19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 20 Şubat 2016 yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY 16 Türkiye kurtulacakmış! Arınç gelecek, Türkiye “teokratik diktatörlük”ten kurtulacakmış... Seçeneksizliğin, öngörüsüzlüğün daniskası. Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesiyle “dininin ve kininin davacısı” olarak yetiştirilmiş bir kuşaktan gelen, MTTB’de birlikte çalışmış, siyasal İslamcı örgütlerde omuz omuza olmuş, “Müslüman kardeş” olarak birlikte eylem yapmış, siyasi İslamcı olarak 1923 devrimini hedef almış olanlar birbirlerine düşeceklermiş de... ABD’ye bağlı imamın casus cemaati destek olacakmış da... Türkiye düzlüğe çıkacakmış. İsmet Paşa’nın o ünlü deyişiyle: “Hadi oradan canım sen de...” iyasetteki acınası çareS sizliğe bakar mısınız? Abdullah Gül ile Bülent Elektrik zammının ardındaki şirketler eş peşe bombalar, şehit haberleri herkesin moralini bozdu. Herkes üzgün. Gazetelerde “Ülke ağlıyor” manşetleri. Ancak unutulan bir şey var. Bu ülke böyle; her şeyi “Alaturka”, her şeyi “Allah’a emanet”. Her sorun ucuz ve menfaatçı “taşra esnafı” uyanıklığı ile çözülmeye çalışılır bu ülkede. Nasıl mı? Anlatalım: Mesela Türkiye’de çok kazanandan vergi almak yerine, züğürtten de milyarderden de aynı oranda vergi kesilir, dünya şampiyonudur burası. Buna itiraz eden var mı? Yok. Mesela, Türkiye akaryakıtı en pahalı satan ülkelerden biri, kimsenin itirazı var mı? Yok. Mesela bu ülkede Başbakan’ın danışmanı, gösteri yapan gariban işçiye kameraların önünde tekme üstüne tekme attı, kendisi yargılanacağına dayak yiyen işçiye dava açıldı. Gıkı çıkan oldu mu? Yok. Mesela bu ülkede Uğur Kurt adlı genç, cenazede öldürüldü; davası bitmeden hakkını arayan annesine polise hakaret diye 3.5 yıl hapis istendi. “Bu nasıl adalet” diyen oldu mu? Yok. Mesela bu ülkede “Ben milletin ...na koyacağım” diyen işadamı, polis, jandarma, gaz, TOMA, panzer, silah zoruyla gidip Artvinlilerin tüm direnişine rağmen maden sahasında ağaçları kesmeye başladı. Biri çıkıp “Yeter be kardeşim, koyma artık bu milletin ...na. Koya koya mezara mı götüreceksin” dedi mi? Yok. Mesela bu ülkede, “Fahişe parasını ve memur rüşvetini peşin vereceksin” diyen, yalıya kaçak kat, asansör, bilumum aksesuvar ekledi, “Kardeşim bunu nasıl yaparsın” diyen oldu mu? Yok. Mesela bu ülkede 16 kattan 9 kata üç kule dikip, 2 bin yıllık tarihi yarımadanın siluetinin içine edenlere “Kardeşim bu nasıl iştir” diyen oldu mu? Yok. Mesela bu ülkede 2 gazeteci sadece birer haber yazdıkları için çifter müebbet, 35’er yıl hapisle, üstelik 3 aydır tutuklu yargılandıkları halde, bir tuzu kuru çıkıp “Yahu bu haksızlık” dedi mi? Yok. Mesela bu ülkede otelde insanları yakanlar oldu, ekmek almaya çıkıp dönemeyen çocuklar oldu, birinin faili yakalanıp yaptığı burnundan getirildi mi? Yok. Havaalanı inşaatı bonusuyla havuz kurup medya grubu alanı gördük, “Hop hemşerim” diyen çıktı mı? Yok. En uyanık inşaatçının müdürü, maaşı kesilmesin diye, doğru dürüst çalışan ender kurumlardan birini “terörist” ilan etti, “Ne diyorsun” diyen oldu mu? Partisini bir günde satıp başbakan yardımcısı olanda vicdan sızlaması oluyor mu? Yok. Diyanet bile işi gücü bırakıp “babakız ensesti” için fetva verdi, “Utan!” diyen oldu mu? Yok. Eee, bu kadar uyanık geçinirseniz, bu gün gelip tıkanır. Elin Japonu, Türkiye’de yaptığı köprüde bir halat düştü diye vicdanına yenilip intihar etsin, canını versin. Elin İngilizi, adalet terazisi şaşmasın diye bir davada, iki sanıktan biri kesin suçluyken, masum boşuna yatmasın diye ikisini de serbest bıraksın. Elin Amerikalısı, tam iki buçuk asırdır Washington’da feriştahına 13 kattan bir santim yüksek apartman yaptırmasın... Elin Finlandiyalısı, sırf besteci rahatsız olmasın diye evinin önündeki yolu 300 m. taşısın. Sen Türkiye’de bu kadar uyanıklıkla rahat rahat yaşa. Olur mu be kardeşim? Türkiye’yi hâlâ tanımadınız mı? Gözde işadamı erattepe yetmedi... AKP’nin gözde işadamı, milleti ile sevişme arzusunu dile getirdiği sözleri ile tanınan Mehmet Cengiz, bu kez; İnebolu Limanı’na, Hopa Termik Santralı’na, Mardin’de fosfat tesisleri bulunan iki parsel araziye, İstanbul Ortaköy’de 964 metrekarelik arsaya, Eyüp Göktürk’teki 6 dönüm araziye göz koymuş. Hepsi birden 76 milyon liraya verilecekmiş... Halkın Kurtuluş Partisi; İnebolu Limanı ve Hopa Termik Santralı için Özelleştirme İdaresi Baş P C kanvekili Ahmet Aksu ve yardımcıları ile Mehmet Cengiz hakkında “bilerek ve isteyerek kamu zararına neden olma, irtikap, nüfuz ticareti” ve “görevi kötüye kullanma” gerekçesiyle savcılığa başvurmuştu. Kamu adına görev yapması gereken savcılık, hiç beklemeden “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verdi. HKP’nin avukatları bu kez Danıştay’a başvurdular. Göreceğiz; kamu çıkarları mı, hukuk mu, Mehmet Cengiz mi güçlü... Seyrediyor şi gücü; bağırmak, çağırİ mak, kavga çıkarmak, savaş çığırtkanlığı yapmak. Öğretmen boyun eğmez ğitimİş’in, “Laik Eğitim ve E Emeğe Saygı” yürüyüşünde öğretmenler, yerlerde sürüklenmiş, ters kelepçe takılarak gözaltına alınmış, ardından da haklarında dava açılmıştı. İşte o davanın son duruşmasında Eğitimİş Başkanı Veli Demir dedi ki: “Öğretmen yalvarmaz! Öğretmen boyun eğmez! Öğretmen el açmaz! Öğretmen ders verir!” İşte bu kadar... Ülkeyi ve yurttaşları hedef yaptı. İnsanlarımız onar onar, yüzer yüzer ölürken oturmuş malum yerde, seyrediyor! sağlıyorlar. Yalnızca “kayıp ve kaçak bedeli” olarak 20062014 arasında 33 milyar lira, biz yurttaşlardan kesildi. Yalnızca 5 bölge için yapılan 3 yıllık hedef kayıp ve kaçak oranındaki artışın konut kullanıcılarına getirdiği ek maliyet ise, Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) hesaplarına göre 2 milyar TL düzeyinde. Üstelik, yüksek kayıp ve kaçak oranlarına sahip şirketlere de imtiyazlı statü yaratıldı. Bu şirketler teknik kalite ve verimlilik ölçütlerinden ayrı tutuldular. Böylece ödemek zorunda oldukları kimi tazminatlardan kurtarıldılar. Kim bu şirketler derseniz... EMO’nun yaptığı belirlemeye göre; Aras, Dicle ve Vangölü şirketleri. Sahipleri kimler peki? İlki, bugün Enerji Bakanlığı koltuğunda oturan damat Berat Albayrak’ın genel müdürlüğünü yapmış olduğu Çalık Holding’in ortak olduğu Aras dağıtım şirketi. İkincisi; Türk Telekom özelleştirmesinde kilit rolü oynayan, AKP iktidarı için Türkiye’ye sıcak para getirdiğini açıklayan, geçmişte AKP’nin ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile birlikte Bereket Vakfı’nı kurmuş olan Abdullah Tivnikli’nin ortak olduğu Dicle Elektrik Dağıtım şirketi. Diğer şirket de, oğulcuk Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV’i için Mardin’de imam hatip okulu yaptıran Türkerler Holding’in sahip olduğu Vangölü Elektrik Dağıtım. Elektrik faturanızdan cebinize uzanan ellerin özeti budur. andaşlarını zengin etmek için elektrik daY ğıtım şirketlerini satmışlardı. Onlar şimdi yurttaşın sırtından haksız kazanç KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Kahredici yalnızlık alnızlaşmıştık, giderek daha da yalnızlaşıyoruz. Biz yalnızlaştıkça gelen vuruyor, giden vuruyor. “Kim vurdu”ya gidiyoruz. Elimiz kolumuz bağlanmış, ölümümüzü izliyoruz. Dostlarımız birer ikişer terk ediyor bizi. Mısır için yokuz, Libya için yokuz, İsrail için yokuz. İran için yok olmaya adayız. Geriye kala kala Azerbaycan ile Pakistan kalıyor, bir de Irak ve Suriye’nin yenikleri. İçimizdeki ve dışımızdaki Kürtlerle savaş halindeyiz. Rusya ile dostluğumuz düşmanlığa dönüşmüş. “Dost ve müttefikimiz” ABD karşısında inandırıcılığımızı yitirmişiz. AB ile de keza öyle. Ha bir de Suudi Arabistan’la Katar var, olası bir Suriye harekâtında birlikte olacağımız. HHH Ekonomimiz durmuş. Kişi başına düşen yıllık gelirimiz sekiz yıldır yukarıya doğru bir milim oynamadığı gibi tam tersine aşağıya çekiliyor. “Orta gelir” tuzağında debeleniyoruz. Turizmimiz çöküyor. Tekstilcilerimiz, dericilerimiz kan ağlıyor. Enflasyon yükseliyor. İşsizlik yükseliyor. Etten bakliyata, yağdan peynire, doğalgazdan elektriğe her şey ateş pahası… HHH İnsanlar korkutulmuş, susturulmuş. Kimse ağzını açamıyor. Doğruyu yazan gazeteciler zindana tıkılıyor. Hukuk ayaklar altında. Meydan, yaşadığımız tüm kötülüklerin müsebbibi olan iktidarın kalemşorlarına kalmış. Ağız birliği etmişler, savaş çığırtkanlığı yapıyorlar. Umutları Suriye ile savaşmamıza kalmış. İktidarı kışkırtıyorlar. Olası bir savaşın “başkomutanı” Cumhurbaşkanı olacak. Sonra gelsin “Başkanlık”, gelsin “tek adamlık”. Bunu hayal ediyorlar. HHH Ölüme, ölümlere bir türlü doymuyorlar. Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Sultanahmet; 1. Ankara, Lice, Nusaybin, Sur, İdil, 2. Ankara kıyımları, yüzlerce asker ve sivilin ölümleri, geride kalanların dinmek bilmeyen gözyaşları onlara yetmiyor. Daha fazla, çok daha fazla ölüm istiyorlar. Yıllardır “Aman” dedik, “Ortadoğu bataklığına sürüklenmeyelim, bir saplandık mı bir daha çıkmamız kolay değil!” Dinletemedik sözümüzü. Hırsların aklın önüne geçmesi sonucu şimdi bir diz boyu içindeyiz bataklığın. Yavaş yavaş ortasına doğru çekiliyoruz. Ama hâlâ silkelenip aklımızı başımıza toplamak için, bataklıktan kurtulmak için bir şansımız var. Cumhuriyetimizin fabrika ayarlarına dönüp yüzümüzü Batı’ya çevirmek… Bunun için genel greve mi gideriz, milyonlar olup sokaklara mı dökülürüz? Bilemiyorum ama halk olarak mutlaka bir şeyler yapmamız gerektiğine inanıyorum. Daha fazla ölmeyelim, hayatta kalıp insanca yaşayabilelim, kahredici yalnızlığımızdan kurtulalım diye… Y ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] 20 ŞUBAT 2016 SAYI: 33008 YİNE KARAR YOK Abdullah Cömert davasının 8. duruşmasından da karar çıkmadı. Aile 3 yıldır davanın sonuçlanmasını bekliyor. alıkesir’de görülen Abdullah Cömert davasının sekizinci duruşmasında karar çıkmadı, dava ertelendi. Cömert’in abisi ise, “Adalet sarayında hiç mi adalet olmayacak” dedi. Hatay’da polisin attığı gaz bombasıyla başından vurularak hayatını kaybeden Abdullah Cömert davasının sekizinci duruşması Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davaya Cömert ailesi, Uluslararası Af Örgütü adına Dr. Barbara Neppert ve çok sayıda kişi katıldı. Adliye girişinde açıklama yapan Abdullah Cömert’in abisi Adnan Cömert, “Üç yıl oldu, artık bir karar çıksın. Bu yaşlı kadın, 1300 kilometre gidip geliyor. Vicdan yok mu bu mahkemede? Adalet sarayında hiç mi adalet olmayacak” dedi. Anne Hatice Cömert ise, “Adalet için geldik İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç Akın Atalay İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar B Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel Dava, 14 Mart tarihine ertelendi. ama adalet yok” dedi. Önceki duruşmalarda Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle duruşmalara katılan polis Ahmet Kuş, geçici görevle Diyarbakır’da olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. l Haber Merkezi Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.20 05.04 05.26 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.46 12.25 15.20 06.29 12.09 15.07 06.49 12.32 15.32 Akşam 17.51 1737 18.02 Yatsı 19.11 18.55 19.19 kmeydanı Cemevi’nde 22 Mayıs 2014’te bir cenaze törenine katılmak üzere beklerken Uğur Kurt’u silahıyla öldüren polis Sezgin Korkmaz’ın yargılandığı davada aile avukatlarının sanık Korkmaz’ın tutuklanması yönündeki talepleri bir kez daha reddedildi. Duruşma 31 Mayıs’a ertelendi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya “olası kastla adam öldürmek” suçlamasıyla 25 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz polis Sezgin Korkmaz katıldı. l İSTANBUL Uğur Kurt davasında tutukluluk talebine ret O Ulaş Bardakçı mezarı başında anıldı ürkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKPC) ve Devrimci Gençlik (DevGenç) üyesi Ulaş Bardakçı, öldürülüşünün 44. yılında Ankara’daki Karşıyaka Mezarlığı’nda anıldı. “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları atan grup Bardakçı ve devrimci mücadelesinde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Bardakçı, 19 Şubat 1972’de İstanbul’da saklandığı evin kuşatılması sonucu polisle giriştiği silahlı çatışmada öldürülmüştü. T C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle