20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Güney Kore’nin eski Devlet Başkanı ‘rüşvet’ten tutuklandı Eski Güney Kore Devlet Başkanı Park Geunhye, kendisini koltuğundan eden rüşvet, görevi kötüye kullanma, baskı ve hükümet sırlarının sızdırılması soruşturmasında tutuklandı. Yonhap ajansının haberine göre, Seul Merkez Bölge Mahkemesi, Geunhye hakkında 9 saat süren duruşmanın ardından tutuklama emri hye’nin tutuklu yargılanması talebini pazartesi günü mahkemeye sunmuştu. Park, 21 Mart’ta 13 suçtan sorgulanmak üzere Seul Merkez Bölge Savcılık Ofisi’ne geldiğinde gazetecilere soruşturmada işbirliği yapacağını söylemişti. Geunhye, aralarında Samsung ve LG’nin de bulunduğu holdinglerden bağış adı altında rüşvet almak çıkardı. Savcılar, Devlet Başkanlığı görevinden azledilen GeunPark Geunhye ve karşılığında siyasi menfaatler sağlamakla suçlanıyor. Cuma 31 Mart 2017 [email protected] TASARIM: EMİNE BİLGET ABD’den İran’a salvo 7 ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a karşı tüm seçeneklerin masada olduğunu söylemesinin ardından Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Joseph Votel bu ülkeye karşı askeri yollar kullanmaktan söz Ortadoğu’da geleneksel İsrail ve Sünni ittifak modeline sarılan Washington’ın Tahran’a tonu sertleşiyor. ABD’li komutan Votel, ‘tehdit’ olarak nitelediği İran için askeri müdahale olasılığına değindi etti. Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmet ler Komitesi’nin “Büyük Ortadoğu’da gü venlik sorunlarıyla” ilgili sorularını ya nıtlayan Votel, İran’ın ABD’ye yönelik en büyük tehditlerden biri olduğunu, tüm bölgede en büyük uzun vadeli teh didi oluşturduğunu ve bölgeyi istikrar sızlaştırıcı rolünü artırdığını iddia etti. “İran, devletler arası normal rekabet ile açık çatışmanın eşiği arasında faali yet gösteriyor ve bu gri bölgeyi öldürü cü yardım sağlamaktan vekil güçleri se ferber etme ve siber saldırı düzenlemeye dek çeşitli yollardan kullanıyor” diyen ABD’li komutan şu ifadeleri kullandı: “İran’ın faaliyetlerini askeri ve diğer yollardan sekteye uğratmanın fırsatları GUTERRES’TEN IRAK ÇIKARMASI... Irak’ta Batı Musul’u IŞİD’den kurtarma operasyonundan 400 bin sivilin mahsur kaldığı ve her iki tarafın saldırılarında yüzlerce sivilin öldüğü haberi gelirken nı yaratmalıyız. Yap BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tıkları şeyleri ortaya Bağdat’ı ziyaret etti. “Sivillerin korunması, serebileceğimiz ve onlardan hesap sora bileceğimiz fırsatlar ortaya çıkarmamız lazım.” Diğer yandan “İran’ın bölgede bir ro lü bulunduğunu” kabul Votel eden ve İran halkıyla ilgi li düşüncelerinin farklı oldu ğunu söyleyen Votel, Körfez’de ulusla rarası sularda İran botlarının ABD ge milerini tacizinden yakındı. Tahran’dan tepki geldi Arap Birliği liderleri de Ürdün’de düzenledikleri zirvede İran’a karşı birleşti. Suudi Kralı Salman’ın da katıldığı zirvenin sonuç bildirisinde “Arap ülkelerinin içişlerine her türlü müdahaleyi reddediyoruz” ifadesiyle İran hedef alınırken Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi “Bölgede daha önce görülmemiş durumdan belli güçlerin faydalanıp etkile mutlak öncelik olmak