04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 26 Aralık 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Yüzde 50 gelmezse işler yoluna girmez Avrupalı tekstil alım gruplarının yarısı hâlâ güvenlik endişesiyle Türkiye’ye gelmiyor. Sektör temsilcilerine göre alıcıların dönmesi için OHAL bitmeli Türkiye’de ihracatın lokomotifi teks men sektörün ihracatı yüzde 10 düştü. Bunun nedeni alıcının gel til ve hazır giyim memesi” dedi. TOBB de 2017 yılı 15 Tem Hazır Giyim ve Konfek muz darbe girişimi, 2016’nın ortaların ŞEHRİBAN KIRAÇ siyon Meclisi Başkanı Fayat’ın sektöre ilişkin dan itibaren kendisi tespitleri şöyle: ni hissettiren AB ile gerginlik, bölgesel istikrarsızlık ve OHAL bitmeli terörün olumsuz yansımala n Hazır giyim turizme ben rıyla geçti. zer. Temas gerektirir. Masa Sektörel ihracatta yüzde da sattığımız ürünleri sata 71 paya sahip Avrupa Bir maz hale geldik. Terör olay liği ülkelerinden alıcıların ları, darbe girişimi, OHAL’in Türkiye’ye gelme konusun devam ediyor olması işleri da isteksiz davranmaları ve olumsuz etkiliyor. Biz yaban pazarda yoğunlaşan rekabet cının ayağına gittiğimiz için Türkiye’nin ihracatına olum fiyatta fedakârlık yapıyoruz. suz yansıdı. Bu yıl sonunda Avrupa ekonomisi büyüdüğü 17 milyar dolar ihracat he halde biz bu pazarlara ürün defleyen sektörün yılın 11 satışını artıramadık. Avrupa ayındaki ihracatı 15 milyar lı alıcının tekrar gelmesi için dolarda kaldı. açıkçası OHAL’in bitmesi la Türkiye Odalar ve Borsalar zım. Türkiye’nin tekrar yüzü Birliği (TOBB) Hazır Giyim rü Batı’ya çevirmesi AB mü ve Konfeksiyon Meclisi Baş zakerelerine başlaması gere kanı ve eski Türkiye Giyim kiyor. Sektörümüzden Doğu Sanayicileri Derneği (TGSD) Avrupa’ya yatırım için ara Başkanı Şeref Fayat, Avru yışta olan çok var. palı alım heyetlerinin yüzde n Sektör bu yılı 17 milyar 50’sinin hâlâ Türkiye’ye gel dolar ihracat ile kapatır. Ama mediğine işaret ederek, “Biz sektör üç yıldır ihracatta ye ayaklarına gidiyoruz. Sınır rinde sayıyor. Avrupalı alıcı lı iş ürün götürdüğümüz için ların Türkiye ziyaretleri sek masada iş alamıyoruz. Ma törü en az yüzde 1015 olum sada iş, alırken daha iyi fi lu etkiler. yat verebiliyorduk şimdi fiyatlar da düştü. Çok net söy Bir de kur vurdu lüyorum, biz burada n Döviz arttı ihracatçı masada yüzlerce kâr etti deniyor. Ama teks ürünü müşteri til ihracatçısı doları 3.94’ten ye gösterir, işi Avro’yu da 4.72’den hesap et burada alırdık. medi. Daha düşük kurlardan Bunu sunabil fiyat verdi. Kurların bu ka me imkânı ma dar hareketli olması bize eksi alesef elimizde yazdırıyor. kalmadı. n Sektör önünü görmek is Türkiye’nin tiyor. Özellikle yatırım kıs genel ih mında bu çok önemli. Sektör racatı de yeni yatırımlar için baş yüzde kanlık seçimlerinin geride 10 ci kalması beklenecek. O ne varın denle 2018’de önemli bir ya da art tırım olmasını beklemiyo ma rum. Ne yerli ne de yaban Şeref sına Fayat rağ cı yatırımcıdan böyle bir yatırım iştahı var şu anda. Rekabet zorlaşacak İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün 2017’ye 2016’nın ortalarından itibaren kendisini hissettiren AB ile gerginlik, bölgesel istikrarsızlık ve terörün olumsuz yansımalarıyla başladığını söyledi. Tanrıverdi, tekstil ihracatında yüzde 71 paya sahip AB ülkelerinden alıcıların Türkiye’ye gelme konusunda isteksiz davranmaları ve pazarda yoğunlaşan rekabetin ihracata olumsuz yansıdığını ifade etti. Tanrıverdi’nin konuşmasının satırbaşları şöyle: Yeni gerginlikler n 2017’nin tamamını geçen yılla aynı düzeyde, yani 17 milyar dolarla kapatacağımızı söyleyebiliriz. n Suriye ve Irak’ta nispeten istikrarlı döneme gir sek bile ABD’nin Kudüs kararından görülebileceği üzere bölgemiz yeni gerginliklere gebe. Bu tür jeopolitik sorunlar ülkemizin ticaretini de olumsuz etkileyecek. n Döviz kurları ve enflasyondaki artış, fiyata duyarlı ürün grupları için ciddi rekabet sorunlarını beraberinde getiriyor. Sektörümüz bu sorunların olumsuz etkisini en aza indirmek için katma değerli üretimin yanı sıra yurtdışı mağazalaşmaya ağırlık vererek rekabetçi konumunu sürdürmeye çalışıyor. Hikmet Tanrıverdi İstihdam azaldı Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, BMD üyesi markaların 2017’de 25 bin kişilik ek istihdamla 400 bin kişilik çalışana ulaştığını belirterek, “Aslında yıla başlarken 65 70 bin yeni istihdam sağlayacağımızı öngörüyorduk. Ancak Organize perakende için büyük önem arz eden turist sayısında istediğimiz noktaya gelemedik. Markalarımız yatırım maliyetlerinde oluşan ek yük nedeniyle bazı noktaları için planladıkları yatırımlar konusunda çekimser kaldılar. PwC ile 32 marka üzerinde yaptığımız çalışmada 2016’da hazır giyim perakendesinde istihdamın yüzde 2 daraldığı ortaya çıkmıştı. Toplamda 25 bin istihdam artışına rağmen hazır giyim perakendesi özelinde istihdamda daralmanın 2017’de de devam ettiğini gözlemliyoruz” dedi. Kârlılık düşüyor Öncel, “Zor bir yıl olmasına rağmen organize perakende 2017’yi yüzde 1015 gibi çift hanelerde bir büyüme ile kapatacak. Ciroda da ise 180 190 milyar TL’ye ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Kârlılıktaki hızlı düşüş bizi endişelendiriyor. Kârlığımızın azalmasında en önemli etken önceki yıllarda dövize endeksli yapılan ve henüz güncellenemeyen kira kontratları. Hammadde maliyetlerindeki artış ve ithalat vergilerini de kârlılığımızı düşüren başlıca etkenler olarak sıralayabiliriz. Yurtdışında halen 3 bin 150 olan mağaza sayısının 2018’de 4 bin sınırına yaklaşacağını öngörüyoruz” diye konuştu. 2017 hesapları tutmadı ‘KHK iş modelimizi değiştirmez’ Vakıfbank, son yayımlanan kanun hükmünde kararname (KHK) ile hisse sahipliğinin değişmesinin bankanın statüsü ve iş modelini değiştirmeyeceğini savundu. Vakıfbank, bankanın vakıf hisselerinin 696 sayılı KHK ile bedeli karşılığı Hazine’ye devredilmesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Güçlü sermaye yapısı, teknolojik altyapısı, nitelikli bankacılık hizmetleri ve uzman kadrosuyla Türkiye’nin öncü bankalarından biri olan Vakıfbank, kalkınma ve toplumsal fayda sağlama yolunda ortaya koyduğu özenli çalışmalarla, piyasalardaki etkinliğini daha da artıracak” denildi. Vakıfbank hisseleri dün, cuma günkü kapanışa göre yüzde 2.84 değer kazancıyla 6.52 liradan açıldı. Bağdat’a şube Vakıfbank, ayrıca Irak’taki Erbil şubesinde sermaye artıracak ve Bağdat’ta yeni şube’nin açacak. Banka, Erbil Şubesi sermayesinin ilave 25 milyon dolar artırmak suretiyle 50 milyon dolara tamamlanmasına karar verdi. l Ekonomi Servisi UMUT ORAN: Ekonomide kötüye gidiş hızlandı AKP’nin başlangıçta açıkladığı tüm makro ekonomik hedefler saptı Huzur istiyoruz Online araştırma şirketi DORinsight’in ‘Yeni Yıl Araştırması’na göre 2017 yılı, yurttaşın beklentilerinin altında kaldı. Katılımcılara “2017 yılı genel anlamda beklediğinizden iyi mi geçti, yoksa beklentilerinizin altında mı kaldı” diye sorulduğunda katılımcıların yüzde 54’ü “Hayır, 2017 iyi bir yıl olmadı, beklentilerimin altında kaldı” yanıtını verdi. ABC1C2DE sosyoekonomik segmente mensup 300 kişi ile yapılan ankette katılımcılara “2018’den kendinizle ilgili en çok hangisini diliyorsunuz” diye sorulduğunda, katılımcıların yüzde 32’si “huzur/mutluluk” yanıtını verdi. Yüzde 26’sı 2018’den “para” beklediğini söyledi. KerkükCeyhan için yeni ihale Irak, KerkükCeyhan petrol boru hattının onarılamaz durumdaki bölümünün yerine inşa edilecek yeni boru hattı için ihale açtı. Irak Petrol Bakanlığı, Kerkük petrolünü Ceyhan Limanı’na ta şıyan KerkükCeyhan boru hattının IŞİD saldırıları nedeniyle hasar gören bölümünün yerini alacak yaklaşık 350 kilometrelik bir boru hattı için açtığı ihalede, projeyle ilgilenen şirketlere 24 Ocak’a kadar süre tanıdı. Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski milletvekili Umut Oran ekonomide 2017 gerçekleşmeleri ve 2018’e ilişkin yaptığı durum değerlendirmesinde, “Ekonomide 2017 hesapları tutmadı” ifadesini kullandı. Oran, demokrasi ve hukuk açığı, dış politikada gerilim, içte ve dışta herkesle kavga siyaseti ve yönetimde keyfiliğin damgasını vurduğu 2017’de, ekonomide kötüye gidiş hızlandığını AKP’nin başlangıçta açıkladığı tüm makro ekonomik hedeflerin saptığını söyledi. Oran şu tespitlerde bulundu: n Çift haneli enflasyon, işsizlik ve faiz büyüyen dış ticaret açığı, cari açık ve bütçe açıkları dolayısıyla 2017, ekonomide bozulmanın arttığı bir yıl oldu. Artan belirsizlik ve güven kaybı nedeniyle yılın sonuna doğru piyasalarda daralma, paranın dönmemesi, kapanan işyerlerinde artış yaşanırken istihdamda kalıcı olmayan kurgu yöntemlerle kâğıt üzerinde sağlanan artış ve piyasaya pompalanan kamu kaynakları ve özellikle 3. çeyrekte kırılan suni büyüme rekoru ile ekonomide kötü ye gidiş perdelenmeye çalışıldı. Düşük büyüme n 2018’de, dış kaynak girişlerinin azalacağı hatta net çıkış yaşanacağı, dövizde yükselişin süreceği, dış borç çevirmede maliyetlerin artacağı, temerrüt riskinin büyüyeceği net döviz pozisyon açığı 212 milyar dolara ulaşan reel sektör firmalarının kur farkı yükü ile zorda kalabileceği ve iflas dalgası yaşanabileceğini gösteriyor. Faiz, enflasyon, işsizlik hızla büyüyecek. 2017’deki büyümeyi tetikleyen teşviklerin tüketilmesi nedeniyle, ekonomide yavaşlamanın istatistiklere yansıyacağı 2018 yılında bizi “düşük büyüme” bekliyor. l Ekonomi Servisi Umut Oran ekonomi 9 Anayasal düzen katli suçları katlanıyor...eclis’in yasa yapma yetkisinin dışına çıkarılamayacak dü Mzenlemelerin, KHK yetileriyle uzaktan yakından ilişkilendirilemeyecek haller için de bütçenin ardından tatil günü getirilen iki KHK üzerinden Meclis’ten geçirilerek Meclis’in tatile sokulması bardağı taşıran son damla. Tek tek tartışmalarda, hukukçuların altını çizdikleri vahim, insan hakları hukuk ihlallerine dönük sayısız yeni kapılar açılıyor. CHP’nin son kararnamelere ilişkin dün yaptığı toplantı sonucu açıklamada, devletin, toplumu militarize etme, tek adam rejimine dönük, ancak faşizan, diktatör rejimlerinde görülen, diktatoryal yargı, kamu yönetimi kadrolaşmaları yanında, sivil milisler eliyle çeteleşmenin kapılarının açılması olarak değerlendirildi. Önce üç ay bile sürdürülmeyebileceği ilan edilmiş KHK’lerle, KHK’lerin ana darbe OHAL rejimi hükümlerine dönüştürülmesiyle gelinen noktadan derhal geriye dönülmesi çağrısı yapıldı. AKP’li sözcünün sivillere ceza muafiyetinin sadece 15 Temmuz bağlantılı konulduğu savunması dahi, çok sayıda hukukçunun hemen altını çizdikleri gibi işlenmiş sivil suçların hukuksuz, yargısız aklanması sonuçlarıyla, sivil milisler eliyle diktatörleşme modellerinde ancak görülen bir uygulamaya kapı açıyor. Meclis başkanı, doğrudan Meclis’in çalıştırılmaması, Anayasa Mahkemesi, KHK’lerin sadece amacını aşmış süre uzatması ile değil, içerikleriyle söz konusu edilemeyecek anayasal düzen hukuk devleti, insan hakları ihlallerine kapı açan sayısız sonuçlarına seyirci kalmaları suçlarına ortaklıklarıyla, söz konusu KHK’lerden geri dönülmesi yolunda atılacak adımlarda acil göreve çağrıldılar. Tek adam rejimi darbe kararnameleriyle, uygulanan KHK rejimiyle, ekonomi, toplumsal, siyasal yaşam felç edilirken toplumun, devletin militarize edilmesiyle resmi olsa da olmasa da ortaya faşist rejimlerin çıktığı gerçeğinin altı çizildi. Meclis acil olağanüstü toplantıya çağrılırken Meclis’in gerekçesi olmadan tatil edilmesinin de anlamının bypas edilmesi olduğu gerçeğinin altı çizildi... HHH Bu gerilimli ülke gündemi içinde, mahkemenin daha önce bir biçimde karar noktasına gelindiği vurgulamasını yapmış olduğu Cumhuriyet yargılamasındaki tatsız gerilimli hava elbette sürpriz değil. Tepede toplumdaki gidişata, tek adam rejimine geçiş hedefli, sonu gelmeyen var olan anayasal düzen, rejim, hak, hukuk ihlallerinin havasının yaşam alanlarının her noktasına, insan ilişkilerine, hukukun işleyişine yansımaması olanaklı mı? İlk günden çöken iddialarla, dört Cumhuriyetçi’nin hâlâ hapiste olduğu davanın bu akşam verilmesi beklenen sonuç kararı üzerinden bizim söyleyebileceğimiz “adalet hemen şimdi..” ötesinde söz yok. Türkiye’nin her bölgesinden, çoğu ana akım medyasına ulaşamayan haberlerden ancak duyarlı olanların ilgisini çekebilen, yörenin doğal kaynaklarına sahip çıkmaya yönelik çok etkin eylemlilikler gündemde. Üretici, köylü, yerel kentleşmelerin yaşayanları kendi yaşamları, gelecekleri, canları için çevre katliamlarının her türüne yönelik duyarlı, örgütlü, direniş eylemleri koymaktalar. Bir o kadar da acımasız devlet adına tek adam rejimi modelinden gelen acımasız şiddetle karşı karşıya kalıyorlar. Artık sadece siyasal, sendikal hak aramalarda değil, sağlığa, eğitime, yaşama, çevre katliamlarına, HES’lere dönük protestolar en ağır devlet güvenlik güçleri şiddeti ile karşı karşıyalar. Her türden hak arama, gaz, polisjandarma şiddeti ile yoğun gözaltılar, yargısız infazlarla, orantısız güçle dağıtılıyorlar. Yerele, bireye ilişkin haberlerde acımasız insan hakları, hukuk ihlallerinin boyutları çok daha çarpıcı, incitici. Biz basın özgürlüğü üzerinden gazetecilere ödetilen ağır bedellerin dünya ile kıyaslandığında ortaya çıkan travmatik boyutlarına hayıflanıyoruz. Sendikacılar, işçiler sonuçta başa bela olması nedeniyle nokta konmaya çalışılan taşeron uygulaması için atılmış olumlu adımda bile, İktidarları yandaşları adına oynanmak istenen kirli oyunların travmasını yaşıyorlar.. Sağlıkta son resmi raporlar bile hem sağlıkçıların, hem de hastaların mağduriyetleri üzerinden yaşanan, katlanan çok ama çok olumsuz gelişmelere ayna tutuyor... Petrol fiyatları düşebilir Enerji uzmanları, üretimdeki artış beklentisi ve artan jeopolitik risklerin etkisiyle petrol fiyatlarındaki yükselişin 2018’in ilk çeyreği sonunda sona erebileceğini belirtiyor. Bazı uzmanlara göre petrol fiyatı üç aylık süreçte 50 dolara kadar gerileyebilir. Araştırma şirketi Longview Economics Direktörü Harry Colvin, “Ortadoğu’da tansiyonun yükseldiğine şahit olabiliriz. Bu nedenle petrolle ilgili aşırı iyimser tahminler altı aylık süreçte yanlış olacak” dedi. Petrol fiyatları 2015’ten bu yana yaklaşık 2.5 kat artarak 65 dolara ulaştı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle