Katalog

Cumartesi 7 Ocak 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU tasarım: ŞÜKRAN İŞCAN Adam olmak K adriciğim, Aklımız sende. Dayınla seni anmadığımız gün yok. Öyle garip duygular içindeyiz ki. Bir sarkaç gibi, bir gün umutsuzluk ve isyan duygularıyla karanlığın en koyusuna savruluyoruz. Sonra... Bu umutsuzluk yakışmıyor, bu ülke ne koşullarda kuruldu, elbet bir gün aklıselim galip gelecek, o güzel günlere ulaşacağız, diyerek bu kez umuda tutunmaya çalışıyoruz. Sen, gencecik yaşlarından bu yana hep doğru bildiğini savundun. Dürüstlüğün, güçlü mantığın ve bilginle hepimizin derin saygısını kazandın. Seninle hep gurur duyduk. Orada olmayı hiç ama hiç hak etmiyorsun. Ne sen, ne sevgili Turhan Günay, ne de diğer değerli gazeteciler. Bugünlerde yazı da yazamıyorum, içimden gelmiyor. O nedenle, sizlerle ilgili duygularımı en doğru biçimde yansıtan bir şiire sığınıyorum. Rudyard Kipling’in “Adam Olmak” şiiri, Bülent Ecevit’in çevirisiyle. Adam Olmak Çevrende herkes şaşırsa, bunu da senden bilse, Sen aklı başında kalabilirsen eğer, Herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır, Hem kendine güvenebilirsen eğer, Bekleyebilirsen usanmadan, Yalanla karşılık vermezsen yalana, Kendini evliya sanmadan Kin tutmayabilirsen kin tutana; HHH Düşlere kapılmadan düş kurabilir, Yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer, Ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir, İkisine de vermeyebilirsen değer, Aptallara tuzak kurmak isteyen düzenbazın Söylediğin gerçeği eğip bükmesine dayanabilirsen, Ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz, Koyulabilirsen işe yeniden; HHH Döküp ortaya varını yoğunu, Bir yazıturada yitirsen bile, Yitirdiklerini dolamaksızın dile, Baştan tutabilirsen yolunu, Yüreğine, sinirine dayan diyecek, Direncinden başka şeyin kalmasa da, Herkesin bırakıp gittiği noktada Sen dayanabilirsen tek; HHH Herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsen, Unutmayabilirsen halkı, Krallarla gezerken, Dost da düşman da incitemezse seni, Ne küçümser, ne de büyütürsen çevreni, Her saatin her dakikasına Emeğini katarsan hakçasına, Her şeyiyle dünya önüne serilir, Üstelik oğlum, adam oldun demektir. HHH İşte Kadriciğim, sen çoktan adam oldun. Sen ve gazeteci arkadaşların… İpek Yurtdışına başka, yurtiçinde başka Dışişleri, FETÖ’nün kumpaslarını dünyaya Ahmet Şık’ı örnek göstererek anlatırken; Şık 8 gündür FETÖ propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklu Dışişleri Bakanlığı’nın 15 Temmuz darbe girişimini bütün ülkelere anlatmak amacıyla hazırladığı “15.07.gov.tr” Ahmet Şık’ın annesi adli internet sitesinde darbe girişimi öncesi Türkiye’de yaşananlar sı Fatma Şık, oğlunun ralanırken, FETÖ’nün “gazetecilere karşı linç kampan yası” yürüttüğü vur gulanarak örnek ola rak Ahmet Şık’ın 2011 yılında tutuk lanması da yer ve MAHMUT riliyor. Dışişleri Ba LICALI kanlığı; dünyaya FE Metris Cezaevi’nde gördüğü muameleye ‘Ona nasıl olur da su TÖ yapılanmasını ve Türkiye’de yaptığı kumpasları sı vermezler’ diye ralarken; örnek gösterdiği Ahmet Şık’ın FETÖ propagandası yaptığı id tepki gösterdi diasıyla tutuklanması da akılları ka rıştırıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ar dından Dışişleri Bakanlığı’nın dar be girişimi ve FETÖ’nün Türkiye’de yaptığı kumpaslarının anlatılma sı amacıyla “15.07.gov.tr” adresiy le kurulan internet sitesi yayım yapmaya başladı. Sitede; “15 Temmuz 2016 Halkın Zaferi” başlığıyla darbe girişimi sırasında yaşananlar kro Şık’a yapılan işkencenolojikolaraksaatleregöresırala nıyor. İngilizce hazırlanan internet sitesinde fotoğraf ve videolarla 15 Temmuz’da yaşananlar saat saat an Muhabirimize cezaevinde yapılan uygulamalar Meclis gündemine taşındı. latılıyor. Dışişleri Bakanlığı’nın internet si CHP’li vekiller Ahmet Şık’a su verilmemesini ‘insanlık dışı’ olarak nitelendirildi tesinde darbe girişimi öncesinde yaşananların sıralandığı “Before Coup CAttempt” (Darbe girişiminden önce) CEZAEVİ TecriDİ sona erdiadlı bölüm de yer alıyor. Söz konusu HP’li Barış Yarkadaş, gazetemiz muhabiri Ahmet Şık’a götürüldüğü Metris Cezaevi’nde su bölümde, FETÖ’nün darbe girişimi öncesi Türkiye’de işlediği suçlar ve yaptığı kumpaslar şöyle sıralanıyor: “Aralık 2002’de Prof. Necip Hablemitoğlu cinayeti”, “Kasım 2005’te Şemdimli’de kitabevinin bombalanması”, “Ocak 2007’de Hrant Dink cinayeti”, “20072011 arasında Ergenekon, Balyoz ve askeri casusluk davaları”; “Mart 2011’de gazetecilere karşı linç kampanyası”, “Eylül 2011’de Oslo görüşmelerinin sızdırılması”, “Şubat 2012’de MİT Müsteşarı’nın tutuklanma girişimi”, “Aralık 2013’te 17/25 Aralık kumpası”, “Mart 2014’te Dışişleri Bakanlığı’ndaki resmi konuşmaların sızdırılması.” Mart 2011’de gazetecilere karşı linç kampanyası başlığında Ahmet Şık’ın 2011’de tutuklanmasına ilişkin bir fotoğrafa yer veriliyor. Söz konusu bölümde gazetecilere düzenlenen linç kampanyaları İngilizce olarak “3 Mart 2011’de FETÖ bağlantılı polisler, FETÖ’ye muhalif olmalarıyla bilinen dokuz gazetecinin gözaltına alınması emrini verdi. Listede FETÖ’nün Hrant Dink cinayetinde yer aldığını açıklayan Nedim Şener yer aldı. Bir diğer gazeteci Gülencilerin polis teşkilatındaki faaliyetleri hakkında yayımlanmamış bir kitap taslağını hazırlayan Ahmet Şık’tı. 25 Mart 2011 tarihinde Şık’ın yayıncısına verilmemesine annesi Fatma Şık’ın tepkisini aktardı. Buna göre Fatma Şık, “Benim oğlum Reina katliamını mı yaptı da bizim mi haberimiz yok? Ona nasıl olur da su vermezler? Gerçek FETÖ’cüler ortada fink atarken benim oğlumu hiç ilgisinin olmadığı, onların yüzünden eziyet çektiği FETÖ’den tutuklamalarını sindiremiyorum” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun “Metris ve Silivri cezaevlerine hak ihlali ve işkence iddialarının komisyon olarak incelenmesini” istedi. Ahmet Şık’a, götürüldüğü Metris Cezaevi’nde su verilmemesi, Silivri Cezaevi’nde ise tecrit altında tutulması Meclis gündemine de geldi. CHP’li Barış Yarkadaş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle konu ile ilgili soru önergesi verdi. Önergesinde, “Bir tutuklu ya da hükümlüye su vermemek işkencedir. İşkence yapmak insanlık suçudur; iş CANAN COŞKUN Haberleri ve Twitter paylaşımları nedeniyle “FETÖ/PDY ve PKK” propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanan gazetemiz muhabiri Ahmet Şık, kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Sorumlu Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya ile aynı koğuşa alındı. CHP Milletvekili Ali Şeker görüştüğü Ahmet Şık’ın “Gerçekleri ortaya koymamın bedelini ödüyorum” dediğini aktardı. Şeker, Şık’ın İzmir patlamasından da haberi olmadığını ifade ederek, kence yapmak şerefsizliktir” ifadelerini kullanan Yarkadaş, Şık’ın annesi Fatma Şık’ın kendisini arayarak anlattıklarını da aktardı. “Fatma Şık’ın kendisini arayarak ‘Benim oğlum Reina katliamını yaptı da bizim mi haberimiz yok? Ona nasıl olur da su vermezler!” diyerek tepki gösterdiğini belirten Yarkadaş, “Bu insanlara bu acıları yaşatmaya hakkınız yok” dedi. Fatma Şık’ın “Benim oğlumun tek bir örgütü var; o da Hakikat...” dediğini belirten Yarkadaş, “Gerçek bu denli açık ve çıplak...” dedi. Şık’a su verilmemesi ve avukatlarıyla görüştürülmemesinin hak ihlali olduğunu vurgulayan Yarkadaş, “Olası bir referandum öncesi, muhaliflere gözdağı veriyorlar” ifadesi Türkiye’nin kontrolsüz bir terör ortamına sürüklendiğini, bu sebeple endişeli ve üzüntülü olduğunu kaydetti. Ali Şeker gerçekleri ortaya koyması nedeniyle bedel ödediğini söyleyen Şık’ın “Önce FETÖ bana eziyet etti, şimdi iktidardakiler ediyor. Cemil Bayık ile doğrudan devletin görüştüğü, masaya oturduğu dönemde röportaj yaptım. Devlet suç işlemedi ama gazetecilik görevimi yapan ben suç işlemişim gibi gösterilmeye çalışılıyor. Suçlarını kapatmak için bizi içeri kapatıyorlar” dediğini dile getirdi. evinde bir hücreye kapatılan Şık’a, avukatlarının ifadelerine göre, üç gün boyunca istemesine rağmen ‘kantin kapalı’ denilerek içme suyu verilmemiştir” bilgisini verdi. Ağbaba sosyal medyadan yaptığı açıklada da “OHAL ile birlikte durum öyle bir hal aldı ki cezaevlerinde düşünce suçlularına su verilmemeye kadar varan bir işkence ile karşılaşıyoruz” ifadesini kullandı. CHP’li Eren Erdem ise Adalet Bakanı Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde “Metris ve Silivri’de Ahmet Şık’a yönelik insanlık dışı bu uygulamalar, hükümetin FETÖ geleneğini sürdürdüğünün en açık göstergesidir. Bu insanlık dışı tutumun sorumluları hakkında herhangi bir cezai iş polis tarafından baskın düzenlendi ni kullandı. lem başlatılacak mıdır?” ifadeleri ve taslağın el yazması ile bütün di CHP Genel Başkan Yar ni kullandı. jital kopyaları alındı. Gülen’in kum dımcısı Veli Ağbaba ise su CHP Balıkesir Milletveki paslarını araştıran Barış Terkoğlu, verilmemesi ile ilgili ola li Mehmet Tüm de, Meclis Genel Barış Pehlivan ve Soner Yalçın da rak TBMM İnsan Hakları Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Si iftira kampanyaları, tehditler ve tu İnceleme Komisyonu’na livri Cezaevi’ni adeta Kerbela’ya çe tuklamalara maruz kaldı” açıkla başvuru yaptı. Ağbaba virmeye çalışan, bir anlayışla karşı masıyla anlatılıyor. Ahmet Şık başvurusunda, “Ceza karşıyayız” ifadelerini kullandı. haber 7 Yılın manşeti CUMHURİYET’TEN Gazetemizin 1 Eylül 2016 tarihindeki, ‘Barışı istiyoruz, savaşı yaşıyoruz’ başlıklı manşeti, MediaCat’in yılın manşetlerine seçildi. Gazetemizin Dünya Barış Günü’nde manşetten verdiği haberde, yazarların, aydınların, akademisyenlerin, sanatçıların, avukatların, kadınların, LGBTİ’lerin, sivil toplum kuruluşlarının barış mesajlarına yer verilmişti. Manşetin hemen altında Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz’ın, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan’ın, şehit annesi Elif Mutluoğlu’nun, Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’nin ve Rakel Dink’in mesajları yer almıştı. Gelenekselleşen yılın man şetleri listesi, 13 kişilik bir jüri tarafından belirlendi. Birgün gazetesinin, yurtlarında çocuklara tecavüzün yaşandığı Ensar Vakfı ve KAİMDER’le ilişkisi olduğu iddia edilen kişi ve kurumları haberleştirdiği ‘Ensar rejimi’ başlıklı manşeti de yılın manşetleri arasında yer aldı. Posta gazetesinin 17 Şubat’ta Ankara’da bombalı saldırıda hayatını kaybeden Astsubay İbrahim Baran’ın iki akrabasının fotoğrafının yer aldığı, “Türkiye’nin Gözleri” manşeti de listeye seçildi. Hürriyet’in 15 Temmuz sonrası Yenikapı’da gerçekleşen büyük mitingin ardından “Benim güzel ülkem” başlığı da yılın manşeti seçildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Gözaltında gelen mutluluk RedHack’le ilişkilendirilen operasyon kapsamında 14 gündür gözaltına olan Birgün muhasebe çalışanı Mahir Kanaat, dün baba oldu. Sevinci ve hüznü aynı anda yaşadı. Oğlu Ali Poyraz’ın dünyaya geldiğini avukatından öğrenen Kanaat’ın sevinci, oğlunu görüp kucağına alamadığı için yarım kaldı. Savcı hâlâ izinde Gazeteciler Tunca Öğreten, Eray Sargın, Derya Okatan, Ömer Çelik, Metin Yoksu ve Mahir Kanaat, 14 gün önce gözaltına alınmış, gözaltı kararı 30 güne çıkarılmıştı. Gazetecilerin avukatları, gizlilik kararı gerekçe gösterilerek suçlamaları öğrenemezken, AKP iktidarına yakın Sabah gazetesi suçlamaların RedHack ile ilgili olduğunu öne sürmüştü. CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, soruşturma savcısının yıllık izne çıktığını bu yüzden ifade alma işlemine geçilemediğini söylemişti. Gazetecilerin avukatları savcının izinden ne zaman döneceğini bilmediklerini ifade etti. İfade alma işlemine ne zaman başlanacağı hâlâ belirsiz. Avukatlar, cezaevinde müvekkillerini ziyarete gider gibi her gün emniyete görüşe gidiyorlar. Mahir Kanaat, doğum gününü nezarethanede kutlamıştı. Dün de ikinci kez baba oldu. Kanaat, baba olduğunu ise dün görüşüne giden avukatından öğrendi. Avukatı Kanaat’ın çok sevindiğini, Ali Poyraz’a ailesiyle birlikte sağlıklı, mutlu bir ömür diliyoruz. Umarız bir an önce babasına kavuşur... CUMHURİYET ÇALIŞANLARI ancak oğlunu göremediği için üzüldüğünü söyledi. Kanaat’ın eşi Sevgi Kanaat ise “6 yaşındaki kızım sürekli soruyor babasının nerede olduğunu. Dedesi, ‘Gazeteye hırsız girmiş, polisleri oraya götürdü’ demiş. Babasının ne zaman geleceğini sorduğu zaman bir şey diyemiyoruz. Telefonla konuşmak istediği zaman da ‘telefonu bozulmuş’ diyoruz” dedi. Enfeksiyon geçiriyor Gözaltında açlık grevine başlayan Etkin Haber Ajansı editörü Derya Okatan’ın avukatı Sezin Uçar, Okatan’ın kaldığı koğuşun çok kalabalık, pis ve havasız olması nedeniyle enfeksiyon geçirdiğini söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Atilla Taş: Burası şimdilik daha güvenli CHP İstanbul Milletveki nuçta burası daha güvenli (şimdilik). Sav li Ali Şeker, Siliv cıların ve haşmetme ri Cezaevi’nde tu aplarının keyiflerini tuklu bulunan ga bekliyoruz. En sonun zeteci Murat Ak da şarkı söyletecekler soy ile şarkıcı Atilla bana” ifadelerini kul Taş’ı ziyaret etti. Şeker, Taş’ın mesajını Atilla Taş landı. Şeker, Murat Aksoy ve Atilla Taş’ın Twitter hesabından paylaş 126 gün olmasına rağmen id tı. Taş, mesajında “Bizler bu dianamenin hazırlanmaması rada kendimizi unuttuk siz na tepki gösterdiğini anlattı. ler için endişe ediyoruz, so l Haber Merkezi C MY B