Katalog

Salı 13 Eylül 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Devlet hazırsa haber 11 6 ayda bitiririz’ 18 ay sonra kardeşiyle görüşen Abdullah Öcalan’ın mesajları Diyarbakır’da açıklandı KÜRT SİYASETÇİLER: Barışın Çözüm sürecinin bitmesinin ardından 5 Nisan 2015’ten bu yana kimseyle görüştürülmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla Açlık grevleri SONA ERDİRİLDİ Mehmet Öcalan’ın açıklamalarının ardından aç şandı. Bu zihniyeti şiddetle kı aldık. Bundan sonra da özgürnıyoruz. Darbeler çözüm de lüğüne kavuşması, tecridin or ilk adımı 1.5 yıl sonra kamuoyuna gönderdiği mesajda “Bizim projelerimiz vardır. Eğer devlet pro lık grevi eyleminde olan 50 Kürt siyasetçi adına konuşan Demokratik Toplum Kongre ğildir. Bugün Kurban Bayramı. Bu bayramda daha çok dayanışma ve birlik esas alınır ama tadan kalkması için mücadele devam edecek. Açlık grevi bitse dahi alanlarda meydan olsun jelere hazırsa biz 6 ayda bitirebiliriz. Eğer devlet samimi olsaydı bu sorun çö si (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, kritik bir süreçten geçildiğini vurguladı. 12 Eylül darbesinin 36. yıldönümüne dik biz maalesef halk olarak bayramı mezar başında geçiriyoruz” dedi. Milletvekilleri, siyasetçiler, yazar ve sanatçı larda olacağız. Darbelere karşı direniş meşrudur ve direneceğiz. Sayın Öcalan’ın öncelikle özgürlüğüne kavuşması gere zülürdü, bu ka kat çeken Güven, belediyele larla açlık grevine Öcalan’dan kiyor. Sayın Öcalan’dan haber HDP Eş Genel Baş dar insan ölmez re kayyım atanmasını eleştire haber alınanaması nedeniy aldık. Bugün burada açlık gre kan Yardımcısı Meral Beş di. Bu ölümler rek, darbelerin devam ettiği le başlandığını anımsatan Gü vini sonlandırıyoruz. Bundan taş: Açıklama bu karanlık günlerden çıkış için kü MAHMUT ORAL nedeniyle uyuyamıyorum. Bu kör ni söyledi. Güven, “Hepimizin ven, “Evet bugün bir haber al sonra mücadelemize her alangözleri önünde bir darbe ya dık, halk olarak derin bir nefes da devam edeceğiz” dedi. çük de olsa bir umut ver bir savaştır. Kim di. Gelecek için umut verdi. Özellikle İmralı’da bu savaşın çözüm olmadığına dönük mesajlar da çok değerlidir. Umarız muhataplar da bu mesajı doğru değerlendirir. HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer: Olumlu bir mesajdı. Gereken bir mesajdı. Yanlıştan erken dönüldü. Aklıselimin galip gelmesi sevindirici. Umarız ki son bir buçuk yıl içinde ortaya çıkan kanlı süreçten geri dönülür. Daha önce devam eden müzakere zeminine dönülür. HDP Muş Milletveki senin kimseyi yeneceği bir savaş değildir. Artık bu kan, gözyaşı dursun. Bir ülkede günde 2030 kişi ölüyorsa o bayram, bayram değildir” dedi. Öcalan aydınlara, demokratlara, siyasi partilere sorunun çözümü için çağrı yaptı. İmralı Adası’nda önceki gün ağabeyi PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen Mehmet Öcalan, dün avukatı Mazlum Dinç ile Diyarbakır’a gitti. Öcalan’dan 1.5 yıldır haber alınamaması nedeniyle 5 Eylül’den bu yana açlık grevi yapan aralarında HDP milletvekillerinin de bulunduğu 50 Kürt siyasetçiyle birlikte basın açıklaması yapıldı. Pazar günü İmralı’da 1.5 saat süren bir görüşme yaptıklarını ifade eden Mehmet Öcalan, ailesinin 2 yıldır, avukatlarının 4 yılı aşkın süredir Öcalan ile görüştürülmediğini belirterek, aile ve avukat görüşmelerinin yasal ve demokratik hak olduğunu söyledi. ‘80 yıl daha sürebilir’ Öcalan için “terörist başı” gibi cümleleri kesinlikle kabul etmediklerini söyleyen Mehmet Öcalan, “23 seneden beri barış için bu kanın durması için mücadele ediyor. Biz bu dili kesinlikle kabul etmiyoruz” ifadesini kullandı. Mehmet Öcalan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın söyledikleri ni şöyle aktardı: “Orada üç arkadaşı da vardır. Onlarla beraber çalışıyoruz. Tecrit durumu devam ediyor. Durumumda bir sorun yoktur. Bizim projelerimiz vardır. Eğer devlet projelere hazırsa biz 6 ayda bitirebiliriz. Çözüm sürecini biz yok etmedik. Benim yanıma gelen heyete aktardım ve onlar ‘15 gün sonra yine geleceğiz’ dediler. Kürt sorunu 40 yıllık değil 100 yıllık 200 yıllık sorundur. Eğer devlet samimi olsaydı bu sorun çözülürdü, bu kadar insan ölmezdi. Bu ölümler nedeniyle uyuyamıyorum. Bu ölümleri bu ülke hak etmemiştir. Eğer devlet hazırsa iki adamını buraya gönderir. Bu sorun ağır bir sorundur. Bizim projelerimiz hazır. Bu kör bir savaştır. Kimsenin kimseyi yeneceği bir savaş değildir. 3040 yıldır devam ediyor. 80 yıl daha devam edecek belki. Artık bu kan, gözyaşı dursun. Bu çözüm tek taraflı olmaz, en büyük taraf devlettir. Eğer çözüm işaret ederlerse bu sorun çözülür. Bayramdır ve bir ülkede günde 2030 kişi ölüyorsa o bayram, bayram değildir. Bu bayramı kutlarım ama bu durumda ahlaki değildir. Aydınlara, demokratlara, siyasi partilere tüm insanlar bir an önce bu sorunun çözülmesi için hareket etmelidir.” l DİYARBAKIR li Ahmet Yıldırım: Toplumsal barışı güçlendirecek OSMAN ÖCALAN: gerekli adımların diyalog ve müzakere yoluyla ge Görüşmeyi lişebileceğini söylüyoruz. Bu görüşme ve gelen mesajların da bunun ilk adı Barzani önerdi mı olmasını temenni ediyoruz. 78’liler Girişimi Diyarbakır Sözcüsu Gani Alkan: Gelen mesaj gerçek Kuzey Irak’ta yayım yapan bir televizyon kanalına açıklama yapan Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan, Abdullah Öcalan’ın ailesiyle ten sevindirici oldu. Bu görüşmesine izin verilmesinde gün 12 Eylül ve bizler de Irak Kürdistan Bölgesel Yöneti 12 Eylül’ü yaşayan in mi Başkanı Mesut Barzani’nin sanlarız. Ancak belediye etkili olduğunu söyledi. Osman lere atanan kayyımlarla Öcalan, Barzani’nin Türkiye’ye 12 Eylül’ü katbekat aşan yaptığı son ziyarette Abdullah bir darbe girişimi oldu. Öcalan’ın Kurban Bayramı do Halkın iradesi yok sayıl layısıyla ailesiyle görüşmesinin dı. Bu kara günün ardın olumlu olacağını ifade ettiğine dan Öcalan’dan gelen me belirterek, “Barzani, Türkiye’de saj biraz rahatlattı.Temen ki yetkililere çözüm sürecinin nimiz Öcalan ile görüşme yeniden başlamasını önerdi” de lerin devam ettirilmesiy di. Barzani, 15 Temmuz’un ar le Kürt sorununun da çö dından Türkiye’yi ziyaret ede zümüne dair günlerin gel rek Başbakan Binali Yıldırım ve mesidir. l DİYARBAKIR / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Cumhuriyet Erdoğan ile görüşmüştü. Abdullah Öcalan’la İmralı Cezaevi’nde görüşen kardeşi Mehmet Öcalan, Diyarbakır’da açıklamalarda bulundu. l Haber Merkezi Sekretarya hâlâ aktif Öcalan’ın süreç devam ederken İmralı’ya sekretarya görevi yapmak üzere gönderilen beş kişiden üçüyle çalışmalar yürüttüğünü açıklaması dikkat çekti MAHMUT LICALI Çözüm sürecinin sonlanmasının ardından İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan 18 ay sonra ilk kez ailesi aracılığıyla kamuoyuna mesaj gönderdi. Öcalan’ın mesajı HDP’de olumlu karşılanırken, yeni bir sürecin başlayıp başlamayacağı konusunda farklı görüşler dillendiriliyor. HDP içinde Öcalan’a görüşme yasağı yerine aile ve avukatlarıyla görüşme hakkının tanınması durumunda sürecin olumlu gelişmeleri de beraberinde getireceğini görüşü ifade ediliyor. Öcalan’ın mesajında 6 ay içinde çözüm vurgusunun çok önemli olduğu dile getirilirken, bu aşamada hükümetin atacağı adımların belirleyici olacağı kaydediliyor. Diyarbakır’da Mehmet Öcalan’ın açıkladığı mesaj larda dikkat çeken ayrıntıların başında süreç devam ederken İmralı’ya sekretarya görevi yürütmek üzere gönderilen hükümlülerin kısmen hâlâ adada bulunduğuna ilişkin vurgu oldu. Süreç devam ederken, Öcalan’a çalışmalarında yardımcı olmak üzere beş hükümlü gönderilmişti. Söz konusu beş kişiden ikisinin bu yıl başında Silivri’ye nakledildiği kamuoyuna yansırken, geri kalan üç kişi hakkında bugüne kadar net bir bilgi bulunmuyordu. Ancak Öcalan’ın mesajında üç kişiyle birlikte çalışmalar yaptığını belirtmesi ve projelerinin olduğunu ifade etmesi İmralı’da Öcalan’ın sekretarya görevi yürütmek üzere gönderilen hükümlülerle birlikte bazı çalışmalar yapmasına izin verildiğini de gösterdi. l ANKARA İDRİS BALUKEN: KAYITSIZ KALAMAZLAR HDP İmralı Heyeti üyesi HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Öcalan’dan gelen ve Diyarbakır’da açıklanan mesajları Cumhuriyet’e değerlendirdi. Baluken, Öcalan’ın can güvenliği konusunda kaygıları giderici bir görüşmenin gerçekleşmesini son derece önemsediklerini belirtti. Öcalan’ın mesajlarının son derece net olduğunu söyleyen Baluken, şunları dile getirdi: “Çözüm sürecini AKP’nin bozduğunu, 15 gün içinde izleme heyetinin gelmesi gerekirken gelmediği tespitini biz de heyet olarak yapmıştık. Akan kandan duyulan rahatsızlık ve Kurban Bayramı’nın bu ortamda karşılandığına ilişkin duymuş ol duğu ıstırap belli “İmralı heyeti ola oluyor. Öcalan’ın rak Türkiye halkları hükümete ve na karşın en küçük devlete net bir bir barış kırıntısını çağrısı var. Sa bile büyütmeye söz mimi yaklaşılır verdik. Hükümet ve sa çözümümüz devletin yaklaşımını hazır, 6 ay içe takip edeceğiz. bir risinde bu me görüşme gerçek seleyi çözebili leşti. Tecrit devam riz aktarımı son ederse bu hiçbir derece önemli sorunun çözümü dir. 6 ay içerisin ne katkı sağlamaz. de Kürt meselesi gibi devasa bir İdris Baluken Hükümetin tecritle ilgili atacağı adım meselenin çö önemlidir. Öcalan’ın zümü ortaya konmuşsa buna bundan sonra da avukatla hiç kimsenin kayıtsız kalma rı ve bağımsız heyetlerle gö lüksü yoktur.” rüşmesi durumunda biz siyasi Baluken, HDP’nin bu aşa iklimin çok kısa bir süre içeri madan sonra nasıl bir politi sinde değişeceğini düşünü ka izleyeceği konusunda ise yoruz” dedi. Keyfi yönetim ve Zübük Türkiye’de parlamentonun, partiler arası diyaloğun, siyasal davranış tutarlılığının hiçbir geçerliliğinin olmadığının, güçlünün iradesinden başka geçerli ilke ve kural kalmadığının en somut kanıtı, belediye başkanlarını idari kararla görevden alıp yerine kayyım atamasını mümkün kılan uygulamadır. Birkaç hafta önce Meclis’teki dört partinin ortak önergesiyle torba yasadan çıkarılan bir önlemin, olağanüstü hal yönetiminin verdiği fırsatla KHK olarak yürürlüğe sokulması ve hemen uygulanması basit bir darbe fırsatçılığı değildir. Muhalefet milletvekillerini aldatmakla yetinmeyen, önergeyi imzalamış ve bu yönde oy kullanmış bütün AKP milletvekillerini de aşağılayan, onları kuklaya dönüştüren kurnaz ama hilebaz bir hamledir bu. Bu manevra, iktidarın olağanüstü hal yönetimine öngörülebilir bir vadede son vermeye niyetinin olmadığını gösteriyor. OHAL’in 20 Ekim’de üç ay daha uzatılmasıyla yetinmesi mümkün olmayan icraatlar art arda geliyor. Anayasa ihlal edilerek gasp edilen olağanüstü yetkilerin geri alınmasını iktidar açısından giderek imkânsız kılan, kalıcı bir olağanüstü rejimin temellerini atmaya yönelik adımlar atılıyor. Doğrudur, darbenin başarılı olması durumunda çok büyük bir toplumsal felaket yaşayacaktık. Şimdi aynı boyutta ve türde belki değil ama sonuçları açısından karşılaştırılabilir, güçlünün hukukunun hukuk devletine ikame olduğu bir keyfi yönetim altında yaşıyoruz. Darbe girişiminin yarattığı korkuyu ve haklı tepkiyi araçsallaştıran iktidar, bugün keyfi bir egemenlik hakkı kullanıyor. Yönetime keyfiliğin hâkim olması, kendi dinamikleri içinde bundan çıkışın kapısını da kapar. Yönetim olağanüstü rejimden biraz daha olağan olana döndüğünde, elde ettiği yetkilerin bir kısmını kaybetmenin yanında, yaptığı keyfi işlemlerin hesabını vermek endişesini de taşır. Bu nedenle adı olağanüstü olmasa da rejimin fiilen bu haliyle kalıcılaşması, keyfi yaptırımların süreklilik kazanması için önlemler alır. İktidarın bugünkü icraatları, yönetimde keyfiliğin olağanlaşmasının ve karşıdarbe rejiminin kalıcılaşmasının zeminini hazırlıyor. Olağanüstü hal, başarısız darbe girişimine katılan, bunu düzenleyen ve destekleyenlere karşı etkili ve hızlı önlem almak için ilan edilmişti. Hükümet, el çabukluğuyla, sınırları bütünüyle belirsiz bir “terörle mücadele” amacı ilave ederek, olağanüstü hal rejiminden çıkış kapısını kendince kapattı. Tayyip Erdoğan’ın, 15 Temmuz darbe girişiminden bir ay önce, “terörle mücadele(nin) kıyamete kadar” süreceğini ilan ettiğini hatırlarsak, olağanüstü hal rejiminin de bir o kadar sürmesi gerektiğine inandığını düşünebiliriz. Kürt sorununda yangına körükle gitmeyi başka türlü izah etmek zor. Ve de “çözüm mözüm yok” diyerek rest çekmeyi, geçmişteki tek parti dönemi veya sıkıyönetim uygulamalarını canlandırıp, belediye başkanları yerine mülki idare amirlerini atamayı. On bine yakın öğretmeni, Kürt ve sendikalı olduğu için açığa almak, muhtemelen yakında onları memuriyetten de atmaya hazırlanmak, olağanüstü hali sürekli kılacak zemini hazırlamak değil midir? Yönetimin çok yaygın biçimde kolektif suç isnadına dayanarak toplu cezalandırma, “subliminal suç” icat etme, şüphelilerin yakınlarını rehin alma veya cezalandırma, mülke el koyma gibi, örnekleri totaliter rejimlerde bulunan önlemlere başvurması da aynı amaca dayanıyor. Giderek içinde boğulduğumuz çatışma, ölüm, gözaltına alma, tutuklama, işkence, kötü muamele, keyfi karar ortamında durumu mizahla tarif etmek hoş karşılanmayabilir ama bugünlerde Aziz Nesin’in yerli ve milli kahramanı Zübük’ün maceralarını yeniden okumak, bazı şeyleri anlamak için yararlı oluyor. Diyarbakır’da okullar 2 gün geç açılacak Milli Eğitim Bakanlığı’nca açığa alınan toplam 11 bin 285 öğretmenden 4 bin 300’ünün görev yaptığı Diyarbakır’da, 1923 Eylül 2016 tarihleri arasında kutlanması planlanan İlköğretim Haftası programının ertelendiği belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 4 bin 300 öğretmenin açığa aldığı Diyarbakır’da, açığa alma kararlarından sonra özellikle merkezde Bağlar ve Kayapınar ilçelerinde bazı okullarda görevli öğretmenlerin yarısı, bazı okullarda ise öğretmenlerin 3’te ikisinin açığa alındığı belirtildi. Yetkililer, 19 Eylül Pazartesi günü açılacak olan okullarda açığa alınan öğretmenlerin yerlerine yeni öğretmenlerin atanacağını belirtirken EğitimSen yetkilileri ise, bu yıl eğitim ve öğretimde ciddi sıkıntıların yaşanabileceğini söyledi. MEB’den yapılan açıklamada, 20162017 eğitim öğretim yılı İlköğretim Haftası Kutlama programının 19 Eylül 2016 Pazartesi günü tarihinde, 09.00’ da çelenk sunma töreninin, aynı gün saat 10.00’da ise kutlama töreninin yapılacağı bildirilmişti. Ancak, İlköğretim Haftası kutlama programı 21 Eylül 2016 Çarşamba gününe ertelenmiş olup, çelenk sunma töreni saat: 09.00’da, kutlama törenin de aynı gün, saat:10.00’da daha önce belirtilen yerlerde yapılması kararlaştırılmıştır” denildi. l DHA C MY B