27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 7 Ekim 2017 haber ‘Kayyımları geri çek’10 TASARIM:İLKNURFİLİZ Venedik Komisyonu, belediyelere kayyım atamalarını yerel demokrasi için ‘endişe verici’ buldu Venedik Komisyonu, hükümetin 89 belediye ye kayyım atamasına izin veren 674 No’lu KHK’nin OHAL ile ilgisi olmadığını belirterek, iptalini istedi. DUYGU GÜVENÇ Komisyon, “OHAL için gerekmeyen 674 No’lu KHK ile alınan kararları, özellikle de belediye başkanı, yardımcısı ve yerel meclis üyelerinin ye rine yapılan atamaları iptal et” dedi. Türkiye’nin karşılaştığı ‘tehlikeli si lahlı bir komploya’ karşı bazı olağanüstü adımlar alma ihtiyacının kabul edildiği belirtilen açıklamada, daha önceki rapor larda olduğu gibi Türk yetkililerin “ola ğanüstü güçleri çok kapsamlı yorumladığı” eleştirisi yer aldı. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin, 674 No’lu KHK’nin Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Şartındaki taahhütlerine aykırı olduğunu belirterek Venedik Komisyonu’nun görüşünü istedi. Komisyon, bu eleştiriyi “özellikle endişe verici” diye tanımlarken, “OHAL mevzuatı merkezi otoriteye; seçilmemiş olan belediye başkanları, yardımcıları, yerel meclis üyeleri atama ve yargıya bakılmadan, söz konusu belediyelerin üzerinde keyfi kontrol sağladığını” belirtti. Komisyon’un dün kabul edilen, pazartesi günü açıklanması beklenen raporu öncesinde yapılan açıklamada, ye ni kuralların “yapısal nitelikte ve sadece OHAL dönemi ile sınırlı olmayan” değişiklikler yarattığı da belirtildi. Yerel yönetimlerin, demokratik bir toplumun temeli olduğu anımsatılan açıklamada, “onların yerel halk tarafından seçilmesi kişilerin siyasi sürece katılımını garanti etmekte temeldir” denildi. Venedik Komisyonu, Türkiye’nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin (AK) danışma organı olarak görev yapıyor ve yasal konularda Konsey organlarına görüş bildiriyor. Komisyonun daha önce hazırladığı raporlar, Türkiye’nin Konsey’de denetim sonrası süreçten çıkartılarak yeniden denetime alınmasına da temel teşkil etmişti. l ANKARA TÜRKİYE’YE ‘4 ADIM AT’ ÇAĞRISI Venedik Komisyonu Türk yetkililere şu dört adımı atma çağrısın 1da bulundu: OHAL için gerekmeyen 674 No’lu KHK ile alınan kararları, özellikle de belediye başkanı, yardımcısı ve yerel meclis üyelerinin yerine 2yapılan atamaları iptal et 674 ile getirilen kuralların uygulamasının OHAL dönemi ile sınırlı olduğunu ve yerel demokrasiyi etkileyen herhangi bir kalıcı tedbirin olağan yasalar ve yönetmeler ile, doğru dürüst parlamenter tartışmayla alın 3masını sağla . Terörizmle mücadele için valilik tarafından özel güçlerin oluşturulduğu belediyelerde alınan tedbirlerin yeterli yargı denetimine tabii tu 4tulmasını sağlayacak için adımları at Terörle ilgili suçlamaların cezai bir mahkumiyetle sonuçlanmaması durumunda görevinden alınmış veya uzaklaştırılmış olan yerel temsilcilerin görevlerine iade edilmesi için yeterli kural ve çerçeveyi sağla. ENİS BERBEROĞLU: Hedef Cumhuriyet, Sözcü ve CHP Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu üyeleri, önceki gün, dört aydır Maltepe 2 No’lu Ka palı Cezaevi’nde tutuklu CHP mil letvekili Enis Berberoğlu’nu ziya ret etti. TGC heyetiyle mesaj gönde ren Berberoğlu, “Benim tutuklanma nedenim üç kurumun, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleriyle CHP’nin he def seçilmesi. Bu kurumlar ele geçi rilmek isteniyor. CHP’ye maksimum hasar vermek istiyorlar” dedi. Ziyare te, TGC Başkanı Turgay Olcayto, Baş kan Vekili Vahap Munyar ve Genel Sekreter Sibel Güneş katıldı. İkinci kitabını yaz maya başlayan Ber beroğlu, ziyarette özetle şunları söyle di: “CHP’nin kurum sallığına zarar ver mek için benim tu tukluluğum araçsal laştırılıyor. Benim da vam bir medya dava sı. Mahkumiyetim si Enis Berberoğlu yasi bir mahkumiyet, bir suç yok. Ben suç lu değilim, müfteri değilim. Bu kara rın Anayasa Mahkemesi’nden ya da istinaf mahkemesinden bozulmasını bekliyorum. Şahsımla ilgili, kanıt, ta nık, itiraf yok. ‘Patronları iktidar’ Ben tam 30 yıl gazetecilik yaptım. Stajyerlik ile başladım. Gazeteciliğin bireyselliğini, şövalye ruhunu, rekabetçiliğini beğendim. Ancak bu sürece baktığımda örgütlülük konusunu yeterince önemsemediğimi görüyorum. Bunun için üzgünüm. Çünkü gazeteciler özgürlükleriyle imtihan ediliyorlar. Sürekli imtihan edilip sınıfı geçmeleri bekleniyor. Gazeteciler süpermen değil. Yeniden örgütlenme konusunun ele alınması gerekiyor. Ben de gazetecilikte ara nesildenim. Bizden önceki nesil çaysimitle gazetecilik yapıyordu. Şu anda medyanın bir kısmında patron yok. Patron olarak siyasi iktidar var. Gazeteciler propaganda makinesi olarak görülüyor. Medya ikiye bölünmüş durumda. Bunun da aşılması gerekiyor. ‘Kendimi anlattım’ Yazdığım kitabın ismi ‘Siz Yürürken Ben Yatarken YazıYorum’. Bu kitap bir küfürname değil. Cezaevi günlüğü de yazmadım. Ben cezaevinde herkesten ayrıyım. Koğuşum, yemeğim ayrı. Tek başımayım. Siyaset manifestosu da yazmadım. ‘Ben kimim?’ onu yazdım. Ben muhabirlikten, genel yayın yönetmenliğine kadar birçok kademede görev yapmış bir gazeteciyim. Kendi kimliğimi hiçbir gazetenin önüne geçirmedim. Ancak birçok insan benim ismimi müebbet hapis cezası ile bu davayla duydu. Bu nedenle bu kitabı yazmak istedim Kitapta geçmişten referanslar var. Babamı yazdım. Kendimi anlattım. ‘Bugünler geçecek’ Benim kızım Dilara avukat. Vekâletim var. Düzenli olarak beni ziyarete geliyor. Bu iktidar döneminde tutuklu babalar, avukat kızlar serisi oluştu. Cezaevinde olduğunuz zaman yakınlarınız sizden daha çok etkileniyor bu durumdan. Ben bugünlerin geçeceğini, adaletin yeniden geleceğine inanıyorum. İktidarın FETÖ ile mücadelesini destekliyorum. Ama bu arada kendi hesabını görenler de çok.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Dink’in öldürülmesine ilişkin davada, Trabzon’daki jandarmalar ve Samsun Emniyeti’ndeki görevliler tahliye edildi ine adalet oky y HrantDink CANAN COŞKUN Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada, Trabzon jandarma görevlileri Gazi Günay, Ergün Yorulmaz ve Hüseyin Yılmaz ile, Samsun Emniyet görevlileri Ahmet Çetiner ve Metin Balta tahliye edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde azmettirici, tetikçi, Emniyet görevlileri, İstanbul, Trabzon ve Samsun jandarma ve Emniyet görevlilerinin yargılandığı davanın dünkü duruşmasının öğleden önceki oturumunda, Trabzon jandarma görevli si Okan Şimşek’in çapraz sorgusuna devam edildi. Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Şimşek’e Yasin Hayal’in akrabası Coşkun İğci’nin ifadesinde Hayal’in kullandığı telefon numaralarını jandarmalara bildirdiği beyanını anımsatarak, “Bu numaralarla ilgili bir çalışma yaptınız mı” diye sordu. Şimşek de, “İğci’den aldığımız bilgiyi görev sonuç raporuna yazmamışsam da tim komutanıma ve şube müdürüne arz ettim. Bunların arasında telefon numaraları ile ilgili bir konu yok. İğci’nin bize telefon numaraları ile ilgili herhangi bir bilgi vermedi” dedi. Şimşek, İğci alay komutanları nın emri ile konuştuklarını tekrarlayarak, “Veysel Şahin başka bir bilgisi olup olmadığını ve başkasıyla konuşup konuşmadığını sorunca sinirlendi. Tehdit etmedik. Tehdit edecek olsaydım alasını yapardım” dedi. Şimşek, Bakırcıoğlu’nun “Emniyet ve MİT’ten kimseyi tanıyor musunuz” şeklindeki sorusuna ise, “MİT’ten kimseyi tanımam, kimseyi de tanımak istemezdim” diye yanıt verdi. Duruşma savcısı mütalaasında, Samsun Emniyet görevlileri Metin Balta ve Ahmet Çetiner ile Trabzon jandarma görevlileri Gazi Günay ve Ergün Yorulmaz’ın tahliyesini talep ederken, diğer tutukluluların bu halle rinin devamını istedi. ‘Ölürüm’ tehdidi Savcının mütalaasını açıklamasının ardından Ergün Yorulmaz fenalaşması nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Yorulmaz’ın avukatı da söz alarak, müvekkilinin yapay kalbe sahip olduğunu, cezaevinde tahlillerin yapılmadığını ve orada da daha önce bayıldığını söyledi. Söz alan sanıklardan Yakup Kurtaran da kalp hastası olduğunu belirterek, “Eğer beni tahliye etmezseniz dosyaya otopsi raporum girer” dedi. Mahkeme duruşmayı 4578 Aralık tarihlerine erteledi. l İSTANBUL Nuriye ve SemihKOMİSYONDA FATİH HİLMİOĞLU formülü masada için bir umut! 332 gün sonra SİNAN TARTANOĞLU Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ihraçlarına ilişkin itiraz dosyalarının OHAL Komisyonu’nda öne alınması talebi ile ilgili bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Müdür Yardımcısı Selami Turabi, TRT Haber’in sorularını yanıtlarken, ilk kararın 2 hafta içinde çıkabileceğini dile getirdi. İtiraz dosyalarının hangi sıra ile ele alınacağı sorusuna Turabi, “Böyle bir sıra ile ilgili hüküm yok. Komisyonun takdirindedir” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin 2014 yılında Ergenekon davasında tutuklu yargılanan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu ile ilgili verdiği kararı anımsattı. Turabi, “Anayasa Mahkemesi aciliyet kesbeden dosyaları hayat, yaşam hakkı ile ilgili dosyaları, Fatih Hilmioğlu kararı gibi, hemen inceledi. OHAL Komisyonu ülkenin gündemini ilgilendiren önemli konularda dosyayı öne alabilme yetkisine sahip. Komisyonun taktirindedir. Komisyon gündemini belirleme yetkisi komisyon başkanına ait. Gerekçesinin sunulması kaydıyla öne alabilir” dedi. OHAL Komisyonu yetkilileri de komisyonun gündemine hakim olduğunu, Gülmen ve Özakça’nın dosyasının öne alınabileceğini, komisyonun öncelik sırasının belirlenmesi ile ilgili sınırlayıcı bir hükmün olmadığını dile getirdi. l ANKARA YÜKSEL’E PARAVAN Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın tutuklanmasının ardından eylem alanı olan İnsan Hakları Anıtı çevresindeki yasaklar bitmiyor. Tam 137 gündür polis ablukasında kalan İnsan Hakları Anıtı yanında oluşturulan polis bekleme alanı paravanla kapatıldı. Siyah bir paravanla kapatılan alan adeta polis karakoluna döndü. Sokaktan geçen insanların içini göremeyeceği kadar yüksek bir paravanın kurulduğu alan için OHAL mağduru Veli Saçılık, “Karaparavan içine aldı polis. Kara günler yaşıyoruz” dedi. Polis ekiplerince asılan “Fotoğraf çekmek yasaktır” yazısı ayrıca dikkat çekti. l ANKARA/Cumhuriyet adalet bekliyorlar Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, OHAL kanun hükmünde kararnameleri ile ihraç edilmelerinden sonra 212 gündür açlık grevindeler. OHAL KHK’lerine itiraz ettikleri için Yüksel Caddesi’nde başlattıkları protesto ise 332 gündür devam ediyor. Hükümetin OHAL KHK’lerine itiraz için kurduğu Olağanüstü Hal İşlemleri Komisyonu da, Gülmen ve Özakça’nın başvuruları dahil, 101 bin 304 itiraz başvurusunu değerlendirmeye aylardır devam ediyor. Hükümet ‘yetersiz aday’da ısrarlı AİHM’de yargıç krizi aşılamadı AYŞE SAYIN Türkiye ile Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) arasında, görev süresi 30 Nisan 2017’de dolan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Işıl Karakaş’ın yerine gösterilecek aday konusunda yaşanan kriz aşılamayınca, gelecek salı günü toplanacak AKPM Genel Kurulu’nda Türkiye adına yargıç seçim yapılamayacak. Prosedür gereği, yenisi seçilene kadar mevcut yargıç görevine devam edeceği için halen bu görevi yürüten Karakaş’ın görev süresi en az 1 yıl uzamış olacak. 3 isim veto yemişti AİHM Yargıçlığı için seçim süreci geçen yılın Aralık ayında başladı. Hükümetin, AKPM’ye gönderdiği ilk listede Hacı Ali Açıkgül, Fatma Bilim, Yusuf Aksar isimleri yer almıştı. Ancak bu isimler “alt komite”de olarak nitelendirilen ve bir anlamda “ön elemeyi” gerçekleştiren birim tarafından “yeterli koşulları taşımadıkları” gerekçesiyle reddedildi ve Türkiye’den yeni aday isimleri istendi. Bunun üzerine hükümet Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Ergin Ergül, 8 Temmuz’da Yargıtay Üyeliği’ne seçilen ve adaylık sürecinde Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olan Basri Bağcı ile Hollanda’da yaşayan avukat Fatma Arslan’ı aday gösterdi. Konsey, gerekli kriterle ri taşımadıkları gerekçesiyle mülakata bile çağırmadan ikinci listeyi de geçen Haziran ayında geri çevirerek, listeyi “değiştirin” tavsiyesinde bulundu. Ancak Ankara, adaylarında ısrar etti. Ankara’nın ısrarcı olduğu 3 aday, geçen hafta mülakata alındı. Ancak 3 isim de AİHM yargıçlığı için “yetersiz” bulundu. ‘AKPM tarihinde ilk’ AKPM Genel Kurulu, gelecek hafta başında toplanacak ve süresi dolan adayların yerine yenisinin seçimi için oylama yapacak. Türkiye’nin hiçbir adayı, yeterlilik kriterini taşımadığı için, sadece Gürcistan’ın gösterdiği 3 aday için oylama yapılacak. AKPM Türkiye Delegasyonu üyesi CHP Milletvekil Gülsün Bilgehan bunun AKPM tarihinde “ilk” olacağına dikkat çekti. Bilgehan “Türkiye gibi konseyin kurucu ülkelerinden birisinin bu isimlerde inat etmemesi lazım” dedi. Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen de Türkiye’nin ısrarının, sürecin uzamasına ve Türkiye aleyhine olduğuna dikkat çekti. Nisanda yeni liste Gelecek hafta Türkiye adına seçim yapılamayacağı için, AİHM yargıçlığı için yeniden süreç başlayacak. Kulislere yansıyan bilgilere göre hükümet, Ocak veya Nisan 2018’de yeni isimleri AİHM’e iletecek. Ancak bu sürecin Nisan’a sarkabileceğine büyük olasılık olarak bakılıyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle