06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 18 Şubat 2017 2 haber EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Aşıda gizli OHALSağlık Bakanlığı, eksik aşısı olan Suriyeliler İÇİN kampanya başlattı OKULLARDA PROPAGANDA AGD’ye suç duyurusu Suriyeli sığınmacıların yoğun olduğu İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Kilis’inde aralarında olduğu 20 ilde, Toplum Sağlığı Merke zine (TSM) bağlı hekimler ve sağlık ça lışanları, kapı kapı geze rek, eksik ya da hiç aşı sı yapılmayan 059 ay arasındaki çocukları aşı lıyor. On gün sürecek kampanya kapsamında, SİBEL BAHÇETEPE Suriyeli çocuğun hiçbirinin aşısız kalmaması he defleniyor. Kampanya nın sessiz sedasız yürütülmesi ise “sal gın tehdidi mi var” sorusunu gündeme getirdi. Uzmanlar ise “‘Şimdilik her hangi bir hastalıkta salgın yok ancak eksik aşılar tamamlanmazsa kızamık, çocuk felci, verem gibi hastalıklar ye niden gündeme gelebilir” diyor. 20 ilde aşılama Kayıtlı olmayan rakamlara göre Türkiye’de 3 milyona yakın Suriyeli var. Sınırlardan geçiş sürecinde herhangi bir sağlık kontrolü şansı olmayan çocuklar, elverişsiz barınma koşullarında ciddi risk altında. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Salığı Kurumu, geçen günlerde “Geçici koruma altındaki Suriyeli 059 ay arasındaki çocuklara aşı hızlandırma ve tamamlama çalışmaları uygulama günleri” başlığıyla bir çalışma başlattı. Adana, Adıyaman, Ankara, Batman, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Konya, Kayseri, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Mersin, Osmaniye, Şanlıurfa illerinde gezici ekipler kuruldu. Ekipler 15 Şubat’tan beri sokak sokak, ev ev geziyor. ‘İçeri alınmıyoruz’ Sahada olan hekimlerden bazıları, kampanyanın sessiz yürütülmesine anlam veremediklerini belirtirken, bir kısmı da kampanyanın plansız ve programsız yürütülmesinden şikâyetçi. Hekimlerin yakınmaları şöyle: “Duyuru yapılmadığı için evlerde kapılardan çevriliyoruz. Mülteciler arasında, ülkemizde kontrol altına alınan ve görülmeyen bulaşıcı hastalıklardan özellikle kızamık, tüberküloz ve şark çıbanı vakalarında artış görülmektedir.” l İSTANBUL Kız yurdunda faciadan dönüldü Siirt merkeze 10 kilometre uzaklıkta bulunan ve özel bir şirketin yaptırdığı, Siirt Üniversitesi yerleşkesindeki, YURTKUR’a bağlı Hassa Hatun Kız Öğrenci Yurdu’nun çatısı, dün saat 10.45’te şiddetli rüzgârın etkisiyle uçarak bahçeye düştü. Olay yerine itfaiye, AFAD ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemede, o sırada bahçede kimsenin olmadığı belirlendi. Çatının düştüğü bina girişinde o sırada öğrencilerin olmaması büyük bir faciayı önledi. Siirt Belediyesi İtfaiye Müdürü Mizbah Yılmaz, çatının altında öğrencilerin bulunmamasının büyük şans olduğunu ve çatının şiddetli rüzgârdan uçtuğunu açıkladı. KYK 3 ay önce kiralamış Yurdun özel bir firma tarafından yaptırıldığı ve 3 ay önce Yüksek Öğretim Kredi Yurt Müdürlüğü’ne kiralandığı öğrenildi. Yurtta toplam 2 bin kız öğrencinin olduğunu belirten Siirt Kredi Yurtlar Müdürü Enver Aytaç, “Herhangi bir yaralanma bulunmaktadır. Yurt yeni bir yurttur. Biz hemen müteahhide haber verdik, kendisi çatıyı yapanları yönlendirdi. İlk belirlemelere göre çatının rüzgardan dolayı çöktüğünü söyleyebiliriz” dedi. Öğrenciler protesto etti: Can güvenliğimiz yok Olayın ardından bahçede toplanan kız öğrenciler, binanın çatısının büyük bir gürültü ile uçtuğunu belirtti. Öğrenciler, çatının çöktüğü yerin yurda giriş yeri olduğunu şans eseri o sırada kimsenin geçmemesinin faciayı önlendiğini açıkladı. Binanın yeni olduğunu belirten kız öğrenciler, durumu bahçede ve yurdun katlarındaki pencerelerden protesto etti. l SİİRT/DHA SURİYELİ ÇOCUKLARA AŞI ‘WHO kuşkuyla bakıyor’ Trakya Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, 10 günlük kampanyayı değerlendirdi: “‘Emek gücü olarak yetmeme durumu olasılığı var. Çocuk felci ülkemizde 1998’den bu yana yok. Suriye’de 1999’dan bu yana yok. Her iki bölge bu hastalıktan arınmıştı. 2013’te Suriye’de çocuk felci salgını görüldü. WHO, virüsün kaynağının başka ülkeler olduğunu açıkladı. Kızamık ülkemizde 2011’den bu yana salgın halinde. WHO Avrupa bölgesinde yayımladığı son raporunda salgının 2016’yı kapsayan şekilde sürdüğünü yani henüz bitmediğini söyledi. Yani şu an kızamık virüsü dolaşıyor ama tarihine baktığımızda bunun sığınmacılarla bir ilgisinin olmadığını söylemek mümkün. Sığınmacıların da, bizim aşısız çocuklarımız da bu salgın riski var. Virüs Avrupa kaynaklı. Yüksek aşılama oranları olsa salgınla ilgili endişe gerçekte daha az olur. Bakanlık yüzde yüzde 9798 oranında aşılamadan bahsediyor. Ama WHO kuşku ile bakıyor.” ‘Güvenlik endişesi yaşanıyor’ İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hakkan Hekimoğlu, “Mesela Beyoğlu’nda mahalle muhtarlığına gidiliyor. Aşı çantası hazırlanıyor, ekipler evlere gidiyor, aileleri bulup muhtarlığa getiriyor ve burada aşı yapıyorlar. Bu biraz güvenlik endişesinden. Bazı ilçelerde de hiç destek yok, evlere gidilip yapılıyor. Kampanya kapmasında halk bilgilendirilmeliydi. Kötü niyetli kimseler aşı yapacağız diye evlere girebilir. Kampanya daha planlı, programlı olmalıydı. Hekimler de güvenlik endişesi yaşıyor” diyor. ‘İlaçlar ziyan ediliyor’ İlaçların PTT aracılığıyla hastalara gönderilmesine tepkiler sürüyor Danıştay 2. Dairesi’nin ‘kamu yararı yok’ kararı aldığı, Tüm Eczacı İşveren Sendikası’nın (TEİS), SGK’ye yazılı ihtar gönderdiği; ilaçların PTT aracılığıyla hastalara gönderilmesi uygulamasında sonuç değişmedi. TEİS bu uygulamaya tepki göstermeye devam ederken denetimsizlik sonucu ortaya çıkan sonuçları gözler önüne serdi. ‘Sağlıkta dönüşüm reformu” kapsamında tasarruf tedbirleri adı altında ilaçların PTT aracılığıyla hastalara gönderilmesine tepkiler sürüyor. Danıştay 2. Dairesi’nin kamu yararı olmadığı ve yasalara aykırı olduğu yönündeki kararı ve TEİS’in SGK’ye yazılı ihtar çekerek uygulamadan vazgeçilmesini istemesine karşın karardan vazgeçilmedi. TEİS Başkanı Nurdan Saydam, eczacıların çözülemeyen sorunlarını şöyle sıraladı: n 100 milyon lira çöp: Eczane tabelalarına led aydınlatma uygulaması ile 25 bin eczane tabelasını değiştirilecek. Bu düzenleme ile yaklaşık 100 milyon lira çöpe atılacak. n İlaçlar ziyan ediliyor: Tasarruf amacıyla 2015 yılında eczanelerden alınarak hastanelere verilen kanser ilaçları her yıl 159 bin kişiyi mağdur ediyor. Aylık yaklaşık 2 milyon lira gideri olan kemoterapi ilaçlarından 44 bin liralık ilaç ziyan ediliyor. n Düzenlemeye aykırı ürünler: 4 bin 145 kozmetik ürününden 2 bin 152’si teknik düzenlemeye aykırı bulunmasına rağmen satılmaya devam ediliyor. n Gıda terörü: Takviye edici gıda veya bitkisel ilaç olarak bilinen ürünler, denetimsiz olarak internetten satılıyor. Bu ürünlerin yüzde 50’si ise sahte çıkıyor. n Kargo ile ilaca son verilsin: Yurtaşların kesintisiz hizmet alması için bitkisel ilaçlar Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol edilmeli ve bu ilaçlar eczanelerden verilmeli, ilaçların PTT değil eczane aracılığıyla verilmesi sağlanmalı. l ANKARA / (Cumhuriyet) Eğitimin geleceği sanalda Deniz Ülkütekin Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ve CRYTEK işbirliği ile geçen yıl BAU Galata Kampusu’nda kurulan sanal gerçeklik laboratuvarı ‘’VR1 BAU’’, birinci yaşını kutladı. Etkinlikte söz alan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Süher eğitimin geleceğinin sanal gerçeklik ve bulut teknolojisinde olduğunu söyledi. Prof. Süher şöyle konuştu; Eğitim duvarları yıkılacak “Bugün sizin kafa yorduğunuz teknoloji, gelecekte bizim standartımız olacak. Bana hâlâ internet üzerinden Hakkâri’deki öğrenciye ders anlatmak heyecan verici geliyor. Ancak gelecekte eğitimin duvarları tamamen yıkılacak ve sanal gerçeklik teknolojisiyle herkes olduğu yerden sınıfa katılabilecek.” Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde vidyo ve konsol oyun teknolojisine yatırımın lüks olarak görüldüğünü, ama bu teknolojinin eğlence olmaktan çıktığını belirten Süher, “Artık oyun ve oyunlaştırmanın kendisi bir mecra haline geldi. Eğlence aracı olarak gördüğümüz şey, şimdi tamamen kendini ifade etme alanı” dedi. Etkinlikte bir yıl içinde VR1 BAÜ bünyesinde üretilen projelerin tanıtımı yapıldı. Sanal gerçeklikle üretilen, müzisyenlerin gerçek enstrüman olmadan bateri yazılımı ve yükseklik korkusu olan hastalar için psikoloji uzmanları eşliğinde üretilen korkuyla yüzleştirme uygulaması izleyicilere anlatıldı. Projeniz Değiliz İnisiyatifi’nden veliler, Saadet Partisi’nin Gençlik örgütü Anadolu Gençlik Derneği (AGD) hakkında okullarda dini yarışma adı altında siyasi propaganda yaptığı gerekçsiyle suç duyurusunda bulundu. İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki suç duyurusunun ardından yapılan açıklamada, “AGD’nin okullarımızdaki faaliyetleri Anayasamıza ve Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre açık bir suç niteliği taşıyor. AGD’ye izin veren Milli Eğitim Bakanlığı ile okul idarecileri de suça ortak oluyor” denildi. Açıklama şöyle: “Milli Eğitim Bakanlığı bir yandan müfredatın laik ve bilimsel içeriğini boşaltırken, diğer taraftan dini cemaatlerle vakıf ve derneklerin okullarımızda her türlü siyasi propagandayı yapabilmesine göz yumuyor, onay verip destekliyor. AGD, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yol verdiği siyasi yapılanmalardan biri olarak dikkat çekiyor. Bir parti ile organik bağı bilinen AGD, birkaç yıldır okullarımızda dini içerikli yarışma bahanesiyle siyasi propaganda yapıyor. Okullarda dersliklerin bulunduğu alanlara stand açan dernek görevlileri, 18 yaşından küçük çocuklarımıza dini ve siyasi konuşma yapıp iletişim bilgilerini kaydediyor.” Kitap koridoru projesi Koridorlar kitaplık oldu! Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eğitimevi Organizasyonu işbirliğiyle düzenlenen Ataşehir Kitap Şenliği kapsamında Ataşehir’de yer alan okullara yönelik “Kitap Koridoru’’ projesi başlatıldı. Proje kapsamındaki ilk kitap koridorunun açılışı Cemile Besler İlköğretim Okulu’nda yapıldı. Bu proje ile Ataşehir Kitap Şenliği’ne katılan 23 okula kitap koridoru kuruluyor. Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ertuğrul Bilican, aralık ayında gerçekleşen Kitap Şenliği’ne belli sayı ile katılan ilkokullara koridor kitaplığı hediye edeceklerinin sözünü verdiklerini belirterek, her okula 300 tane de kitap hediye edeceklerini söyledi. Eğitimevi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ortadeveci, “Projemize Ataşehir Kitap Şenliği’ne tam katılım sağlayan tüm ilkokullara ‘kitap koridoru’ kurarak başladık. 21’i Ataşehir’de, 2’si Kadıköy ilçesinde olmak üzere İstanbul’da 23 okulumuza 300 kitabın yer aldığı kitap koridorlarımızı kurduk. Hedefimiz İstanbul’daki 2 bin ilkokulda kitap koridoru kurmak” dedi. Amaç gündemde tutmak Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi, Sabancı Vakfı desteğiyle, lise öğretmenlerine yönelik toplumsal cinsiyet eğitimleri verilen Mor Sertifika Programı kapsamında hazırlanan Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bülteni’nin ikincisi yayımlandı. Mor Sertifika Programı kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğini kamuoyunun ve karar alıcıların gündeminde tutabilmek için hazırlanan bültenle birlikte; eğitim sistemindeki paydaşların, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalığını artırmak ve yapılan çalışmaların yaygınlaştırılmasını sağlamak amaçlanıyor. Bültenin ikinci sayısında, Mor Sertifika Programı kapsamında yapılan çalışmaların yanı sıra; eğitimde ayrımcılıkla mücadele, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçları, Fen Bilimleri, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik alanındaki gelişmeler ile dünyadan iyi uygulama örnekleri de ele alınıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle