14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 1 Haziran 2016 EDİTÖR: YENER KARADENİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY 14 yılda 134 hak ihlali ekonomi 9 Uluslararası Çalışma Konferansı’na katılacak DİSK heyeti, ‘Türkiye’nin ILO Karnesi’ adlı rapor sunacak. Rapora göre 10 yılda yedi kez Aplikasyon Komitesi gündemine alındı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 105. Uluslararası Çalışma üyeleri katılıyor. Konferansta, DİSK AR tarafından hazırla Konferansı, Türkiye açısından nan bir de rapor suna işçi simsarlığından kıdem taz caklarını söyleyen Çer minatına yapısal uygulamala kezoğlu, Türkiye’nin ça ra imza atıldığı, taşeron uygu lışma yaşamı açısından lamanın ka en kötü beş ülke arasında mu çalışma olduğunu belirterek, AKP biçimine dö döneminde 134 hak ihlali nüştürülme yapıldığını dile getirdi. ye çalışıldığı ve iş cinayet Temel çatı yıkıldı lerinin ciddi Uluslararası Çalışma bir artış gös Konferansı’na katılmak üze OBülcyaüyktaş terdiği bir dönemde yapılıyor. re Cenevre’ye giden DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, işçiler tarafından kazanılmış Çalışma hakları ortadan kaldıran yapı hayatıyla ilgili uluslararası as sal reformlara imza atılan son gari standartlar oluşturan ve 14 yılda 130’dan fazla ihlalin işçi, işveren ve hükümet tem yapıldığı bir dönemde düzen silcilerinden oluşan üç taraf lediğine dikkat çekti. lı bir örgüt ILO tarafından 30 Toplantıda neleri gündeme Mayıs10 Hazi getirecekleri sorusuna, “So ran arasında nuçta Türkiye’nin gerçekleri Cenevre’de ni dile getireceğiz, vereceği toplanan miz raporda da yer aldığı gibi konferan sözleşmelerin yalnız üçte biri sa DİSK ni imzalamış, imzaladığı söz adına Ge leşmeleri 130’dan fazla ihlal nel Sek etmiş bir iktidar var karşımız reteri Ar da” şeklinde yanıtladı. zu Çerkezoğlu ve yö Yapısal uygulamalar netim ku Güncel duruma dikkat çeke rulu cekleri, iş güvencesinin orta dan kaldırıldığını, en son özel istihdam büroları aracılığı iş çi kiralama uygulamasına im za atıldığını, kiralık işçilik ve kıdem tazminatı konu 3mdtDeseaHoneennlvtaçolÇzbioslSieierlkrauarryğinkhküFll’eaıdaekrkzraüdıoİiyşhpUeğ’üilrrllnauşoualssi,tddlyye“eaüDoasrzüpaİtnSeoryauKnaenes’l(tePıüdoenKSlilnklddIae)euiGmcğtlğeeaeiunurkrniiaH”nPebfidSılkzeneİIoşliidrnlvei.e sunda cumhuriyet döneminin en işçi düşmanı unvanını kazanmış bir iktidarla karşı karşıya olduklarını anlatan Çerkezoğlu, kazanılmış tüm hakları or DİSKAR raporundan. tadan kaldıran yapısal yaptırımlara imza atıldığını, taşeron konusundaki istikrarlı tavrın, iş cinayetlerinin hızlı arttığını anlatacaklarını belirtti. Özellikle kiralık işçilikle çalışma yaşamının temel ça tısının ortadan kaldırıldığını, çalışma yaşamının işçi ve işveren temelli olduğunu ve iş hukukunun buna göre şekillendiğini ancak tam bir amele pazarına dönüştürülen iş piyasası ile işveren ve işyeri nin belli olmadığı bir sürece gidildiğinin altını çizen Çerkezoğlu, “Böylesi bir dönemde gidiyoruz, olanları anlatacağız, Türk İş ve bakanlıktan da temsilciler olacak” diye konuştu. İşsizlikte rekordüşüş Almanya’da işsizlik oranı ekonomistlerin beklentilerinin üzerinde gerileyerek, Almanya’nın birleşmesinden bu yana en düşük seviyeye geldi. Nuremberg’de Federal İş Kurumu’nun salı günü açıkladığı verilere göre, mayısta işsiz sayısı mevsimsellikten arındırılmış verilere göre 11 bin kişi azalarak 2 bin 695 milyon kişiye geriledi. Bloomberg’in derlediği ankette katılımcıların medyan beklentisi işsiz sayısının 5 bin kişi azalacağı yönündeydi. İşsizlik oranı yüzde 6.1’e geriledi. İşsiz sayısı Almanya’nın batısında 8 bin kişi azalırken, doğuda 3 bin kişi azaldı. l Ekonomi Servisi PayPal gitmek zorunda kaldı İnternet üzerinden alışveriş yapılmasını sağlayan ödeme sistemi PayPal, Türkiye’deki faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. PayPal kararına gerekçe olarak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na yaptığı lisans başvurusunun reddini gösterdi. 6 Haziran’dan itibaren Türkiye’deki müşteriler PayPal hesapları üzerinden para gönderme ve alma işlemi yapamayacak. l Ekonomi Servisi 1.600 Temizlik kadrosuilan vkeişriillikdi için binlerce başvuru ABİDİN YAĞMUR Mersin’de temmuzda açılacak Şehir Hastanesi’nde çalışmak üzere alınacak 1600 kişilik temizlik görevlisi ilanı için binlerce kişi başvuruda bulundu. İşsizler sabahın erken saatlerinden akşam saatlerine kadar başvurusu sırası bekledi. Temmuzda açılıyor Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği bünyesinde faaliyet yürütecek 1250 yataklı Mersin Şehir Hastanesi’nin önümüzdeki ay hizmete alınması planlanıyor. Hastanenin temizlik ve genel işlerinde çalıştırılacak işçiler için İş Kur’da başvuru masası açıldı. Taşeron firmalar aracılığıyla yapılacak iş için 2 gün içinde binlerce kişi başvurdu. İşKur önünde uzun kuyruklar oluşurken birçok işsiz ailesi ve çocuklarıyla kuruma geldi, yaşlı kadınlar ve çocuklar kurumun önünde saatlerce bekledi. İşKur görevlilerinin, başvurucuları sıraya dizmek için ip germesi dikkat çekti. Polis ekipleri de gün boyunca İşKur binasının olduğu sokakta önlem aldı. İzdiham nedeniyle başvurucular polis kontrolünde içeri alınırken İşKur’un rutin işlerinde aksamalar oldu. Başvuruların cuma gününe kadar süreceği öğrenildi. l MERSİN İş ilanına yapılan başvurular 2 günde izdihama yol açınca, kalabalığın yola taşmaması için ip gerildiği dikkat çekti. Bankalara şikÂyet yağdı Faiz, masraf ve komisyonlardan şikâyet eden yurttaşlar, BDDK’yi ihbar yağmuruna tuttu. 2014’te 27 bin 316 olan şikâyetçi sayısı 35 bini aştı. Bireysel kredi şikâyetleri 2’ye katlandı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na (BDDK) ulaşan ihbar ve şikâyet sayısı 2014’te 27 bin 316 iken, 2015’te yüzde 28 artışla 35 bin 70’e yükseldi. Bunlar arasında ilk sırayı yüzde 20.7 ile “faiz, masraf ve komisyonlar” aldı, bu konuda 2014 yılında 5 bin 740 olan ihbar ve şikâyet sayısı, yüzde 27 artarak geçen yıl 7 bin 280 oldu. Bireyselde 2 kat Bireysel kredilere yönelik ihbar ve şikâyet sayısı 2014’te 2 bin 936 iken, yüzde 99 artışla geçen yıl 5 bin 841’e ulaştı. Aynı dönemde mevduat ve katılım fonu hesaplarına iliş kin ihbar ve şikâyetlerin sayısı yüzde 55 artarak 3 bin 507’den 5 bin 423’e, kredi kartlarına ilişkin ihbar ve şikâyetlerin sayısı ise yüzde 29 artarak 3 bin 809’dan 4 bin 919’a çıktı. Rekor kartlarda İhbar ve şikâyetlerin sayısı negatif nitelikli kredilerde 1034’ten 1353’e, kurumsal kredilerde ise 745’ten 1316’ya yükseldi. “Ücret, masraf ve komisyonlar” ile ilgili şikâyetlerin 3 bin 357’si bireysel krediler, 2 bin 152’si kredi kartları, 1107’si mevduat katılım fonu hesapları, 492’si kurumsal krediler ve 172’si havale işlemlerinden oluştu. Kuruma iletilen kredi bersiz kart tanzim edilmesine kartlarına ilişkin şikâyet sa yönelik şikâyet sayısı da aynı yısı, geçen yıl bir önceki yı senede 504 olarak gerçekleşti. la göre yüzde 145 artışla 2 bin l Ekonomi Servisi 889’dan 7 bin 71’e ulaştı. Söz konusu oranda, çalıntı, kayıp ve dolandırıcılık ile kredi kar tı ücret ve komisyonları ko nularındaki şikâyetlerdeki yükseliş etkili oldu. Ücret ve komisyonlar, 2 bin 152 şikâyetle bu kalemde de ilk sırayı alırken, bunu 1156 şikâyetle çalıntı/ka yıp/dolandırıcılık, 652 şikâyetle borç mikta rında mutabakatsız lık takip etti. Öte yandan müşteriden ha En çok şikâyet ücret ve komisyonlarda. Küresel ekonomide ‘yeni normal’ Küresel ekonomi 2008’den bu yana tüm iktisat kuramlarına aykırı bir gelişme içerisinde: İnsanlık tarihinin belki en önemli parasal genişlemesi, sıfır oranına çekilmiş faizler ve bütün bu “genişleyici” politikalara karşın durağan yatırımlar, düşük büyüme hızları ile büyük durgunluk diye betimlenen dünya ekonomisi… Parasal genişlemeye karşın enflasyonun ivmelenmemesi, hatta sıfır düzeyinin altına geçip kârları ve reel yatırımları törpüleyecek biçimde deflasyona dönüşmemesi. Bu arada işsizlik oranlarının (geçkapitalistleşen, çevre ekonomileri olan Yunanistan, İspanya gibi ülkeler dışında) çok düşük düzeylere inmesi ve gene bütün bunların büyüme yaratmaması… ... küresel mal ticaret hacminde daralma ve yakın zamanlara kadar dünya ekonomisinin sürükleyicisi olarak görülen Çin’in ihracat yerine iç talebe dayalı büyüme patikasına geçmede başarı gösterememesi ve yavaşlaması... Sözün kısası, düşük büyüme, düşük işsizlik, olağanüstü genişletilmiş parasal likidite, düşük enflasyon, sıfır faizler, daralan dünya ticareti... Tüm bunların bir arada olması ancak Lewis Carroll’un Alis Harikalar Dünyası’nı andıran bir gerçekdışılığı andırıyor. Öyle ki bu içinden çıkılmaz ve iktisadi akla aykırı ilişkiler bütününü açıklamaktan vazgeçen iktisat yazını çareyi yeni bir kavramda buldu: Yeni Normal. Yeni Normal dünyasının yukarıda saydıklarımızın dışında başka özellikleri de var kuşkusuz: Düşük işsizliğe rağmen gerileyen reel ücretler; sendikasızlaştırma, güvencesizleştirme ve esnekleştirme baskısı altında geriletilen emek gelirleri; bozulan gelir dağılımı; artan etnik ve dinsel kökenli şiddet ve yol açtığı irregular uluslararası göç; (yakın zamanda Avusturya ve ABD örneklerinde yaşamakta olduğumuz üzere) yükselen ırkçı ve açık faşizm özlemlerine kapılan kitleler... HHH Yeni Normal’in yarattığı gerçeklere şiddetli bir tepki ise geçen hafta hiç beklemediğimiz bir yerden geldi. Bugünün ulusötesi şirketler ve finans burjuvazisinin hegemonyasının inşasında son derece önemli bir işlev gören ve adına neoliberalizm dediğimiz (sermaye için) serbestleştirme ve kuralsızlaştırma, emek için ise güvencesizleştirme ve esnekleştirme, hatta “kiralama” anlamına gelen politikaların baş savunucusu IMF’nin Finance & Development adlı yayınının haziran sayısında üç yazarlı bir değerlendirme yazısı yayımlandı (*). IMF uzmanları, söz konusu çalışmada neoliberalizmin beklenen olumlu sonuçları yerine getiremediğini ve özellikle üç alanda başarısız olduğunu vurgulamaktalar: (1) Genel olarak bakıldığında, daha yüksek büyüme hızları ve refah artışı gerçekleşmemiştir. (2) Neoliberal gündemin çok önemli bir sorunu olan “büyüme ve eşitlik arasındaki ikilem” çözülememiş ve gelir dağılımı bozulmuştur. (3) Bozulan gelir dağılımı dengeli ve sürdürülebilir büyümenin önündeki en önemli engeldir. IMF Araştırma Dairesi’nin yazarlarına göre, neoliberalizmin beklentileri karşılayamamasında iki politika etkin olmuştur: Uluslararası sermaye hareketlerinin (sıcak para akımlarının) kuralsızlaştırılması, denetimsiz serbestleştirilmesi ve aşırı mali disiplin ve istikrar vurgusu. Bu arada Yeni Normal’in önemli başarıları da var, unutulmasın: ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının “miktar kolaylaştırması” (quantitative easing QE) işlemleri altında yarattıkları bono ve tahvil talebi sonucunda 2009’dan bugüne Amerikan hisse senetlerinin yıllık getirisi yüzde 16, şirket tahvillerinin getirileri ise yüzde 9 düzeyinde gerçekleşti. Sıfır faiz ve neredeyse sıfır enflasyon ve negatif reel ücretler dünyasında, küresel finans burjuvazisi için hiç de azımsanmayacak bir gelir transferi. 1980 sonrasında kapitalizmin içine sürüklendiği kaçınılmaz krizlerini aşabilmek için geliştirilen neoliberal politikaların yol açtığı dengesizlikler ve gelir dağılımındaki bozulmanın yarattığı sosyal sorunlar, şimdi Yeni Normal olarak olağanlaştırılmaktadır. Ulusötesi şirketler ve egemen finans burjuvazisi açısından ise elbette her şey “normal” seyretmektedir. (*) J. Ostry, P. Loungani ve D. Furceri, Neoliberalism Oversold?, Finance & Development http://www.imf.org/external/pubs/ft/ fandd/2016/06/pdf/ostry.pdf Cari açıkta beklenen düşüş Dış ticaret açığı nisan ayında 4.21 milyar dolar gelerek beklentilere paralel gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2016 yılı Nisan ayında, 2015’in aynı ayına göre yüzde 10.2 azalarak 11 milyar 983 milyon dolar, ithalat yüzde 11.9 azalarak 16 milyar 190 milyon dolar oldu. AB ülkelerine yapılan ihracat yıllık yüzde 7.5 büyüme ile toplam ihracattaki düşüşü sınırlarken, Rusya’ya dışsatım yüzde 55 ve Irak’a ihracat yüzde 27 azaldı. Nisanda dış ticaret açığı yüzde 16.3 azalarak 5 milyar 24 milyon dolardan 4 milyar 207 milyon dolara geriledi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle