Katalog

Cumartesi 27 Ağustos 2016 yorum 13 Sıfır zekâ Cerablus harekâtı düzenlenmeden önce Binali Yıldırım, Suriye’nin bütünlüğünü koruması gerektiğini söyledi. Ondan bir önceki, Şam’da namaz kılmaya kalkışmıştı ama… Sıfır numara bir zekâ ve baştan aşağı bir kötü niyet yüzünden Türkiye, komşuları ile boğaz boğaza gelmiş, casuslar ülkemizde cirit atmış, her gün kentlerde patlayan bombalar yüzlerce yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden olmuştu… Olmaya da devam ediyor. Son örnek, Gaziantep’te çoluk çocuğun havaya uçurulmasıdır. Son 14 yılı düşünün: Irak’ın kuzeyine girmeme karşılığı ABD’den 80 milyar dolarlık rüşvet alma girişiminde bulunuldu. Yabancı ülkelerin denetiminde, emperyalizmin maşası PKK ile masaya oturuldu, örgüt silah bırakmadan barış süreci denen oyuna alet olundu. PKK’yi etkisiz konuma getirmiş TSK, casusluk cemaati aracılığıyla güçsüzleştirilirdi. CIA güdümündeki cemaat orduya bilerek, isteyerek sızdırıldı. İhvancılık yüzünden Suriye’ye düşman olundu, sömürgecilerin taşeron örgütü IŞİD’e yardım ve yataklık yapıldı. Ortadoğu’da çıkarı olan küresel egemenlerin kanlı oyunlarına açık ortamı yaratmış olanlar, şimdi geri adım atma peşinde. Ya o sıfır zekâ ve kötü niyet nedeniyle yitirilen yaşamlar ne olacak? Yurdun gördüğü zarar ne olacak? Onun hesabını kim verecek ya da verecek mi? Yoksa iktidarı ile, muhalefeti ile; “Yenikapı ruhu” denen “saraya tapınma ayini”nin gölgesinde, Yüce Divanlık suçların üstü örtülecek mi? Varlık fonu ayrımı Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, borçlanma ile varlık fonu arasındaki ayrımı çok basit bir dille şöyle anlatıyor: “Borçlanma, bugün yapılan harcamalarla yapılan yatırımları gelecek nesiller de kullanacak, onlar da bundan yararlanacaklar mantığıyla bugünün maliyetini gelecek nesillere de yansıtmak, ‘Ben alırım, bugün yaparım, bir kısmını da onlar ödesinler’ demek. Varlık fonları, bugün kullanılan kaynaklardan gelecek nesiller de yararlansın diyerek belirli bir miktarın ayrılıp belirli amaçlar için kullanılması. Gelecekler nesiller yararlansın diyerek belirli bir miktarın ayrılıp belirli amaçlar için kullanılması. Gelecek nesiller yararlansın diye fon oluşturup bunların gelirleriyle gelecek nesillerin refahını artırmaya çalışmak.” AKP’nin el çabukluğu becerisiyle torbasından çıkardığı ise farklı: Hem bugünü, hem de yarını borçlandırıyor. Burs olanağı Çankaya Belediyesi, öğrenci okutmak isteyen gönüllü Çankayalılara öncülük ediyor. Şimdiye değin 200 öğrenciye burs verildi. Belediye, bu sonbaharda TED Üniversitesi ile birlikte 420 kişilik öğrenci yurdunu da açacak. Burs almak isteyen öğrenciler, Mithatpaşa Caddesi 52 numarada bulunan Çankaya Halk Sağlığı Merkezi adresine ve 0850 455 02 65 numaralı telefona başvurabilirler. O söz CHP’li Veli Ağbaba, casusluk cemaatinin devlet içindeki örgütlenmesini kanıtlayan Necip Hablemitoğlu’nun öldürümünün incelenmesi için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. 2002’de, dönemin Başbakanı Abdullah Gül, Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu’na cinayetin aydınlatılacağı sözünü vermişti. O söz, hâlâ boynunda, asılı! Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA [email protected] Sakatlanmış demokrasi Yrd. Doç. Dr. NEVAL OĞAN BALKIZ Hukukçu/Akademisyen AKP, iktidarını dayandırdığı ekonomik, sosyal ve siyasal çıkarlardaki geçici denge ve ittifakların korunmasını sağlamak amacıyla yargıya sürekli müdahalede bulundu. “Yargı paketi” olarak bilinen mevzuat değişiklikleriyle, hukuki ve fiili bakımdan bağımsız, tarafsız ve adil bir yargının kurumsallaştırılması olanağını ortadan kaldırdı. Özellikle 2010’da gerçekleşen anayasa değişikliği ve daha sonrasında 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile Genel Kurula ait önemli yetkiler, Adalet Bakanı’na devredildi. Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarı HSYK’nin doğal üyesi konumunda bulunuyor. Hâkim ve savcıların denetleme, araştırma ve soruşturmalarının iznini HSYK başkanı sıfatı taşıyan Adalet Bakanı veriyor. Teftiş Kurulu’nun başkanı olan Genel Sekreteri de Adalet Bakanı atıyor. HSYK’nin yetkileri Anayasanın 159. maddesinde belirtildiği üzere; Hâkim ve savcıların mesleğe kabulü, atama, nakletme, geçici yetki verme, yükseltme, birinci sınıfa ayırma, meslekten çıkarma, disiplin cezası verme işlemleri başkanı Adalet Bakanı olan bu Kurul (HSYK) tarafından yapılıyor. HSYK’nin yetkisinde olan Hâkim ve savcıların özlük işlerinin düzenlenmesinde, objektif ölçütler ve liyakat esaslarından çok, 2802 sayılı Hâkimler Savcılar Kanunu’nun 21. maddesinde kurula tanınan geniş takdir yetkisi ile karar veriliyor. AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana yargıyı ‘ele alınacak sorunları olan bir alan’ değil, ‘kendileri için sorun yaratan bir alan’ olarak gördü. Modern anayasal devlette iktidar, hukuku ve uygulamasından doğan yargı işlevini belirle(ye)mez ve denetle(ye) mez, tam tersine iktidar hukuk tarafından kurumlaştırılır ve denetlenir. Kurulun meslekten çıkarma kararları dışındaki kararlarına karşı, herhangi bir yargısal yola başvuru olanağı da bulunmuyor. Mülakat Kurulu’nun yapısı Hâkim ve savcıların mesleğe girişlerinde esas belirleyici olan mülakatı yapmakla görevli bulunan “mülakat kurulu” da bütünüyle Adalet Bakanlığı’nın kontrolünde bulunuyor. Bu kurul, 2802 sayılı kanunun 9/A maddesine göre; “Adalet Bakanlığı Müsteşarı veya yardımcısı (başkan), Teftiş Kurulu Başkanı, Ceza İşleri, Hukuk İşleri Genel Müdürleri ve Personel Genel Müdürü ile Türkiye Adalet Akademisi Yönetim Kurulu’nun her sınav için kendi üyeleri arasından belirleyeceği iki üyeden” oluşuyor. Hüküm çok açık Bu kurumsal yapı ve yetkiler, Anayasanın yargı bağımsızlığı başlıklı 138. maddesindeki “Hâkimler görevlerinde bağımızdırlar... Hiçbir organ, makam, mercii veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.” hükmüne, yargı bağımsızlığına ilişkin Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına aykırıdır. Avrupa Konseyi’nin “Hâkimlerin Bağımsızlığı ve Rolü Hakkında (R94/12 Sayılı) tavsiye kararının özellikle “Hâkimlerin seçimi ve kariyerleri konusunda karar veren mercii, hükümet ve idareden bağımsız olmalıdır” ilkesinin sürekli ihlalidir. Yargının işlevi Yargı işlevi, bireyseltoplumsal olan ile siyasal olan arasındaki alanların tanımlayıcısı, belirleyicisi ve bu iki alan ilişkisinin düzenleyicisidir. Bu çerçevede 15 Temmuz darbe girişiminin ortaya koyduğu sorun, kişi ve kurum tartışmalarının ötesinde, bir erk olarak yargının yapısal ve işlevsel açıdan hangi temelde nasıl örgütlendiği ve hukukça nasıl düzenlendiği sorununa karşılık gelir. Zira modern anayasal devlette, devlet organlarını ve erklerini belirleyen, onların birbirinden farklılaşmasını sağlayan hukuktur. İnsan haklarından türetilen bu hukuk iktidarı da kurumlaştırır, örgütler ve yönetenlerin yaşamlarını aşan bir süreklilik sağlar. Bu anlamda F. Pollock’un deyimiyle “Vücut için kemikler neyse, siyasal kurumlar için de hukukun önemi odur”. Dolayısıyla modern anayasal devlette iktidar, hukuku ve uygulamasından doğan yargı işlevini belirle(ye)mez ve denetle(ye) mez, tam tersine iktidar hukuk tarafından kurumlaştırılır ve denetlenir. Bu ilke; politikanın hukuku çelik ağların arasına alma girişimlerine karşı şeffaf, meşru bir koruma zırhı oluşturma anlamı taşır ve demokrasi açısından zorunlu olan bir gerekliliği vurgular. İktidarın hem yürürlükteki pozitif hukuka uygun olma ölçüsünde yasallığını, hem de toplumda yaygın olarak kabul gören ‘evrensel normlara’ uyma ölçüsünde meşruluğunu sağlar. Bu bağlantıyı görmediğimiz sürece, AKP’nin çelik ağ içine alacağı yalnızca hukuk ve yargı değil, kendi vücutlarımız olacak! Cumhuriyet ve demokrasi coşkusu 3. Barış ve Sevgi Buluşmaları, 30 Ağustos 9 Eylül tarihleri arasında Beylikdüzü’nde gerçekleşecek Beylikdüzü Belediyesi tarafından düzenlenen 3. Barış ve Sevgi Buluşmaları, 30 Ağustos 9 Eylül tarihleri arasında Cumhuriyet Caddesi Etkinlik Alanı’nda men,  Hüseyin Turan gibi pek çok sanatçının katılacağı konserler ve özel anma programları gerçekleşecek. Barış Manço Şarkıları Yarışması ve  Kurtuluş Savaşı’nın Kadın Kahra gerçekleşecek. Buluşmaların bu yıl manları sergisi de olacak” denildi. ki ana temasını “Cumhuriyet ve De Sokak Basketbolu ve Voleybolu tur mokrasi” oluşturuyor. nuvalarının da yapılacağı buluşma Etkinlik Zafer Bayramı olan 30 larda çeşitli standlar ve çocuklar için Ağustos Salı günü açılış korte özel alanlar kurulacak. ji ve sanatçı Erol Evgin konseriyle başlayacak. Buluşmalar kapsamında tarihci İlber Ortaylı, yazar Ahmet Ümit, yazar Mario Levi, yazar İskender Pala ve gazetemiz yazarı Emre Kongar’ın katılacağı “Çardak Altı Sohbetleri” yer alacak. Belediye tarafından yapılan etkinlik açıklamasında “Dünya Barış Günü,  Sivas Kongresi’nin yıldönümü, İzmir’in kurtuluşu vesileleriyle düzenlenecek ve Volkan Konak, Mustafa Ceceli, Fettah Can, Gökhan Türk ‘Demokrasiye sarılmalıyız’ Tüm yurttaşlara Barış ve Sevgi Buluşmaları’na katılma çağrısı yapan Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Daima özgür, daima mutlu bir Türkiye için, Cumhuriyetimize ve demokrasimize sıkıca sarılmalı ve hep daha ileri taşımanın arayışı içinde olmalıyız. Barışın ve sevginin dilinde buluşmayı başarabildiğimizde, bu ülkede hayat herkes için çok daha güzel olacak” diye konuştu. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] 27 AĞUSTOS 2016 SAYI: 33197 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.46 04.34 05.00 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.19 13.13 16.54 06.05 12.57 16.38 06.29 13.20 17.00 Akşam 19.54 19.37 19.59 Yatsı 21.19 21.01 21.21 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Alp Gürkan’ın Tarabya’daki arazisi TMSF satış için kurula başvurdu Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Soma Holding’in patronu, 301 işçinin hayatını kaybettiği kömür madenini işleten Alp Gürkan’ın gayrimenkullerine el koymuştu. Sarıyer Tarabya’daki 2 bin 240 metrekarelik arazinin satışı için İstanbul 3 No’lu Tabiat Varlıklarının Koruma Bölge Kurulu’na başvuruldu. Alan, Hazine hissesinde görülüyor. TMSF Haziran 2014’te Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği kömür madenini işleten Alp Gürkan’ın mal varlığına tedbir kararı uygulamıştı. Daha sonra Soma işçilerinin tazminatlarının TMSF tarafından ödenmesine yönelik bir yasal düzenleme yapıldı. TMSF, bunun üzerine Alp Gürkan’a ait 7 taşınmazı satışa çıkardı. Gürkan, TMSF ve sendika ile sulh sözleşmesi yaptı. Anlaşma yapılınca TMSF satışları geri çekti. Kurul gündeminde İstanbul 3 No’lu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun önceki günkü toplantı gündeminde bu arazi yer aldı. Hazine’ye ait görünen arazinin satış, tahsis ya da kiralamasına ilişkin görüşüldü. Bu arazinin bir kısmı imar planlarında düşük yoğunluklu konut, bir kısmı çocuk bahçesi, bir kısmı da parklar ve dinlenme alanı görünüyor. C MY B