04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 10 Aralık 2017 10 ‘Yurttaşlar, zulme boyun eğmeyin’ haber 11EDİTÖR: SERKAN OZAN Eyy AKP Reisi, ekmeğimle oynuyorsun!.. Pek sayın AKP Reisi, Yazının başlığını yadırgama, “Bu da nerden çıktı” filan diye sorma. Sahiden ekmeğimle oynuyorsun. Bu gidişle Cumhuriyet yönetimi beni kapının önüne koyacak. Sorumlusu değilse bile sebebi de sen olacaksın. Anlamadın!.. Sanırım okurlar için de anlaşılması biraz zor oldu. Açıklayayım. Son haftada tam üç Tırmık’ta sana seslendim, hepsi de sana özel yazılar oldu. Bugün de sana seslenirsem olmaz. Bizim meslekte dört kez üst üste aynı konuyu ya da kişiyi ele alan gazete yazarına kaş çatılır, homurdanılır, tekrarlarsa kapının yolu gösterilir. Üstelik senin dostluk eli uzatmaya gittiğini söylediğin Yunanistan’da, Lozan’dan girip Batı Trakya’daki Türk azınlıktan çıktığın gezide devirdiğin çamlar, “O husus belki hukukta yoktur ama siyasal hukukta vardır” gibi diplomasi ve hukuk literatürüne kazandırdığın değerli fikirler var. Gel de onları yazma değil mi? Dahası, senin yakın dostun, ağzını açtığında bize seni hatırlatan Başkan Trump’ın barut fıçısından beter Ortadoğu’ya fırlattığı Kudüs bombası var. Gel de yazma değil mi? Dahanın da dahası, önümüzdeki Başkanlık seçimine tek başına girmek için HDP’den sonra CHP’yi de topun ağzına koyduğun, belediyelerden başlayıp Kılıçdaroğlu’na uzatmaya niyetlendiğin “operasyon” var... Gel de yazma değil mi? Ama yazmayacağım. Bugün yine doğrudan sana sesleneceğim... Yazıişleri’nden kaş çatanlar çıkarsa “Yav pazar yazısı biraz neşeli olur derler ya, o yüzden böyle yaptım” diye bir şeyler uydururum artık. Belki yutarlar... HHH Eyy AKP Reisi!.. Önceki gün Gümülcine’deki Müslüman azınlığa seslenirken ne akla hizmetse şöyle bir cümle kurdun. Bak aynen aktarıyorum: “...İnancına güvenen, inanç hürriyetinden korkmaz. Düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz...” Valla ekmeğimle oynuyorsun. Çünkü bu dediklerine cevap vermezsem çatlarım... Şimdi: İnanç özgürlüğünden korkum yok. Gerçi inanç sorgulamadan bağlanmayı gerektirir. O yüzden bana epey uzaktır. İnanmak yerine aklı terazisine vurmayı yeğleyenlerdenim. Ama bu, inanç özgürlüğünü amasız, fakatsız, lakinsiz savunmaktan beni bir adım bile uzaklaştıramaz. O tür korkular bizim mahallede pek dikiş tutturamaz... Gelelim ikinci cümleye: Düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. Çok doğru. Peki korkanlar ne yapar? Benim bildiğim kendi düşüncesine güvenmediği için, farklı düşünenleri hapseder, tutuklatır, bir yerde ekran ve önünde mikrofon buldu mu onlara karşı yağar gürler. Akademisyense işinden atar, fırıncılara söyler ekmek bile verilmesini önler. Açlığa mahkum eder. Kürtse tutuklatıp hapse tıkar. Tutuklama gerekçesi olarak kullanılan eylem mesela Diyarbakır’da ise tutukluyu ülkenin öbür ucuna, mesela Edirne mapushanesine yollar. AKP medyası dışında kalem oynatan gazeteciyse, onları da tutuklatır, yürekler acısı iddianamelerle Silivri ya da benzeri mapushanelerde volta atmaya yollar. Kaportacılık yapacak kadar bile teknik bilgisi olmayanı elektronik ve bilişim uzmanı sayıp bilirkişi tayin eder, “Telefonunda ByLock vardır” fetvası alıp onları da hapse tıkar. Bencileyin düşüncesine güvenenler ise bunca tehdide, bunca saldırıya pabuç bırakmaz doğru bildiği yolda yürümeye devam eder. Kendisinden farklı hatta zıt düşünenlerin de düşünce özgürlüğünü savunmaktan bir an bile geri kalmaz. Kâh içerde, kâh dışarda... HHH Eyy AKP Reisi!.. Sana kötü bir haberim de var. Sakın yukarıda yazdıklarımı salt bana özgü ve sana göre uçuk kaçık fikirler sanma. Böyle. Bu yazıda aktarıldığı gibi düşünenler çok. Pek çok. Tahmin edemeyeceğin kadar çok. Senin mahallede pek bulunmadıkları için farkında değilsin ama uykularını kaçırtacak kadar çok. Haberin olsun. Artık ötesini sen bilirsin... CHP lideri Kılıçdaroğlu, görevden uzaklaştırılan Ataşehir Belediye Başkanı İlgezdi’ye destek verdi, bütün yurttaşları seçilmiş belediye başkanlarına sahip çıkmaya çağırdı CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin İçişleri Bakanlığı tarafından görevden BU İŞİN SAĞI SOLU YOK uzaklaştırılması üzerine Londra programını yarıda kesen CHP Genel Başka Mücadeleyi sonuna kadar yürüteceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: “Man adalarında şirket kuracak nı Kemal Kılıçdaroğlu, dün İstanbul’a sın, malı götüreceksin. Kılıçdaroğlu konuşmasın diyeceksin. Kı iner inmez önce parti yönetimini toplayarak durum değerlendirmesi yaptı, ardından da Ataşehir Belediyesi’ne ge lerek İlgezdi’ye destek verdi. Belediye önün lıçdaroğlu konuşacak. Bu milletin hakkını ve hukukunu savunacak. Yetimin hakkını savunacak. Bu işin sağı solu yoktur. Bütün Atatürkçü, ülkücü, muhafazakâr, sosyal demokrat, milliyetçi kardeşlerime; benimle aynı bayrağın altında aynı havayı teneffüs eden bütün namuslu ve dürüst vatandaşlarıma sesleniyorum: Bizim mücadelemiz, hak, hukuk, adalet mücadelesidir. Türkiye de toplanan yurttaşla mücadelesidir. Bayrak mücadelesidir. Adaleti yüceltme müca ra seslenen Kılıçdaroğlu delesidir. Bir arada huzur içinde yaşama mücadelesidir.” “Rıza’nın önüne yatan HAZAL OCAK lar bize hesap sormaya kalkıyor. Sen önce bunun hesabını verecek sin. Hesapları varsa gelir benimle he saplaşırlar” dedi. Yurttaşlara belediye başkanlarına sahip çıkma çağrısı ya pan Kılıçdaroğlu “Sizin önünüzde tari hi bir görev var” ifadelerini kullandı. İlgezdi’nin görevden uzaklaştırıl dığını Londra’da öğrenen Kılıçdaroğ lu, beraberindeki parti yöneticileriy le birlikte ilk uçakla İstanbul’a döndü. Dün saat 12.00’de Ataşehir’deki bir otelde MYK’yi olağanüstü toplayan Kılıçdaroğlu daha sonra Ataşehir Belediyesi’ne geçti. Bir süre İlgezdi ile görüşen Kılıçdaroğlu, belediye binası önünde yurttaşlara seslendi. geliyoruz. Çünkü hesap vermek arkasında kara bir leke bırakmamak anlamına geliyor. Battal belediye başkanıma da söyledim. Hesabını millete vereceksin. Biz gücümüzü saraydan değil, milletten alıyoruz. Hâkimlerini, savcılarını harekete geçiriyorlar. Tazminat Direnmek bize yakışır Tanal’ın ardından yurttaşlara seslenen Kılıçdaroğlu “Bizim mücadelemiz halk, bayrak, vatan, hak, hukuk ve adalet mücadelesidir. Adaletin olma davaları açıyorlar. Milyonluk davalar. Sanıyorlar ki geri adım atacağız, korkacağız, çekileceğiz. Yahu senin feriştahın gelse bizi korkutamaz.” Önce hesap ver dığı bir yerde devlet, barış, medya özgürlüğü, özgürce seçimler olmaz. Belediye başkanları özgürce görevini yapamaz. Adaletin olmadığı bir yerde baskı ve zulüm olur. Zulme karşı direnmekse en çok bize yakışır. Çünkü biz Kuvayı Milliyeciyiz. Çünkü biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedi. Hükümete seslenen Kılıçdaroğlu “Düne kadar Rıza’nın önüne yatanlara niye bir şey yapmadınız? Ayakkabı kutularında dolar istifliyenlere niye bir şey yapmadınız? Sizde vicdan, ahlak yok mu? Dava Amerika’da görülüyor. Vicdanım rahatsız. Neden Türkiye’yle ilgili dava orada görüşülsün? Bir yolsu Yeni bir süreç Kılıçdaroğlu yeni bir sürece girildiğini belirterek şöyle devam etti: “Demokrasi için, hak, hukuk ve adalet için mücadele ediyoruz. Bizim mücadelemiz halkın ve hakkın mücadelesi. Biz bu ülkede hakkı ve hukuku sağlayacağız bu ülkede ve demokrasiyi yeniden zun, hırsızın davası neden Türkiye’de görülmüyor. Neden o dosya kapatıldı? Rıza’nın önüne yatanlar bize hesap sormaya kalkıyor. Önce bunun hesabını vereceksin. Hesapları varsa gelir benimle hesaplaşırlar. Başkasını aramaya gerek yok” dedi. Rezil edeceğim inşa edeceğiz. 80 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Sen sandığa gittin belediye başkanını seçtin. Sizin önünde tarihi bir görev var. Seçimle işbaşına getirdiğin, makam verdiğin belediye başkana sahip çıkacaksın. Diktaya, baskıya rağmen sahip çıkacaksın. Zulme boyun eğmeyeceksin. Zalimin karşısında susmayacaksın.” Kendi çocuklarının mal varlığı hakkında birçok şey söylendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir şey söyledim, alındılar. Havuz medyasının sahiplerine, yöneticilerine: Rıza’yı çıkardınız televizyona, Türk bayrağını arkasına koydunuz. Bunun adı ihanettir, bu ihanet yaftasını sizin boynunuza asacağım. Yolsuzun, şarlatanın arkasına MAL VARLIKLARI AÇIKLANSIN ganları attı. Belediyesi binası önünde CHP otobüsü üzerinde konuşan CHP Ataşehir Belediyesi önünde toplanan Milletvekili Mahmut Tanal “Herkes mal binlerce yurttaş sık sık “Faşizme kar varlığını açıklamalı. Mal varlıklarını paylaş şı omuz omuza”, “Hak, hukuk, adalet” ve mayanlar, gizli tutanlar bu ülkenin hırsız Bir tırnağımızı bile... İlgezdi’nin beraat ettiği ya da takipsizlik kararı verilen dosyalar gerekçe gösterilerek görevinden uzaklaştırıldığını anlatan CHP lideri “Sözde bize gözdağı veriyorlar. Onlara sesleniyorum. Biz sizin bildiğiniz, masa başında kurulan bir parti değiliz. Biz hakkı ve hukuku savunan bir partiyiz. Biz Türkiye’nin birleştirici gücüyüz. Biz doğuyu batıyı, güneyi kuzeyi hiçbir ayrım yapmadan kucaklayan bir partiyiz. Biz Kuvayi Milliye ruhunu dokularında taşıyan bir partiyiz. Sizin gibi masa başında kurulan bir parti değiliz. Bütün gücünüzle bile üstümüze gelseniz, bir tırnağımızı bile sökemezsiniz” dedi. bayrağı koyacaksın, ben itiraz edince de bana diyeceksin ki “Beni asacak mısın”, asmayacağım, rezil edeceğim rezil. Daha dur bakalım, bu başlangıç, senin de kirli çamaşırlarını çıkaracağım. Bana hesap mı sormak istiyorsun, sormazsan namertsin.” Yerelde darbe Tüm yurttaşlara çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu: “Hangi belediye olursa olsun, belediyelerinize gidiniz. Belediye başkanlarına sahip çıkınız. Senin oy verip belediye başkanı seçtiğin kişi gayrimeşru yollarla görevden alınırsa o belediye başkanına sahip çıkmak bu milletin onuru ve şerefidir. Her vatandaş bu onuru ve şerefi göstermeli “Dik dur eğilme Ataşehir seninle” slo larıdır” ifadelerini kullandı. Partililer yalnız bırakmadı Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’ye destek olmak isteyen partililer de dün sabah erken saatlerden itibaren Ataşehir’e akın etti. Belediyeye gelen isimlerden bazıları şöyle: CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP milletvekilleri Öztürk Yılmaz, Mahmut Tanal, Aykut Erdoğdu, Erdoğan Toprak, Barış Yarkadaş, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Kamil Okyay Sındır, Ali Özcan, Eren Erdem, Gamze Akkuş İlgezdi, Selina Doğan, Utku Çakırözer, Musa Çam, İbrahim Özdiş, Onursal Adıgüzel, ye Başkanı Altınok Öz, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Tekirdağ Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Kırklareli Büyükmandıra Belediye Başkanı Sertaç Balyemez, Bingöl Yayladere Belediye Başkanı Sabri Akyürek, Tunceli Pülümür Belediye Başkanı Müslüm Tosun, Nazimiye Belediye Başkanı Cafer Kırmızıçiçek, CHP’nin İstanbul’daki ilçe başkanları Hakkı Altınkaynak (Ataşehir), Veli Çelik (Şişli), Bekir Özcan (Beyoğlu), Ali Narin (Kadıköy), Mehmet Ali Yük Man Adası vurgusu “Sanıyorlar ki bir şeyler yapacağız bunlar geri adım atacağız” diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Bizim belediye başkanlarımız veya akrabaları Man adalarında şirket mi kurdu? Biz hesap soran değil, hesap veren bir anlayıştan dir. 20 Temmuz’da bir darbe yaptılar OHAL’le. Şimdi yerelde bir darbe yapmak istiyorlar. Halkın oyuna ve iradesine karşı. Halkın iradesini yok etmek istiyorlar. Oy verdiğimiz belediye başkanlarına sahip çıkacağız. Bizim belediye başkanımız onlarınki gibi değil ağlayarak koltuklarını terk etmeyecek ler. İstifa etmeyecekler. Biz her ku Tur Yıldız Biçer, Dursun Çiçek ve Sibel Özdemir, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, PM üyeleri Hüsnü Süslü ve Tuğba Ütebay, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Kartal Beledi sel (Kağıthane), Sabahattin Öztürk (Beşiktaş), Erhan Bozan (Avcılar), Haydar Koparan (Küçükçekmece), Tamer Taşkın (Beylikdüzü), Suna Çöçengil (Silivri), Bülent Ütebay (Esenler), Sinan Akçiçek (Eyüp), Cafer Aktürk (Ümraniye), Murat Kantekin (Sancaktepe). Torun: Soylu emrin gereğini yaptı ruşun hesabını veririz. Çünkü bizim defterimizde namuslu olmak yazılı” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li belediyelere yönelik açıkça bir operasyonun emrin gereğini yapmıştır” dedi. AKP’nin belediyecilik anlayışının iflas ettiğini vurgulayan Torun, “AKP’nin çürümüş düzeninin CHP’li yapılacağını geçtiğimiz günlerde belediyelere ödetilmesine izin dile getirmiş, İçişleri Bakanı her vermeyeceğiz” açıklamasını yaptı. zaman olduğu gibi aldığı bu l ANKARA/Cumhuriyet Bakanlık: Adaletli karar İçişleri Bakanlığı, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin görevden uzaklaştırılması hakkında açıklama yaptı. Açıklamada, “Bakanlığımızca bütün belediye görevlileri ile ilgili işlemlerde olduğu gibi Ataşehir Belediyesi görevlileri hakkında da objektif hukuk kuralları gözetilerek, adalet ve hakkaniyete uygun olarak karar verilmiştir” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet Fotoğraflar: VEDAT ARIK Soruşturuldu, aklandıCHP lideri Kılıçdaroğlu, Ataşehir Belediye Başkanı İlgezdi ve İlgezdi’nin avukatı İnan Bektaş’la birlikte Ataşehir Belediyesi’nde basın toplantısı düzenledi. İlgezdi’nin avukatı, belediye başkanının görevden uzaklaştırılmasına gerekçe gösterilen suçlamalara ilişkin takipsizlik ve beraat kararları verildiğini söyledi CHP’li Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin avukatı İnan Bektaş, müvekkilinin görevden uzaklaştırılmasına neden olan iddialara ilişkin dün basın açıklaması yaptı. Toplantıya katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “Meşru bir karar değildir hukuka aykırıdır. Yapılmak istenen haysiyet cellatlığıdır” dedi. Battal İlgezdi de toplantıya katıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılma kararına ilişkin öne sürülen iddiaların asılsız olduğunu belirten avukat İnan Bektaş, bakanlığın müvekkilini görevden geçici olarak uzaklaştırdığını söyledi. Bakanlığın uzaklaştırmaya dayanak yaptığı iddiaların soruşturulduğunu ve müvekkili hakkında bu iddialara ilişkin takipsizlik ve beraat kararları verildiğine dikkat çeken Avukat Bektaş, “Bu takipsizlik kararları da kesinleşmiş olup görevden uzaklaştırmaya ilişkin karara karşı tarafımızdan her türlü yasal başvurular yapılacaktır” dedi. Konuşmasında uzaklaştırma gerekçele rine tek tek yanıt veren avukat İnan Bektaş, şu açıklamalarda bulundu: Yasaya aykırı işlem yok “Müvekkilimiz, kendisi ve akrabalarının haksız mal edindiğine ilişkin çıkan haberler üzerine kendisi ve akrabaları hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. ‘Haksız mal edinme ve gizleme’ suçundan yürütülen soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi ve bu karar kesinleşti. Müvekkilimizin akraba veya yakınlarının ‘haksız mal edinme veya gizleme suçu’ işlemediğine yönelik kesinleşmiş yeni yargı kararı bulunmasına karşın bu durumun görevden geçici uzaklaştırmanın gerekçesi olarak gösterilmesi hususunu kamuoyunun değerlendirme ve takdirine bırakıyoruz” diye konuştu. “Buz Rezidans” ile ilgili olarak da herhangi bir yasaya aykırı işlemin bulunmadığının yargı kararı ile tespit edildiğini ifade eden Avukat Bektaş, “Erguvan Barış Parkı” ile ilgili olarak da İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yasaya aykırı işlemin olmadığına ilişkin kararı olduğunu söyledi. Haysiyet cellatlığı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da şöyle konuştu: “Meşru bir karar değildir, hukuka aykırıdır. Verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Belediye başkanımız daha önce medyada yer alan haberler üzerine, doğrudan doğruya gidip savcılığa kendisini, ailesini ihbar etmiştir. O soruşturmaların tamamı yapılmıştır ve aklanmıştır. Yapılmak istenen haysiyet cellatlığıdır. Yıldırmak istiyorlar, yılmayacağız. Koltuklarında oturup ahkam keseceklerine neden cesaret edip karşımıza çıkmıyorlar? Hukuku iğfal edeceklerine neden cesaret edip karşımıza çıkmıyorlar. Biz onlara belge gösterdik, oturup onlar da hesap verseydi. Beni susturmak istiyorlar susmayacağım. Uzaklaştırma hukuksuzdur ve siyasidir. Mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz ve hesap soracağız.” AKP’li başkanların dosyaları