zorundadır” diyen Guterres, Irak Başbakanı İbadi’nin ardından Erbil’e geçip Kürt yönetimi lideri Barzani ile de görüştü. rini ve kontrollerini artırması esef verici” açıklamasıyla Tahran’a atıf yaptı. İran Dışişleri sözcüsü Behram Kasemi’den ise sert yanıt geldi. “Hiçbir ülkenin içişlerine karışma gereksinimi bulunmayan İran’ın, iyi komşuluk ve diğer hükümetlerin egemenliğine saygı ilkesiyle hareket ettiğini” söyleyen, bazı Arap ve İslam ülkesi liderlerinin ise kasten İsrail yerine İran’ı düşman gösterdiğini belirten Kasımi, “Bölgedeki gerçek tehlike, terörizmle mücadele adı altında bölgede en büyük cinayetleri işleyen tekfirci terörizm ile onun bölgesel ve uluslararası destekçileridir. Bölgedeki terörizmin kökeni Suudi Arabistan’da gelişen radikal düşüncelerdir” dedi. Suriye ve Irak’ta IŞİD’e yönelik ope rasyonlarda nihai aşamalara doğru ilerlenirken sahadaki yerli ve yabancı güçlerin pazarlıkları da kızışıyor. Şam ve Bağdat yönetimleriyle ittifak olan, her iki ülkede sahada askeri varlığı bulunan Körfez’in Şii gücü İran’ın varlığının Washington’ın bölgedeki geleneksel Sünni müttefiklerince istenmediği biliniyor. Obama döneminde ABDİran arasında Tahran’la nükleer anlaşmanın yanı sıra Irak ve Suriye’de IŞİD’e yönelik savaşta sahada adı konulmayan bir işbirliğine gidilmesi iki ülke arasında yıllara uzanan gerilimli ilişkilerde ılımlı bir sürecin yaklaştığı yorumlarını beraberinde getirmişti. Ancak Trump yönetimiyle birlikte Washington’ın Tahran’a yönelik söylemleri sertleşmiş durumda. üSSlakveasşin5demnileytotni utS1bdA8tl9gmaedSmayMöıia8l.r5encmuaomezt4iNı1lbisrstlne’ütsedaioieıuısbyiusarğlrnnşekalrcl’eiabaTuauıniymlegykneninlriünrğaitiıkleıa4eiserdmvSyi2Mabkçvkk6ısre(ueu0çeteai5iüBüi1knyr’r.ai1lnll.sSl1MiaidieeİtmKtnlyrseBaeyueeEıt,öeMvkvkiSMrırtckLclttletriiyaaiuYinayüiliif.aamlşççoiMersreeeKbBnsrı’iaanaezyrale)nMü72ngifsi,yena1kl.sig0oö2bM8otılSlnsrytıiee1H0ğnurllaui6ıY,bımeecncçlr1ıluÜrı3nlüiKraanıieaıniaknlkikydrlenarmkdbbiuod1le1alısar46ee,ıkugasmüsliğor’Yiyül8iaştiılıneTıyrnenşeoSüç’vynAe,eürıdrurtutkırldIaprsvirBe.raanuysrkkavkıarautMkeeleune5iiktaüthksiknponi’lşsnkmyüiuavmbsiapKüdiyüikneöinü’iyoyaeüzlllınanl Resmen danışman May’in ‘güvenlik’ kozu koltuğunda Londra yönetiminin AB’den çıkış sürecini başlatan mektubunda, ‘anlaşamazsak ABD Başkanı Donald Trump’ın büyük kızı Ivanka Trump, ABD fe deral hükümetinin res mi bir çalışanı olarak, ba basına Beyaz Saray’da res men da nışmanlık yapacak. Resmi görevi olmadan Beyaz Saray’da ofis sa Ivanka Trump hibi olduğu için Amerikan medyasın da eleştirilen Ivanka Trump bir açıkla ma yaparak, “Bundan böyle diğer fe deral görevlilerin bağlı olduğu tüm ku rallara uygun biçimde, Başkan’a ücret siz hizmet edeceğim” ifadelerini kul landı. Trump ailesinin ABD gündemin de işgal ettiği yer Ivanka’yla sınırlı de ğil. Başkan’ın eşi Melania Trump’ın New York’tan Washington’a taşınma sı ya da çıkacak ekstra güvenlik har camalarını kendisinin karşılaması için 250 bin yurttaş imza topladı. Oğ lu Barron’un New York’taki okuluna devam edeceğini söyleyerek Trump Kuleleri’nde yaşamaya devam eden Melanie Trump’ın bu kararı nedeniyle gizli servis, başkanın ailesini korumak için geçen ay bütçeden 60 milyon do larlık ek ödeme istemişti. Hawaii direniyor Trump’ın başı ise yargıyla dertte. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman altı ülke yurttaşlarına ABD’ye seyahat yasağı getiren başkanlık kararnamesini 15 Mart’ta geçici olarak durduran Hawaii mahkemesi, ikinci bir mahkeme kararına kadar söz konusu uygulamayı “süresiz” olarak askıya aldı. Moldova da referandum dedi Moldova 24 Eylül’de cumhurbaşkanının yetkilerinin genişletilmesine yönelik referanduma gidiyor. Referandumda yurttaşlara cumhurbaşkanına parlamentoyu feshetme ve erken seçimleri belirleme yetkisinin verilip verilmemesi, parlamentodaki milletvekili sayısının 101’den 71’e düşürülüp düşürülmemesi ve Moldova’daki okullarda “Rumenlerin tarihi” dersi yerine “Moldova tarihi” dersinin okutulup okutulmaması gibi sorular sorulacak. güvenlik işbirliği de zayıflar’ çıkışı, AB cephesinde ‘şantaj gibi’ tepkisiyle karşılandı Britanya Başbakanı Theresa May’in ülkesinin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış sürecini resmen başlatan mektubunda “Anlaşmaya varamamamız halinde suçla ve terörizmle mücadelede işbirliğimiz zayıflayacaktır” ifadelerine yer vermesi birliğin tepkisini çekti. Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Brexit koordinatörü Guy Verhofstadt, “Bir leydiye karşı centilmen olarak yaklaşmak isterim, bu yüzden şantaj sözcüğünü kullanmak istemiyorum ama Britanya’nın askeri ve istihbarat alanlarındaki gücünü bir pazarlık kozu olarak kullanmaya çalışmasını parlamenterlerimiz kabul etmez” dedi. AP’deki Sosyalist Blok’un lideri Gianni Pittela, “Şantaj gibi duruyor, güvenlik bizim için pazarlık konusu değildir” diye konuştu. Tepkiler üzerine Britanya’nın Brexit Bakanı David Davis, May’in mektubunun güvenlik işbirliğini bitirmeye yönelik bir tehdit olmadığını savundu. Ancak Britanya’nın Brexit sürecinde güvenlik kartını kullanmayı sürdüreceğine bir işaret de İçişleri Bakanı Abmer Rudd’tan geldi. Avrupa Polis Teşkilatı Europol’le ilgili, “İşbirliğimiz AB üyeliğimizin bir devamıdır, ayrıca müzakere edilmelidir. Eğer Europol’den ayrılırsak istihbarat bilgilerimizi de götürürüz” dedi. Juncker’dan Trump’a uyarı Öte yandan Malta’da AP’de yer alan siyasilerden oluşan Avrupa Halk Partisi toplantısında konuşan Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker, ABD Bakanı Trump’ın “Brexit kutlamasını” sonlandırması çıkışı yaptı. Juncker, esprili şekilde aksi halde kendisinin de Ohio ve Teksas’ın ABD’den ayrılması için cesaretlendirici bir tavır alacağını söyledi. Kremlin muhalifi Navalni dün mahkemeye elleri kelepçeli halde getirildi. Putin: ABD’de dostumuz çok Rusya çapında pazar günü düzenlenen yolsuzluk protestolarında gözaltına alınan binden fazla kişinin başını çeken muhalif lider Aleksey Navalni, hakkındaki 15 günlük hapis kararını dün temyize götürdü. 2018 seçiminde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e rakip olmak isteyen ama hakkındaki bir diğer mahkumiyet yüzünden başı dertte olan Navalni, tutuklanma tehdidine rağmen protestolara on binlerin katıldığını söyleyip “Bu aslında sokakta olandan çok daha fazla Rus’un bizimle hemfikir olduğunu gösterir” dedi. Kuzey Kutbu’nda bir konferansa katılan Putin ise “Ben de yolsuzluğa karşıyım. Ama protestocu lar, yasaları ihlal etmemeli ve yolsuzlukla mücadeleyi siyasi kampanyalarına alet etmemeli” ifadesini kullandı. Rusya’nın ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddialarını reddeden, Rus elçinin Trump ekibiyle temaslarını “rutin görüşmeler” diye niteleyen Putin, ülkesinin ABD’de pek çok dostu olduğunu ve Washington’la iyi ortaklık ilişkileri istediğini söyledi. ABD Başkanı Trump ile çoktandır Finlandiya’nın ev sahipliği yapmak istediği bir zirvede bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyacağını, olmazsa temmuzda Almanya’daki G20 zirvesinde görüşeceklerini dile getirdi. Prens, Brexit pansumanı turunda Britanya’nın AB’den ayrılma sürecinin resmen başlamasının ardından Galler Prensi Charles da dokuz günlük Avrupa gezisine Romanya’dan başladı. Prens Charles, Britanya basınında “Brexit sonrası köprüler kurma gezisi” olarak tanımlanan turun ilk durağı Bükreş’te Romanya’nın geleneksel dansı “hora”ya katılırken görüntülendi. Sığınmacı kampında ölüm Malezya’daki kamplarda son iki yılda 118 sığınmacının “çeşitli hastalıklar ve bilinmeyen nedenlerle” öldüğü açıklandı. Malezya hükümetinin finanse ettiği Ulusal İnsan Hakları Komisyonu’nun verdiği bilgiye göre ölenlerin yarısından fazlası Myammar’daki katliamlardan kaçan Rohingya Müslümanlarından oluşuyor. Malezya İçişleri Bakanlığı, koşulları düzeltmek istediklerini ama bütçelerinin yetmediğini söyledi. ‘Oraların gerçek sahipleri’... Rusya, ABD, Suriye ordusu ve YPG/ SDG’nin çekildiği hatta sıkışan Fırat Kalkanı Operasyonu’nun nihayete erdirildiği açıklandı. IŞİD’le savaşacak cephe kalmamışken, ‘doğal’ addetmeli. Çekilip çekilmeme işi ise İdlib’deki el Kaide emirliğinin de akıbetine bağlı olduğu için ‘pilav daha çok su kaldırır’ hesabı! ‘Başarının’ bir kriteri de “Oraların gerçek sahipleri kimse onların yerleşmesi bizim tezimizdir” meselesi. Altyapı çalışmaları bitmiş, Gaziantep’ten 100 bin Suriyeli el Bab’a dönecekmiş. Ne zaman işitsem aklıma ‘kim kastediliyor’ diye düşer. HHH Bu, IŞİD’in Irak ve Suriye halklarını hallaç pamuğu gibi attığı 2014 yazından beri ağızlarda sakız. Kim, nereye, ne zaman, nasıl? Aklıma 2014’ün ağustosunda IŞİD’ın dağıttığı MusulKerkük hattından kaçan insanların peşinde Erbil, Duhok, Zaho dolaşıp, Irak’ın Sünni Arap, Kürt, Hıristiyan, Şabak halklarıyla konuştuğum vakitler düşüyor. ‘Türkmen gelini’ türküsünü benden iyi söyleyen Kürt asıllı şoförüm Berevan Ayop ile Telaferli Türkmenlerin peşine düşmüştük. Elimizde AA’nın 16 Ağustos tarihli haberi, Türkmenlerin yerleştirileceği ve Kızılay ile AFAD’ın yöneteceği kampın kurulacağı yazılan Şareyn’i ara ara bir hal olmuştuk. Sonunda böyle bir yerin olmadığını, ‘Sharia’ isimli Ezidi köyünde Ezidiler için kamp kurulacağını tespit etmiştik. Ortada Türkmen yoktu. Pek azı Erbil’e, çoğu güneye kaçmıştı. Şii oldukları için... Onlar ‘yerleştirilemeyecek gerçek sahiplerdi’. HHH Mezhepçi ve etnikçi bakış açısı zihinlerimizi öyle bulandırdı ki, toplumlarımız mikronlarına ayrılsa dert etmeyeceğiz. Bunun çifte standartları üzerine de pek düşünmeyiz. Misal bunun Türkiye solundaki tezahürü işine geldiği yerde ‘ezilen ulus milliyetçiliğini’ hoş görürken, Irak’ın Türkmenlerini dert etmemektir. ‘Saray akademisyeni’ versiyonu ise Twitter’da, Irak’ın ABD denetiminde yazılmış anayasasına göre statüsü tartışmalı kenti Kerkük’te resmi kurumlara Kürt bayrağı asılması tartışmaları vesilesiyle zuhur etti. Şöyle buyurmuş: “Kerkük Türk yurdudur diyorsunuz ancak Irak’taki Türklerin Şii olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bırakın Şii Türklerdense Sünni Kürtler alsın.” Yani, “gerçek sahiplerinin olan oraları”, “kimin kastedildiğine” göre değişir. HHH Mesele bayrak filan değil zaten. O bir sembol. Misal MS 7’nci yüzyıldan itibaren Kerkük’te yaşamış, 1960’lara dek kent nüfusunun çoğunluğunu oluşturmuş Türkmenler kendilerini aynı zamanda Iraklı görür. Artık göremeyecekler. Zira IŞİD, 2014’te daldığı Kerkük’ten üç beş gün sonra çekilirken, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı peşmergeler tek kurşun atmadan ele geçirdi. O vakitler, peşmerge yetkilileri, “Bağdat’ın sekiz senedir vermediği Kerkük’ü IŞİD bize iki haftada verdi” demişlerdi. Zaten Kerkük petrolleri de elde kalmadı, 2015’te Türkiye üzerinden dünyaya pazarlandı. Erbil, Kerkük’e kaymakam atadı. Kent nüfusu yine değişti. Araplaştırma politikaları ve IŞİD’den kaçıp gelen Sünni Araplar en perişanları. En son geçen kasımda Af Örgütü raporlarına Kürt idarenin kimlik kartlarına el koyup buldozerlerle yıktıkları evleri vesilesiyle geçtiler. Ve bugün tartışılan bayrak hikâyesine gelindi. HHH Mevzu Kerkük’le sınırlı değil. Geçen kasımda Bağdat’ta Telafer’den kaçan Türkmenlerle konuşmuştum. Can havliyle peşmergeye sığındıklarında, savaş sonrası bölgenin KBY’de kalmasına rıza belgesi vermeleri kaydıyla sığınma sağlandığını anlatmışlardı. Reddedenlerin Türkiye sınırından da geri çevrildiklerini öğrenip utanmıştım. Salt Türkmenler de değil, Ezidisi, Şabak’ı, Hıristiyanı... Şimdi bu azınlıkları temsil eden üç kurum (Bağımsız Ezidi Yüksek Şurası, Türkmen Kurtuluş Vakfı ve Mezopotamya Organizasyonu) ‘Rafidein’ diye andıkları bölgede Şengal, Neynova ve Telafer olarak Irak’ın toprak bütünlüğü içinde üç kantonlu yarı özerk bölge talep ediyor. ‘Mikronlara bölünmek’, ‘gerçek sahiplere kalmasını’ sağlayacaksa, amenna. ‘Irak diye bir ülke zaten kaldı mı ki’, ‘Bölünecekse payımızı alırız’, ‘Zaten oradakiler Sünni Araplar, Sünni Türkmenler, Sünni Kürtler’ diyenlerin zaten derdi değil. Netanyahu ‘yerleşimde’ ısrarlı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ilk kez aralıkta açıkladığı Batı Şeria’da yeni bir Yahudi yerleşimi inşasına güvenlik kabinesinin onay vereceğini duyurdu. 2 Şubat’ta Amona yerleşiminden tahliye edilenlerin taşınacağı yeni yerleşimin inşasına bugün başlanacak. Öte yandan, Başkan Trump’a yakınlığıyla bilinen Yahudi kökenli avukat David Friedman, ABD’nin İsrail Büyükelçisi olarak yemin edip görevine başladı. Friedman, işgal altındaki Filistin topraklarında Yahudi yerleşimleri inşasını ve ABD elçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasını savunuyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle