04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 10 Aralık 2017 2 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Demokratik oksimoron: Siyaseten tutuklu! Yine bir pazar, yine “İçeridekiler”: Hiçbir şiddet hareketine bulaşmamış, hiçbir terör örgütü üyesi olmayan, hiçbir şiddet hareketini veya terör örgütünü desteklememiş olan, sadece düşüncelerinden ve yazılarından dolayı, haksız, hukuksuz ve adaletsiz olarak, siyaseten hapsedilmiş bir insan için, dünya ve ülke sorunlarının, kendi kişisel sorunlarına göre, öncelik sırası acaba nedir? Bu sorunlar mı, yoksa kendi mahpusluğu mu daha önemlidir? 1) Başkanı Trump’ın, ABD büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararını nasıl karşılar? 2) Rıza Sarraf’ın (Reza Zarrab) ABD’deki yargılamada yaptığı tanıklıkla, açıkladığı Türkiye’deki rüşvet ve yolsuzluk olaylarına nasıl bakar? 3) Man Adası’ndaki banka muameleleri konusunda iktidar mensuplarının ortaya dökülen belgeleri hakkında neler hisseder? 4) KHK ile görevlerinden atılan devlet memurları olayına nasıl bakıyordur? 5) ByLock hataları dolayısıyla mağdur olanların vakaları onun için ne ifade eder? 6) “Cumhurbaşkanlığı Rejimi” denilen sistemin kabul edildiği 16 Nisan 2017 Halkoylamasında ortaya çıkan ucube siyasal düzen hakkında ne düşünür? 7) Cumhurbaşkanı’nın “Allah’ın lütfu” dediği 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasını nasıl değerlendirmiştir? 8) 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’i nasıl karşılamıştır? 9) Yargıyı siyasal iktidarın emrine veren 12 Eylül 2010 Halkoylaması hakkında ne düşünmektedir? 10) Kendi gibi düşünmeyen, hatta kendisinin siyasal tavrına taban tabana zıt anlayışta olan ama kendisi gibi haksız, hukuksuz ve adaletsiz bir biçimde hapsedilmiş olanlar varsa, onlar hakkında neler hissetmektedir? HHH Girişte tarif ettiğim bir mahpus için kendisinin hapiste olması mı önemlidir, bu sorunlar mı? Yukarıda kabaca özetlediğim konuların biri veya birkaçı ile mahpusun bir ilişkisi varsa, elbette o konu veya o konular ile hapiste olmak aynı önceliğe ve öneme sahip görülebilir. Ama benim burada tartışmak istediğim konu, bu konulardan bağımsız olarak: Kendi özgürlüğü haksız, hukuksuz ve adaletsiz olarak elinden alınmış bir siyasal mahpusun, ülke ve dünya sorunlarına nasıl, hangi öncelikle baktığıdır: Yanıtı bilmiyorum, bilemiyorum... Sadece, hapse girmek için ülkeye gelen veya hapse gireceğini bildiği halde ülkeden gitmeyen kişilerin, ülke ve dünya sorunlarını, kendi kişisel özgürlük sorunlarından daha önemli gördüklerini tahmin edebiliyorum. Ayrıca, bu insanların, hukuk, tarih ve vicdanlar önünde, kendi suçsuzluklarına, haklılıklarına inandıklarını... Doğru düzgün işleyen bir demokraside, düşünce suçlusu ya da siyasal suçlu olamayacağını biliyorum. Unutmayalım: Bütün hukuki ve siyasal sorunlarımızı, dünyada ve ülkede barışı, ülkede de, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ni savunarak asgariye indirebiliriz. DİREN ADALET... DİREN HUKUK DEVLETİ... DİREN DEMOKRASİ! ‘TahliyeMimarlar Odası yöneticilerine hukuksuz’‘zorla tahliye’ davasında beraat HAZAL OCAK Mimarlar Odası yöneticileri Beşiktaş’taki Yıldız Sarayı Dış Karakol binasının “zorla tahliye” edilmesi sırasında kamu görevlilerine mukavemet ettikleri gerekçesiyle yargılandıkları davadan beraat etti. Mahkeme kararında, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı vurgulandı. Beşiktaş Kaymakamlığı’na bağlı kamu görevlileri, geçen yıl 31 Mayıs’ta sabah saatlerinde polis eşliğinde, odaya 49 yıllığına tahsis edilen Yıldız Sarayı Dış Karakol binasına gelmiş ve binayı boşaltmak istemişti. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Sami Yılmaztürk’ün de aralarında bulunduğu 14 kişi “kara Mimarlar Odası yöneticilerine, Yıldız Sarayı Dış Karakol binasının tahliyesine tepki gösterdikleri için dava açılmıştı. l DHA rın hukuksuz olduğunu belirterek tahliye işlemini durdurmak” istemiş, polis binada bulunan oda yöneticilerini gözaltına almıştı. Gözaltına alınan isimler daha sonra serbest bırakılmıştı. Tahliyenin ardından 14 kişi hakkında “Kamu görevlilerine görevlerini yaptırmamak suretiyle direndikleri ve mukavemet ettikleri” suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar oturumunda sa vunma yapan avukat Berna Çelik “İdari hukuka aykırı bir biçimde tahliye işlemi gerçekleşmiştir. Müvekkiller tarafından görevlilere karşı direnme suçunun oluştuğuna ilişkin hiçbir delil yoktur” dedi. Avukat Can Atalay da yöneticilerin beraatını istedi. Mahkeme yargıcı, “Sanıkların üzerlerine atılı suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığını” belirterek tüm yöneticiler hakkında beraat kararı verdi. l İSTANBUL Taş Yapı’nın otel projesi kurulda Etiler’de huzurevi alanı olan arsaya ilişkin 2006 yılından itibaren İBB’ye 6 kere plan değişikliği teklifi geldi. İBB, hepsini reddetti. Taş Yapı’nın sahibi Emrul mişti. CHP’li meclis üyeleri Hüseyin Sağ, Hakkı lah Turanlı’nın, dö Sağlam ve İsa Öztürk’ün nemin Bakanı Erdo bakanlığın kararına kar ğan Bayraktar’dan şı açtığı dava henüz so istediği Rumelihi nuçlanmadı. Şirket, ba sarı’ndaki huzu Bayraktar kanlığa sunduğu dosya revi arazisine otel ya göre 6 bodrum kat, projesi, İstanbul 4 1 zemin kat ve 7 nor No’lu Tabiat Varlık mal 280 odalı otel yapa larını Koruma Bölge cak. İmar ve Planlama Komisyonu’nun gün Şube Müdürlüğü ara demine geldi. ziye ilişkin avan pro 17 25 Aralık soruşturmasında din Turanlı jeyi (ön proje) geçen 21 Nisan’da İstanbul 4 lemeye takılan dönemin No’lu Tabiat Varlıklarını Ko Çevre ve Şehircilik Bakanı ruma Bölge Komisyonu’na Bayraktar’la Taş Yapı’nın sa göndermişti. İstanbul 4 hibi işadamı Turanlı arasın No’lu Tabiat Varlıklarını Ko da 2013 yılında geçen ko ruma Bölge Komisyonu 6 nuşma gerçek olmuştu. Aralık’taki toplantısında Etiler’deki huzurevi alanı, avan projeyi görüştü. Kuru bakanlık tarafından hazırla lun kararı önümüzdeki gün nan imar planlarıyla, dinle lerde belli olacak. me kayıtlarında talep edildi l HAZAL OCAK / ği gibi ‘otel alanına’ çevril İSTANBUL Mültecinin acıları Çankaya’da Çankaya Belediyesi Galeri Çankaya, “Sınır ve Ötesi” karma fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. 15 Aralık’a kadar görülebilecek sergide mültecilerin acıları gözler önüne seriliyor. Fotoğraf Sanatı Kurumu tarafından düzenlenen sergide yer alan fotoğraflar, insanların yerlerinden yurtlarından edilme sürecinde yaşadıkları sıkıntılara yakından bakılmasını sağlıyor. Kos Adası Liman’da ve Ankara’da yoğun olarak Suriyelilerin bulunduğu İsmetpaşa ve Önder Mahallesi’nde fotoğraf sanatçısı Handan Güler, Serhat Saraydar, Ömer Zafer Göktürk tarafından çekilen kareler, 15 Aralık’a kadar görülebilecek. l İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle