Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Pazar 24 Temmuz 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 11 OHAL şimdi başladıİLK KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME YAYIMLANDI, GÖZALTI SÜRESİ 30 GÜNE ÇIKTI Hükümetin OHAL kapsamında çıkardığı ilk kanun hükmünde kararna meyle (KHK), gözaltı süresi 30 gü ne kadar uzatıldı, cemaatle bağ lantısı olduğu dü şünülen 1372 yurt, okul, vakıf, dernek ve sendika kapatıl dı. Kapatılan kuru luşların malvarlı EMİNE KAPLAN ğı kamuya devredilirken, yüksek yar gı üyeleri, hâkim ve savcılar, TSK personeli ve ka mu çalışanlarının görevlerinden atılması kolaylaştırıldı. Darbecile re ‘olağanüstü” yargılama usulle ri getirilirken, avukat sayısı 3, tu tukluların aileleriyle telefonla gö rüşme hakkı 2’ye düşürüldü. İfa deler polisçe alınabilecek, kovuş turma sürecinde iddianameler özetlenerek okunabilecek. Şüp helilerin avukatlarıyla görüşme si sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alınabilecek. OHAL kapsa mında çıkarılan ilk KHK’de şu dü zenlemeler yer alıyor: 1372 KURUM KAPATILDI Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu belirlenen Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖPDY) üyeliği ve irtibatı belirlenen 109 öğrenci yurdu, 104 vakıf, 1125 dernek, 15 üniversite ve 19 sendika kapatıldı. MALLAR HAZİNEYE Kapatılan vakıfların her türlü taşınır ve taşınmazları ile her türlü mal varlığı, alacak ve hakları, belge ve evrakı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bedelsiz olarak devredilecek. Kapatılan vakıf yükseköğretim kurumlarının sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ve kapatılan diğer kurum ve kuruluşlara ait olan taşınırlar ile her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrak Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılacak. KAPATMA KOMİSYONU KHK’de kapatılan kuruluşlar arasında yer almayan özel ve vakıf sağlık kurum ve kuruluşları, özel öğretim kurum ve kuruluşları ile özel öğrenci yurtları ve pansiyonları, vakıflar, dernekler, vakıflar, dernekler, vakıf yükseköğretim kurumları, sendikalar, federasyonlar ve konfederasyonlar, ilgili bakanlıklarda bakan tarafından oluşturulacak komisyonun önerisi üzerine bakan onayı ile kapatılacak. ÖĞRENCİLER DEVLETE Kapatılan yükseköğretim kurumlarında kayıtlı öğrenciler, YÖK tarafından devlet üniversitelerine veya vakıf üniversitelerine yerleştirilecek. Yerleştirilen öğrenciler, mezun oluncaya kadar vakıf yükseköğretim kurumlarına ödemeleri gereken ücretleri ilgili üniversiteye ödemeye devam edecek. Bu konuyla ilgili kararları YÖK alacak. YÜKSEK YARGIYA TIRPAN Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun salt çoğunluğunca Yargıtay daire başkanı ve üyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nca; Danıştay daire başkanı ve üyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulu’nca hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu’nca; Sayıştay meslek mensupları hakkında Sayıştay Başkanı’nın başkanlığında, başkan yardımcıları ile Sayıştay Başkanı tarafından belirlenecek bir daire başkanı ve bir üyeden oluşan komisyonca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilecek. Görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve hususi damgalı pasaportları iptal edilecek ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarını 15 gün içinde tahliye edecek. ADAYLIKTAN ASİLLİĞE Adli ve idari yargı hâkim ve savcı adayı olarak görev yapanlar, adaylıkta geçirdikleri süreye bakılmaksızın Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca mesleğe kabul edilmeleri halinde, hâkimlik ve savcılık mesleğine atanabilecek. Koordinasyon İÇİN Kurul Başbakan ya da görevlendireceği bir bakanın başkanlığında, ilgili bakanlık ve diğer kamu ve kuruluşlarının müsteşar ve üst düzey yöneticilerinden oluşacak Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu oluşturulacak. İllerde valinin, ilçelerde kaymakamın başkanlığında OHAL büroları kurulacak. OHAL büroları bünyesinde alt komisyonlar oluşturulabilecek. Ücretsiz ulaşıma güvence 15Temmuz’dan beri halkı meydanlara toplamak için ulaşımı ücretsiz yapan AKP, KHK ile buna yasal dayanak getirdi. Buna göre, valilikler, belediyeler ile bağlı kuruluşlarından talep edilecek her türlü araçgereç, malzeme ve gıda maddesi ile diğer mal, hizmet ve ihtiyaçlar ücretsiz olarak karşılanabilecek. Kapatılan okula Erdoğan posteri ÜİŞNTEİVKEARPSAİTNELAENR (sÜİşmSSkZzvsiarneümıeai(iarrhArİill))rvs)v)aei,,,slr,ÜteehtyFC)BiTaıt,rnaamnÜnauuesMtitvnbirrnKastitgsuheiiinuieoknvarur(lÜszae)KŞsBEtO,iatniraoyat(GÖsirhH(AeşnyvihİetzpasuüyedÜaeadrieabdrannıls(si)kinazKgÜÜii,iv)Üvta(aŞanÜneeGÜe)nyziii,nfrsvvninisaaİsviiezeÜdeivziev(mtÜrriierİneagersssinris)initirasvrs,ttiisatvirteeeMiÜitene(etÜrsseİnbepesssriinsisiivut)sv((tii,aiS(AlivleetaD)(Kna(ee,İnsrnAzaibmsMsriykamnsniui(aatseBuiÜk(lierrtu)rİlnuaabez.in)snk,)iraii,), İzmir’de kapatılan Özel Yamanlar Buca İlkokulu’na gelen eski AKP milletvekili Rifat Sait ve AKP Buca ilçe teşkilatı yöneticileri, önce okuldaki tabelaları kaldırdı, ardından yerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın posterini ve Türk bayrakları astı. Burada açıklama yapan Rifat Sait, “FETÖ terör örgütünün bu okulları artık devletimizin kontrolünde” diye konuştu. Olağanüstü yargılama Gözaltı süresi 30 gün: Olağanüstü halin devamı süresince gözaltı süresi, şüphelinin yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 30 gün olacak. Yakalanan asker kişiler, adli kolluk görevlilerine teslim edilecek. Avukatlarla görüşme görüntülü: Tutuklu olanların avukatları ile görüşmelerinde, toplumun ve ceza infaz kurumunun güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi, terör örgütü veya diğer suç örgütlerinin yönlendirilmesi, bunlara emir ve talimat verilmesi veya yorumlarıyla gizli, açık ya da şifreli mesajlar iletilmesi ihtimalinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısının kararıyla, görüşmeler teknik cihazla sesli veya görüntülü olarak kaydedilebilecek. Tutuklunun avukatına veya avukatın tutukluya verdiği belge veya belge örnekleri, dosyalar ve aralarındaki konuşmalara ilişkin tuttukları kayıtlara el konulabilecek. Tutuklu hakkında, tutanak tutulması halinde, Cumhuriyet savcısının istemiyle tutuklunun avukatlarıyla görüşmesi sulh ceza hâkimliğince yasaklanabilecek. Tutukluların aileleriyle görüşmeye sınırlama: Tutuklu olanlar, belgelendirilmesi koşuluyla sadece eşi, ikinci dereceye kadar kan ve birinci derece kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından ziyaret edilebilecek. Adalet Bakanlığı ile cumhuriyet başsavcılığının yetkileri saklı olacak. Tutuklular telefonla haberleşme hakkından ancak on beş günde bir ve bu bentte sayılan kişilerle sınırlı olarak 10 dakikayı geçmemek üzere faydalanabilecek. Olağanüstü yargılama: Yürü Meslekten atılma iki dudak arasında Terör örgütleri veya MGK’ce devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği ya da irtibatı olduğu değerlendirilen TSK personeli, ilgili kuvvet komutanının teklifi, Genelkurmay Başkanı’nın inhası (yazı), Milli Savunma Bakanı’nın onayı; Jandarma personeli Jandarma Genel Komutanı’nın teklifi ve İçişleri Bakanı’nın onayı; Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli Sahil Güvenlik Komutanı’nın teklifi ve İçişleri Bakanı’nın onayı; Milli Savunma Bakanlığı personeli bakanın onayı; YÖK personeli, YÖK Başkanı’nın teklifi üzerine YÖK Genel Kurulu kararı ile kamu görevinden çıkarılacak. Belediye çalışanlarına kurul: Mahalli idareler personeli, valinin başkanlığında toplanan ve vali tarafından belirlenen kurulun teklifi üzerine İçişleri Bakanı’nın onayıyla memurluktan atılacak. 657’ye göre yapılacak: Devlet Memurları Yasası’na tabi memurlardan açığa alanlar, söz konusu yasanın hükümlerine göre soruşturulacak. Bu soruşturma sonucunda suçlu bulunanlar memurluktan atılacak. Bunların dı şında her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili bakan tarafından oluşturulan kurulun önerisi üzerine ilgisine, göre ilgili bakan onayıyla atılacak. Bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılacak. Dönüş yok: Görevine son verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecek, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyecek. Görevden çıkarılanların, kamudaki her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu görevleri de sona ermiş sayılacak. Hükümet atamada yetkili olacak: Kamu görevi sona erdirilen personele ait kadro ve pozisyonlara, Merkezi Yönetim Bütçe Yasası ve diğer mevzuattaki kısıtlamalara tabi olmaksızın Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek sayıda kadro ve pozisyon için atama yapılabilecek. tülen soruşturma ve kovuşturmalarda, ifade alma ve sorgu sırasında veya duruşmada en çok üç avukat hazır bulunabilecek. Olağan zamanlarda kovuşturma sürecinde avukat sınırlaması bulunmuyor. Ceza mahkemelerinde duruşmanın başlamasından önce iddianame veya iddianame yerine geçen belge özetlenerek de anlatılabilecek. Olağan zamanlarda iddianame veya iddianame yerine geçen belgenin tamamının okunması zorunluluğu bulunuyor. Tutukluluğun incelenmesi, tutukluluğa itiraz ve tahliye talepleri duruşma olmadan dosya üzerinden karara bağlanabilecek. Yürütülen so ruşturmalar kapsamında görev ve unvan ayrımı yapılmaksızın kamu görevlileri de dahil olmak üzere bütün şüpheli, mağdur ve tanık ifadeleri adli kolluk görevlileri tarafından da alınabilecek. Darbe mağdurlarına aylık: Darbe girişimi sırasında yaşamını yitirenlerin eş ve çocukları ile yaralanan sivillere Terörle Mücadele Yasası kapsamında aylık bağlanacak. Olağanüstü sorumsuzluk: KHK kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu olmayacak. l ANKARA Biz AtatürkçüyüzKAPATILAN YARSAV’IN BAŞKANI MURAT ARSLAN: Hükümetin kanun hükmünde kararna yarak “Biz Cumhuriyetin temel değerlerine bağ me ile kapattığı vakıflar lı, Atatürkçü, sosyal de arasında Yargıçlar ve Sav mokrat değerleri benim cılar Birliği de (YARSAV) semiş bir yargı örgütü da yer aldı. 2006 yılında yüz. Hep hukuk mücade kurulan ve yargı alanında lesi, demokrasi mücade yargıç ve savcıların oluş lisi verdik. Her türlü be turduğu ilk sivil örgütlen deli ödemeye devam ede me olan YARSAV’ın Baş ceğiz” dedi. Arslan, üye kanı Murat Arslan da gö Murat Arslan lerinin arasında bazıları revden alındı. nın Fethullah Gülen Ce YARSAV Başkanı Murat Ars maati mensubu olabileceğini an lan, görevden alındığını ve cak onların hiçbir zaman YAR YARSAV’ın kapatıldığını doğrula SAV yönetiminde etkin olama dıklarını belirterek, “Biz demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü için her zaman mücadele verdik; mücadele vermeye devam edeceğiz” dedi. Arslan, uluslararası örgütlerle de temasa geçtiklerini belirtirken, henüz kararın kendilerine tebliğ edilmediğini söyledi. YARSAV’ın eski başkanları ise sosyal demokrat kimliğiyle bilinen Emine Ülker Tarhan, Faruk Emin Ağaoğlu gibi isimler yer alıyor. YARSAV’ın üye sayısı 1500. l ANKARA / Cumhuriyet Hanefi Avcı’yı iyi dinleyin Etraf toz duman. Eline mikrofonu kapan bir komplo teorisi ortaya atıyor. Duygusallık, bilgi, bilgisizlik, fırsatçılık birbirine karışmış vaziyette. Herkesin bir gündemi var. Gazetelerde çarşaf çarşaf ifadeler yayımlanıyor ki bazıları kafaları daha da karıştırıyor. Bu hengâme içinde her zamanki sakin tavrıyla olan biteni en makul biçimde açıklayan insanlardan biri, Hanefi Avcı. Yıllar önce polis ve devlet içindeki cemaat yapılanmasını anlattığında olmadık komplolarla derdest edilip hâlâ gücünün sınırlarını zorlayarak gerçekte var olmayan tuhaf bir solKürtsosyalist hayali bir örgüte (“Devrimci Karargâh”) monte edilen Hanefi Avcı, o zaman haberini bile yapmayan televizyon kanalları tarafından şimdi star muamelesi görüyor. Bu konuda kişisel kızgınlıkları varsa bile belli etmiyor. (2010 yılında “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabını yazdığında tek bir kanalda kendisine mikrofon tutulmuştu.) Dün Hanefi Bey’le uzun bir aradan sonra yeniden konuşma fırsatım oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin temel unsurlarından birinin Balyoz ve Askeri Casusluk gibi süreçlerle tasfiye edilenlerin yerine getirilen ve çoğunluğu Gülen cemaatine mensup subaylar olduğu ortada. Avcı’nın daha önceki uyarılarının 10’da biri dikkate alınmış olsa, Balyoz, Odatv, Askeri Casusluk gibi davalarda hukuk bu ölçüde askıya alınmamış olsa, bugün burada olmazdık. Ama işin soruşturma faslını bir kenara bırakalım. Beni asıl ilgilendiren, devletin bundan daha “makro” düzeyde nasıl bir ders çıkaracağı. Avcı’nın ilk uyarısı, devletin geleneksel olarak “terörle mücadele” adına hasmını sürekli büyüten ve yaşatan bir mücadele yöntemi benimsiyor oluşu. Emekli istihbaratçı, devletin yıllardır “mücadele” ettiği PKK, DHKP/C, TİKKO gibi örgütlerin, 30 yıldır hâlâ taban buluyor oluşunu, bir ölçüde Türkiye’nin “güvenlik” politikalarındaki bakış açısına bağlıyor: “Devletteki sistem zafiyeti, kurumları, kuruluşları, örgütleri anlamakta zorluk çekmesi. Devlet iyi tahlil edemiyor, onları kendisine karşı gördüğü zaman, sadece düşmanca bakıyor. Ama böyle bir yapı niye var, niye bu insanlar üye oluyor ya da bu uğurda kendini feda ediyor? Gerçek bir mücadele için ruh yapılarını, duygu dünyalarını anlamak, insanları düşünsel olarak örgütten soğutmak lazım. Yanlış değerlerin yumuşatılması lazım. Oysa devlette tek bir bakış var: O hasımsa onun bir an önce derdest edilmesi. Bu tavır, karşıdaki insanların inançlarını, metotlarını daha da pekiştiriyor. Halbuki daha aklıselim bir noktadan ve sistematik yaklaşmak gerekiyor.” Kısacası işin polisiye ve soruşturma boyutu dışında, uzun vadede dini ve sosyolojik açıdan çok soru sormamız gerekiyor. Türkiye’de insanlar neden ancak gizli ya da açık bir yapıya eklemlenerek devlette varlık gösterebiliyorlar? Devlet neden klikleşiyor? İnsanlar neden birey olarak varlık gösteremiyor? Avcı’nın gündeme getirdiği ikinci önemli konu, “demokratik kurumların güçlendirilmesi.” Bugün darbe sonrası yoğun duygusal atmosferde, kimse demokrasi ve “kurumların güçlendirilmesinden” söz etmiyor. Oysa asıl kurtuluşumuz burada. Hanefi Bey, darbenin bir ölçüde “medya” direnişi tarafından engellendiğini hatırlatarak “Olay sadece kurumların temizlenmesi değil. Demokratik kurumların da güçlendirilmesi gerekiyor. Yargının, medyanın, sivil toplumun. Darbe kalkışmasında halk, sivil toplum, muhalefet, medya karşı çıktı. Sadece güçlü hükümetle olmaz. O zaman birileri hükümeti tepeler yine benzer bir şey olur. Bu işin tek ilacı demokratik kurumların güçlenmesi. Olmadığı sürece her gün birileri bu rüyayı görecektir...” HUKUKÇULAR UYARDI ‘30 gün gözaltı süresi işkencenin kendisidir’ MAHMUT ORAL Darbe girişiminin ardından “Olağanüstü Hal” ilan eden AKP hükümeti, OHAL rejiminin tanıdığı yetkilere de dayanarak, başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere yargı sisteminin denetimine kapalı olan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkararak, örgütlü suçlar için gözaltı süresini 30 güne çıkaran düzenlemeyi hayata geçirdi. Hukukçular, 30 günlük gözaltı süresine maruz kalanların doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurabileceğini söyledi. Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Ahmet Özmen: Hükümet OHAL ilan etmiş olabilir ama bu hükümete temel hak ve hürriyetleri çiğneme yetkisi vermez. Türkiye, imza attığı uluslararası sözleşmeleri de dikkate alarak, temel hak ve hürriyetlere riayet etmelidir. Türkiye bir badire atlatmaktadır ama bunu atlatırken hukuka uymalıdır. Ancak ne yazık ki şu anda temel hak ve hürriyetler ciddi bir biçimde ihlal edilmiştir ve bu KHK ile de ihlal edilmeye devam edilecektir. Soru şudur. Bu nasıl bir suçtur ki 30 günlük gözaltı süresi istenmektedir? Bu çağda bu teknolojik olanaklarla gözaltı süresinin bu kadar uzun olmasındaki ısrar nedendir? Bu 30 günlük süre içinde o kişi avukatları ile görüştürülmeyecek, doktora götürülmeyecek ve hâkim huzuruna çıkmayacaktır. Bu işkencenin kendisidir. İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Avukat Hatice Demir: Türkiye OHAL ilanı ile il gili olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşemesi’ni askıya aldığını bildirdi. Ancak AİHS’nin 15’inci maddesine göre Türkiye sözleşmenin bütün maddelerini askıya alamaz. Her durumda OHAL olsun ya da olmasın, işkence yasağı, yaşam hakkı, kişinin köle gibi çalıştırılamayacağı ve çıkarılacak olan düzenlemelerin yasallığına riayet edilmesi gibi maddeler her durumda geçerlidir ve askıya alınamaz. Çıkarılan KHK ile gözaltı süresinin 30 güne çıkarılması birçok hukuki sorunu beraberinde getirecektir. En önemlisi de OHAL ilanından alınan yetki ile çıkarılan KHK’lerin yargısal denetime kapalı olmasıdır. Bu durumda gözaltı süresi 7 günü aşan her kişi, kanaatimce, AİHM içtihatları dikkate alınarak, iç hukuk yollarını tüketmiş sayılır ve bu nedenle de AİHM’ye doğrudan başvurabilir. Mezopotamya Hukukçular Derneği Eşbaşkanı Avukat Gülşen Özbek: Çıkarılan KHK’de öngörülen 30 günlük süre bu bakımdan makul ve ölçülülük ilkesinin çok üzerindedir. Bu durumda kişi güvenliği ve adil yargılanma ilkesi zedelenir. Şu anki mevzuata göre gözaltı süresi hâkim kararıyla 4 güne kadar uzatılabilir ancak her 24 saatlik uzatma süresinde şüpheli doktora götürülmek zorundadır. KHK’de 30 günlük süre içinde gözaltındaki kişinin doktora götürülüp götürülmeyeceği konusunda belirsizlik var. Bu durumda gözaltında işkence görmüş bir kişi üzerindeki işkence izleri, 30 günlük süre içinde ortadan kaybolabilir. l DİYARBAKIR C MY B