27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 30 Temmuz 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Kurmaylara tırpan haber 5 YAŞ’ta kurmayların terfilerine getirilen sınırlandırma dikkat çekti. Yardımcı sınıflarda görev yapan çok sayıda subay, general ve amiralliğe yükseltildi Darbe girişiminin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) başlatılan tasfiye Yüksek Askeri Şura (YAŞ) karar larına da yansıdı. Soruların cema at tarafından ve rilmesiyle yüksel dikleri gerekçesiy SERTAÇ EŞ le kurmay albayların generalamiral olmalarına önem li sınırlama getirildi. Balyoz, Er genekon gibi davalarda mağdur olan subaylar ciddi oranda ge neralamiral rütbesine yükseldi. Kara Kuvvetleri’nde orgeneral liğe terfi ettirilen Musa Avsever 1. Ordu’ya atandı. Terörle müca dele, Irak ve Suriye sınırlarını koruma görevi yürüten 2. Ordu Komutanlığı’na atanan Korgene ral İsmail Metin Temel’in rütbe de yükseltilmemesi ise şaşkın lıkla karşılandı. Cumhurbaşkanlığı yanılttıYAŞ kararlarına iliş kin ilk açıklama ön orgeneral olarak duyurdu. Ancak gece ceki gün geç saat nin ilerleyen saatle lerde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan rinde Genelkurmay’ın internet sitesinden yapılan geldi. Kalın yeni komuta kademesini açıklarken Ta açıklamada, Bekiroğlu ve Temel’in görevlerini kor hir Bekiroğlu ve İsmail Metin Temel’in rütbesini general rütbesiyle sürdürecekleri belirtildi. Balyoz mağdurları YAŞ toplantılarında, generalamiral kadrolarına cemaat sızmasını engellemek amacıyla özel önlemler alındığı öğrenildi. Bu kapsamda terfi sırasına gelen kurmay albayların durumunun netleştirilmesi için devreleri arasında soruşturulduğu ve hakkında iddia olanların terfilerinin engellendiği dile getirildi. Cemaatçi olmadıklarına kesin gözüyle bakılan Balyoz ve diğer isimli davaların mağduru olup da TSK’de muvazzaf görevlerini sürdüren subaylar ise terfi etti. Bu isimler Deniz Kuvvetleri’nde yoğunlaştı. Balyoz ve askeri casusluk gibi davalarda yargılanan ve beraat eden Deniz Kurmay Albaylar; Yankı Bağcıoğlu, Bülent Olcay, Levent Kerim Uça, Berker Emre Tok, Önder Çelebi, Mehmet Baybars Küçükatay, Gürsel Çaypınar ile albaylar; Ahmet Tunç Veyisoğlu, Cemalettin Bozdağ ve Necmi Yıldırım Tuğa miral rütbesine yükseldi. Hava’da pilot sınırlaması Hava Kuvvetleri’nde tuğgeneralliğe terfi eden isimler arasında önceki YAŞ toplantılarına kıyasla daha az kurmay albay pilot yer aldı. Kuvvetteki yardımcı sınıflardan terfi edenlerin oranı yükseldi. Hava Kuvvetleri’nde 6 Hava Pilot Kurmay Albay, 3 Hava Pilot Albay tuğgeneralliğe terfi ederken diğer sınıflardan 19 kişi yükseldi. Kara’da geç gelen terfi Kara Kuvvetleri’nde tuğgeneral kadrosuna yükseltilen kurmay albaylarda da bazı özellikler göze çarptı. Devreleri Tümgeneral rütbesinde bulunan bazı 1988’li kurmay albaylar bu YAŞ’ta Tuğgeneral oldu. Kara Kuvvetleri’nde generalliğe yükselenler arasıda Özel Kuvvetler ve komando kökenli isimler de dikkat çekti. ‘Sınıftan’ generaller Generalamiral kadrolarına cemaat sızmalarının yoğunlaştığı, bu amaçla kurmaylık sınav sorularının çalındığı iddiaları üzerine terfilerde sınıftan general terfileri gözle görülür oranda arttı. Bu kapsamda Kara Kuvvetleri’nde 24 kurmay albay, 33 sınıftan albay tuğgeneralliğe terfi etti. Deniz Kuvvetleri’nde 7 tane kurmay albay, 7 tane de sınıftan albay tuğamiral oldu. Hava Kuvvetleri’nde ise 7 kurmay albay, 11 sınıftan albay tuğgeneralliğe yükseltildi. 2. Ordu’ya korgeneral YAŞ’ın şaşkınlıkla karşılanan atamaları Kara Kuvvetleri’nde gerçekleşti. YAŞ öncesi Kara Kuvvetleri orgeneral kadrosundan 3 kişi ayrılırken yalnız ca bir kişi bu kadrolara terfi ettirildi. Geçen yıl rütbede uzatma verilerek Harp Akademileri Komutanlığı’na atanan Korgeneral Tahir Bekiroğlu’nun bekleme süresi bir yıl daha uzatıldı. Bekiroğlu, Orgeneral Kamil Başoğlu’unun istifasıyla boşalan EDOK’a atandı. EDOK, bağlısı Etimesgut’taki Zırhlı birliklerin bir kısmının darbeye destek vermesiyle gündeme gelmişti. Ayrıca orgeneral rütbesine terfi eden tek korgeneral Musa Avsever, Birinci Ordu Komutanlığı’na atandı. 2. Ordu Komutanlığı’na asaleten atanan İsmail Metin Temel’in rütbesinin orgeneralliğe yükseltilmemesi de şaşkınlıkla karşılandı. 2. Ordu, Suriye sınırından IŞİD, Irak sınırından PKK militanlarının sızmalarını önlemeye çalışıyor, ayrıca terörle mücadelenin tüm yükünü taşıyor. ‘Cumhurbaşkanı yaver kullanmak istemiyor’ Darbeye karşı demokrasi ve özgürlük... FETÖ’cü yapılanmanın 40 yıl önce başladığını, devletin en duyarlı kurum ve kuruluşlarında örgütlendiğini yıllarca yazdık ama bir türlü ülkeyi yönetenlere anlatamadık... 15 Temmuz’da TSK içinde bir grup subay ve generalin öncülüğünde yapılan FETÖ’cü darbe girişimi iki hafta önce püskürtüldü... Ölümü göze alarak darbeye karşı çıkan halkımıza, polisimize, askerimize çok şey borçluyuz. Evet, iki hafta önce bir felaketin kıyısından döndük... Üçdört gündür Cumhuriyet arşivinden FETÖ’yle ilgili yazılarımı, haberleri çıkarıyorum... Fethullah Gülen’in ve Fethullahçıların 1970, 1980, 1990, 2000 ve 2006 yıllarında neler yaptıklarını anlatıyor... 21 Nisan 2016’da “Cemaatin himmet kasası” başlıklı yazımın bir bölümünde, bu yapının polis kanadına hükümet tarafından operasyonlar yapıldığının altını çizerken şöyle yazmıştım: “Cemaat Türkiye Cumhuriyeti’nin kılcal damarlarına değin girmiş, yargıda, poliste, TSK’de, eğitimde, devletin desteğiyle kadrolaşmıştı.” FETÖ’cü darbe girişiminden 2.5 ay önce... Aslında FETÖ, devleti çoktan ele geçirmişti... Hürriyet’in 27 Temmuz Çarşamba günkü manşeti zaten bunu gösteriyordu: “Gizli darbe 2013’te...” Çünkü darbe girişimi sonrası tutuklanan Kara Kuvvetleri’ne mensup generallerin önemli bir bölümü 2013, 2014 ve 2015 YAŞ toplantısında terfi ettirilmişlerdi... HHH Orgeneral Necdet Özel’in Genelkurmay başkanı olduğu 2013 YAŞ’ında terfi alan toplam 41 generalden 21’i darbe girişiminden tutuklu şu anda. 2015 YAŞ’ında, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı darbeye ikna etmeye çalıştığı iddia edilen Mehmet Dişli dahil, terfi eden 22 general bugün tutuklu. 30 yıldır Fethullah Gülen hareketinin nasıl yapılandığını, FETÖ’cülerin 80’li ve 90’lı yıllarda devleti yöneten siyasal iktidarlarca nasıl korunup kollandıklarını anlattım... Kimse inanmadı, inanmak istemedi... Adalet Bakanı bir özeleştiri yaptı tamam! İş işten geçmişti ama olsun! 17/25 Aralık operasyonu olmasaydı, siyasal iktidar, FETÖ’cülerle birlikte kol kola yürüyecekti. TSK içindeki imamlar,TSK’nin sayısal olarak en büyük gücü Kara Kuvvetleri’nde etkili olacaklar, Türkiye’de darbeye kalkışacaklardı... Onun için büyük bir felaketin, yıkımın kıyısında döndük... Onun için çok şey borçluyuz kendilerini tankların paletleri altına atan, şehit düşen insanlarımıza, ölümü göze alan yiğit polislerimize, yurtsever askerlerimize. Gözü dönmüş, hain bir saldırının ön saflarında yer alan subaylar, generaller elbet hukuk kapsamında yargılanacaklar. Darbe girişiminin perde arkasında kimler olduğunu, örneğin FETÖ’cülere destek veren kimi grupların olup olmadığını öğreneceğiz... Belki! HHH Yaklaşık 10 ay önce, 6 Ekim 2015’te yayımlanan yazımın başlığı şöyleydi: “TSK’nin kendi içindeki pisliği neydi?” Balyoz ve Poyrazköy davalarından yargılanan, Hasdal’da 3.5 yıl hapis yattıktan sonra her iki davadan beraat eden, Kardak’a çıkan SAT komandolarının komutanı Kurmay Albay, gazeteci Sedef Şenkal Demir’e şöyle demişti: “Üzüntüm, Silahlı Kuvvetler kendi içindeki pisliği çıkaramadı.” Davalar bitene dek başını dik tuttu... Kıvırmadı, gerdan kırmadı... Devamla şöyle dedi: “Üzerimdeki üniformayı sünnet kıyafeti mi sandınız!” Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e hakaret suçundan beş ay hüküm giydi... Tarihini verdiğim yazımı şöyle bitirmiştim: “TSK’nin kendi içindeki pislik neydi acaba?” O pisliği iki hafta önce gördük toplum olarak... Elbet bizlerin bilmediği daha pek çok şey var. Kanlı darbe girişimini FETÖ’cüler yaptı tamam. TSK içinde onlarla işbirliği yapan bazı gruplar var mıydı, yok muydu? Şimdilik bunları bilmiyoruz! O zaman demokrasi nöbetine devam... Bakan Fikri Işık, Genelkurmay Başkanlığı ve MİT’in Cumhurbaşkanı’na bağlanmasının ‘doğru’ olacağını savunarak ‘Keşke başkanlık olsa’ dedi Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Cumhurbaşkanı darbeye karışanlarla ilgili çalışma henüz sonuçlanmadı. İlk liste bize Tayyip Erdoğan’ın Genelkurmay kuvvet komutanlıklarından geldi, Başkanlığı’nın ve MİT’in kendi onları gönderdik. İkinci bir liste sine bağlanması ile ilgili önerisi var inşallah onları da en kısa sü ne “Doğru bir şey olur” derken, rede göndereceğiz, onların içinde TSK’den ihraca ilişkin ilk listenin bu yaverler var. Bu çalışma henüz kuvvet komutanlıkları tarafından nihayetlenmedi. Darbe ile ilişkisi hazırlandığına dikkat çekti. Işık, olan hiç kimseyi TSK’de bırakma aralarında darbe girişimine dahil yacağız” dedi. olan “yaver”lerin de bulunduğu ikinci bir ihraç listesinin hazırlan ‘Doğru olan bağlanması’ dığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Işık, NTV’nin sorularını yanıt Genelkurmay Başkanlığı’nın ladı. YAŞ öncesinde EDOK Komu Cumhurbaşkanlığı’na bağlan tanı Kamil Başoğlu ve Kara Kuv ması ile ilgili önerisini de değer vetleri Komutanlığı Kurmay Baş lendiren Işık “Cumhurbaşkanı kanı İhsan Uyar’ın istifası ile ilgi mıza bağlanması doğru bir şey li soruya ise Işık, “YAŞ’a girmele olur. Ama kuvvet komutanlıkları ri istenmedi, istifaları istendi, on nın da Milli Savunma lar da istifalarını verdiler” diye Bakanlığı’na bağlı yanıtladı. olması en doğru çö Muhafız Alayı kapandı zümdür ki hemen hemen bütün ordu Cumhurbaşkanı Tayyip larda bu yapı var Erdoğan‘ın “yaver kullanmak iste dır. Keşke Türkiye mediğine” dikkat çeken Işık, sistem olarak baş Cumhurbaşkanlığı Mu kanlık siste hafız Alayı’nın kapa mine geç tıldığını ifade ede se de bu rek, “Cumhurbaşka yapıla nımızı da, Başba rı da ona kanımızı da üst dü göre ta zey devlet görevli mamen lerini koruyacak tanzim bir birim olacak” etmiş diye konuştu. olsak KHK’ye bağ ve bir lı ihraç kararların da da “yaverlerin” ol ha tar madığının sorulması Fikri Işık tışma üzerine Işık, “TSK’den ya gerek kalmasa diye düşünüyorum” diye konuştu. ‘2014’e dek çalmışlar’ Askeri lise giriş sınavlarının 2000 yılından itibaren ÖSYM tarafından yapıldığını dile getiren Işık, “2000 yılından 2014 yılına kadar soruların çalındığı kanaatindeyiz. 2014 yılında yapı değişince bunlar soruları çalamamışlar. Ama bu defa yüksek puanla askeri liselere girme hakkı kazanan öğrencileri mülakatlarda elemişler” diye konuştu. Cemaatin baskısı ile ordudan ayrılmak zorunda kalanlarla ilgili çalışmanın tamamlandığını dile getiren Işık şöyle devam etti: “O arkadaşlarımızın sorunlarını çözecek bir düzenleme hazırladık. Eften püften gerekçelerle gönderilenlere geri dönüş hakkı getirecek bir düzenleme hazırladık. Askeri öğrencilikten atılanların, tazminatlar nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadığını biliyoruz, bununla ilgili de bir çalışma yaptık.” ‘Sivilden dönebilirler’ Hava Kuvvetleri’nde pilot açığının olup olmadığını sorusuna yanıt veren Işık, “İhraç edilen pilotlar var ama bir zaafın oluşmayacağını öngörüyoruz. Bize gelen mesajlardan, daha önce bunların zulmü sebebiyle ordudan ayrılan ama orduya dönmek isteyen pilotlarımız da var. Bunlar da önemli. Dolayısıyla Hava Kuvvetlerimiz zaaf yaşamayacak” dedi. l ANKARA /Cumhuriyet Alyisleaet:lieNşrtodirreemncaeslğuibzay İçişleri Bakanı Efkan Ala, Türkiye’de bir daha darbe yapılamaması için yapısal reformlar yapacaklarını belirterek, yıllardır sorularının çalındığı açıklanan askeri liselerin geleceğine ilişkin “Normal liselerden mezun olanları alıp asker yetiştireceğiz. 2002’de girenler şu an üsteğmen. Baştaki tümgeneral, ana yapı olarak da tuğgenerallerin çoğu bunlardan. Demek ki 80’lerden itibaren girmeye başlamışlar, 90’larda girmişler, devam etmiş. 2003’te çoğu yüzbaşıydı” dedi. Ala, TRT Haber canlı yayınında darbe girişiminin ardından işleyen süreci değerlendirdi. Ala devam eden gözaltı işlemlerinde yaşanan işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin şöyle konuştu: ‘Kendi şiddetleri’ “Bunlar dışarıda kullanılan maşaların ilişkide olduğu, paralel çeteye himmet diye haraç toplayan, orada da paraları dağıtılanların iddiaları. Bir kısmı her zamanki ezberlerini söylüyorlar. Şu ana kadar kötü bir muamele yok. Biz devlet gibi davranmasaydık bu işin kökünü çoktan kuruturduk... Milletin parasını pulunu yedirdiler. Darbeci alınmış sorgulanmış götürülmüş. Bunları söyleyebileceğiniz hiçbir vaka yok. Oraya buraya vurup kapıları kırıp girenler, kendi kendilerine bile yaptıkları şiddetin etkisiyle kendilerinde bazı emareler olabilir.” Çiğli 2’nci Ana Jet Üs Komutanı Kubilay Selçuk: Bildiriyi bana okutmak istediler, sert çıkıştım 15Temmuz darbe girişimini yöneten subaylardan biri olduğu iddia edilen Çiğli 2’nci Ana Jet Üs Komutanı Hava Tümgeneral Kubilay Selçuk ifadesinde, bildiriyi kendisine okutmak istediklerini belirtti. CNNTürk’ün haberine göre Selçuk, ifadesinde, “Yaptıklarının yanlış olduğunu bir kez daha anlattım. Ömer Harmancık metni bana uzatarak ‘Bunu imzalayıp TV’de okursanız her şey çok güzel olacak’ dedi. Şiddetle ve hiddetle reddettim. ‘Siz kimsiniz, sizin başınız kıçınız kim’ diye bağırdım. Bunun üzerine Tuğgeneral Hakan Evrim ‘Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen ile görüştürürüz’ gibi bir şey söyledi. Evrim’le ilgili en önemli açıklama Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’dan gelmişti. Akar, Evrim’in kendisine ‘Sizi kanaat önderimiz Gülen’le görüş terelim’ dediğini söylemişti. Selçuk, darbe girişimcilerinin, Erdoğan’ın Atatürk Havalimanı’nda yaptığı konuşmadan sonra ümitlerinin kırıldığını dile getirdi. Selçuk, “O gün Ankara’daki Akıncı Üssü’ne, Evrim’i ziyarete gittiğini, birdenbire olayların içinde kaldığını” savundu. Selçuk, “Akın Öztürk, bizim ve Genelkurmay Başkanı’nın da bulunduğu odaya geldi. İki komutan kaosun durdurulması için birlikte gayret ettiler. Biz odadayken Akar bu durumun çözümüne yardımcı olması için kuvvet komutanları ve Akın Öztürk’ün çağrılmasını istedi” dedi. Tutuklu Akın Öztürk ise ifadesinde Selçuk ve Evrim’i işaret etmişti: “Bir oda içerisinde Akar, Selçuk ve Mehmet Dişli ile birlikte çay içiyordu. Bana ‘Bunlar bu işi yaptılar, bunları ikna et’ dedi”. Korgeneral Yılmaz: Başbakanla iki kez konuştum ‘Darbeyi ben önledim’ Darbe soruşturmasında tutuklandıktan sonra TSK’den ihraç edilen Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz, ifadesinde 15 Temmuz gecesi Ankara’yı bombalayan uçakların kalktığı 8. Ana Jet Üssü’nde gözaltı yapmak için iki kez Başbakan Binali Yıldırım’ı arayıp konuştuğunu söyledi. Yılmaz, “Olayla ilgili olarak ben darbeyi yapmak değil, bilakis darbeyi önleyen bir kişiyim” dedi. Yılmaz, ifadesinde pilotların gözaltı işlemi sırasında yaşanan sıkıntıyı anlatırken, “ Başbakanı ara dım. Daha sonra kendisi beni aradı, görüştüğünü, uçakları kaldıracağımızı söyledi. O da telefonla tekrar Eskişehir’e bağlandı. Aralarında şöyle bir konuşma geçti; Demirarslan, (Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Hasan Hüseyin Demirarslan) ‘oradaki uçaklar gelecek buradaki uçakları vuracak’ diyor. Başbakan ‘vurun’ diyor. O ‘yazılı emir gerekiyor’ deyince, Başbakan ‘ben bu saatte sana nereden yazılı emir vereyim, sesimi kayda alın vurun’ dedi. Daha sonra bana da ‘kaldırın kardeşim uçakları’ dedi” dedi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle