26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR 2.8830 0.1 kuruş 8 EDİTÖR: YENER KARADENİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY AVRO 3.1980 1.7 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.74 0.01 puan 76.817 105 puan 817.76 2.63 lira 121.90 0.70 lira Cuma 1 Temmuz 2016 Gerçekten çok ilginç bir dünyada yaşıyoruz. Ne zaman, nerede başımıza kurşunlar yağacak bilmiyoruz, bazen yaşanan gelişmeler karşısında ne yapmak gerektiğini kesti remiyoruz, kimin gerçekçi kimin palav racı olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Şemsiye ile sokağa çıkıp güneşten bu nalıyoruz, gömlekle dolaşırken fırtınaya min İzinyadKkeaülraensıepl sırılsıklam olabiliyoruz. piyasalar bu şaşırtıcı dün yayı çok güzel yansıtıyor. Son bir haf ta içinde küresel piyasalarda yaşanan lar bunu bir kez daha gösterdi. Geçen hafta perşembe günü yapılan referan dumda seçmenler İngiltere’nin Avru pa Birliği’nden (AB) çıkması yönünde oy kullanınca piyasalarda muazzam bir ‘Brexit’ paniği yaşandı. Dünyanın sonu gelmişti sanki. İngiliz Sterlini son 31 yı lın en düşük düzeyine indi; borsalar ça kıldı, trilyonlarca doların bir anda kül olduğu söylendi. Bu arada İngiltere’nin, Avrupa Birliği’nin ve dünya ekonomisinin gele ceğiyle ilgili karanlık senaryolar yazıldı. ABD Merkez Bankası’nın eski başkanı Alan Greenspan, CNBC televizyonuna yaptığı açıklamada “Brexit olayı buzda ğının tepesi, bunca yıl içinde tanık ol duğum en kötü döneme girdik” dedi. Piyasaların bu tepkiyi vermesi çok şaşırtıcı değildi aslında çünkü Brexit oylaması öncesinde IMF’den OECD’ye, Nobel ödüllü ekonomistlerden en ünlü piyasa analistlerine ve bankacılara ka dar hemen herkes Birleşik Krallık seç menini uyarmış, oylamadan ‘Brexit’ so nucunun çıkması halinde yaşanabile cek felaketleri anlata anlata bitireme mişti. Piyasaları yönlendirenlerin yap tığı bu ürkütücü uyarıların seçmenleri ‘Brexit’ yönünde oy kullanmaktan cay dıracağı umuluyordu. Brexit paniği yaşandı Ancak beklenen olmadı. Tam da Brexit eğilimli seçmenlerin hedef aldığı kesimden, yani küresel elitlerden gelen bu uyarılar seçmenlerin hırsını daha da artırdı ve tüm yönlendirmelere karşın seçmen çoğunluğu ‘Brexit’ yönünde oy kullandı. Bunun üzerine piyasalarda bir panik yaşandı, müthiş karamsar yorumlar yapıldı. İngiltere’deki referandum örneğini başka AB ülkelerinin izleyebileceği ve AB’nin dağılabileceği, İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan kopmak isteyeceği, İn [email protected] Osman Ulagay Değişimin İzinde ‘Brexit’ şakaymış, piyasaların keyfi yerinde giltere ekonomisinin resesyona sürükleneceği ve küresel resesyonu tetikleyebileceği ileri sürüldü. Küresel bankaların hisselerinde ciddi düşüşler yaşanırken akıllara 2008’deki Lehman olayı geliyor ve yeni bir Lehman olayı yaşanır mı sorusu bile soruluyordu. Biraz daha derinlikli analizler yapıp Brexit olayının küreselleşme süreci için sonun başlangıcı olduğunu ileri sürenler bile oldu. Avrupa’da ve ABD’de yükselen küreselleşme karşıtlığının ve eski günlere dönüş özleminin Avrupa’nın ve dünyanın geleceğini etkileyecek gelişmelere yol açabileceği kaygısı hayli yaygındı. Pfıirysaastaçlıakraçrdöıküşten Bu arada İngiltere’de hem iktidardaki Muhafazakâr Parti’de hem de İşçi Partisi’nde yeni lider arayışı gündeme gelirken ülkenin AB’den ayrılma sürecinin çok karmaşık bir süreç olabile ceği anlaşıldı. Piyasalarda ise ilk günlerin şoku atlatılınca kaygılar bir kez daha yerini hırsa bıraktı ve Brexit oylamasının üzerinden bir hafta geçmeden risk alma iştahının geri geldiği görüldü. İlk günlerde yaşanan fiyat çöküşlerinin yeni ve çekici alım fırsatları ya Alan Greenspan rattığı izlenimi güçlendi ve bunun üzerine sterlin değer kazanmaya, borsalar yükselmeye başladı. Piyasalardaki bu geri dönüş havayı değiştirdi. Önceki gün, başta ABD borsaları olmak üzere hemen tüm borsalarda belirgin bir yükseliş vardı ve beklentiler olumluya dönmüştü. Petrol fiyatında da yukarı doğru bir hareket gözlendi. Bununla birlikte en güvenli yatırım olarak görülen ABD ve Almanya gibi ülkelerin hazine tahvillerine yönelik talep de sürüyor ve eski faizle işlem gören tahvillerin tutarı 12 trilyon dolara yaklaşıyor. Bu gelişmelerin uzantısında Brexit şokunun hemen sonrasında, ABD Merkez Bankası’nın 2017’den önce faiz artırmasının söz konusu olamayacağı, hatta faiz düşürmesinin bile düşünülebileceği belirtilirken şimdi gelinen noktada 2016’daki bir faiz artışının bile söz konusu olabileceğini ileri sürenler var. Piyasalardaki bu iyimser havanın ne kadar sürebileceğini kestirmek zor çünkü sonucu etkileyebilecek çok sayıda değişken var ve yukarıda anlatılanların da gösterdiği gibi piyasalar çok kısa vadeli kazanca odaklı, kendine özgü bir mantıkla hareket ediyor ve gerçeklerle yüzleşme anına kadar oyununu sürdürebiliyor. Çok ciddi sonuçlar doğurabilecek olan Brexit olayı da bu anlayış çerçevesinde bir şaka gibi algılanıp önemini kaybetmiş gibi görünebiliyor. Dünya kritik bir kırılma noktasında Piyasa tanrısı ne derse desin aslında dünyamız 2008’dekinden çok daha kritik bir kırılma noktasına gelmiş bulunuyor. 2008’de ABD’den başlayıp Avrupa’ya ve dünyaya yayılan küresel finans krizi kısa sürede dünya ekonomisini de durma noktasına getirdi. Bu ortamda doğan panik havası başta ABD Merkez Bankası olmak üzere merkez bankalarının benzeri görülmemiş bir likidite bolluğu yaratması sayesinde önlenebildi. Bu büyük kurtarma operasyonu o an için paniği önledi ve durumu kurtardı ama dünya ekonomisinin büyüme hızının 2008 öncesinde erişmiş olduğu düzeyin yarısına bile erişmesi mümkün olmadı 2010 sonrasında. Mümkün olmadı çünkü küresel ekonominin yapısal sorunları çözümlenmedi, tersine ağırlaştı ve bu sorunların geniş kitleler üzerindeki olumsuz etkileri kronikleşti. Verimlilik artışlarındaki hızlı düşüşle birlikte büyüme yavaşlarken büyümenin aslan payını da toplumun çok küçük bir kesiminin almakta olması, özellikle Batı toplumlarında geniş orta sınıfın hoşnutsuzluğunu artırdı. Şimdi bu hoşnutsuzluğun göçmen sorunuyla bütünleşerek siyasi sonuçlar yaratan güçlü bir tepki dalgasına dönüştüğünü görüyo ruz. Avrupa’nın birçok ülkesinde ve şimdi ABD’de popülist hareketlerin ve liderlerin yükselişi bunun sonucu. Brexit olayı da bu dalganın bir parçası olarak önemli ve ciddiye alınması gereken bir olay. Toplumsal tepki boyutunu bugüne dek önemli bir değişken olarak görmeyen piyasaların artık bu işin şakaya gelir tarafı olmadığını kavraması gerekiyor. Yükselen toplumsal tepkilere neden olan sorunların küresel kapitalizmin bugünkü işleyişi içinde çözümlenmesi ise olanaksız görünüyor. Bu nedenle dünyamız 2008’dekinden daha kritik bir kırılma noktasına gelmiş görünüyor. Arçelik, Pakistanlı Dawlance’ı satın aldı Koç Holding şirketlerinden Arçelik, Pakistan’ın lider beyaz eşya ve ev aletleri üreticisi Dawlance’ı 258 milyon dolara satın almak üzere anlaşma imzaladı Koç Holding’in amiral gemisi şirketlerinden Arçelik AŞ, dünyanın altıncı büyük nüfusuna sahip Pakistan’ın lider beyaz eşya ve ev aletleri üreticisi Dawlance’ı toplam 258 milyon dolar hisse bedeli üzerinden satın almak için anlaşma imzaladı. Hisse devriyle ilgili işlemlerin, düzenleyici kuruluşların onayının alınması ve kapanış koşullarının gerçekleşmesinin ardından, 2016 sonuna kadar tamamlanması öngörülüyor. 3 bin çalışan Arçelik Dawlance’ın Pakistan’da iki lokasyonda yer alan 3 üretim tesisini ve toplam 3 bin çalışanını da bünyesine katacak. Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu, “Koç Topluluğu’nun lider şirketi Arçelik, Pakistan’a yaptığı bu önemli yatırım ile global konumunu daha da güçlendirecek. Koç Holding, Arçelik’in büyüme stratejisine uygun yeni satın alma fırsatlarını desteklemeye devam edecek” dedi. Çakıroğlu, Arçelik’in hem Türkiye’deki konumu hem de küresel başarılarıyla Koç Topluluğu için her zaman gurur kaynağı olduğunu belirterek, “Topluluğumuzun vizyonuna güç katan Arçelik, global büyüme stratejisi kapsamında Pakistan’da çok önemli bir yatırımı gerçekleştiriyor. Bu yatırım, Türkiye ile Pakistan arasındaki ekonomik bağı daha da güçlendirecek. Büyük fırsatlar sunan Pakistan ekonomisinde Dawlance ile güçlü ve stratejik bir konuma sahip olacağız” diye konuştu. 3 tesis alındı Dawlance’ın Pakistan’daki üretim ve satış şirketleriyle birlikte, iki ayrı lokasyondaki 3 üretim tesisi de Arçelik A.Ş.’nin global üretim ağına eklenecek. Şirketin toplam satışları 2015 yılında 221 milyon dolar, FAVÖK’ü (faiz, amor tisman, vergi öncesi kâr) 45 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2 bin satış noktası Pakistan’ın Karaçi kentinde 1980’de temelleri atılan Dawlance, ikisi Karaçi, biri Haydarabad’da olmak üzere üç üretim tesisine sahip. Şirket, buzdolabı, mikrodalga, dondurucu, çamaşır makinesi ve klima pazarında öncü oyuncular arasında yer alıyor. Ülke çapında 16 bölge ofisi aracılığıyla yaklaşık 2 bin satış noktasında bulunan Dawlance, yaygın satış ve servis ağına sahip. Satın alma Arçelik’in bağlı ortaklığı Ardutch BV üzerinden yapılacak. 130 ülkedeyiz Arçelik AŞ Genel Müdürü Hakan Bulgurlu da, “Dünyada 130’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz. Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Asya’ya geniş bir coğrafyada sektöründe lider şirketleri ve markaları yönetiyoruz. Türkiye, İngiltere, Polonya, Romanya, Güney Afrika’daki pazar liderliklerimize bir yenisini daha ekleyerek Dawlance ile Pakistan pazarının liderliğine de sahip oluyoruz. Güçlü marka bilinirliği, geniş yetkili satıcı ve servis ağı, profesyonel yönetim ekibi ve donanımlı mühendis kadrosuyla sektöründe lider bir şirketi satın alıyoruz. Gelecekte de yeni coğrafyalarda büyüme fırsatlarını değerlendirmeye devam edeceğiz” ifadesini kullandı. Arçelik’in ArGe ve inovasyon, kalite, enerji verimliliği ve tasarımda global bir oyuncu olduğunu vurgulayan Bulgurlu, “Gücümüzü ve birikimimizi aktararak, Dawlance’ı daha da büyütmeyi hedefliyoruz. Bu yatırımın kârlılığımıza yapacağı pozitif etkiyle, tüm paydaşlarımız ve hissedarlarımız için daha fazla değer yaratacağız” dedi. l Ekonomi Servisi 2 bin çalışanı bulunan Pakistanlı şirket beyaz eşya üretiminde lider. Levent Çakıroğlu 30 bin çalışana ulaşacak Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Ebiçlioğlu, “Pakistan 200 milyon kişi ile dünyanın en büyük altıncı nüfusuna sahip ülkesi. Genç nüfusu ve özellikle son dönemde istikrar kazanan ve gelişen ekonomisi ile Pakistan, bölgenin parlayan yıldızı konumuna geliyor. Bu yatırım ile, Arçelik’in üretim gücü 7 ülkede 18 tesise, çalışan sayı sı ise 30 bine ulaşacak. Bu aynı zamanda gelişmekte olan ülkeler arası teknoloji ve bilgi paylaşımını tanımlayan güneygüney işbirliğinin (southsouth cooperation) de önemli bir örneği. Türkiye ekonomisi için de değer yaratacak stratejik bir yatırımı hayata geçiren Arçelik A.Ş., alanında lider ve finansal neticeleri oldukça başarılı bir şirketi bünyesine katıyor” dedi. Zekeriya Temizel ‘Türkiye kara para aklama ülkesi olur’ MUSTAFA ÇAKIR Hiçbir denetime tabi tutulmaması ve daha önce alınan yüzde 2 vergiden muaf olması gibi nedenler ile kara paraya davetiye kanunu olarak da adlandırılan Varlık Barışı’nı da içeren Kanun Tasarısı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, düzenlemenin yarattığı büyük tehlikeye dikkat çekerek, Türkiye’nin OECD Mali Eylem Grubu (FATF) tarafından “kara para aklayan ülkeler grubuna” alınabileceğini vurguladı. FATF’nin şüpheli işlemlerle ilgili daha önceden belirlemiş olduğu 41 direktifin bulunduğunu anlatan Temizel, paraların geldiği kaynakla ilgili herhangi bir tereddüt oluşması halinde “şüpheli işlem” incelemesi başlatıldığını dile getirerek, “Eğer işlem gerçekten kara para aklamaya dönük bir faaliyet ise kara para soruşturması gerçekleştiriliyor” dedi. Geri mi gelecek? “Kara para aklayan ülke” konumuna sokulmanın risklerine dikkat çeken Temizel, “Sizi o gruba aldıkları andan itibaren ülkenizden yapılan bütün uluslararası transferler ‘şüpheli işlem’ kapsamında araştırılmaya başlanıyor. Ülkeler bu düzenlemeleri yaparken bunlara aykırı olarak davranamazlar” dedi. Böyle bir durumun Türkiye için “felaketin başlangıcı olacağına, çok tehlikeli olacağına” işaret eden Temizel, “Düzenleme ile Türkiye’den kaçırılan paralar geri mi getirilecek” diye de sordu. CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da Plan ve Bütçe Komisyonu’nda düzenlemeye tepki göstererek, Maliye Bakanı Naci Ağbal’a, “Beklerdik ki varlık barışından önce, aftan önce bütün dünyanın konuştuğu işlenen suçların olduğu, kara paraların konuşulduğu Panama Port’la ilgili olarak bazı düzenlemeler yaparsınız” dedi. l ANKARA 50.9 milyar liralık kartlı ödeme oldu. Kartlı alışverişte rekor kırıldı Bankalararası Kart Merkezi (BKM) mayıs ayı verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’de 58.8 milyon kredi kartı, 114.4 milyon da banka kartı bulunuyor. Geçen yılın mayıs ayı ile kıyaslandığında kredi kartı sayısı yüzde 2, banka kartı sayısı yüzde 4 arttı. Banka kartları ve kredi kartları ile mayıs ayında toplam 50.9 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Bu tutarın 46.6 milyar TL’sinde kredi kartları, 4.3 milyar TL’sinde banka kartları kullanıldı. Önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı banka kartı ile ödemelerde yüzde 32, kredi kartı ile ödemelerde yüzde 11 seviyesinde gerçekleşti. Mayısta 50.9 milyar liralık kartlı ödeme, bugüne kadar görülen en yüksek aylık tutar oldu. l Ekonomi Servisi KISA... KISA... l İtalyan’ın en büyük bankası ve Türkiye’de Yapı Kredi’nin ortağı olan Unicredit’te Federico Ghizzoni’den boşalan Üst Yöneticilik (CEO) koltuğuna JeanPierre Mustier oturdu. Mustier, 12 Temmuz itibarıyla göreve başlayacak. l ABD Merkez Bankası (FED) 33 büyük bankadan 30’unun sermaye planını onayladı, Alman Deutsche Bank ve İspanyol Santander Holdings’in sermaye planlarını reddetti. l İspanya’da vergi müfettişleri Google’ın Madrid’in ofisine baskın düzenlediler. İspanyol El Mundo’nun konuya yakın kaynaklara dayandırarak verdiği habere göre baskın, KDV ödemeleriyle ilişkili yolsuzluk ve vergi kaçakçılığı kuşkuları nedeniyle gerçekleştirildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle