19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yeşil Otoportre, Odunluk İskelesi 2014 KULTUR Tanınmış besteci Davies veda etti Britanyalı klasik müzik bestecisi Sör Peter Maxwell Davies, 81 yaşında Orkney’deki evinde lösemiye yenik düşerek hayata veda etti. Modern ve avangart çalışmaları ile bilinen sanatçının dünyaca tanınmasını sağlayan yapıtları arasında en çok öne çıkanı, solo piyano için bestelediği ‘Farewell to Stromness’ idi. Sanat dünyası bugün de yastaSalı15Mart2016 EDİTÖR: EVRİM ALTUĞ TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ [email protected] 17 Kültür ve sanat dünyası bir kez daha yas tutuyor. Pek çok kültürel etkinlik, yaşanan olaylar üzerine iptal edildi veya ertelendi l Tiyatro Şenay’ın dün akşam Kats Sahne’de oynanacak ‘Aşk Listesi’ oyunu programdan çıkarıldı. l İKSV’nin (İstanbul Kültür Sanat Vakfı) dün akşam yapılması planlanan 35. İstanbul Film Festivali basın toplantısı, son anda ertelendi. l İBBŞT’nin (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları) “Oyunun Oyunu” adlı tiyatro oyununun dün akşam yapılması planlanan galası ve kurumun diğer bütün oyunlarının temsili de ileri bir tarihe alındı. l İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu ile kültür merkezlerindeki konser ve yetişkin tiyatro programlarını 17 Mart tarihine kadar iptal etti. l Can Bonomo’nun dün akşamki online konseri, daha ileriye alındı. l Tatavla Tiyatro’nun Urfa’daki “3 Kadın Bin Turna” oyunu ‘resmi gü venlik sağlanamadığı’ gerekçesiyle iptal edildi. Tatavla Tiyatro, sosyal medya üzerinden, “Barış diliyoruz!” mesajını sanatseverlerle paylaştı. l Tatbikat Sahnesi’nin dün akşamki “Hizmetliler” oyunu perde kapattı. l Zülfü Livaneli’nin senaryosunu yazdığı ‘Yer Demir Gök Bakır’ filminin 22 Mart’ta İstinye Park Cinemaximum’da yapılacak özel gösterimi de ileri bir tarihe alındı. Osman Okkan’ın belgeseli (üstte) Afrodisias’tan Ermenistan’a uzanırken, belgeselin Fransız Sarayı’ndaki gösterimine yazar Orhan Pamuk da katıldı. Bir İstanbul efsanesi Osman Okkan’ın ‘Ara Güler: Bir İstanbul Efsanesi’ belgeselinin gösterimi, önceki gün Fransız Sarayı’ndaydı. Güler’e dair ‘İstanbul’un Gözü’ adlı yapım da ABD’den ödül aldı Yapımları WDR ve Arte gibi uluslararası kanallarda yer alan gazeteci ve yönetmen Osman bilir. Şimdi de zaten herkes, elinde telefonlarla fotoğraf çekiyor,’ ifadesini kullandı. Bu türlü davranış şeklinin Okkan’ın, fotomuhabiri Ara Güler’in fotoğrafı bitireceğini öne süren kı kariyerini gözler önüne seren “Ara demli fotomuhabiri, “Bir zaman gele Güler: Bir İstanbul Efsanesi” belgeseli cek, insanlar fotoğrafı kullanmak is nin gösterimi, önceki akşam İstanbul temeyecek. Fotoğraf, formunu kaybe Galatasaray’daki Fransız Sarayı’nda, der zaman içinde bu değişikliklerle,” Güler’in de katıldığı ve Nobel ödüllü şeklinde konuştu. yazar Orhan Pamuk ile gazeteci, eleştirmen Doğan Hızlan’ın yer aldığı özel Pamuk: ‘Arşivi cennet’ bir tanıtımla gerçekleştirildi. Okkan’ın 30 dakika uzunluğundaki Ara Güler’in Amerikan Hastanesi belgeseli, Lidya eyaleti eski antik baş Acil Servisi’nden gelerek değer kattığı kenti Afrodisias’tan Ermenistan’a de etkinliğe, gazetemiz Genel Yayın Yö ğin uzanırken, Pamuk ise, “Benim için netmeni Can Dündar’ın yanı sıra, Şe onun arşivine bakıp, çalışmak, cenne ner Şen, Uğur Yücel, tarihçi ve akade te gitmek gibi bir duygudur” ifadesini misyen Murat Belge ile gazeteciyazar kullandı. Pamuk öte yandan,”Güler’in ve belgeselci Coşkun Aral ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile birçok davetli de katıldı. Gösterim sonrası soruları yanıtlayan Güler, “Ben en zor seçimi yaptım gazeteciliği seçerek. ‘Fotoğraf, sanat değil’ diyorum, ‘Ben fotoğraf sanatçısı değilim,’ diyorum itiraz ediyorlar. Eline bir makine alan düğmeye basa arşivine girmek için çeşitli entrikalar, ricalarda bulunuyordum” diyerek, “Benim çocukluğumun İstanbul’unu fotoğraflarında yansıttığı için özel olarak severim Ara Güler’i” dedi. Hızlan ise, usta için şunları belirtti: “Bütün İstanbul’u çekti ama, İstanbul’u nasıl çekti? İstanbul’un yoksul semtlerini, ara sokaklarını, Ara Güler’in belgeseli üzerine hazırlanan gecede Fransız Sarayı’na konuk olan isimler arasında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, AB Büyükelçisi Hansjörg Haber ve Orhan Pamuk da yer aldı. Osman Okkan’ın hazırladığı yapım, Güler’le bir söyleşiyi de kapsıyor. gösterilmeyen, gösterilmek istemeyen yerlerini çekti. Birlikte gitmiştik. Samatya Kumkapı’daki balıkçılardan, Eminönü’deki işçilere kadar fotoğrafladı. Bir arkadaşım, “Kedi resmi her yerde görürsünüz, ama Tünel’deki çalışan işçi çocuklarının fotoğrafını isteseniz, ancak Ara Güler’de bulursunuz” der. Bir şehrin her sınıfının çekilmesi lazım, zaten o da ‘İnsan olmayan hiçbir şey yapamaz, fotoğrafı hiç çekemez’ diyor.” Belgesel konusunda bir müjde de Coşkun Aral’dan geldi. Aral, Güler hakkında hazırladığı ve bir yıla değin hazır olacak belgeselde de, kendisi ile ilgili daha önce bilinmeyen birçok detayın gün ışığına çıkacağını vurguladı. Bir diğer filme ‘En İyi’ ödülü Güler’in hayatını ve fotoğraflarını konu alan ve Binnur Karaevli ile Fatih Kaymak’ın imzasını taşıyan ‘İstanbul’un Gözü’ adlı belgesel film de, dünyadaki ilk gösteriminin yapıldığı Washington DC Bağımsız Film Festivali’nde tüm kategorilerdeki yapımlar arasında ‘Festivalin En İyisi’ seçildi. Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği ile Washington TürkAmerikan Derneği (ATADC) sponsorluğunda Washington DC Bağımsız Film Festivali kapsamında pazar günü ilk kez gösterilen filmin yapımcısı Ümran Safter, Güler’in 60 yılı aşan kariyerine ışık tutan filmin mayıs başında Los Angeles’taki Güneydoğu Avrupa Film Festivali’nde, 1718 Mart’ta Büyükelçiden saygı Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu sponsorluğunda hazırlanan “Ara GülerBir İstanbul Efsanesi” belgeselinin gala gösterimi, Ankara Kızılay Meydanı’nda yaşanan terör saldırısının hemen öncesine rastladı. Etkinliğin ilerleyen saatlerinde olayı öğrenen konuklar arasında bulunan Büyükelçi Hansjörg Haber, “Ara GülerBir İstanbul Efsanesi” belgeselinin gala gösterimi sırasında tüm katılımcıları Ankara’daki patlamada ölenler anısı na 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Orhan Pamuk, Ara Güler ve tüm davetliler saldırıda hayatını kaybedenler anısına bir dakikalık saygı duruşu yaptı. Gecede Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach ile bir çok isim de hazır bulundu. da Selanik Belgesel Film Festivali’nde gösterileceğini aktardı. Washington DC Bağımsız Film Festivali’nin son günündeki ödül törenine filmin yapımcısı Safter’in yanı sıra proje danışmanı Nezih Tavlaş ile senaryo yazarı Ahsen Diner de katıldı. l Kültür Servisi Rastlantılar, buluşmalar ve akışlar Haşim Nur Gürel’in 50’nci sanat yılı, Kızıltoprak Sanat Galerisi’nde 19 Mart’ta sona erecek 37’nci kişisel sergisiyle taçlanıyor. Nazlı Pektaş’a göre, Gürel’in dokuları takip eden refleksi, izleyende zaman içinde rafine bir lezzet bırakıyor NAZLI PEKTAŞ Haşim Nur Gürel’in Kızıltoprak Sanat Galerisi’nde açılan “20102016 Yeni İşler Resimler... Heykeller... Tabaklar...” sergisi sanatçının son yıllardaki sanat üretimini kapsamlı bir seçkiyle bir araya getiriyor. Sergi, sanatçının 37. kişisel sergisi. Rüştiye Sokakta’ki galeriye girer girmez; dışarıda kapımızı çalan baharın içeride çoktan başladığını görmek izleyenin içinde de çiçekler açtırıyor. Kır çiçekleri, boru çiçekleri, incir yaprakları, sardunyalar, tabaklara resmettiği balıklar ve Bozcaada. Sanatçının kendi akışında, anı ve bellek iç içeliğinden kopmuş rengârenk görüntüler. Sanatçı bu sergide sabır ve merakla tekrar tekrar farklı fonlarda yaptığı çiçek dizileriyle, kendisiyle defalarca buluşmuş. Yeşil, kırmızı, turkuaz, sepya ve beyaz fonlarda; ıspatula ve fırçanın olanakları eşliğinde, derinleşen olasılıklarını takip ediyor Gürel. Resimlerine bakarken; özgürlüğün tadını çıkarıyor demek geliyor içimden. Zira Gürel, kendisiyle konuşurken kalıplardan hoşlanmadığını söylüyor. Sergi kataloğundaki yazısında da bunu destekleyen şu cümleleri yazıyor: “19651966, ‘tırtılın kelebeğe dönüşümünün yaşandığı’ ve “hikâyenin resimlere çekincesiz” dönüştüğü özel bir yıldı. 50 yıl sonra da her an peşinde olduğum benzer akış halleri... Resmin kendiliğinden ortaya çıktığı süreçler... durumlar...” Resimde kendiliğinden oluşun peşinde olan sanatçı için rastlantılar ve buluşmalar önemli. Rengin tuvalde aldığı yolda, rengin fırçaya verdiğini fırçanın da tuvale bıraktığını önemsiyor önemsemesine ama ilk sergisini açtığı 1966 yılında bu yana Gürel, renk, çizgi ve ışık dengesini fark edilir bir ölçü bütünlüğünde sunmaktan vazgeçmiyor. Yeryüzünün nimetleri eşliğinde resim yapan; çiçeklerden ve balıklardan asla vazgeçmeyen Haşim Nur Gürel’in dokuları takip eden refleksi, zaman içinde izleyende rafine bir lezzet bırakıyor. Bu sergide farklı fonlarda takip ettiğimiz çiçekler, zarif fırça izleri ve şeffafa yakınlaşan dokularıyla isimlerini hatırlatırken; bir demet kır çiçeğinin olasılıklar evrenini gözlerimize seriyor. Yine, sergideki Tango, Kar Baykuşu ve Yeti, Babun ve Yavrusu isimli heykeller ise Gürel’in sanat üretimi içinde sahiplendiği akış hallerinin içinden çıkmış, hareketi sahiplenen yepyeni formlar. György Lukács’ın arşivi tehlikede Macar Bilimler Akademisi, Budapeşte’de bulunan ve 1945’ten ölümüne kadar ünlü marksiste evsahipliği yapan dairede bulunan Lukács Arşivi’ni kapatma kararı aldı. 1972’de kurulan Arşiv’in ve burada bulunan kütüphanenin temel amacı, Lukács’ın yayımlanmamış elyazması ya da daktilo yazıları ile mektuplarını arşivlemekti. Arşiv aynı zamanda Lukács’ın kişisel kitaplığını da saklıyordu. Bütün bunların yanı sıra Budapeşte’deki Arşiv çok sayıda akademisyen ve araştırmacıya belge ve bilgi sağlıyordu. Lukács Arşivi’nin kapatılmasına karşı bir imza kampanyası da başlatıldı. Bilgi: http://www.petitions24. com/protestagainstclosingdown thelukacsarchiv l Kültür Servisi Gonca Vuslateri’nin ‘Manik Serçe’ şiirleri Sinema, TV ve tiyatro oyuncusu, yazar Gonca Vuslateri, İnkılâp Kitabevi’nden çıkan şiir kitabı Manik Serçe’yle gündemde. Vuslateri’nin 184 sayfalık kitabını, İngiltere’de yaşayan ve çalışan sanatçı Pınar Öğün’ün çizimleri süslüyor. Kitapta ayrıca birkaç yazar ve müzisyenin desenleri de yer alıyor. Vuslateri’nin kitabının arka kapağında yer alan dizeler ise şöyle: “Bize bütün söylenen, / bir meleğin kanadıyla / İndiğimiz havadan.. / Bugün / yerden göğe kadar / haklı oluşumuz / yalnızca bundan..” Vuslateri son olarak yazar ve yönetmen Gani Müjde’nin ‘Geym of Bizans’ isimli filminde ‘Klitorya’ karakterine hayat vermişti. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle