15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO 3.5160 3.6680 0.2 kuruş 0.5 kuruş 8 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Yatırımcı için zor yıl En kötü yılın geride kalmadığını söyleyen analistler, Türkiye için başta başkanlık, ekonomi ve Suriye olmak üzere altı konuda düşünmeye çağırdı Uzmanlar, yabancı yatırımcının Türkiye ile ilgili altı konuda ağırlıklı incelemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Yatırımcılar, analistler ve şirket yöneticileri 2015 yılının sonunda, çalkantılı geçen iki yılın ardından en kötü zamanların geride kaldığını dile getirmişlerdi; fakat yanıldılar. Başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimi, terör saldırıları ve bir kredi derecelendirme kuruluşunun yatırım yapılabilir seviyesindeki kredi notunun kaybedilmesi ile Türk Lirası’ndaki rekor değer kaybının etkisiyle Türkiye piyasaları, 2016 yılında beklenmedik öl çüde çalkantılı bir dönem geçirdi. ABD ve İngiltere’deki oylamalardan beklenmedik sonuçlar çıkmasıyla birlikte dış şoklarda piyasaları olumsuz etkiledi. Şimdi ise para yöneticileri ve analistler, 2017 yılına ilişkin tahminlerini yaparken aynı hataya düşmekten kaçınmak için tedbirli davranıyorlar. Bloomberg News’te yer alan bir analize göre, Türkiye’ye ilişkin yatırımcılar için 2017’de önemli olabilecek konular özetle şöyle: n Başkanlık: Cenevre’de RAM Capital para yöneticisi Ogeday Topcular, Türkiye’de siyasi çerçeveyi parlamenter bir sistemden başkanlık sistemine çevirmeye ilişkin olası bir anayasal referandumun, 2017 yılının ilk altı ayında piyasalar için kilit unsur olacak. n Ekonomi: Üçüncü çeyrekte kaydedilen yüzde 1.8’lik ekonomik daralma 2009’daki küresel finans krizinden bu yana bir ilk oldu. 2017’de Türkiye için yavaş büyüme “kabul edilemez”. Yavaş büyümenin şirket kârlarına, borç seviyelerine istihdama olan etkisi kaçınılmaz. Yavaşlamanın ne kadar ciddi olduğu bu etkileri izlemek için önemli. n Suriye meselesi: Türkiye, Suriye, PKK ve FETÖ olmak üzere üç cephede mücadele veriyor. Bu mücadelelerden herhangi birinin çö züme kavuşması, hatta hafiflemesi yatırımcıları önemli bir konunun, en azından kısmen çözüme yaklaştığına yönelik olarak ikna edecek. n Fitch’in notu: Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Ltd’nin, Türkiye’nin BBB seviyesinde bulunan ülke notunu 2017 değerlendirmesinde aşağı çekmesi durumunda finansal piyasalar bu durumdan olumsuz etkilenecek. Trump yönetiminin “korumacı” söylemleri ve Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri dikkatle incelenmesi gereken konular arasında. l Ekonomi Servisi Uluslararası doğrudan yatırım yüzde 44 azaldı Türkiye’ye uluslararası net doğrudan yatırım girişi, bu yılın ocakekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44.3 azalarak 8 milyar 62 milyon dolar oldu. Uluslararası doğrudan yatırım girişleri kaleminde yer alan sermaye girişi de bu yıl toplam 3 milyar 511 milyon dolar olarak hesaplandı. Ekonomi Bakanlığı, ekim ayına ilişkin ‘Uluslararası Doğrudan Yatırım Verileri Bülteni’ni yayımladı. Buna göre, ekimde 889 milyon dolarlık uluslararası net doğrudan yatırım girişi gerçekleşti. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’deki yeni veya mevcut şirketleriyle iştirak ettikleri yerli sermayeli şirketlerdeki ortaklık paylarına ilişkin transferleri içeren sermaye girişi ekimde 278 milyon dolar oldu, bunun 175 milyon dolarlık bölümü AB ülkeleri kaynaklı gerçekleşti. Ocakekim dönemindeki uluslararası doğrudan yatırım girişinin 1 milyar 26 milyon doları imalat sektöründen, 950 milyon doları mali aracı kuruluşların faaliyetleri sektöründen kaynaklandı. Söz konusu dönemdeki nakit sermaye girişinin yüzde 54’ü AB ülkeleri kaynaklı oldu. Ekimde 434 uluslararası sermayeli şirket ve şube kuruldu, 7 yerli sermayeli şirkete de uluslararası sermaye iştiraki gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Ankara’ya yürüyen KESK Eş Genel Başkanları Özgen ve Köse’nin de bulunduğu grubun, pankartlarıyla yürümelerine izin verilmedi. KESK’e İzmit’te polis engeli İş akitleri feshedilen 2 bin 77 üyeleri için Ankara’ya yürümek isteyen KESK üyelerine polis izin vermeyince arbede çıktı KESK yöneticileri ve üyeleri, iş akitleri feshedilen 2 bin 77 üyeleri için Ankara’ya yürüyen KESK Eş Genel Başkanları Lami Özgen ve Şaziye Köse’nin yanı sıra 100’e yakın KESK üyesi, önceki akşam saatlerinde İzmit’e ulaştı. EğitimSen Kocaeli Şubesi önünde KESK üyeleri “İşimi ekmeğimi geri istiyorum. İhraçlarınıza, açığa almalarınıza, baskılarınıza teslim olmayaca ğız” yazılı pankart açtı. Önlükleri ve pankartla yürümek isteyen KESK üyelerine polis önlükleri çıkarıp, pankartı bıraktıkları takdirde otobüslerinin bulunduğu yere gitmelerine izin vereceklerini söyledi. Slogan atıp yürümek isteyen KESK üyeleri ile polis arasında sendika binası önünde arbede yaşandı. KESK üyeleri daha sonra EğitimSen Kocaeli Şube binasına girerken, yürüyüş için görüşme lerde bulunuldu. KESK yöneticileri ve polis arasında yapılan görüşmelerin ardından polis, sendika üyelerinin önlükleriyle otobüslere yürümesine izin verdi. EğitimSen Kocaeli Şubesi binasından çıkan KESK üyeleri sessizce D100 karayolu kenarında bekleyen otobüslere doğru polis eşliğinde yürüdü. Otobüsler polis eskortu eşliğinde Ankara istikametine doğru yola çıktı. l DHA Prekarya, popülizm ve robotlar... Prekarya “yeni” bir sözcük. Yeni zamanların toplumsal gerçekliğinin çarpıcı bir yüzünü tanımlıyor: Alabildiğine “esnekleşmiş” bir istihdam rejiminde sürekli değişen işlerde, adeta hep geçici bir statüde çalışanlar… Düzenli olarak düzensiz işlerde çalışanlar… Bütün dünyada giderek genişleyen bu kitleyi “çalışan yoksullar” veya “güvencesiz işçiler” diye tanımlayanlar da oldu. Ve bu sınıf, serbest piyasa kapitalizminden ziyade rantiyeci kapitalizm olarak nitelendirebileceğimiz sistem yüzünden sürekli çoğalıyor. İşin kötüsü önümüzdeki dönemde de bu sürecin prekarya aleyhine gelişeceği biliniyor. Aynı dönemde rantiye gelirleri de küresel geliri emerek büyük iştahla büyüme yi sürdürecek. Devletler bugüne kadar bu iki mega eğilimin içinde tercihlerini rantiyeden yana kullanıp çeşitli teşvik ve politikalarla onların gelirlerini katlarken, prekaryanın istismarına göz yumdu. Şimdi ise prekaryanın önünde yeni iki tehdit var. Biri, 4. sanayi devrimi ve robotlar. Diğeri ise dünyayı etkisi altına alan korumacı politikalar ve popülizm. Peki, ne yapılabilir? Son zamanlarda sıklıkla kamuoyu gündemine gelen “temel gelir” ya da “vatandaşlık geliri” olarak tanımlanan yöntem, yeni gelir dağılımı sisteminin bir parçası olabilir mi? Dünya Ekonomik Forumu’nun yayın organı weforum.org’da bu konuda ilginç bir yazı var. “Prekarya Yeni Tehlikeli Sınıf” adlı kitabın da yazarı olan Guy Stan ding temel gelirin dünyanın geldiği noktada politik bir zorunluluk olduğunu vurguluyor. Bunun getireceği artıları ise şöyle sıralıyor: l Temel ekonomik güvenliğe sahip kişilerin “mantıklı ve uzun vadeli karar” vermeleri daha rahat olur. İnsanların diğerlerine karşı hoşgörülü, fedakâr, daha üretken ve daha fazla işbirliği içinde çalıştıkları yönünde güçlü psikolojik kanıtlar da bulunuyor. l Temel bir gelir, şu anda ücret almayan iş biçimlerini ödüllendirecek ve teşvik edecektir. Bakım çalışmaları, gönüllü çalışma, sosyal topluluk çalışmaları gibi.. Böylelikle ekonomik sistem, sosyal ve ekolojik sürdürülebilir büyümeye doğru evrilebilir. l Temel gelirin robotların işlerini ellerinden almalarına karşı da koruyucu bir politika olabilir. Robotların ve diğer otomasyon biçimlerinin insan emeğinin yerini alacağı gerçeği, kitlesel bir işsizlik çağı kaygısı yaratıyor. Temel bir gelir sistemi üstelik, toplumun, otomasyonun ekonomik faydalarını paylaşmasını sağlayabilir. İnsanlık zamanını yurttaşlık, sanat ve kültür gibi daha üretken işlere ayırabilir. Bu da demokrasileri liberal değerler lehine güçlendirebilir ve politik popülizmi reddedebilir. Dünya Ekonomisinden... Trump, ABD’li savunma devlerini karşı karşıya getirdi ABD Başkanı seçilen Donald Trump, sa vaş uçaklarının maliyetini düşürmek için Amerikan savunma devleri Lockheed Martin ve Boeing’i karşı karşıya getirdi. Trump, Lockheed Martin’in ürettiği savaş uçağının maliyetini eleştirerek, Boeing’in kendi ürettiği savaş uçağı için uygun bir fiyat çıkarmasını istedi. Twitter hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Trump, “Lockheed Martin’in F35 uçağının büyük maliyet ve bütçe aşımı göz önüne alındığında, Boeing’den F18 Super Hornet uçağı için mukayese edilebilir bir fiyatlandırma yapmasını istedim” ifadesini kullandı. Trump’ın açıklamasının ardından New York Borsası’nın kapanmasından sonra yapılan sınırlı işlemlerde Lockheed Martin’in hisse başına değeri yüzde 2 düştü, Boeing’in hisseleri yüzde 1’e yakın artış kaydetti. Lockheed Martin’in F35 savaş uçağının birim maliyeti 100 milyon dolardan başlayıp 120 milyon dolara kadar çıkıyor. Boeing’in F18 Super Hornet modelinin birim maliyetinin ise 60 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 10.55 0.01 puan 76.972 433 puan 860.06 0.66 kuruş 128.30 0.10 kuruş Cumartesi 24 Aralık 2016 Bandrol ‘cebi’ yakacak MUSTAFA ÇAKIR Döviz kurundaki artış nedeniyle fiyatları artan cep telefonları önümüzdeki günlerde bandrol ücreti nedeniyle daha da zamlanacak. 2017’de yurtdışından getirilecek olan cep telefonlarından bandrol karşılığı 20 Avro ücret alınacak. Televizyonlardan alınacak bandrol ücreti de 8 Avro ile 80 Avro arasında değişiyor. Hükümetin, ticari ithalat dışında yurtdışından getirilecek televizyon, radyo, video, uydu alıcı cihazları, birleşik cihazlar ile bunların dışında kalan radyo televizyon yayını almaya yarayan cihazları için bir kereye mahsus ücret alınmasına ilişkin kararı dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar her bir cihaz için bandrol karşılığı ücret tahsil edilmesini öngörüyor. Cep tipi radyo alıcıları, saatli radyo ve radyolu saatler, bir müzik aleti (elektronik org gibi) üzerindeki radyolar, oyuncaklar üzerindeki radyolar, ışıldaklar ve radyolu vantilatörler, oto radyo alıcılarından alınacak ücret ise 1’er Avro.Televizyon ağırlıklı birleşik cihazlardan televizyonradyo için 9 Avro, televizyonradyoteyp için 13 Avro, televizyonvideo için 19 Euro, televizyonradyovideo için 21 Avro ücret alınacak. Karara göre cep telefonlarından alınacak ücret 20 Avro olacak. Bilgisayar ve tablet bilgisayarlardan 10 Avro, tüm bunların dışındaki radyo ve televizyon yayını almaya yarayan her türlü cihazdan da 18 Avro ücret alınacak. l ANKARA ABD, bir devle daha davalık ABD Adalet Bakanlığı, İngiliz bankacılık ve finansal hizmetler devi Barclays’e dava açtığını duyurdu. New York’un Brooklyn ilçesinde açılan dava, 2008 finansal krizinden önce Barclays’in gerçekleştirdiği konut kredisine (mortgage) dayalı menkul kıymetler (RMBS) faaliyetlerini kapsıyor. Barclays’in dışında Alman Deutsche Bank, İsviçreli Credit Suisse Group ve İskoç Royal Bank of Scotland Group, ABD hükümetiyle söz konusu faaliyetler konusunda henüz anlaşma sağlayamadı. Öte yandan, RMBS faaliyetle ri kapsamında, ABD’li bankacılık ve yatırım devlerinden Goldman Sachs 5 milyar dolara, JP Morgan Chase 13 milyar dolara, Bank of America 16.6 milyar dolara ve Citibank 7 milyar dolara ABD hükümetiyle daha önce anlaşma sağlamıştı. Ayrıca, Deutsche Bank’a ABD tarafından verilen cezaya yüzde 50 indirim yapıldı. Banka ABD ile 7.2 milyar dolara anlaştı. l Ekonomi Servisi Tire’de 80 milyon dolar yatırımla yeni entegre tesisleri faaliyete geçirildi. Sütaş 5 yılda 250 milyon dolar yatırım yapacak Sütaş, Güney Marmara ve Orta Anadolu Sütçülük Projeleri’ne, şimdi de Ege Sütçülük Projesi’ni ekledi. Şirket, “Sütaş’ın aşkı Türkiye aşkı” diyerek, İzmir Tire’de 80 milyon dolar yatırımla yeni entegre tesislerini faaliyete geçirdi. Sütaş Tire Entegre Tesisleri, günde 1.000 ton süt işleyecek ve 850 kişiye istihdam sağlayacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleşen açılış töreninde konuşan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, “Sütten kazandığımızı yine süte yatırıyoruz. Sütaşkı’yla, Türkiye aşkıyla yatırımlarımızı sürdürüyoruz” dedi. Yılmaz, gelecek beş yıl içinde 250 milyon dolar daha yatırım yapmayı planladık larını vurguladı. Tire Entegre Tesisleri’nde 8 bin üretici aileye aylık düzenli gelir elde etme imkânı getirileceğini anlatan Yılmaz, “Bölgeden alınacak süt için üreticilerimize yılda 420 milyon TL ödeme yapacağız. Toplam 150 araçlık bir filo çalışacak. Süt alımımız yılda 100 bin dekarda 125 milyon TL değerinde bitkisel üretimi gerçekleştirecek” dedi. 120 bin m2’lik arazide, 67 bin m2 kapalı alanda kurulan tesisler bünyesinde, süt ve süt ürünleri fabrikası, yem fabrikası, eğitim merkezi, geri kazanım ve enerji üretim tesisi ve organomineral gübre tesisi yer alıyor. SütaşDTüirneyEanteEgkroe nomisinden... Tesisleri’nde, yıllık 1 milyar TL ciro yapılması öngörülüyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle