Katalog

Cumartesi 30 Aralık 2017 EDİTÖR: Hakan akarsu TASARIM: ilknur filiz Katil inceleme yaptırdı Balıkesir Kepsut Cezaevi’nde diğer hükümlüler tarafından işkenceyle öldürülen Ulaş Yurdakul için açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi Balıkesir Kepsut Cezaevi’nde diğer hükümlüler tarafından işkenceyle öldürülen Ulaş Yurdakul’un ölümüne ilişkin cezaevi görevlileri olan Bekir Karataşoğlu, Emre Uz, Erdin Dağ delen, Gamze Tür koğlu, İsmail Ka rakoç, Nizamet tin Aydoğmuş ve birçok isim ZEHRA hakkında açılan ÖZDİLEK soruşturmada takipsizlik kara rı verildi. Ulaş Yurdakul’un avukatı Hakan Günaslan, “İşi organize eden katil Ni hat Şen isimli hükümlü ola yı baştan beri yönlendiren kişi. Olay yeri incelemeyi ken disi yaptırıyor. Adam kendinden o kadar eminki olay yeri incelemeyi bi le o yaptırıyor. Bu bile başlı başına bir skandal” dedi. Ulaş Yurdakul, 1 Ocak 2017’de Balıkesir Kepsut ‘BurAda öldürdük’ ‘BATMANLI BİRİ...!’ Cezaevi’nde adli bir suç nedeniyle hükümlü ola Şüpheli hükümlülerden bazılarının ifadesi şöyle: Mehmet Özdemir, “Aynı koğuşta kaldığım İşkenceyle öldürülen Ulaş Yurdakul’un ölümüne ilişkin soruşturma devam ederken İbrahim Ar rak bulunduğu sırada iş İdris Çakmak, yanıma gelerek sürekli Yurdakul’u öl mağan isimli bir hükümlünün 3 Ocak 2017 tarihinde kenceyle diğer hükümlüler tarafından dövülerek öldürüldü. Cezaevi idaresinin sorumluluğuna ilişkin çok sayıda ifade ve kanıta rağmen soruşturma dosyası takipsizlikle kapatıldı. Görevli memur Öldürülen Ulaş’ın annesi Fatma ve kardeşi Deniz, sorumluların cezalandırılmasını istedi. dürdüğünü anlatıyordu. Bu tarz şeyleri bana anlatmaması için onu uyardım. ‘4, 5 kişi vura vura öldürdük’ dedi. Bu 4, 5 kişiden hatırladığım kişiler Serkan ve Nihat isimli hükümlülerdir” dedi. İsmail Yıldırım, “Kepsut Cezaevi’nde kaldığım dönem Ulaş diğer mahkumlar tarafından darp ediliyordu, işkence görüyordu. Kurum müdürleri Bekir ve Gamze bilmelerine rağmen önlem almıyordu” ifadelerini kullandı. annesiyle yaptığı telefon görüşmesinin kaydı dosyaya girdi. Bu görüşmesinde Armağan, linci annesine şöyle itiraf etti: Armağan: Buradan bir tane de ölü çıktı, Allah razı olsun. Anne: Kimlerden? Armağan: Batmanlı (küfrediyor) biri öldü gitti. Sekiz kişi varız. Serkan abi ‘Ben yaptım’ diyor. Allah razı olsun, alıyor üstüne. Millet dağda öldüremiyor teröristi, biz burda öldürdük işte, daha ne istiyon.” Nizamettin Aydoğmuş ifadesinde cinayetten hükümlü Nihat desi olduğunu belirterek memurla kat sevkinin gerçekleştirilmediğine de ni öldüren mahkumun intihar edeceği Şen’in Yurdakul’un başka koğuşa ve rın Ulaş’ın yüzündeki izleri gördüğü ğinen Günaslan, “Belki sevk etseler ni anlayıp önlem almaları gerekiyordu’ rilmesi konusunda talepte bulundu ne dair de ifadelerinin olduğuna de di cezaevinde kalamaz raporu verecek diyor. Ulaş’ın durumu çok daha vahim. ğunu belirterek, “Koğuşun değiştiril ğindi. Günaslan, “Bir hükümlü, ceza lerdi. İnfaz yasasına göre akıl sağlığı Sistematik olarak 16 Nisan 2016’dan mesine ilişkin talebini sorumlu baş evi müdürlerinin ‘ya uslanacak ya ge problemli olanların mahkum koğuşla beri dayak yiyor. Buna rağmen ‘yok memurlar Mustafa Baydoğdu ve Et berecek’ dediğini ifadesinde belirtti. rı var. Ulaş toplu bir koğuşun olduğu görmedik, 3 bin 500 tane kamera var hem Kanat’a iletmiştim. Yanlış ha Ulaş C3 koğuşunda kalıyordu. C3 ko bir yerde kalmaya uygun bir insan de dı. Hepsini izlememiz mümkün de tırlamıyorsam sorumlu başmemurla ğuşunda sorunlu insanlar olduğu için ğil. Rapor alma gayretine girmiyorlar” ğil’ diyorlar. Cezaevi görevlileri ile ilgi ra hazır kuvvette bunları söylerken özellikle uslanmak üzere Ulaş’ın ve ifadelerini kullandı. li ‘Görevi ihmal’den bile dava açmadı. kurum müdürlerinden bir ya da bir rildiği ifadeleri var. Hükümlülerden Günaslan konuşmasını şöyle sürdür Takipsizlik kararı verildi. Ulaş çok cid kaçı oradaydı” dedi. biri, Ulaş altını ıslattığı için koğuşu dü: “Anasaya Mahkemesi’nin Kandıra di olarak bir ayrımcılığa uğruyor. Mer Hükümlüler hakkında bir yıldır sü nun değiştirilmesini istemiş, ‘O da gö Cezaevi’nde intihar eden bir hüküm diven altında yatırılıyor. Hükümlünün ren soruşturma ise hâlâ tamamlanma revlilere ileteceğiz’ diyorlar ama öyle lü ile ilgili kararı çıktı. Tek kişilik hüc de insan onuruna yakışır şekilde infa dı. Ulaş Yurdakul’un avukatı Hakan bir durum olmuyor” dedi. resinde intihar etmiş. Orada Anayasa zını sürdürmesi gerekiyor. Aksine C3 Günaslan, hükümlülerin ceza infaz ko Bunun dışında Ulaş’ın Manisa Ruh Mahkemesi ‘Cezaevi idaresi görevlile koğuşuna atıp, ‘istediğiniz gibi dövün’ ruma memurları ile ilgili birçok ifa Sağlığı Hastanesi’ne sevk edildiğini fa rinin pozitif hükümlülüğü var. Kendi yolu verilmiş.” l İSTANBUL Tutuklu ikiz kardeşi için eylem yapan Eda Kaya, 15 Kasım’da polislerin saldırısına uğradı. Polislerin sıktığı kimyasal vücudunu yaktı. Şans eseri yaşıyorum Eda Kaya, tutuklu ikiz kardeşi Seda Kaya’nın serbest bırakılması için günlerce Cevahir AVM önünde nöbet tuttu. Her defasında darp edilerek gözaltına alınan Kaya, DHKP/C üyesi olduğu iddiasıyla 19 Nisan günü tutuklandı. Çıkarıldığı ilk duruşmada tahliye edilen Kaya, 15 Kasım gecesi Okmeydanı’nda yolunu kesen akrep adı verilen zırhlı aracın içinde bulunan çevik kuvvet polislerin saldırısına uğradı. Vücuduna kimyasal sıkılan Kaya’nın tüm vücudu yandı. Yarası iltihaplanan Kaya, ateşler içinde 5 gün boyunca gözaltında tutulmaya devam edildi. Serbest bırakıldıktan sonra tedaviye başlayan Kaya, suç duyurusunda bulunmasının ardından tekrar gözaltına alındı ve tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Eda Kaya gazetemize yolladığı mektubunda, cezaevinden tahliye edildiği 19 Ekim tarihinden itibaren kendisinin ve ailesinin polisin takip ve tacizine maruz kaldığını yazdı. Mektubunda 15 Kasım gecesi polisler tarafından önlerinin kesildiğini belirten Kaya, “Ne olduğunu anlamadan, saldırıya uğradık. Polis elindeki gazı bana sıktı. Biber gazı olduğunu düşünerek yüzümü çevirdim. Gaz saçlarıma, elbise geldi” ifadelerini kullandı. Kaya, “Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüm. Gözaltındaki 5 gün boyunca sürekli kustum. Ateşlendim ve yarı bilinçsizdim. 5 günün sonunda ise savcılığa dahi çıkarılmadan serbest bırakıldım. Doktor kimyasalın kana karıştığını ve eğer vücudum kimyasala tepki vermeseydi bu olayın ölümle sonuçlanacağını söyledi. Şans eseri yaşıyorum şu an” diye yazdı. 26 Kasım akşamı ise Kartal’da Grup Yorum konserinden çıktıktan sonra gözaltına alındığını aktaran Kaya, “Savcılığın itirazı ile hakkımda gözaltı kararı olduğu söylendi. 29 Kasım’da ise çıkarıldığım mahkeme tarafından saniyeler içerisinde tutuklandım. Yara içerisindeki vücudumla 15 gün boyunca tecritte tutuldum. Halen sırt üstü yatamıyorum” ifadelerine yer verdi. l İSTANBUL HDP MİLLETVEKİLİ Encü ve Roboskililer yargılanıyor ‘Üzeri kapatılıyor’ MAHMUT ORAL Roboski’de 19’u çocuk 34 kişinin bombalanarak öldürülmesinin ardından Gülyazı köyüne taziye için giden dönemin Uludere Kaymakamı Nazif Yavuz’un darp edilmesiyle ilgili tutuklu HDP Milletvekili Ferhat Encü’nün de aralarında bulunduğu 31 köylünün yargılanmasına devam edildi. SEGBİS ile ifade veren HDP’li Encü, önceki gün katliamın 6. yıldönümü olduğunu anımsatarak “Bu katliamın kimler tarafından gerçekleştirildiği, kimlerin sorumlu olduğu tarafımızca bilinmektedir. Ancak sorumlular yargılanmış değillerdir. Yargılanmadıkları gibi dosya kapatılmış, iç hukuk yolları tüketilmiş, hem yargı hem siyasi makamlar tarafından ‘kaza’ oldu, ‘kasıt’ yok denilerek üzeri kapatılmaya çalışılmıştır” dedi. Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, SEGBİS ile savunma yaptı. Encü, “Dün (önceki gün) bu olayın yıldönümüydü. Bu katliamı gerçekleştirenler ve sorumluluğu olanları bir kez daha lanetlediğimi ifade etmek istiyorum. Yaşamını yitirenleri özlemle anıyorum. Bu katliamın kimler tarafından gerçekleştirildiği, kimlerin sorumlu olduğu tarafımızca bilinmektedir. Ancak sorumlular yargılanmış değillerdir. Yargılanmadıkları gibi dosya kapatılmış, iç hukuk yolları tüketilmiş, hem yargı hem siyasi makamlar tarafından ‘kaza oldu, kasıt yok’ denilerek üzeri kapatılmaya çalışılmıştır. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum bu olay, o gün gece yaşananlardan bağımsız olarak ele alınırsa çok yazık olur” dedi. Daha iyi savunma yapmak için duruşma salonunda hazır olmak istediğini söyleyen Encü, iki yıldır sadece SEGBİS ile duruşmalara katıldığını belirterek “Hakkımda açılan tüm davalar SEGBİS üzerinden görüldü. Bu yüzyüzelik ilkesinin de ihlali demektir. Bu dava benim açımdan tarihi bir davadır. Benim açımdan basite alınacak bir dava değildir. 6 yıldır ne yaşanmışsa bu dava ile irtibatlıdır. Bu nedenle huzurunuzda savunma yapmak istiyorum” diye konuştu. Bunun üzerine heyet başkanı Encü’ye “Seni buraya çağırırsak burada bekleyemezsin, savunmanı yaptıktan sonra aynı gün arabayla geri dönersin. Burada bekleme şansın yok. Getirilmen can güvenliğin nedeniyle sıkıntılı” dedi. Encü: Riski göze alıyorum Encü ise “Olur, bu riski göze alıyorum” diye yanıt verdi. Tekrar konuşan heyet başkanı ise “Şimdiden söyleyeyim. Bir sonraki duruşmaya SEGBİS ile katılman için karar yazacağım” dedi. Encü’nün avukatı Özlem Zıngıl da, müvekkili hükümlü olduğu için vasilik sorunu çıktığını, görüşmek için savcılığa talepte bulunmalarına rağmen, kendilerine izin verilmediğini belirterek, bu nedenle savunma yapmak için hazırlanamadıklarını söyledi. Duruşma savcısı ise sunduğu mütalaasında, Encü’nün duruşmaya getirilmesi yönündeki talebin reddedilmesini isteyerek, davadaki eksik hususların giderilmesini istedi. Mahkeme Encü hakkında SEGBİS ile katılması yönünde karar vererek davayı erteledi. l DİYARBAKIR KESK: Roboski’nin sorumluları ödüllendirildi KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, 19’u çocuk 34 kişinin bombalanarak öldürüldüğü Roboski katliamının yıldönümü nedeniyle Eğitim Sen 1 No’lu Şube’de basın toplantısı düzenledi. KESK Dönem Sözcüsü Sait Baran, Roboski katliamının üstünün örtülmek istendiğini söyledi. Dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu katliamın sorumlularının Ankara’nın dehlizlerinde kaybolmayacağını, ne pahasına olursa olsun aydınlatılacağını söylediğini anımsatan Baran “Ancak, aradan geçen 6 yıla rağmen, ölümlerin sorumlularının açığa çıkarılmasına ilişkin herhangi bir ilerleme kaydedilmediği gibi olay kapatılmaya çalışılmıştır” dedi. Ailelerin, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapmış oldukları başvurunun 19 ay bekletilmesinden sonra esasa girmeden reddedildiğini kaydeden Baran “Sorumlular, cezalandırılmadığı gibi bir de ödüllendirildiler. Bizler, bu suçun kapatılıp bir dahaki suça zemin hazırlanmasına izin vermeyecek ve toplumsal hafızalardan silinmesine müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu. l DİYARBAKIR / Cumhuriyet haber 11 Cezaevinde şiddete suç duyurusu Müebbet hapis hükümlüsü olan Cemal Bozkurt, çok sayıda gardiyanın saldırısına uğradığını öne sürdü. SEYHAN AVŞAR Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde ağırlaştırılmış mü ebbet hapis hükümlüsü olan Cemal Bozkurt, çok sayıda gardiyanın saldı rısına uğradığını öne sürdü. Ailesiyle 4 Aralık günü yaptığı tele fon görüşmesinde, dakikalarca şiddete maruz kaldığını ve durumunun iyi olmadığını söyledi. Avukat ları ise 19 Aralık günü Bozkurt’u ziyarete gitti ler. Avukatlar, Bozkurt’un ko lunda, bacağın da ve kafasın da morluklar ve şişlikler oldu ğunu tespit et tiler. Tekirdağ Cumhuriyet Cemal Bozkurt Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan avukat Zehra Şahin, “Olayın üzerinden iki hafta geçmesine rağmen müvekkilin üzerindeki yara izleri geçmemişti ve halen muayene olamamıştı. Müvekkil olayla ilgili savcılık şikâyetinde bu lunduğunu ancak başvurusunun akı beti hakkında bilgisi olmadığını söyle di. Revire çıkma talepleri reddedildiği için de darp raporu alamadı” dedi. Kamera kayıtları toplansın Cemal Bozkurt’un, Devrimci Karargâh yargılamasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüsü olduğunu belirten avukat Şahin, “Olay günü sayım için gelen gardiyanın sözlü sataşmasıyla başlayan saldırı diğer gardiyanların da gelerek fiziksel saldırıda bulunmasına dönüşmüştür. Bu durum aynı koridorda bulunan diğer hücre ve koğuşlardan da duyulmuş ve çok sayıda mahpus duruma, sloganlarla kapıları yumruklayarak tepki göstermiştir. Sonrasında müvekkile sayıma engel olduğu iddiası ile soruşturma başlatılmıştır” diye konuştu. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede de delillerin kaybolmaması için koğuşu gören kamera kayıtlarının toplanması istendi. Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: “Müvekkilimizin ivedilikle bağımsız bir hekime sevkinin sağlanarak tıbbi şikâyet ve bulguların tespitine, müvekkilimizin kaldığı koridorda yer alan tutuklu ve hükümlülerin de bilgi ve ifadelerin alınmasına, müvekkilimizin bir an önce ifadesinin savcılığınızca alınmasına ve şüphelilerin tespiti ile cezalandırılması için gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz.” l İSTANBUL ‘Dileğimiz, kayıplarımızı bulmak’ Kaybedilen yakınlarının akıbetini arayan Cumartesi Anneleri, bu akşam saat 19.00’da Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelecek. Anneler yeni yılın son Cumartesi gününde, ‘Yeni yılda dileğimiz; kayıplarımızı bulmak!’ diyerek çocuklarının akıbetini soracak. Annelerin etkinliğinde Bandista Müzik topluluğu da şarkılarla eşlik edecek. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B