23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 93 milyon lirayı bankada unuttular Bankalarda 10 yıldır işlem yapılmayan hesaplarla ilgili çağrılar fayda etmedi, yaklaşık 93 milyon lira Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. Bankacılık Kanunu’nun 62. maddesine göre, ban kalardaki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir yazılı talimatının tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar, zamanaşımına tabi oluyor. Yabancılar tedirgin8 EDİTÖR:PELİNÜNKER TASARIM:BAHADIRAKTAŞ Pazartesi 25 Temmuz 2016 Darbe girişiminin ardından reel ve finans sektörlerinde yatırımcılar Türkiye’yi izlemeye aldı. Türkiye hukuk devleti ilkelerinden vazgeçerse çalkantı yaşanabilir Türkiye’deki darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmeler yabancı yatırımcıyı tedirgin ediyor. Roland Berger Danışma Şirketi ile Welt gazetesinin 149 işadamı arasında yaptığı ankete katılanların yüzde 85’i Türkiye’deki siyasi durum nedeniyle Alman sermayeli yatırımların azalacağını tahmin ediyor. Ankete katılanların sadece yüzde dördü gelişmelerin Alman işadamlarını etkilemeyeceği görüşünü savunuyor. Diğer yandan piyasa analistleri de Türkiye’nin geleceği konusunda soru işaretlerine dikkat çekiyor. Başkanlık = çalkantı Renaissance Capital’den Michael Harris, AFP’ye yaptığı açıklamada, hükümetin bu dönemde doğru politika tercihleri yapmak zorunda olduğunu vurguladı. Harris “Bu politik tercihler sadece ceza ve istikrar konusunda ise, bunun üstesinden gelebiliriz. Ancak ömür boyu başkanlığa geçiş konusunda bir katalizör olarak kullanılırsa dönüşüm uzun süre çalkantıya neden olur” uyarısı yaptı. Harris, “Türk Lirası’nda çok fazla düşüş olursa Türk kurumları için acı verici olur. Durgunluk senaryosuna yol açar” dedi. Resesyon riski Capital Economics’ten ekonomist William Jackson ise Türkiye’nin son dönemde Hindistan ve Çin haricindeki gelişen ekonomilerde daha iyi performans gösterdiğini belirterek “Ancak bunun sonuna gelin miş olabilir” dedi ve potansiyel durgunluk uyarısı yaptı. Jackson, “Büyüme ve gelirler düşerse kredi koşullarında sıkılaşma ve takipteki kredilerde artış görebiliriz. Yani önümüzdeki birkaç yıl içinde ekonomide keskin bir yavaşlamaya yol açacak çok sayıda faktör var. Hatta potansiyel bir resesyon riski var” diye konuştu. Renaissance Capital perşembe günü yayımladığı araştırmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasal çoğunluk ya da ömür boyu başkanlığını sağlamak için seçim sistemini değiştirmesi halinde Türkiye’den çıkmayan yatırımcıların pişman olacağı ifade edilmişti. Almanlar ilk sırada Reel sektöre bakıldığında ise Türkiye’deki yabancı yatırımcılar arasında Almanlar birinci sırayı alıyor. Almanya Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 6 bin civarında Alman firması faaliyet gösteriyor. Geçen yıl Almanların Türkiye’de yaptığı yatırımlar 12 milyarı aştı. 2015’te iki ülke arasındaki ticaret hacmi 37 milyar Avro’ya ulaştı. Deutsche Welle’nin Ekonomi Bakanlığı’ndan aldığı bilgiye göre, Türkiye’deki son gelişmelerin iki ülke arasındaki ticari ilişkileri nasıl etkileceği konusunda şu aşamada tahmin yürütülemiyor. Rakam vermek için erken olsa da, işadamları tedirginliklerini gizlemiyor. Uzmanlar, orta ölçekli firmaların bu tedirginliği yaşadığını vurguluyor. l Ekonomi Servisi Darbe girişimi sonrasında birçok yabancı turist ülkelerine döndü. ‘Güvenli olmayan ülke’ Alman Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK) Başkanı Erik Schweitzer DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye’deki gelişmeler, firmalarda tedirginliği artırdı. Bu durum Türkiye ile iş yapan Alman firmalarını da etkiledi. Türkiye’de hukuk devleti ilkelerinden vazgeçilmemesi gerekiyor, zira ancak böylelikle yatırımcıların güveni uzun vadede tekrar kazanılabilir” dedi. DIHK Dış Ekonomik İlişkiler Başkanı Dr. Volker Treier ise Türkiye’nin “güvenli olmayan ülke olarak” nitelendirdiğini söyleyerek “Son gelişmeler Türkiye ile Almanya arasında iş yapılmasını kesinlikle zorlaştırıyor. Türkiye’de yatırım yapmayı planlayan veya yapmak üzere olan firmaların çoğu tereddüt ediyor, zira çoğu seyahatlerini iptal ediyor, iş görüşmelerini yapamıyor” diye konuştu. Münih merkezli TürkAlman Ekonomi Birliği Berlin Temsilcisi Suat Bakır da yatırımcıların istikrar ara dığını vurguladı. Bankalara ‘OHAL’ uyarısı Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, darbe girişiminin ardından alınan olağanüstü hal (OHAL) kararının ekonomiyle ilgili olmadığını belirterek, OHAL’i bahane ederek birtakım fırsatçıların türemesine asla izin vermeyeceklerini söyledi. Tüfenkci, “Bunu fırsat bilerek, faiz oranlarını yükseltemeye çalışanlar veya kamuoyunda algı oluşturmaya çalışanlara asla itibar edilmemesi lazım. Bankalarımız burada dikkatli hareket etmeli. Kredi çağırma gibi, faizleri artırma gibi olağandışı, piyasa şartlarına uygun olmayan birtakım düşünceler ve gelecek endişeleriyle yanlış anlaşılmalara sebep olacak uygulamalardan sakınmak gerekir” dedi. Tüfenkci, Standard & Poor’s’un Türkiye’nin kredi notunu düşürmesine ilişkin ise, kararın ekonomikten çok siyasi olduğunu ve iyi niyetli olmadığını söyledi. Kapatılan kurumların hesaplarına bloke Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında kapatılan kuruluşların mal varlıklarının devrine ilişkin Maliye Bakanlığı’nın Milli Emlak Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, OHAL Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan kurum ve kuruluşların, bankalar ve diğer finans kuruluşlarındaki tüm hesapları bloke edilecek. Tespit edilen mal varlığından Türk lirası ve döviz cinsinden para olanlar hemen, diğerleri (çekler gibi) usulüne uygun şekilde nakde çevrildikten sonra muhasebe birimlerinin veznesine veya banka hesabına yatırılacak. Tespit çalışmaları sonucun da kapatılan kurum ve kuruluşların mal varlığı ile her türlü defter ve belgelerine ilişkin bilgiler, düzenlenecek bir tutanakta gösterilerek kayıtlara alınacak. Bu kurum ve kuruluşların mülkiyetindeki binalardaki taşınırlar, güvenlik önlemleri alınarak aynen muhafaza edilecek. Kiralama amacıyla kullanılan binalardaki taşınırlar ise öncelikle ilgili ve ihtiyacı olan kamu kurum veya kuruluşuna devredilecek. Kapatılan kurum ve kuruluşların tespit edilen doğmuş ve doğacak alacakları, borçlularından usulüne göre tahsil edilecek. Bu amaçla borçlulara ödemelerini bundan sonra Hazine’ye yapacakları bildirilecek. l Ekonomi Servisi Fındık işçilerine uyarı Ordu’da fındık rekoltesinin geçen sezona oranla düşük olması nedeniyle bölgeye fazladan gelecek mevsimlik tarım işçilerinin mağdur olabileceği belirtildi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan, yaptığı açıklamada, tarım il ve ilçe müdürlüklerinin açıkladığı takvime göre fındık hasat sezonuna 10 günden az zamanın kaldığını anımsattı. Bölgede fındık hasadı öncesi üreticiler tarafından sürdürülen hazırlıkların devam et tiğini ifade eden Soydan, Doğu ve Güneydoğu illerinden işçilerin de Ordu’ya gelmeye başladığını söyledi. Soydan, “Ancak fazla gelen işçi bu sezon mağdur olabilir” dedi. Ordu’ya ya da fındık hasadının yapılacağı diğer illere gitmeyi düşünen işçilerin, önceden plan yapmalarının faydalı olacağını belirten Soydan, “Bahçe sahipleri ile görüşmeden bölgeye gelen fındık işçileri iş bulamamayla karşı karşıya kalabilirler” diye konuştu. Öte yandan Ordu’da fındık hasadı 2 Ağustos’ta başlayacak. l Ekonomi Servisi Batık kredininSAIRDAAALDNIYAAOYİRLEKR lideri işsizler oldu Türkiye’de işsizlik oranının en yüksek olduğu kentler, batık alacak lar listesinde bireysel krediler, bireysel kredi kartında zirve yaptı. Tasfiye olunacak alacaklar olacak alacaklar sıralamasında nı yüzde 38.5 olurken bu ralistesinde bireysel kredi da yüzde 1.2 ile Bitlis, taşıt kre kam 1000 lira ve altında yüzde lerde yüzde 8.8 ile Adana zirve disinde ise yüzde 8.7 ile Bartın 40.4 olarak gerçekleşti. Limitle de yer alırken bu kenti yüzde başı çekti. re göre risk oranı 1000 ile 2 bin 7.2 ile Diyarbakır, yüzde 6.8 ile Türkiye Bankalar Birliği Risk 500 lira arasında olan kartlarda Gaziantep izledi. Adana yüzde Merkezi, bireysel, konut, taşıt yüzde 41.1 olarak zirve yaptı. 17.8 ile bireysel kredi kartı risk gibi kredilerde en yüksek batık İstatistiklere göre, Türkiye’de oranıyla en yüksek 10 il ara kredi oranına sahip illeri açık limit aralığına göre kişi sayı sında birinci, ikinci yine yüz ladı. Listelerde işsizliğin en yo sı ise, 100 bin lira ve üstü kart de 16.3 ile Diyarbakır, yüzde 13 ğun olduğu iller ilk sırada yer larda yüzde 0.8, en yüksek oran ile Gaziantep oldu. İhtiyaç ve alıyor. Batık kredilerde Ada ile 5 bin lira ile 10 bin lira ara diğer kredilerde ise Adana 10.6 na, açık ara önde. Bireysel kre sında limiti olan kişi sayısı yüz ile zirvede yer alırken Diyarba di kartı limit aralıklarına göre de 20.4 olarak gerçekleşti. 1000 kır 9.7 ile ikinci, yüzde 9.2 ile doluluk oranları, kişi sayısı ve lira ve altı limitli kart sahibi Gaziantep üçüncü sırada yer risk dağılımında ise 100 bin li oranı ise yüzde 20.3’le dikkat buldu. Konut kredisinde tasfiye ra ve üstü kartlarda risk ora çekti. l Ekonomi Servisi OHAL hukuku ne anlatıyor? Sadece beş gün oldu. Kanlı darbe girişimini tezgâhlayan Gülen Cemaati örgütlenmesini bertaraf etmek üzere ilan edilen OHAL’le birlikte, külliyatlı bir “yeni” mevzuat hızla yükselmeye başladı bile. O kadar ki, çıktı almak isteseniz bir klasör şimdiden dolar. Şaka filan değil. Resmi Gazete, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, darbe girişiminin hemen ertesinde söylediği “Kaybedecek zamanımız yok” sözüne uygun biçimde resmen fazla mesai yapıyor. Bildiğimizi sandığımız kuralların hızla değiştiği, ezberlerin bozulmak zorunda olduğu bir zaman kesitindeyiz. Özellikle hukuk alanında çalışanların, kararname, genelge ve tebliğlerle oluşturulan, darbe sonrası dönem hukukunu iyi takip etmesi gerekiyor. Çarşamba günü Bakanlar Kurulu’ndan çıkan kararın, perşembe günü Meclis’te onayı, cuma da Resmi Gazete’de yayımı derken, yapısal olarak Meclis’i devredışı bırakan OHAL’e dayalı ilk Kanun Hükmünde Kararname 23 Temmuz Cumartesi yayımlandı. (Gözaltı süresini 30 güne uzatan, polislere, ifade almada savcı ve hâkim yetkisi veren, tutukluluk kararlarıyla ilgili taleplerde duruşma zorunluluğunu devreden çıkaran bu KHK’nin, temel hak ve özgürlükler üzerindeki basıncı daha çok tartışılacak.) Meselenin mali ayağı Resmi Gazete’de dün de iki önemli karar vardı. İlki Başbakanlık Genelgesi ile kurulan OHAL Koordinasyon Kurulu. Kurul, yedi bakan ile (Adalet, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Milli Eğitim, Milli Savunma) Başbakanlık müsteşarından oluşuyor. İkincisi Milli Emlak Genel Tebliği. Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı tebliğ, ilk OHAL KHK’siyle kapatılan Cemaat’le bağlantılı kurum ve kuruluşların mal varlığıyla ilgili tedbirleri düzenliyor. “Tedbir düzenliyor” diye iki kelimeyle anlatıldığına bakmayın. Tapudan vergi dairesine, Hazine’den bankalara, Kültür Bakanlığı’na dek çok sayıda devlet kurumunu, aylarca uğraştıracak, muhtemelen binlerce borçlu ve alacaklıyı da devlet kapısına taşıyacak kapsamlı bir envanter ve değer tespit çalışmasından söz ediyoruz: İki gün önce kapatılan 15 vakıf üniversitesi, 35 sağlık kuruluşu, 1043 özel öğretim kurum ve kuruluşu, 1229 vakıf ve dernek, 19 sendika, federasyon ve konfederasyon kapsamda. Gözle namaza gelinceye kadar On gündür, Cemaatin, yoksul aile çocuklarına tanıdığı olanaklar ve tayin ettiği “abi”ler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki örgütlenmesini nasıl gerçekleştirdiğine dair gerçek öyküler okuyoruz. Kendilerini nasıl gizledikleri, gerekirse gözle namaz kıldıkları, eşlerinin başının açık olduğu vs. vs. Hiçbiri özellikle konuyla ilgilenenlerin yabancısı olmadığı hikâyeler bunlar. O sebeple Cemaat’in ordudaki taraftarlarının kendilerini ustalıkla gizlemesi, bugüne kadar açığa çıkmamaları, bu konuda hassas olması gereken beklenen kişi ve kurumların sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor. Kaldı ki, bir an için TSK’de herkes her şeyden habersizdi desek bile, bu kez “Bu çarkın daha açık kartlarla oynanan diğer oyun alanlarında ne yaptınız” sorusu çıkıyor karşımıza. Hafta sonu kapatılan yüzlerce kurumun profiline bir bakın. Eğitim, sağlık, finans, çalışma yaşamı. Kendisini TSK içinde ustalıkla kamufle ettiği sanki bir “mazeret” gibi sunulan Cemaat, eğitim, sağlık, finans, medya, bürokrasi alanlarında ne zaman kendisini saklamaya ihtiyaç duydu ki? Nitekim OHAL Koordinasyon Kurulu’nu oluşturan bakanların, bu faaliyet alanlarını düzenleyen bakanlıklar oluşu bize birçok şey anlatıyor. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin 1 milyar doları aşkın bir mal varlığından söz ettiği ve tek sayfalık kararla kapatılan onca kurum, korsan mıydı? O hastaneler, o okullar, o yurtlar, kurulup faaliyete geçinceye kadar, bugün OHAL Koordinasyon Kurulu’nda yer alan kabine üyelerinin yönettiği bakanlıkta on yıllara yayılmış, yüzlerce imzadan, paraftan ve onaydan geçmedi mi? Bu sorunun cevabı “evet” ise, ortada bir yanlışlar silsilesi olduğu da tereddütsüzdür. Kanlı darbe girişimini çözecek tek mesele, ülkeyi yöneten kadroların, TSK’de gözle namaz kılmaya ihtiyaç duyuracak gizliliği fark edememesinden ibaret olsaydı keşke. OHAL hukukunun mali ayağı bize, bugün nelerin yapılacağının yanı sıra, geçmişte nelerin yapılmadığını da anlatıyor. Lüks tutkusu hız kesmedi Lüks ve ultra lüks otomobil satışı 2016’nın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.2 artarak 13 bin 248’e ulaştı. Otomotiv Distribütörleri Derneği’ne göre ilk yarıda lüks otomobil sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1.9 artarak 10 bin 865’e, ultra lüks otomobil sayısı yüzde 9.7’lik yükselişle 2 bin 383’e çıktı. Lüks segmentinde en fazla satılan, 4 bin 517 ile MercedesBenz oldu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle