Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Perşembe 18 Ağustos 2016 4 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Liyakat’ sözünü hatırlattı AKP 15 yaşında AKP’nin şehitlerin anılarına saygı gerekçesiyle sade törenlerle idrak edilen 15. yıldönümünde, bilançonun başarılı olup olmadığı sorusu ilk bakışta saçma gibi gelebilir. Öyle ya kurulur kurulmaz iktidar olan ve sonrasında yapılan her seçimi kazanıp koltuğu 14 yıl muhafaza eden bir partinin ve de tartışmasız hâkimi mutlak önderinin başarısından kuşku duyulur mu? Yine de partinin bu 15 yıl içinde kuruluş amaçlarını gerçekleştirebildiği ölçüde başarılı olduğu olgusundan hareketle, bunların ne kadarının yaşama geçirildiğine bakabiliriz. Amerikan Türk ortak yapımı bir uluslararası proje olan Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP, İslam ile kapitalizmi ve kapitalist demokrasiyi bağdaştırmak, ılımlı İslam etiketli iktidarın yönetiminde, Türkiye’nin küresel kapitalizme eklemlenmesini sağlamak, Ankara’nın başta ABD ve AB olmak üzere senkronizasyonunu gerçekleştirerek, onun ABD’nin yeniden dizayn ettiği yeni Ortadoğu’da kendisine düşen rolü aksaksız yerine getirmesini temin etmek için oluşturulmuştu. Projenin yaşama geçirilmesi için Erbakan ile bağlarını kopararak “Milli Görüş” gömleğini çıkaran “ılımlı İslam”ın (ılımlı İslam yazılır, uyumlu İslam okunur) uysal çocukları iktidara hızla hazırlandılar. HHH Peki Tayyip Bey bu 15 yıl içinde yukarıda sayılan amaçları yaşama geçirebildi mi? Sorunun yanıtı “hayır”dır ve bilanço tümüyle negatiftir. 1 Mart tezkere olayını da başlangıçta ABD bir yol kazası olarak niteledi ve olayın sorumluluğunu TSK’ye yükledi, bedelini de fevkalade pahalıya ödetti. Ama ABD ve AB ile uyumsuzluklar bununla sınırlı kalmadı. “Tezkere fiyaskosu!”nun ardından kendini BOP’un eş başkanı ilan eden Erdoğan, ABD’nin bölgedeki bütün atılımlarıyla ters düştü. Sam Amca’nın bölgedeki şımarık çocuğu ve gerçekteki tek stratejik ortağı İsrail ile “one minute” çıkışı ve Mavi Marmara girişimi ile gerginliğin doruğuna tırmandı. Ortadoğu’da ABD’nin kendisine verdiği misyonu izleyecek yerde, bölgede Sünni Şii çatışmasında Sünni dünyanın lideri misyonunu seçti. Mısır’da, Washington’ın adamı Sisi’ye karşı Müslüman Kardeşler’in yanında yer aldı ve İhvancı görüşünü her alanda belli etti. Suriye’de yerini daha bir süre koruyacağı anlaşılan Esad gerçeğini kavrayamadığı için bölgenin egemenlerinin çıkarlarıyla ters düştü, işlerin çözümüne katkıda bulunacak yerde, daha da karışmasına neden oldu. İslami terör ile mücadelede kendisinden isteneni yapmadığı gibi, zaman zaman ona destek olma görüntüsü verdi. İktidarının ilk döneminde, iyi başlamış görünen AB Türkiye ilişkileri zamanla son derece olumsuz bir çizgiye oturdu. 15 yılın sonunda Erdoğan, AB’de de, ABD’de de sevilmez, güvenilmez, istenmez adam oldu. HHH İçeride de vaatlerden hiçbiri gerçekleştirilemedi. İnşaat sektörü öncülüğünde, kesintisiz sıcak para akışıyla sağlanan ama aynı zamanda gelir adaletsizliğini daha da büyüten bir ekonomik gelişmeyi sağlamasına karşın, KürtTürk çelişkisinin iç savaş boyutuna ulaşmasını engelleyemediği gibi, Cumhuriyetin laiklik ilkesini, demokrasinin kuvvetler ayrılığı prensibini çiğneyerek, toplumsal gerginliği çatışmanın, devlet aygıtını felcin eşiğine kadar getirdi. Toplumu Kürt Türk, laik inanmış çatışmasının eşiğine getiren AKP iktidarı döneminde ülkenin, yargı ve TSK dahil bütün kurumları çöktü. 15 Temmuz darbe girişimi böyle bir ortamda, AKP’nin kendisine, ancak seçim kazandırmaya yeten ama başka hiçbir sorunu çözmeye el vermeyen tabanı dışında, büyük bir yalnızlık ummanında debelendiği anda patlak verdi. İşte 15 yıl önceki kuruluş amaçları ile 15 yıl sonra varılan nokta. Bu durumda AKP’nin başarılı olduğunu söylemek, ancak onun ilan edilenin dışında gizli bir gündeme doğru seyrettiğini kabul etmek ve o amacı kutsamakla mümkündür. Paralelci vekillere ‘dokunma’ önlemi 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi uzantısıyla ilgili belirsizlik sürerken; AKP, TBMM’de ilginç bir karar aldı. Cemaatle bağlantısı ortaya çıkabilecek milletvekillerinin dokunulmazlığının hızla kaldırılması için TBMM AnayasaAdalet Karma Komisyonu, Meclis’in tatile girdiği dönemde de çalışabilecek. Genel Kurul’da, önceki gün talepleri üzerine İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Dilekçe Komisyonu, Anayasa Komisyonu, Adalet Komisyonu, AnayasaAdalet Karma Komisyonu ile Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun tatil döneminde de çalışması yönünde karar alındı. AnayasaAdalet Karma Komisyonu, yalnızca milletvekillerinin dokunulmazlığıyla ilgili dosyaları görüşüyor. Bu komisyonun tatil döneminde de çalışma kararı almasında, 15 Temmuz darbe girişiminin etkili olduğu öğrenildi. AKP, darbe girişimi soruşturmaları sırasında cemaatle bağlantısının ortaya çıkması durumunda milletvekilleriyle ilgili olarak hızla dokunulmazlığı kaldırmayı hedefliyor. l EMİNE KAPLAN/ANKARA Kılıçdaroğlu, hükümet sözcüsü Kurtulmuş’a “Sözünün eriysen ya uygulamayı değiştir ya da istifa et” diye seslendi. CHP lideri, “Gazeteciler hapse atılamaz” dedi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un “liyakat” sözü verdiğini belirterek, son çıkan KHK’de özel harekâtçı alımında KPSS koşulunun aranmayacağına dikkat çekti. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Sözünün eri isen ve bu sözün arkasında duruyorsan, bu uygulamayı ya değiştir ya da ayrıl, ‘Ben liyakatı söyledim bunlar uymadı, görev yapmamın anlamı kalmadı’ de istifa et” ifadelerini kullandı. Meclis’te oy birliğiyle kurulma kararı alınan Darbe Araştırma Komisyonu’na yalnızca AKP’nin üye vermediğini söyleyen Kılıçdaraoğlu Başbakan Binali Yıldırım’a “Neden komisyona vekil görevlendirmiyorsunuz” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “Bu darbe girişiminin siyasal ayağının, ana sorumlularının ortaya çıkarılması lazım. Meclis çıkaramazsa kim çıkaracak” dedi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle: n Hayata değil ranta yatırım: İyi yönetici riskleri görür, o risklere göre önlemi bugünden alır. Biz ama deprem olduktan sonra tedbir alıyoruz. Depremden sonra 493 toplanma yeri tespit edildi, bunların 300’ü imara açıldı ve AVM yapıldı. Hayata değil ranta yatırım yapılmış ve şu an Marmara deprem riskiyle karşı karşıya. n Darbe karşıtıysan yüzde 10’u değiştirelim: Meclis’i güçlendirmeliyiz. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset sokmayın. Demokrasi olmadan darbeyi önlemeyemezsiniz. 3. sınıf demokrasiyi bize layık görüyorlar. Birinci sınıfı yakalamanın yolu Türkiye’yi darbe hukukundan, yüzde 10 seçim barajından arındırmaktır. n Bürokratlar adam yerine koymuyor: Vekiller soru öner AzGiyCİTaHrhePet’yyeietttii Hükümet Avrupa’dan destek istemedi Muttonen İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİTPA) Başkanı Christine Muttonen ve beraberindeki heyetle görüştü. Edinilen bilgiye göre görüşmede 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlayan OHAL ve bu kapsamda çıkan KHK’lerle ilgili konuşuldu. Kılıçdaroğlu, 4 partinin de darbeye karşı çıktığını, ortak Meclis’teki ortak bildiriye 4 parti liderlerinin de im za attığını belirterek, böyle uyumlu bir ortamda OHAL ilanına gerek olmadığını, bunun Meclis’i bypass anlamına geldiğini kaydetti. KHK’lerin etki süresinin de OHAL’in ötesine taşınacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, heyete bu konudaki kaygılarını dile getirdi. Kurunun yanında yaşın da yanmaması, sürecin cadı avına dönüşmemesi konularını da aktaran Kılıçdaroğlu, Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesi gerektiği görüşünü AGİTPA heyetiyle de paylaştı. Muttonen ise bu dönemde hukukun üstünlüğüne ve so ruşturmaların şeffaf yürütülmesi konularına dikkat çekti. Süreci yakından takip ettiklerini söyleyen Muttonen, hükümetten talep gelmesi durumunda özellikle demokrasi, medya özgürlüğü, insan hakları gibi birçok alanda AGİTPA’nın elindeki olanakları sunacaklarını anlattı. Muttonen ancak şu ana kadar hükümetten böyle bir talep gelmediğini belirtti. Türkiye’de bir an önce normalleşmenin sağlanması gerektiğini söyleyen Muttonen, bu konuda muhalefet partilerinin önemine dikkat çekti. geleri veriyor, bunların 15 gün içinde yanıtlanması lazım. Bırakın 15 günü, 20 ay yanıt verilmeyen var. Bir bakan yanıt vermiyorsa, başkanın da “Derhal istifa et, sen güven oyu aldın, gereğini yap” demesi lazım. n Akıl yoksa üst akıl dersin: Kanunun adı, Devlet Memurları Kanunu’dur, hükümet memurları değil. Liyakatın özünde eğitim vardır. Abdullah Gül “Aklımızı, fikrimizi bir kişiye teslim etmemeliyiz” dedi. Edersek aklımızı kullanmıyoruz anlamına gelir, bu insanın robotlaması demektir. Sende yoksa üst akıldan söz edersin tabi. n Tehlikeli atmosfer: Öyle bir atmosfer yaratıldı ki çok tehlikeli. Hâkim önüne geleni tutuklamak zorunda hissediyor. Yoksa FETÖ’cü diyecekler diye, kim geliyorsa hapse atıyor. Yar gı bağımsızdır, delillere bakar, gereğini yapar. n Gazeteci hapse atılmaz: Gazeteciler hapiste, gazeteler kapatılıyor. Bunu demokratik dünyaya anlatamazsınız. Gülen örgütünü yazılarıyla savundu diye... Bırak Meclis’te övgüler düzen adamlar var, bunlara ne yapacaksınız. Gazeteci düşüncesini benimsemesek bile özgürlüğün timsalidir. Gazetecileri hapse atmak, 6070 yaşında gazetecileri hapse atmak doğru değil. Tutuksuz yargılarsın, hapse atmanın mantığı yok. Bu darbecilerle aynı çizgiye düşmek demektir. n Sevilmeyenler FETÖ’cü: Yargılanma hukuk üstünlüğü ile yapılmalı. Baskı, şiddet, işkence görürlerse tüm çabalar boşa gitmiş olur. Cadı avı başlatmak... Herkes sevmediğini FETÖ’cü diye ihbar ediyor. n Devleti soyanlar da yargılanacak: Kimse 1725’i aklamak için darbeyi kullanmasın. O da yargılanacak. n Sanatçılarla uğraşmayın: O kadar acı tablolar var ki... İBB Şehir Tiyatroları’nda bir teknisyen ve 6 sanatçı FETÖ’cü diye tebliğ edildi ve kovdular bunları. Oysa bunların bütün hayatı demokrasi üzerine kurulu. Arkasından fırsat bulup 20 sanatçının daha işine son verdiler. Niçin? Efendim bunların da performansı düşükmüş. Nasıl ölçüyorsun sen kardeşim performansını? Bu sanatçıların tamamı ödül alan oyunlarda oynamışlar. Performansını ölçecek olan sen misin, oyunun yönetmeni mi? OHAL’i fırsat bilip sanatçıyı, gazeteciyi hapse atmak, tutuklamak, işinden etmek, onun çoluk çocuğunu aç bırakmak Allah aşkına Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır mı? İstanbul’daki sanatçıların takipçisiyiz. Hiçbir siyasetçi sanatçıyla uğraşmasın.” l ANKARA / Cumhuriyet Kurunun yanında yaşın yanmasına izin vermeyeceklerini söyledi Akıncı’dan dedikodulu mesaj YILDIRIM: İSTİHBARAT BİRLEŞİYOR Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, 40 bin 29 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan 5 bin 187’sinin gözaltı işlemlerinin devam ettiğini ve 20 bin 355 kişinin de tutuklandığını açıkladı. Yıldırım, kamu görevlilerinden el çektirilenlerin sayısının 79 bin 900, kamu görevinden çıkarılanların sayısının da 5 bin 14 olduğunu söyledi. TRT canlı yayınında konuşan Yıldırım, “Bir tarafta MİT, bir tarafta iç istihbarat. Emniyet, jandarma vesaire hepsinin dahil olduğu birleştirilmiş istihbarat servisi haline dönüştürülüyor. Muhtemelen İçişleri Bakanlığına bağlı faaliyet gösterecek. Bu yapı, Cumhurbaşkanlığı’na bağlanabilir, Başbakanlık’ta kalabilir. Tercihen Cumhurbaşkanlığı’nda olması daha doğru, devletin başı” dedi. Askersivil eşit Yıldırım, “Milli Savunma Bakanlığı yeniden yapılandırıldı. Eskiden personeli Genelkurmay veriyordu. Bakanlık yeniden yapılanıyor. Müsteşarı, genel müdürleri, daire başkanları, birim başkanlıkları var. Buralarda müsteşar sivil oluyor, onun dışındakiler de sivil ya da asker. Askersivil ilişkilerinde eşitleme olacak. Bir daire başkanı sivil, diğeri askerse ikisi arasında fark olmayacak. Pentagon’da bu sistem var. Müsteşar mesela orgenerali temsil ediyor. Genel müdür, tümgeneral seviyesine tekabül ediyor. Orada da hiyererarşide sürtüşme ortadan kalkmış oluyor. Şimdiki idarede askerler ve arkasından siviller geliyor” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, darbe girişiminin ardından Ankara’ya geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. İlk olarak darbe girişiminde bombalanan TBMM’ye giden Akıncı, ardından darbe girişiminin hedefi olan Gölbaşı’ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkanlığı’nı ziyaret etti. Akıncı daha sonra da Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. ‘Esneklik’ mesajı Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin Rum tarafı ile yapılan görüşmeler kapsamında değerlendirmelerde bulunduklarını belirten Erdoğan “Gerekli siyasi anlayış ve esnekliğin gösterilmesi çok önemlidir. Birbirlerinin komşusu olacaklarını göstermeleri gerekiyor” dedi. Akıncı “Kıbrıs’ta artık gerçekten bir dönüm noktasına ulaştığımızı belirtmek istiyorum. Ya Roboski’de 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 kişinin savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülmesiyle ilgili gazetemizin önceki gün manşetten yayımladığı “Roboski’nin paşaları” başlıklı haberini Roboskili olan, katliamda kardeşi ve yakınlarını kaybeden HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, TBMM gündemine taşıdı. Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Encü, şu soruları yöneltti: Mustafa Akıncı ve beraberindeki heyet Binali Yıldırım’la görüştü. 2016 çıkmadan Kıbrıs’ta bir sonuca ulaşacağız. Ya da yaklaşan seçimlerle birlikte bu fırsat zinciri kaybolup gidecek” dedi. KKTC’de kamu kurumlarına yerleştiği iddia edilen cemaat mensuplarına ilişkin operasyon yapılıp yapılmayacağıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Kurunun yanında yaşın da yanmasına müsaade etmeyiz. Kıbrıs’ın sivrisinekleri ve dedikodusu bol olur” dedi. Erdoğan, Mustafa Akıncı’nın açıklamalarının ardından, “Ben de çok teşekkür ediyorum ama yine de dedikodusu bol olan Namık Kemal dönemine dönmeyelim. O artık bizim için tarih olsun, artık dedikodudan uzak bir Kuzey Kıbrıs’ı biz konuşuyoruz. İnşallah sivrisinekleri de iyice azalmıştır” sözleri salonda gülüşmelere neden oldu. Akıncı, “Kıbrıs halkı olarak ilk andan itibaren Türkiye’de demokrasinin yanında ve sivil yönetimin yanında tereddütsüz durduk. Sabah olsun da bakalım terazide kim ağır basacak demedik” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Roboski’nin paşaları’ Meclis gündeminde n Basına yansıyan haberler doğrultusunda yeni soruşturmalar açılacak mıdır? n Dönemin hükümeti ve yöneticilerinden bu katliamda sorumluluk sahibi olanlar kimlerdir? Bu kişiler hakkında da soruşturma açılacak mıdır? n Özellikle dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkında nasıl bir süreç işletilecektir? Özel hakkında yakalama emri var mıdır? n Askerlerden kaçı katliamdan sonra terfi etmiştir? Terfi edenlerin isim ve terfi dereceleri nedir? Kaçı hâlâ aktif gö revdedir? Bu askerlerin isimleri nelerdir? n Katliamda sorumluluğu bulunan ancak şu anda aktif olarak görevde bulunan askerler hakkında başlatılan bir soruşturma var mıdır? n Katliamda sorumluluğu bulunan askerlerden kaçı 15 Temmuzdan sonra açığa alınmıştır? İsimleri nedir? n Roboski Katliamı ve benzeri davalarda yeniden yargılama yoluna gidilecek midir? n Yeniden yargılama konusunda nasıl bir yol izlenecektir? l Yurt Haberleri Gazze’siz mutabakat meclis’te Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin normalleştirilmesi için imzalanan mutabakat metni 1.5 ay sonra Meclis’e sunuldu. Gazze ablukasına yönelik tek bir ifadenin yer almadığı metnin gerekçesinde “Sürdürülen yaptırımların hafifletilerek Gazze’deki insani koşulların iyileştirilmesine imkân sağlanması” ifadeleri yer aldı. Anlaşmanın kamuoyuna açıklanan bölümünde Gazze’ye yönelik herhangi bir düzenleme yer almadı. Onun yerine Meclis’e sunulan gerekçede Gazze’ye “temel ihtiyaçlar olan su ve elektrik sorununun çözülmesi, para yardımı ve diğer sivil malzemenin girişinin önündeki engellerin kaldırılması” sayesinde İsrail’in Gazze’ye yaptırımlarının hafifletildiği duyuruldu. Türkiye’nin ilişkilerin normalleştirilmesi için şart koştuğu ve önce Gazze’ye “ablukanın kaldırılması” diyerek başlattığı, ardından “ambargoya” çevirdiği ve son olarak da Gazze Limanı’nın açılmasından tamamen vazgeçerek Aşdod Limanı’na yardım sevkıyatını kabul ettiği ise ne anlaşma metninde ne de “Gerekçe”sinde de yer alıyor. l ANKARA/Cumhuriyet ‘5 bin hÂkim ve savcı ALINACAK’ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yeni KHK ile alınacağı duyurulan 4 bin hâkim ve savcıya ilişkin “Adalet Akademisi’nde stajda olan 5 bin civarında hâkim ve savcıyı, staj süresi tamamlanmadan mesleğe kabulün önünü açan düzenleme yaptık. Her hafta sınavı bitenlerden bir grubu mesleğe alacağız ki açığa alınmalardan dolayı sıkıntı olmasın” dedi. Bozdağ katıldığı canlı yayında, “Bu cuma günü (yarın) yaklaşık 600 hâkim ve savcının kura töreni olacak. 2017 için de 4 bin kişilik kadro aldık” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B