18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 29 Nisan 2016 EDİTÖR: CAN DOKER Irkçı klibi çeken polis açığa alındı haber 11 Sur’da kar maskeli bir kişi drone kullanarak klip çekmişti. MAHMUT ORAL Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde kar maskesi takıp, drone da kullanarak hakaret ve ırkçı ifadelerin yer aldığı klibi çeken kişinin polis memuru olduğu ortaya çıktı. Valilik, polis memurunun açığa alındığını duyurdu. Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde 2 Aralık’ta başlatılan operasyonlar 8 Mart’ta tamamlanırken, sokağa çıkma yasağı 150. gününe girdi. Sokağa çıkma yasağının sürdü ğü ilçede “SAT5” takma isimli, kar maskeli bir kişi drone kullanarak klip çekti. Kimliği belirsiz maskeli kişinin kimden izin alarak buraya girdiği bilinmezken, Diyarbakır Valiliği ve Emniyet “haberimiz yok” açıklaması yaptı. Irkçı ifadeler ve Ermenilere hakaret içeren kliple ilgili inceleme başlatıldı. “Allah için vurun, peygamber için vurun, şehitlerimiz için vurun” anonsu ile başlayan klipte “Kalk, uyan herkes Ermeni, hepsi kalpazan. Ben kimim? Türk’ün oğlu, ya ni dışlanan... Bana bir sorsan, çözümü çok basit. Eğer değişmezse kafalara sık lan!” gibi ırkı ifadeler yer aldı. Valilik tarafından yapılan idari soruşturma kapsamında klibi çeken kar maskeli polis memurunun açığa alındığı bildirildi. Valilik açıklamasında şöyle denildi: Söz konusu klip çekimi için, yetkili makamlara yapılan herhangi bir izin başvurusu bulunmamaktadır. Konuyla ilgili olarak yapılan inceleme neticesinde bir polis memuru açığa alınmıştır.” l DİYARBAKIR Şırnak’ta 2 asker şehit Operasyonlar 45 gündür devam ediyor. PKK’liler ile güvenlik görevlileri arasında dün iki ayrı çatışma çıktı. Biri üsteğmen iki asker şehit oldu Şırnak’ta 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar sürüyor. 45. gününü geride bırakan operasyonda dün sabah güvenlik güçleri ile PKK’liler arasında İsmetpaşa Mahallesi’nde çatışma çıktı. PKK’lilerin açtığı ilk ateşte ağır yaralanan Üsteğmen Rahim Çelik hastanede şehit oldu. Akşam saatlerinde ise Cumhuriyet Mahallesi’nde çıkan çatışmada bir asker ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan asker, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. 263 PKK’li öldürüldü Operasyonda bugüne kadar 263 PKK’linin öldürüldüğü, 763 el yapımı patlayıcının imha edildiği belirtilirken, Yeşilyurt, Gazipaşa, Cumhuriyet ve Dicle mahallelerinde operasyonların bittiği, İsmetpaşa, Yeni ve Bahçelievler mahalelerinde ise sürdüğü ifade edildi. Çukurca’da saldırı HakkâriÇukurca karayolunun 20’nci kilometresindeki Avareş Mevkii’nde, PKK’liler dün 12.30 sıralarında, Çukurca yönüne giden zırhlı araçlara roketatarla saldırdı. Araçlar isabet almadı. Asker çekiliyor Bu arada Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde hendek ve barikatların kaldırılması için 13 Mart’ta ilan edilen operasyon 20 Nisan’da tamamlanırken, sokağa çıkma yasağı sürüyor. İlçede okullara konuşlanan askerlerin de yavaş yavaş ilçe merkezinden çekildiği belirtildi. Coşkun Özcan Minik Sena’dan vedaşehit babasına Muş’un Varto ilçesinde önceki gün PKK’lilerin karayolunda düzenledikleri bombalı saldırıda şehit olan özel harekât polisi 25 yaşındaki Coşkun Özcan için memleketi Elazığ’da tören düzenlendi. Şehidin babası Mustafa, annesi Müsevet, eşi Nida Özcan, polislerin yardımıyla ayakta durmaya çalıştı. Şehidin 15 aylık kızı Sena İpek de yakınları tarafından tören alanına getirildi. Ağlayan mi nik bebek bir sürü sonra alandan uzaklaştırıldı. Şehidin cenazesi merkeze bağlı Yurtbaşı Beldesi, Akmezra Köyü’ne götürülerek toprağa verildi. Şırnak’ta hendek ve barikatların kaldırılması için sürdürülen operasyonda 1 ay önce yaralanan 28 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Şevket Kolankaya, tedavi altında tutulduğu Gülhane Askeri Tıp Fakültesi’nde (GATA) kurtarılamayarak şehit oldu. Manisa’da astsubay yaralı Yarım saat arayla yola tuzaklanan iki bomba patladı. Başına taş gelen asker tedavi altında Rögar kapağına bomba döşediler Van’ın İpekyolu İlçesi Doğu Caddesi üzerinde rögar kapağının altına döşenen el yapımı patlayıcı, önceki akşam polis aracı geçerken PKK’liler tarafından inflak ettirildi. Patlayıcının polis aracının geçişinden sonra inflak etmesi faciayı önledi. Patlamanın olduğu yolda 3 metre derinliğinde 12 metre uzunluğunda bir çukur oluştu. Elektrik telleri zarar gördüğü için birçok mahalleye önceki geceden bu yana elektirik verilemedi. ABD’den söylem değişikliği ABD Savunma Bakanı Ash Carter’in Senato Silahlı Hiz PYD Kirby’nin daha önce ileri sürdüğü PKK şekilde iki grup arasında bir bağ ol metler Komitesi’nde PKK ile PYD bağı madığını tekrarlamadığı görüldü. ve silahlı kolu YPG arasında ilişki Senatodaki Silahlı Hizmet bulunduğunu kabul ettiğine dair haber ler Komitesi’nde, Türkiye ve İsra ler ABD Dışişleri Bakanlığı’nın günlük il lobisi ile bağlantılı Senatör Lindsey brifinginde gündeme geldi. ABD Dışişle Graham’in “PYD ile YPG’nin PKK ile ri sözcüsü John Kirby “PYD ile PKK ara bağlantılı olduğu doğru mu” sorusu sında bağ var mı” sorusuna bu kez doğ na Carter’ın “Evet” dediği, Graham’in rudan cevap vermedi. ABD’nin pozisyo PKK’nin “terör örgütü” olduğunu ha nunun değişmediğini söyleyen Kirby şu tırlatıp “Türklerin YPG’yi silahlandır vurguyu yaptı: “PKK’yi yabancı terör ör dığımız için bize kızgın olması şaşırtı gütü olarak tanıyoruz ve PYD’yi yabancı cı mı” sorusuna Carter’ın “Hayır” yanı terör örgütü olarak olarak tanımıyoruz.” tı verdiği ileri sürülmüştü. Manisa’da SomaKırkağaç yolu üzerinde Aksu Petrol Mevkii’nde dün sabah 11.30 sıralarında patlama oldu. Sivil araçların geçtiği esnada meydana gelen patlama üzerine yurttaşlar jandarmaya haber verdi. İlk patlamadan yarım saat sonra jandarmanın inceleme yaptığı sırada ikinci patlama meydana geldi. Patlamada fırlayan bir taş parçası başına isabet eden bir jandarma astsubay hafif yaralandı. Yola tuzaklanan bombaların uzaktan kumandayla patlatıldığı anlaşıldı. İkinci patlamaya şahit olan bir polis memuru, patlamanın 20 metrelik bir yüksekliğe ulaştığını ifade etti. 1 hafta önce Kırkağaç’ta Çam Festivali iptal edilmişti. ‘Kontrollü tahrip’ ‘7 kilit’ beklemede Mardin Nusaybin’de güvenlik güçleri yöntem değiştirdi. Tuzaklı patlayıcılar uzaktan atışlarla vurulmaya başlandı SERTAÇ EŞ 14Mart’ta başlamasının ardından verilen şehit sayısının yüksekliği ile dikkat çeken Nusaybin’de operasyonda ciddi ilerleme sağlandığı dile getiriliyor. Bölgedeki güvenlik güçlerinden edinilen bilgilere göre, ilk başta yol ve binalara tuzaklanmış El Yapımı Patlayıcılar’ın (EYP) uzaktan patlatılmaması nedeniyle çok sayıda şehit verilmişti. İlçede tuzaklı patlayıcının çok sayıda olması nedeniyle güvenlik güçleri, operasyon yönteminde ısrar eden Mardin Valisi’ne yoğun tepki göstermişti. Ardından yöntem değiştirdi. Patlayıcı tuzaklanmış barikat ve binaların uzaktan tank ve havan atışlarıyla vurulması, daha sonra operasyon sektörlerinde ilerlenmesi yöntemi benimsendi. İlçeye takviye amacıyla son olarak 4 bin 500 kişilik bir askeri kuvvet de kaydırıldı. Yapılan değerlendirmelerin ardından Deniz Kuvvetleri’nin muharip birlikleri de ilçeye konuşlandırıldı ve operasyonlara katılmaya başlandı. Yığınak, ilçedeki güvenlik güçlerinin bazı ihtiyaçlarının karşılanmasında zorlukları da beraberinde getirdi. Patlayıcı yoğunluğu var Güvenlik güçlerinin yöntem değiştirerek tuzaklı patlayıcıları uzaktan vurmaya başlamasının ardından ilçede 9 şehit daha verildi. Nusaybin’deki patlayıcı yoğunluğunun fazla olması, güvenlik güçlerinin yeniden değerlendirme yapmasına neden oldu. Bu kapsamda önceki gün gece saat 23:00’ten sonra ilçede patlayıcı tuzaklanımış bölge ve binalarda “kontrollü tahrip” uygulandı. Uygulama nedeniyle ilçede ciddi sarsıntılar meydana geldi. Operasyonu yürüten güvenlik güçlerinin daha fazla şehit vermemek için önümüzdeki günlerde kontrollü tahrip uygulamasını sürdürecekleri dile getirildi. l ANKARA ‘Terörü engellemek görevimiz’ diyen RTÜK yaptırımları gün demine alamadı. Yarkadaş ‘Uygun ortamı bekliyorlar’ dedi CHP’li Barış Yarkadaş’ın önceki gün yaptığı IMC TV, Can Erzincan, Van TV, Özgür Gün TV, Jiyan TV, Hayat TV ve Azadi TV’nin lisansının RTÜK’ün dünkü toplantısında iptal edileceğine ilişkin açıklama, üst kurulun gündemine oturdu. Dün, gün boyu süren toplantıda lisansların iptali sonucunu doğuracak yaptırım kararı gündeme alınamadı. RTÜK yönetimi toplantının ardından yazılı açıklama yaptı. Söz konusu açıklamaların üst kurulun yasalarla tanımlanan görevini yapmasına engel olma amacı taşıdığının “sezildiği” belirtildi. Açıklamada, “Kamuoyunca bilinen terör yapılanmalarına ilişkin Üst Kurulca yapılması gereken işlemleri etkilemeye ve illegal yapılara destek vermeye yönelik bu haberler üzüntüyle izlenmektedir” ifadelerinin kullanılması dikkat çekti. ‘Hasmane tutum içinde’ CHP Milletvekili Yarkadaş, “RTÜK Başkanı şahsıma yönelik verdiği cevapta, muhalif kanalları kapatmaya yönelik yaptığı hazırlığı farkına varmadan açıklamıştır. Niyetini dışa vurmuştur. RTÜK Başkanı muhalif yayınlara karşı hasmane bir tutum içindedir” dedi. Yardakaş, “AKP iktidarını rahatsız eden yayınları yapan TV kanallarını terör örgütlerinin bünyesinde göstermek ve bunlara karşı çalışma yapıldığını söylemek ihsası rey anlamına gelmektedir. Başkan yaptığı açıklamayla kanallara karşı lisans iptali çalışması yapıldığını doğrulamıştır. RTÜK Başkanı, ilk paragrafta lisans iptali yetkisinin olmadığını söylemiş, son paragrafta ise 6112 sayılı yasanın ilgili maddelerinin lisans iptaline olanak sağladığını söyleyerek kendisiyle çelişkiye düşmüştür” değerlendirmesinde bulundu. Yardakaş, “Bu tavrı bugün yaklaşık 10 saat süren RTÜK toplantısında da dikkat çekmiştir. AKP iktidarının RTÜK’te uygulamaya çalıştığı keyfilik ‘şimdilik’ akamete uğramıştır. AKP’nin muhalif kanalları kapatmak ve cezalandırmak için uygun ortam beklediği görülmektedir” dedi. O zaman dans! Yeni anayasanın dindar bir anayasa olmasını isteyenler... Kendilerine “Üniversite kıyamı” diye adlandırıp otobüslerde ellerinde Kuran’la vaazlar vermeye kalkanlar... Dinimize göre ahlaksızlıktır diyerek halkoyunlarına zina diye bakanlar... İlkokullarda kızlarla erkekleri ayrı ayrı oturtmaya çalışanlar... İktidarın en tepesinde, insanların kılık kıyafetlerine bakan ahlak komiseri gibi oturanlar... Onlar bu yazıyı hiç okumasınlar; sözüm onlara değil. Sözüm, içinden çılgın gibi dans etmek gelen, ama öğrenilmiş korkular ve toplumsal parmak sallamalar yüzünden buna cesaret edemeyenlere; Sistemin vahşi çarkına kapılıp, neşesinden ve esrikliğinden utanan, paçasını gündelik hayatın kasvetine kaptıranlara. Biz, hepimiz, bir zamanlar ormanlarda, çöllerde, dağlarda, kırlarda bir araya geldik mi dans ederdik. Sonra o dansları, yaşadığımız mağaraların duvarlarına resmederdik. Tüm korkularımızı eskiden dansla yener; tüm düşmanlarımızı dansla defederdik. Dans ederken çıkardığımız sesler ve yaptığımız hareketler esrikti. Çığlıklar atardık; saçlarımızı havalara savururduk; ayaklarımızla yeri iter, ellerimizle göğe uzanırdık. Dans ederken sarhoş olurduk, mutlu olurduk, âşık olurduk. Dans ederken özgür olurduk, güçlü olurduk, farklı olurduk, farkında olurduk. Dans ederken sevişirdik, delirirdik ve inanırdık. Biz her şeyi, daha en başta dansla anladık; hem kendi aramızda, hem de tanrılarla, dans ederek anlaştık. Sonra dilimiz oldu; sonra yazımız; sonra aletlerimiz; sonra tarımımız; sonra sanayimiz; sonra ekonomimiz; derken sınırlarımız; devletlerimiz; ideolojilerimiz; artı değerlerimiz; yasalarımız ve yasaklarımız oldu. Sahip olduğumuz şeyler arttı... Aklımız azaldı. Bir zamanlar karşılıklı dans ettiğimiz tanrıları boğduk; onların yerine danstan hiç hazzetmeyen despot tanrılar doğurduk. Tapınaklara saklandık... Kiliselere sığındık... Camilere sığıştık. Artık hep yalvarıyorduk; af diliyorduk; kendimizi hep suçlu biliyorduk. Tanrılar... Dans edenleri hiç sevmez sanıyorduk; karşılarında mum gibi duruyorduk. Dikim ve hasat zamanı kısa süre çalışan; hasat öncesi ve hasat sonrası geniş zamanları sarhoş olup dans ederek ve sevişerek geçiren atalarımızın doğaya çok yakın gerçekliğinden hızla uzaklaşıyorduk. Haftada altı gün sadece karnını doyurabilmek için ölesiye çalışan ve haftada bir gün de suçluluk duyguları içinde mabetlerin kasvetli derinliklerinde tanrılara dualar etmeye mecbur kılınan kullara dönüştük. Bugün tanrıları çoktan unutanlar bile, kul olduklarını bir türlü unutamadılar. Haftanın altı günü ölümüne çalıştılar ve yedinci gün kendilerini, mutlu değil öfkeli kılan müziklerin çalındığı neşesiz karanlıklarda, çok çok önce yitirilmiş bir esriklik duygusunun hazin arayışıyla hırpalarken buldular. Dansı kendine yasaklayan ve tarihindeki ritüellerin esrikliğinden vebadan kaçar gibi uzaklaşıp kapitalist esrikliklerin uçurumundan kendini ha bire aşağıya atan insan... Danstan aldığı hazzın yerine tüketimden duyduğu hazzı koyduğundan beri, hem doğa için hem de birbiri için tehlikeli. Kadının tanrı, toplum, koca ya da aile için bir hizmetçi olmadığını savunan; insanı seçim sandıklarının değil ancak anarşist devrimin özgürleştireceğine inanan; tutkuyla dans ettiğinde onu eleştirmekte olan yoldaşlarına “Dans edemeyeceksem, devriminiz sizin olsun!” diye tokat gibi bir cevap yapıştıran Anarşist Emma Goldmann’ın, ne yularını kapitalizme kaptırmış liberal, ne de tektanrılı dinlere kaptırmış feodal toplumlar için bugün artık herhangi bir anlam taşımayan bu tarihi isyanının şerefine... Ve dansı günah olarak görmeye eğilimli dindar ve bağnaz iktidarın inadına... Bugünün “Dünya dans günü” olduğunu bir an için olsun hatırlayalım ve dans edelim. Yaşadığımız ülke korkunç bir yer haline gelmiş; iktidar rezil politikalarıyla hayatı leşe çevirmiş; toplum karanlık bir çağa doğru hızla sürüklenmiş olabilir... Biz, bu zor zamanlarda ayakta kalmak ve direnmek için, hangi devrim bizimdir hangisi değildir, iyi bilelim. Ve inadına dans edelim... Esrikçe ve aklımıza estikçe. Tutuklu avukatlar için iddianame AİHM başvurusu ve tweet’ler delil sayıldı Tutuklu avukatlar Ayşe Acinikli ve Ramazan Demir’in de aralarında bulunduğu 50 kişi hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi avukatlar İrfan Arasan, Ayşe Acinikli, Hüseyin Boğatekin, Şefik Çelik, Adem Çalışcı, Ayşe Başar, Tamer Doğan, Ramazan Demir ve Mustafa Rüzgar “PKK’nin cezaevi yapılanmasının kurye avukatları” olmakla suçlandı. Demir’in Twitter’daki “AİHM Cihan Karaman için tedbir kararı verdi. Gerekirse her yaralanan için tek tek AİHM’e gider ama ablukanızı yine kırarız” paylaşımı “Terörle mücadeleyi abluka olarak yorumladı” şeklinde değerlendirildi. Avukatların sosyal medya paylaşımları aracılığıyla “terör örgütü propagandası” yaptığı öne sürüldü. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle