01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR ‘Meteorlar’a bir ödül de Bratislava Film Festivali’nden geldi Gürcan Keltek’in ilk uzun metrajlı filmi “Meteorlar” yurtdışında aldığı ödüllere bir yenisini ekledi. Slovakya’daki Bratislava Film Festivali’nde En İyi Belgesel Film ödülünü kazanan “Meteorlar” böylece 8. ödülünü almış oldu. Türkiye’nin Güneydoğusu’na odak lanan ve tarih, coğrafya siyaset üçgenine yeni bir yorum getirerek eğilen film daha önce de Locarno, Milano, Sardinya, Bordeaux ve Jihlava’daki festivallerden ödülle dönmüştü. Kurgusunu Fazilet Onat’ın üstlendiği filmde rol alan tek oyuncu ise Ebru Ojen. Cumartesi 18 Kasım 2017 EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] s‘CoSruOş’tduarmyaosılasçuıyzolruukz’ 19 Bakan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasının inşaatında gerçekleşen hırsızlıkla ilgili soruşturma açılacağını açıkladı Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, internet üzerinden otel rezervasyonları yapmak için kullanılan ve kullanıcıya büyük avantajlar sağlayan ‘Booking. com’ ile ilgili mahkeme kararının beklendiği ni açıkladı. Cumhurbaş kanlığı Senfoni Orkest rası’ndaki (CSO) yolsuz luk için de soruşturma SELDA GÜNEYSU açacaklarını belirten Kurtulmuş, Tarsus’ta aylarca süren ‘esraren giz kazı’ için de yanıt vermekten ka çındı. Kurtulmuş, Van’da Ermeni me zarlığının üstüne tuvalet inşa edilme siyle ilgili de “60 gün içinde kaldırıla cak” dedi. Bakan Kurtulmuş, önceki gece TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2018 bütçe görüşmele rinde milletvekillerinin sorularını ya nıtladı. Tarsus’ta düzenlenen esraren giz kazı ile ilgili eleştiri ve sorulara ya nıt vermeyen Kurtulmuş, özetle şunla rı kaydetti: Booking’de karar bekleniyor: Dev let Opera ve Balesi, Devlet Tiyatroları, vesaire, bunların tek çatı altında top lanması gibi herhangi bir çalışmamız yoktur; bu konuya açıklık getirmemiz gerekiyor. ‘Booking.com’la ilgili mah Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş milletvekillerinin sorularını yanıtladı. keme kararı bekleniyor; bununla ilgili olarak böyle bir gelişme içerisindeyiz. Yolsuzluk soruşturması açacağız (CSO binasının inşaatında gerçekleşen hırsızlık olayı): CSO’daki yolsuzluk için soruşturmayı hemen açıyoruz, bunun planlamasını da bu bütçe görüşmelerinden sonraya bıraktık. Bununla ilgili kabul edilebilecek bir durum değildir yani böyle bir şey var idiyse, ilgililer tarafından saklanmış olması hakikaten kabul edilemez. Özel sektörü çekmek gerek (Arkeolojik kazılar): Kültür Bakanlığı büt çesinin yeterli olmadığı ortadadır ama biz yeni şeyler bulmak ve gerçekten yeni gelirler elde etmek için de birtakım çabalar içerisine girmek mecburiyetindeyiz. Bu çerçevede bir başka önemli alan da arkeolojik kazılar. Özel sektörü de bu işin içerisine çekmemiz lazım. Sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde ya da bu alanların ortaya çıkarılması konusunda üretilecek projelerde paydaşlık konusunda özel sektörü düzgün, doğru bir modelle işin içerisine çekme miz gerekiyor. Belki bütün kültürel diplomasi kuruluşlarını bir araya getirecek yeni bir yapılanmaya gidilmesi de önemlidir. Sur turizme açılacak: Terörün etkili olduğu bölgelerde bir an evvel terörün sonlandırılarak o bölgelerin de turizme açık hale gelmesi lazım. Diyarbakır Sur’un, o canım güzel şehirlerin, Mardin’in, diğer şehirlerin terörden önceki duruma bir an evvel getirilmesini inşallah sağlayacağız ve bu güvenlik meselesi de sağlandıktan sonra turizme önemli bir katkısı olacağı kanaatindeyim. 4 milyonu aşkın Alman turist bekliyoruz: Turizmde hedef kişi başına bin dolar hedefidir, bu da hayal değildir. Bir yanlış anlaşılmaya müsait bir alanda yeni pazarları açacağız, sözümüzdür. Bu yıl inşallah 2 milyonu aşkın İngiliz turist gelecek 2018’de ve 4 milyonu aşkın da Alman turistin gelmesini bekliyoruz. Avrupa pazarlarındaki bizim karşılaştığımız bu sıkıntıları bu dönem içerisinde, çok kısa süre içerisinde tekrar geriye almayı düşünüyoruz. Tuvalet kaldırılacak (Ermeni mezarlığındaki tuvalet): ‘Tuvalet yapıldı’ dediğiniz yerle ilgili, yapılan yapıların kaldırılmasıyla ilgili koruma kurulu kararı var. Bu konunun takipçisi olacağız. l ANKARA Kristal Kayısılar sahiplerini buldu 7. Malatya Uluslararası Film Festivali, önceki gece düzenlenen kapanış ve ödül töreniyle sona erdi. Gecede “Kristal Kayısı”lar sahiplerini bulurken İran sinemasının güçlü kadın yönetmeni Rahkshan Bani Etemad, Onur Ödülü aldı. Jüri başkanlığını Hülya Koçyiğit’in üstlendiği Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 4 ödül alan “Sarı Sıcak” ile 3’er ödül alan “Daha” ve “Buğday” filmleri diğer yapımların bir adım önüne çıktılar. Gecenin büyük ödülü olan En İyi Film unvanını Onur Saylak imzalı “Daha” alırken, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödülleri “Sarı Sıcak” ile Fikret Reyhan’a gitti. İzleyici oylarıyla belirlenen Kemal Sunal Halk Ödülü ise Ümit Ünal’ın “Sofra Sırları” filmine verildi. Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda ise En İyi Film Ödülü Azerbaycan yapımı “Nar Bağı”nın olurken, “Daha” filminin genç oyuncusu Hayat Van Eck, Jüri Özel Ödülü’ne layık bulundu. Ödüller En İyi Film “Daha” En İyi Yönetmen Fikret Reyhan (“Sarı Sıcak”) En İyi Senaryo Fikret Reyhan (“Sarı Sıcak”) En İyi Görüntü Yönetmeni Giles Nuttgens (“Buğday”) En İyi Kadın Oyuncu Başak Köklükaya (“İşe Yarar Bir Şey”) En İyi Erkek Oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan (“Daha”) En İyi Kurgu Ömer Günüvar ve F. Reyhan (“Sarı Sıcak”) En İyi Sanat Yönetmeni Naz Erayda (“Buğday”) En İyi Müzik Korhan Futacı (“Kırık Kalpler Bankası”) Jüri Özel Ödülü “Eksi Bir” En İyi Yard. Kadın Oy. Öykü Karayel (“İşe Yarar Bir Şey”) En İyi Yard. Erkek Oy. Mehmet Özgür (“Sarı Sıcak”) Umut Vaat eden Kadın Oy. İncinur Daşdemir (“Murtaza”) Umut Vadeden Erkek Oy. Hayat Van Eck (“Daha”) SİYAD Ödülü “Buğday” Ulusal Kısa Metraj En İyi Film “Kot Farkı” (Ayris Alptekin) Doğan Hızlan 80. yaş gününü Kara Hafta’da kutladı. İstanbul’un ‘kara hafta’sı başladı Bu yıl 3’sü düzenlenen İstanbul Kara Hafta etkinlikleri dün başladı. Önceki akşam Pera Palace Jumeirah Otel’de düzenlenen açılış buluşmasında polisiye edebiyata olan katkılarından dolayı Doğan Hızlan’a özel bir ödül takdim edildi. Sevin Okyay ve Erol Üyepazarcı’nın sunuş konuşmalarının ardından ödülünü alan Hızlan’a bir de sürpriz yapıldı ve usta eleştirmenin yaklaşan 80’ci yaşgünü bir pasta eşliğinde kutlandı. Bu yılki ana ekseni Ian Fleming ve casus edebiyatı olan Kara Hafta’nın ilk gününde yurtiçinden ve dışından yazarlar dört ayrı oturumda polisiye tutkunlarıyla bir araya geldi. “Polisiye ve Gazetecilik”, “Fantastik ve Polisiye” başlıklı oturumların ardından casusluk konulu oturumlara geçildi ve önce Algan Sezgitüredi ile Elçin Poyrazlar’ın moderatörlüğünde Cenk Çalışır, Ercan Akbay, Hesna Odabaşı ve Sibel Köklü “Casuslar ve Casusiye” başlıklı oturumda bir araya gelirken, ardından “James Bond: Romandan Sinemaya” başlıklı oturuma geçildi. Ömer Atakan’ın James Bond Koleksiyonu sergisi de yine Pera Palace’ta meraklılarıyla buluştu. Kara Hafta’da bugün ise saat 15.00’te Cem Erciyes moderatörlüğünde Ayşe Erbulak, Nuray Atacık ve Shari Lapena “Cinayetin Gizemi” başlıklı oturum için bir araya gelecek. saat 16.15’te Faruk Şüyün moderatörlüğünde “Yeni Polisiyeler” konuşulacak ve 17.30’da Ceyhan Usanmaz moderatörlüğünde Chingiz Abdullayev ve Vasillis Danellis ile “Komşunun Polisiyesi” başlığı altında Azerbaycan ve Yunanistan polisiye edebiyatları konuşulacak. Kara Hafta, 18.30’da Pera Palace’ta Ahmet Ümit’in yeni romanının detaylarını paylaşacağı bir konuşmayla sona erecek. Betül Arım’dan tek kişilik gösteri Tiyatro ve seslendirme sanatçısı Betül Arım tarafından yazılan ve derlenen tek kişilik sahne gösterisi “Dışarda Hiçbir Şey Var!” bu akşam Profilo Büyük Sahne’de izleyiciyle buluşuyor. Kurumsal firmalara yaşama sanatı seminerleri veren Betül Arım, dokuz farklı konu başlığından oluşan Yaşama Sanatı seminerlerinden yola çıkarak derlediği ve yazdığı “Dışarıda Hiçbir Şey Var!” gösterisinde seyirciye; “Dostumuz da düşmanımız da biziz. Bizi bizden başka engelleyen hiçbir şey yok” mesajını veriyor ve hayal bile edilemeyecek değişiklikleri nasıl gerçekleştirebileceğimizi kendi deneyimleri üzerinden paylaşıyor. Gösteride günlük yaşamda özgüvenli, enerjik, coşkulu, üretken ve huzurlu olmanın çok da zor olmadığını seyirciye aktaran Betül Arım, bilinçaltımızın bizi nasıl yönettiğini, anda ve sevgide kalmanın yaşamımızı nasıl değiştirdiğini hikâyeler ve şiirlerle eğlenceli bir dille ortaya koyuyor. “Dışarıda Hiçbir Şey Var!” bu akşam saat 20.30’da ve 26 Kasım saat 16.00’da Profilo Kültür Merkezi Büyük Salon’da izlenebilir. YKY’den sansür açıklaması Son günlerde, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Nâzım Hikmet’in “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim” romanına sansür uygulandığı yönündeki iddialar ve tepkiler üzerine yayınevi bir açıklama yayımladı. Nâzım Hikmet’in Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan bütün eserlerinin, bir önceki yayınevi olan Adam Yayıncılık’ın 90’lı yıllardaki baskılarının aynısı olduğu ve bu baskıların şair hakkındaki en yetkin çalışmaları yapan Memet Fuat tarafından hazırlandığının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bununla birlikte, Yapı Kredi Yayınları yıllar içinde ortaya çıkan yeni kaynaklar ve araştırmalar ışığında şairin bütün eserlerini yeniden gözden geçirmek üzere bir kurul oluşturmuştur. Bu kurulun çalışmaları sonucunda ve farklı basımların incelenmesiyle ortaya çıkan ilk kitap “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim”, aralık ayında okuyucularla buluşacaktır. Kitabın bu yeni baskısı Sofya’daki Narodna Prosveta Yayınevi’nin 1964 yılında ilk defa Türkçe yayımladığı baskı esas alınarak hazırlanmıştır.” Sekizinci fotoğraf sempozyumu Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD), 40’ıncı kuruluş yıldönümünü, “Güncel Sanat ve Fotoğraf” konulu “8’inci Fotoğraf Sempozyumu” ile kutluyor. Dünyaca ünlü sanat eleştirmeni, yazar ve eğitimci Terry Barrett’in konuk olarak katılacağı sempozyum, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, bugün ve yarın izlenebilir. Sempozyumda, “Güncel Sanat ve Güncel Sanatta Fotoğraf Kullanımı”, “Türkiye’de Güncel Sanat ve Fotoğraf”, “Güncel Sanat ve İzleyici İlişkisi” ve “SosyoKültürel ve Politik Bir Olgu Olarak Güncel Sanatın Gücü ve Gelecek Beklentileri” başlıklarını taşıyan dört ayrı panel gerçekleşecek. Atölye çalışmaları, bildiri sunumları ve fotoğraf sergilerinin renklendireceği sempozyumda katılımcılar, AFSAD’ın “40’ıncı Yıl Üye Sergisi”ni de ziyaret etme fırsatını bulacak. l ANKARA / Cumhuriyet İlhan İrem ‘Romans’ (EMI / Universal) ‘Koridor’un meditasyon versiyonu Ait olduğu şirketin, geçmişte farklı formatlarda çıkan İlhan İrem albümlerini plağa aktarma fikri kararlılıkla yol alıyor. Attığı her sağlı sollu adımda iki plak basan şirket, şimdi “Romans” ve “Bir Meleğe Âşık oldum” ile koleksiyonerleri oturduğu koltuktan kaldırıyor. “Romans” albümünün içine düşülen notta “Bu albüm Koridor’un meditasyon versiyonudur” deniyor. Meraklılarına göre en iyi albümlerinden biri olarak kabul edilen “Koridor” 1994 yılında çıkmış, “Romans” ise aldığı ilham ve repertuvarla ondan sadece dört yıl sonra hayata geçirilmişti. “Koridor” albümünde bulunan 13 parçanın yedisi buraya farklı bir icrayla ye niden alınmış, repertuvara iki de yeni parça eklenmişti: açılıştaki “Akşamüstleri” ve kapanışta yer alan, albüme adını veren enstrümantal “Romans”. Burada İrem “Koridor” albümündeki parçalara insanın içine işleyen sarsıcı yeni dokunuşlarda bulunarak paradoksal bir bütünlük yaratmıştı. Parçalar bambaşka bir iklimde ve ruh halinde yeniden canlandırılmışlardı. Adından anlaşılacağı üzere, parçalar, müzikal açıdan melankolik bir romantizm ve semavi bir ruh hali taşıyordu. Arkadaki senfonik rock orkestrasının gururlu kükreyişine rağmen, İrem’in sesi tüm vibratolarına kadar öne çıkıyordu. [email protected] İlhan İrem ‘Bir Meleğe Âşık Oldum’ (EMI / Universal) En iyilerinden derlenen bir seçki Taşıdığı isimle konsept hissiyatı uyandırsa da, “Bir Meleğe Âşık Oldum” bir toplama. 2003 yılında yayımlanan albüm, “The Best Of İlhan İrem” serisinin kapanışı yapan dördüncü, belki de en önemli koleksiyon parçasıydı. Bu zaman dilimi, sanatçının olgunluğuna denk düşmekle birlikte, bilahare piyasadan elini eteğini çektiği, hatta epey uzun bir inziva dönemine rastlamıştı. Arkasındaki tutkulu kalabalığa rağmen, sessiz kalmayı yeğleyen İrem, kendisinden işaret bekleyenlere bu albümle yansıtmıştı tavrını; bekleyin demişti sessizce. Bir manada İrem’in müzikal geçmişine tanıklık eden tüm dinleyiciler için, gelecekte neler olabileceği hakkında fikir veren en iyi kılavuz olmuştu bu toplama. Zaten ne olduysa bundan sonra oldu ve İrem, âşık olduğu meleği arkasındaki kalabalıkla tanıştırdı. İrem’in 30 yıllık müzik serüveninin ilk dönemlerini temsil eden yapıtları içeren “Bir Meleğe Âşık Oldum”, sonraki müzikal açılımı herkes için kabul edilebilir bir noktaya sürüklemiş; üç yeni parça ve parçaları birbirlerine bağlayan kısa prelütler, bu toplamayı ayrıcalıklı kılarak, bir hikâye bütünlüğü oluşturmuştu. O vakitler plak yoktu, ama şimdi Rainbow45 Record var. İlhan İrem plaklarının rafını genişletelim lütfen. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle