer alıyor. Polis Fatih Dalgalı hakkında “Olası kastla insan öldürme” suçundan müebbet hapis cezası isteniyor. Elvan ailesi ve avukatları, direnişçilere saldırı emri veren polis amirleri ile “Emri ben verdim” diyen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yargılanmasını istemişti. Geleceğimiz için Elvan’ın ailesi perşembe günü görülecek duruşmaya çağrı yaptı. Elvan ailesinin çağrısında şu ifadeler yer aldı: “Berkinimizin vuruluşunun dört, uğurlayışımızın üçüncü yılındayız. Milyonlar olup uğurladığımız; halkın yalnızca toprağına ve yüreğine değil aynı zamanda azmine ve umuduna emanet ettiğimiz Berkinimizin katledilmesinin hesabını sormak için önemli bir tarihin arifesindeyiz. Türkiye karanlık günlerden geçiyor. İşte bu yüzden, Berkin’in katillerinden hesap sorma mücadelemiz dünümüz için değil geleceğimiz içindir.” l İSTANBUL / Cumhuriyet Dava Komitesi: BİZ BİTTİ DEMEDEN BU DAVA BİTMEZ Gezi Direnişi sırasın da polisler ve eli sopalı siviller ta rafından dövüle rek öldürülen 19 yaşındaki Ali İs mail Korkmaz’ın ölümüyle ilgili Yargıtay’ın bozma Ali İsmail kararının ardından polis Hüseyin En gin ve fırıncı Ebubekir Harlar’ın yargılanmasına bugün Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de vam edilecek. Ali İsmail Korkmaz Dava Komi tesi tarafından “Biz bitti demeden bu dava bitmez!” başlığıyla yapı lan açıklamada, Kayseri’de yapıla cak duruşmaya katılım çağrısı ya pıldı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, po lis Mevlüt Saldoğan’a verilen 10 yıl 10 ay ve Yalçın Akbulut’a verilen 10 yıl hapis cezası ile 3 fırıncıya verilen cezaları onamış, polis Hü seyin Engin’e verilen beraat, fırıncı Ebubekir Harlar hakkındaki karar ise “suçun yardımcısı” değil “faili” olduğu gerekçesiyle bozulmuştu. Adil ceza alsınlar Ali İsmail’in ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz, gazetemize yaptığı açıklamada “Yargıtay mahkemede verilen cezaları onadı ancak 2 sanık için verilen cezaları bozdu. Sanık polis için beraat etmemesi gerektiği, fırıncı için ise indirim almaması gerektiği yönünde karar verdi. Yapılacak yargılama sadece 2 sanık için ancak diğer cezaların da hukuka aykırı ve yetersiz olduğunu düşünüyoruz, bunun için Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulunduk. Biz bitti demeden bu dava bitmez. Katiller, adil cezalar alana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız” dedi. l Yurt Haberler 190/9 0 270/1 2 0 220/7 0 170/1 1 0 200/8 0 210/2 0 140/ 1 0 220/8 0 260/1 3 0 210/7 0 220/1 0 0 200/1 1 0 140/9 0 240/1 4 0 150/5 0 100/3 0 150/9 0 180/6 0 120/7 0 190/8 0 180/7 0 190/1 2 0 TARİHTE BUGÜN 1925: Kahramanmaraş, İstiklal Madalyası aldı. 1941: Anıtkabir için açılan proje yarışmasında Emin Onat ve Orhan Arda’nın teklif ettikleri proje seçildi. 1994: 5 Nisan Ekonomik Önlemler Paketi uygulamaya konuldu. Dökmekucuz,kuyrukuzun İstanbul Arnavutköy’de bulunan resmi hafriyat döküm sahasında oluşan kilometrelerce kamyon kuyruğu havadan görüntülendi. Bir ton hafriyatı 5 TL’ye dökmek için uzun zaman kuyrukta beklenmesi gerekiyor. Hafriyat sa hasına gelen kamyonlar önce kantarın üzerine çıkarılarak kaç ton hafriyat getirdikleri belirleniyor. Daha sonra getirdikleri yüklere göre ücretleri belirlenip döküm sahasında belirlenen kısımlara hafriyatı dökebiliyorlar. Kentsel dönüşümün tüm hızıyla devam ettiği İstanbul’da her ay yaklaşık 5 milyon ton hafriyat ortaya çıkıyor. Kuyruğun uzun olması harfiyatın kaçak yollardan yol kenarlarına, göllere ve piknik alanlarına dökülmesine neden olabiliyor. l İHA ‘Zorunlu din’e klorlu savunma Adalet Bakanlığı İsviçre’deki yüzme dersi davasını örnek verdi Topbaş’ın ‘ustalık eseri’ için Haliç’e 44 kazık çakılacak 900 metrelik su altı tüneli İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın “ustalık eseri” olarak nitelendirdiği ‘Haliç Su Altı Karayolu Tüneli’nin ayrıntıları ortaya çıktı. Haliç’te deniz seviyesinin 8.5 metre altında inşa edilecek tünel köprü, deniz tabanına çakılacak kazıklar üzerine kurulacak. 44 kazık üzerine yerleştirilecek tünel için 80 metre derinliğe inilmesi planlanıyor. 35 metre genişliğinde dikdörtgen şeklinde tasarlanan tüp 3 şerit gidiş, 3 şerit geliş olacak. Projenin Fatih ilçesinde bulunan kısmı Unkapanı, ‘Tarihi yarımada tarihi ve kentsel sit alanı’; Beyoğlu’nda kalan kısmı Şişhane ise ‘kentsel sit alanı’ olarak koruma altında. Toplam 900 metre uzunluğundaki su altı tüneli, Beyoğlu ile Fatih’i birbirine bağlayan Atatürk Köprüsü ile benzer bir rota izliyor. Köprünün kaldırılması ile Unkapanı boyunca ilerleyen Atatürk Bulvarı, Atatürk Köprüsü yerine su altı tüneli ile Haliç’e uzanacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet 31 günde 35 kadın Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun mart ayı raporu açıklandı. Rapora göre mart ayında 35 kadın öldürüldü. 14 kadın cinsel şiddete maruz kalırken, 213 çocuk ise cinsel istismara uğradı. Kadınların yüzde 63’ü kocası, erkek arkadaşı, babası, abisi, oğlu gibi yakın akraları tarafından öldürüldü. Raporda, mart ayında öldürülen 19 kadının boşanmak istediği için öldürüldüğünün altı çizilerek şöyle denildi: “Mart ayındaki kadın cinayeti veri lerinin yüzde 26’lık bir kısmını şüpheli ölümler oluşturuyor. Şüpheli ölümler gittikçe artıyor. Faili belli olmayan bu cinayetlerin olması, faillerinin bulunamıyor olması ya da fail diye başka insanların yakalanıyor olması, kadın cinayetlerinde karşılaştığımız tehlikenin de bir göstergesi.” Raporda 2017’de kadın cinayetlerinde artış yaşandığı belirtilerek, 2015 Mart ayında 28 kadının, 2016 Mart ayında ise 31 kadın öldürüldüğü kaydedildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Adalet Bakanlığı, zorunlu din dersinden muaf olmak isteyen öğrencinin velisinin Ana yasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda tartışma yaratacak bir savunma yaptı. Bakanlık, AİHM’nin zorunlu din der si uygulaması nedeniyle Türkiye aleyhine verdiği kararlara rağmen zorun lu din dersini, AİHM’nin İsviçre’ye karşı açılan “yüzme dersinden mua KEMAL GÖKTAŞ fiyet” kararına dayanarak savundu. Bakanlığın savunma sında, uygulanan din dersinin müfreda tının ‘çoğulculuk ve tarafsızlık’ ilkeleri ne uygun olduğu savunuldu. 20112012 öğretim yılında uygulamaya konulan yeni din kültürü ve ahlak bilgisi öğre tim programlarında farklı kültürlere ve onların dini değerlerine önemli bir yer verildiği ileri sürülen savunmada “Bu doğrultuda mezhepler üstü ve dinler açılımlı bir modelle farklılıkları tanıma yı, anlamayı ve onlarla empati kurmayı öğretme hedeflenmiştir” denildi. FETÖ ve IŞİD de savunmada Ders programında Budizm, Hinduizm, Sihizm, Şintoizm, Taoizm gibi farklı din ve inançlara yer verildiği belirtilen savunmada Türkiye’de dinin, bireyler ve toplum bakımından önemli bir yere sahip olduğu ve bu dersin verilmesinin din ve inanç özgürlüğünün de bir gereği olduğu ileri sürüldü. Bakanlığın savunmasında dini istismar eden FETÖ ve IŞİD gibi örgütlerin varlığının da dinler ve farklı kültürler hakkında doğru ve objektif bilgilendirmenin önemini gösterdiği savunuldu. Bakanlık AİHM’nin İsviçre’ye karşı yapılan bir başvuruda zorunlu yüzme dersinden muaf tutulmak isteyen başvurucuyu reddettiğini hatırlattı. AİHM’nin yüzme dersine katılımı, farklı kültürlerden ve dinlerden gelen öğrencilerin entegrasyonunu amaçladığı savunmasını yerinde bulduğu belirtilen savunmada, din dersiyle bağlantı şöyle kurulmaya çalışıldı: “Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada dinin sosyal yaşamdaki etkisi ve hatta yanlış din bilgisinin kolayca istismar edilebileceği gerçeğinin de göz önünde tutulmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.” haber 3 Gülen’in tespih taneleri Cemaatle o kadar sene işbirliği yapınca, cemaat yargısının taktiklerini aynen uygulamak şaşırtıcı değil. Eskiden cemaatin savcılarının düzmece iddianameleri cemaatin yayın organlarına sızdırılırdı. Bugün ise iktidar yargısının iddianameleri iktidar yanlısı medya aracılığıyla servis ediliyor. Cumhuriyet gazetesi için savcıların sonunda zahmet edip hazırladıkları iddianameyi sağ olsunlar Sabah ve Takvim gazetesinden öğrendik. Cumhuriyet’in avukatlarından önce iktidarın emir eri gazetelere bunun sunulması, bir yargı faaliyetinden çok, bir siyasi propaganda ile karşı karşıya olduğumuzun da ispatı. İddianamenin tahmin edildiği üzere bomboş olduğu da haberlerin içeriğinden anlaşılıyor. “Atıl kurt” diye memleketin en köklü gazetesinin üzerine salınan iradesi ipotekliler işe yarar bir delil bulamamışlar. Ancak Cumhuriyet yönetici ve gazetecilerinden bir kısmının telefon rehberindekilerin bazılarının ByLock kullandığını öne çıkarabilmişler. Suça gel suça. Gazeteciler toplumun her kesimiyle irtibat halindedir. Nefret ettikleri insanların dahi telefon numaralarını bulundururlar. Bazen bir haber hakkında görüşlerini almak bazen de bir haberle ilgili sıkıştırmak için gereklidir. Bunu servis haberi yapmayı gazetecilik zanneden kurşun askerlerin anlaması mümkün değil elbette. Fakat mesele insanların telefon rehberlerinde ByLock kullanan kişilerin yer almasıysa buradan açık bir çağrıda bulunalım. İktidar yanlısı medyanın yönetici ve gazetecileri lütfen bizimle telefon rehberlerini paylaşsın. Bakalım telefonuna ByLock kurulu kaç kişiyle irtibatları var. Hatta şu anda AKP milletvekili olan, iktidar gazetelerinde köşe yazarlığı yapan, Cumhurbaşkanı’na başdanışmanlık “hizmeti” verenlerden hangileri vaktiyle cemaat gazetelerinde köşe yazmış, cemaat yapım şirketleri aracılığıyla TRT’de ballı programlardan nemalanmış, Bank Asya’dan kredi çekmiş, onun da listesini çıkaralım. Bir adım daha ileri gidelim ve sabah akşam 15 Temmuz üzerinden kendisine siyasi güç devşirmeye çalışan bu kişilerden, vaktiyle Fethullah Gülen’in cebinden aldıkları maaş ve telifleri 15 Temmuz’da ölenlerin ailelerine verip vermeyeceklerini de soralım. Nasıl yaşıyorlar kursaklarından geçen o cemaat lokmalarıyla? Cemaat kontenjanından AKP milletvekili yapılanlardan da bahsedelim. Milli iradeyi kandırıp bir illegal çetenin mensuplarını AKP ambalajıyla Meclis’e gönderen siyasi iradeyi de sorgulayalım. Cemaatten yargılanan savcı eliyle Cumhuriyet’e operasyon çektiren bu anlayış cemaatle mücadele edemez. Bu iktidarın cemaatle mücadelesi ancak kendi kuyruğunu yiyen bir yılanınkine benzer. AKP ve cemaat senelerce öylesine bir ilişkiye girmiştir ki çoğu parçaları birbirine kaynamıştır. Bu sebeple de cemaate karşı verildiği iddia edilen kavga, Cumhuriyet’i cemaatçilikle suçlamak gibi densiz bir sanrıya varmıştır. Tahliye kararları veren hâkimlerin açığa alındığı, mahkeme kararlarına uyulmayan, hâkim ve savcıların iktidara biat etmezlerse ya hapse atıldığı ya da işlerinden olduğu bu ortamda adalet beklemek güç iş. Ancak cemaat yargısı taktiklerine bel bağlamış, cemaatin kesesinden beslenmiş, Fethullah Gülen’in tespihinde çekile çekile pürüzsüzleşip kayganlaşmış tespih tanelerinden cemaat dersi alacak değiliz. Cumhuriyet, cemaatçilikle suçlanacak değil, sizin cemaatçiliğinizi ortaya koyacak gazetedir. Bu hadsizliğin hukuki hesabı elbette bu siyasi ortam geçince sorulacaktır. O gün geldiğinde sanık sandalyelerinden kalkacak ve tanık sandalyelerine oturacak Cumhuriyet’in yönetici ve gazetecileri yalnız değildir. Hukuk yeniden hâkim olacak ve bu çekilen operasyonlar aydınlatılacak. TOKİ inşaatında sakat kaldı Tazminat kazandı tahsil edemedi Elazığ İş Mahkemesi, TOKİ inşaatında çalışırken 5. kattan düşerek yaralanan işçiye taşeron firma ve TOKİ’nin toplam 236 bin lira tazminat ödemesine karar verdi. TOKİ, temyi ze başvurarak tazminatı taşeron firmanın ödemesi kararı aldır dı, ancak taşeronun hiçbir ban ka hesabı ve üzerine kayıtlı mal varlığı bulunamadığı için sakat kalan işçi tazminatı alamadı. Sa İdris Okşak kat kalan kolunun bedeli olarak mahkemenin karar verdiği taz minatı alamayan işçi İdris Okşak’a ise malul lük maaşı bağlandı. Okşak ifadesinde 18 met re yüksekte baret ve emniyet kemeri olmadan çalıştığını söylemişti. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle