23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 16 Haziran 2016 EDİTÖR: YENER KARADENİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY Sanayide 41 bin, tarımda 100 bin istihdam azaldı İşsizlik oranı şubat, mart ve nisan aylarını kapsayan mart döneminde de yüzde 10.1 ile çift hanede tutunurken, kayıt dışı çalışanlar yüzde 32.9’a yükseldi İşsizlik oranı istihdam ve işgücüne katılım oranındaki artışla birlikte Mart döneminde de düşüşünü sürdürürken, arındırılmamış işsizlik yüzde 10.1’le çift haneye tutundu. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik ise yüzde 9.7’ye geriledi. Analistler ilk çeyrekte GSYH’de beklentilerin üzerinde yüzde 4.8’lik büyümenin işsizlik oranlarına olumlu yansıdığını, asgari ücret artışının olumsuz etkisinin henüz görülmediğini belirtirken, Mayıs ayı itibarıyla turizm sezonunun açıklaması ardından hizmet sektöründe istihdamın olumsuz etkileneceğine dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0.5 puan, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik ise bir önceki döneme göre 0.2 puanlık azalış kaydetti. Tarım dışı işsizlik oranı ise geçen yılın aynı dönemine göre 0.7 puanlık azalış ile yüzde 11.9 oldu. Kadınlar için zor Bir önceki döneme göre, sanayide 14 bin, hizmetlerde 65 bin ve tarımda 6 bin yeni işsizin işsizler ordusuna katıldığı ülkede, istihdam asıl olarak kamu ve inşaattan sağlandı. Kayıt dışılığın hız kesmediği dönemde, kadınlar için hayat daha da zorlaştı. TÜİK verilerine göre, kadınların yüzde 43.3’ü yani 3 milyon 576 bini kayıtdışı çalışırken, 2 milyon 118 bin kadın da ücretsiz aile işçisi olarak çalıştı. Çalışan kadınların yüzde 56.9’u hizmetlerde iş buldu. Kayıt dışı istihdamda artış görüldü. Bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 32.7 olan kayıt dışı istihdamı yüzde 32.9’a ulaştı. Tarım dışında kayıt dışı istihdam yüzde 20,7’den yüzde 21.6’ya çıktı. Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 18.5 olarak gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik yüzde 11.9, genç işsizliği yüzde 17 oldu. Böke: Umutsuzlar arttı CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, ümidini kaybetmişlerle işsizlik ordusunun büyüdüğünü, gerçek işsizliğin yüzde 18.2’ye çıktığını belirtti Türkiye’de gerçek işsizliğin korkutucu boyutlara ulaştığını dile getiren Selin Sayek Böke, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’deki 6 milyona yakın işsizin sorumlusunun AKP olduğunu belirterek, 2002’den önce yüzde 10’un altında bulunan işsizlik oranını, 14 yıllık AK Parti iktidarının çift hanelere “çiviyle çaktığını” ifade etti. Kadınlar hayatın dışında Türkiye’de kadınların çalışma hayatına katılımının da çok zayıf olduğunu belirten Böke, “TÜİK rakamlarına göre Mart’ta ka dınların işgücüne katılma oranı yüzde 31.6 iken erkeklerde bu oran yüzde 71.5. Kadınların işgücüne katılma oranı Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ortayüksek gelirli Brezilya, Çin, Çek Cumhuriyeti ve Endonezya gibi ülkelerdeki oranın neredeyse yarısı kadar. Kadını çalışma hayatından dışlayıcı ve ayrıştırıcı politikalarıyla ünlü AKP hükümeti ülkeyi yönetmeye devam ettikçe kadınların işgücüne katılımının düşük kalması kaçınılmaz. Kadınların işgücüne katılımı hem erkeklere hem de diğer ülkelere kıyasla çok daha düşük. Üstüne üstlük işgücüne katılan kadın da iş bulmakta erkeklerden daha fazla zorlanıyor” dedi. Selin Sayek Böke İstihdamı kamu sırtladı Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSKAR) Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in açıkladığı Mart 2016 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarını değerlendirdi. Buna göre, 4 İşsizlikte son bir yılda yaşanan sınırlı düşüşte hizmet sektörü ve kamudaki istihdam artışı önemli bir rol oynadı. Geçen yılın aynı dönemine göre imalat sanayiinde 41 bin, tarımda ise 100 bin kişilik azalma yaşandı. 4 Buna karşın kamu istihdamında 185 bin kişilik artış yaşandı. Evde engelli bakım hizmetleri ile toplum yararına çalışma programlarında çalışanların yer aldığı insan sağlığı ve sosyal hizmet sektöründe 126 bin kişilik istihdam artışı gerçekleşti. Kamu ve hizmet sektörünün işsizlikteki kısmi düşüşte belirleyici rol oynadığını söylemek mümkün. 4 İstihdam artışında diğer bir önemli etken de inşaat sektörü oldu. Bir önceki yılın aynı dönemine göre inşaat sektöründeki istihdam 134 bin kişilik artış gösterdi. 4 İmalat sanayiinde istihdam kaybı devam ederken, artış hizmetlerde gerçekleşti. İmalat sanayiinde son yılda üretim artışı yüzde 6, verimlilik artışı yüzde 6.4 olurken istihdam artmadı tersine yüzde 0.8 azaldı. 4 Bölgesel olarak en yüksek işsizlik yüzde 16.5 ile Güneydoğu Anadolu bölgesinde gerçekleşti. Bütçe, güvenlik ve savunmaya gitti Mayıs ayında güvenlik ve savunma için yapılan harcamalar 429.6 milyon liraya ulaştı. Örtülü ödenek tutarı ise 54.1 milyon lira. MUSTAFA ÇAKIR Nisanda 304 milyon 420 bin lira olan güvenlik ve savunma harcamaları mayıs ayında 429 milyon 653 bin liraya ulaştı. Maliye Bakanlığı, mayıs ayı bütçe gerçekleşme tablolarını yayımladı. Tabloya göre, yılın 5 ayında söz konusu kalemin toplam tutarı 1 milyar 31 milyon 819 bin lirayı aştı. Geçen yılın tamamında ise güvenlik ve savunma için 4 milyar 252 milyon 335 bin lira harcama yapılmıştı. Bu yılın ilk 5 ayında savunma ve güvenlik için yapılan harcamalar geçen yılın toplamında savunma ve güvenlik için yapılan harcamaların 4’te 1’ini de aşmış oldu. Genel bütçe giderleri içerisinde “gizli hizmet giderleri” olarak gösterilen “örtülü ödenek” harcamaları da mayısta 54 milyon 142 bin lira olarak gerçekleşti. Yı lın 5 ayında 734 milyon 483 bin liraya ulaşan örtülü ödenekten yapılan harcamaların geçen yılki toplam tutarı ise 1 milyar 773 milyon 235 bin lira olmuştu. Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı bütçeden 27 milyon 496 bin lira harcama gerçekleştirdi. Başbakanlığın bütçeden yaptığı harcamalar da mayıs ayında 52 milyon 811 bin lira oldu. Ağırlama 28 milyon Bütçeden temsil, ağırlama, tören, fuar, organizasyonlar için yapılan harcamalar da mayıs ayında fırladı. Nisanda 13 milyon 89 bin lira olan temsil ve tanıtma giderleri mayıs ayında 28 milyon 459 bin liraya çıktı. Yılın 5 ayında bütçeden ağırlama, temsil gibi faaliyetler için 62 milyon 843 bin lira harcama gerçekleştirildi. Taşıt kiralamaları için 40 milyon 551 bin lira çıktı. 5 ayda taşıt kira ları için ödenen para ise 177 milyon 693 bin liraya ulaştı. l Ekonomi Servisi Üniversitelerin özgür olması gerektiğini dile getiren Bekir Okan, “Temel hedefimiz öğrencilerimizin iş bulması. Bu nedenle üniversite sanayi işbirliğine önem veriyoruz” dedi. Bekir Okan Okan’dan 100 milyon EylülDE hizmete dolarlık hastanegirecek Okan Üniversitesi, 100 milyon dolar yatırımla Tuzla’da Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ni açıyor. ŞEHRİBAN KIRAÇ Yükseköğretimdeki 17’nci yılını geride bırakan Okan Üniversitesi, 100 milyon dolar yatırımla Tuzla’da Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi açıyor. Eylül ayında hizmete girecek olan hastane 250 yatak kapasiteli olacak ve yabancı hastalara da hizmet verecek. Ekonomi gazetecilerine yönelik düzenlenen toplantıda konuşan Okan Üniversitesi Kurucusu ve Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, “Okan” markası nın ulusal ve uluslararası başarısını, sağlık sektörüne taşımayı amaçladıklarını anlatarak, 50 bin metrekare alana sahip hastane içerisinde 10 ameliyathane ve 47 erişkin ve yoğun bakım ünitesi, tüp bebek merkezi gibi ünitelerin yer aldığını ifade etti. Yabancılara hizmet Bekir Okan, “İki yıl önce, Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerini açtık. Sağlık eğitiminde, Tuzla Kampüsü’ndeki Sağlık Bilimleri Eğitim Kompleksi ile Tıp, Diş Hekimliği Fakülteleri, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağ lık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’nu aynı çatı altında buluşturup, sadece birkaç üniversitede yer alan Hastane Simülasyon Merkezi’ni 700 metrekarelik bir alanda kurduk. Şimdi, sağlık ve tıp eğitimindeki bu deneyimi tıp fakültesi hastanesi ile sahaya taşıyoruz” dedi. Okan Üniversitesi Hastanesi’ne gelecek hastaların yüzde 1020’sinin yabancı hastalardan oluşmasını hedeflediklerini anlatan Bekir Okan, şu anda ağlık alanlarında toplam 6 bin öğrencilerinin bulunduğunu dile getirdi. ekonomi 9 Orlando katliamı üzerinedüşünürken Orlando’da bir gay barda 49 kişiyi öldüren Ömer Sıddık’ın eylemi gündeme birçok soru, birbiriyle ilişkilendirilmesi gereken birçok nokta koydu. Bunların bir kısmı Ömer’in kişiliğiyle ilgili. Bir kısmıysa daha geniş kapsamlı bir bağlama ilişkin. Kimi yakıcı sorular Ömer’in homofobik bir ailede yetiştiği anlaşılıyor. Ömer’in babası eşcinsellerin cezalandırılması gerektiğine inanıyor. Ancak bunun aslında Tanrı’ya bırakılmasının daha iyi olacağını söylüyor. Ömer’in babası, “O Amerika’da doğdu, burada okula gitti. Bunu nasıl yaptı anlamadım?” demiş. New York Times da “tamamen Amerikalı olmuş biri” ifadesiyle bu soruya katılıyor. Ömer’in gittiği caminin din görevlileri onu, “Asabi ama çok dindar olmayan biri” olarak tanımlıyorlar. Akli dengesinin yerinde olmadığı söyleniyor. Neden ABD’nin yerli teröristlerinin hepsi Sünni? Bunlar nasıl radikalleşiyorlar? Neden bu radikalleşme son yıllarda IŞİD’e bağlılık olarak ortaya çıkıyor? İslamın yaygın homofobik yorumları (eşcinsellere idam cezası verebilen 10 ülkenin hepsi Müslüman) Ömer’in tasarladığı eylem için bir gay barı seçmesinde ne kadar belirleyici oldu? Daha önce bu barda görüldüğü, telefonuna gay’ler arası buluşmayı kolaylaştıran bir “App”ı indirdiği doğru mu? Bu bağlamda eylemin dinci, homofobik özelliklerinin yanı sıra başka boyutu da var mı? Bu soruların bir kısmı Ömer’in kişiliğiyle ilgili. Bu anlamda terörist eylemleri açıklamakta çok yardımcı değil. Bu soruların bir kısmı da İslam dininin Sünni Selefi kanadının, kitabı yorumlama biçiminin özellikleriyle, bu yorumun İslamın “özüne” ne kadar dayandığıyla ilgili. Örneğin Müslüman bir birey, “Şeriatı (dinci yasayı) yaşamın temel ilkesi yapmadan dinini yaşayabilir mi?” Ya da neden Müslüman kendini, İslami yaşam tarzını, yasaklarını herkese dayatmak zorunda hissediyor? İslamın yasaklarına uymayan, örneğin oruç tutmayan, namaz kılmayan, örtünmeyen, kızlı erkekli gezen birilerini görünce “işte cehennemde yanacak birileri daha” deyip omuz silkerek, belki de acıyarak, geçmiyor da asabı bozuluyor; hatta şiddet uygulamaya kalkıyor? Bu soruların cevabını da bu kısa yazıda hakkıyla tartışmak olanaklı değil. Birleştirilmesi gereken bazı noktalar Sorulması gereken başka sorular, birbirine bağlanması gereken noktalar da var. (1) Ömer, 2007 yılından bu yana, dünyanın en büyük güvenlik şirketi, İngiltere merkezli G4S’nin, ABD şubesinde çalışıyormuş ve silah ruhsatı varmış. G4S’nin ABD şubesi, 11 Eylül’den sonra terörizmle mücadele amacıyla kurulan Ulusal Güvenlik Bölümü’ne (Department of Home Land Security) hizmet veriyormuş. (2) Ömer, internette radikalleşmiş. (3) WikiLeaks, Snowden’in açıklamalarından biliyoruz ki, ABD’nin güvenlik örgütleri, NSA, CIA, FBI, internet trafiğini, sosyal medya konuşmalarını yakından izliyor, istedikleri emesajlara girip okuyor, telefonları dinleyebiliyorlar. (4) Sosyal medya ağlarının üyelerinin eğilimlerini saptayabilen algoritmalara sahip olduğuna göre, bu güvenlik örgütleri, yaptıkları veri madenciliğini anlamlandıracak çok güçlü algoritmalar geliştirmiş olmalılar. (5) FBI, Ömer ile birden fazla kez görüşmüş, uluslararası terörizmle ilişki bulmuş ama düşük düzeyli olduğuna karar verip Ömer’i sürekli izleme listesine almamış, silah ruhsatını iptal etmemiş. (5) Birçok yorumcu, Ömer’in eyleminin Trump’ın kazanma şansını artırdığını düşünüyor. (6) Trump kazanırsa, savunma ve güvenlik sektörüne giden kaynakları artıracağını söylüyor. Tüm bunlardan sonra düşünmeden edemiyorum: Geleceğini yitirmiş kapitalist toplumlarda yabancılaşma daha ne kadar nihilist terörist üretecek? Askerisınaigüvenlik kompleksinin, IŞİD’le ölümcül dansı daha ne kadar sürecek? Sberbank Denizbank’ı satmayı düşünmüyor Rusya’nın en büyük bankası Sberbank, Türkiye’deki iştiraki Denizbank’ı satmayı düşündüğü yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Sberbank CEO Yardımcısı Svetlana Sagaydak, Denizbank’ın Sberbank’ın en kârlı yabancı varlığı olduğunu ve bankayı satmaya yönelik bir planları bulunmadığını söyledi. Denizbank’ın hisseleri Sberbank’ın Denizbank’ı satacağı yönündeki iddiaları reddetmesi sonrasında yüzde 12 gerileyerek 2015 aralık ayından bu yana en büyük düşüşü yaşadı. Reuters haber ajansı, Sberbank’ın Denizbank’ın satışı için aracı olması için yatırım bankalarıyla görüştüğünü söylemişti. Haberde, Rusya’ya yönelik yaptırımlar nedeniyle bazı bankaların aracılık konusunda isteksiz olduğu belirtilmişti. Denizbank, 3 milyar Avro karşılığında 2012’de Sberbank tarafından satın alınmıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle