14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 1 Haziran 2016 SİLOPİ’DE BOMBALI SALDIRI EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 11 Minik Halime öldü 6 aylık bebek yaralı Şırnak’ın Silopi ilçesi Yenişehir Mahallesi 10. Cadde üzerinde önceki gece PKK’lilerin polis servis aracına düzenlediği saldırıda yaşamını yitiren 4 kişinin kimlikleri belirlendi. Ölenlerin 4 yaşındaki Halime Birlik, 68 yaşındaki İsa Torlak, 52 yaşındaki Ekrem Birlik ile Davut Yoksul olduğu belirtildi. Saldırıda 5’i polis 19 kişi ise yaralandı. Aralarında 6 aylık bir bebeğin de bulunduğu 6 vatandaşın durumunun ağır olduğu belirtildi. Yaralılar Silopi’nin yanı sıra sevk edildikleri Cizre Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Bombalı saldırının izleri gün ağarınca ortaya çıktı. Patlamanın şiddetiyle, çevredeki evlerde ve halı sahada büyük tahribat olduğu görüldü. Bir halı sahanın hemen önünde meydana gelen olayda, servis otobüsünün yanı sıra çevredeki evler, halı saha ve park halindeki araçlarda büyük hasar oluştu. Patlama ile ilgili soruşturma başlatan polis, çevredeki MOBESE kameralarının görüntülerini incelemeye aldı. l DHA Kurşunlu Camii ‘Camiharap durumda’ karargâh mı oldu? Harap hale gelmiş cami için Vakıflar Bölge Müdürü, “Sanki karargâh olarak kullanılmış. Bizim gördüğümüz manzara bu” dedi Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı, operasyonlar ve çatışmalar sırasında zarar gören tarihi Kurşunlu Camii dün gazetecilere gösterildi. Kurşunlu Camii’de yaşanan tahribat, bir kez daha görüntülendi. Kullanılamaz hale gelen caminin içi tamamen yanmış durumda. Çatışmalarda caminin içindeki pencerelere, mevzi oluşturmak için kum torbalarının bırakıldığı görüldü. Caminin bahçesindeki apdest alma yeri olarak kullanılan tarihi çeşmenin ise bombalarla yıkıldığı gözlendi. Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, “Burası sanki karargâh olarak kullanılmış. Bizim gördüğümüz manzara bu. Konuyu özellikle Emniyet’e sormak lazım” dedi. Görüntüye sınırlı izin Sur’da sokağa çıkma yasağı ve operasyonları ardından, büyük hasar gören ve operasyonlar sırasında yangın çıkan Kurşunlu Camii’nde dün görüntü alınmasına sınırlı olarak izin verildi. Osmanlı’nın Diyarbakır’daki ilk yapısı olma özelliği de olan ve çatışmalar sırasında ateşe verilen Kurşunlu Camii’nde yaşanan tahribat, bir kez daha görüntü Neredeyse harabeye dönmüş olan Kurşunlu Camii kullanılamaz hale gelmiş. lendi. Kullanılamaz hale getirilen caminin içi tamamen yanmış durumda. Güvenlik güçleri ile PKK’liler arasında yaşanan çatışmalarda caminin içindeki pencerelere, mevzi oluşturmak için kum torbalarının bırakıldığı görüldü. Caminin bahçesindeki abdest alma yeri olarak kullanılan tarihi çeşmenin ise bom balarla yıkıldığı gözlendi. Bir gazetecinin caminin karargah ola rak kullanılıp, kullanılmadığı sorusuna Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, “Bu konuyu özellikle emniyete sormak lazım. Burası sanki karârgah olarak kullanılmış. Bizim gördüğümüz manzara bu” diye yanıt verdi. l DHA Kurşunlu Camii’nde restorasyon çalışmalarına yakında başlanacağını, çalışmaların 2017’de tamamlanarak caminin ibadete açılmasını plandıklarını anlatan Evsen şunları söyledi: “1516 yılında yapılan bir cami. Caminin bir özelliği ise Osmanlı’nın buradaki ilk eseri olmasıdır. Diyarbakır’ın en eski ve en özellikli camilerden bir tanesidir. Caminin 2008 yılında restorasyonunu gerçekleştirdik. 2 yıla yakın bir süre zarfında restorasyon çalışmaları tamamlandı. Ama bu terör olaylarından dolayı camimiz harap durumda. En güzel camiydi Minberiyle, mihrabıyla, ahşap yapısıyla Diyarbakır’ın en güzel camilerinden bir tanesidir. Bu güzel camimizi inşallah en kısa sürede restorasyon projelerini hazırlayıp, çalışmalara başlayacağız. 1520 güne kadar buranın ihale aşamasını bitireceğiz. En kısa sürede restorasyonunu yapmaya başlayacağız. Hedefimiz 2017’inin sonunda buranın restorasyon çalışmalarını bitirip, camimizi hizmete açmak olacak. Restorasyonu için ise çok ciddi bir para harcanacak.” Şemdinli’de çatışma: 1 asker şehit, 1 yaralı Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi kırsalın da yürütülmekte olan operasyonda PKK’liler ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Çatışmada 1’i ağır 2 as ker yaralandı. Du rumu ağır olan 22 yaşındaki Piya de Uzman Çavuş Okan Korkut kur tarılamayarak şe hit oldu. Korkut’un Zonguldak’ın Dev rek ilçesindeki aile sine acı haber ulaş tı. Şehidin inşaat iş çisi babası Neca Okan Korkut ti ile ev kadını an nesi Neriman Kor kut, sinir krizi geçirdi. Bekâr olan Okan Korkut’un Tunceli’de vatani görevini yaptıktan sonra 6 ay önce uzman ça vuş olduğu öğrenildi. l DHA John Bass: PKK silah bırakmalı ABD Büyükelçisi John Bass, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde bir otelde düzenlenen Güneydoğu İş Kadınları Zirvesi’ne katıldı. Sorunların müzakere yolu ile çözmesi gerektiğini belirten Bass, “Bu bölgedeki bu şiddetin durması gerekiyor. Bunun ilk önemli adımı ise PKK’nin şiddeti son verip silahlarını bırakmaları gerekiyor. Gelecekte barış içerisinde bir ortam yaratmak için müzakereleri oluşturmak için PKK’ye silahlarını bırakmaları için çağrı yapmaya devam ediyoruz” dedi. Rakka’da bazı ABD’li askerlerin üniformalarına YPG armasını takmasıyla ilişkin de konuşan Bass, “Bunlar izin alınmadan yapılmış hareketlerdir ve düzeltilmişlerdir” dedi. Roboski’de 36. kurbaN Yakup Kurt Van şehitleri toprağa verildi Van’ın Hacıbekir Mahallesi’nde önceki gün PKK’lilerin polis aracına yönelik bombalı saldırısında şehit olan 2 polisten 43 yaşındaki Yakup Kurt için Samsun’un Havza ilçesinde cenaze töreni düzenlendi. Şehidin cenazesi törenin ardından Demiryurt Mahallesi’ndeki aile kabristanında toprağa verildi. Aynı saldırıda şehit olan polis memuru 47 yaşındaki Osman Bodur için Giresun’un Eynesil ilçesinde tören düzenlendi. Eşi Fadime, çocukları Ali Furkan, Ömer Faruk, Emine Bera Bodur bayrağa sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Bu arada tabutun üzerine konulan mermi de dikkati çekti. Şehidin cenazesi törenin ardından İshaklı Köyü’nde toprağa verildi.l DHA Bakan Ala: Mevzuata mahkum olmayın Gölbaşı Vilayetler Evi’nde düzenlenen 101. Dönem Kaymakamlık Kursu’nu bitiren kaymakamların görev yerlerinin belirleneceği kura töreninde konuşan İçişleri Bakanı Efkan Ala, yılbaşından bu yana 108 tane terör saldırısının engellendiğini açıkladı. Yeni kaymakamlara, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yeri geldiği zaman koyun mevzuatı bir kenara” sözlerine benzer tavsiyelerde bulunan Ala, “Mevzuata mahkum olmayın” dedi. lANKARA / Cumhuriyet Pazar gecesi kaçağa giden köylülere açılan ateşte yaralanan 17 yaşındaki Yılmaz Encü hayatını kaybetti SELİN GÖRGÜNER Şırnak’ın Uludere ilçesi Roboski bölgesinde geçen pazar gecesi, kaçağa giden köylülere askerler tarafından ateş açıldı. Açılan ateşte 16 yaşındaki Vedat Encü yaşamını yitirdi, 5 köylü de yaralandı. Kasığına isabet eden şarapnel parçasıyla ağır yaralanan ve tedavisinin sürdüğü Şırnak Devlet Hastanesi’nde önceki gün bir bacağı kesilen 17 yaşındaki Yılmaz Encü de dün sabah yaşamını yitirdi. 28 Aralık 2011’deki katliamla birlikte Roboski’de yaşamını yitirenlerin sayısı 36’ya yükseldi. Yaşamını yitirenlerden 21’i ise çocuk. Encü kendi köyüne giremiyor Roboskili olan, 2011’deki bombardımanda kardeşi Serhat ve 11 yakınını yitiren HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü’nün köye gidişine ise 2 gündür askerler tarafından izin verilmiyor. Gazetemize konuşan Encü, “Kendi köyüme, kendi evime gidemiyorum. Kendi cenazeme katılamıyorum. Acımızı yaşamamıza bile izin vermiyorlar. İçişleri Bakanlığı, TBMM Başkanı herkesi aradım. Saray’a bağlı bir vali var, hukuk tanımıyor” dedi. Encü, olay gecesi yaşananları “Beyaztepe üs bölgesi olayın yaşandığı yere kuşbakışı 1 kilometre mesafede. Köyden çıktıktan sonra askeri kontrol noktaları var. Askerlerin bilgisi dahilinde gitmişler” diye konuştu. İstenmeyen hamilelik ve iplenmeyen diktatörlük “İktidara gelirlerse bir günde kadınların başlarını kapatıp, sokaklara devrim muhafızları mı salacaklar sanıyorsunuz?” “Bu ülke Cumhuriyetle yönetiliyor; Atatürk gibi bir önderi var. Devrimleri var. Medeniyeti var. O Arap ülkelerine benzemez; kimse bizi İslami bir baskının altına sokamaz” “Bu ülkede yaşayan inançlı insanları küçük görmekten vazgeçelim artık; onlar da devlet yönetebilir; sanat yapabilir ve özgürlükleri pekâlâ savunabilirler.” Diye diye ayyuka çıkardığımız aymazlık sonucu geldiğimiz son noktada... “Külliyede tango yaptırmayız” diye sokaklara düşen AK Partili kadınlarla; Kürsülere tırmanıp tırmanıp “Kadın dediğin çocuk doğurur; Müslümanın nüfus planlamasıyla işi olmaz” diye nutuk atan bir Cumhurbaşkanı’nın arasına sıkışan aklımızı kaçırmak üzereyiz. Aklımız... Gerektiğinde kullanmak için zahmet etmediğimiz ama sıkıştığımızda kaçırmak için her türlü bahaneyi seferber ettiğimiz; hiçbir işe yaramayan o aklımız, artık iktidarın en yakın hedefi. Entelektüel camianın şuursuzları, tıpkı Bizans işgal edilirken meleklerin cinsiyetini tartışan kilise efradı misali, aklımız iktidar tarafından hızla işgal edilirken, “Yetmez ama evet”çilerin masumiyetini boş boş tartışa dursun... İlkokullara kadar inen dini eğitime ve yatak odalarına kadar giren bir cumhurbaşkanına hâlâ salak gibi katlanıyoruz. Gezi’ye yaktığımız acıklı ağıtlar ya da yaptığımız romantik güzellemelerle kaybedilmiş bir savaşın görkemli yasına sarılıp, mağlubiyetin tadını çıkara çıkara dibine çöktüğümüz bu çukurda, başımıza gelenlere ve geleceklere ikna olmuş bir halde karardıkça kararıyoruz. Doğum kontrolünü yasaklamaya çalışan bu adam... Aslında bizim kontrol duygumuzu kökünden yok etmek için bilinçaltımıza çalışıyor. Doğum kontrolü ne kadar bizim elimizdeyse, aslında iktidarı kontrol de o kadar elimizde. Biz haklarımızı ve onları korumak için ayağa kalkmayı unuttuğumuzdan beri; kontrolden çıkan bu iktidar bizim aslında hâlâ elimizde olan kontrol mekanizmalarımıza suikast üzerine suikast düzenliyor. Bizi kendi güçsüzlüğümüze inandırmak için niyetinin karanlığını üzerimize rezil cümlelerle kusuyor. Hepimiz, her nasılsa, külliyen ikna olduk. Bu ülkede artık her şey ona bağlı. Yargı ona bağlı. Muhtarlıklardan başbakanlığa tüm resmi merciler ona bağlı. Yol trafiği ve para trafiği ona bağlı. Medya topyekun ona bağlı. Neredeyse muhalefet bile ona bağlı. Hangi günün bayram olduğu, hangisinin olmadığı; kimin terörist olduğu, kimin olmadığı; neyin sanat olduğu, neyin olmadığı ona bağlı. Nasıl giyinileceği; ne yenilip ne içileceği; çocukların nasıl yetiştirileceği; gençlerin nasıl yaşayacağı ona bağlı. Nasıl dans edileceği; nasıl sevişileşeceği ona bağlı. Bu korkunç bağlılık yeminini biz ülkece ne ara ettik bilinmez ama bir yemin etmiş olmalıyız ki dönemiyoruz; onun cakasını iplememeyi ve hukuki haklarımızı kullanıp haddini aşan bir iktidarı alaşağı etmeyi beceremiyoruz. Hâlâ inatla kabul etmiyoruz, aslında her şey bizim elimizde. Onun orda olup olmaması ve astığım astık, kestiğim kestik tavrıyla yaşadığımız ülkeyi kendine oyuncak yapıp yapmaması tamamen bize bağlı. Bize ve tercihlerimize. Çünkü biz ne yaparsak o oluyor; biz neye izin verirsek o gerçekleşiyor. Biz aklımızı başımıza toplasak ve korunsak ne hayatımızda istenmeyen çocuk derdi olacak; ne de istenmeyen iktidar. Yapmamız gereken tek şey; Hamilelikten korunmak için herhangi bir sağlık broşürünü; Diktatörlükten korunmak içinse dünya tarihine ait bir broşürü dikkatlice okumak; Ve birinciyi sevişirken; İkinciyi de oy verirken aklımızda tutmak. Diyarbakır’da paspas sapı ile firar Diyarbakır D Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan, 6 Mart Pazar günü, 6 PKK’li mahkum kaçtı. Olayın ardından cezaevi çevresinde aramatarama çalışmaları ve bölgede başlatılan operasyondan bir sonuç alınamadı. Firarın, mahkumların çıktıkları havalandırma alanından ve yatak çarşafları ile gerçekleştirildiği bilgilerinin ardından yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Al Jazeera Türk’ün haberine göre, firar eden mahkumların koğuş temizliğinde kullanılan paspasların sapları ile birlikte, çarşaf parçaları ve cezaevinde süs eşyası yapımında kullanılan makrome ipler kullanarak gemici merdiveni yaptıkları tespit edildi. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle