Katalog

Cuma 2 Aralık 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Bakanlık yeni uyandı haber 11 Milli Eğitim Bakanlığı, Aladağ’daki facianın hemen ardından yurtlarda önlem alınmasını istedi Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatı, Adana Aladağ’da 11 öğrenci ve bir öğretmenin yaşamını yitirdiği yangından sonra önlem almaya başladı. Yangının yaşandığı gecenin sabahında, ilçe milli eğitim müdürlükleri, yurtlarda güvenlik önlemleri alınmasını istedi. Adana Aladağ’daki facianın ardından yurtlardaki denetim, ruhsat ve mevzuat tartışılmaya başlanırken, Milli Eğitim 4 Partinin kararıyla meclis’te komisyon kurulacak Adana’da yaşayan facianın ardından 4 partinin verdiği araştırma önergeleri birleştirilerek görüşüldü. Görüşmeler yaklaşık 3 saat sürdü. Görüşmelerin sonunda Meclis’te facianın araştırılması için Meclis’te araştırma komisyonu kurulması kararı verildi. Gruplar arasındaki müzakere sürecinin uzun sürdüğüne dikkat çeken CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Metinde şu ifa de olmasın, bu önergeyi Adana’yla sınırlı tutalım... Neden? Cemaatler inançlarını özgürce yaşasın itirazımız yok. Laiklik bu zaten ama siyasi kaygılarla bir partinin eğitim sistemini cemaatlere taşeron etmesi kabul edilemez” dedi. “Konya’nın failleri bulunsaydı Aladağ’da bu olay olmayacaktı” diyen HDP Adana Milletvekili Meral Daniş Bektaş, “Yüzlerce yurtta binlerce çocu ğumuz yangın benzeri felakete yol açabilecek koşullarda tutuluyor. Yurtları cemaatlere tarikatlara teslim etmek ideolojiktir. Bu yaklaşımın değiştirilmesi çok ivedidir” ifadelerini kullandı. AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, mevzuat yenilemelerine karşın sorunların yaşandığını belirterek “Detay unsurların atlanmaması gerekiyor” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Bakanlığı taşra teşkilatı, yangının yaşandığı gece ler ve tehlikeler oluşturmaktadır” deni l Yangın merdiveni ve acil çıkış ka l Yangın tüplerinin eksiksiz ve bakı nin sabahında ancak ha len yazıda, “acil” olarak alınması gere pılarının sürekli kontrolünün yapılarak mının yapılmış olması. Mevzuata göre rekete geçebildi. Mersin ken tedbirler şöyle sıralandı: tahliye için hazır tutulması. Bu konuda yeterli sayıda bulunması. Gülnar İlçe Milli Eğitim l Sivil savunma planlarının güncel ve bütün öğrencilere eğitimler verilmesi, l Gaz kaçakları için önlemlerin alın SİNAN TARTANOĞLU Müdürlüğü’nden 30 Kasım tarihinde yazılan tedbir yazısında pansiyonla rın öğrencilerin zamanlarının büyük bir eksiksiz yapılması. l Yangınlara karşı koruma planının güncel yapılması. l Yangın söndürme sistemlerinin ba uyarı ve yönlendirme levhalarının açık görünür ve işlevsel olması. l Yangın erken uyarı sistemlerinin yapılması ve çalıştırılması. ması. Uyarı sisteminin kontrollerinin yapılarak çalışır olmasının sağlanması. Raporlayın gönderin çoğunluğunu geçirdikleri yerler oldu kım, onarım ve kontrollerinin yapılma l Güvenlik konusunda gerekli tedbir İlçe milli eğitim müdürlüğünün ya ğu, buralarda geçen zamanın güvenli ve sı, yangın panolarının kontrolünün ya lerin alınması. zısında, “Risklerin ortadan kaldırılma sağlıklı olması için gerekli güvenlik ted pılması ve çalıştırılarak resim ve tutana l Güvenli ortam ve mekân oluşturma sı için önlemlerin okul yönetimlerince birlerinin alınmasına bağlı olduğu ifade ğa bağlanması. konusunda çevresel paydaşlar olan TE acil olarak alınarak yapılan çalışmala edildi. “Öğrencilerin bulunduğu yerlerin l Sabotajlara karşı koruma planının DAŞ, devlet hastanesi, emniyet, itfaiye rın raporunun gönderilmesi” gerektiği Dün Aladağ, yarın bizkoşullarıgüvenlikaçısındanfarklırisk yapılmasıvegüncellenmesi. teşkilatıyla sürekli irtibatta olunması ifade edildi. l ANKARA Aladağ’daki facianın ardından yurtlarda göstermelik önlemler alındığını belirten öğrenciler endişeli DİLEK ŞEN Adana’nın Aladağ ilçesindeki yangın faciasının ardından öğrenci yurtlarının güvenliği tartışılıyor. Öğrenciler, yurtların güvenliğinden şikâyet ederken tablo yurt genelinde aynı. Yangın merdivenleri ve kapılar kapalı tutulurken bazı yurtlarda yangın tüpü bile yok. Adana’daki facianın ardında yurtlara “Yangın merdivenine gider” yazıları asılmaya başlanırken öğrencilerin cep telefonlarına yangın merdivenlerine çıkan kapılar ve odaların kilitlenmeyeceği yönünde uyarı mesajları gönderildi. Öğrenciler, yurtların güvenliğinden de koşullarından da şikâyetçi. Kimisi bu sorunlar nedeniyle ev kiralamak zorunda kalmış ve “Maddi imkân yoktu ama yaratmak zorunda kaldık” diyor. Yurtlarda kalmaya devam edenler ise, başka seçeneklerinin olmadığını vurguluyor. İstanbul Üniversitesi bahçesinde konuştuğumuz öğrenciler, “yurt güvenliği” ifadesinden anlaşılanın yurda giriş ve çıkış saati olduğunu söylüyor. İstanbul’daki bir KYK yurdunda kalan kız öğrenciler, yangın merdivenlerinin kapısının “her zaman” kilitli olduğunu söylüyor. Erkek öğrenci yurtlarında ise kapılar ve yangın merdivenleri açık. Mesajla önlem Samsun’daki bir KYK yurdunda kalan üniversiteli bir kız öğrenci, yurtlarında olası bir yangına karşı herhangi bir önlem alınmadığını anlatırken, “Aladağ olayından sonra bazı odaların kapısına ‘Yangın merdivenine gider’ diye yazı astılar. Doğalgaz tüpleri, birinci katta ortada duruyor. Buna karşı aldıkları önlem ise, ‘Sigara izmariti atmayın’ demek. Dün Aladağ, yarın biz” diyor. Aladağ yangının ertesi günü kız öğrencilere gönderilen mesajda ise, “Can güvenliği nedeniyle yangın merdivenine çıkan balkon kapıları ve yurttaki odalar kilitlenmeyecektir. Değerli eşyalarınızı yurttan çıkarken yanınıza almanız önemle rica olunur” deniliyor. Güvenlik sıkıntısı Güvenlik önlemlerinin yeterli olmadığını söyleyen kız öğrenci, “Yurt binasının çevresindeki terk edilmiş bir binada madde kullananlar var. Etraftan bizi rahatsız eden insanlar geçiyor. Buna karşı bir önlem alınmıyor. Ama yurda yarım saat geç kalsak tutanak tutuluyor. Gidebileceğimiz başka bir yer yok. Başka bir yurt bile yok” ifadelerini kullanıyor. Samsun’da yurtta kalan bir erkek öğrenci ise, kendilerine böyle bir mesaj gelmediğini ve yangın merdiveninin kapısının hep açık olduğunu söylüyor.  Erkeklere açık Adana’daki “yüksek ücretli” KYK yurdunda kalan üniversiteli bir öğrenci, kız ve erkek öğrencilerin kaldığı her iki binanın da yangın merdivenlerinin kilitli olmadığını aktarıyor. Aladağ faciasından bu yana “ekstra bir güvenlik önleminin alınmadığını söyleyen” öğrenci, koşulların daha iyi olmasını “yüksek ücretli” statüsüne bağlıyor. Yangın tüpü bile yok Adana’nın Seyhan ilçesinde yurtta kalan üniversiteli bir kadın öğrenci ise yangın merdivenlerinin kilitli olduğu binada yangın tüpünün de olmadığını söyleyen öğrenci, BİMER’e yaptıkları başvurunun ardından teftişe gelen müfettişler için koşulların iyileştirildiğini belirtiyor. Balcılar’daki patlamada 18 kişi ölmüştü. Çöken yurdun yakınına yeni yurt yapmışlar Konya’nın Taşkent ilçesi Balcılar Mahallesi’nde Süleymancılar cemaatine ait Balcılar Kasabası Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği’ne bağlı Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu, 1 Ağustos 2008’de gaz sızıntısı sonucu meydana gelen patlamayla çökmüş, 1 eğitmen ve 17 öğrenci yaşamını yitirmişti. Yurt binasının çökmesinden yaklaşık 2 yıl sonra, çöken yurdun yakınında yeni bir yurt binası yaptığı ortaya çıktı. İmam hatip ortaokulu ve lise ile Kuran kursu kız öğrencilerinin kaldığı yurt binasının Milli Eğitim Ba kanlığı ruhsatlı olduğu belirtildi. Çöken yurt binasında 13 yaşındaki kızı Teslime Gökdemir’i yitiren ve olayın ardından sorumlular hakkında şikâyetçi olan 5 veliden olan kepçe operatörü Yakup Gökdemir, Adana Aladağ’da yaşanan yurt faciasının ardından acılarının tazelendiğini söyledi. Gökdemir şikâyetçi olan velilerden birinin de Abdullah Durmuş olduğunu, onun da olayın acısıyla kansere yakalanıp yaşamını yitirdiğini belirtti. Olayla ilgili davanın 8 yıldır sürdüğünü hatırlatan Yakup Gökdemir, şun ları söyledi: “Ben patates koymadım mezara. Orada benim bir evladım var yatan. Adana’daki olayı duyduktan sonra sabahtan beri ağlıyorum. Çünkü aynı şey başıma geldiği için aynı acıyı hissettim.” 14 yaşındaki kızı Teslime Duran’ı, çöken yurt binasında kaybeden çiftçi Mehmet Duran da çöken yurt binasının yerine anıt yapılacağı sözü verdiklerini ancak şantiye olduğunu ifade ederek, “Dava sürecinden bir beklentimiz yok, ama herkes cezasını çeksin” diye konuştu. l KONYA / DHA CHP’DEN ÇİFTE ÖNERGE ‘İhmalden öte suç var’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Aladağ’daki yangın faciasını TBMM’ye taşıdı. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Altıok, “Aladağ’da yaşamını yitiren öğrencilerin tamamı 5 ile 8. sınıf arasında okuyan ortaokul öğrencileridir ve o yurtta barınmaları yasaktır. Burada ihmalden de öte öncelikle suç vardır, kamu otoritesi açısından da suçluyu kayırma söz konusudur. Yurt denetlendiğinde ortaokul öğrencilerinin orada barındığı tespit edilmiş midir? Yurtta öğrencilerin yasadışı bir biçimde barınmasına Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri neden müdahale etmemiştir?” sorularına yanıt istedi. Aykut Çıray ise TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya “Yurtta hiç yangın tatbikatı yapıldı mı? Adı geçen yurtta yangın ve benzeri tehlikeler durumunda kullanılmak üzere imdat butonu, yangına karşı duman dedektörü, alarmı ve yeterli miktarda yangın söndürücü var mıydı? Yurdun acil çıkış için kullanılması gereken yangın merdiveni kapısının kilitli olduğu belirtilmektedir. Bu kapının acil durumlarda çocuklar tarafından kolayca açılmasını sağlayacak bir düzeneği var mıydı” sorularını yöneltti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Yalova’da başkan yurt denetiminde Yalova Belediyesi, öğrenci yurtlarında yangın merdiveni denetimi yaptı. İtfaiye ve İmar müdürlüğü ekipleri denetimlere çok sayıda yurdun bulunduğu Dere Mahallesi’nden başladı. İlk gün denetimlere CHP’li Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman da katıldı. Tuana ve İlkem Öğrenci yurtlarını denetleyen Salman ve belediye ekipleri, yangın çıkışları ve merdivenleri, sulu yangın söndürme ekipmanları, duman detektörleri, başta olmak üzere yangın ile ilgili tüm alınması gereken tedbirler ile imar açısından bulunması gereken koşulları inceledi. Belediye ekipleri, de netimler çerçevesinde Yalova genelindeki tüm yurtları inceleyecek. Vefa Salman, “Adana’daki yurtta çıkan yangın çok vahim bir olaydı. Bu olayın tekrar yaşanmaması için bu konu ile ilgili tüm birimlerimize talimat verdim. Eksik ya da hatalı ne varsa onları tespit edeceğiz. Tabii biz sadece belediyenin sorumluluğu altında olan konuları denetleyebiliyoruz. Aslında yurtların bir bütün olarak denetlenmesi gerekiyor. Bu sebeple Valilik ile görüşerek bu kurumların denetlenmesi için bir komisyon oluşturulmasını isteyeceğiz” dedi. l FARUK KIRTAY / YALOVA Saraylarını değil çocuklarını yakan ülke Tam tekke, zaviye ve türbelerin kapatılmasının doksan birinci yıldönümünde; Bu ülke, bir cemaat yurduna kilitlenmiş küçücük kız çocuklarını cayır cayır yaktı. Biz seyrettik. Lanetler okuyarak. Beddualar ederek. Devlete, sisteme, gericiliğe, ilkelliğe, bağnazlığa söverek. Seyrettik. Kilitli kapılara, bakımsız binalara, denetimsiz yurtlara, yoksulluğa, çaresizliğe, çıkışsızlığa isyan ede ede. Bir yangını seyrettik. Biz daha önce de çok yangın seyrettik. Tüm yangınları... uzaktan... kılımızı kıpırdatmadan, olduğumuz yerden, durduğumuz yerden, cennet sandığımız cehennemden, güvenli sandığımız en tekinsiz yerden, hep seyrettik. Hep seyretmekteyiz. Sanki bu cumhuriyetin kurucusu, neredeyse yüz yıl önce; “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır” dememiş gibi. Bunun için köklü devrimler yapmamış gibi. O medeniyeti çiğneyerek ve devrimleri tek tek yeniden devirerek; Laikliği fare gibi ucundan kıyısından iştahla kemirerek; Gelen geçen sivil ve askeri iktidarların ülkeyi en baştan... Şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar ve cemaatler memleketi yapmalarını, biz bu yangınları seyreder gibi seyrettik. Seyretmekteyiz. Olduğumuz yerde, durduğumuz yerde, sanki her şey ayaklarımızın altından hızla kayıp gitmiyormuş gibi; O ne zamandır yandı yanacak gibi duran; Ha tutuştu ha tutuşacak, bu çoktan belli olan, şu ülkenin kapıları teker teker üzerimize kilitlenirken nasıl seyrettiysek; Tüm yangınları öyle seyretmekteyiz. Cemaatleri işine gelince allayıp pullayarak tepemize çıkaran ve işine gelmeyince tekme tokat hapislere tıkan; Ama illa ve illa iktidara bir şekilde ortak yapan; Onların desteğini almadan ayakta duramayan bir politik iradenin hükmündeki yasalarla yönetilmeye hazırlanan bu koca ülke... Çocuklarını çalan ve çocuklarını yakan... Her manada çalan ve yakan bu cemaatlere ve bu devlete aklı evvellerin dayattığı ‘ülke gerçeği’ aymazlığıyla ikna olduğu sürece... Daha çok yangınlar çıkacak. O yangınların alevinde çocuklarla birlikte her şey yanacak. Kadınlar yanacak, eşcinseller yanacak, laikler yanacak, sanatçılar yanacak, gazeteciler yanacak, düşünürler yanacak, muhalifler yanacak. “İnsanın olduğu yerde hata eksik olmuyor” diyen küstah politikacılar ve onları alkışlayan ve başlarına gelen her felaketi ilahi olarak kodlayan kalabalıklar yangınları körüklerken... Biz seyredeceğiz. Biz seyretmekteyiz. HHH Artık uyanın. Artık uyanın. Artık uyanın. Çocukları değil sarayları yakın. TBMM’de Aladağ kavgası TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Yasa Tasarısı üzerindeki görüşmeler sırasında CHP’li Nurettin Demir, Aladağ’daki yurt yangınını gündeme getirerek, “10 öğrenci ve 1 görevli cayır cayır yandı, sizin Madımak’ta yaktığınız aydınlar gibi yandılar çığlık atarak” dedi. AKP’lilerin tepkileri üzerine Demir, “Sizi kastetmedim, yakanları kastettim” dedi, ancak tepkiler dinmedi. Bunun üzerine Demir, özür dileyerek kürsüden ayrıldı. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, o dönemde Erdal İnönü’nün Başbakan Yardımcısı, Mehmet Moğoltay’ın da Adalet Bakanı olduğunu söyledi. CHP’liler “Hükümet sizsiniz, Adana’yı siz mi yaktınız? Yakan Erdal İnönü değil, zihniyettir, sizin zihniyetinizdir” diyerek Muş’a tepki gösterdi. CHP’li Kemal Zeybek’in “Sivas’ı yakanlar burada avukatlık yapıyor” diye bağırması üzerine, AKP’li Zeyid Arslan da “Sana ne lan, sana ne, beni mi kastediyorsun” diye karşılık verdi. Zeybek’in “Kimse sensin, terbiyesiz herif” demesi üzerine salonda gerilim arttı ve oturuma ara verildi. Ancak karşılıklı atışmalar devam etti. AKP’li vekillerin CHP sıralarına doğru yönelmesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Bir kişi dahi buraya gelmeyecek” diyerek AKP’lileri uyardı. AKP’li vekillerin devam etmeleri üzerine Altay, “Buraya gelen ya ölür ya öldürür” diye bağırdı. Vekiller arasında itiş kakış yaşanırken, kavganın büyümesini araya giren diğer vekiller önledi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B