05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 25 Şubat 2017 EDITÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ yorum 13 ‘Neden Evet?’ Nedensiz, gerekçesiz işten çıkarılmaya... Eveeet! İşsizin fonundan işverene kaynak aktarmaya... Eveeet! Gözünün üstünde kaşın var dedin mi içeri atılmaya... Eveeet! Her an, her yerde gözetlenmeye... Eveeet! Bütün televizyonlarda o bıktırıcı boğuk sesi dinlemeye... Eveeet! Kimin çıkarı için olduğu belirsiz savaşlarda ölmeye... Eveeet! Halkın varlıklarına el koymaya... Eveeet! Götürüp götürüp yemeceye... Eveeet! Höt zörte, zırt vırta, cart curta... Eveeet! Zehirli iklimdeyiz Yazar Ayla Kutlu, Dünya Öykü Günü’nde, gençleri ölüme iten bir ülkenin, aklını yitirmesi yüzünden zehirli iklimlere bulaşabileceğinin altını çizdi ve ekledi: “Sınırların içinde, dışında binlerce gencimiz toprağa düşüyor. Yoksul, soluk ve sahipsiz yaşamlarından başka bir öyküleri olmayacak. Arda kalanların bağırlarındaki yangın, zaman ocağında kül gibi savrulacak. Hangi haklı savaştır bu? Gençler sonbahar yaprakları gibi mevsimlerinin resmini toprağa katarken öyküleri tek ve kopuk dalların ucunda unutuluyor. Geride kalanlar eksikli, öyküsüz ve rüyasız... Gidenlerin yoğun siste harcanmış ömürleri boşluğa akarken hangi gölde gölge birikebilir? Ya da toprağa inmiş, yeşerirken solmuş hangi ekinin terinden gökkuşakları oluşabilir?” Olağanüstü kıyım Doç. Dr. Banu Yılmaz ne yapmış? 10 Ekim 2015 Gar katliamı, 17 Şubat Merasim Sokak patlaması, 13 Mart Güvenpark terör saldırısı, 15 Temmuz darbe girişimi eylemlerinde etkilenen halka yönelik psikososyal destek çalışmalarına gönüllü katılmış. Soma’da, Afyon’da, Kocaeli’nde deprem olmuş; oralara gitmiş, çadırlarda kalmış, ölenlerin yakınları ile bilgisiyle, mesleğiyle yine gönülden acıdaş olmuş. İstanbul’da yaşanan terör saldırıları sonrasında, Şişli, Beyoğlu ve Beşiktaş bölgelerindeki halk ve belediye çalışanları ile İstanbul Çevik Kuvvet ekiplerine yönelik olarak gerçekleştirilen psikoeğitimpsikolojik destek çalışmalarında görev almış. Milli Eğitim Bakanlığı, Sivil Savunma, SHÇEK, Jandarma Arama Kurtarma Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nde travma alanında eğitimler vermiş. Dahası, kadına yönelik aile içi şiddetle savaşımdan tutun; UNICEF’in de katkısıyla yürütülen psikososyal okul tasarımlarına değin birçok soruna çözüm arayan uygulamalarda yer almış. Üstüne, üniversitedeki akademik görevlerini başarıyla yürütmüş. Bir insan, gencecik yaşında yurduna ve halkına daha ne kadar yararlı olabilir ki? Ancak saraycıl AKP iktidarı yarar marar dinlemez, acımasızdır... Doç. Dr. Banu Yılmaz’ı canını dişine takarak çalıştığı DTCF Psikoloji Bölümü öğretim üyeliğinden çıkardı! İyi insan Doç. Dr. Yılmaz; artık Psikoloji Tarihi, Psikopatoloji, Psikolojide Etik İlkeler ve Travma Psikolojisi; lisansüstünde Bilişsel Davranışçı Terapi Yaklaşımları, Aile Tedavi Yaklaşımları, Bilişsel Davranışçı Süpervizyonu ve Travma Psikolojisi derslerini veremeyecek. Ayrıca 5 lisans, 12 lisansüstü olmak üzere yürüttüğü 17 tez de danışmansız kaldı... Türkiye’de yaşanan “ileri demokrasi”nin “olağanüstü hali”nin özeti budur. 25 ŞUBAT 2017 SAYI: 33379 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.12 05.57 06.20 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.38 13.24 16.25 07.21 13.09 16.11 07.42 13.32 16.36 Akşam 18.58 18.43 19.08 Yatsı 20.17 20.01 20.24 Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN [email protected] İzmir adalet bekliyor ULAŞ AYDIN Ülke bir sözlük olsa o sözlükte bulunmayan en önemli kelime adalet. Bu noktaya bir günde gelmedik. 2010 referandumunda yargının ayarlarıyla oynandı. Referandumdan sonra HSYK’nın altın tepsiyle Gülen Cemaati’ne teslim edildi. İzmir davası Kumpas davaları adaleti yok eden, yargı erkini siyasal bir intikam ve tasarım aracı olarak kullanan bir yapının Türkiye tarihine kazıdığı suçlardı. Kuşkusuz bunlara yalnız kumpas demek, kumpas kelimesinin anlamını fazlaca genişletmek olur. Bu davalar taammüden işlenen cinayet gibi, soğukkanlılıkla planlanmış birer düşmanlık vesikasıdır. Bu düşmanlık teşebbüslerinden birini de İzmir yaşadı. 2011’in Mayıs ayıydı. İzmir’de sıradan ve muhteşem bir bahar günüydü. Körfez ışıl ışıl, Alsancak cıvıl cıvıldı. İzmirliler sabaha “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon” haberleriyle uyandı. 130 sanığın “çete üyesi”, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da “örgüt lideri” sıfatıyla 397 yılla yargılandığı dava süreci o gün başladı. Suçlama neydi? Suçlama, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerde “Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, kurulan örgütün faaliyetleri kapsamında ihaleye fesat karıştırmak, belgede sahtecilik, kurumu zarara uğratmak, rüşvet, tehdit, görevi kötüye kullanmak”tı. Birileri Türk Ceza Kanunu’nu açmış bir menüden yemek seçer gibi suçları seçmiş ve İzmir Büyükşehir’in üstüne boca etmişti. İlk operasyonda 36 kişi gözaltına alındı, 20’si tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi, 17 kişi tutuklandı. İtirazlar sonucu bu operasyonda tutuklu sayısı 11’e indi. Bütün Türkiye şoka girmiş, İzmir’de bu korkunç suçların nasıl işlenebildiğini düşünüyordu. Belli medya grupları propagandaya başlamış, sanıklara bile henüz tebliğ edilmeyen suçlamaları yayımlıyor, mahkeme salonları televizyon ekranlarında kuruluyor, hükümler gazete manşetleriyle veriliyordu. EXPO sunumu sırasında İkinci dalga operasyon ise özel bir zamanlama ile başlatıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun EXPO sunumu için Paris’te bulunduğu 22 Kasım 2011’de birileri düğmeye bastı. Türkiye’ye büyük katkı sağlayacak EXPO projesinin gerçekleşmesi için insanlar çalışırken, birileri gözünü karartmış operasyon adımı atmıştı. Gözaltına alınan 44 kişiden DİSK’e bağlı Genelİş Sendikası 3 No’lu Şube Başkanı Cafer Konca’nın da aralarında bulunduğu 11 kişi daha tutuklandı. Operasyonlar bitmiyordu, takip eden yılın ilk işgünü ilk iş olarak Aziz Kocaoğlu’nun ifadesi alınıp serbest bırakıldı. 130 sanığın “çete üyesi”, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da “örgüt lideri” sıfatıyla 397 yıl istemiyle yargılandığı davanın karar duruşması 27 Şubat 2017 Pazartesi günü İzmir Bayraklı Adliyesi’nde 27 Şubat 2017 Pazartesi günü İzmir Bayraklı Adliyesi’nde karar duruşması görülecek olan bu dava, Aziz Kocaoğlu ve 128 arkadaşıyla birlikte CHP, 26 bin çalışanıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi ve tüm İzmir’in onur meselesi haline geldi. Şikeli maç gibi O tarihlerde yargıdaki FETÖ örgütlenmesi sır değildi. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasıyla başlayan süreçte tüm Türkiye bunu öğrenmişti. İzmir Büyükşehir Belediyesi davası sanıkları ile avukatları da bunun farkındaydı. Adalet artık şikeli bir maça dönmüştü. Avukatların istediği bilirkişi raporları verilmiyor, bir şekilde elde edilen raporlarda da sadece aleyhte olanlara ulaşılabiliyordu. Davada sanki bir ağ kurulmuştu ve bu ağın dışına çıkılamıyordu. Herkes yükseldi Bu dava siyasi bir davaydı. Hukuki hiçbir niteliği yoktu. Dava siyasi bir fayda gözeterek kurgulanmış ve siyasi bir operasyon olarak icra edilmişti. O yüzden hiçbir zaman umut kaybedilmedi. Davaya bakan isimleri bir bir terfi alıyor, yükseldikçe yükseliyordu. Bu dava için Diyarbakır’dan İzmir’e gönderildiğini ifade eden hâkimleri gördük. Soruşturma sürecinde aramalara dair tedbir kararı veren hâkimle, tesadüfe bakın, tutuklama tedbiri kararı veren hâkimin aynı isim olduğu ortaya çıktı. Operasyonu başlatan Sait Demiröz, yeni HSYK’de Yargıtay üyeliğine seçildi. Birileri “yürü ya kulum” diyor, bu operasyona imza atanlar ödüllendiriliyordu. Şimdi hepsi tutuklu Sonuçta ne oldu? Yaptıkları bu fenalık onlara bir hayır getirmedi. Siyasi bir operasyonun maşası olanlar, bundan menfaat umanlar kaybettiler. Sait Demiröz, bugün FETÖ’den tutuklu. Onun boşalttığı koltuğa Birol Çengil geçti. Birol Çengil de bugün FETÖ’den tutuklu. Birol Çengil’in, bilirkişi raporları istediği gibi çıkmadığı için bazı kurul üyelerine bağırıp çağırdığı öğrenildi. Avukatların Birol Çengi’yi şikâyet ettiği bir üst makamda oturan isim de bugün tutuklu. Her ikisini şikâyet etmek için gidilen dönemin en üst makamında oturan da tutuklu... Davanın Emniyet ayağınının neredeyse tamamı tutuklu. Aleyhte raporlar hazırlayan bilirkişilerin çoğu ya tutuklu ya da ihraç edildi. Bu davanın savcısı, tedbir kararı veren hâkimi, nöbetçi hakimi, mahkeme üyeleri, davanın dağıtımını yapan Adalet Komisyonu Başkanı, hepsi FETÖ’den tutuklu. Ancak bu davanın sanıkları, dik ve onurlu geziyor. 27 Şubat’ta dava var Peki, kumpas olduğu çok açık olan bu dava bitti mi? Hayır, dava hâlâ devam ediyor ve bir dönem kurulan ortaklığın somut delili olarak bugün de varlığını sürdürüyor. FETÖ üyesi olduğu iddia edilen polislerin, savcıların, hakimlerin, bilirkişilerin hukuk ve adaletle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir biçimde açtığı bu dava sürdürülüyor. Biliyoruz ki bu dava diğer bütün siyasi davalar gibi çökmüş bir davadır. Bu karar artık tecelli etmelidir. 27 Şubat 2017 Pazartesi günü İzmir Bayraklı Adliyesi’nde karar duruşması görülecek olan bu dava, Aziz Kocaoğlu ve 128 arkadaşıyla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi, 26 bin çalışanıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi ve tüm İzmir’in onur meselesi haline geldi. Adaletin yerini bulması, tüm sanıkların beraat etmesi ve bu kumpas davayı açan şebekenin bütün yönleriyle ortaya çıkartılması tüm Türkiye’nin ortak beklentisidir. Adalete ve hukuk devletine muhtacız. O yola nasıl gideceğimiz de basit: Adalet isteyeceğiz ve adalet için mücadele edeceğiz. AÇIKLAMA AÇIKLAMALAR: Müvekkilim Orhan Uzuner hakkında 20 Şubat 2017 tarihinde Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş tarafından yayınlanan Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetten verilen haberinde; “Erdoğan’ın Milisleri!” başlığında ADI ‘KARDEŞ KAL TÜRKİYE’ CUMHURBAŞKANI’NIN oğlu Bilal Erdoğan’ın kayınpederi Orhan Uzuner, “Yeni bir darbe girişiminde, kalkışmalarda, halkı en kısa sürede sokağa dökmek” için KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI geniş bir iletişim ağı kurdu. “Kardeş Kal Türkiye” adının verildiği grup, Uzuner’in denetimi altında anlık iletişim için WhatsApp grupları oluşturuyor. Ayrıca telsiz haberleşme” sistemi gibi çalışan “Zello” da da örgütleniyor. ‘KULLANACAĞIMIZ SİLAH VAR’ GRUBUN ocak ayında gerçekleştirdiği ilk toplantısında Uzuner, gerekli cihazları aldıklarını belirterek, “En küçük cihazımız düdük. Arabamda megafon var. Gerektiği zaman kullanacağımız silah var. Böyle hazırlıkları yapmamız lazım” ifadelerin kullandı. Uzuner, Liderimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan etrafında kenetlendik.” diye konuştu.” Şeklinde gerçeğe aykırı haber yapılmıştır. [email protected] [email protected] Yine aynı gazetenin aynı tarihli yayınında ve 13 cü sahifesinde “Erdoğan’ın Dünürü Misil örgütlüyor! manşeti ile haberin devamında maksatlı bir algı oluşturmaya yönelik gereceğe aykırı hususlara yer verilmiş olup haberin tamamının fotokopisi ektedir. Haberin içeriği gerçeğe aykırı ve tamamen iftiralarla doludur. Bu haberleri aşağıdaki şekilde vekaleten tekzip ediyoruz. Tekzip metnimizin gazetenizde aynı sayfa ve aynı punto da yayınlanmasını saygılarımızla vekaleten talep ediyoruz.” Müvekkilim Orhan Uzuner’in fikriyle oluşturulan Kardeş Kal Türkiye Platformunun gaye şöyledir. Ülkemiz 15 TEMMUZ 2016 tarihinde haince bir kalkışma ile baş başa kaldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın feraseti ve halkımızın dirayeti ve cesareti ile bu kalkışma engellendi. Böyle bir darbe girişimi, deprem, afet gibi olağanüstü olayların gece geç saatlerde meydana gelmesi durumunda halkın nasıl haberdar edileceği konusunda ülkemize, milletimize, hükümetimize ve cumhurbaşkanımıza yönelik bu tehlike ve tehdide karşı neler yapılabileceği hususunda fikir üretip paylaşmak amacıyla, gönüllüler tarafından oluşturulan bir platformdur. 15 Temmuz darbe girişimini, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sokaklara,meydanlara çıkın çağrısını duyan, ona inanan, bu çağrıya icabet eden, sesine kulak verip, ülkesi ve devletine karşı yönelen kalkışmaya karşı göğsünü siper eden milletimiz önledi. Ancak kesintisiz iletişim olmasa, Cumhurbaşkanımız, halkı sokağa çıkmaya çağıramayacak, darbe gerçekleşecek, devlet çökecek ülkemiz ve milletimiz için tam bir felaket olacaktı. Bu duruma düşmemek için kesintisiz iletişim hayati derecede önemlidir. Platformumuzun amacı ve faaliyet konusu da olası bir darbe girişimi, afet ve deprem gibi olumsuz olaya karşı kesintisiz iletişimi nasıl sağlanacağı konusunda fikir üretip paylaşmaktır. Hal böyle iken Cumhuriyet Gazetesinde yapılan haberde, gerek ilk sayfada atılan sürmanşette, “Erdoğan’ın milisleri” denilerek, ülkesi, milleti ve devletinin bekası için gönüllülük esası içinde görüş alışverişinde bulunan, darbe ve deprem gibi olumsuz durumlarda haberleşmek için WhatsApp grupları kuran kişileri silahlı olarak göstermeye çalışmak ve diğer yandan da Cumhurbaşkanımızla irtibatlandırmak suretiyle gerçekle bağdaşmayan bir algı oluşturmak amaçlanmıştır. Müvekkilim bir konuşmasında geçen “En küçük cihazımız olan düdüğümü anahtarımın yanına koydum, arabamda megafon var, gerektiği zaman kullanacağı siren var.” Şeklindeki konuşmasında geçen “SİREN” yerine “SİLAH” denilerek gerçeğe aykırı haber yapılmıştır. Ayrıca 13. sayfada “Açık Silahlanın Çağrısı” şeklinde ara başlık atılarak, siyasi bir algı oluşturmaya çalışılmaktadır. Gazetenizde çıkan haberle KARDEŞ KAL TÜRKİYE PLATFORMU’nun amaç ve gayesinin dışında gerçek dışı başka bir algı oluşturmaya çalışılmıştır. Bu sebeple tekzip metninin vekaleten yayınlanmasını saygılarımla talep ederim. KEŞİDECİ ORHAN UZUNER VEKİLİ AV. MUAMMER BİRDAL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle