14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 11 Haziran 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Tüketerek büyüdük ekonomi 9 Türkiye 2016 birinci çeyrekte Suriyeliler ve seçim vaatlerinin tetiklediği iç taleple yüzde 4.8 büyüdü, büyümenin yavaşlayarak devamı bekleniyor Türkiye ekonomisi güvenlik endişeleri, jeopolitik riskler ve küresel dalgalanmaların devam etmesine karşın sayıları üç milyon civarına yaklaşan Suriyeliler ve başta asgari ücret artışı olmak üzere seçim vaatlerinin tetiklediği özel tüketimle 2016’nın ilk çeyreğinde tamamen iç tüketim kaynaklı yüzde 4.8 büyüdü. 6 puan katkı Türkiye İstatistik Kurumu’na göre gayri safi yurtiçi hasılada (GSYH) 2016’nın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gerçekleşen yüzde 4.8’lik artış, yüzde 4.5 olan piyasa beklentilerinin de üzerinde gerçekleşti. İç talep ilk çeyrekte gerçekleşen yüzde 4.8 seviyesindeki büyüme 921 milyon dolarlık gizemli para Merkez Bankası tarafından açıklanan verilere göre, 2016 OcakNisan döneminde net hata noksan 921 milyon dolar oldu. 2015’in aynı döneminde bu rakam 8.06 milyar dolardı. Cari işlemler dengesi de nisanda 2.95 milyar dolar açık verdi. 12 aylık cari açık 28.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle yıllıklandırılmış cari açık Temmuz 2010’dan bu yana en düşük seviyeye geldi. Merkez Bankası’nın değerlendirmelerine göre söz konusu gelişmede, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 643 milyon doları azalarak 2.92 milyar dolara düşmesi ve birincil gelir dengesi açığının 343 milyon dolar azalarak 1.18 milyar dolara gerilemesi etkili oldu. yi yaklaşık 6 puan yukarı çekerken, net ihracat ise 1.5 puan aşağı çekti. Stok değişiminin katkısı ise 0.4 puan yukarı yönlü oldu. Hanehalklarının nihai tüketim harcamaları, 2016’nın birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, cari fiyatlarla yüzde 12.8’lik artışla 355 milyar 739 milyon TL, sabit fiyatlarla yüzde 6.9’luk artışla 22 milyar 405 milyon TL oldu. Devletin nihai tüketim harcamaları, 2016’nın birinci çeyreğinde, cari fiyatlarla yüzde 21.1’lik artışla 81 milyar 218 milyon TL, sabit fiyatlarla yüzde 10.9’luk artışla 3 milyar 572 milyon TL oldu. Sağlıksız görünüm Hükümet yetkilileri artan jeopolitik gerginliklere, dış ticaretteki sorunlara karşın yatırımları destekleyecek gerekli düzenlemelerle yüzde 4.5 olan Orta Vadeli Program hedefine doğru ilerlendiğini belirtiyor. Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 4.8 ile beklentilerin üzerinde büyüse de; ekonomistler iç talep ve kamu harcamalarının etkisinde kaydedilen hızın ekonominin geneli açısından sağlıksız bir görünüme işaret olduğu konusunda uyarıyor. GSYH’nin iç talebin katkısıyla 2016’nın ilk çeyreğinde medyan bazında yüzde 4.5 büyümesi beklenirken, başta turizm sektörünün yaşadığı sıkıntıların belirginleşmesi olmak üzere risklerin etkisiyle 2016’nın tamamında yüzde 3.6 büyüme öngörülüyor. l Ekonomi Servisi Yıl sonu yavaşlayacak Ekonomistler siyasi riskler, ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımlarının sermaye girişlerini yavaşlatması, petrol fiyatlarındaki yükselişin sürmesi ve turizm sektöründe yaşanan sıkıntıların yılın kalanında büyüme üzerinde risk unsuru olabileceğini belirtiyor. Nomura International Stratejisti Timothy Ash büyümenin yıl sonunda düşeceğini söyledi. Ash, “Ülkede 3 milyon Suriyeli var, bu kişiler harcama yapıyor, konut alıyor veya kiralıyor, bunun da Türkiye ekonomisine pozitif katkısı oldu. İç talep ve birtakım siyasi belirsizliklerin etkisiyle büyüme düşecek. Bu yıl için yüzde 3 büyüme bekliyorum” dedi. Ash, yabancı yatırımcının geri dönmesi için daha çok istikrar ve birtakım reformların yapılması gerektiğini dile getirdi. Güvenlik endişesi Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu, “Tamamen iç taleple gerçekleşen bir büyüme, net dış talep ise büyümeyi aşağı çekiyor. Güvenlik endişelerinin ve Rusya’nın turizm sektörüne ve ihracata negatif etkileri yılın genelinde büyümenin ilk çeyrekten biraz daha yavaşlamasına neden olacak. Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, iç talebin geçen yılın son çeyreğinden daha yüksek geldiğini, dış talebin ise pozitiften negatife döndüğünü belirterek, “Reel ücret artışlarının ekonomiyi destekleyen faktör olmaya devam ettiğini görüyoruz. Temel hikâye aynı: Hanehalkı tüketimi sayesinde büyüyoruz. Yatırım tarafı ise yine negatif...” Öte yandan Türkiye, Ekonomik ve İşbirliği Kalkınma Örgütü (OECD) tahminine göre 34 üye ülke arasında bir basamak yukarı çıkarak yıl sonunda ilk üçte alacak. Türkiye, büyümede 2017’de ise ikinci sıraya yükselecek. Terör korkusu Türkiye’yi vurdu Alman havalimanı işletmecisi Fraport yolcular arasındaki güvenlik endişeleri ve Türkiye ve Kuzey Afrika gibi bölgelere daha az seyahat edilmesi nedeniyle Mayıs ayında Frankfurt havalimanında yolcu oranının yüzde 5.5 düştüğünü açıkladı. Reuters’in haberine göre Fraport tarafından yapılan açıklamada, “Özellikle turistlerin Türkiye ve Kuzey Afrika’nın Akdeniz bölgelerine seyahat etmeye dair temkinli kalmaya devam etmeleri etkisini gösteriyor” dedi. Açıklamada özellikle Japonya başta olmak üzere Asya’dan gelen turist trafiğinin son dönemlerde Avrupa’daki terör saldırıları üzerine azaldığı belirtildi. Paris’te geçen kasım ayında gerçekleştirilen saldırılarda 130 kişi hayatını kaybederken, mart ayında Brüksel’de meydana gelen bombalı saldırılarda da 32 kişi öldü. l Ekonomi Servisi TÜSİAD’dan Başbakan’a: Öncelik halkın güvenliği Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya gelen TÜSİAD’ın gündemini terör ve güvenlik oluşturdu. TÜSİAD Başkanı, siyasi gerginlik ortamının da sağlıksız olduğunu söyledi Binali Yıldırım ile başbakanlığı sonrası bir araya gelen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), bir saat süren görüşmede terör ortamı ve güvenlik konusunu görüştü. Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşen ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin de katıldı ğı toplantıyCansen Başaran Symes la ilgili TÜSİ AD Başkanı Cansen Başaran Symes, 65. hükümetin programının bütün temel noktalarının üzerinden geçtiklerini söyledi. Ancak en fazla konuştukları konunun terör ortamı ve güvenlik konuları olduğunu belirten Symes, “Bölgedeki halkın güvenliği ve ülkemizdeki tüm vatandaşlarımızın... Başbakanımız da aynen, ‘79 milyon vatandaşımızın ülkemizin her bölgesine rahatlıkla seyahat edebileceği, yaşayabileceği ortam’ ifadesini kullandılar. Bu konuda oldukça kapsamlı bir görüş alışverişi yaptık” diye konuştu. 64. hükümetle reformlar konusunda kapsamlı çalışmalar başlattıklarını hatırlatan TÜSİAD Başkanı, “65. Hükümet’le aynı şekilde devam edeceğimiz bütün alanların üzerinden geçtik” dedi. Anayasa konuşuldu Anayasa sürecini konuştuklarını da söyleyen Cansen Başaran Symes, “Siyasi gerginlikler konusunda başbakanımızdan açıkçası bu ortamın sağlıklı olmadığı, hızlı giderilmesi için girişimleri konusunda sohbet etme ve karşılıklı fikir alışverişi yapma imkânı bul duk” şeklinde konuştu. Yeni anayasa çalışmala rı ve reformlar üzerinde diyalog içinde olmak için Başbakan Yıldırım’la sözleştiklerini belirten Symes, “Ortamın daha huzurlu, birlik beraberlik, önümüzdeki döneme ilişkin de açıkçası daha öngörülebilir bir iş dünyasının ortam beklentisi konusunda kendisiyle oldukça kapsamlı fikir alışverişi yaptık. Önümüzdeki hafta Ankara’da çok daha kapsamlı toplantı yapma imkânımız olacak” ifadesini kullandı. l Ekonomi Servisi Yüzüne gözüne... 14yıllık iktidarlarının kirli çamaşırlarını saklamak, ülkenin ekonomiksosyalsiyasal çatışmalar içinde dibe çekilişinin sorumluluklarından sıyrılmak, gerçekleri yalanla, pislikleri çamur atarak kapatmak, beraber çıkılan yollarda paylaşılarak işlenmiş suçları yolları ayırdıklarına atarak sıyrılmak zorlaştıkça... En profesyonelce hazırlandığı sanılan algı oyunları bile çarçabuk yüze göze bulaşıveriyor... Seçmeni kandırmak giderek zorlaşıyor... Kuşkusuz toplumsal olaylarda kesin, keskin ölçümlemeler olamaz ancak kıyaslama yapmak için ikisini de içinden, saatlerce izlediğim AKP’nin lider odaklı İstanbul’da aynı alanda, benzer örgütlenme çabalarıyla hazırlanmış “bayrak” ve “fetih” mitingleri arasında seçmeninin katılımına yönelik; “İnandırıcılık, gönüllülük, coşku, destek, yandaşlık” adına ne derseniz deyin, kıyaslamalarda, çok çarpıcı, olumsuza dönük farklılaşmalara tanık olduğumu söylemeliyim... Bayrak mitinginde PKK’nin, özerklik ilan etmeyi seçtiği, hendeklerle silahlı savunmaya geçerek yaşatmaya çalıştığı bölgelerde yaşatılmayacağına ilişkin; İktidarları adına verilen sözlere, AKP seçmenleri inanarak, coşkulu destek vermişler, ellerindeki bayrakları sallayarak güven tazelemişlerdi... Fetih mitinginde, fatih, fetih ruhu kullanılarak, dünyanın en görkemli şovunun gerçekleştirildiğinin ilanı ile altı çizilen “Yeniden diriliş, yeniden yükseliş...” vurgusu beklenen etkiyi yaratmadı? İzleyen yandaş tarihçilerin canlı yayınlarda itiraf ettikleri gibi “Neden AKP’nin gözlemlenen en coşkusuz...” mitingine dönüşüverdi?.. Yüze göze bulaşan gerçeklerle, siyaseten kök salmaya başlayan bir panik sürecinden söz edilebilir mi? HHH Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun, Meclis’in, AKP milletvekilleri de içinde oluşturulmuş komisyonunun cezaevleri koşullarını, hasta tutukluları ziyaretlerinin ürünü, insan hakları savunuculuğu, ilkeleri çerçevesinde sosyal demokrat partilerin olmazsa olmaz duruşları çerçevesinde hazırlanmış CHP İnsan Hakları Komisyonu raporundan aktarım yaptığı gerçekler üzerinden konuşmasından cımbızla seçilmiş cümlelerle “CHPKılıçdaroğlu PKK terör örgütü ilişkisi” algısı çamuru oluşturmak nasıl bir düzeysizlik? Yetmez, bu algıya öncelikli yandaşlarının inandırılması, sonra da toplumsal algıya dönüştürmeye yönelik, şehit cenazelerinde alelacele en lümpen, sabıkalılar kadrolarına dayalı provokatif eylemlerle, yumurta atılması, doğrudan ölüm tehdidi içerikli mermi sahnesi... Rejim medyasında “Halkın tepkisiyle kovuldu...” algısının oluşturulmaya çalışılması... Meclis’teki ayrımcı “dokunulmazlıklar” projesinin, AKP’lileri kayıran ayrımcılığının eleştirilmesinin dahi, “PKK yandaşlığı, teröristlerin desteklenmesi” çamuru olarak sunulmasının sırıtması... Cenazenin başında çiçeği burnunda Başbakan’a sarılan, sahte polis giysili sabıkalı... Ana muhalefet liderine ölüm tehdidi yapan suçlu, AKP ile ilişkileri ortaya çıkan çamurcular ilk sorgularında serbest kalıyorlar... Ülkenin, yüze göze bulaştırılmış, tüm komşuları, dünya ilişkileri içinde yalnızlaştırmış, her türden ayrımcılığa, çatışmacılığa, Ortadoğu bataklığına çekmiş 14 yıllık, sivil otoriter, lider odaklı tek partili güçlü İktidarından söz ediyoruz... Cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu, en sivil otoriterleşmiş, bir o kadar antidemokratik, toplumsal duruş sergilemeye çalışan örgütlülüklere, gençliğe, hak arayan işçilere, mesleki örgütlenmelerin duruşlarına karşı silahlı, orantısız güç kullanmayı alışkanlık edinmiş İktidarları icraatlarının öfke, şiddet dozu tırmanışta... İnsan hakları, hukuk devleti düzeni işleyişi, güçler ayrılığı, örgütlü demokratik kurumlarının işlerliğini tanımak hak götüre... Biat etmeyen örgüt ve kurumlara yaşam hakkı tanınmıyor... Nereye kadar?.. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle