02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 19 Kasım 2016 6 Çocuklar sessizliğe mahkum edildibisloenkSaiEktGiıcBleİaSlm’lsaeedyıel,ar Dargeçit’te, sokağa çıkma yasaklarında sığındıkları evden gözaltına alınarak tutuklanan 3 çocuğun duruşmalarda savunma hakları da ellerinden alındı Mardin Dargeçit’te, Aralık 2015’te sokağa çıkma yasaklarında sığındıkları ev den gözaltına alınarak tutuklanan Şakran Cezaevi’ndeki 3 çocuğun tahli ye talebi, yine reddedil di. Olay yeri inceleme tutanağı nedeniyle 40’ar yıl hapis cezası istemiy le yargılanan çocukla rın, duruşmalarda ken CANAN COŞKUN dilerini savunma hakları da ellerinden alındı. Önceden, SEGBİS’le ce zaevinden duruşmaya bağlanıyorlar dı. Ancak son iki celseye, SEGBİS’le bile katılamadılar. Midyat Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davanın tek delili, polislerin hazırladığı olay yeri inceleme tutana ğı. Tutanakta, çocukların üzerinde bozuk para bulunduğu ve çatışmaya girdikleri öne sürüldü. Hem soruşturma aşamasında alınan kriminal rapor hem de çocukların evine sığındığı Aysel Sayhan (30), olay yeri tutanağını çürüttü. Sayhan, talimatla alınan ifadesinde, şunları söyledi: “Olay günü daha önce görmediğim üç genç adam, sabah 07.0007.30 sıralarında kapımı çaldı. Çocukları içeri çağırmadım, dedikodu olacağını düşündüm. Bana kesinlikle ‘Seni öldürürüz, sana zarar veririz’ şeklinde tehdit içeren söz söylemediler. Bir müddet kapıda konuştuk. Açık bakkal aradıklarını, sokakta polis aracını görünce korkarak kapımı çaldıklarını söylediler ve eve girdiler. Evde, terör örgütüyle ilgili herhangi bir propagan da yapmadılar. Üstlerinde de terör örgütünü simgeleyen herhangi bir eşya yoktu.” Davanın nakli istendi Ancak mahkeme 29 Eylül’de yapılan son oturumda da çocukların tahliye taleplerini reddetti. Çocukların tutuklanmasına neden olan, olay yeri inceleme tutanağında imzası olan polislerin tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebi de kabul etmedi. Mahkeme, geçen günlerde savcılığa yazı yazarak, güvenlik gerekçesi ile dosyanın başka bir şehire gönderilmesini talep etti. Dava, 5 Ocak 2017’ye ertelendi. Ancak duruşmanın hangi ilde yapılacağı henüz belli değil. Çocukların avukatı Kübra Demir, çocukların tutuklanmasına neden olan tutanağa imza atan polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede, çatışma yaşandığına dair tutanak düzenleyen kolluk kuvvetlerinin, gerçeğe aykırı beyanda bulundukları belirtti. Polisler hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan işlem yapılmasını talep etti. Demir, üç celsedir polislerin dinlenmesini istediklerini belirterek, “Talebimiz gerekçesiz, ‘sair taleplerin reddine’ denilerek reddediliyor. Oysa ki, çocuklar, ailelerinden bu tutanak nedeniyle koparıldı. Bu durum çocukların ve ailelerinin mağduriyetine ve kamunun adalet duygusunun zedelenmesine neden olmuştur” dedi. l İSTANBUL Erciş’te operasyon 3 polis yarandı Van’ın Erciş ilçesinde Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri ve özel harekât polisleri, Çelebibağ Mahallesi’nde PKK’lilerin bulunduğu bir eve sabah saatlerinde operasyon düzenledi. Polisin “Teslim ol” çağrısına PKK’lilerin ateşle karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışmada 3 özel harekât polisi ise atılan bombayla yaralandı. 1 kadın PKK’li ise öldürüldü. Yaralı polisler Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde tedavi altına alındı. Şehit kaymakamın yerine atama Mardin’in Derik ilçesinde 10 Kasım’da makamında düzenlenen bombalı saldırıyla şehit edilen Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün yerine, talebi doğrultusunda Gümüşhane’nin Torul İlçesi Kaymakamı Hakan Kafkas atandı. Hakan Kafkas, atamayı kendi Twitter hesabında “Talebim doğrultusunda Mardin’in Derik ilçesine atandım. Teröre inat, zeytin projelerine devam. Ruhun şad olsun, Safitürk’’ mesajıyla duyurdu. l DHA 13 sığınak bulundu Bingöl Valiliği, Boğazköy kırsalında PKK’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonda bulunan 13 sığınaktan birinin 11 odalı olduğu belirtildi. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, 2 kilo 500 gramlık tuzaklanmış el yapımı patlayıcı, 185 adet M16 fişeği, 120 adet biksi fişeği, 4 adet Akü, 19 adet tüp, 2 adet örgüt kimliği,10 takım terörist kıyafeti, çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildiği belirtildi. l DHA PKK hedefleri vuruldu Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi Derecik Beldesi’nde bulunan 34. Hudut Alay Komutanlığı birlikleri tarafından Kuzey Irak’a sıfır noktada bulunan Balkaya Dağları bölgesinde tespit edilen PKK hedefleri, topçu birlikleri tarafından yoğun şekilde ateş altına alındı. Yaklaşık 1 saat boyunca bombalanan bölgelerden dumanlar yükseldi. l DHA Sınıra askeri sevkıyat İstanbul Maltepe’de bulunan 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı General Nurettin Barensel Kışlası’ndan, Gaziantep’in İslahiye ilçesine gönderilen askeri araç ve personellerden bir bölümü, Suriye sınırındaki Oğuzeli ve Karkamış ilçesindeki sınır birliklerine sevk edildi. Sevk edilen tank ve zırhlı araç taşıyıcıların, Fırat Kalkanı harekâtında kullanılacağı belirtildi. l DHA ‘Vazgeçmeyeceğiz’ Kapatılan derneklerin temsilcileri hükümete çağrı yaptı Kapatılan Gökkuşağı Kadın Derneği, GÖÇDER, Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUAD), Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), MALA GEL Derneği, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Med Kültür Merkezi, Kongreya Jinen Azad (KJA) ve ARZELA Kültür Merkezi temsilcileri, dün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde bir araya geldi. Kurumlar adına konuşan Gökkuşağı Kadın Derneği üyesi Bircan Şahin, “AKP iktidarı ülkeyi hızla tetikçiliğe ve kaosa sürüklüyor. Bu tutum bütün yurttaşların geleceğe dair umutlarını söndürüyor. Bizler, demokratik bir toplum idealimiz için umudumuzu diri tutacağız. Bu amacımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. Med Kültür Merkezi’nden Evinen Rezan, tamamen kültür sanat alanında çalışmalar yürüten merkezlerinin gece saat 04.30’da polis araması yapıltıktan sonra mühürlendiğini ifade etti. Rezan, “Sanatın gücünden korkanlar kültür sanat derneğini kapatırlar. Sanatın, türkülerin gücü kanun yapanlardan daha güçlüdür. Biz sazımızı, sözümüzü her yerde söyleriz. İlla ki dört duvar gerekmez” dedi. Bildirim yapılmadı Gökkuşağı Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fitrat Durmuşoğlu, derneğin ayrımcılığa, cinsiyet eşitsizliğine, kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı mücadele yürüttüğünü vurgulayarak, “Derneğimiz hukuksuz bir biçimde gece yarısı operasyonuyla bildirim yapılmadan mühürlenmiştir. Kadın mücadelesi bina ve masadan ibaret değil. Bunca yılın kazanımlarını, deneyimlerini bir mührün silmesi, yok etmesi mümkün değil” diye konuştu. TUAD’dan Süreyya Aydın da derneğin siyasi tutukluların sesi olmaya çalıştığını belirterek, “Dernek yönetimine bildirilmeden, tebligat gönderilmeden korsanvari bir biçimde kapımızı kırarak içeri girmişlerdir. Hangi evraklarımız alındı. Tutanaklar nasıl tutuldu, bilgimiz yok” dedi. ÖHD üyesi avukat İbrahim Bilmez, iktidarın 15 Temmuz darbe girişimini kendi gücünü tahkim etmek için kullandığını belirtti. l İSTANBUL Grup Yorum üyeleri gözaltına alındı İstanbul Okmeydanı’nda bulunan İdil Kültür Merkezi polisler tarafından basıldı. Aralarında Grup Yorum üyelerinin de bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Geçen haftalarda polis tarafından basılan İdil Kültür Merkezi’nde tadilat yapıldığı sırada çok sayıda zırhlı araçla gelen polisler İdil Kültür Merkezi’ne girdi. Burada bulunan aralarında Grup Yorum üyeleri Selma Altın, İnan Altın, Emel Yeşilırmak, Ali Aracı, Apdullah Özgün, Musa Varıcı, Cemil Varıcı, Dilan Poyraz, Helin Bölek, Sultan Gökçek’in de bulunduğu 10 kişi gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Agos’a tehdit suç sayılmadı Gazetenin önüne siyah çelenk bırakarak ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diye tehdit eden 2 sanık beraat etti. Eski Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink bir suikastla öldürülen Agos Gazetesi’nin önüne siyah çelenk bırakan ve “Bir gece ansızın gelebiliriz” diye tehditte bulunan Milliyetçi Türkiye Partisi (MTP) üyesi 2 sanığın 4 yıla kadar hapis cezası ile yargılandığı davada mahkeme, “tehdit yok” diyerek beraat kararı verdi. İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar MTP İstanbul İl Başkanı Bilal Gökçeyurt ile Ercan Uçar ve şikayetçi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni şikayetçi Yetvart Danzikyan katıldı. Duruşmada ilk kez ifade veren Milliyetçi Türkiye Partisi üyesi 2 kişi gazetenin kapısına siyah çelenk bırakıp açıklama yapmıştı. Danzikyan, “Bize Facebook’tan hakaret ve tehditlerde bulunduğunu görünce şikâyetçi olduk. Hrant Dink öldürülmeden önce de ‘Bir gece ansızın geliriz’ diyerek toplantılar yapmışlardı. Bu nedenle bu durumu biz tehdit olarak algıladık ve hepimiz tedirgin olduk” dedi. Sanık Bilal Gökçeyurt, “Biz kanunlara göre kurulmuş siyasi partiyiz. Facebook üzerindeki paylaşımları ben yapmadım, kimin yaptığını bilmiyorum” dedi. Sanık Ercan Uçar ise, “Basın açıklamasını genel başkanımız Ahmet Yılmaz hazırladı. Benim bir ilgim yoktur” diye konuştu. Dosyayı karara bağlayan mahkeme, hakaret ve tehdit suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatlerine karar verdi. Danzikyan’ın avukatı Hakan Bakırcıoğlu’nun mahkemeye, bir dilekçe sunarak kararı temyiz etti. haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Layık mıyız çocuklarımıza? “Bir Çocuğa Layık Olmak” başlıklı şiirim beni en çok uğraştıran şiirlerimden biri oldu. Topu topu dörder dizelik iki kıtadan oluşan bu şiirin adı, ilk üç ve son üç dizesi zaten hazır gibi gelmiş, ama aradaki iki dize gelmek bilmemişti… Yine de, içime tam sinmese de, yapabildiğim kadarıyla iki dize daha yazarak şiiri tamamlamış, öylece de kitaplarımdan birinde yayınlamıştım… Fakat şiir beni kurcalamayı sürdürüyordu… Derken aklıma bu şiirin adıyla çocuklar için kendi şiirlerimden ve çevirilerimden bir seçki yapmak düşüncesi düştü ve şiiri tekrar ele aldım… Geçtiğimiz yaz yine bir hayli uğraştıktan sonra sanırım o iki dizeyi de bulabildim ve kitap yayınlandı. Bu sonuçta yayıncım ve arkadaşım Elif Akkaya’nın heyecanıma benden de çok katılmasının büyük etkisi olduğunu da belirtmeliyim… Kitap yayınlandı ve çok geçmeden kendimi bir şölenin içinde buldum… Bir süredir bir çocuk denizinin içinde yüzmenin sevincini yaşıyorum… Bu sevinci ülkemizin her yöresindeki buluşmalara birlikte katıldığımız Elif ve Haluk Çetin de yaşıyor… HHH TED Koleji öğrencileriyle Hatay ve ardından Karabük’teki buluşmalarımızdan bundan önceki yazılarımda söz etmiştim… Bu hafta ise İzmir (Güzelbahçe), Aydın (İncirliova), Denizli ve Afyon kolejlerindeki buluşmalarımız gerçekleşti. Önce ortaokullularla söyleşiyorum… Bunu liselilerle söyleşimiz izliyor… Kimi yerlerde akşamları da öğrenci velileriyle şiir müzik dinletimizde buluşuyoruz… Çocuklarımızla, özellikle de ortaokullularla bu buluşmalar, üst üste seyahatlerin, söyleşilerin, ve ardından gelen kitap imzalarının yorgunluğuna kat kat fazlasıyla değiyor… HHH Söyleşilerimiz sırasında sorularıma gelen yanıtların, yine söyleşilerde ve imzalar sırasında bu sevgili çocukların bana söylediklerinin acaba hangi birinden söz etsem… Onları dinlerken dikkatle tek tek yüzlerine bakıyor, sözleriyle birlikte görüntülerini de sanki belleğime ve yüreğime yerleştirmek istiyorum… Kimi duygulu, kimi bilge, kimi utangaç, kimi henüz çok çocuk, ama istisnasız hepsi özgüvenli ve gerçek anlamıyla yarının büyüğü olmayı şimdiden ve çoktan hak etmişler… Bu sonuçta kuşkusuz başlıca etken TED kolejlerindeki bilimsel, çağdaş, çocuğa ve insana saygılı eğitimdir… HHH İzmir’de lise hazırlık sınıfından bir delikanlının, “Yaşadıklarımızdan öğrendiklerimiz…” konusunda öğretmenlerinin verdiği ödeve ilişkin tek cümlelik unutulmaz yanıtı aynen şöyleydi: “Bilgiyle ölüm arasındaki süreç, bilgeliktir…” İrdelediğimize, birlikte vardığımız sonuç ise, bilgeliğe ulaşmakla ölüm duygusunun bile aşılabileceği, ürkütücü olmaktan çıkabileceğidir… Aydın’da, bu kez salon dolusu ortaokullulara “büyüklerimiz çocuklara layık mı” diye sorduğumda, sanki böyle bir soru bekleniyormuşçasına bir ağızdan yükselen “Hayır!” beni de öğretmenler de şaşırtmıştı… Nedenini sorduğumda gelen yanıtların birçoğu çocukça ve kimileri çelişkiliydi de… Fakat bir tanesi var ki, unutulmaz: “Değiller, çünkü işleri güçleri savaş, kavga, çekişme…” Üzerinde düşünmeye değmez mi?.. Sonraki söyleşilerden birinde ise, yine aynı konuda bir ortaokul öğrencisi, büyüklerle çocuklar arasındaki sorunlarının nedenini “empati” kavramıyla açıkladı… Yanıt aynen şöyleydi: “Büyüklerimizi bizimle empati kurmalılar… Fakat bunu yapmıyorlar…” HHH Bu söyleşilerde konularımızın başında şiir geliyor… Aydın’da ortaokullulara Orhan Veli’nin “Gün Olur” başlıklı şiirindeki “çiçekler gürültüyle açar” dizesinden ne anladıklarını sorduğumda, pek çok ilginç yanıtın yanı sıra ön sırada oturan bir delikanlınınki çarpıcıydı: “Uzun bir kışın yorgunluğunun ardından gelen tabiatın sesi…” Bu cümlesini bir yerde kullanabilir miyim diye sorduğumda ise, ne önemi var dercesine bir el hareketiyle “kullan” demesi görülmeye değerdi… HHH Denizli’de “Bebeklerin Ulusu Yok”u teklemeksizin okuyan Derya Çapar; Afyon’da, beni sahnede “Ataol Behramoğlu Mutluluğu” başlıklı şiiriyle karşılayan Duru Özer… Unutulmaz, mucize çocuklar… Onları anlatmayı sürdüreceğim… C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle