26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 8 Temmuz 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Salyangoz sansürü haber 7 Reuters’in sosyal medya sansürü analizinde ‘Türk hükümeti siteleri doğrudan engellemek yerine yavaşlatmanın daha kullanışlı olduğunu keşfetti’ deniliyor Dünyanın önde gelen haber ajanslarından Reuters, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki saldırıdan yalnızca 3 saat sonra sosyal medya sitelerine erişimin kısıtlanmasını mercek altına aldı. “Saldırının ardından Türk hükümeti dünya genelinde politik belirsizlik anlarında giderek yaygınlaşan bir adım attı: Facebook, Twitter ve YouTube’a erişimi kısıtladı” ifadeleriyle başlayan analizde, Ankara’nın yalanlamasına karşın teknik uzmanların sosyal medya karartmalarının kasti olduğu yönündeki görüşüne yer verildi. Hak ihlali İnsan hakları ve internet aktivistlerine göre, dijital medyayı sıkı kontrol altında tu tan Çin ve İran gibi ülkeler dışında giderek artan sayıda demokratik hükümet de terörle mücadele adı altında internete kısıtlama getiriyor. Hükümetlerin talimatıyla kimi site doğrudan engellenirken kimi kullanılmayacak hale gelene dek yavaşlatılıyor. Dijital hak savunucusu Access Now grubuna göre geçen yıl dünya genelinde 15 internet kesintisi uygulanmışken bu yılki sayı şimdiden 21’i buldu. Bu gidişat, BM İnsan Hakları Konseyi’nin geçen hafta aldığı kararla internet kesintilerini ‘hak ihlâli’ olarak tanımlamasına yol açtı. Türkiye ise politik gelişmelere yanıt olarak internet kesintilerini en agresif uygulayan ülke olarak beliriyor. Türkiye’de sansürü gözlemle yen Turkey Blocks adlı gruba göre Türkiye geçen yıl en az 7 siteyi tamamen kapattı ya da yavaşlattı. Havalimanı saldırısı gibi durumlarda ulusal güvenlik yasasını devreye sokarak yayın yasağı getiren hükümet sosyal medyayı da sansürlüyor. Yanıt yok Reuters’e konuşan bir hükümet yetkilisi, internet kısıtlaması yaptıklarını reddederek geçen haftaki yavaşlamayı yoğun online trafiğe bağlıyor. Facebook, Twitter ve YouTube yetkilileri ise yorum yapmaktan kaçınıyor. Nadiren yaşanan trafik aksamalarında kullanıcıları bilgilendiren sitelerin bu sefer böyle bir açıklama yapmamış olması dikkat çekiyor. TTNET, Uydunet ve Turkcell gi bi hizmet sağlayıcıları da sorulara yanıt vermiyor. Sosyal medyaya erişim kısıtlamalarının Türk hükümetinin medyaya yönelik saldırısının bir parçası olarak görüldüğünü belirten Reuters, “İnsan hakları grupları, ülke çok sayıda güvenlik tehdidiyle karşı karşıyayken Erdoğan yönetiminin muhalif sesleri benzersiz şekilde bastırmasını kınıyor. Kendisi de resmi bir Twitter hesabı sahibi olmasına karşın, Erdoğan bu platformdan hoşlanmadığını söylüyor” diyor. Türkiye’de bir internet sitesinin engellenmesi için temyiz edilebilir mahkeme kararı gerektiği, tespiti daha güç olan yavaşlatmanın ise kullanıcı ve site sahiplerini muğlakta bıraktığı belirtiliyor. l Dış Haberler Toros’a gözaltı ana babaya VEDA kararı Gülen cemaatine yönelik İzmir merkezli operasyan kapsamında ka patılan Bugün TV’nin Ge nel Yayın Yönetmeni Ta rık Toros hakkında gözal tı kararı verildi. İzmir mer kezli 10 ilde 8 şüpheli gö zaltına alınırken gazete ci Toros’un eşi Banu Toros kararı eleştirerek “Eşimin üyesi olduğu tek cemaat ailemizdir” dedi. İzmir Cumhuriyet Baş savcılığı Terör ve Örgüt lü Suçlar Soruşturma Bü rosu savcılarından Okan Bato’nun yürüttüğü soruş turma kapsamında, İzmir merkez li olmak üzere Ay dın, De nizli, Ba lıkesir, Gazian tep, Ada na, Trab zon, Sam sun, Af Tarık Toros yonkarahisar ve Mersin’de dün operas yon gerçekleştirildi. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Or ganize Suçlarla Mücade le Şube Müdürlüğü ekiple ri tarafından belirlenen ad reslere eşzamanlı gerçek leştirilen operasyonda, 8 kişi gözaltına alındı. Ope rasyon kapsamında ara larında gazeteci Tarık To ros ve Gülen cemaatinin üst düzey yöneticilerinin de yer aldığı 30 kişi hak kında gözaltı kararı bu lunduğu öğrenildi. Gözal tına alınan şahısların İz mir Emniyeti’nde sorguları devam ettiği öğrenildi. Ga zeteci Toros Ekim 2015’te Bugün TV Genel Yayın Yö netmenliği görevinden el yazısıyla kendisine tebliğ edilen bir kağıtla alınmıştı. l Haber Merkezi Giresun’daki helikopter kazasında şehit olan Giresun İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay Sadettin Şahin (45) ve eşi Nihal Şahin (44) Ankara’da son yolculuğuna uğurlandı. Şahin çiftinin 14 yaşında Pe lin ve 17 yaşında Selin adında 2 kız çocuğu olduğu öğrenildi. Kızları şehit olan anne ve babalarını uğurlar ken asker selamı verdi, Selin şehit babasının künyesini taşıdı. Fotoğraf: AFP Yaralı pilot Elimizden geleni yaptık Anne ve kızı yan yana uğurlandı Yaşamını yitiren 7 kişiden, kazadan yaralı kurtulan Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru’nun eşi Nuran Doğru ile 4 yaşındaki kızı Berrin Doğru için Tokat’ın Zile ilçesinde tören düzenlendi. GATA’da tedavisi süren Tuğgeneral Doğru cenazeye katılamazken, Doğru çiftinin diğer kızları ikiz olan Üç kız kardeş uzun süre hem annelerinin, hem de kız kardeşlerinin tabutuna sarılarak ağladı. 27 yaşındaki Şükran Çetiner ve Nurdan Çabuker ile 21 yaşındaki Nihal Doğru uzun süre gözyaşı döktü. Ölen kız kardeşinin tabutuna sarılan Nurdan Çabuker’in “Berrin ne olur yalnız bırakma. Uyanın ne olur uyanın. Ablacım toprağa koyarlarsa çıkartamam seni” diyerek ağlaması yürekleri dağladı. l DHA Bayramlaşma programı için kente gelen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi gören yardımcı pilot Üsteğmen Yüksel Kandemir’i ziyaret etti. Pilot Kandemir’in babası Aydoğan ve annesi Günay Kandemir ile bir süre sohbet eden Yılmaz, aileye geçmiş olsun dileklerini iletti. Yılmaz, daha sonra yoğun bakım ünitesine geçerek tedavisi devam eden Kandemir ile bir süre sohbet etti. Bakan Yılmaz’ın ‘acil şifalar’ dilediği ve konuşma güçlüğü çeken yaralı pilot üsteğmen Kandemir ise “Biz elimizden geleni yaptık” ifadelerini kullandı. Yaralı pilotun tedavisinin sürdüğü, durumunun iyiye gittiği öğrenildi. l SİVAS / DHA Türkiye savaşın içine daha da çekilecek Britanya’nın Economist dergisi, Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede pasif kaldığı yorumunu yaparak ‘Erdoğan IŞİD yerine Kürtlerle savaşı seçti’ dedi Britanya’nın Economist dergisi, “Yumuşak hedef – Türkiye’nin dış politikadaki dostça dönüşü, bir diğer bombalamayla delindi” başlıklı makalesinde, Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede pasif kaldığı yorumunu yaptı. IŞİD’in Türkiye’deki saldırıların neredeyse hiçbirini üstlenmediğine dikkat çeken Economist’e göre Türkiye, Suriye’deki ‘vekillerini’, radikal militanların sınırın hemen güneyindeki bölgelerinden uzaklaşmaları için kullanmaya başladı. Örgütün kalelerine hava saldırıları dışında, Suriye’nin içinde IŞİD’e meydan okumaktan kaçındı, onun yerine ülke içindeki Kürt militanlara karşı savaş açmayı tercih etti. Yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın IŞİD’le mücadeleyi sertleştirmek için ABD önderliğindeki koalisyonun Suriye’deki en güvendiği ortağı PYD’ye desteğini görmezden gelmesi gerektiği ifade edilerek “Türkiye liderinin şim di, IŞİD’le doğrudan savaşmak veya onun için bunu Kürtlerin yapmasına izin vermekten başka seçeneği olmayabilir” dendi. IŞİD’in havalimanındaki saldırıyı üstlenmediğini ancak, Başbakan Binali Yıldırım’ın saldırının faili olarak IŞİD’i gösterdiğini hatırlatan yazıda “Eğer saldırıyı IŞİD yapmışsa, bu Türkiye’nin Suriye’deki savaşa daha da çekildiği anlamına gelir” yorumu yapıldı. Saldırılardan hemen önce Rusya ve İsrail ile diplomatik ilişkileri yeniden başlattığına dikkat çeken makalede “Bombalı saldırının zamanlaması İsrail ile anlaşmaya bir yanıttı” iddiası öne sürüldü. l Dış Haberler Yol Ayrımındaki Dünya Gerçeklerin adlı adınca yazılmasından hoşlanmayan, “hâlâ mı eski jargon” diyenleri üzmeyelim; emperyalist yerine büyük devletler diyelim, “cumhuriyetçi” ya da “demokrat”, “sosyal demokrat” ya da “muhafazakâr” fark etmiyor; karşılarına fırsat çıktığında aralarındaki çelişkileri ertelemeyi başarıyorlar. Sovyetler’in dağılması böyle bir fırsattı. Dünyada yeni bir düzen kurmak için hızlıca harekete geçtiler. Teorik çerçevesi 70’li yıllarda Milton Friedman tarafından hazırlanan, faşist Şili’de denenen monetarizmin tüm ülkelerin politikasına dönüşmesi böyle başladı. HHH İngiltere’de İşçi Partisi lideri Tony Blair’in, Almanya’da sosyal demokrat Gerhard Schröder’in, Türkiye’de faşist darbe desteğinde Özal’ın neoliberal politikalara ülkelerini teslim etmesi de bu dönemdedir. Almanya’da SPD’de sol politikalarda ısrar eden Oscar Lafontaine’in “Yürek Solda Çarpar” isyanıyla partisini terk etmesinin nedeni de buydu. Yeni düzen yalnızca ekonomide neoliberal politikaların egemenliğini değil, aynı zamanda “renkli devrimleri”, kanlı silahlı müdahaleleri de içeriyordu. HHH Irak işgali öncesi BlairBush mesajlaşmaları neoliberal politikalarda anlaşanların ortak savaş paydasında da kolayca buluşabildiklerini gösterdi. Aynı yıllarda Avrupa Birliği’nde sosyal demokratların neoliberalizme teslimiyeti temel politika yaptıklarını, işçi haklarını büyük bir zevkle tırpanladıklarını yakından izlemiştim. Şimdi de dünya, gelir dağılımında makası daha da açan ekonomik politikalara, savaştan medet uman, ırkçı, otoriter eğilimlere yelken açmış görünüyor. HHH Tehlike büyüdü; çünkü neoliberal politikalar iflas etti. Bir süre savaşçı yöntemlerle ayakta kalmayı başardılar ama tüm dünyayı saran kriz yatıştırılamadı. Neoliberal politikaların inatçı sahipleri ise ayakta kalabilmek için iflasın teorisini yapmakta “yeni normal” gibi anlamsız kavramlar uydurmakta ısrarlılar. Aslında gerçeğin farkındadırlar. Başarısızlıklarını IMF’nin yayın organı Finance and Development dergisinde üç imzalı, “Neoliberalism: Oversold NeoLiberalizm Abartıldı mı?” başlıklı bir makaleyle itiraf ettiler. HHH Dünya hızla yol ayrımına yaklaşıyor. Doğu’dan, Güney’den, Batı’ya ve Kuzey’e siyasal anlamı büyük göç dalgası ilerliyor. Savaşların hızlandırdığı bu dalganın, krizi daha da tırmandırma ihtimali yüksektir. Bu gidişi önlemek mümkün değil ama ona hâkim olmak için otoriter yönetim eğilimleri de hem Atlantik ötesinde hem Avrupa’da güçleniyor. Irkçı söylemler karşılık buluyor. Türkiye de bu siyasal çerçevenin içinde kendine çıkış arıyor. Genel gidişte de, özelde de tehlike büyüktür. HHH Türkiye’nin egemenleri dış politikalarında radikal değişikliklere gider, büyük devletlerle atışmaktan vazgeçerken, içeride sınıf ittifaklarını güçlendirmek için yoğun çaba içine girdiler. Açıklanan ekonomik önlemler sermaye sınıflarına daha fazla rant aktarmayı, ekonominin yükünü işçi, emekçi sınıflara daha fazla yüklemeyi öngörüyor. İktidarda kalabilmek için ırkçı, milliyetçi politikalarla kitle desteğini stabilize etmeyi, militer desteği kalıcılaştırmayı, muhalefeti tuzağa düşürmeyi hedefliyorlar. Dünyadaki genel gidişe ayak uydurma, otoriter yönetim heveslerine destek bulma çabasındalar. İtiraz eden, birleşip buluşup “yeter” diyen olmazsa başaracaklarından emin olabilirsiniz. İkiz Mehmetçik Bursa’nın İznik İlçesi’nde, birlikte askerlik yapan Ahmet ve Bulut Koç kardeşler, protokoldekileri şaşırttı. İlçe kaymakamı, belediye başkanı ve garnizon komutanı vatani görevlerini birlikte yapan ikiz kardeşlerle fotoğraf çektirerek sohbet etti. İznik Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan, Belediye Başkanı AKP’li Osman Sargın ve ilçe protokolü, İznik Jandarma Komutanlığı’ndaki bayramlaşmada ikiz asker sürprizi ile karşılaştı. Garnizon Komutanı Yüzbaşı Fırat Toprak ve birliğine bayram ziyareti gerçekleştiren protokol üyeleri, karşılarına Edirneli 96/1 tertip ikiz olan Ahmet ve Bulut Koç kardeşler çıkınca şaşkına döndüler. İkiz kardeşlerin aynı birlikte omuz omuza vatani görevlerini yerine getirdiklerini gören yöneticiler, Ahmet ve Bulut Koç’u tebrik ederek birlikte fotoğraf çektirdiler. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle