Katalog

Cumartesi 12 Mart 2016 haber 4 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Erdoğan ya değişsin ya istifa etsin’ Dokunulmazlık HDP’li Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü ve Selma Irmak hakkında, Cumhuriyet başsavcılığınca hazırlanan fezleke TBMM’ye ulaştı. Görünen o ki, konu Genel Kurul’un önüne geldiğinde, AKP ve MHP’nin oylarıyla, söz konusu kişilerin dokunulmazlıkları kaldırılacaktır. Devlet Bahçeli dokunulmazlıklar konusunda, MHP’nin üstüne düşeni yapacağını söylemiş, Tayyip Bey ile Davutoğlu da dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde oy kullanılmasını telkin eden konuşmalar yapmışlardır. Her ne kadar, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki siyasi parti gruplarınca yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz” diyen anayasanın 83. maddesinin son fıkrasının ruhuna aykırıysa da liderler gerekli telkinlerden vazgeçmediklerinden, dokunulmazlıkların kaldırılacağı anlaşılmaktadır. Neyse ki, Başbakanlık canibinden gelen haberlere göre, 2 Mart 1994 günkü, Meclis’ten alınıp, yaka paça götürülme sahnelerinin tekrarlanmamasını sağlayacak önlemlerin alınması öngörülmektedir. “Dokunulmazlıkların kaldırılmasından ne sonuç elde edilecek ki” sorusunun yanıtı açıktır: HEP milletvekillerine yapılan muameleden ne sonuç elde edildiyse o! Yani hiç! HHH Şöyle belleklerimizi yoklayalım: 1991’de Sosyaldemokrat Halkçı Parti (henüz 12 Eylül’de kapatılmış olan CHP yeniden açılmamıştı) Erdal İnönü’nün girişimiyle HEP ile işbirliği yaparak, Kürt siyasetinin kimi önde gelen isimlerini, Kürt sorununun milletin temsilcileri tarafından orada tartışılmasını sağlamak amacıyla parlamentoya taşımıştı. Hemen belirteyim ki, amaçlanan sonuç sağlanamamış, parlamentodaki Kürt siyasetçiler kadar, Türk siyasetçilerin çoğunluğu da fırsatı değerlendirebilecek olgunluğu gösterememişlerdi. Bir dizi olaydan sonra, İnönü’nün büyük cesaret ve uzak görüşlülükle başlattığı ama amacına ulaşamayan girişim, 1994 Mart’ında Kürt kökenli milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmaları, yaka paça Meclis’ten çıkarılmaları ve tutuklanmalarıyla sonuçlanmış, DGM’de yargılanan eski milletvekilleri, sonra haklarında verilen mahkumiyet kararları bozulsa bile 10 yıl içeride yatmışlardı. Bütün bunları Kürt sorununun çözülmesinde terörün aşılmasında olumlu bir katkı sağladığını söyleyecek tek aklı başında kimse olacağını sanmam. 2 Mart 1944 günü dokunulmazlığı kaldırılıp Meclis’ten yaka paça götürülenler arasında 2007 yılında kalp krizinden ölen Orhan Doğan da vardı. Orhan Doğan’ı tanıyanlar, sanırım onun hapiste geçen yıllarının siyaset meydanında geçmesinin herkes için çok daha yararlı olacağında hemfikirdirler. Eğer barışçıl çözüm istiyorsak, bunu konuşabilecek olan kimseleri desteklemek, onlara fırsat tanınmasının yolunu açmak zorundayız. PKK’yi müzakereye zorlamanın yolu da onlardan geçiyor. Kamuoyunun sağduyulu kesimini müzakere yönünde baskı oluşturan bir güç haline getirmek de, müzakereden yana olanları güçlendirmekle mümkün. Onun için derim ki, gittikçe zayıflamakta olan potansiyel, siyasi çözümcülere, kimi kusurları olsa da destek olalım köstek değil. HHH Ayrıca bütün demokrasilerin demirbaşlarından biri olan ve muhalefeti hükümranın tasallutundan korumak için getirilmiş ilk güvencelerden biri olan, milletvekili dokunulmazlığını karşılıklı bir meydan okuma aracı haline sokmaktan kaçınıp titizlikle korumak zorundayız. Sözüm, kürsü haricinde tüm dokunulmazlıkların kaldırılmasına “hodri meydan” diyen CHP’lileredir. Sanıyorlarsa ki, iktidar hakkındaki yolsuzluk dosyaları dolayısıyla, yargıya gitmekten korkacak, yanılmaktadırlar. Onların korkuları yok. Bağımsız olmayan yargıdan adalet sadır olmayacağına göre, yargıyı denetleyen güç açısından korkacak bir durum yoktur. “Kürsü dışında tüm dokunulmazlıkları kaldıralım” resti, ancak yargının bağımsız olduğu diyarlarda anlamlıdır, Türkiye’de değil! Beyaz tülbentle karşılama Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu dün Diyarbakır’a gitti. Davutoğlu ve beraberindekileri, Diyarbakır Havalimanı’nda Vali Hüseyin Aksoy’un eşi Hülya Aksoy ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin karşıladı. Kadınlar, Davutoğlu’nu yöresel iğne oyası işlemeleri bulunan beyaz tülbentleri boyunlarına takarak karşıladı. Davutoğlu ve beraberindekiler daha sonra Sur’dan göç etmek zorunda kalan ve valilik tarafından otellerde misafir edilen bazı aileleri ziyaret edip bir süre görüştü. ABD’nin Ankara’da görev yapan iki büyükelçisi Abramowitz ve Edelman, Erdoğan’ın ülkeyi istikrarsızlığa sürüklediğini söyledi. ABD’nin eski Ankara büyü terliklerinden korkutucu klişe ğan istifa etsin’ yazkelçilerinden Mort Abra leri ve karanlık anları getiriyor. mış. Türkiye’ye AVRUPA’NIN Yeni Kaddafi’si New York Times gazetesinin Londra büro şefi Steven Erlanger, sığınmacı kriziyle yüzleşen Avrupa hafızlığı görevine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı getirmek istiyor” dedi. Avrupa ve ABD’nin yardımıy mowitz ve Eric Edelman, Cum Erdoğan’la demokrasinin gelişe talimat verdiği Birliği’nin (AB) Türkiye’yle “şaibeli la devrilmeden önce İtalya’yla anla hurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın meyeceği açık” tespiti yaptı. Ya niz günler geç bir anlaşma” yaptığını yazdı. Avrupa şan Kaddafi, 2010’da dönemin baş Türkiye’yi adım adım otoriterliğe ve istikrarsızlığa sürüklediğini savundu. Washington Post için bir yazı kaleme alan iki elçi, “Önde gelen bir mu zı, şu ifadelerle son buldu: “Güçlü, istikrarlı ve demokratik bir Türkiye’nin hâlâ mümkün ve zaruri olduğuna inanmayı sürdürüyoruz. Ancak bunun için, bu ti beyler” dedi. l Dış Haberler kıyılarını Ortadoğulu ve Kuzey Afrikalı göçmen akınlarından Libya’nın devrik lideri Muammer Kaddafi’nin koruduğunu hatırlatan Erlanger, “AB, Kaddafi’den boşalan sınır mu bakanı Silvio Berlusconi’yi ziyaretinde yıllık 6.6 milyar dolar istemiş, aksi takdirde milyonlarca göçmenin Avrupa’yı Afrika’ya çevireceği tehdidi savurmuştu. l Dış Haberler halif medya grubuna el konul amaçlara bağlı ve ulaşmaya niması, Erdoğan’ın ülkesinin po yetli bir hükümet gerekiyor. Er NETANYAHU’NUN İKİZİ GİBİ tansiyeline nasıl ihanet ettiğinin son ispatı” dedi. Yazıda, doğan hâlâ ülkesi için parlak bir gelecek sağlamak istiyorsa, İsrail’in saygın gazetelerinden Haaretz’te yazan Zvi Bar’el, Cum demokratik bir devlete çevirmek istiyor. Önce Türk, sonra demok Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’yi ya değişmeli ya da istifa etmeli.” hurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı İsra rat. Öyle bir sistem ki gazetelere “2023 için söz verdiği büyüklük yerine otoriterlik, ekonomik O günler geçti Edelman il Başbakanı Benyamin Netanyahu ile kıyasladı. İki liderin de demok el konulabilir, gazeteciler hapsedilebilir, Kürt halkı sindirilebilir ve de durgunluk ve iç savaşa sürükle Cumhurbaşkanlığı Sözcü rasinin özünü çarpıttığı ve ülkele mokratik yollarla seçilmiş milletve diği” belirtildi. Abramowitz ve Edelman, “Türkiye’deki son ge AKP ‘kararsız’ kaldılişmeler,akla20.yüzyıltotali sü İbrahim Kalın, “Kendini sömürge efendisi zanneden iki eski ABD büyükelçisi ‘Erdo Abramowitz rinin adını kötüye çıkardığını savunan yazar, “İsrail kendine bir Yahudi ve demokratik devlet inşa etmek istiyor. Erdoğan da ülkesini Türk ve killeri tehdit edilebilir” dedi. Bar’el “Netanyahu’nun tekelci yönetim biçimi ikizi Erdoğan’ınkinden farksız” dedi. l Dış Haberler Davutoğlu başkanlığında toplanan AKP MYK ve MKYK, HDP’lilerin dokunulmazlıklarını görüştü AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda “bir karar aldık” deme noktasında olmadıklarını belirterek “Genel eğilim, teröre destek verilmesine karşı olunduğudur” dedi. AKP MYK ve MKYK, dün Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında toplandı. MYK toplantısı sonrasında açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mülteci sorunuyla ilgili olarak “Avrupa alsın bunları biz onlara verelim 6 milyar Avro’yu” dediğini savunarak, “Bu gibi açıklamaları bir muhalefetin liderine yakıştırmıyoruz ve şaşırarak dinliyoruz. Irkçı buluyoruz bu ifadeleri, insanlık onuruna yakışmayan faşist ifadeleri ciddiyetle karşılamıyoruz” dedi. HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili bir soru üzerine Çelik, konuyla ilgili sürece AnayasaAdalet Karma Komisyonu’nun karar vereceğini kaydette. Çelik, “Bu konuda grup kararı alınması söz konusu değildir. Basında okuduğumuz gibi şu konuda karar verildi, şu isimler vs. gibi bir şey yoktur. Bu genel prensipler olarak konuşulmaktadır. Arkadaşlarımızın görüşleri de budur. Prensiplerin nasıl somuta döneceği ileri günlerde gerçekleşecektir” diye konuştu. Dokunulmazlıkların kaldırıldığı zaman sürecin nasıl işleyeceğinin açık olduğunu belirten Çelik, “Biz şu kararı, bu kararı aldık deme noktasında değiliz. Burada grup kararı yoktur. Genel eğilim, teröre destek verilmesine karşı olunduğudur. Şu karar alındı, AK Parti bunun üzerinde çalışıyor gibi haberleri yalanlıyorum” görüşünü dile getirdi. Yalanlama bekliyoruz ABD Başkanı Barack Obama ile söyleşi yapan The Atlantic dergisinin dış politika yazarı Jeffrey Goldberg’in Obama’nın Erdoğan’ı “bir fiyasko, otoriter bir lider olarak addettiği”ne ilişkin yazısıyla ilgili olarak Çelik, “O muhabir Cumhurbaşkanımız hakkında kendi algısını yazmıştır. Obama’dan alıntı yoktur. Başka bir kaynak da görüşmüş, yalanlandığı belirtiliyor. Daha güçlü bir yalanlama bekliyoruz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Demirtaş: Kendi emrindekiHDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Diyarbakır’da Feqiye Teyran Camisi’nde cuma namazı kıldıktan sonra vatandaşlarla sohbet etti. mahkemeden korkuyorlar HDP EŞ GENEL BAŞKANI: BÜTÜN DOKUNULMAZLIKLAR KALKSIN, BİRLİKTE YARGILANALIM Diyarbakır’da bazı milletvekilleri ile Feqiye AB ADAYI AMA TANKLAR ŞEHİRLERDE Teyran Camisi’nde cuma namazı kılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili soruları yanıtladı. NeDweymsawizredtaeı şk’e HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ABD’nin önde gelen haber dergilerinden Newsweek için ‘Mesele hem Kürtler hem de Türkiye’nin demokrasisi’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. “Güya Avrupa Birliği üye liğine aday bir ülkeyiz, ama şehirlerimizin içinde atış ya pan tanklara ve haftalarca süren kesintisiz sokağa çıkma yasaklarına bakarak bunu söylemek imkânsız” diyen Demirtaş, “Ben dahil milletvekillerimizi yargılama çabalarına, seçilmiş görevlilerimizin Bütün milletvekilleri tutuklanmaları ve görevden alınmalarına ve Türk basınının partimize nin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını öneren Demirtaş, “Teklifimize iliş yönelik kasımdan bu yana süren ambargosuna rağmen, Türkiye’deki çoğu demokrat, barış mücadelemizde bizimle durmayı sürdürüyor. Ancak dünya da bunu fark edemiyor…” l Dış Haberler kin Cumhurbaşkanı’ndan, Başbakan’dan daha bir şey hu. Bunları niye yargılamı suç işlemedik. Kanun karşı duymuş değiliz. Anayasa yorlar? Kaldıralım dokunul sında kendimizi suçlu görme nın bir maddesi, diğer par mazlıkları, biz de gidelim yiz” diye konuştu. tiler destek vermiyorsa biz 59 milletvekiliyle anayasa hâkimin huzuruna, siz de gidin. Bak mahkemeler onların Sevsinler demokrasini nın dokunulmazlık maddesi emrinde, biz yine de kork Fezlekelerle ilgili utanç ve ni değiştirmeye hazırız. Hır muyoruz. Kendi emrindeki rici bir tartışma yaşandığı sızlık, yolsuzluk, rüşvet, iha mahkemeden korkuyor bun nı belirten Demirtaş, “Fezle leye fesat karıştırma, teca lar. Hesap veremeyecek du ke savcı tarafından düzen vüz suçları var Meclis’te ya rumdalar çünkü. Hiçbirimiz lenir. Ama görüyorsunuz ki Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın emriyle düzenlendi. Savcı ve mahkeme yargılamaya karar verir ama Başbakan çıkıp, ‘biz tutuksuz yargılatacağız’ diyor. Şimdi buna sen mi karar vereceksin? Demek en ince ayrıntısına kadar tartışıp karar vermişler. Kendini hâkim, mahkeme yerine de koymuş, tartışmışlar, şuradan alacağız, tutuksuz yargılayacağız, şunları da tutuklayacağız diye önceden kararını vermiş. Böyle rezillik olur mu? Sen Başbakan olarak yargının yetkisini gasp etmişsin. Cumhurbaşkanı olarak parlamentonun yetkisini gasp etmişsin, sonra da bize demokrasiden söz edeceksin. Yesinler senin demokrasini, sevsinler demokrasini.” l DİYARBAKIR / DHA Kişisel veride ‘kurul’ pazarlığı Davutoğlu’nun AB’yle vize anlaşması için yaptığı destek çağrısının ardından AKP muhalefetin kapısını çaldı EMİNE KAPLAN Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB’yle vize muafiyeti anlaşmasının yapılabilmesi için 1 Mayıs’a kadar bazı düzenlemelerin Meclis’ten geçirilmesi için muhalefete çağrı yapmıştı. Kişisel verilerle ilgili yasa tasarısı da bu kapsamda yer alıyor. Muhalefetin engellemesi nedeniyle söz konusu yasa tasarısının görüşmelerini bütçe görüş meleri sonrasına bırakan AKP, tasarıyı Meclis’ten hızla geçirmek için muhalefetle uzlaşı arayışına girdi. Muhalefet partileriyle yapılan temaslarda, destek vermeleri durumunda tasarıda bazı değişiklikler yapılabileceği mesajı verildi. Muhalefet, “fişleme” getireceği gerekçesiyle tasarının bazı maddelerine ve Kişisel Verileri Korumu Kurulu’nun yapısına karşı çıkıyor. Muhalefet, kurulun 7 üyesinin 4’ünün Bakanlar Kurulu, 3’ünün ise Cumhurbaşkanı tarafından atanması, kurul başkan ve 1. başkan yardımcısının Bakanlar Kurulu’nca belirlenmesine karşı çıkıyor. CHP, bunun yerine kurulun RTÜK benzeri siyasi partilere tanınacak kontenjana göre üye belirlenmesi ya da 7 üyeden 4’ünün Bakanlar Kurulu, 3’ünün ise sektör temsilcileri, avukatlar, özel sektör, akademisyenler ve yüksek yargı organlarının göstereceği adaylar arasından seçilmesini istiyor. Muhalefet, ayrıca özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi konusunda getirilen istisnalar ile MİT’e fişleme yetkisi getiren istisnalara karşı çıkıyor. Bozdağ soğuk Muhalefetin bu itirazlarını değerlendirmeye alan AKP yöneticileri, kendileri açısından da makul olan bazı değişikliklerin yapılabileceği mesajını verirken uzlaşma görüşmelerinin bu hafta da süreceğine dikkat çekildi. Ancak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın tasarıda değişikliğe soğuk baktığı kaydedildi. AKP yöneticileri, “Meclis çalışmalarına bir hafta ara verildi. Uzlaşma sağlansa da sağlanmasa da tasarının 23 Mart’tan itibaren görüşmelerine devam edilecek” dedi. l ANKARA C MY B