14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 18 Ağustos 2016 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Sansürün en uç örneği haber 7 Özgür Gündem gazetesinin kapatılması ve çalışanlarının gözaltına alınmasına tepkiler büyüyor. Sivil toplum ve medya, sesini ‘Özgür Gündem’ için yükseltti Türkiye’deki pek çok kültür sanat örgütü ve uluslararası basın kuruluşu, Özgür Gündem gazetesinin kapatıl ması ve çalışanlarının gözaltına alınması nı tepkiyle karşılıyor. 1994’te gazetenin o günkü ismi ‘Özgür Ülke’ için yürüyüşe geçen Orhan Pamuk, durumu pro testo etti. Gazetemize özel açıklama yapan Nobel ödül lü yazar Orhan Pamuk, “De EVRİM ALTUĞ ğerli yazar Aslı Erdoğan’ın ve Özgür Gündem’de çalışan diğer arkadaşların gö zaltına alınmasını protes to ediyorum” dedi. TYB Başkanı ve gaze temiz köşe yazarı Metin Celâl, TYB adına şunları belirtti: “Aslı Erdoğan, Ragıp Za rakolu gibi işleri sadece yazmak, çizmek ve yayımlamak olan yazarların, gazeteci lerin, çizerlerin ve yayıncıların yazdıkları yazılar gerekçe gösterilerek tutuklanması, gözaltına alınması, evlerin basılıp aran ması yayınlama özgürlüğü açısından son derece endişe vericidir. Hükümeti ve tüm yöneticileri temel hak ve özgürlüklere uy gun davranmaya çağırıyoruz.” SUSTURMA İRADESİ RSF’nin Doğu Avrupa ve Orta Asya Sorumlusu Johann Bihr: “Medya kuruluşunu kapatmak, editöryal çizgiyi reddetmenin değil susturma iradesini gösteren sansürün en uç örneğidir. Kabul edilemez.” NEYLE ÖVÜNECEKLER? RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu: “Düne kadar Türkiye medyasının çeşitliliği ile övünen Sn. Numan Kurtulmuş’a Özgür Gündem, Cumhuriyet, İMC, Hayat, Halk TV’leri ve geriye kalan medya organları olmadan neyle övüneceklerini sormak isterim. İntikam amaçlı tüm bu orantısız müdahaleleri en sert şekilde kınıyoruz.” SİSTEMATİK TACİZ Lale Mansur Orhan Alkaya Murathan Mungan Latife Tekin Orhan Pamuk 1994’TE AYDINLAR ÖZGÜR ÜLKE DAĞITMIŞTI nışma amaçlı “Nöbetçi Yayın Yönet Nisan 1994’te kapatıldıktan sonra Özgür Ülke ismiyle yola devam eden gazete, 1994 Aralık ayında ölümle sonuçlanan bir bombalı saldırıya uğramıştı. Bu olayın hemen ardından gazete ile dayanışma amacıyla, yazar Aslı Erdoğan, şair ve yazar, oyun yazarı yönetmen ve oyuncu Orhan Alkaya ve gazeteci Ahmet Altan ile oyuncu Lale Mansur ve Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk ve pek çok aydın ile yurttaş, İstanbul Beyoğlu İstiklâl Caddesi’nde bir dayanışma eylemi yaparak gazete dağıtımı yapmıştı. Yine, gazeteye yönelik olarak bu yı menliği” eylemine, gazetemiz köşe yazarı ve eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Evrensel gazetesindeki meslektaşı Fatih Polat ile destek vermiş, “Bize şu gazeteye gitmeyin diyorlarsa, ısrarla gideceğiz. Bu televizyonu izlemeyin diyorlarsa, izleyeceğiz ve bu şekilde haklarımıza sahip çıkaca Murathan Mungan, yazar Latife Tekin, lın haziran ayında düzenlenen daya ğız’’ diye konuşmuştu. Yazarların evineAslı Erdoğan gözaltına alındı, Zarakolu’nun kapısı kırıldı Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Av rupa ve Orta Asya Koordinatörü Nina Og nianova: “Dar be girişimi ga zetenin kapatıl masını ve gaze tecilerin gözal tına alınması nı haklı kılmaz. Türkiye’de uzun bir süredir yetkililer sistematik bir şekilde adalet Özgür Gündem, dün ‘boyun eğmeyeceğiz’ manşetiyle çıktı. sistemi aracılığıyla Özgür Gündem gazete sini sürekli taciz ediyordu.” MEDYAYA BASKI ARTIYOR Freedom House Başkan Yardımcısı Daniel Calingaert: “Türkiye, medyaya uyguladığı baskının ölçüsünü arttırıyor. OHAL kararı, düşünceleri nedeniyle insanları cezalandırmak için kullanmamalı.” GAZETECİ DÜŞMAN DEĞİL Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC): “Gazete kapatarak, gazeteci gözaltına alarak, gazeteci tutuklayarak, basının özgür olduğunu ve 15 Temmuz tarihinde yaşadığı darbe girişimini Türkiye dünyaya nasıl anlatacaktır? Özgür Gündem Gazetesi açılmalıdır. ‘Barışın, kardeşliğin yeniden yeşertilmesi’ sürecinde gazeteciler yine ‘düşman’ görülmemeli, medya kapatılmasından, gazetecilerin sürekli mağdur edilmesinden vazgeçilmelidir.” BOYUN EĞMEYECEKLER Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS): “Evi basılan, gözaltında ya da tutuklu olan gazeteci ve yazarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Egemenler elbette biliyor; ama biz bir kez daha ilân ediyoruz ki özgürlük düşüncesini savunanlar boyun eğmedi, eğmeyecek...” YENİ HAK İHLALİ Basın Konseyi: “Darbe girişimi sonrasında çok sayıda gazetecinin gözaltına alınması, tutuklanması ve son olarak Özgür Gündem Gazetesi’nin de geçici olarak kapatılması gibi kararlar, yeni hak ihlallerine yol açmaktadır.” AYNI ÇUVALA KONULDU PEN Türkiye: “Ağır ve zorlu bir dönemi yaşarken “suçlu” ve “suçun” aynı çuvala konulmaya çalışıldığını görüyor; bundan kaygı duyuyoruz. Özgür basının önünün kesilerek, yazarları cezalandırılarak, korku üretilerek, intikam tutkusuyla adımlar atılması, bu ülkeyi yaşanılabilecek bir ülke olmaktan hızla çıkarmaktadır. ” TOPLUMA GÖZDAĞI İnsan Hakları Derneği (İHD): “Hak ve özgürlüklere yönelik saldırılar ile işkencenin alenileştirilerek topluma gözdağı verilmeye çalışıldığı ortamda düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bu saldırıya son verilmeli.” MUHALİF TASFİYESİ Alevi Bektaşi Federasyonu: “Darbe girişimini bahane ederek diğer muhalif güçleri de tasfiyeye yöneldiler.” l İSTANBUL polis baskını Özgür Gündem gazetesi yazarlarından Aslı Erdoğan ve Ragıp Zarakolu’nun evine polis baskını yapıldı. Zarakolu’nun evine polisin kapıyı kırarak girdiği ve kitaplarına el koyduğu öğrenildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu savcılarından Umut Tepe’nin yürüttüğü soruşturma kapsamında Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla geçici olarak kapatılan Özgür Gündem’den 25 gazeteci de gözaltına alınmıştı. Beş gün avukat yasağı Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi nezarethanesinde tutulan Aslı Erdoğan’a, savcılıkça 5 gün boyunca avukat görüş yasağı getirildi. Aslı Erdoğan avukatı Cihat Duman ile görüştürülmedi. Erdoğan’ın düzenli olarak kullanması gereken ilaçlarını alamadığı belirtildi. Erdoğan’ın doktoru Ayşegül Tezgören, ‘İlaçlarını kullanamaması birkaç günden sonra sorunlara yol açabilir” dedi. Zarakolu’nun yasal ikametgâhı olan oğlu Sinan Zarakolu’nun evinin kapısı Aslı Erdoğan Ragıp Zarakolu kırılarak kitaplara el konuldu. Zarakolu, Facebook’tan yaptığı açıklamada, Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasını ve oğlunun evine gerçekleştirilen baskını kınadığını kaydederek, “Ona (oğluna) hediye ettiğim, tercüme ettiğim, yayınladığım Ermeni; Pontos ve Süryani soykırımı ile ilgili kitaplara el konuldu. Bu barbarca davranışı protesto ediyorum. Kırk yıl basın davalarında yargılandım. Savcılıktan bana tebligat yapıldı. Ben de gidip yazılarıma her zaman sahip çıkıp, saçma iddiaları yanıtladım. Böyle rezalet görmedim, Doksanların kirli savaş yılları dahil. Kazanan barbarlık, ırkçılık ve kitap düşmanlığı değil, haki kat ve insanlık, özgürlük ve demokrasi olacak” diye konuştu. ‘Sıra susanlara da gelecek’ Önceki gece evi basılan gazetenin eski Eş Genel Yayın Yönetmeni avukat Eren Keskin, hakkında bir gözaltı kararı bulunması halinde savcılığa gidip ifade vereceğini belirterek, baskılar karşısında tepkisiz kalanları eleştirdi. Keskin, “Susanlar bilsinler ki sıra onlara da gelecek. 90’larda en ağır koşullarda silahlı saldırıya uğradım, cezaevine girdim. Ama ilk defa evim uzun namlulu silahlı kişilerce basıldı. Kaldığım mahalle polis ablukasına alındı. Bu faşizmin ülkede geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Bu yapılanlar korku salmak içindir” diye konuştu. İtiraza muhatap yok Baskına ve gözaltı kararlarına itiraz etmek isteyen avukatlar Çağlayan Adliyesi’nde itirazlarını sunacak savcı bulamadı. Gözaltına alınan gazetecilerle görüşen avukatlar, kadın gazetecilerin vücutlarında sıyrıklar oluştuğunu söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Vedat ARIK Gazetenin önüne destek için gelenler İstiklal Caddesi’nde Özgür Gündem Gazetesi’nin dün yayımlanan son sayısını dağıttılar. ‘ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ’ Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) geçici olarak kapatılan Özgür Gündemi Gazetesi önünde dün bir araya gelerek kapatma kararını protesto etti. Barış Anneleri’nin de ellerinde Özgür Gündem gazetesinin son sayısını taşıyarak katıldığı eyleme HDP Milletvekili Hüda Kaya, gazeteciler Celal Başlangıç, Ayşe Yıldırım, Hakan Tahmaz, Fatih Polat ve Tuğrul Eryılmaz da katıldı. “Özgür basın susturulamaz”, “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Özgür Gündem yalnız değildir”, “Asla boyun eğmeyeceğiz” sloganlarının atıldığı eylemde cemiyet adına açıklamayı ÖGC Eşbaşkanı Hakkı Botan okudu. Botan, basın özgürlüğü açısından en alt seviyede olan Türkiye’nin kapatma kararının ardından daha da gerilediğini söyledi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği Eşbaşkanı avukat Sinan Zincir gözaltındaki gazetecilerin “Özgür basın çalışanları boyun eğmedi, eğmeyecek. Gerçeği yazmaktan vazgeçmeyeceğiz” dediğini aktardı.Gazeteci Celal başlangıç ise “Kepengi indirilmiş, çalışanları yaka paça gözaltına alınmış bir gazetenin önündeyiz. Bu Türkiye’deki basın özgürlüğünün fotoğrafıdır” diye konuştu. HDP’li vekil Hüda Kaya, “Hakikatin sözü olan sesimizi kesen zalimlere karşı dayanışmak amacıyla buradayız” dedi. 4 Ankara’da AydınSanatçı Girişimi, Özgür Gündem’in kapatılmasını Kızılay’daki Yüksel Caddesi’nde eylem düzenleyerek protesto ederek, “Basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasinin kırıntısından bile söz edemeyiz” dediler. 4 Özgürlük Nöbeti için Diyarbakır’a gelen Barış Anneleri gazete dağıtımına çıktı. Anneler, “Gerekirse evlatlarımızın yerine sokağa çıkıp haber yapar, gazete dağıtırız” dedi. 4 Adana’da başlatılan nöbet eylemi dün de devam etti. l Haber Merkezi Yaratılan Sorunla Gelen Kahramanlık Olaylar o kadar birbiri ardına yineleniyor ki insan ne diyeceğini bilemiyor. “Tarih yineleniyor” demek olası değil. Ne tarihi; daha yazının mürekkebi bile kurumadı. 7 Haziran 2015’te reddedilen ulusal iradenin yeniden kıymete bindiği bir süreçten geçiyoruz. O seçimden sonra yaşananlar ve 1 Kasım yenileme seçimlerindeki AKP başarısının ardından yazdığım yazının başlığını “Yarattığı Sorunu Çözme Vaadi Bile Yetti de Arttı” diye atmışım. (5 Kasım 2015) 15 Temmuz Gerici Kanlı Darbe Girişimi sonrasında da benzer durum söz konusu. AKP, destekleyerek palazlandırdığı; palazlanmasını da ortaklığı ile yaygınlaştırarak güçlendirdiği Fethullahçı Terör Örgütü ile savaşımın kahramanı olarak ortalıkta salınıyor. “Aldatıldık, kandırıldık” diye günah çıkaranlar iktidarda kalıyor ama, aynı gerekçelerle kendilerini savunanların çoğu ya 30 günlük gözaltında ya da hapishanede... HHH Hukuk ve demokrasi her zamankinden daha çok tehlike altında. Büyüklerimiz “FETÖ’yü desteklemenin 1725 Aralık sonrasında yapılması ya da sürdürülmesi suç sayılacak” diyorlar. “Kumpas” olduğu kesin mahkeme kararlarına girmiş, Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk ve daha nice yargılamalar ortadayken niye 1725 Aralık? Nedeni açık. Çünkü saydığım yargılamalar AKPFETÖ ortaklığı döneminde yapılmış. Altından çapanoğlu çıkması ise kaçınılmaz. Türkiye’nin hukuk devleti olmadığı şuradan da belli. Neyin suç olduğunu ve cezasını, suçun ne zaman işlenmeye başlamış olduğunu ve nasıl kanıtlanacağını kurallara bağlamış yasalarımız var. Bunları uygulama görevi de yargı erkinin. Yürütme erki, ortaya çıkmaya cesaret edip de kural koyuyorsa çekiver hukuk devletinin kuyruğunu... HHH Gerici kanlı FETÖ darbe girişimi sonrasında AKP’nin yaptığı çağrılar, Meclis’teki partilerin ortak açıklaması demokrasiye dönüleceği umutlarını yeşertmişti. Ama sonrasında gördük ki AKP’nin; demokrasiyi “vatandaşın dört yılda bir sandığa gitmesi ve oluşan iktidarın ülkeyi istediği gibi yönetmesi” anlayışında bir milim bile ilerleme yok. “Demokrasi zaferi” diye halkın beyninin yıkanması da bu demokrasi anlayışıyla sürdürülüyor. Görüntüde muhalefet partilerinin görüşü de alınıyor gibi yapılıyor ama imam bildiğini okuyor. Ülkemizde demokrasi değil demokrasi ayıbı uygulanıyor. HHH Halkı kimin sokağa çıkmaya çağırdığı tartışması kesilmiş gibi. Çoğunluk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağırdığına inandırılmış durumda. Ancak bilinen ve görünen o ki, halk kendiliğinden çağrı öncesinde yollara düşmüş. Televizyonda izlediğim bir bilim kadını, yaşadığı Beykoz’da halka, patatessoğan satılan bir kamyonetin megafonundan “Beykoz Çayırı’nda toplanalım” çağrısının, hareketlenmenin başladığı saatlerde yapıldığını söyledi. HHH Cumhuriyet’in kurucu değerlerine dönülmezse, ülkenin başının daha epeyce ağrıyacağı görülüyor... HDP’DEN DESTEK ZİYARETİ Yüksekdağ: Gazete kapatmak darbedir HDP Eş Genel Başkanı Figen Yük sekdağ, Özgür Gün dem Gazetesi An kara Temsilciliği’ne destek ziyaretin de bulundu. Yüksekdağ, Özgür Gün Yüksekdağ dem gazetesinin ka patılmasını ‘darbe’ olarak niteleyerek “Özgür Gündem’de, gerçekleri topluma ulaştırma me selesi gelenektir, hakikatin direnişini temsil eder. Yapacağı haberler, söyleyeceği sözler ez berlettirilmiş basına karşı, bu mücadelenin da marını kesmeyi başaramazlar” dedi. Darbe giri şimi gecesi CNN Türk stüdyolarının basılmasını anımsatan Yüksekdağ, “O gün, basın özgürlüğü savunuculuğu yapanlar, Özgür Gündem basılır ken kör, sağır ve dilsiz. Bu da başka bir utanç tır. Gazete binasını basanlar, Özgür Gündem’i o binadan ve oradakilerden ibaret sanıyor. Oysa biz neredeysek Özgür Gündem oradadır. Özgür basın bizleriz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet KESK: Önce basını sansürlerler KESK Yönetim Kurulu üyeleri: “Askeri darbeler de sivil darbeler de önce basını susturmak, kapatmak, sansürlemek ya da etkisizleştirmek isterler. Kınıyoruz.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle