02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 19 Kasım 2016 2 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN RAHŞAN ECEVİT’TEN CUMHURİYET’E ZİYARET Demek zülfü yâre dokundunuz Eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, dün, gazetemizi ziyaret ederek dayanışma duygularını iletti. Rahşan Ecevit ve DSP İstanbul İl örgütü yöneticileri, gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, gazetemiz yazarları Hikmet Çetinkaya ve Şükran Soner’le görüştü. Erinç, desteği nedeniyle Ecevit’e teşekkür ederek “Bu tavrınız ve desteğiniz biz Cumhuriyetçilere güç veriyor. Biz ustalarımızdan gördüğümüz gazeteciliği yapıyoruz. Bunun bir bedeli varsa onu da ödemeyi göze alıyoruz” dedi. Hikmet Çetinkaya da Cumhuriyet’e yönelik operasyonu yapan savcının FETÖ’den yargılandığını, dosyada böyle de ilginç bir durumun yaşandığını söyledi. Tutuklanan 10 yönetici ve yazarımızın cezaevindeki durumlarıyla ilgili bilgi alan Ecevit, “Nasıl ve neyle suçlanıyorlar? Bu iddiaların ölçütü neymiş? Düşünce ağır olunca yaşananlar da sıkıntılı oluyor. Zülfü yâre dokunan şeyler yazmışsınız demek ki” dedi. Soruşturma sürecine ilişkin bilgi alan Ecevit, “Davayı kaybederseniz sizi de mi içeri atacaklar? Ne yapalım biz de sizi ziyarete geliriz o zaman” diye espri yaptı. Yapılan baskılara karşı direnmenin önemli olduğunu söyleyen Rahşan Ecevit, şöyle konuştu: “Önemli olan pes etmemek. Bir şeylere inanıyorsanız sıkıntısız olmaz. Bugünleri de geçireceğinize inanıyorum. Size yazılanlara dikkat edin diyorlar. Ancak siz yine bildiğiniz gazeteciliği yapmaya devam edeceksiniz. Bu da bir tavır tabii. Vatandaşa ne olup bittiğini anlatmaya devam etmelisiniz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Basın özgürlüğünün sembolü’ Gazeteci, yazar Altan Öymen gazetemize destek ziyaretinde bulundu. Gazetemizin Şişli’de bulunan merkez binasına gelen Altan Öymen “Cumhuriyet gazetesi Türkiye’de basın özgürlüğünün sembolü haline geldi. Bende bu gazetede uzun süre çalışmış bir insanım. Cumhuriyetçiyim. Bu dönemde herkesin Cumhuriyet’i ziyaret etmesi lazım. Bende ara ara uğrayıp arkadaşlarımı görüp, muhabbet ediyorum” dedi. TUTUKLULUĞA İTİRAZIN REDDEDİLDİĞİ AVUKATLARIMIZA BİLDİRİLMEDEN YANDAŞ GAZETEYE SIZDIRILDI Savunmaya kapalı, Sabah’a açık Gazetemizi susturma amaçlı operasyon kapsamında 10 yazar ve yöneticimizin tutuklandığı soruşturma kapsamında avukatların tutukluluğa itirazının reddedildiği belirtildi. Söz konusu karar savunma avukatlara ulaşmadan, iktidara yakın Sabah gazetesinin internet sitesi tarafından dün akşam saatlerinde yayımlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından FETÖ üyeliği davası sanığı Murat İnam’ın yürüttüğü soruşturma kapsamında 10 yazar ve yönetimiz tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konmuştu. Ya zar ve yöneticilerimizin avukatları 14 Kasım’da tutukluluğa itirazda bulunmuştu. Tutuklama kararını veren İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği’nden kararın düzeltilmesi, aksi yönde karar verilmesi halinde bir üst hâkimlik olan İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği’nden kararın incelenerek yazar ve yöneticilerimizin tahliye edilmesi talep edilmişti. İtiraza ilişkin karar dün saat 19.00 sıralarında Sabah gazetesi tarafından haberleştirildi. Avukatların saat itibarıyla adliyede muhatap bulamadığı için ulaşamadığı karara ilişkin haberde, “İtirazı değerlendiren İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği kararını açıkladı. Şüpheliler hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tahliye taleplerini reddetti” ifadeleri yer aldı. Gözaltı işlemlerinin gerçekleştiği 31 Ekim’den itibaren savunma avukatlarına gizli ancak havuz medyasına açık olan dosyada Ceza Usul Yasası’na göre verilmesi zorunlu bilirkişi raporu dahi kısıtlama kararı ileri sürülerek paylaşılmadı. Soruşturma kapsamında Sabah gazetesi ve Anadolu Ajansı aracılığıyla yazar ve yöneticilerimizin masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkı ihlal edildi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet serbBeMst: bDıerarkhıanlKKVAAARYHAEİM:MDVSUAERRUM Ankara, 20 yıl sonra Türkiye’ye gelen BM’nin düşünce ve ifade özgürlüğünden sorumlu raportörünü tutuklu bazı yazar ve yöneticilerimizle görüştürmedi BM’nin düşünce ve ifade özgürlüğünden sorumlu raportörü 20 yıl aradan sonra Türkiye’ye geldi DUYGU GÜVENÇ ve bir hafta Türkiye’de kalarak durumu gözledi. Raportör David Kaye’yi davet eden An kara, istediği gazetecilerle görüştür dü; istemediklerine görüşme izni ver medi. Görüşmesine izin verilenler ara sında gazetemizin 5 yazar ve yönetici si de yer aldı. Kaye görüşmeden sonra yaptığı açıklamada düşünce ve ifade özgürlüğü nedeniyle tutuklananların derhal serbest bırakılmasını da içeren çağrılarını 7 maddede sıralarken bu baskıların bir de ekonomik sonuçları olacağı uyarısında bulundu: “Bu sade ce ifade özgürlüğü ile değil, ekonomik de bir konu sıradan insanlar için. Ya pılmış çalışmalar var. Medyanın kapa tılmasının, engellenmesinin çok ciddi ekonomik zarara neden olduğunu gös teren çalışmalar var.” Kısıtlanamaz Bir hafta boyunca yaptığı temaslarının ardından basın toplantısı düzenleyen Kaye, hükümet yetkililerinin kendisine “güvenlik ve terör” tehditlerini gerekçe gösterdiğini belirtirken, “Hükümet bazı hakları kısıtlayabilir ama bu demek değildir ki hükümet ifade özgürlüğünü kısıtlamakta açık çeke sahip. Burada bir ayrım var. Düşünce özgürlüğü kısıtlanamaz” dedi. Tıpkı AB gibi BM raportörü Kaye de, TMK’nin ve KHK’leri düşünce özgürlüğünün önündeki en büyük engeller olarak tanımlarken, “Kanunun kendisi hükümet makamlarına aşırı takdir yetkisi sağlıyor” dedi. Son olarak 1996’da BM’den ifade ve düşünce özgürlüğü raportörünü ağırlayan Türkiye’deki durum için Kaye, “karamsar ve vahim” tanımlaması yaptı. Gazetecileri bırakın Yazarlarımız Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Turhan Günay, Musa Kart ile Aslı Erdoğan, Ahmet Altan ve Mehmet Altan ile Raportör David Kaye’nin görüşmesine izin verilmezken, gazetemiz yöneticilerinden David Kaye ve yazarlarından Hakan Kara, Bülent Utku, Güray Öz, Kemal Güngör, Önder Çelik ile dilbilimci Necmiye Alpay’ın raportör ile görüşmesine izin verildi. Kaye, reddedilen isimlerle ilgili kendilerine bir gerekçe de gösterilmediğini söyledi. Yazarlarımızın sağlık durumlarının iyi olduğunu belirten Kaye, “Avukata erişim sağlayamadıklarını söylediler; kâğıtkalem, aile, kitap erişimleri sınırlı. Ayrıca cezaevi savcısı da koşulları anlattı ama yine de bizim gördüğümüz tutuklu kişiler çok ciddi kısıtlamalara tabiler; bilgiye erişimleri yok. Tutuklanma gerekçelerini nasıl gördüklerini anlamak ve gazetecilerle dayanışma için ziyaret ettik. Hayret, şaşkınlık ve acı içindeler. Sadece 5 kişiyi gördük. Türkiye’de tutuklu olan gazeteci yazarlarla dayanışmamızı da ifade etmek isterim.” Şaşkın ve dehşet içindeler Görüştükleri gazetecilerle ilgili Kaye’nin paylaştığı izlenimleri ise şöyle: “Tam olarak hukukun nasıl öbür tarafına geçtiklerinin ayırdında değiller; ne kadar şaşkın ve dehşet içinde olduklarını gördük. Aynısı Şahin Alpay için de geçerli onun tutuklanması orantılılık ilkesini karşılamıyor. Eğer terörle mücadele ve kamu güvenliği gerekçe olarak kullanılıyorsa bu gerekçeye karşılık bu insanların tutuklanmış olmasını anlamıyoruz.” Kaye çağrılarını şöyle sürdürdü: “Hükümete Türkiye’deki tüm tutuklu gazetecileri serbest bırakma çağrısı yapıyoruz. Özgürlüklerinin iadesinin gerektiğini ve herhangi bir gazetecinin daha fazla tutuklu kalmaması gerektiği kanaatindeyiz. Ve serbest kaldıktan sonra da gazetecilerin tutuklanma korkusu olmamalı. Darbe girişimi öncesinde de gazeteciler için endişeler vardı ama 15 Temmuz sonrasında bu medya ve özgürlükler üzerindeki baskılar arttı” Kaye, görüştüğü 5 isim için de şunları söyledi: “Üçer kişilik koğuşlarda kaldıklarını, gezme izni verilmediğini öğrendik, alanın geniş olmadığını, temiz olduğunu, birlikte kaldıklarını belirttiler” diyerek Alpay’ın kaldığı cezaevinde kâğıtkalem, kitap, bilgiye erişim hakkının daha iyi olduğunu anımsattı. İki cezaevi arasında fark olduğunu belirtti. l ANKARA Haber nöbeti sürüyor Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticilerinin tutuklanmasının ardından meslek örgütleri tarafından başlatılan haber nöbetini gazeteci Metin Yeğin tuttu. Burada konuşan Yeğin,“Dünyanın bütün sokaklarında dolaşırken haberlerde bile gazetenin kendisinin başına gelen böyle bir haber görmedim. Bunlar çok kötü haberler. Burada haber nöbetindeyiz. Gerçeklerin engellendiği, her türlü hakkın kısıtlandığı bir ülkede haber vermek gibi bir şey önemli soluk almaktan başka bir şey değil. Artık soluk alamıyoruz ve bu yüzden de arkadaşlarımızla dayanışma için buradayız” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ’dan Cumhuriyet yorumu Tasfiye sırası eleştirenlerde Britanya’da yayımlanan Guardian gazetesi “Erdoğan’ı eleştiren son büyük Türk gazetesindeki gazeteciler tutuklandı” başlıklı haberinde gazetemize yapılan operasyonu sayfalarına taşıdı. “15 Temmuz darbe girişiminin ardından 5 ay geçmesine rağmen Türkiye karışıklıkla sarsılmaya devam ediyor” yorumu yapılan haberde, “On binlerce bürokrat, asker, polis, yargıç ve akademisyen Fethullah Gülen’le bağlantılı olduk ları gerekçesiyle tasfiye edildi. Birçok medya organı ve sivil toplum kuruluşu kapatıldı. Tasfiyelerin Gülen’in hareketinin etki alanını aşıp Türkiye anayasasını değiştirerek başkanlık sistemini getirmeye çalışan Erdoğan’a barışçıl yollarla karşı çıkanlara ulaştı” denildi. Cumhuriyet gazetesini “Türkiye’de laikliğin sembolü” olarak nitelendiren Guardian, gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar’ın Suriye’ye silah götüren MİT tır’ları ve 1725 Aralık yolsuzluk operasyonunu genişçe haberleştirdiği için tutuklandığını anımsattı. Cumhuriyet’in 10 yazar ve yöneticisinin PKK ve Gülen yapılanmasına yardım etmek suçlamasıyla tutuklandığına işaret edilen haberde gözaltına alınıp serbest bırakılan Aydın Engin’in de görüşlerine yer verildi. Engin, “Parti organı olmayan tek gazete olduğu için Cumhuriyet’i susturmaya çalışıyorlar” dedi. l Dış Haberler Emekçiler Cumhuriyet’te ATALAY’IN KOĞUŞUNA TELEVİZYON VERİLDİ Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Avukat Akın Atalay’ın, FETÖ/PDY suçlamasından tutuklu 2 kişi ile birlikte tutulduğu koğuşa dün televizyon verildiği açıklandı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün açıklamasında ayrıca “Cumhuriyet, Sabah, Sözcü, Birgün, Yenişafak, Milliyet ve Hürriyet gazeteleri günlük olarak verilmektedir” denildi. Cumhuriyet’e destek ziyaretleri sürüyor. Dün de gazetemizin Şişli’deki merkez binasına gelen DİSK Genel İş Sendikası yöneticileri ve üyeleri ‘Özgür basın susturulamaz’ sloganlarıyla Cumhuriyet’in merkez binasına yürüyüş yaptı. DİSK Genelİş Konut İşçileri Sendikası Şube Başkanı Nebile Irmak Çetin, “Bir sessizlik yaşandı ve o sessizliği kırmak için buradayız. Bizim sesimizi susturmalarına izin vermeyeceğiz. İnadına özgür ba sın ve özgürlük demeye devam edeceğiz” dedi. Gazetemizin eski yazarlarından ve Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir de “Benimsediğim, sevdiğim, yazılar yazdığım ve yazarları ile dostluk ettiğim bir gazetedir. İktidarın yönetimindeki yargının bu haksız, hukuksuz, gerekçesiz saldırısına karşı protestolara katıldım. Her gün gazetenin avlusunda nöbet tutan insanlarla düşüncelerimi paylaştım” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle