08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 7 Ocak 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Şimşek ekonomideki ekonomi 9 kötü tabloyu hatırlattı Başbakan Yardımcısı Şimşek: Kurallara dayalı bir ekonomiden uzaklaşamayız, uzaklaşırsak sorun yaşanır; o nedenle Avrupa Birliği ile entegrasyon çok önemli Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, cari açık, döviz rezervi, tasarruf açığının mevcut düzeyine dikkat çekerek, ekonomide kurallardan uzaklaşılmaması gerektiği vurgusu yaptı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nde (MÜSİAD) konuşan Şimşek, Avrupa Birliği (AB) ile entegrasyonun da çok önemli olduğuna dikkat çekti. “Başımıza hangi felaket gelirse gelsin piyasa ekonomisi olduğumuzu bir kenara bırakamayız. Biz uluslararası normlara uygun bir politika çerçevecesinde yolumuza devam etmek zorundayız. Ku rala dayalı bir ekonomik yapıdan uzaklaşamayız. O nedenle Avrupa Birliği ile entegrasyon çok önemlidir. Mehmet Şimşek Cari açık 34.5 milyara çıkacak Cari işlemler dengesinin kasımda 2.7 milyar dolar, 2016 sonunda 34.5 milyar dolar açık vermesi bekleniyor. Reuters’ın 15 ekonomistin katılımıyla yaptığı ankete göre kasım ayı için cari açık tahminleri 2.13.5 milyar dolar bandında yer aldı. Yılsonu için beklentiler ise 33.537.1 milyar dolar arasında bulunuyor. Cari açık 2015’te petrol fiyatlarında yaşanan düşüşle dış ticaret açığındaki gerilemeye paralel bir önceki yıla göre yüzde 26 daralarak 32.19 milyar dolara düşerken, bu yılki cari dengede de turizm gelirlerindeki azalma ve petrol fiyatları belirleyici olmayı sürdürüyor. Brent petrolün varil fiyatı küresel ekonomik büyümedeki yavaşlama ve arz fazlasının etkisiyle 2016’nın ilk aylarında 30 doların altına indikten sonra yılı yaklaşık 57 dolardan kapadı. Bu yıl ise petrol üreten ülkelerin üretim azaltma anlaşmasına ne dere ce uyacaklarının fiyatlar üzerinde etkili olması ve iki yönlü baskı yaratması bekleniyor. Petrol fiyatlarındaki yükselişlere karşın 55 dolar civarındaki seyrin sürmesi halinde cari açıkta sert bir artışın gerçekleşmeyeceğini belirten ekonomistler, bir yandan da jeopolitik riskler ve gü venlik endişelerinin turizm gelirlerine olumsuz yansıması, ana ihraç pazarlarındaki daralmanın cari açık üzerinde risk oluşturacağına dikkat çekiyor. Biz AB ile birlikte tüketici haklarını keşfettik, rekabeti hissettik, aştık, başardık” dedi. “Cari açık varsa kur teminatı inandırıcı olmaz” diyen Şimşek, “Döviz rezervleriniz sınırlıysa kur garantisi vermek inandırıcı olmaz. Kur garantisi ancak yerine getirebileceksiniz verilir” ifadelerini kullandı. Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri 30 Aralık itibarıyla 92 milyar 51 milyon dolara indi. Cari açık ise ekimde 12 aylık 33 milyar 773 milyon dolar oldu. Şimşek, konuşmasında şunları kaydetti: 4 Şu anda bankacılık sektöründe takibe düşmüş alacak yüzde 3’ün biraz üzerinde; bankalara yüzde 7’ye kadar olan zararları biz karşılarız diyoruz, bu reel sektöre çok ciddi destek. Döviz açığı azaltılmalı 4 Piyasalar derin olmadığı için mevduat faizi çok yüksek, bir kanunla mevduat faizi belirleyemeyiz, empoze edemeyiz. 4 Tedbirler bütüncül olacak, tasarrufları artıracağız ki mevduat yarışı bu düzeyde olmasın. 4 Böyle bir sistemde kalıcı olarak faizlerin inebilmesi için tasarrufların artması lazım. 4 Dövize dair piyasalarda beklentiler her zaman farklıdır; önemli olan bizim döviz açığımızı azaltmaktır; bunu da tasarrufu artırarak yapabiliriz. 4 Türkiye’nin gelir politikalarının, bütçesinin, vergi politikalarının yeniden kurgulanması gerekiyor. 4 Türkiye başına ne gelirse gelsin demokrasiyi daha da güçlendirecek. 4 Türkiye, Hindistan, Çin, Asya, Rusya’ya odaklanırken en önemli pazarı olan AB ile de bütünleşmesine çok güçlü şekilde devam edecek. 4 İnanıyorum ki Türkiye zamanla çok daha iyi anla şılacak ama bizim de daha çok reform yapmamız lazım. l Ekonomi Servisi ‘TASARRUF ARTMALI’ Şimşek, AKP kesimlerinden gelen faiz indirimi çağrılarına karşın faiz indiriminin ancak tasarrufların artırılmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Şimşek şöyle konuştu: “100 lira mevduata 140 lira kredi veriyoruz. Böyle bir sistemde kalıcı bir şekilde faizlerin inebilmesi için tasarrufların artması gerek. Tasarruflar artmadan daha ucuz finansmana erişim zor. Çünkü o zaman dış kaynağa bağımlısınız. Küresel risk iştahı 2013 Mayıs’ından sonra bir azalma oldu. Bunun gelecek yıl da sürmesi gerekiyor. O yüzden dışa bağımlılığı azaltmalıyız. Bu katma değerli üretimin artmasıyla, kamu ve hanehalkının tasarruf yapmasıyla olacak bir şey.” Cari açığa dayalı büyüme modelinin yürümediğini söyleyen Şimşek, “Daha çok yatırım daha çok ihracat lazım. Biz devlet olarak sizi teşvik ederken, MÜSİAD’ın bir çalışma grubu kurarak üyelerini bu konularda eğitmesi gerekiyor” dedi. Ekmekte zam kapıda Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, son 2 aydır ekmeğin temel girdisi un fiyatlarında, bugüne kadar görülmemiş bir artışın söz konusu olduğunu söyledi. Balcı, federasyon genel merkezinde düzenlediği toplantıda, bundan 2 ay önce 62 liraya alınan unun 7985 liraya yükseldiğine dikkat çekti. İllere göre ekmek fiyatlarında değişiklikler olduğunu ancak 1 kilogram ekmeğin fiyatının un fiyatları böyle devam ederse 5 liranın altında olamayacağını belirten Balcı, “Ankara’da 1 liraya satılan 250 gram ekmeğin fiyatı, eğer un fiyatlarında iyileşme olursa yüzde 10 artar, bu da aynı ekmeğin fiyatının 1.10 lira olması anlamına gelir. Un fiyatları böyle devam ederse Ankara’da 250 gram ekmeğin fiyatı 1.25 liradan aşağı olmaz” dedi. Maliyetler arttı Balcı, Ankara’da ocak 2014’ten bugüne kadar 250 gram ekmeğin 1 liradan satıldığını, bütün girdilerinde fiyat artışı yaşanmasına rağmen, yıllık enflasyonu ekmek fiyatlarına yansıtmadıklarını anlatan Balcı, fırıncı esnafının gerekli özveriyi gösterdiğini söyledi. Ekmekte unun maliyetinin yüzde 33 olduğunu anlatan Balcı, bunun dışında işletme ve işçilik masraflarının bulunduğunu, ekmeğe zam yapılmayan 3 yıl boyunca işletme ve işçilik giderlerinin de arttığını vurguladı. Balcı, 2016’da buğday üretiminin 20 milyon 600 bin ton olarak gerçekleştiğine dikkati çekerek, tüketimin 19 milyon ton olduğunu, buğday sıkıntısının bulunmadığını söyledi. l Ekonomi Servisi ODD verilerine göre 2016’da otomobil satışları yüzde 4.3 artışla 756 bin 938 adede yükseldi. Hafif ticari araç satışları ise yılın tamamında yüzde 6.5 azalarak 226 bin 782 adede indi. Oto ve hafif ticari pazarı en az yüzde 10 daralacak Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), TL’deki değer kaybının yeni yılda fiyatlara yansıması ve buna paralel güç kaybedeceği tahmin edilen taleple birlikte pazarda daralma bekliyor. Vergi artışları beklentisiyle öne çekilen talebin ve kampanyaların etkisiyle yıl sonunda hızlanarak yüzde 1.6 artan ve rekor kıran otomobil ve hafif ticari araç pazarının 2017’de ise yüzde 10’un üzerinde daralması bekleniyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2016’da yüzde 1.6 artışla 983 bin 720 adet ile rekor kırdı. Pazarın 2016’daki seyrini ve gele cek yıla dair beklentilerini Reuters ile yaptığı söyleşide değerlendiren ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, TL’nin dolar ve Avro karşısındaki değer kaybının yeni yılda fiyatlara yansıması ve buna paralel güç kaybedeceği tahmin edilen talep ile birlikte pazarda daralma beklediklerini ifade etti. Bayraktar, “Kur artışı fiyatlara mecburen yansımaya başlayacak. Bu da talebe yansıyacak. Şu anda biz zaman zaman anket yapıyoruz, seneye beklenti otomotiv ve hafif ticari araç toplamında 875 bin civarında” dedi. Bu beklenti pazarda yüzde 11 daralma öngörüldüğünü gösteriyor. Kur etkisi Otomobil ve hafif ticari araç satışları tüketici güvenini etkileyen darbe girişimi ve kurdaki keskin hareketlere rağmen 2016’da, rekor kırdığı 2015 se viyelerinin de üzerinde çıktı. Pazarın ÖTV’nin artırılacağı beklentisiyle tüketici talebinin öne çekildiği Kasım 2016’da tarihsel bazda yılın o ayı için en iyi performansı gösterdiğine dikkat çeken uzmanlar, ayrıca TL’nin dolar ile Avro karşısında yüzde 10’u aşan değer kaybının yeni yılda fiyatlara yansıyacağı beklentisiyle yılın son iki ayında satışların güçlü seyir izlediğini belirtiyor. l Ekonomi Servisi Dolar/TL zirveye yakın Önceki gün tarihi zirve olan 3.6401 seviyesini test eden dolar/TL dün dar çıktı. TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 1’i aştı. Serbest piyasada de 3.63 seviyesinin üzerini görerek zir dolar 3.6260 TL’den kapandı. veye yaklaştı. Güne 3.61’den başlayan dolar/TL, piyasaların kapanış saatlerine doğru hareketlendi. ABD’de aralık ayı tarım dışı istihdamda beklentilerin (178 bin) altında 156 bin kişilik artış görülürken, ortalama ücretle ABD tarım dışı istihdam verisi açıklan rin tekrar artışa geçmesi Fed’in faizleri madan önce 3.6220 seviyesinde olan daha da artırabileceğine işaret etti. dolar/TL, verinin ardından 3.6369’a ka l Ekonomi Servisi Diyanet’in tarikat cemaat buluşması Yakalanamayan tetikçisiyle, radikal İslamcı terör örgütlerinden hangisi, bağlantılarıyla hangi odaklar çıkarsa çıksın sonuçta Laik Cumhuriyetin hedef alınmasında, 39 can alan terörün şiddet dozunun çok ötesinde deprem etkisi yaratan Ortaköy katliamı üzerinde şöyle bir anlamlı düşünme fırsatını bile yakalayamadık... İktidarın, Liderliğin, siyasi zaaflarını, sorumluluk daha doğrusu sorumsuzluklarının boyutlarının ortaya çıkmasında yumuşak karnını, demokrasinin olmazsa olmazı laik, demokratik, hukuk devleti düzeninden sapma, rejim değiştirme icraatlarının sonuçlarını, suçlarını açığa çıkaran işlevi olabilir... İlk saatlerden radikal İslamcı akımların ya da özenilerek “dindar ve kindar” olarak yetiştirilmeleri istenmiş, Milli Eğitim’in olmazsa olmaz ilkeleri, yasakları delinerek açılmış yollardan yetiştirilmiş, başkalarının inanç ve yaşam tarzlarına düşman kılınmış yapılar sosyal medya üzerinden kinlerini kustular. O çok vahşi, insanlık dışı katilamı alkışlayan, “oh oldu” diyen yayınlar kamuoyunda açığa çıkınca, dostlar alışverişte görsün boyutunda, suç duyuruları ile de zorunlu olarak yasal soruşturmalar açılmış olsa da bir şey çıkmaz... Dünyanın rejimi sözde demokrasi olan ülkeleri içinde yargısız infaz içeriğinde en çok gazetecisi tutuklanmış ülkemizde, İktidarları, Liderliğinin kendileri yandaşı olmayan her türden muhalefet görüşü için, sonu gelmeyen operasyonlar sürüp giderken... Diyanet İşleri adına Ortaköy katliamı öncesi yılbaşı kutlamasını gayri meşru ilan edilmesi üzerinden ne gibi bir işlem yapıldı ki... Başkan Görmez hakkında “halkı kin ve düşmanlığa teşvik”ten yapılmış suç duyurusu işleme kondu mu ki? HHH Dün dikkatinizi çekmiş olmalı, PKK terör örgütü eylemi izlenimi veren önceki günkü İzmir patlaması gelince, İktidarları, Liderliğine terör örgütlerinin sıraya girmesinden kaynaklı siyaset yapmada gündem değiştirme fırsatı çıktı... Kuşkusuz ne bizlerin ne de dünyanın, Türkiye’nin terör örgütlerinin sıraya girmiş gibi, eylemlerini yoğunlaştırdıklarını yadsıma şansımız yok. Türkiye’nin içdış odaklı terör odağı yapılması, aralarında kan uyuşmazlığı olamazmış gibi görülen en kanlısından terör örgütlerinin, en bonköründen silahlandırılmış olarak Türkiye’ye yönlendirilmiş olmaları gerçeği karşısında aklımızı başımıza devşirmek zorunda olduğumuzu hâlâ görmezlikten gelebilir miyiz? Özellikle 15 yılına girmiş İktidarları erki, Liderliğinin birinci dereceden sorumluluğu yok mudur? 15 Temmuz’da silahlı darbecilerin karşısında sivil duran şehitlerimize, gazilerimize saygı duymak, sınırlarımız içinde ve dışında canını veren, en zorlu koşullarda ülkesi için savaşmak, savunma yapmak zorunda olan askerlerimize, polislerimize şükran borcu, kahramanlığı ile canını vererek İzmir terör eyleminin katilama dönüşünü engelleyen trafik polisimize selam durmak... Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına çekilmekten kurtarabilir mi? İş hamasete dökülünce bugüne kadar her tür inanç ve siyasal karalamaya hedef yapılmış, Kurtuluş Savaşı, kuruluş destanlarının yazılması, Mustafa Kemal Atatürk devrimleri çağrıştırılarak, birlik çağrıları yapılması ne kadarı ile inandırıcı? Toplumun bütününü kucaklayıcı, gerçekten her renk ve kimlikten, inaçtan vatandaşlarımızı ilkeli, güvenli birlikteliğe çağıran hangi ciddi adımlar atılıyor? İktidar erki gerçek birliktelik, ortak, dik duruş için ne kadar güven verici? Türkiye sınır içi ve dışında çatışmaların içinde, şehitler verirken, İktidar erkinin önceliği hafta başında rejim değiştirme, bal gibi de liderlik otoriterleşmesine, demokratik hukuk devleti düzenlerinin hiçbirinde yeri olamayacak güçler ayrılığını ortadan kaldırıcı, anayasa yapma hukukunu da çiğneyen adımlar atmakta... Şaşkınlık, dehşetle Diyanet’in yeni girişimlerini, tarikat ve cemaatlerle işbirliklerini öğrendik... Diyanet’in sorumlu üst düzey yöneticileri 32 kadar tarikat ve cematle öngörüşmeleri tamamlamışlar, önümüzdeki günlerde resmi bir toplantı düzenleyeceklermiş. Çok olumlu bir adımmış çünkü tarikatlerden, cemaatlerden başka inançları ötekileştirmemeleri, İslamdan ayrılmamaları, şiddete karşı durmaları istenecekmiş. İslam inancının gereği Diyanet’in bu çağrısı başka, yasal demokratik sivil toplum örgütü olmayan tarikat ve cemaatlere, laiklik, anayasa ayaklar altına alınarak meşruiyet tanımak çok başka... ‘Büyükanne maaşı’ ay sonunda başlıyor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “torununa bakan büyükanneye maaş” projesinin bu ay sonunda tamamlanacağını söyledi. Müezzinoğlu, projenin kamuoyuna yansıdığı gibi olmadığını belirterek “Büyükanne projesini, İstanbul Sanayi Odası’yla birlikte 1.5 aydır çalışıyoruz. İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Sanayi Odası’ndaki iş dünyasının sponsorlarıyla birlikte bir proje uygulamasını, protokolünü, ay sonuna kadar hazırlayıp tamamlayacak ve ay sonu protokolle bir pilot uygulama çalışmasını yaklaşık bin ailede yapacağız. Projenin artıları, eksilerini yıl ortasında görmüş olacağız” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle