14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Cumartesi 18 Kasım 2017 İran’dan Fransa’ya ‘taraflısın’ tepkisi RiyadBeyrut krizinde arabuluculuğa soyunan Fransa Dışişleri Bakanı JeanYves Le Drian’ın “İran’ın bölgede hegemonya kurma niyeti, krizlere müdahaleleri, balistik füze programından endişe” açıklamasına İran Dışişleri yanıt verdi: “Maalesef Fransa’nın bölgedeki krizlere karşı taraflı, peşin hükümlü tutumda olduğu görülüyor.” Yemen’de iki kadın gazeteci ‘kurtarıldı’ Suudi Arabistan’ın Mart 2015’ten beri saldırdığı Yemen’de Şii Husilerin kontrolündeki bölgede kaybolan iki Fransız gazetecinin Suudi liderliğindeki koalisyon tarafından kurtarıldığı bildirildi. Al Arabiya kanalı, Husilerin kimliği açıklanmayan kadın gazetecileri 2 Kasım’da kaçırdıklarını iddia etti. dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 nilgun@cumhuriyet.com.tr Suriye’de 2011’de başlayan vekâlet savaşı Dara kentini, Irak’ın büyük bölümünü 2014’te eline geçiren IŞİD’e karşı verilen savaş Soçi öncesi AntalyaMusul’uenkazaçevirdi. Rusya, İran, Türkiye’nin liderlerinin çarşamba günkü Soçi zirvesi öncesi dışişleri bakanları yarın Antalya’da buluşuyor. Amaç Suriye’de siyasi çözümü hızlandırmak ABD talep etti Rakka için Alman desteği ABD destekli, Ankara’nın “terör örgütü” gördüğü YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin Rakka’yı IŞİD’den kurtarmasının ardından gözler bölgedeki mayınların temizlenmesine çevrildi. Handelsblatt gazetesine göre Almanya, Rakka’daki mayınların temizlenmesi için ABD ile ortak girişim kapsamında ilk aşamada 10 milyon Avro harcayacak. Anlaşma uyarınca mayınları temizleyen ABD şirketi Tetra Tech’in finansmanına katkı sağlanacak. Haberde Almanya’nın Suriye’nin yeniden inşa sürecine daha fazla mali yardımda bulunması için Washington’ın baskısının devam ettiği, Almanya’nın ise Suriye’nin istikrara kavuşması için yol planı belli olana dek beklemeyi tercih ettiği belirtildi. Terör uyarısı BBC’nin haberinde yüzlerce IŞİD militanının 10 kamyon silahla Rakka’dan ayrılmasına izin verdiği suçlamalarının hedefindeki ABD, vatandaşlarını Noel ve yılbaşı etkinlikleri döneminde Avrupa’da olası terör saldırısına karşı uyardı. Uyarıda geçen yılbaşı gecesi İstanbul’da düzenlenen saldırıya da işaret edildi. Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından Rusya’ya geçen Lübnan Dışişleri Bakanı Basil, Riyad’a atıfla “Egemenliğimiz satılık değil” dedi. ‘Ver parayı kurtar canını’ Suudi Arabistan’da Veliaht Prens Selman bin Muhammed’in yolsuzlukla mücadele gerekçesiyle prensler ve bakanlar dahil yüzlerce üst düzey ismi gözatına aldırma operasyonuyla ilgili Britanya’nın Financial Times gazetesi ve Reuters haber ajansı servetlere el konulduğunu duyurdu. Operasyona yakın kaynaklar, “Yetkililer gözaltındakilere ‘Parayı çıkın, serbest kalın’ diyor. Suudi Arabistan’ın eriyen hazinesine, devasa bütçe açığına bu şekilde kaynak sağlanması hedefleniyor” diye konuştu. Gözaltındakilerin bazılarıyla mal varlıklarını ve nakit paralarını vermeleri karşılığı özgürlüklerini geri kazanmalarına dair anlaşmalar yapıldığı belirtildi. Gözaltındakiler arasında daha önce Forbes’nin dünyanın en zenginleri listesinde 19 milyar dolarlık servetiyle 45. sırada yer alan Prens Velid bin Talal da var. İran’la krizi tırmandıran Suudi Arabistan’ın 4 Kasım’da ülkeye çağırıp istifasını açıklattığı Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin ise Fransa’nın devreye girmesinin ardından bugün Paris’te olması bekleniyor. Suriye vesilesiyle Rusya, İran ve Türkiye arasında işbirliğinin son halkası, gelecek hafta Soçi’de yapılacak liderler zirvesi ve öncesinde Antalya’da düzenlenecek üst düzey bürokratlarla dışişleri bakanları toplantısı oldu. 22 Kasım’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 10 gün içinde ikinci kez Soçi’ye gidip Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile buluşmasına İran Cum hurbaşkanı Hasan Ruhani eşlik edecek. Önemli kararlar beklenen üçlü zirvenin hazırlığını yapmak için yarın Antalya’da Türkiye, Rusya ve İran’ın dışişleri bakanları Mevlüt Çavuşoğlu, Sergey Lavrov, Cevad Zarif bir araya gelecek. Astana troykası Dünkü basın toplantısında Suriye’de “gerilimi düşürme” bölgeleri anlaşması Irak güçleri IŞİD’in elindeki son yerleşim olan Rava’yı da alırken militanlar Suriye sınırına doğru kaçtı. Irak’tan IŞİD’e son darbe Irak ve Suriye’de 2014’te Britanya büyüklüğünde toprakları kontrolüne almışken artık bunun yüzde 95’inden fazlasını kaybeden IŞİD, Irak’ta kontrol ettiği son yerleşim bölgesi olan Rava kasabasından da çıkarıldı. Irak güçlerinin dün şafak vakti başlattığı operasyonla Rava’nın birkaç saat içinde kurtarılmasının ardından Ortak Operasyonlar Komutanlığı “Rava’yı tamamen özgürleştirdik, tüm resmi binalara Irak bayrağını çektik” açıklaması yaptı. ‘IŞİD askeri olarak bitti’ Irak İçişleri Bakanı Kasım el Araci, Irak güçleri, halkı ve Şiilerin dini lideri Ali Sistani’yi tebrik eden bir mesaj yayımlayıp “IŞİD Irak’ta askeri olarak bitti” dedi. Rava cephesinden bir Iraklı general ise Fransız haber ajansı AFP’ye “Kasabadaki IŞİD militanlarının çoğu Suriye sınırına doğru kaçtı” diye konuştu. Rava’dan kaçan militanların Suriye hükümet güçlerinin IŞİD’den almaya çalıştığı Irak sınırındaki Elbu Kemal kasabasına geçmeye çalışacağı düşünülüyor. Bakandan itiraf: Terör saldırılarına izin verdik Britanya’nın Independent gazetesinden Patrick Cockburn’e konuşan Araci, Irak istihbaratının IŞİD’e karşı faaliyetiyle ilgili ilginç itiraflarda bulundu. Irak istihbaratının IŞİD’e ciddi biçimde sızdığını belirten içişleri bakanı, örgütün planladığı terör saldırılarından haberdar olsalar da muhbirlerinin deşifre olmaması için engel olmadıklarını, IŞİD’in belirlediği hedeflerde bomba patlatmasına izin verdiklerini açık ladı. Saldırılardan önce sivilleri tahliye ettiklerini söyleyen Araci “Patlamalardan sonra gerçek olmayan kayıp sayıları duyuran resmi açıklamalar yapıyoruz” dedi. Kontrol ettiği bölgeleri yitiren IŞİD’in çöllere yerleştirdiği uyuyan hücrelerle gizlenerek varlığını korumaya çalışacağını belirten Araci, Iraklı casusların uyuyan hücrelere sızdığını anlatırken önemli ayrıntıları Cockburn’le paylaştı. “IŞİD’in önemli ailelerinden bizim güçlerimizle işbirliği yapanlar var” diyen Araci, örgütün üst düzey liderlerinden birinin eşinin hayatta kalabilmek ve çocuklarını kurtarabilmek için Iraklı güvenlik yetkilileriyle temas kurarak para karşılığında bilgi aktardığını söyledi. IŞİD’in sivil ölümlerin yüksek olacağı büyük terör saldırıları düzenlemesinin artık çok zor olduğunu savundu. ‘Barzani iyi ki ertelemedi’ İçişleri Bakanı, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) düzenlediği bağımsızlık referandumunun ardından peşmergenin istila ettiği statüsü tartışmalı bölgelerin Irak güçlerince geri alınması hakkında da değerlendirmede bulundu. Barzani’nin referandumda ısrarcı olup kendini dünyadan tecrit ederek hata yaptığını belirten Araci, “Referandumu erteleseydi çok kazançlı çıkardı. Hükümet olarak şanslıydık” dedi. Türkiye ve İran’ın ticaretin tekelini kaptırmamak için sınırı açık tutmalarının IKBY’yi tecritten kurtardığını söyleyen Araci, İran’la üç, Türkiye’yle bir resmi sınır kapısı olduğunu, ilaveten Türkiye’ye bir, İran’a 16 kayıt dışı geçiş olduğunu, “Sınırları kapatalım” diyen İran’ın kayıt dışı kapıların sözünü etmediğini söyledi. na varan Astana sürecinin üç garantör ülkesinin troyka oluşturduğuna dikkat çeken Lavrov, geçen hafta Putin ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’de yeni anayasa ve seçimler öngören ortak Suriye açıklamasına da atıf yaptı. BM’nin 2254 sayılı kararında yer alan Cenevre süreci gibi parametreler uyarınca siyasi görüşmeler için ekstra fırsat yarattıklarını söyleyen Rus Bakan, Antalya toplantısı ve Soçi zirvesinin, Suriye hükümeti ile muhalefetin tamamını siyasi sistem konusunda doğrudan görüşmeler yapmaya teşvik etmesini umduklarını belirtti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Üçlü zirvede Suriye’de çözüme ilişkin tüm konular istişare edilecek” dedi. ‘O zaman çekilin gidin’ Erdoğan ise Suriye’de Türkiye’ye verdiği sözleri tutmadığı için büyük hayal kırıklığı duyduğunu dile getirdiği ABD’yi IŞİD ve PYD/YPG’nin kurucusu olmakla da suçladı. Artık önceliği Afrin’den PYD/YPG’nin çıkarılmasına veren Erdoğan, PutinTrump açıklamasındaki “siyasi çıkış yolu” ifadesine hodri meydan dedi: “O zaman hadi tüm silahlar, toplar, tanklar hepsi çekilsin; o zaman AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) vs. kimleri devreye sokacaksak hemen sokalım. BM üzerine düşeni yapsın.” Erdoğan “İş sadece siyasi çözümle bitmeyecek. Yerle bir olmuş Suriye’yi yeniden ayağa kaldırmak gerekecek” diye ekledi. ‘Üç ülke sayesinde iyileşti’ Erdoğan’ın Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye’de ortak pozisyon noktasına geldikleri açıklamasına koşut Çavuşoğlu da şöyle konuştu: “Halep’ten başlayarak Rusya ile işbirliği yaptık ve ciddi başarılar elde ettik. Rusya sözünü tuttu. İran’ı da dahil ettik. Suriye’de durum 6 ay öncesine göre iyileşti.” Lavrov’dan “dostum” diye söz ederek Rusya’nın BM’de veto ettiği kimyasal saldırılarla ilgili tasarıyı konuşacaklarını da söyleyen Çavuşoğlu, üçlü görüşmelerin amacını şöyle aktardı: “Önce bugüne kadar ne yaptık ve hangi noktaya geldik, bunları değerlendireceğiz ve bundan sonra hangi adımları atabiliriz? Suriye’de istikrarı ve barışı nasıl geri getirebiliriz? Astana ile Cenevre süreçlerini nasıl entegre edebiliriz? Liderlerin vardığı mutabakat çerçevesinde biz çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdüreceğiz.” Astana süreci sayesinde Suriye’de ateşkesin tesis edildiği, çatışmasızlık, gerginliği azaltma bölgelerinin oluştuğunu belirterek ekledi: “Ama bu kazanımlar kalıcı bir siyasi çözüm olmadan ne kadar devam ettirilebilir? Bundan sonraki süreçte siyasi çözüme daha fazla odaklanmamız gerekiyor.” l ANKARA/Cumhuriyet Mugabe meydan okuyor Zimbabwe’de Devlet Başkanı Robert Mugabe (93), çarşamba günü ordunun yö lıkta önemli ilerleme kaydettikleri, ilk fırsatta kamuoyunu bilgilendirecekleri, suçluların yakalanması netime el koyması sonrası ilk kez nın ise süreceğini duyurdu. halkın karşısına çıktı. Kendisini gözetim altında tutan ordunun ge Partisi, gaziler karşı lecek yılki seçim öncesi istifa et Askerler, bağımsızlık savaşının mesi yönündeki taleplerini kabul siyasi liderliğini yürütmesinin ar etmeyen Mugabe, önceki gün Gü dından 37 yıldır ülkeyi yöneten ney Afrika ülkeleri heyetini kabul Mugabe için öncelikle onurlu ayrı etmesinin ardından dün başkent lış öngörüyor. Ancak Gaziler Birli Harare’de Açık Üniversite’nin me Zimbabwe lideri törende bir ara uyuya kaldı. ği lideri Christopher Mutsvangwa, zuniyet töreninde boy gösterdi. Üni Mugabe’ye “oyun bitti” diye seslenir versitenin şansölyesi sıfatıyla törenin Ordu, Mugabe’nin halefi olmak iste ken istifası için bugün sokak protes onur konuğu olan, mavisarı renk yen Grace’in Devlet Başkanı Yardım toları düzenleyeceklerini ve çok bü li cüppe ve kepe bürünen Mugabe’ye cısı Emmanuel Mnangagwa’yı görev yük katılım bekledilerini açıkladı. konuşmasının sonunda tezahürat ya den aldırması üzerine devreye girmiş Mugabe’nin partisi ZANUPF’nin 10 pıldı. Ev hapsinde tutulan eşi Gra ti. Mugabe’nin yerine geçirilmek iste bölgesel merkezinin 8’i de Mugabe’ye ce Mugabe (52) ile Eğitim Bakanı Jo nen “timsah” lakaplı Mnangagwa ül partinin ve devletin başkanlığından nathan Moyo ortalıkta gözükmedi. keye döndü. Ordu, Mugabe ile pazar istifa etmesi çağrısı yaptı. IŞİD sonrası Ortadoğu TV’de defalarca izlediğimiz “Baba” filminden hatırlarsınız. Güç, “Baba” Vita Corleone’den genç ve hırslı oğlu Michael Corleone’ye geçerken, “rakip baba”lar bir otel odasında toplu halde taranarak yok edilir. Corleone ailesi böylece Amerikan mafyasının “rakipsiz başı” olmuştur. Marlon Brando’nun oynadığı yaşlı “Don Vito”dan bin kat acımasız çıkan gözü kara Michael Corleone, artık “Babaların Baba”sıdır. Ne zaman Suudi Arabistan’ın 32 yaşındaki genç velihatı “MbS” Muhammed bin Selman’ı görsem, şimdi aklıma hep Michael Corleone geliyor. 82 yaşındaki yaşlı ve bunadığı söylenen “baba Selman”dan tahtı bugün yarın devralması beklenen MbS haberleriyle her karşılaşışımda, gözümün önünde beş yıldızlı bir otelin özel toplantı salonunda birlikte katledilen “rakip babalar”ın akıbeti canlanıyor. MbS de Michael Corleone gibi sonuçta Ortadoğu’da rakipsiz “babaların babası” olmak istiyor... En az oğul Corleone denli hırslı olduğu anlaşılan Suudi velihat prens de, rakip gördüğü prensleri “tarihi bir ilk”le toplattı. Henüz onları imha etmese de, Riyad Ritz Carlton’da rehin ve tutsak aldı. Sonra “mafya raconuyla” rehinlerin mallarına, finans kaynaklarına ve banka hesaplarına el koydu. RiyadParisBeyrut üçgeni Yetmedi. Lübnan Başbakanı Saad Hariri, ardından apar topar Beyrut’tan “uçuruldu”. MbS’nin özel isteği/emri ile… hokus pokus Riyad’a uçan Lübnan Başbakanı, Suudi Arabistan’ın başkentinde yaban ellerden kimseyi ikna etmeyen bir biçimde “istifasını sundu”. Sonra bu ülkede günlerce ev hapsinde tutuldu. Her ne kadar Lübnanlı lider “Ben aslında serbestim” dese de, uluslararası bilmece nihayet Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un diplomatik atağı ile çözüldü. MbS’yle arabuluculuk yaparak devreye giren ve Lübnan Başbakanı’nı Fransa’ya davet eden Macron, her şeye rağmen kendisini, “bunun gerçekte bir sürgün olmadığını” söylemek mecburiyetinde hissetti. Fransa Cumhurbaşkanı’nın “sürgün” lafını sarf etmesi dahi, koşulların ne kerte olağanüstü olduğunu kanıtlamaya yetti. MacronMbS anlaşmasının bir engelle karşılaşmadan gerçekleşmesi durumunda, Hariri’nin bugün Paris’e uçtuğunu göreceğiz. Bu da bir film sahnesi gibi. Bir Hollywood filminin mesela “memleketini zor altında terk edip” bir bölge gücü ülkede istifaya zorlanan bir Ortadoğu liderinin ev hapsiyle dava açılmasına kolaylıkla tanık olabiliriz. Sonra bir Batılı güç devreye girer ve “rehin alınan piyon ülke lideri” pırr… bir Avrupa başkentine uçar. Ortadoğu senaryoları artık Hollywood senaryolarına rahmet okutuyor. Bölgede hep palmiye kadar çok diktatör oldu. Diktatör görmeye çoktan alışığız. Ama artık bu “babalar raconu” ile işleyen bir başka eşik. Bu yeni “babalar siyaseti” döneminde, Ortadoğu’da IŞİD sonrası etabın ittifakları şekilleniyor. Post IŞİD dönemde mesela yepyeni bir RiyadParisBeyrut üçgeni boy veriyor. Bitmedi. İsrail Genelkurmay Başkanı General Gadi Eisenkot, gene bir ilke imza atarak Suudi medyasına konuşuyor ve verdiği demeçte “İran Şii hilaline karşı Suudilerle bir büyük ortak strateji oluşturmanın öneminden” bahsediyor. Bu amaçla Tel Aviv’in “Suudi Arabistan’la her türlü istihbarat paylaşımına hazır olduğunu” duyuruyor. Kara deliğe emanet Dahası var… Yeni ortamın mimarisini inşa eden ismin Trump’ın damadı Jared Kushner olduğu anlaşılıyor. İsrail Başbakanı Netanyahu ile yakın ve özel ilişkileri olan “Yahudi damat” Kushner Suudi tahtına çıkacak MbS’yle de aynı zamanda “kanka”. “New York Times”, komşu kapısı yaptığı Suudi Arabistan’ı en son ekim sonu ziyaret eden Kushner’in Washington diplomasisini Ortadoğu girişimlerinden hiç haberdar etmediği için “kara delik” diye anıldığını yazıyor. Ortadoğu’da dengeler özetle “kara deliğe” emanet. Bölgede IŞİD bitse bu defa bir “kara delik” beliriyor ve velhasıl bela bitmiyor. Çok uzun süre de bitmeyecek. 26 göçmen kıza veda Avrupa’ya göçmen akınının yeni üssü Libya’dan bu ay başında yola çıkıp Akdeniz’de batan lastik bottaki 150’den fazla kişi içinde ölü bedenlerine ulaşılan 26 Nijeryalı genç kız, İtalya’da toprağa verildi. 1418 yaşlarında ve ikisinin hamile olduğu açıklanan, bazısının Libya’da cinsel sömürüye maruz kalmış olabileceği üzerinde durulan kızlar için dün İtalya’nın Salerno kentinin mezarlığında Katolik ve Müslüman din adamları eşliğinde tören düzenlendi. Sadece ikisinin kimliği belirlendiğinden numara yazılan tabutların üzerine beyaz gül bırakıldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle