18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 13 Eylül 2016 14 Suriye’de Irak’ın tekrarı mı? Suriye’ye TSK’nin girişi, “Kürt koridorunu önleme operasyonu olarak” gösterilse de olayların gidişi, “Irak’ın tekrarı sürecini” anımsatıyor; 1) 1 Mart 2003 tezkeresini ısrarla savunan AKP hükümeti, tezkerenin Meclis’te reddine karşın ABD’ye her türlü yardımı yaparak, “bağımsız bir Kürt oluşumunun Bağdat’tan ayrı olarak kurulmasına yardımcı oldu”: askeri, siyasi ve ekonomik olarak her alanda görüldü. 2) Suriye’de Esad rejimine ve Suriye’nin bütünlüğüne karşı, “küresel güçlerin yarattığı iç savaşa Ankara’nın taraf olarak, Esad’a karşı destek olması” Irak benzeri bir süreçtir. O zaman Saddam’a karşı yürütülen Ankara desteği Irak Kürdistanı’nı yarattı. Bugün ise Esad’a “karşı” verilen destek Suriye kantonunu (Kürdistan ayağını) yaratmaya başladı. YPG, Irak’taki Kürt devletinin batı uzantısı haline geldi. 3) YPG (ve PYD) ABD ve AB tarafından siyasi, askeri ve iktisadi olarak destekleniyor. Ankara Esad’a ve dolayısıyla Suriye’nin bütünlüğüne karşı savaştığı için büyük bir çelişki içinde; Hem Suriye’nin bütünlüğünü istiyorum diyoruz, Hem de ülke bütünlüğünün tek ve en önemli güvencesi olan Esad’a karşı, ÖSO’yu destekliyoruz, ÖSO’yu paralı askerler, cihatçılar ve diğer çakma grupların oluşturduğunu dünya âlem kanıtlarıyla bildiği halde. Ankara, “Kürt koridorunu engeller görüntüsü içinde”: Ancak fiili gidiş, yarının Kuzey Irak’ını Suriye’de hazırlıyor. Bugün Ankara, Suriye’de Fırat’ın doğusundaki YPG oluşumunu kabullenmiş durumda. Ancak yarın koridor ABD, AB ve İsrail’in desteği ile yavaş yavaş batıya uzanır hale getirilecektir. Ankara’nın uyguladığı çelişkili politika bu sonucu doğurmaktadır. 4) TSK’nin Musul’da da devreye sokulacağının sinyalleri gelmeye başladı. ABD ve İngiltere, dün Irak’ta yaptıklarını, bugün Türkiye’ye yaptırmış oluyorlar. Bir Amerikalı yetkilinin dediği gibi, eldiven kullanıyorlar, kendi elleri kirlenmiyor. 1 Mart 2003’te TBMM’nin basireti sayesinde tezkere reddedilmişti. Bugün ise Erdoğan, Esad ile kavga ettirilerek; hatta maşa IŞİD terörü kullanılarak Türkiye Suriye’ye sokturuluyor. Ankara ve Şam’ın arası, geri dönülemeyecek bir biçimde açılıyor. Dengesiz gidiş ABD, AB ve İsrail’in, Soğuk Savaş bitiminde Kürdistan projeleri dayatılmamış olsaydı Ankara ile aralarında “dengeli ve karşılıklı çıkarlara dayalı” ilişkiler geliştirilebilirdi. Ancak bugün Erdoğan ve AKP hükümeti “dengesiz ve çelişkili” gidişi kabule mecbur ediliyor. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi, buna mecbur etme operasyonunun bir parçasıdır. FETÖ, PKK, YPG, IŞİD hep birlikte devreye sokularak Türkiye, AKP hükümeti, Erdoğan ve iş dünyası baskı altına alındı. Beni iki defa ağırlaştırılmış müebbet talebi ile yargılayan FETÖ’lü savcı ve hâkimler, arkada 15 Temmuz’u bırakarak, Türkiye’den kaçıp gittiler. Erdoğan, Esad’la da Putin gibi yapsa… Erdoğan, bir U dönüşü yaparak Esad ile barışabilse, bütün dengeler Türkiye lehine değişir; 1) Suriye Kürdistanı kurulamaz. 2) IŞİD, birlikte yok edilir. 3) Küresel güçler Türkiye ve Suriye ile “kedifare oyununu oynayamazlar”. 4) Türkiye’nin doğusu kurtulur, ülke bölünmez. 5) Ekonomik ilişkiler tavan yapar; iki ülke halkı da ekonomik refahtan birlikte yararlanır. 3 milyon Suriyeli geri gider, Türkiye rahatlar. Bütün bu olumlu şeyleri reddedip, akıldışı düşmanlıktan kurtulamamanın sebebi ne? Yoksa küresel güçlerin teslim aldığı; elini kolunu oynatamayan bir yönetim mi var? Din odaklı dış politikanın esiri haline getirilmiş bir Ankara mı söz konusu? Yoksa, “Türkiye bir kenara: tek amaç iktidarda kalmaktır, vaziyeti idare edelim” zihniyeti her şeye egemen olmuş da biz mi farkında değiliz? Suriye’nin parçalanması demek yarın Türkiye’nin de aynı kaderi paylaşması sonucunu doğurur, hâlâ göremiyor musunuz? İşin pazarlaması, bir istihbarat örgütünün başı tarafından Amerika’dan yapılmaya başlandı bile. 13 EYLÜL 2016 SAYI: 33214 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler Mine Esen Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.06 04.53 05.20 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.35 13.07 16.38 06.20 12.52 16.23 06.44 13.14 16.44 Akşam 19.27 19.11 19.32 Yatsı 20.49 20.31 20.49 yorum EDİTÖR: TAMER KAYAŞ TASARIM: ZARİFE SELÇUK FETÖ’nün askeri kanadı 15 Temmuz günü kanlı bir darbe girişiminde bulundu. 1 Eylül’e kadar Milli Savunma Bakanlığı, darbe girişimi soruşturmasında 820 askeri personelin daha TSK’den ihraç edildiğini duyurdu. Bu rakamla ihraç edilen toplam asker sayısı 4 bini aştı! Peki, darbe eylemine karışmayan şu haberlerdeki kişilerin suçları nedir? 24 Temmuz – Sözcü: “35 sağlık kuruluşunun kapısı mühürlendi!” 29 Temmuz – Milliyet: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Bakanlıktaki temizlikte, aralarında 2 büyükelçinin de olduğu 88 kişinin ilişkisi kesildi!” 31 Temmuz – Milliyet: “2 bin 239 akademik personel dahil, 69 bin 779 kişi açığa alındı!” 10 Ağustos – Hürriyet: “Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan 2 bin 560 kişiyi daha işten atılınca, sayı 3 bin 672’ye çıktı!” 12 Ağustos – Milliyet: İçişleri Bakanı Efkan Ala açıkladı: “Tutuklu sayısı 16 bin 899!” 14 Ağustos – Sözcü: Başbakan Binali Yıldırım: “ 76 bin 597 kişi açığa alındı. Ayrıca 4 bin 897 memur atıldı!” 25 Ağustos – Milliyet: Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Kurulu: “2 bin 847 hâkim ve sav “15 Temmuz’dan sonra 40 binden ÖzAgecanr fazla kişi gözaltına alındı, 20 binden fazla kişi tutuklandı. Kamuda yaklaşık 80 bin kişiye görevden el çektirildi. 45 gazete, 23 radyo, 18 televizyon, 15 dergi, 29 yayınevi, 3 haber ajansı kapatıldı. Yaklaşık 199 Kavşak gazeteci hakkında gözaltı kararı alındı. 24 gazeteci ise tutuklandı!” At Kim? İt Kim? 11 Eylül – Milliyet: “Başkentte, 15 Temmuz’dan bugüne kadar FETÖ’nün darbe girişimine yöne cıya ihraç şoku!” lik operasyonlarda, 2 bin 223 kamu 2 Eylül – Sabah: “3 vali yardımcısı, çalışanının açığa alındığı, 3 bin 502 ki 10 kaymakam açığa alındı! şinin ihraç edildiği, 490 kamu personeli 2 Eylül – Cumhuriyet: “543 hâkim ve ile 114 kişi hakkında adli işlemlerin de savcı daha meslekten atıldı!” vam ettiği bildirildi!” 5 Eylül – Cumhuriyet: Yıldırım: “14 11 Eylül – Sabah: “En fazla ihraç, bin öğretmen açığa alınacak!” hain örgütün örümcek ağı gibi sardığı 9 Eylül – Cumhuriyet: “22 bin öğret Milli Eğitim Bakanlığı’nda 25 bin 168 men hakkında idari inceleme sürüyor!” kişiyle oldu!” 9 Eylül – Sabah: 12 Eylül – Sabah: “Ya “11.825 öğretmen daha yıncı ve yapımcı FE açığa alındı!” TÖ’cülere ‘dur’. Kültür 9 Eylül – Hürriyet: “27 Bakanlığı, FETÖ’ye bağlı işadamı tutuklandı!” yayıncı ve yapımcı 25 şir 10 Eylül – Hürriyet: Yıl ketin meslek birliği üye dırım: “Milli Eğitim’den liklerini bitirip hak ve ala sonra şimdi sıra caklarını bloke etti!” İçişleri’nde!” Bu köşede sürekli ola 11 Eylül – Cumhuriyet: Beraber yürümemişler miydi! rak FETO’nun vatan ha Özgen Acar inliğini anlatmaya çalışmışızdır. Elbette anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! 14 yıldır iktidarda olan AKP’nin başındaki ile FETO yoldaş değiller miydi? Peki, bu kişilerin terörist olduklarını 14 yılda öğrenemeyen iktidar, bir gecede nasıl öğrenip kanıtladı? Atla it izinin karıştığı bu ortamda, atların izini itler mi saptıyor? Peki, bunca insan kovuldu. Bu insanlar, ülkede artan işsizliğe katkı yapmayacaklar mı? İnsanlar arasında toplumsal ilişkiler aksayıp iç barışa gölge düşmeyecek mi? Özür: Değerli okurlarım! Her gün gelen şehit haberlerine ek olarak bu korkunç ortamda bayramınızı üzülerek kutlayamıyorum! AKM’ler yıkılamaz!Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR:ÖZGÜRMUMCUveSİNEMUSERKARA [email protected] DOĞAN HASOL Dr. Y. Müh. (Mimar) Eski TBMM Başkanı ve AKP Ankara Milletvekili Cemil Çiçek 2012 yılında, “AKM, ne başkente yakışıyor ne de bizim iktidarımıza. Bu ucubeden bir an evvel kurtulalım” demişti. O binanın AKP iktidarı ile ne ilgisi olabilir? Herhalde Çiçek, AKP ile AKM’yi karıştırmış olmalı. Siyasetçiler bilgi sahibi olmadıkları konularda uluorta konuşabiliyorlar. Sanatın içine tükürebiliyorlar, sanatsal konularda “ucube” sözcüğü de dillerinden düşmüyor. Ata’nın 100. yaşına ithafen 1981 yılı yüce Atatürk’ün 100. doğum yılı idi ve yurdun her yanında düzenlenen etkinliklerle coşkuyla kutlanıyordu; Ankara Atatürk Kültür Merkezi de o kapsamda ele alındı. Bu amaçla hatta 1980’de “Atatürk Kültür Merkezi Kurulması Hakkında” bir yasa bile çıkarılmıştı. Eskiden Hipodrom’un yer aldığı geniş alan kültürel hizmetler için yeniden düzenlenecekti. Projenin ilk adımını oluşturan müze, sergi, kütüphane bölümlerini içeren yapı, açılan yarışmayı kazanan projeye göre gerçekleştirildi ve 1987’de açıldı. Yapımın finansmanında, halktan toplanan bağışlar da kullanıldı. Bina, 1990 yılında Ulusal Mimarlık Ödülü’nü kazandı. Yine o alanda yapılması öngörülen, operabale, tiyatro salonlarını da içeren Kongre ve Kültür Merkezi için 1995 yılında açılan yarışmada kazanan proje gerçekleştirilmedi. Kompleksin başka bir parçasını oluşturmak üzere düşünülen Türkiye Uygarlıklar Müzesi girişimi de sürdürülmedi. İstanbul AKM’nin durumu uzunca bir süreden beri tartışılırken, bu kez de Ankara AKM’nin yıkılması hevesi gündeme geldi. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek AKM binasını yıkmak istiyormuş. Ankara ve İstanbul’daki AKM’ler için en doğru çözüm, o yapıları kimliklerini bozmadan gerekli eklemeler ve düzenlemelerle güncelleştirmek olmalıdır. Ödüllü bina Neoliberalizm furyasında kent merkezindeki böylesine geniş kentsel donatı alanlarına göz konması şaşırtıcı değildir. Belki biraz da o nedenle AKM binası ihmale uğradı ve iyi kullanılmadı. Şimdi o kötü kullanım kusurlarını binanın mimarisine mal etme çabaları görülüyor. Böylece, yarışmayla seçilmiş, halkın bağış desteğiyle bitirilmiş, sonra da ödül kazanmış 29 yıllık bina yıkılmak isteniyor. Aynı kapsamda 19 Mayıs Stadı da yıkılacakmış. Kültür başkentinin ayıbı Cumhuriyet döneminin çok tutarlı birçok mimarlık örneği ikti darın yıkım programında... İstanbul AKM, 8 yıl önce bakımonarım amacıyla kapatılmıştı; İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olacağı 2010 yılına yetiştirilecekti. Ne var ki, sonuçta 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul, o yılı en önemli kültür merkezinden yoksun olarak geçirmenin ayıbını yaşadı. İstanbul AKM hâlâ kapalı... Opera, bale, konser ve tiyatro yersiz yurtsuz. Şu anda bina polis karargâhı niteliğinde. Yıkıp yerine başka bir yapılaşma için yabancılara el altından bazı projeler yaptırıldığını duyuyoruz. Son olarak geçenlerde Cumhurbaşkanı da Taksim’de Topçu Kışlası’nın yeniden yapılacağını bildirirken bir cami ile bir opera binasının da inşa edileceğini sözlerine eklemiş. Son söz... AKM’ler yıkılamaz. O binaların, kültür varlığı olarak yasal koruma desteğine sahip olmalarının yanı sıra Türkiye mimarlık tarihi içinde ciddi yerleri vardır. Doğru çözüm, o yapıları kimliklerini bozmadan gerekli eklemeler ve düzenlemelerle güncelleştirmek olmalıdır. Tıpkı Paris Operası’nda, Milano’da La Scala’da yapıldığı, şimdi de Sidney Operası’nda yapılacağı gibi. Bütün bu tutarsızlıkların ardında, “Atatürk” adına bazı kişilerce duyulan alerji olabilir mi? Buna inanmak istemem; hiç kimse o denli değerbilmez olamaz. BİŞeKlUedRiyoertnainyayaçlıaknaırndı,ıisB6Bşeeetişnelyeçdnodiiyğkçiyilaıukelıasridı HAZAL OCAK AKP’li Beyoğlu Belediyesi güvenlik bölümünde çalışan 6 kişiyi 2015 yılının Aralık ayında sendikal faaliyetler gerekçesiyle işten çıkardı. Belediye daha sonra işçileri sendikal faaliyetlerinden ötürü işten çıkardığını yalanlayarak çalışanların “daha verimli çalışmaları için yer değişikliği” yaptıklarını söyledi. Belediyenin yalanını Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) ortaya çıkardı. Beyoğlu Belediyesi 2015 yılının aralık ayında güvenlik bölümünde çalışan 6 kişinin sendikal faaliyetleri nedeniyle hizmet akitlerine son vererek işten çıkardı. Beyoğlu Belediyesi CHP’li Meclis üyesi Ali Mendillioğlu belediyeye başvuruda bulunarak işçilerin neden çıkarıldığını sordu. Belediye, meclis üyesine gönderdiği cevap yazısında hizmet binasında gözetleme, kontrol, muhafaza ve güvenlik işlerinde çalışan işçilerin “daha verimli çalışmaları maksadıyla yer değişikliği” yapıldığını söyledi. İşçiler belediyeyi İŞKUR İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne şikâyet etti. İŞKUR müfettişleri geçen nisan ayının çeşitli tarihlerinde belediyeye giderek incelemelerde bulundu. Müfettişler 29 Nisan 2016 tarihinde düzenledikleri raporun sonuç ve kanaat bölümünde işçilerin “sendikal faaliyet ve sendikal üyelik” nedeniyle işlerine son verildiğini tespit etti. l İSTANBUL Taciz iddiası Suriyeli lincine dönüştü Gaziantep’e yerleşen Suriyeli 4 kişi, iddiaya göre aynı sokakta yaşayan bir kadına tacizde bulundu. Olayın duyulmasının ardından toplanan mahalleli 4 kişiyi darp etti. Aynı sokakta oturan Suriyelilerin yaşadıkları evlere taş ve sopalarla saldırdı. Destek istenmesi üzerine olay yerine gelen polis, saldırılan evde yaşayan 8 kişilik Suriyeli aileyi tahliye etti. Polis, olayların büyüme ihtimaline karşın mahallede geniş güvenlik önlemi aldı. l DHA Tartıştığı otobüs SÜRÜCÜSÜNE 2 kurşun Sancaktepe’de KadıköyYenidoğan seferini yapan içinde yolcuların bulunduğu 19S numaralı Özel Halk Otobüsü’nün şoförü Ferdi Ok, Çekmeköy’de trafikte bir otomobilin sürücüsü ile tartıştı. Otomobil şoförü, otobüsü Sancaktepe’ye kadar takip ederek tabanca ile iki el ateş etti. Kurşunlardan birisi sürücü penceresine diğeri ise sol ön çamurluğa isabet etti. Yaralanan olmazken kırılan cam parçaları otobüs şoförünün yüzünde ufak yaralar açtı. l DHA IŞİD operasyonunda 3 oğlu ile tutuklandı Samsun’da IŞİD ile bağlantısı oldukları iddia edilen Iraklı K.K.F. (61) ve çocukları U.K.G. (28), A.K.G. (30) ve H.K.G.’yi (19) dün sabah Samsun İlkadım ilçesi İlyasköy Mahallesi ve 19 Mayıs Mahallesi’ndeki 2 ayrı eve yapılan operasyonla gözaltına alındı. Savcıya ifade verip tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Iraklı baba ve 3 oğlu tutuklanarak Samsun Kapalı Cezaevi’ne gönderildiler. Aşiret kavgasında 3’ü polis 10 yaralı Erzurum’un merkez Palandöken ilçesinin Abdurrahman Gazi Mahallesi’nde boş eve taşınma yüzünden dayı ile yeğen arasında önceki akşam başlayan tartışma, dün kavgaya dönüştü. Hepsi de akraba olan yaklaşık 100 kişinin katıldığı taşlı sopalı kavgayı ayırmak için polis havaya ateş açıp biber gazı kullanmak zorunda kaldı. Polisler kavgayı güçlükle ayırırken, yaralanan 3’ü polis 10 kişi ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. Kavşak C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle