Katalog

Çarşamba 31 Ağustos 2016 spor EDİTÖR: CUMHUR ÖNDER ARSLAN TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN 17 Terim: Hata bana değil halka yapıldı Yanal iskelet kadroyu seçti TH rabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, ilk 2 haftada hem aklındaki 11’i şekillendirdi hem de sıkıntı yaşadığı mevkilerde yaptığı değişikliklerle yönetime sinyal verdi. İlk 2 haftada 1 galibiyet, 1 yenilgi alan Yanal, kadro istikrarından yana olsa da yaptığı oyuncu değişiklikleriyle sağ açık ve sağ kanata takviyeye ihtiyaç duyduğunun sinyalini verdi. Ersun Yanal, milli arayı iyi değerlendireceklerini ve mücadeleci birtakım ortaya çıkartmak istediğini söyledi. Haftalar ilerledikçe taşların yerine oturacağını belirten Yanal, “Oyun sistemimiz daha belirginleşecek. Trabzonspor kimliğine uygun ofansif ve agresif futbol, bizim yeni sezondaki kimliğimiz olacak” dedi. Transfer konusuna da değinen Yanal, “Başkan Muharrem Usta’yla görüştüm ve sağbekle sağ açıka transfer yapmamız gerektiğini söyledim. Ancak kulüp çıkarlarını da düşünmek gerekir” diye konuştu. l TRABZON Aboubakar Aboubakar sakatlandı Beşiktaş’ın yeni transferi Vincent Aboubakar, dün akşam çıktığı ilk antrenmanında Gökhan Gönül’le girdiği ikili mücadelede sol ayağından sakatlanıp çalışmayı yarıda bıraktı. Aboubakar’ın durumu kontroller sonrası belli olacak. Veli’ye 5. ameliyat 3 kez omzundan, 1 defa belinden ameliyat olan Veli Kavlak futbola dönemiyor. Almanya’da bir doktora görünen Veli için 5. kez ameliyat kararı alındı. Kavlak’ın bu kararla bir yıkım yaşadığı öğrenildi. Deneyimli hoca, Arda ve kadroya almadığı oyuncularla ilgili konuştu Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, bugünkü Rusya maçı öncesinde herkesin merak ettiği Arda Turan, Selçuk İnan, Caner Erkin, Gökhan Gönül, Hakan Balta ve Burak Yılmaz’ı neden kadroya almadığıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İşte Terim’in sözleri: İSTİFA SORUSUNA ÇARPICI AÇIKLAMA ‘Formayı taşıma şerefine hazır...’ l Benim konumum şikâyet çe, bahane, sebep... Benim ağ l Olay kişisel değil ilkesel. Sorun; gerektiği gibi dirençli mücadele göstermemektir. Benim darıldığım, kızdığım budur. Kimseyle kişisel bir problemim yok. Zaten hata da bana yapılmadı. Hata benim üzerimden Türk halkına yapılmıştır. Yapılan odur. Özür makamı ben değilim. Ancak Milli Takım’ın kapısı; kendini bu formayı taşıma şerefine hazır ve istekli olan, saha içinde ve saha dışında Milli Takım oyuncusuna yakışır davranmayı yol edinmiş, takımın bir parçası olmaya hazır olan her oyuncuya açıktır. Bu sadece prim meselesi değil. etme yeri değil, çözüm yeri. Ben çözerim veya aksiyon alırım. İnsanlar gelişir ama değişmez. Ben de değişmeyeceğime göre kişisel olarak fazla bir şey beklemeyin. Kıymet verdiğim konularda hiç geri adım atmadım. Bunun bedeli neyse ödemeye de hazırım. Hayatım boyunca da öy zımdan bunu duymayacaksınız. Söylemediğim milyonlarca şey var. İnsanların yüzüne söylerim. Arkadan dolanmak benim işim değil. l EURO 2016’nın sorumlusunun en başta kendim olduğunu ifade ederek özür dilemiştim. Ben gerekeni yaptım. Bağlı olduğum kurumun en üst seviyedeki yetkilisiyle görüşüp sorumluluğumun gereğini ye ‘Hepsinde emeğim var’ l Kişiler üzerinden herhangi bir açıklama yapacak da değilim. Bunu benden bekleyemezsiniz. Kadro tercihleriyle ilgili, şu an kampta olmayan hiçbir oyuncumla ilgili tek kelam etme niyetinde değilim. Çünkü takdir edersiniz ki hepsinde emeğim ve iyi niyetim var. Şu an burada olan ve olmayan oyuncularım bana değil AyYıldızlı formaya hizmet ediyor. le oldu. Değerlerime aykırı bir şey olursa da diğer yüzümü göstermekten çekinmem. “Ben yaptım oldu” demiyorum ama bu kararı ben verdim açıkçası, birçok şeyi de açıkladım. rine getirdim. Sayın başkana gereken neyse söyledim ve gerekeni yaptım. Net bir hamle işte! Baş sorumlu ben gösteriliyorum. Dolayısıyla baş sorumlu olarak gereği neyse ben onu yaptım. Bana yakışanı yaptım. Görüşme sonrasında tekrar sorumluluklara devam etme konusunda mutabakata vardık. ‘Kimseyi denize atmadım’ l Ben bu geminin kaptanıyım; hiçbir mürettebatımı seyir esnasında fırtına çıkmasına Ama kararın gerekçesini herkesin bildiğini düşünüyorum. Gerek Ben bana yakışanı yapmakta tereddüt etmedim; bundan da emin olabilirsiniz. rağmen denize atmadım. Ya denize atacaktım ya da bu şartlar altında dahi bu gemiyi sağ salim limana yanaştıracaktım. En az hasarla gemiyi yanaştırdığımı düşünüyorum. l Kadroda olmayan oyuncuların alınmama sebebi hepsi için aynı değil. Bu isimlerin neden alınıp alınmadıklarını benden iyi biliyorsunuz. Ne kadar istiyorsanız o kadar yazın. Yaptığım tarife uygun olan herkes burada olur. Zamanı ve zemini oluştuğunda tekrar hizmet edebilirler. l ANTALYA Milli Takım dünkü antrenman öncesi Zafer Bayramı dolayısıyla bayrakla poz verdi. AMilli Futbol Ta Mücadeleyi Star TV kımımız, 2018 RUSYA’YLA naklen yayımlaya FIFA Dünya Kupası grup eleme maçları ÖZEL MAÇ cak. Maçın tüm geliri 15 Temmuz De öncesi son hazırlık mokrasi Şehitleri sınavında bugün Rusya’yla Dayanışma Fonu’na bağışla karşılaşacak. Antalya nacak. Türkiye, Rusya ile 22 Stadı’nda saat 21.30’da baş Nisan 1998’in ardından ge layacak maçı Sloven hakem çen 18 yıl sonra ilk kez kar Damir Skomina yönetecek. şı karşıya gelecek. Beşiktaş’tan 3 transfer Caner, sosyal medya hesaplarındaki F.Bahçeli fotoğraflarını sildi. SiyahBeyazlılar; Caner Erkin, Gökhan İnler ve Atınç’ı kadrosuna kattı Beşiktaş, transfer döneminin bitmesine saatler ka la kadrosunu 3 önemli isim le güçlendirdi. SiyahBe yazlılar, sezon sonun HH da Fenerbahçe’den ay rılan ve İtalyan ekibi Inter’e transfer olan Caner Erkin’i 1 yıl lığına kiraladı. Beşiktaş, Inter’le sürdürdüğü görüşmeleri dün tamamladı. Kartal, 27 yaşındaki sol kanat oyuncusuna 1 milyon 750 bin Avro garanti para ödeyecek. Beşiktaş, Gökhan İnler’le 3 yıllığına anlaştı. SiyahBeyazlılar, 32 yaşındaki orta saha oyuncusu için İngiltere Premier Lig ekibi Leicester City’ye bonservis bedeli ödemeyecek. Leicester’de 2.5 milyon Avro kazanan İnler, Beşiktaş’tan ilk yıl için 1.8 milyon Avro alacak. Bonservis almayan Leicester, Gökhan’a 800 bin Avro verecek. Stoper bölgesine takviye arayışındaki Beşiktaş, Leipzig’de forma giyen Atınç Nukan’ı 1 yıllığına kiraladı. Beşiktaş, altyapısından yetişen 23 yaşındaki Atınç Nukan’ı geçen sezon 5 milyon Av ro bonservisle Leipzig’e satmıştı. Atınç’ın transferi, SiyahBeyazlıların UEFA’ya Şampiyonlar Ligi için vereceği oyuncu listesi açısından önem taşıyor. Finansal FairPlay anlaşması gereği UEFA’ya 23 kişilik liste verebilecek olan Beşiktaş, kadrosunda 4’ü Türkiye’den yetişmiş, 4 de altyapıdan çıkmış toplam 8 oyuncu bulundurmak zorunda. İki haftalık kostümlü prova Olimpiyat bitti, yaz bitiyor biz de kendimizi pek iyi hissetmiyoruz değil mi? O zaman tek çare var, madem sorunlar denizine düştük, futbol yılanına sarılalım. Gerçi biraz da özlemişiz keratayı. “Rezillig”, “kepazelig” gibi kötü esprilerden uzak duruyoruz. Üstelik geçen sezon öyle kötü de kapanmadı. En çok hak eden kazandı. Kimse de öfke nöbetleri geçirmedi. O yüzden bir hasret de oluştu gibi sanki. İki haftalık “kostümlü provayla” açıldı Süper Lig. Herkes bir bir tartıya çıktı. Avrupa, Süper Kupa derken not defterleri açıldı, eksik hesaplar işlendi, ilk izlenimler alındı ve 10 günlük milli maç nadasına yatıldı. Şimdi herkes muhasebe derdinde. Gedikleri kapatmak için son düzlüğe girdik artık. Peki ne gördük bu iki haftada? G.Saray’ı beğendim Açıkçası iyi haberler de var, kötü işler de. Karakterli takımlar da var, eski bildik ezberler de. Bol bol faul, kırmızı kart da var, yağ gibi akan maçlar da. İyi işlenmiş takımlar da var, zar zor teyellenmiş gibi duran futbolcu grupları da. Kaliteli teknik direktörler de var, bildiğini okuyan başkanlar da... Misal ben Galatasaray’ı çok beğendim. Bu zorlukta, bu sıkıntıda çok sıkı bir takım olmuşlar. Bruma’nın dönüşü, geçen seneki transferlerin kıvama gelişi derken bütünlüğü kurmuşlar. Beşiktaş geçen senenin üstüne koymaya çalışacakken Gomez ve Sosa’nın açığını tamirle meşgul. Transferin son gününde anlayacağız ne derece başaracaklarını. Ama temel sağlam. Elbet yürüyecekler. Benim şampiyonluk adayım ise Başakşehir. Evet, ay nen öyle! İlk iki haftada Fenerbahçe ve Bursaspor’la oynayıp güle oynaya kazanacaksınız. Üstüne derli toplu oyunun da kralını sunacaksınız. Güzeller içinde daha bunun Konya’sı, Karabük’ü, Osmanlıspor’u var. Ama bir de kötüler var. Başta Fenerbahçe. Takımlar artıda Beklentiyle sonuç arasında büyük makas var SarıLacivertlilerde. Trabzon da onca transfer yüzünden sallantılı girdi. Oturmayı bekliyor. Daha sezon başlamadan teknik direktörünü gönderen Adanaspor da pek iç açıcı gözükmüyor. Aslında başka olumlu konular da var. Finansal FairPlay sayesinde de olsa ikinci kez üst üste toplam transferde artı verdi takımlarımız. Bu önemli. Ayrıca yeni sezona teknik direktör değiştirerek giren sadece altı takım var. Bu da önemli. Umarız bu başlıklar artar da biraz olsun seyredeğer bir lig izleriz. Başka tutunacak dalımız yok çünkü. Neyse daha çok konuşacağız ayrıntıları. Şu kurtarma sözlüsü dönemi geçince şekle şemale bürünecek her şey. Ama iki konu var ki daha testi kırılmadan uyaralım ki önlem alınsın. Yoksa onca emek heba olacak. Faulden top oynanmıyor Geçen FenerbahçeKayserispor yazısında da değindim. Bu 25. Ama kart ortalamaları bu faul düzeyini desteklemiyor. Türkiye’de maç başına 3.22 lig sert lig diyorlar. Değil kar sarı kart çıkarken bu oran İn deşim, değil! Olsa olsa faullü giltere ve Almanya’da 4. Ya lig denir buna. Verilerle anla ni faul fazla ama kart sayısı talım. Premier Lig üç hafta, daha az. Şampiyonluğa oy bizimkisi iki hafta, Bundesli nayan takımların faul oran ga bir hafta oynandı. Türki larına bakalım bir de. City ile ye liginin faul ortalaması 30, United 9 faul yapıyorlar maç Premier Lig 24, Bundesliga başına. İlk maçlarında Ba yern 7, Dortmud 3 faule dek inmiş. Oysa bizde Fenerbah çe ve Trabzonspor 17.5, Be şiktaş 12.5 faul yapıyor. Peki ilk iki hafta Süper Lig’de en az faul yapan takımlar han gisi? En iyi gözüken Başak şehir (11), Galatasaray (9). Bunun bir anlamı olmalı de ğil mi? Fenerbahçe’yi kö tü buluyoruz ya ilk iki hafta da. Maçlarında toplam fa ul sayısı 76! Yani neredey se iki dakikada bir oyun du ruyor! Böyle oyun mu oyna nır? Peki ne olacak? Sertlik le faul ayrılacak ve hakemler müsamahakâr olmayacak. Seyirci fukarasıyız Düşen seyirci sayısı bu sezon asap bozucu düzeyde. Ama sağ olsun federasyonumuz kıvrak bir kararla sorunu çözüverdi. Birkaç senedir nihayet kavuştuk dediğimiz maçlardaki seyirci sayıları bu yıl açıklanmıyor! Bu sayede hepimiz gerizekâlı olduğumuz için seyirci az mı çok mu anlamamış olacağız! Yahu böyle saçmalık olur mu? Bakın tersine La Liga’da nasıl bir uygulama var. Yayıncı kuruluşun sözleşmeye koyduğu maddeye göre kamera görüş açısındaki karşı tribünlerde doluluk oranı yüzde 75’in altındaysa kulübün yayın gelirinden bir ceza bedeli kesiliyor. Bu oran yüzde 50’nin altına inerse ceza ikiye katlanıyor. Neden böyle? Çünkü yayıncı kuruluş 2.65 milyar Avro saymış haklara. O da kendi malını koruyor. Haksız mı? Biz ne yapıyoruz? Seyirci sayılarını gizliyoruz! En büyük sorunumuz Senelerdir en fazla taraftar çekmekle övünen Fenerbahçe’de kombine sayısı yerle bir, açılış maçında tribünlerde geniş boşluklar var, aman n’olacak! Dortmund en ucuz maç günü biletini 16.7 Avro’ya (yaklaşık 55 liraya) satıyor. SarıLacivertliler ise bomboş açık tribüne 81 lira fiyat çekmiş. Boşveeer, kime ne? Gömeriz kafamızı çime, hiçbir sorun görünmez ne güzel. Farkında değilmiş gibi davranmayın. Bu ülkenin en büyük futbol sorunu tribünlerdeki seyirci azlığıdır. Nokta. C MY B