rafa kalktı Tarihin neresindeyiz? Memleket, yine şaşırtmadı. New York’taki Rıza Sarraf davası bir Twitter fenomeni olarak devam ederken, Türkiye’nin gündeminde Sarraf’ın Z’si bile yok. Ekranlar, kâh Kudüs, kâh Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan gezisi sırasında pimi çekilmiş bir el bombası olarak Alexis Çipras’ın kucağına attığı Lozan tartışmalarıyla parsellenmiş durumda. CHP ise, “Man Adası” belgelerine karşı bir “misilleme” olarak gördüğü Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin görevden alınmasına odaklandı. Kılıçlar çekildi, yepyeni bir döneme girdik. Memleketteki ahlaki çöküş, işlerin zıvanadan çıkmış olduğu gerçeği, artık hepimizin kanıksadığı bir durum. Şaşırmıyor, tam tersine bundan sonra onun buna, bunun ona ne yapabileceği konusunda kendi aramızda geyik yapıyoruz. Son haftalarda arkadaş sohbetlerinde “Kesin Kılıçdaroğlu’nu da hapse atarlar” diyenler bile çıkıyor. Olacağından değil de, bu cümleyi her duyduğumda Türkiye’deki yeni düzeni ne ölçüde kanıksamış olduğumuzu görerek irkiliyorum. Sahi, neden şaşırıyorum ki? HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bir yıldır hapiste ve kimsenin kılı kıpırdamadı. Mahkemeye gidip ifade vermek istiyor, buna izin dahi verilmiyor ve Türkiye’nin onca barosundan “tık” yok. En acı olan da bu. Çürümenin, baskının sıradanlaşması. Herkes artık bu durumu bir veri kabul edip yeni yaşamlar kurmaya çalışıyor. Kimimiz uzağa gidiyor ya da gitme hayali kuruyor; kimimiz çocuğunu yurtdışında okutmanın ya da parasını bir yerlere saklayabilmenin derdine düşüyor. Kimileri kafasını kuma gömüyor ya da ölü taklidi yapıyor. Kimileri de korunaklı bir limana sığınmış fırtınanın geçmesini bekliyor. “Napçen kızııım” diyen yaşlı Ege köylüsü bir teyzenin tiz sesini duyar gibi oluyorum. Sahi bireyler ne yapabilir böyle bir durum karşısında? Bu sorunun kolay bir cevabı yok. Ancak vereceğiniz yanıt, hayata hangi cenahtan baktığınız ve nasıl bir tarih okuması yaptığınıza bağlı. Ben, dünyanın mevcut kaotik dönemini, Birinci Dünya Savaşı öncesi döneme benzetenlerdenim. Aşırı karamsarım. Bireyin fazla gücü olduğuna inanmayanlardanım. Kötü bir dönemin daha ilk evrelerinde olduğumuzu düşünüyorum. Ortadoğu’da olan bitenler, Rusya’nın Türkiye üzerinden Batı’yı zayıflatması, Avrupa’nın şaşkın ve bencil halleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın temel ahlaki değerlere rağbet etmeyen bir oportünist oluşu, beni çok ürkütüyor. Ortalık böyle toz duman halindeyken, aynı Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında olduğu gibi Türkiye’nin iç kargaşası ve artan baskıcı kimliği, konu bile olmuyor. Ben teselliyi, yine tarih okumakta buluyorum. Tarih, engebeli bir alan. İnişli, çıkışlı. Üstelik kimin ağzından dinlediğinize göre değişiyor. Ama son birkaç yüz yıllık tarihte hep aynı motifler, aynı hırslar ve goygoy var. Öfke ve milliyetçilik kılıfı altında gizlenen çıkarlar var. Tarih okumanın iyi tarafı, homo sapiens denilen insan ırkının hikâyesinin hep aynı ezber üzerinden gittiğini, 100, 200 yıl ya da 500 yıl önce farklı kıtalar ve dönemlerde yaşananların, aslında mevcut durumumuza çok benzediğini görmek oluyor. Halbuki modern insan çocukluğundan itibaren içinde yaşadığı dönem ve ülkenin büyük bir istisna, biricik bir tecrübe olduğu konusunda şartlandırılıyor. İnsanlığın sürekli ilerlediğini, düz bir çizgi olarak hep daha zengin, daha iyi bir yere gittiğini düşünüyor. Oysa bu da doğru değil. Ülkeler pinpon topu gibi bir inip bir çıkmıyor. Bazen uzun süre bir girdaba kapılıyor, içten içe çürüyor. Bazen güç tamamen yer değiştiriyor. Bazen de ülkeler kısa süreli türbülansları atlatıp dünya düzeninde yerini koruyor. Bakalım Türkiye’nin kaderi hangisi olacak... AVRUPA KONSEYİ’NDEN BÜYÜK ÖDÜL Avrupa Şeref Bayrağı Nilüfer’de EMİNE KAPLAN Ankara, Bursa ve Balıkesir belediye başkanlarını ‘yoksa gereğini yaparız’ diyerek istifa ettiren AKP, İçişleri Bakanlığı’nın istifa etmemeleri olasılığına karşı hazırladığı dosyaları rafa kaldırdı. 3 belediye başkanının istifasını yeterli gören AKP, CHP’li belediye başkanlarını görevden uzaklaştırma sürecini başlattı. İçişleri Bakanlığı’nın Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’yi görevden alması, AKP’li 3 belediye başkanıyla ilgili istifa sürecini yeniden anımsattı. “Metal yorgunluğu” gerekçesiyle Ankara, Bursa ve Balıkesir belediye başkanlarının istifasını isteyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İstifa etmezlerse gereğini yaparız” demesine karşın 3 belediye başkanı uzun süre direndi. Direnme üzerine bir yurtdışı gezisi dönüşü uçakta gazetecilere “İstifa etmezlerse neticesi ağır olur” diyen Erdoğan, daha sonrasında bu açıklamasını “Neticesi ağır olur demedim, gereği yapılır dedim” diye düzeltti. Parti içinde istifa etmeyen belediye başkanları için nasıl bir yöntem uygulanabileceği uzun süre tartışıldı. Önce partiden ihraç edilmeleri gündeme geldi, ancak partiden ihraç edilse bile bağımsız belediye başkanı olarak görevle Partili 3 belediye başkanını ‘dosya’ tehdidiyle istifa ettiren AKP’de istifalar gelince dosyalar ‘unutuldu’. Başkanlar hakkında işlem yapılmadı Melih Gökçek / ANKARA Recep Altepe / BURSA A.Edip Uğur / BALIKESİR rini sürdürmelerinin partinin aleyhine olacağı düşüncesiyle bundan vazgeçildi. Daha sonra ise haklarında soruşturma başlatılması gündeme geldi. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Partideki görevleri, partinin üst yönetimi gerektiğinde istifasını istemeden de alabilir. Belediyelerdeki durum tabii ki farklı. Onun iki yöntemi vardır: Partiden ihraç veya görevi ihmal veya kötüye kullanmaktan dolayı yapılabilir. Tabii ki biz bu yolları denemek istemiyoruz” diyerek istifada direnen belediye başkanlarını uyardı. Belediye başkanlarından istifa gelmeyince Erdoğan, “Çünkü yetkili kurullarımız, bu konuyla ilgili kararını vermiştir. Şu anda bizim sürecimiz arkadaşlarımızla ilgili özellikle bir olumsuzluk sürecini tahrik etmek değil tam aksine teşkilatımızın bu noktada varmış olduğu bir karar sürecidir. Bu karar sürecini biz kendileriyle de değerlendirdik ve ona göre de burada böyle bir adımın atılmasının gereğini söyledik. Çünkü biz sıradan bir parti değiliz. Bu bir sıradan hareket de değildir. Bu bir davadır. Dolayısıyla bu davanın içerisinde yer alan arkadaşlarımız bu sistemin nasıl çalıştığını aslında çok iyi bilirler. Çok iyi bil diklerine göre de onlar da bize kalmadan gereğini yaparlar, yapmaları lazım. Bunu kendilerine zaten tebliğ ettik” açıklamasını yaptı. Erdoğan, sözüne ettiği “gereğini” partisinin MKYK toplantısında açtı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Dosyalar hazır mı” diye sorduğu, Soylu’nun da “Hazır efendim, talimat vermeniz halinde 2 günde hallederiz” dedi. Belediye başkanlarına, böylelikle istifa etmemeleri durumunda haklarında dosyalarla ilgili olarak soruşturma başlatılacağı mesajı verildi. 3 belediye başkanı istifa ettikten sonra ise haklarında hiçbir işlem yapılmadı. Haklarında hazır olduğu belirtilen dosyalar da rafa kaldırıldı. Aynı dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partilerinin belediyelerine dönük inceleme yapılacağı açıklamasını yaparken, Soylu da tüm belediyelere özel teftiş uygulanacağını söyledi. İstifa eden belediye başkanlarıyla ilgili dosyaları rafa kaldıran AKP, Ataşehir Belediye Başkanı İlgezdi’yi görevden uzaklaştırarak muhalif belediyelerle ilgili sürecin ilk adımını attı. l ANKARA Mustafa Bozbey Valeriu Ghiletchi Nilüfer Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Bozbey, bayrağı Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkan Yardımcısı Valeriu Ghiletchi’den aldı. Avrupa Konseyi, Bursa’nın Nilüfer Belediyesi’ni Avru si Meclis Üyeleri, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcıları, Nilüfer pa Şeref Bayrağı ile ödüllendirdi. Belediyesi çalışanlarının yer aldığı Nilüfer Belediye Başkanı CHP’li ödül törende Nilüfer Oda Orkest Mustafa Bozbey bayrağı, Avru rası Telli Turna Süiti, Nilüfer Halk pa Konseyi Parlamenterler Mec Dansları Topluluğu da kılıç kal lisi Başkan Yardımcısı Valeriu kan ve zeybek gösterisiyle sahne Ghiletchi’den aldı. ye çıktı. Nilüfer Belediyesi, geçen yıl Avrupa Konseyi’nden aldığı Avru Hedef Avrupa Ödülü pa Diploması’nın ardından bu yıl Mustafa Bozbey, Karşıyaka da Avrupa Şeref Bayrağı’na de Belediyesi’nin de kendileriyle bir ğer görüldü. Katıldığı uluslarara likte ödül aldığına dikkat çekerek, sı projeler, kardeş kentlerle kur “Bu durum, sosyal demokrat be duğu iyi ilişkiler ile yerelde ser lediyeciliğin de kentlere ne ölçü gilenen sosyal, kültürel ve spor de katkılar koyduğunun bir gös tif çalışmaları neticesinde ‘Avru tergesidir” dedi. Ödülü, Nilüfer pa Şeref Bayrağı’ ile ödüllendiri Belediyesi’nin çalışmalarının taç len Nilüfer Belediyesi, bayrağı dü landırılması olarak değerlendiren zenlenen törenle aldı. Bursa Aka Bozbey, “Avrupa idealini gerçek demik Odalar Birliği’nde düzenle leştirmek ve özellikle yeni nes nen törene Avrupa Konseyi Parla le, çocuk ve gençlerimize bu duy menterler Meclisi Başkan Yardım guyu aşılamak bizlerin görevidir. cısı Ghiletchi katıldı. Nilüfer Be İnanıyorum ki, Nilüferliler olarak, lediye Başkanı Bozbey, eşi Seden çok yakın bir gelecekte daha da Bozbey, CHP Genel Başkan Yar çok ilerleme kaydederek, Avru dımcısı Bursa Milletvekili Lale Ka pa Ödülü’nün de sahibi olacağız. rabıyık ve CHP Bursa Milletvekil Ödülü, her şeyin en iyisine layık leri Nurhayat Altaca, Erkan Aydın, olan, bizi her zaman destekleyen CHP Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Nilüferliler adına aldığımı vurgula Turan Tansal, Nilüfer Belediye mak istiyorum” dedi. l DHA C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle